Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kötü niyet tazminatının icraya konulması için kesinleşmesi gerekir mi?

Yanıt
Old 24-09-2008, 16:50   #1
AVUKAT AYŞE

 
Varsayılan kötü niyet tazminatının icraya konulması için kesinleşmesi gerekir mi?

Öncelikle herkese iyi çalışmalar diliyorum.İcra Hukuk Mh. ce verilen takibin iptaline ilişkin kararı temyiz ettik.Ancak karşı taraf öncelikle ilamdaki vekalet ücreti ve yargılama gideri için ilamlı icra takibi yaptı.Dosyayı ödedik.Arkasından kötü niyet tazminatı için ikinci bir ilamlı icra takibi yaptı.Bildiğim kadarıyla aynı ilamdan dolayı 2 ayrı ilamlı icra takibi yapılamaz.İkinci takibin ilamsız icra yolu ile açılması gerekiyor.Bunun yanında ilamda vekil olarak ismimiz yazılı olmasına rağmen, takip sadece müvekkil aleyhine yapılmış.Burada ilamın kesinleşmediği,aynı ilamdan dolayı ikinci kez ilamlı icra takibi yapılamayacağı ve vekille takip edilen işlerde vekile tebligat yapılmadığı ,sadece müvekkil aleyhinde icra takibi yapıldığı gerekçeleriyle takibin iptali için dava açmayı düşünüyorum.Ancak bu konuda acilen yargıtay kararlarına ihtiyacım var.İlgilenen arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Old 24-09-2008, 17:04   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/24327
Karar: 2006/869
Karar Tarihi: 30.01.2006

ÖZET: Somut olayda genel mahkemede verilen itirazın iptali ilamının hüküm fıkrasının %40 icra inkar tazminatı ve vekalet ücretiyle yargılama gideri kısmı ilamlı takibe konulmuş olup yukarıda belirtilen hükümler gereği ve alınmış bir tehiri icra kararı da bulunmadığından ilam kesinleşmeden takibe konulabilecektir. Dosya kapsamından İcra Müdürlüğünün talimat yazılarından da ihaleye itirazın olmadığı ve satışın kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, ihale bedelinin şikayetçi alacaklı kamu bankasına ödenmesi gerekir.

(1086 S. K. m. 443) (2004 S. K. m. 36, 67, 364)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Mahkemece itirazın borca yönelik olması ve icranın bu safhasında itirazın kısmen iptaline ilişkin ilamın henüz kesinleşmediği, mükerrer takip iddiaları da nazara alındığından sonuca etkili olacağı nedeniyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

Bir mahkeme ilamının temyiz edilmiş olması (HUMK. nun 443 ve İİK. nun 36. madde hükümlerine göre Yargıtay'dan icranın geri bırakılmasına dair karar getirilmedikçe) ilamın icrasını durdurmaz. HUMK. nun 443/1 ve İİK. nun 364. maddesinin 3. fıkrasındaki "temyizinin satıştan başka icra muamelelerini durdurmaz" hükmü, ... icra mahkemelerinin takip hukukuna ilişkin kararları için olup, bu hüküm (İİK. nun 364/3) mahkeme ilamlarının (ilamlı icra) hakkında uygulanmaz (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı sf.783).

Somut olayda genel mahkemede verilen itirazın iptali ilamının hüküm fıkrasının %40 icra inkar tazminatı ve vekalet ücretiyle yargılama gideri kısmı ilamlı takibe konulmuş olup yukarıda belirtilen hükümler gereği ve alınmış bir tehiri icra kararı da bulunmadığından ilam kesinleşmeden takibe konulabilecektir. Dosya kapsamından Kızılcahamam İcra Müdürlüğünün 17.12.2004 tarih ve 2002/342 sayılı talimat yazılarından da ihaleye itirazın olmadığı ve satışın kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, ihale bedelinin şikayetçi alacaklı kamu bankasına ödenmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30.01.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Old 24-09-2008, 23:41   #3
Kerem Özgündüz

 
Dikkat kötü niyet tazminatı

Kötü Niyet tazminatının kesinleşmesi gerekmez
Ancak İİK 36 maddesi gereğince nakit veya teminat mektubu karşılığında tehir-i icra kararı alınabilir.
Avukatla takip edilen işlerde tebligatın avukata yapılması gerekir. Bunun resen nazara alınması lazım. Takip bu şekli ile itiraz halinde iptal edelir
bAŞARILAR
Old 25-09-2008, 00:28   #4
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/23333
Karar: 2007/763
Karar Tarihi: 23.01.2007
ÖZET: Tebligat Yasasının 11. maddesi gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur. Takibe konu ilamda borçlular vekille temsil edildiklerinden, şikayet süresi bilirkişi raporunun borçlu vekiline tebliğ tarihi olan 14.09.2006 tarihinde başlar. Şikayet süresinde yapılmış olup, mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir.

(7201 S. K. m. 11)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Takibe konu sulh mahkemesi ilamı ile Ö. Apartmanı dış boyasının eski hale getirilmesi için ilamlı icra takibi başlatılarak örnek 3-4 nolu icra emri ile ilamda yazılı 30 günlük süre içinde işin yapılması emrolunmuştur.
Ancak işin sürede yapılmaması üzerine alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda icra müdürlüğünce işin ne miktar ücretle ve kaç günde yapılabileceği konusunda bilirkişiden rapor istenmiştir. Borçlular vekili bilirkişi hesabının yetersiz olduğu ve yeniden ehil bir bilirkişiden rapor alınması gerektiğini ileri sürerek icra mahkemesi nezdinde şikayette bulunmuşlardır. Mahkeme ise 16.08.2006 tarihli raporun 07.09.2006da borçlulara tebliğ edildiği, şikayetin 7 günlük yasal süreden sonra 21.09.2006 tarihinde açıldığı gerekçesi ile şikayetin süreden reddine karar vermiştir. Oysa Tebligat Yasasının 11. maddesi gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur. Takibe konu ilamda borçlular vekille temsil edildiklerinden, şikayet süresi bilirkişi raporunun borçlu vekiline tebliğ tarihi olan 14.09.2006 tarihinde başlar. Şikayet süresinde yapılmış olup, mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23.01.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 30-04-2012, 11:27   #5
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Merhabalar,
Menfi tespit ilamı, İİK'nın 72/5. maddesi uyarınca ( Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. ) kesinleşmeden takibe konulamaz.

Bu nedenle kötü niyet tazminatı bu davadan doğmuşsa cevap olumsuz; itirazın iptalinden doğmuşsa cevap olumludur.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kamulaştırma davasında verilen kararın icraya konulması için Kesinleşme Şartı var mı? akgnc Meslektaşların Soruları 7 29-04-2016 08:24
idari iptal kararının uygulanması için kesinleşmesi mi gerekir av.utkan Meslektaşların Soruları 10 30-07-2009 11:05
istirdat davasının ilamını icraya koymak ceza davasının kesinleşmesi gerekir mi? seniz Meslektaşların Soruları 3 15-10-2007 17:53
iştirak nafakasının icraya verilmesi için kesinleşmesi gerekiyor mu? nil-nil Meslektaşların Soruları 1 11-07-2007 10:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05800509 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.