Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Taşeronun bizzat işçi olması/İş kazası/Eser sözleşmesi Alacağı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-10-2016, 16:02   #1
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan Taşeronun bizzat işçi olması/İş kazası/Eser sözleşmesi Alacağı

Merhaba arkadaşlar,
Olayda iş sahibi ile en üst yüklenici şirket bir inşaat işinin yapımı için anlaşıyor. En üst yüklenici firma işi bir alt yükleniciye taşere ediyor. Bilahare işbu alt yüklenici de müvekkil ile taşeronluk akti imzalıyor. Müvekkil hem eser akti imzalıyor hem de ilgili şirkette sgklı işçi statüsünde gözüküyor.Müvekkilin getirdiği işçiler de akit şirketin personeli gibi SGK'da kayıtlı. Müvekkil bilahare iş nedeniyle bir kısım alacağını akit şirketten alamadığı gibi bir de iş kazası geçiriyor.

Sorun ortada hizmet akti mi var eser mi? Eser ise sözleşmeden doğan bakiye alacak dava edilecek değilse iş kazasından doğan tazminatlar!! Son durumda davalı savunmasına eser aktini esas alabilir, ilk durumda dava kazanılsa bile akid son şirket ekonomik anlamda bitik durumda..amaç iş sahibi dahil tüm zinciri kapsama alabilmek..Çok karışık bir durum..
Old 07-10-2016, 21:36   #2
FiNaZZi

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, bence olayınızda hizmet akdine ilişkin hükümler uygulanmalıdır. Muvekkiliniz her ne kadar taşeron olsa da gecirmiş olduğu İş kazası nedeniyle İş mahkemesinde is kazasindan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Sonuç olarak, olayda her ne kadar eser sözleşmesi gibi gözükse de burada müvekkiliniz 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında işçi sayılmaktadır..
Old 08-10-2016, 21:18   #3
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Bülent Sabri Akpunar
Merhaba arkadaşlar,
Olayda iş sahibi ile en üst yüklenici şirket bir inşaat işinin yapımı için anlaşıyor. En üst yüklenici firma işi bir alt yükleniciye taşere ediyor. Bilahare işbu alt yüklenici de müvekkil ile taşeronluk akti imzalıyor. Müvekkil hem eser akti imzalıyor hem de ilgili şirkette sgklı işçi statüsünde gözüküyor.Müvekkilin getirdiği işçiler de akit şirketin personeli gibi SGK'da kayıtlı. Müvekkil bilahare iş nedeniyle bir kısım alacağını akit şirketten alamadığı gibi bir de iş kazası geçiriyor.

Sorun ortada hizmet akti mi var eser mi? Eser ise sözleşmeden doğan bakiye alacak dava edilecek değilse iş kazasından doğan tazminatlar!! Son durumda davalı savunmasına eser aktini esas alabilir, ilk durumda dava kazanılsa bile akid son şirket ekonomik anlamda bitik durumda..amaç iş sahibi dahil tüm zinciri kapsama alabilmek..Çok karışık bir durum..


Konu aşağıdaki yakın tarihli kararda bir miktar değerlendirilmiş. Müvekkiliniz sözleşme imzaladığı şirketin emir ve talimatlarına göre, mesai kavramına riayet ederek çalışıyor ve ödemelerini maaş gibi haftalık veya aylık düzenli periyotlarla alıyorsa işçi, yok eğer mesai kavramına göre değil de bağımsız bir şekilde çalışıyor, kendi getirdiği adamlarını bu şekilde çalıştırıyor, eser sözleşmesi imzaladığı şirketten ödemelerini hakediş tarihlerine göre alıyor yahut hiç almıyor da iş bitiminde almayı kararlaştırmışlarsa bu durumda eser sözleşmesi tarafı kabul edilecektir. Somut olayda birkaç kriteri, özellikle ücret, bağımlılık ve iş görme edimi yönlerinden, birlikte düşünmek ve irdelemek gerek. Kolaylıklar.


T.C.

YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/9401

K. 2015/19507

T. 16.11.2015

DAVA : Dava, iş kazası tespiti ve aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmün, davacı ve davalılardan K..avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

KARAR : Davacı, T.. A.. Yönetiminin sorumlu olduğu çatı onarım işi işyerinde hizmet akdine dayalı ve ücret karşılığı çalışırken, 31.03.2012 tarihinde meydana gelen olayın iş kazası olduğunun tespiti ile aksine Kurum işleminin iptalini talep etmiş olup; Mahkemece, dava dışı Ö.. K..'ın davalı T.. A.. Yönetimine ait binanın çatı yapımını işini üstlenmesi şeklinde beliren çalışma ilişkisinde, üstlenilen işin süreklilik arz etmemesi, ücretin tamamının iş bitiminde ödenecek olması nazara alınarak hizmet akdinin ayırt edici ve belirleyici özelliklerinin somut iş görme ilişkisinde bulunmadığı gibi, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu kanaatine varılarak açılan davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.

Davanın yasal dayanaklarından olan 5510 Sayılı Kanun'un 2. maddesinde, bu Kanunun uygulamasında hizmet akdinin, 818 Sayılı Borçlar Kanununda tanımlanan hizmet akdini ve iş mevzuatında tanımlanan iş sözleşmesini veya hizmet akdini ifade ettiği, 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların sigortalı sayılacakları belirtilmiş, 5. maddesinde, haklarında bazı sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılar, 6. maddesinde, sigortalı sayılmayanlar sıralanmış, 12. maddesinde, 4. maddenin 1. fıkrasının (a) bendine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlarının işveren olduğu açıklanmıştır. Buna göre sigortalı sayılmanın

koşulları; hizmet akdine göre çalışma, akitte öngörülen edimin (hizmetin) işverene ait işyerinde veya işyerinden sayılan yerlerde görülmesi, maddelerde belirtilen “sigortalı sayılmayan” kişilerden olunmamasıdır.

Diğer taraftan 818 Sayılı Kanun'un 313 – 354., 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 393 - 447. maddelerinde genel hizmet sözleşmesi düzenlenmiş olup 818 Sayılı Kanunda akit, işçinin belirli veya belirsiz bir zaman süresince hizmet görmeyi, iş sahibinin de kendisine ücret ödemeyi taahhüt ettiği bir sözleşme olarak tanımlanarak aksine hüküm bulunmadıkça, sözleşmenin özel şekle tabi olmadığı, ücretin, zaman itibarıyla olmayıp yapılan işe göre verilmesi durumunda da işçinin belirli veya belirsiz bir zaman için alınmış veya çalışmış olduğu sürece akdin “parça üzerine hizmet” veya “götürü hizmet” adı altında varlığını koruduğu belirtilmiştir.

Hizmet akdinin ayırt edici ve belirleyici özelliği, zaman ve bağımlılık unsurları olup önemle vurgulanmalıdır ki 818 Sayılı Kanundaki tanımda ve iş sahibinin borçları belirtilirken ücret unsuruna yer verilmiş ise de 5510 Sayılı Kanun'un sistematiği ve madde düzenlemelerine göre, anılan unsur sigortalı niteliğini kazanabilmek için zorunlu değildir. Zaman unsuru, çalışanın iş gücünü belirli veya belirsiz bir süre içinde işveren veya vekilinin buyruğunda bulundurmasını kapsamaktadır ve bu sürede buyruk ve denetim altında edim yerine getirilmektedir. Bağımlılık ise her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir bağımlılıktır.

Hizmet akdi, çoğu kez 818 Sayılı Kanun'un 355. maddesinde tanımlanan eser sözleşmesi (istisna akdi) ile karıştırılabilmekte, ikisinin ayırt edilebilmesi bazı durumlarda güçleşmektedir. Çalışan, iş gücünü belirli veya belirsiz bir zaman için çalıştıranın buyruğunda bulundurmakla yükümlü olmayarak, işveren buyruğuna bağlı olmadan sözleşmedeki amaçları gerçekleştirecek biçimde edimini görüyorsa, sözleşmenin amacı bir eser meydana getirmekse, çalışma ilişkisi eser sözleşmesine dayanıyor demektir. Hizmet akdinde ise çalışan, emeğini iş sahibinin emrine hazır bulundurmaktadır ve ücret, faaliyetin meydana gelmesinin sonucu için değil, bizzat yapılan faaliyetin karşılığı olarak ödenmektedir. 313. madde hükmünün açıklığı gereği çalışanın kendi aletleri ile çalışması veya götürü hizmet sözleşmelerinde ücretin, yapılacak işe göre toptan kararlaştırılması olanaklı bulunduğundan, tarafların belli bir fiyat üzerinden anlaşmaları eser sözleşmesinin varlığını göstermediği gibi, götürü sözleşmelerde, bir süre için hizmet etme borcunun mu, yoksa önceden belirlenmiş bir sonucun meydana getirilmesi borcunun mu yüklenildiğinin kuşkulu bulunduğu durumlarda, araştırma yapılarak tarafların amacı, durumu ve yaşam deneyimleri gözetilip hukuki ilişki saptanmalıdır.

Dosya kapsamına göre, davacının T.. a.. çatı katında gırgır vinçle demir çıkardığı sırada, demir çubuğun binanın önünden geçen elektrik tellerine değmesi sonucu akıma maruz kalarak yaralandığı, T.. A.. Yönetim Kurulu adına çatı işleri mahiyetinde işyerinin 04.04.2012 tarihinde yasa kapsamına alındığı, dönem bordrolarına göre Ö.. K.. ve N.. A..isimli çalışanların bulunduğu, Kurum müfettiş raporunda, 5510 Sayılı Kanun'un 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentlerine göre sigorta tescili bulunmayan

davacının meydana gelen olayını iş kazası olarak değerlendirmenin mümkün olmadığı, işyeri dosyasının sehven tescil edildiği, işverenlik niteliği bulunmadığı anlaşıldığından, çatı işleri için Kurumda 04.04.2012 tarihi itibariyle tescil edilen işyeri dosyasının aynı tarih itibariyle kanun kapsamından çıkarılması kanaatinin bildirildiği, 26.03.2012 tarihli Ö.. K.. ve yönetici arasında imzalanan çatı yaptırma sözleşmesinde, T.. a.. A-B blokları müşterek çatı yapım işinin taşeron olarak Ö.. K..'a verildiği, apartman yönetimi tarafından 23.04.2012 ve 26.04.2012 tarihli makbuzlarla Ö.. K..'a ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, Mahkemece öncelikle, davalı apartman yönetimi ile dava dışı Ö.. K.. arasındaki ilişkinin istisna akdi (eser sözleşmesi) olup olmadığı araştırılmalı, Ö.. K..'ın işveren sıfatının bulunup bulunmadığı tarafların sunacağı delillerle birlikte tartışılmalı, işveren sıfatının varlığı halinde davalı A.. yönetimi hakkında açılan davanın husumet sebebiyle reddi gerektiği gözetilmeli, davalı Kurum aleyhine açılan davada kurum işleminin iptali talep edildiğinden, davalı Kurum yönünden 5510 Sayılı Kanun'un 13. maddesi kapsamında olayın iş kazası olup olmadığına yönelik değerlendirme yapılmalı, istisna akdi (eser sözleşmesi) olmadığının anlaşılması halinde ise; davalı Apartman yönetiminin işveren sıfatının bulunduğu gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davacı ve davalılardan K.. avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İpotek, kamu alacağı, senet alacağı, işçi alacağı arasında sıra cetveli sıralaması nasıldır? avercan38 Meslektaşların Soruları 2 23-11-2012 11:35
götürü iş, taşeronluk, eser sözleşmesi , iş kazası RuzgarEzel Meslektaşların Soruları 2 14-07-2009 08:05
iş kazası taşeronun sorumluluğu avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 3 04-07-2008 14:59
30'dan az işçi çalıştıran taşeronun haksız feshinden asıl işverenin sorumluluğu tolga Meslektaşların Soruları 1 05-11-2007 13:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04364800 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.