İcra Müdürünün Re'sen Borçluya Para İadesi

Yaptığımız ilamsız takipte borçlu parayı icra dosyasına yatırıyor. Daha sonra borçlu vekili dosyaya itiraz ediyor. İcra müdürü takibin durmasına karar veriyor. Ve borçlu vekilinin talebi üzerine "sehven yatırılan paranın iadesi" diyerek, dosyaya yatan parayı borçlu vekiline iade ediyor.

İcra müdürünün işlemi yerinde midir?
Paranın dosyaya iadesini sağlayabilir miyiz?
İzlenmesi gereken yol sizce nedir?

Saygılarımla.

Dosyaya para yatırılması ile borç kısmen de olsa kabul edilmiş sayılır. Müdürün parayı iade etmemesi gerekir. Müdür yaptığı hatalı işleminden sorumlu olmalıdır.
Bir takibimde yatırmış olduğumuz paranın iadesini talep etmiştik. geri alamamıştık.

Borç kısmen değil tamamen kabul edilmiş sayılıyordu. Ve dosyamız infaz olmuştu. Şimdi itirazın iptali davası açmamız gerekecek. Peki hem iade talebinde bulunup, hem de dava mı açsak yerinde olur? Sizin talebinizde ne işlem yapmıştı icra müdürü??

"yapılacak iş

icra dosyasının fotokopisini çekip aslı gibidir diye onaylatmak

akabinde ahm de adalet bakanlığı aleyhine dava açarak parayı kolayca tahsil etmek o kadar"

demiş bir meslektaşımız. katılan var mı bu görüşe? icralardaki keyfiliği önler mi sizce böyle bir yöntem??

Acaba AİHM'deki dava ne kadar zamanda sonuçlanır?
Bu beklenecek süre "kolayca" tanımına girer mi?
Yanlış hatırlamıyor isem bunun için tüm iç hukuk yollarını tüketmek gerekli değil mi?
Basit bir borç tahsilatı sorununu bile bizim yerimize Avrupa mı çözecek?

Sayın Godfather,

2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 361. maddesine göre “icra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır”

Sorunuzda ilamsız takip başlattığınızı ve henüz takip kesinleşmeden ödeme olduğunu söylemişsiniz. Borçlu kendi rızasıyla (borca itiraz etme hakkı varken, CEBRİ İCRA TEHDİDİ YOKKEN-tabii olayınızda ihtiyati haciz sonrası takip v.b. durumlar olmadığı kanaatiyle) icra takibi tutarını dosyaya yatırmıştır. Fazla yatırılan (ve dolayısıyla tahsil edilen) para olmadığı gibi yanlışlıkla tediye de yoktur.

2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 12. maddesine göre: “ İcra dairesi, takip edilmekte olan bir para alacağına mahsuben borçlu veya üçüncü şahıs tarafından ödenen paraları kabule mecburdur. Bununla borçlu bu miktar borcundan kurtulur”. İcraya yapılan ödeme ile borçlunun borcundan kurtulacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Başka bir deyişle başlattığınız ilamsız icra takibinde ödemeyle borç ve fer’ileri ortadan kalkar.

Böylece kanaatimce İcra Müdürlüğünün işlemini İİK m.16 uyarınca şikayet yoluna gitmelisiniz.

Ayrıca böyle bir durumda dosyaya ilamsız icra takibi kesinleşmeden parayı ödeyerek borcu sona erdiren borçlu bakımından da; İstirdat davasında “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs...” şartı olduğu için size istirdat davası ikame edemeyip genel hükümlere mesnetle sebepsiz zenginleşme davası ikame edebileceği kanaatindeyim.

Saygılarımla…

Alıntı: Yazan soliciter Acaba AİHM'deki dava ne kadar zamanda sonuçlanır? Bu beklenecek süre "kolayca" tanımına girer mi? Yanlış hatırlamıyor isem bunun için tüm iç hukuk yollarını tüketmek gerekli değil mi? Basit bir borç tahsilatı sorununu bile bizim yerimize Avrupa mı çözecek?

ahm --> asliye hukuk mahkemesi olsa gerek üstadım.

saygılarımla.

Sayın meslektaşım, kısaltmanızı yanlış anladığım için kusura bakmayın ama bu aralar o kadar çok AİHM talebi ile gelen oldu ki! Üstelik benzer durumlar için bile ısrarla yönlendirilmiş olanlar!! Bu nedenle tepkimi mazur görmenizi dilerim.

Sn. Soliciter; malesef toplumumuzda bir AİHM hastalığı mevcut. Sebebi de bilgi kirliliği diye düşünüyorum.

Sn. Hades'e de teşekkür ederim. Yargıtay'ın deyimi ile "duraksamaya yer bırakmayacak şekilde" açıklıkla izah etmiş herşeyi...

Sayın meslekdaşlarım,
Bu konudaki düşüncem şu;
1.Yöntem: Borcun ödenmesi ile takibin kesinleştiği kabul edilirse Ahm'de Adalet Bakanlığı'na alacak davası açmak yerine İcra dosyasında paranın iadesinin yasaya aykırı bir işlem olduğu kabul edilerek İTM de şikayet yolu ile takibin kesinleştiği ve paranın tahsili gerektiği yolunda karar almak. İİK nın şikayet yolu varken Adalet Bakanlığı aleyhine dava açmak da davanın reddi sebebi sayılabilir.

2. Yöntem: Para yatırılmış olsa bile Borca süresi içinde yapılan itirazın geçerli olduğu kabul edilirse ve bu yüzden paranın iadesinin doğru olduğu düşünülürse yine İTM'de İtirazın kaldırıması ya da AHM veya SHM de itirazın iptali talebi ile başvurularak % 40 icra inkar tazminatına da hak kazanmak mümkün olabilir.
Saygılarımla,

Teşekkür ederim Nazlı hanım.

Bugün talep açtık. İcra müdürü parayı borçludan geri istesin diye. Talebimiz reddedildi. Dava açıp hatalı olan memur işleminin düzeltilmesini istemekten başka seçenek kalmıyor artık.