Avukata Hakaret, Tehdit

Tüm meslektaşlarıma iyi çalışmalar diliyorum.

Bugün başıma gelen bir olayı sizlerle paylaşmak istedim. Bir icra dosyası borçlusu bugün sabah beni arayarak borçla ilgili konuşmak için büroma gelmek istediğini söyledi. Ben de kendisine randevu verdim. Randevulaştığımız saatte büroya yanında bir arkadaşı ile geldirler. Bu sırada benim büromda muhasebeci arkadaşım bulunmaktaydı. Geldikleri zaman dahi sinirli oldukları yüzlerinden belli oluyordu. Ben kendilerine hal hatır sorduktan sonra icra programından bakıp borç miktarını söyledim. Borçlu da borcun taksitlendirilmesini ve faizlerin durdurlmasını istedi. Ben de ( daha önce müvekkilimle bu konuyu görüştüğümden) taksitlendirme yapabileceğimi ama fazileri durdurmak için müvekkilden talimat almam gerektiğini, istiyorlarsa müvekkille bu konuyu kendilerinin de görüşebileceklerini söyledim. Borçlunun yanında bulunan bayan bana sesinizi yükseltmeyin dedi. Ancak sesimi yükseltmemiştim. Her gün borçlularla konuşmak durumunda olduğumuzdan siz de bunu tahmin edersiniz diye düşünüyorum. Kaldı ki sesimi yükseltmem için de hiçbir sebep yoktu. Bu arada muhasebeci arkadaşımın işi bitti ve galiba bayanın tavrından rahatsızlık duyarak bürodan çıktı. Sonra sakin olun dediğimide bana terbiyesizlik yapıyorsun dedi. Ben de kendisine dışarı çıkar mısınız dedim. O da sen kim oluyosun da beni kovuyosun demeye başladı. Ben de tekrar çıkmasını isteyince masamda bulunan bardağı aldı ve üzerime yürüdü. Bayanın psikolojik bir rahatsızlığı olabileceğini düşünerek karşılık vermedim. Bu arada arkadaşı( asıl borçlu) onu tuttu ve bürodan dışarı sürüklemeye başladı. Bayan da elindeki bardağı bana doğru fırlattı ancak bardak bana gelmedi yere düştü ve kırıldı. Ayrıca bu sırada bayan bana ağıza alınmayacak küfürler etti. Sonra ben polisi aradım. Bu sırada asıl borçlu bürodan çıkmadı tekrar yerine oturdu. Polisler geldiler ben kendilerine tutanak tutun cam kırıklarıyla ilgili dedim ancak biz asayişten geliyoruz tutanak tutmayız siz sonra bize bildireceksiniz dediler. Ben ısrarcı olunca o zaman karakol polisi gelsin onlar baksın dediler. Polisler gitti ve karakol polislerini beklemeye başladık. Beklerken bana hakaret eden bayanın kocası geldi büroya ve noluya ya burda napıyosunuz lan siz şeklinde bağırmaya başladı. Kendisinin asker olduğunu her yerde tanıdıklarının olduğunu, polis gelince şikayetçi olmamamı ve şikayetçi olmam durumunda pişman olacağımı söyledi. Bu arada ben Avukat Hakları Merkezini aradım ve Baro yönetim kurulu üyesi bir avukat ( bürosu yakın olduğundan) 10 dakika içerisinde geldi.( İzmir Barosu Yönetim Kuruluna bu duyarlılığından dolayı teşekkür ederim) Daha sonra karakol polisi geldi. Şikayetçiyseniz karakola gidelim dedi. Ben de şikayetçi olduğumu söyledim. Hep beraber aşağıya indik ancak bayan burada da bağırmaya devam ediyordu.Bana ....pu dedi, üzerime yürüdü diyerek polise beni şikayet etti. Ben de bayanın arkadaşı olan asıl borçluya dönerek polisin, baro yönetim kurulu üyesi meslektaşımın ve aşağıda bulunan dükkanlardan sesler üzerine dışarı çıkan insanların yanında ben size hakaret ettim mi, üzerinize yürüdüm mü diye sorunca hayır yapmadınız dedi. Daha sonra karakola gittik ben şikayetçi oldum bana hakaret eden bayan da benden şikayetçi oldu-üzerine yürüdüğüm ve hakaret ettiğim iddiasıyla. Asıl borçlu da benim bayana hakaret ettiğimi ve üzerine yürüdüğümü söyledi.Ben de tanık olarak muhasebecimi ve Baro Yönetim Kurulu arkadaşımı gösterdim. İfadeler alındıktan sonra büroya döndüğümde işhanı görevlisi arkadaş bana geçmiş olsun kafanıza bardak atmışlar dedi. Ben de kendisine nerden bildiğini sorunca bayanın işhanı zeminkat aralığında bekledğini, kimi beklediğini sorduğunda ise ........ diye bir avukatın kendisini bürodan dışarı çıkarmak istediğini bunun üzerine kafama bardak fırlattığını söylediğini söyledi.

Bu durumda işhanı görevlisi ve işhanı aşağısındaki dükkanlarda bulunan kişileri tanık olarak göstermem durumunda tanıklıkları ne ölçüde etkili olur? Böyle bir durumda bayanın ceza alması olası mıdır? Tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu arada olayların oluşu sırasında bayanın avukatı olduğunu söyleyen bir avukat beni aradı ve özür dilesin barışın dedi. Ben de kendisine size karşı böyle bir olay olsa ne yapardınız deyince verdiği cevabı aynen yazıyorum " ohooooooo benim yanımda avukat öldürdüler bu ne ki? Sorun bardaksa ben size bardağın parasını vereyim barışın. " Benim müvekkiline hakaret etmediğimi bildiğini telefonda bana söylemesine rağmen ben şikayetçi olacağım deyince biz de karşı şikayetçiyiz davada görüşürüz deyip kapattı. Bu tavıra ne demeli şimdi?

Öncelikle geçmiş olsun.
İşhanı görevlisini tanık olarak gösterin, zira, olayın sıcağı sıcağına, olayın oluşuyla ilgili olarak, failin kendi ağzından, bilgi almış, görgü tanığı olmasa da, ifadesi sizin lehinize olacaktır.
Avukat hakları merkezinden gelen arkadaş da tanık gösterin, asıl borçluyla yaptığınız görüşmeyi ve onun, bayanın üzerine yürümediğinizi hakaret etmediğinizi söylediğini beyan ederse buda lehinize olacaktır.
bayanın avukatı oaln arkadaşın tavrı ne yazık ki hoş değil,olayı bu derece basite indirgememeliydi, onun hakkında belki Baroya başvurmayı düşünebilirsiniz.
Bir avukatın, asıl borçlu dururken, asıl borçluyla birlikte bürosuna gelen ve hiç bir bağlantısının olmadığı/önceden tanımadığı/husumetinin olmadığı birine hakaret etmesi için ortada makul sebep yoktur, hayatın olağan akışına aykırıdır diye düşünüyorum.
Ancak, polisi aramanız, olayın sizin büronuzda gerçekleşmesi, avukat hakları merkezini aramanız ve olaya diğer görevlilerin müdahale etmesini istemeniz, sizin iddialarınızın doğruluğu konusunda karine teşkil edecektir diye düşünüyorum.tekrar geçmiş olsun

Değerli meslektaşım, öncelikle çok geçmiş olsun.

BİR HUKUK ADAMI OLAN AVUKAT BÜROSUNDA TAHKİR VE RENCİDE EDİLİYOR!!!

Sosyal ve insani değer ve ilkelere, hukuka tümüyle aykırı kişi ve davranışlara karşı, bu değerleri ve "iyi insan" ı korumak için, sonuna kadar gidin, başınızı havaya dikin, insaniyeti bir miktar kenara bırakın bu olayda... Kesinlikle ceza alması için çabalayın. Suçların göreviniz esnasında ve görevinizden dolayı işlendiği kanısındayım. Tazminat davası da açın. Sizinle bu şekilde konuşan avukat arkadaş da bir daha sizinle konuşmak imkanı bulamasın; ona bu süreçte hiç yüz vermeyin.

Yanlış anlaşılmasın; bu satırların yazarı aslında "normal şartlar altında" hümanist düşünceyi şiar edinmiş bir ademoğludur. Ancak gayriinsani ve anormal davranışlarda insaniyet şalterini indirip, herkese "hakkını ve haddini" bildirmelidir. Yoksa olan iyi insana olur. Unutmayalım:

"Zalime haddini bildirmek, öksüze kaftan giydirmektir."

Tekrar geçmiş olsun, iyi dileklerim ve saygılarımla.

Çok büyük geçmiş olsun meslektaşım. Yapmanız gereken şey sonuna kadar hukuk yolunda mücadele.

Çok geçmiş olsun! Kapıcının ve diğerlerinin tanıklıkları elbette lehinize dikkate alınacaktır. Ayrıca Av haklarından gelen meslektaşımızın da geç gelmesine rağmen devam eden konuşmalardan olayın ne şekilde cereyan ettiğini, kimin deyip ne fırlattığını aynen anlamış olması çok kuvvetli bir ihtimaldir. Yani meslektaşımızın ifadesi sizin için önemli.
Gerçekten tekrar geçmiş olsun. Şikayinizi sakın ola ki geri almayın görüşündeyim. Ayrıca avukatları ile ilgili de şikayette bulunmanızı (Baroya) şiddetle tavsiye ederim...

Sayın meslektaşım;
Öncelikle geçmiş olsun. Ama alışmak lazım bu durumlara. Avukatız ya! Potansiyel müfteriyiz birilerine göre. Burada size taaruza geçen borçludan çok bu borçlunun avukatının tavrı önemli. Bir meslektaşına hakaret ediliyor, müessir fiilde bulunuluyor ve sen geniş geniş "öpüşün barışın" deyip olayı örtbas etmeye çalışıyorsun. İşte bu durum kabul edilemez. Arabulucu olmaya çalışması güzel ama kabahatli tarafı yücelterek onu bir daha aynı eylemleri yapması konusunda cesaretlendirerek böyle bir arabuluculuk yapamazsınız. Tekrar tekrar geçmiş olsun diyorum.

Geçmiş olsun Özgür Bey,bana biraz planlanmış gibi geldi.Borçlunun bayan arkadaşı ile gelmesi,sesinizi yükseltmediğiniz halde yükseltitiğinizi iddia edilmesi...Ki gerçekten planlanmasa aklı başında biri yanındaki erkek arkadaşının en azından başı belaya girmesin diye böyle tartışmalara girmez.

Ben de gerek tutulan tutanaktan gerekse tanık beyanlarından durumun aydınlanacağı kanaatindeyim.

Bazı meslektaşlarımın karşıt görüşe sahip olduğunu biliyorum ve saygıyla karşılıyorum. Ancak her avukat meslektaşımın bürosunda bir kamera sisteminin bulunması gerektiğini düşünüyorum. Bu tür olaylar hepimizin başına gelmesi mümkün..

Çok geçmiş olsun sayın meslektaşım, sonuna kadar mücadele etmekte fayda var. Tekrar çok çok geçmiş olsun...

Geçmiş Olsun Sayın Av. Özgür METİN

Zaman zaman mesleğin doğası icabı gerek kendi çalışma alanımızda gerek adliyelerde ya da herhangi bir ortamda benzer olaylarla karşılaşabiliyoruz. Olay başlı başına oldukça üzücü ve sinirleri yıpratıcı boyutta. Ancak, "avukat müsveddesi" olarak nitelendireceğim bir meslektaş tarafından böylesine yaralayıcı sözlerin sarfediliyor oluşu beni çok daha fazla üzdü desem yeridir.

Alıntı: ohooooooo benim yanımda avukat öldürdüler bu ne ki? Sorun bardaksa ben size bardağın parasını vereyim barışın

şeklindeki sözleri dile getiren her kim ise kendisini kınıyor, size tekrar geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.

Sayın Meslektaşım,
Öncelikle geçmiş olsun.Size önerim sakin olmanız ve sinirlerinizi yıpratmamanız.Sakın ha! olayı kabullenin anlamında söylemiyorum.Aksine sonuna dek meseleyi takip edin.Bu hem size hem de avukatlık mesleğine yapılmış bir saldırıdır.İzmir Barosunun arkanızda duracağına inanıyorum.
Bir de öneri:Büronuza yalnızca iş sahipleri girebilir.Yakını, arkadaşı, eşi, dostu her kimse dışarda bekleyecek.Bu müvekkiller için de böyle, borçlular ve diğerleri için de.
Tekrar geçmiş olsun.
Av. Mehmet SEYREK

Öncelikle geçmiş olsun meslektaşım,soğukkanlılıkla hareket edin ve hukuki mücadelenizi devam ettirin ki İzmir Barosu size destek olacakatır.Benim tavsiyem ilk gelen asayiş polislerini,işhanı görevlisini de derhal tanık olarak bilidirin ayrıca saldırgan bayanın eşi de sizi tehdit etmiş onu da şikayet etmelisiniz.Sizi arayan meslektaşa gelince onun da avukat olarak anılmasından utanıyorum,saygılarımla...

Ben de geç de olsa geçmiş olsun diyorum Değerli meslektaşım. Merak etmeyin, delilleriniz sağlam. Benim de başımda bir tehdit olayı var ve tek delilim bir tanıktı. Ancak, savcı, davayı açtı ve 22 Aralıkta duruşma yapılacak.
Tekrar geçmiş olsun; işin ucunu sakın bırakmayın ve bence o meslektaşımız hakkında da İzmir Barosu Disiplin Servisine müracaat edin.
Saygılarımla.

Geçmiş olsun Sn.Özgür size öneride bulunacak tecrübem yok ancak olayı yazınızı okurken içimde hissettim yaşadıklarınızı ve utandım,utanıyorum,utanacağım hukuk eğitimi,meslek kuralları anlamında tek kelime değil tek harf bile bilmeyen bilse bile uygulama erdemi gösteremeyen meslektaşlarımızın olmasından.Mesleğe yeni başlıyorum tüm bunları staj dönemimde az çok gördüm ve meslek onurunun ayaklar altına alındığını mesleğin saygınlığını yitirmek üzere olduğunu bunu engellemek için birşeyler yapılması gerektiğini söyledim durdum.Ama sesimi kimseye duyuramadım.Yazdıklarımı tekrar gözden geçiremeyecek kadar yaralıyım bu konuda.Umarım herşey yoluna girer umarım herkes ama herkes bu hukukçu olsa da haddini bilir.

Değerli Genç Meslektaşım,

Olaya geniş açıdan baktığımızda söylediklerinizin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Malesef bu tür çirkin olaylarda resmin bütününü görmek yerine sadece bir kısmını dikkate alıyoruz. Eğer bir ülkede avukat çok rahat bir şekilde tehdit ediliyor ve bürosuna baskın yapılabiliyorsa, avukatın genel sıfatının oldukça yıprandığı sonucuna ulaşabiliriz. Burada bazılarımız, olayın kendini bilmez bazı kişlerin hatası olarak görebilir. Ama, insanlar bir avukatı nasıl bir konuma oturtup onu hakaret ve tehditle sindirebileceklerini düşünüyorlar. Bu cesareti nerden buluyorlar. Bunları düşündüğümüzde mesleğimizin itibarını kurtarmak adına uzun yıllar sürebilecek azimli bir çalışma içerisine girmemiz gerektiğini düşünüyorum...

T.C. YARGITAY

4.Ceza Dairesi
Esas: 2009/3133
Karar: 2011/3082
Karar Tarihi: 14.03.2011


TEHDİT VE HAKARET SUÇLARI - SANIKLARIN HACZİ ENGELLEMEYE YÖNELİK KATILAN AVUKATA TEHDİTLE DİRENME EYLEMLERİ - AVUKATIN HACİZ SIRASINDAKİ GÖREVİNİN YARGI FAALİYETİNE İLİŞKİN BULUNMADIĞI - FAZLA CEZA BELİRLENMESİNİN İSABETSİZLİĞİ

ÖZET: Sanıkların haczi engellemeye yönelik katılan avukata tehditle direnme eylemleri nedeniyle, alacaklı vekili olan avukatın haciz sırasındaki görevinin <yargı faaliyetine> ilişkin bulunmadığı gözetilmeden fazla ceza belirlenmesi isabetsizdir.


(2709 S. K. m. 141) (5271 S. K. m. 34, 230) (5237 S. K. m. 61, 265)

Sayın meslektaşım çok geçmiş olsun. Bağlı olduğunuz baronun da arkanızda duracağına olan inancımla birlikte hukuk mücadelenizi sonuna kadar sürdüreceğinizden de eminim. Kaldı ki tahrike kapılmamanız da takdire şayan...
Tekrar çok geçmiş olsun..

20/9/12 tarihinde bende haciz sırasında borçlu tarafından tehdit edildim benim yanımda görevli memur ve şoför de vardı aynı şekilde hepimiz bu tehdite maruz kaldık.. Savcılığa dilekçe verdim ve takdir ederek savcı özel olarak ilgilenip hemen ifademi aldırdı ve işlemi başlattı özel ilgi göstereceğini beyan etti.. Takdir ederek halen bu tür savcıların ölmediğini kanıtladı..