Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

TaŞinmaz SatiŞinda Sira Cetvelİ Ve Nafaka AlacaĞi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-02-2012, 16:18   #1
Av.Ömer Faruk

 
Varsayılan TaŞinmaz SatiŞinda Sira Cetvelİ Ve Nafaka AlacaĞi

Saygıdeğer meslektaşlarım;
Uzun aramalara rağmen tam ve net bir sonuca ulaşamadım ve siz meslektaşlarımın değerli bilgilerine başvurmak istedim.Konu şu;
Kambiyo senetlerine(Bono) mahsus haciz yolu ile borçlu hakkında 1999 yılında takip başlıyor.Borçlunun taşınmazı üzerine haciz konuluyor ve satış avansı yatıyor. Kıymet takdiri yapılıyor satış talep ediliyor lakin icra dairesince satış yapılmıyor.Bu arada borçlu 2001 yılında eşinden anlaşmalı olarak boşanıyor ve 2001 yılında ayda 5.000 TL(eski parayla 5 milyar)nafaka ödemeyi ve yanında 50.000 TL(50 Milyar)tazminat ödemeyi kabul ediyor. Bu boşanma muvazaalı zira hala eşiyle birlikte haciz konulan taşınmazda yaşıyorlar.Mernis adresi de eski eşiyle aynı adres halen.Neyse bizim dosyada satış falan unutuluyor ve dosya yenileniyor ve tekrar satış avansı yatırılıp satış isteniyor ve biz geçenlerde satışı yapıyoruz. Borçlunun eski eşi de (ama hala beraberler)2011 yılında ilama dayalı nafaka alacağı için takip başlatıyor.Yani örnek 4-5 ilamlı takip başlatıyor.Bizim dosyaya da yazı gönderiyorlar nafaka dosyasıdır alacağımız 450.000 TL, satış yapılırsa dikkate alın diye.Neyse biz taşınmazı 120.000 TL'ye sattık.Şimdi sıra cetveli yapılacak.Bu görünüşe göre İ.İ.K 206'ya göre imtiyazlı alacak olduğundan para direkt borçlunun eski eşinin dosyasına gidecek gibi görünüyor. Aksine bir olay yaşayan ya da bilgisi olan var mı acaba.Bana ne tavsiye edersiniz ne gibi bir yol izlemeliyim.Ayrıca bizim haciz tarihimiz onların haciz tarhinden çok önce bu bilgiyi de dipnot olarak belirtmek istedim. Yargıtay kararları ve değerli görüşlerinizi acilen bekliyorum.Sizce sıra cetveli nasıl oluşur ve sıra cetvelinden sonra sıra cetveline itiraz davasını (her iki tarafın da gerçek kişi olduğu nazara alınarak)hangi mahkemede açmalıyım ve paranın ödenmemesi için ne yapmalıyım?selamlar ve saygılar...
Old 22-02-2012, 16:34   #2
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Faruk
Saygıdeğer meslektaşlarım;
Uzun aramalara rağmen tam ve net bir sonuca ulaşamadım ve siz meslektaşlarımın değerli bilgilerine başvurmak istedim.Konu şu;
Kambiyo senetlerine(Bono) mahsus haciz yolu ile borçlu hakkında 1999 yılında takip başlıyor.Borçlunun taşınmazı üzerine haciz konuluyor ve satış avansı yatıyor. Kıymet takdiri yapılıyor satış talep ediliyor lakin icra dairesince satış yapılmıyor.Bu arada borçlu 2001 yılında eşinden anlaşmalı olarak boşanıyor ve 2001 yılında ayda 5.000 TL(eski parayla 5 milyar)nafaka ödemeyi ve yanında 50.000 TL(50 Milyar)tazminat ödemeyi kabul ediyor. Bu boşanma muvazaalı zira hala eşiyle birlikte haciz konulan taşınmazda yaşıyorlar.Mernis adresi de eski eşiyle aynı adres halen.Neyse bizim dosyada satış falan unutuluyor ve dosya yenileniyor ve tekrar satış avansı yatırılıp satış isteniyor ve biz geçenlerde satışı yapıyoruz. Borçlunun eski eşi de (ama hala beraberler)2011 yılında ilama dayalı nafaka alacağı için takip başlatıyor.Yani örnek 4-5 ilamlı takip başlatıyor.Bizim dosyaya da yazı gönderiyorlar nafaka dosyasıdır alacağımız 450.000 TL, satış yapılırsa dikkate alın diye.Neyse biz taşınmazı 120.000 TL'ye sattık.Şimdi sıra cetveli yapılacak.Bu görünüşe göre İ.İ.K 206'ya göre imtiyazlı alacak olduğundan para direkt borçlunun eski eşinin dosyasına gidecek gibi görünüyor. Aksine bir olay yaşayan ya da bilgisi olan var mı acaba.Bana ne tavsiye edersiniz ne gibi bir yol izlemeliyim.Ayrıca bizim haciz tarihimiz onların haciz tarhinden çok önce bu bilgiyi de dipnot olarak belirtmek istedim. Yargıtay kararları ve değerli görüşlerinizi acilen bekliyorum.Sizce sıra cetveli nasıl oluşur ve sıra cetvelinden sonra sıra cetveline itiraz davasını (her iki tarafın da gerçek kişi olduğu nazara alınarak)hangi mahkemede açmalıyım ve paranın ödenmemesi için ne yapmalıyım?selamlar ve saygılar...

Sayın Av. Ömer Faruk,
Muvazaa iddiası ile nafaka alacağına yönelik icra takibinin iptalini talep edebilirsiniz kanaatindeyim. Bu hususta 4. HD. 8.11.2007 T., E: 2006/12753, K: 13696 kararı mevcuttur. Söz konusu kararda ilamlı bir icra değil kambiyo takibi mevcuttur. Olayınız bu yönüyle farklılık arz etmektedir. Ancak ilamlı icra takibinin muvazaalı olduğunu ispat edebilirseniz sorunu çözersiniz diye düşünüyorum.
Saygılarımla...
Old 22-02-2012, 16:41   #3
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Muvazaalı İcra Takibinin İptali İçin İptal Davası Açılabileceği
I- Dava, «muvaza nedeniyle icra takibinin iptali» istemine ilişkindir.

Mahkemece, "...davacının, icra takip dosyasında taraf olmadığı, takibe konu alacak borç ilişkisinin davalı Bülent Kurtuluş ile dava dışı bahri Genç arasında olduğu, yapılan takibin yasal prosedüre uygun olarak gerçekleştiği ve kesinleştiği satış aşamasına kadar getirildiği yapılan işlemlerde herhangi bir yasaya aykırılık durumunun olmadığı, kaldı ki davacının da icra takibinde taraf olmaması nedeni ile böyle bir dava açma yetki ve sıfatının da bulunmadığı ayrıca hukuki bir menfaatinin de olmadığı..." belirtilerek "davanın reddine" karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalıdır. Bu yön, mahkemenin de kabulndedir. Kural olarak, hakları zarara uğratılan üçüncü kişiler, muvazaalı işlemin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü tarafların muvazaalı işlemi; üçüncü kişiler yönünden haksız eylem niteliğindedir. Şu durumda, davacının taraf sıfatı bulunmakta olup, işin esasının incelenmesi gerekir. Ancak üçüncü kişinin zarar gördüğünün benimsenebilmesi için, onun muvazaalı muamelede bulunandan bir alacağının olması ve bu alacağının ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlemin yapılması gerekir.

Somut olayda; dava dışı Bahri Genç, sahibi olduğu arsa üzerine bir apartman yaptırmış, 15.9.1997 tarihli noterce düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile bu apartmanın 4 no'lu dairesini, davacıya satmayı vaat etmiş ve taşınmazın bedelini peşinen almıştır. Ancak bu taşınmazın, tapuda davacı adına tescili sağlanmamıştır.

Eldeki bu davada dinlenen davacı tanık beyanlarından; arsa sahibi Bahri Genç'in, bu binanın üzerine projeye aykırı olarak kendisi adına kat çıkmak istediği, apartmanda bulunan diğer bağımsız bölüm sahipleri ile davacının buna izin vermemesi üzerine Bahri Genç'in davacıya ve diğer mal sahiplerine hitaben "...ben buranın bir kısım hissesini bilerek kendi üzerimde bıraktım o zaman bende bu hisselerin üzerine haciz koydururum burayı sattırırım, siz de gününüzü görürsünüz..." şeklinde sözler zarf etmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bahri Genç, daha sonra 23.6.1999 tarihinde avukatına verdiği vekaletnamesinde; "... alacaklı Bülent Kurtuluşa aramızda yapılan oto alım satımından doğan veya nakit 15 milyar borcum ve bakiyesi nedeniyle ve bununla sınırlı olmak üzere icra takiplerinde ödeme emrini tebliğe, lehime işleyen sürelerden feragat ederek alacaklı tarafça yapılacak takipte borcu kabul etmeye, mal beyanında bulunmaya, gayri menkullerim üzerine haciz ve satılamaz kaydı konulmasına muvafakat etmeye..." biçiminde yetki vermiş ve aynı gün davalı Bülent tarafından, Bahri Genç aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Takip talebinde miktarı belirtilen borcun sebebinin, "gayrimenkul satış vaadi kaparosu" olduğu yazılmış, ancak herhangi bir sözleşme ibraz edilmemiştir. Takibin başlatıldığı gün ödeme emri borçlu vekiline elden tebliğ olunmuş ve orçlu vekili, "... borcu kabul ettiğini, sürelerden, feragat ettiğini, takibin kesinleştirilmesini istediğini ve borcuna karşılık maliki bulunduğu dava konusu gayrimenkulün tapu bilgileri verilerek kaydına haciz konulmasını istediğini..." beyan etmiştir. Bunun üzerine aynı gün icra takibi kesinleştirilmiş ve borçluya ait taşınmazın kaydının üzerine haciz konulmuştur. Böylece gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu edilen taşınmazın üzerine de haciz konulması sağlanmıştır. İcra takibinin devamı sırasında takip borçlusu Bahri Genç vefat etmiş, yasal mirasçıları olan eşi ve çocukları mirası reddetmişler ve icra dairesince ölen borçluya ait nüfus kayıtları getirtilerek borçlu Bahri Genç'in anne ve babası olan diğer davalılar raleyhine icra takibine devam olunmuştur. Dosya içindeki bilgi ve tarafların açıklamalarından; üzerine haciz konulan taşınmazın sazılmış olduğu ve davacının ölen borçlunun anne ve babası olan davalılar aleyhine tapu iptal ve tescil davası açmış olduğu o dıavanın halen devam ettiği ve açtığı tapu iptal ve tescil davasının sonuçsuz kalmaması için de eldeki bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; iptaline karar verilmesi istenen icra takibinde davacıya gayri menkul satmayı vaat eden Bahri Genç'in borçlu olarak gösterilmesi, borçlunun vekaletname ile vekiline verdiği yetkiler, takibin başladığı gün kesinleştirilmesi, borçlunun, üzerine haciz konması için taşınmazın tapu kaydı bilgilerini vermesi, böylece gayri menkul satış vaadine konu taşınmazın üzerine haciz konulmasının ve satışının sağlanması, davalı Bülent ile diğer davalıların murisinin davacının alacağının tahsiline engel olmak için el ve işbirliği içinde bulunduklarını göstermektedir.
Olayların yukarıda anlatılan gelişim biçimi ve icra dosyasındaki gelişmeler gözetildiğinde; davalılar arasındaki icra takibi işlemlerinin muvazaalı olduğu, davacının iddiasını ispat ettiği anlaşılmaktadır. Şu urumda mahkemece, muvazaanın varlığı kabul edilmek suretiyle, "icra takibinin iptali" yönünde hüküm kurmak gerekirken, tüm dosya verileri tartışılmadan yanılgılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 8.11.2007 gününde oybirliği karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sıra Cetveline İtiraz Davası avturgayk Meslektaşların Soruları 3 07-03-2023 09:53
BİrİkmİŞ Nafaka Borcunun Adİ BorÇ Olarak DeĞerlendİrİlmesİ,hacİz Sira Cetvelİ fertm Meslektaşların Soruları 2 10-07-2013 18:46
Sira Cetvelİ - Paranin PaylaŞtirilmasi avukat mustafa aladağ Meslektaşların Soruları 3 04-03-2009 18:39
Sira Cetvelİ Av.Ahmet Turan Alpar Meslektaşların Soruları 1 26-11-2008 18:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04754806 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.