Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra Mahkemesinin Usülsüz Tebligatın İptaline İlişkin Kararı - Hacizlerin kaldırılması için Kesinleşme Gerekli midir?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-06-2016, 12:48   #1
avukat110

 
Varsayılan İcra Mahkemesinin Usülsüz Tebligatın İptaline İlişkin Kararı - Hacizlerin kaldırılması için Kesinleşme Gerekli midir?

İyi Çalışmalar Meslektaşlarım...Müvekkil şirketle ilgisi olmayan bir adrese yapılan usülsüz tebligatın iptali için icra mahkemesinde daval açtık, mahkeme tebligatın iptaline karar verdi.Tebligatın iptali kararını icra müdürlüğüne ibraz ederek usülsüz tebligat dikkate alınarak önceden konulan hacizlerin kaldırılması içiin talepte bulunduk.İcra müdürü kararın karşı tarafın temyizi nedeniyle kesinleşmediği gerekçesi ile talebimizi reddetti.İcra müdürünün kararını şikayet etmeyi düşünüyorum.Sizce hacizlerin kaldırılması için Usülsüz tebligatın iptali kararının kesinleşmesine gerek var mıdır.Yargıtay ictihatlarında icra mahkemesinin kararlarının infazı için kesinleşmeye gerek olmadığından bahsediliyor.Fakat Usulsüz tebligatın iptali kararının infazı ve hacizlerin kaldırılması için kesinleşme gerekmediğine ilşkin karar bulamadım. müdürünün kararının icra mahkemesinde kaldırılmaması ve Kararın kesinleşmesinin beklenmesi halinde müvekkilin tüm malvarlığı ve banka hesaplarında ki hacizler temyiz sonuna kadar kalacak.Bu durumda hacizlerin kaldırılıp yerine dosya borcunun tamamı için teminat mektubu sunmak için nasıl bir yol izlemeliyim.Bu hususlarla ilgili yargıtay ictihadına ihtiyacım var.İlginiz için şimdiden teşekkür ederim.
Old 16-06-2016, 11:18   #2
Avukat75

 
Varsayılan

T.C
YARGITAY
12.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2014/4357
KARAR NO:2014/6802
KARAR TARİHİ: 11.03.2014

MAHKEMESİ : Ordu İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/06/2013
NUMARASI :2013/169¬2013/372

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimitarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin borçluya 15.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği, 09.05.2013 tarihinde borçluya ait taşınmaza haciz konulduğu, borçlunun ise 14.05.2013 tarihinde icra mahkemesine gelerek, adına kayıtlı olan ve haciz konulan Ordu ili, Merkez Şahincili Mah. 1759 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın meskeni olduğunu, haciz konulamayacağını, tarafına yapılan tebligatın usulsüz olup takipten 10.05.2013 tarihinde haberdar olduğunu belirterek meskeniyet
şikayetinin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir.

Diğer yandan borçlunun aynı mahkemenin 2013/168¬171 sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak şikayette bulunduğu, bu dosyada şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 10.05.2013 olarak düzeltilmesine karar verildiği, mahkemece, bahsi geçen dosyada ödeme emri tebliğ tarihi olarak kabul edilen 10.05.2013 tarihine göre henüz takip kesinleşmemiş olacağından bahisle yapılan hacizlerin de usulsüz olacağı kabul edilerek, hacizlerin kaldırılması yönünde karar verildiği ancak, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne dair kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.

Somut olayda haciz, ödeme emri tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonraya ilişkindir.

Ancak usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle düzeltilen tebliğ tarihine göre takip kesinleşmediği için haczin de geçerli olmayacağının söylenebilmesi, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne dair kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Bu durumda mahkemece usulsüz tebligat şikayetine konu olan aynı mahkemenin 2013/168¬171 sayılı dava dosyasının sonucu beklenip, kararın kesinleşmiş durumu nazara alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 16-06-2016, 16:17   #3
avukat110

 
Varsayılan teşekkür ederim meslektaşım anladığım kadarıyla karar aleyhimize..

Peki bu durumda usülsüz tebligatın iptaline ilişkin icra mahkemesi kararının kesinleşmesi için temyizden dönüşü beklenirse , teminat mektubu sunup dosyadaki hacizleri kaldırabilir miyim...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
katkı payı davası ilamının icraya konulabilmesi için kesinleşme gerekli midir. av.hdirsek Meslektaşların Soruları 4 17-02-2016 17:22
anayasa mahkemesinin tmk 713/2 iptaline ilişkin mahmutmicoz Meslektaşların Soruları 5 27-05-2012 16:05
89/1 Haciz İhbarnamesi için talimat icra dairesine müracaat gerekli midir? krizantem Meslektaşların Soruları 11 17-05-2011 11:44
Kesinleşme şerhi gerekli midir? Yerleşik Yabancı Meslektaşların Soruları 2 17-11-2008 13:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04590893 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.