Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

5464 sayılı kanun

Yanıt
Old 04-04-2006, 21:49   #1
av.sye

 
Önemli 5464 sayılı kanun

Merhaba,
Kredi kartı borcundan dolayı 5464 sayılı kanunun geçici 4. maddesinden yararlanmak isteyen bir müvekkilim var. Kanun gereğince yasal başvurumuzu bankaya yaptık ve taksitlendirme istedik.Fakat kafama takılan bir konuda görüş almaya ihtiyacım var.5464 sayılı kanun gereğince taksitlendirilecek borç, banka tarafından borçluya gönderilen ihtarnamede belirtilen tutar olacak,benim müvekkilime noter kanalı ile ihtarname gönderilmiş ancak tebligat bila dönmüş.Ardından icra takibine geçilmiş ancak ödeme emri de tebliğ edilmemiş.Bu durumda taksitlendirmeye esas olacak borç miktarı hangisi olacak?Son hesap özetindeki tutar mı,ihtarnamede geçen tutar mı yoksa ödeme emrinde gösterilen tutar mı?Görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim...
Old 05-04-2006, 12:15   #2
av.külcü

 
Varsayılan

Alıntı:
Kredi kartı borcundan dolayı 5464 sayılı kanunun geçici 4. maddesinden yararlanmak isteyen bir müvekkilim var.
Bence bu madde sadece "temerrüde düşmüş kart boçluları" nı ilgilendiren bir madde.
Müvekkilinize tebligat yapılamadığına göre temerrüde düşmüş sayılmalı mı...? Bence asıl soru bu...
Old 05-04-2006, 13:06   #3
Gamze Dülger

 
Varsayılan Bir ihtar yada tebligatla temerrüde düşürülemeyenler hakkında

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/935

K. 2005/7072

T. 26.4.2005

• KREDİ KARTI BORCUNUN 4822 SAYILI KANUN KAPSAMINDA BELİRLENMESİ VE TAKSİTLENDİRİLMESİ TALEBİ ( Temerrüt Tarihinin Tesbiti - Hesap Kat İhtarnamesi Gönderilmemişse Hesap Ekstresinde Belirtilen Asgari Miktar İçin Öngörülen Son Ödeme Tarihinin Temerrüt Tarihi Olarak Kabulü Gereği )

• 4822 SAYILI YASADAN YARARLANMA TALEBİ ( Kredili Bankomat Hesabından Kaynaklanan Borcunu Ödemekte Temerrüde Düşmüş Olan Borçlu - Hesap Kat İhtarnamesi Gönderilmemişse Hesap Ekstresindeki Asgari Miktar İçin Öngörülen Son Ödeme Tarihinin Temerrüt Tarihi Olarak Kabulü Gereği )

• TEMERRÜT TARİHİNİN TESBİTİ ( Kredi Kartı Borcunu Ödemekte Temerrüde Düşen Borçlunun 4822 Sayılı Kanundan Yararlanma Talebi - Borçluya Hesap Kat İhtarı Tebliğ Edimemişse Temerrüdün Son Hesap Ekstresindeki Asgari Miktar İçin Öngörülen Son Ödeme Tarihi Olarak Kabulü Gereği )

• HESAP EKSTRESİNDEKİ ASGARİ MİKTAR İÇİN ÖNGÖRÜLEN SON ÖDEME TARİHİNİN TEMERRÜT TARİHİ OLARAK KABULÜ GEREĞİ ( 4822 Sayılı Kanunun Geçici 1. Maddesine Göre Kredi Kartı Borcunun Hesaplanmasında - Bankaca Hesap Kat İhtarı Çekilmemiş Olması )

• BANKACA HESAP KAT İHTARI ÇEKİLMEMİŞ OLMASI ( 4822 Sayılı Kanunun Geçici 1. Maddesinden Yararlanma Talebi - Hesap Ekstresindeki Asgari Miktar İçin Öngörülen Son Ödeme Tarihinin Temerrüt Tarihi Olarak Kabulü Gereği )

818/m.101

4822/m.Geçici md 1


ÖZET : Davacı, davalı bankadan aldığı kredili bankomat kartını kullandığını ve borcunu ödeyemeyerek temerrüde düştüğünü, 4822 sayılı yasadan faydalanma talebinin davalı tarafından kabul edilmediğini ancak borcunu taksitle ödeme talebinin kabul edildiğini ve taksit miktarının da fazla belirlendiğini ileri sürerek 4822 sayılı yasanın geçici 1. maddesine göre ödeme planı çıkarılmasını istemiştir. Davalı banka, davacının borcunun kredili bankomat hesabından kaynaklandığını, bu nedenle 4822 sayılı kanun kapsamına girmediğini bildirmiştir. Banka tarafından gönderilen son hesap özetinde ödeme günü belirtilmekte ise de, bu ödeme gününde borcun tamamı değil belli bir kısmının ödenmesi gerektiği bildirildiğinden, borcun tamamının ödenmesi gerektiği bildirilmediğinden, kredi kartı borçları, Borçlar Kanunun 101/2. maddesinde öngörülen, miktarı önceden belli olan kesin vadeli borç niteliğinde değildir. Bu nedenle kredi kartı borçlarında temerrüt tarihi bakımından, anılan maddenin uygulanması mümkün değildir. Kredi kartının bu özelliği nedeniyle, borçlunun temerrüdü, banka tarafından akdi ilişkinin sona erdirilip hesap kat edildikten sonra, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmiş ise, bu sürenin biriminden itibaren oluşur. Banka tarafından kredi borçlusuna ihtarname gönderilmemiş ise, kredi borçlusunun gönderilen son hesap ekstresinde belirtilen tarihte istenen asgari miktarı ödememesi nedeniyle, bu tarih itibariyle ödenmeyen kredi kartı borcu icra takibi aşamasına geldiğinden, bankaca hesabın kat edildiği tarih, şayet hesap kat edilmemiş ise, gönderilen son hesap ekstresindeki belirtilen ödeme tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulü gerekir. Somut olayda davacı 7.4.2003 tarihinde ihtar çekerek 4822 sayılı yasanın geçici 1. maddesine göre taksitlendirme talebinde bulunmuştur. Bu durumda davacının temerrüde düştüğü 19.7.2001 tarihinden başvuru tarihine kadar %50 temerrüt faizi hesaplanmalı, ayrıca davacının başvuru tarihinden önce 6.3.2002, 29.4.2002 ve 14.6.2002 tarihinde yaptığı ödemeler de düşülerek davacının taksitlendirilecek borç miktarı belirlenmelidir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı bankadan aldığı kredili bankomat kartını kullandığını ve borcunu ödeyemeyerek temerrüde düştüğünü, 4822 sayılı yasadan faydalanma talebinin davalı tarafından kabul edilmediğini ancak borcunu taksitle ödeme talebinin kabul edildiğini ve taksit miktarının da fazla belirlendiğini ileri sürerek 4822 sayılı yasanın geçici 1. maddesine göre ödeme planı çıkarılmasını istemiştir.
Davalı, davacıya verilen kartın kredili bankomat kartı olduğunu ve 4822 sayılı yasadan yararlanamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davalıya 14.3.2003 tarihinde 2.886.727.000 TL. borçlu olduğunun tespiti ile aylık taksitlerin 240.561.000 TL. olarak tespitine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı 4822 sayılı yasanın geçici 1. maddesine göre borcun tespitini istemiştir. 4822 sayılı yasanın geçici 1. maddesinden faydalanabilmek için, her şeyden önce borcun, kredi veren ile kredi kullanan tüketici arasında kredi kartı sözleşmesinin düzenlenmesi ve bu sözleşmeye dayanılarak, verilen kredi kartı ile kredi müşterisinin alışveriş yapması veya nakit para çekmesinden kaynaklanması gerekir. Ayrıca kredi kartını kullanan tüketicinin, bu yasanın yayınlanmasından önce temerrüde düşmesi, ödenmeyen kredi kartı borcu nedeniyle hakkında icra takibi aşamasına gelinmesi veya icra takibi yapılması ve yasanın yayınlandığı tarihten itibaren 30 gün içinde kredi kartı veren kuruluşa yazılı başvurusunun bulunması gerekir.
Yasanın uygulamasında öncelikle temerrüt tarihinin belirlenmesi önemlidir. Kural olarak Borçlar Kanununun 101. maddesine göre, kesin vadeli sözleşmelerde temerrüt tarihi sözleşmede belirtilen günün hitamı ile gerçekleşir. Banka tarafından gönderilen son hesap özetinde ödeme günü belirtilmekte ise de, bu ödeme gününde borcun tamamı değil belli bir kısmının ödenmesi gerektiği bildirildiğinden, borcun tamamının ödenmesi gerektiği bildirilmediğinden, kredi kartı borçları, Borçlar Kanunun 101/2. maddesinde öngörülen, miktarı önceden belli olan kesin vadeli borç niteliğinde değildir. Bu nedenle kredi kartı borçlarında temerrüt tarihi bakımından, anılan maddenin uygulanması mümkün değildir. Kredi kartının bu özelliği nedeniyle, borçlunun temerrüdü, banka tarafından akdi ilişkinin sona erdirilip hesap kat edildikten sonra, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmiş ise, bu sürenin biriminden itibaren oluşur. Banka tarafından kredi borçlusuna ihtarname gönderilmemiş ise, kredi borçlusunun gönderilen son hesap ekstresinde belirtilen tarihte istenen asgari miktarı ödememesi nedeniyle, bu tarih itibariyle ödenmeyen kredi kartı borcu icra takibi aşamasına geldiğinden, bankaca hesabın kat edildiği tarih, şayet hesap kat edilmemiş ise, gönderilen son hesap ekstresindeki belirtilen ödeme tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulü gerekir. Bu şekilde belirlenecek temerrüt tarihindeki, asıl alacak + akdi faizden oluşan ana alacağa, temerrüt tarihinden bankaya başvuru tarihine kadar yıllık %50 faiz uygulanacaktır. Bu biçimde oluşan toplam alacağa, 4822 sayılı yasanın geçici 1. maddesi icra takibi varsa tahsil harcı, icra masrafları, faizin vergisi ve avukatlık ücretini ortadan kaldırmadığından, asıl alacak ve akdi faizden oluşan ana para alacağına yıllık %50 gecikme faizi uygulandıktan sonra, Banka Sigorta Mevduatı Vergisi uygulanmak, varsa icra takibinde istenen miktarı geçmemek üzere tahsil harcı, icra masrafları, avukatlık ücreti ve faizin Banka Sigorta Vergisini borca ilave etmek, bankaya başvuru tarihine kadar borçlu tarafından yapılan ödemelerinde, Borçlar Kanununun 84. maddesi nazara alınarak ödeme tarihi itibariyle borçtan mahsup edilmeli ve kalan toplam alacak tutarı 12 eşit takside bölünmelidir.
Somut olayda davacı 7.4.2003 tarihinde ihtar çekerek 4822 sayılı yasanın geçici 1. maddesine göre taksitlendirme talebinde bulunmuştur. Bu durumda davacının temerrüde düştüğü 19.7.2001 tarihinden başvuru tarihine kadar %50 temerrüt faizi hesaplanmalı, ayrıca davacının başvuru tarihinden önce 6.3.2002, 29.4.2002 ve 14.6.2002 tarihinde yaptığı ödemeler de düşülerek davacının taksitlendirilecek borç miktarı belirlenmelidir. Mahkemece bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın taraflar yararına BOZULMASINA, 26.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 07-04-2006, 07:03   #4
av.sye

 
Varsayılan

Sayın Gamze Hanım,
Yargıtay kararı için teşekkür ederim,benim de düşüncem son ekstrenin temerrüt tarihi olarak belirlenmesi gerektiği idi.Bu fikrimi desteklemiş oldu bu karar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
3239 sayılı kanun (Bir çok kanunu değiştiren bir kanun) ibreti Meslektaşların Soruları 7 24-09-2010 13:01
Aile İçi Şiddet ve 4320 Sayılı Kanun zeki erenler Aile Hukuku Çalışma Grubu 22 15-05-2009 23:28
özel okul-4077 sayılı kanun damista Meslektaşların Soruları 3 14-01-2008 12:08
3065 sayılı kanun... Funda Hukuk Soruları Arşivi 0 21-04-2006 09:42


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03739405 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.