Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Konut Yapi Kooperatifine Açilacak Davada Görevli Mahkeme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-08-2018, 10:06   #1
AHMET01

 
Varsayılan Konut Yapi Kooperatifine Açilacak Davada Görevli Mahkeme

Sayın Meslektaşlarım,

Müvekkiller arsalarını birleştirerek bir konut yapı kooperatifine kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi kapsamında devir etmişlerdir. Bu sözleşmeye göre bütün masraflar, cezalar ve vergiler sözleşme tarihinden sonra ilgili kooperatife ait olacaktır. İnşaat süresinde bitmediği takdirde 1 yıllık kiralarını da ayrıca ödeyecektir. İnşaat süresinde bitmemiş, bir yıllık kiraları da ödenmemiş, konutların iskân ruhsatları da alınmamış ve ayrıca fazladan konut, eklenti yapılması durumunda arsa sahiplerine bu kısım için de % 39 ücret ödeneceği kararlaştırılmıştır. Dairelerin 8 adedi normal daire yerine proje değişikliği ile dubleks yapılmıştır. Aradaki farkın % 39’u müvekkillere ödenmemiştir. Ayrıca yapı denetimin ücreti de üstlenilmesine rağmen kısmen ödenmemiştir. Proje değişikliği idareye zamanında bildirilip onay alınmadığından ilgili belediye de hem kooperatife, hem yapı denetim şirketine hem de arsa sahibi müvekkillere para cezası kesmiştir. Müvekkillerin bu mağduriyetlerini giderecek şekilde açılacak davada görevli mahkeme hangisidir? Ticaret Mahkemesi mi, Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa tüketici mahkemesi mi? Konutlar iskan amaçlı yaptırılmıştır. Birkaç meslektaşla görüştüm farklı cevaplar verdiler. Burada kooperatif ile arsa sahipleri arasında bildiğimiz manada bir kooperatif üyelik ilişkisi olmadığından kooperatifler kanununun amir hükümleri kapsamında davanın ticaret mahkemesinde açılamayacağı söylendi. Bu ek bilgilerden sonra görevli mahkeme konusunda değerli görüşlerinize acilen ihtiyacım var. Elinizde bu konuda Yargıtay kararı da varsa paylaşırsanız çok memnun olurum. Şimdiden çok teşekkür eder, kolaylıklar dilerim.
Old 03-08-2018, 23:29   #2
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

1163 sayılı KoopK m.99
"Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır".
Old 03-08-2018, 23:53   #3
Av. Mustafa B.

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Elimde karar yok fakat Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğuna eminim.
Old 04-08-2018, 00:51   #4
AHMET01

 
Varsayılan

Arsa sahipleri, sadece arsalarını kat karşılığı kooperatife vermişlerdir. Burada bizim bildiğimiz manada kooperatif ile arsa sahipleri arasında bir üyelik ilişkisi olmadığından eş bir anlatımla kooperatifin ortağı olmadıklarından bu tür ilişkilere kooperatifler kanununun uygulanamayacağı belirtiliyor.Aşağıdaki içtihatta da bu gerekçe ile kooperatif ile davacı arasındaki ilişkiye Tüketici mahkemelerinin bakacağı vurgulanmıştır. Burada ince bir ayrım var. Onu tam yakalayamadım. Davaya ya Asliye Hukuk Mahkemesi veya Tüketici Mahkemesi bakacaktır diye düşünüyorum. Bu davalarla uğraşan meslektaşların bizlere daha aydınlatıcı bilgiler verebileceklerini düşünüyorum. Katkılarınız için teşekkür ederim.

T.C.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/4897
K. 2008/5276
T. 17.4.2008

• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Arsa Payının İptal ve Tescili ve Gecikme Tazminatının Tahsili - Davacı Davalı Kooperatiflerin Ortağı Olmadığından Davacı İle Kooperatif Arasındaki İlişkinin Kooperatifler Kanunu'nun Uygulanması Suretiyle Çözümü ve Aralarındaki Davanın Ticari Dava Sayılamayacağı )

• ARSA PAYININ İPTAL VE TESCİLİ ( Gecikme Tazminatının Tahsili - Davacı Davalı Kooperatiflerin Ortağı Olmadığından Davacı İle Kooperatif Arasındaki İlişkinin Kooperatifler Kanunu'nun Uygulanması Suretiyle Çözümü ve Aralarındaki Davanın Ticari Dava Sayılamayacağı )

• TİCARİ DAVA ( Tapu İptali ve Tescil - Davacı Davalı Kooperatiflerin Ortağı Olmadığından Davacı İle Kooperatif Arasındaki İlişkinin Kooperatifler Kanununun Uygulanması Suretiyle Çözümü ve Aralarındaki Davanın Ticari Dava Sayılamayacağı )

• GÖREVLİ MAHKEME ( Tapu İptali ve Tescil Olmadığı Takdirde Bağımsız Bölüme Karşılık Gelecek Arsa Payının İptal ve Tescili ve Gecikme Tazminatının Tahsili - Konut Niteliğindeki Taşınmaz Nedeniyle Tüketici Mahkemesinin Görevli Olduğu )

4077/m.3,23

ÖZET : Dava, davalılardan yüklenicinin temlik işlemine dayalı bağımsız bölümün tapusunun iptali ve tescil olmadığı takdirde bu bağımsız bölüme karşılık gelecek arsa payının iptal ve tescili ve gecikme tazminatının tahsili istemleriyle açılmıştır. Somut olayda, davacı davalı kooperatiflerin ortağı olmadığından, davacı ile kooperatif arasındaki ilişkinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun uygulanması suretiyle çözümü ve aralarındaki davanın ticari dava sayılması olanaklı değildir. Kooperatifle diğer davalı şirket arasındaki arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakkın yüklenici tarafından davacılara temlik edilmesi de, davacılar ile kooperatif arasındaki uyuşmazlığa 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun uygulanmasını gerektirmez.
İstemin dayanağı temlik işlemi olduğundan, yapılan temlikle konut niteliğindeki dava konusu taşınmaz kaydının iptali ve tescili istendiğinden, 4822 sayılı kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun 3. maddesi ( c, e ve f )bentleri ile aynı kanununun 23. maddesi hükmü gözetilerek toplanacak deliller doğrultusunda hasıl olacak sonuca göre uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp giderilmesi gerekir.
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.06.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine dair verilen 05.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, davalılardan yüklenicinin 04.10.2001 günlü temlik işlemine dayalı 7510 ada 12 parseldeki 17 numaralı bağımsız bölümün tapusunun iptali ve tescil olmadığı takdirde bu bağımsız bölüme karşılık gelecek arsa payının iptal ve tescili, 24.00 Amerikan Doları gecikme tazminatının tahsili istemleriyle açılmıştır.
Davalı arsa sahibi kooperatifler diğer davalı yüklenici şirketin edimlerini yerine getirmediğini, inşaatın mevcut hali itibariyle davacının kooperatiften bir istekte bulunamayacağını, davanın reddini savunmuş, davalı yüklenici savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun uygulanmasından kaynaklanan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, mutlak ticari davalardan olduğundan, dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve dosyanın görevli Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü davacı temyiz etmiştir.
Davadaki istemin dayanağı, 04.10.2001 günlü yüklenicinin yaptığı temlik işlemidir.
Kural, borç ilişkisinin sonucu olan edimin alacaklıya ifasıdır. Fakat hayat şartları, ticaret ve ekonomi gereksinmeleri, alacaklının ifayı beklemeden alacağını başkasına devretmesi veya borçlunun borcunu bir başkasına nakletmesi yollarının da açılmasını zorunlu kılmıştır. Görülüyor ki, alacağın temliki hayatın ihtiyaçlarından ortaya çıkan bir hukuk kurumudur. Örneğin, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde bina yapım işini borçlanan yüklenici finans ihtiyacı duyar. Bu ihtiyacın yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölüm veya bölümlerin onun tarafından daha inşaat aşamasında üçüncü kişilere satılarak veya satış vaadinde bulunularak karşılanması mümkündür. Aslında arsa sahibinin kural olarak BK.m 364 uyarınca eserin tesliminde vermesi gereken arsa payını, inşaat aşamasında yükleniciye devretmesi, yüklenicinin de bunu üçüncü kişilere temlik ederek finans sağlaması, arsa sahibinin yükleniciye kredi kullandırması demektir.
Bir tanımlama yapmak gerekirse; alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akiddir. BK.m 163 hükmüne göre temlik sözleşmesi temlik edenle temlik alan arasındaki yazılı sözleşme ile kurulabilir. Ne var ki alacağın temlikinde aranan yazılı şekil temlik sözleşmesinin resmi şekilde yapılmasına engel değildir. Nitekim uygulamada yükleniciden şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişilerin temlik sözleşmesini adi yazılı satış sözleşmesi veya noterde düzenleme şekilde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak yaptıkları görülmektedir;
Gerçekten; 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesi uyarınca "bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır".
Yasanın anılan hükmüne göre ticari davalardan amaç; ortağı ile kooperatif veya kooperatif ile ortağı arasındaki hukuk davalarıdır. Zira, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununda tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklığının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan kooperatif ile kanun ve ana sözleşmeye göre kooperatife ortak olanlar arasındaki düzenlemeler yapılmıştır. Somut olayda, davacı davalı kooperatiflerin ortağı olmadığından, davacı ile kooperatif arasındaki ilişkinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun uygulanması suretiyle çözümü ve aralarındaki davanın ticari dava sayılması olanaklı değildir. Kooperatifle diğer davalı şirket arasındaki 28.10.1998 günlü arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakkın yüklenici tarafından davacılara temlik edilmesi de, davacılar ile kooperatif arasındaki uyuşmazlığa 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun uygulanmasını gerektirmez.
Bütün bu açıklamalardan sonra; görüleceği üzere istemin dayanağı 04.10.2001 günlü temlik işlemi olduğundan, yapılan temlikle konut niteliğindeki dava konusu taşınmaz kaydının iptali ve tescili istendiğinden, 4822 sayılı kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun 3. maddesi ( c, e ve f )bentleri ile aynı kanununun 23. maddesi hükmü gözetilerek toplanacak deliller doğrultusunda hasıl olacak sonuca göre uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp giderilmesi gerekirken; görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.
Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre de diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.04.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.


Kaynak: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=50206
Yücel Kocabaş Paylaşımından alınmıştır.
Old 04-08-2018, 16:07   #5
Av. Suat

 
Varsayılan

Davacı sadece oturma amaçlı olarak tek bir daire için sözleşme yapmış olsa karşı yanın tacir veya koop. olup olmadığına bakılmaksızın uyuşmazlık tüketici mahkemelerinde çözülecektir.

TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN
Kanun No. 6502
Diğer hükümler
MADDE 83 – (1) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır.
(2) Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.


Eldeki olayda birden fazla konut olduğundan kişi tüketici sıfatından çıkmıştır.Uyuşmazlıkta karşı yanın koop. olması nedeni ile ticaret mahkemesi görevlidir kanımca ...

T.C.
YARGITAY
23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/871
KARAR NO : 2015/2165
Y A R G I T A .../...
Davacılar vekili müvekkili ile davalılardan ...arasında Düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapıldığını, müvekkillerinin sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, hatta sözleşme kapsamında yüklencilere tapuda devir tescil ettirilecek olan bağımsız bölümlerden iki tanesini yüklenicilerin söyledikleri davalılardan ...'e tapuda devir ve temlik ettiklerini, buna rağmen yüklenicilerin sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmediklerini ileri sürerek, sözleşmenin geriye yönelik etkili olarak feshine ve davalılardan ... adına yapılan tapuda devir ve tescilin bu kapsamda iptali ile devri yapan davacılar adına tapuda tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar cevap vermemiştir.
Mahkemece dosya kapsamına göre; Davanın ileri sürülüş şekline binaen, ticari amaçlı eser sözleşmesinden kaynaklanan edimlerin yerine getirilmemesi iddiasına dayalı olarak sözleşmenin geriye etkili feshi ile bu feshe dayalı olarak kısmi ifa nedeniyle sözleşme dışı şahıslara yapılan tapu devir ve tescilinin iptali ile tekrar iş sahipleri adına tescili istemine ilişkin olup, davacıların arsa malikleri ( iş sahipleri ) olarak ve davalılardan ...'ın yüklenici olarak sözleşmede yer aldıklarına göre yüklenicilerin tüketici sıfatına haiz olmadıklarının hukuken tartışmasız olduğu, yine davacıların sözleşmedeki hak ve alacakları kendilerine isabet eden / edecek olan bağımsız bölümler gözetildiğinde sözleşmede tüketici sıfatıyla yer almadıkları, taraflarının tüketici sıfatına haiz olmamaları nedeniyle hukuken tüketici işleminden bahsedilemeyeceğinden iş bu eser sözleşmesindeki uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu ve görev hususunun kamu düzenine yönelik olup davanın her aşamasında re'sen dikkate alınacağı gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava; taraflar arasındaki arsa payı karşlığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve tazminat istemlerine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı kanunun 3. maddesi (I) bendinde "gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan eser sözleşmelerini tüketici işlemi kapsamına almıştır. Kanunun 73/1. maddesi ise tüketici işlemlerinden doğan davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirlenmiştir.

6502 sayılı kanunun 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karışlığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı B.K.'nun 155 vd. Maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle somut uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir
Bu durumda, mahkemece, HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri doğrultusunda asliye hukuk mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkemenin görevine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK'nın göreve ilişkin 7 ve 27. maddeleri hükümlerine uygun olarak hüküm fıkrasında "Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine " ibarelerine yer verilmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ise de, mahkemenin görevli olmadığı yolundaki karar sonucu itibariyle doğru olduğundan HUMK'nın 438/son maddesi gereğince gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın hüküm kısmının 1 nolu bendinde yer alan "Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine" ibaresi ile 2 no'lu bendinde yer alan "Görevli Mahkemenin ...Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna" ibareleri çıkartılarak, yerine 1 no'lu bende "Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığından HMK'nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine" ve 2 no'lu bende " Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine" ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 04-08-2018, 22:06   #6
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Şöyle bir akıl yürütmesi uygun olur sanırım: Yapı kooperatiflerinin faaliyet konusu, üyeleri için konut/işyeri üretmek ve dağıtmaktır. Bunun için değişik biçimlerde arsa temin eder. Burada da birden fazla kişiye ait arsaları topluca satın almış ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi formunda yapacağı konutlardan bir kısmını arsa sahiplerine vermeyi vaad etmiştir. İşte bu sözleşme ve bu faaliyet bir yapı kooperatifinin asıl işidir ve bu iş 1163 sayılı Kanun kapsamındadır. Bu bakımdan KoopK.m.99 gereği kooperatif ile arsa sahipleri arasındaki bu ihtilaf (mutlak) ticari dava niteliğinde olsa gerektir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Igdaşa Açilacak Davada Görevli Mahkeme mstfmhc Meslektaşların Soruları 1 06-02-2015 01:49
Taşerona açılacak davada görevli mahkeme detay82 Meslektaşların Soruları 4 19-07-2013 15:57
Gsm Şirketine Açılacak Davada Görevli Mahkeme Av. Engin EKİCİ Meslektaşların Soruları 40 06-12-2012 11:45
Faiz için ek davada görevli mahkeme Demir71 Meslektaşların Soruları 3 18-04-2011 18:18
tamamlanmamış konut , Görevli Mahkeme hakkında HGK kararı Themis99 Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 0 28-04-2008 15:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06746292 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.