Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

taahhüdü ihlal nedeniyle dava açtıktan sonra icra dosyasında yeniden hacze gidilebilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-02-2021, 12:45   #1
Av.YALCINHUKUK

 
Varsayılan taahhüdü ihlal nedeniyle dava açtıktan sonra icra dosyasında yeniden hacze gidilebilir mi?

Herkese merhaba,

Bir ilamsız takip icra dosyasında borç ödenmeyince hacze gittik. Hacizden sonra borçludan 3 ay sonrası ödeme için taahhüt aldık. 3 ayın sonunda borç ödenmeyince taahhüdü ihlalden dava açtık ve ilk duruşma günü 7 ay sonraya verildi. Bu süre bizim için çok uzun. Bu nedenle dava açtıktan 10 gün sonra tekrar hacze gidelim dedik ancak icra memuru dosya mercide olduğu için talebimizi kabul etmedi. Bu uygulama doğru mudur?
Old 23-02-2021, 16:11   #2
Av. Suat

 
Varsayılan

Taahhüt ihlal edilmiş olmakla borç artık tümü ile muaccel hale gelmiştir. Nitekim bu husus, İİK nın 111 / 4 maddesinde açık olarak belirtilmiştir.
Bu nedenle bundan sonra İİK nın 111/4 md gereği dosyadan haciz de dahil tüm takip işlemleri yapılabilecektir.


Bilindiği üzere taahhüt, İİK nın 111/3 maddesinde düzenlenmiştir.
2004 S.lı İcra ve İflas Kanunu MADDE 111- TAKSİTLE ÖDEME:
………..
……… (Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./26. md.) Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması halinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/13 md.) Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder.

İlgili sözleşmenin ihlalinin yaptırımı ise İİK nın 340. maddesinde kaleme alınmıştır.
2004 S.lı İcra ve İflas Kanunu MADDE 340
BORÇLUNUN ÖDEME ŞARTINI İHLALİ HALİNDE CEZA:
(Değişik madde: 06/06/1985 - 3222/41 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./11.mad)
111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu, borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.

Uygulamada, özellikle borç miktarının fazla olduğu hallerde tarafların uzlaşmasına bağlı olarak taksit sayısı da buna paralel olarak artabilmektedir.
Borçlunun taahhüdünü aksatması, yani ödeme şartını ihlal etmesi halinde, alacaklı tarafından şikayet edilmekte ve borçlunun bu yönde cezalandırılması talep edilmektedir.
Mahkemelerce yapılan yargılama neticesinde şartların oluşumu halinde sanık hakkında İİK 340 uyarınca taahhüdü ihlal etmekten dolayı mahkumiyet kararları verilmektedir.

Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre bu suç, ihlal edilen ilk taksit ile oluşmaktadır.
Borçluların çoğu taksitlerini hiç ödemediğinden mahkemelerce verilen mahkumiyet kararlarının çok büyük bir kısmı da genelde ihlal edilen bu ilk aylara özgü taksitlere ilişkin olmaktadır.

Anılan suçtan dolayı hakkında mahkumiyet kararı verilmiş olan sanıklardan bir çoğu, aylar hatta yıllar sonra ilgili mahkemeye müracaat ederek şikayet konusu yapılan ilk taksit veya taksitleri ödediklerini beyan ederek cezalarının düşürülmesini talep etmektedirler.

Sanığın dilekçesi üzerine mahkemelerce aynı gün dosya üzerinden yapılan değerlendirme ile sanığın şikayete konu olan taksitini ödediği gerekçesi ile ek karar verilerek ilgili cezanın İİK nın 354. maddesine göre düşürülmesine karar verilmektedir. Bu uygulama usul ve yasaya aykırıdır.

Bilindiği üzere İİK da birden fazlaca suç tipi düzenlenmiştir.
İİK da düzenlenen tüm bu suç tipleri için genel düşüm halinin düzenlendiği madde İİK nın 354. maddesidir.

2004 S.lı İcra ve İflas Kanunu MADDE 354
Davanın ve cezanın düşmesi ile ceza verilemeyecek hâller:
Kanunun bu babında yazılı suçlardan takibi şikayete bağlı olanların müştekisi feragat eder veya borcun itfa edildiği sabit olursa dava ve bütün neticeleriyle beraber ceza düşer.
…………………..

Madde metninden de anlaşılacağı üzere İİK daki tüm suçlar için genel olan düşüm halleri feragat veya borcun tümünün ödenmesi hallinde mümkün kılınmıştır.

Genel düzenleme bu olmakla incelemeye konu madde olan İİK nın 340. maddesinde de bu suça özgü özel bir takım düşüm halleri sayılmıştır. 340. maddedeki bu düzenleme, daha genel olan İİK nın 354. maddesine göre özel bir düzenlemedir ve sıkı şekil şartlarına bağlanmıştır. Yani her olayda değil ancak ve ancak şartları oluştuğunda bu maddeden düşüm kararı verilebilecektir.

Mahkumiyet kararı sonrası, önüne sadece şikayete konu olan taksitin ödendiği gerekçesi ile bu tür bir düşüm talebi gelen yargıç, İİK daki hangi hükme göre işlem yapacaktır. İİK nın 340. maddesine göre mi, yoksa İİK nın 354. maddesine göre mi?

İİK nın 354. ve 340. maddeleri, ilk bakışta aynı hususu düzenliyor gibi görünmelerine rağmen aslında bu maddelerde aynı hususlar düzenlenmemiştir.

Her iki madde dikkatlice incelendiğinde, madde metninden de anlaşıldığı üzere İİK nın 340. maddesi, sadece ve sadece sanık hakkında mahkemece verilmiş olan mahkumiyet kararının infazına başlanmış olması halinde uygulanabilecektir.

Eğer sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş ve fakat henüz infaz aşamasına geçilmemişse, bu halde genel düşüm halini düzenleyen 354. maddeye göre işlem yapılacak ve ancak bu maddedeki şartların gerçekleşmesi halinde mahkemece düşme kararı verilebilecektir.

Yukarıda da değinildiği üzere bu gibi hallerde mahkemelerce düşme gerekçeleri 354. maddeye dayandırılmaktaysa da sadece şikayete konu taksitin ödendiği bu gibi hallerde, bu maddede aranan düşme şartları gerçekleşmiş değildir.

İİK daki tüm suçlar için genel düşüm halinin düzenlendiği 354. maddeye göre, ancak ve ancak alacaklının feragati veya borcun tümü ile ödenmesi halinde ceza düşürülebilecektir.
İncelemeye konu olaylarda ise alacaklının feragati olmadığı gibi, borcun da tümü ile ödenmiş olup olmadığı araştırılmamaktadır. Bu nedenle mahkemelerin bu gibi hallerde ilgili cezayı 354. madde hükmüne göre düşürmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Peki bu gibi olaylarda İİK nın 340. maddesi uygulanabilir mi?

Yukarıda da değinildiği üzere 340. maddenin madde metninde, bu maddenin borçlunun infaz halini düzenlemekte olduğu açık olarak belirtilmiştir. Bu da, madde içeriğinde ……hapsin tazyikine başlandıktan sonra….. denilerek infaz haline açık olarak işaret edildikten sonra devamında da yine infaz aşama ve işlemlerinden bahsedilmektedir. Bu halde düşüm kararı, hapsin tazyikine başlanmış olması şartı ile borcun tamamının ödenmesi veya o tarihe kadar geçen taksitlerin toplu şekilde icra dosyasına ödenmesi halinde gerçekleşebilecektir. Buradaki …..o tarih…… ibaresi, infazın başlaması nedeni ile düşme talebinin mahkemeye iletildiği tarihtir. Madde metninde başka bir düşme halinden bahsedilmemiştir.

Burada hemen şu da akla gelebilecektir.
Maddede geçen …o tarihe kadar …..ibaresi şikayet tarihidir ve sanık şikayet tarihine kadar olan taksitini ödeyerek düşüm talep ettiğinde mahkemece düşme kararı verilebilecektir.

Bu maddenin tatbiki, yasa koyucu tarafından sıkı şekil şartlarına bağlanmıştır. Bu maddeye göre düşme kararı verilebilmesi için sanık hakkındaki hapsin tazyikine başlanmış olması şartı aranmaktadır. Sanık hakkında henüz infaz aşamasına geçilmemişse bu madde hükmü hiçbir hal ve şartta uygulanamayacaktır.

Bu nedenle infazına başlanmamış olan herhangi bir sanığın mahkemeye bu tür bir talep ile başvurması halinde, mahkemece öncelikle borcun tümü ile ödenip ödenmediğine bakılmalı, borcun tümü ile ödenmediğinin tespiti halinde bu kere sanık hakkındaki mahkumiyet kararının infazına başlanıp başlanmadığı araştırılmalı, eğer sanığın henüz infaz hali de yoksa düşüm talebi yasal şartların oluşmadığı yani borcun tümü ile ödenmediği gerekçesi ile RET edilmelidir. Zira taahhüt ihlal edilmiş olmakla borç artık tümü ile muaccel hale gelmiştir.

Düşüm gerekçesinde mahkemeler, her ne kadar düşüm kararlarını İİK nın 354. maddesine dayandırmış olsalar da, karar neticesine bakıldığında mahkemelerin aslında bu gibi olaylarda 354. maddeyi değil, üstü kapalı olarak da olsa 340. maddeyi uygulamakta oldukları görülmektedir. Oysa eldeki olaylarda çoğu zaman, belki de hiçbir zaman sanığın infazına başlanmış değildir. Bu nedenle bu gibi olaylarda, sadece sanıkların infaz halinin düzenlendiği madde olan 340. madde uygulanamaz.

En neticede, taahhüt ihlal edilmiş olmakla borç artık tümü ile muaccel hale gelmiştir. Nitekim bu husus, İİK nın 111 / 4 maddesinde açık olarak belirtilmiştir.
Bundan sonra borcun tümü ödenmeden İİK nın 354. maddesine göre düşüme kararı verilemez.
Bunun tek istisnası sanığın infazına başlanmış olması halidir.
Eğer sanığın infazına başlanmışsa bu halde talep tarihine kadar -düşüm talebi tarihine kadar- aksayan tüm taksitlerin ödenmesi halinde İİK nın 340. maddesine göre düşüme kararı verilebilecektir.

Bu nedenle incelemeye konu olaylar ile ilgili mahkemelerce verilmekte olan bu yöndeki tüm düşüm kararları, İİK nın 354. maddesindeki şartların gerçekleşmemiş olması nedeni ile usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarıda da değinildiği üzere, taahhüt ihlal edilmiş olmakla borç artık tümü ile muaccel hale gelmiştir. Nitekim bu husus, İİK nın 111 / 4 maddesinde açık olarak belirtilmiştir.
Bu nedenle bundan sonra İİK nın 111/4 md gereği dosyadan haciz de dahil tüm takip işlemleri yapılabilecektir.
Old 23-02-2021, 16:50   #3
hukuksever38

 
Varsayılan

Dosyaya Uyap üzerinden tahsil ve satış harcını yatırıp randevu alın bakalım yinede ret edebilecekler mi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Dava dosyasında 35 uygulanan adrese, icra dosyasında da doğrudan 35 uygulanabilir mi? Av.Dursun KARACA Meslektaşların Soruları 21 17-04-2017 10:59
dava açtıktan sonra, duruşmadan önce beyanda bulunmak av.yağmur deniz Meslektaşların Soruları 6 27-03-2011 09:58
asıl borçlu için iptal edilen icra dosyasında kefile hacze gidilmesi avsenanur Meslektaşların Soruları 3 01-09-2010 11:52
Taahhüdü ihlal şikayetinden sonra yapılan ödeme lawyerrr Meslektaşların Soruları 4 23-10-2007 11:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04941392 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.