Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

işçinin istifası

Yanıt
Old 26-09-2007, 16:12   #1
avukat.ayça

 
Varsayılan işçinin istifası

Merhabalar;
Bu konuda bana yardımcı olabilirseniz sevinirim. işçinin kendi isteğiyle istifası halinde kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağına ilişkin yargıtay kararları bulmam gerekiyor acilen . Elinin altında olan meslektaşlarım varsa benimle bu kararları benimle paylaşmalarını rica ediyorum.
Şimdiden teşekkürler ..
Old 26-09-2007, 16:23   #2
av_ttc

 
Varsayılan

işçi neden iş sözleşmesini fesh etti?? çünkü 24maddeye göre feshederse kıdem tazminatı alır
Old 26-09-2007, 16:34   #3
avukat.ayça

 
Varsayılan

işçinin iddiası haklı bir gerekçe gösterilmeksizin iş aktinin feshedildiği yönünde.Ancak dosyamızda işçinin doldurmuş olduğu ve altını imzaladığı bir istifası var .Neden belirtilmemiş. Kendi isteği ile ayrılmış ve o tarihte tüm hak ve alacaklarını aldığına ve şirketi ibra ettiğine dair geçerli bir ibraname de imzalamıştır.
istifa eden işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağına dair hükümler bulunmadır. buna ilişkin yargıtay kararları arıyorum . teşekkürler.
Old 26-09-2007, 16:37   #4
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

işçi tüm hak ve alacaklarını aldığına,işvereni ibra ettiğine dair yazılı belge vermişse bu hak ve menfaatlerin içinde kıdem ve ihbar tazminatları da var demektir. ( işin içinde muvazaa olmamak kaydıyla )
T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/7941

K. 2003/22005

T. 16.12.2003

• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI TALEBİ ( Davacının İmzasını Taşıyan İstifa Dilekçesinin Geçerliliğinin İspatı Gereği )

• İSTİFA DİLEKÇESİNİN TEK BAŞINA YETERLİ OLMAMASI ( İhbar ve Kıdem Tazminatı Hakkından Feragat Anlamına Gelen İbareler Taşıyan )

• TAZMİNAT HAKLARINDAN FERAGAT ANLAMINA GELEN İBARELER TAŞIYAN İSTİFA DİLEKÇESİ ( Tek Başına İhbar ve Kıdem Tazminatı Haklarını Ortadan Kaldıramayacağı )

1475/m.13,14


ÖZET : Davacının 25.06.2001 tarihli dilekçesindeki, ""Ucla Giyim San. ve Tic. A.Ş.'den 08.06.2001 tarihinde işten ayrıldım, iki aylık maaşımı aldım"" ibaresinden istifaen işyerinden ayrıldığı anlamı çıkartılamaz. 7 yıl hizmeti ve yüksek maaşı olan davacının istifa ederek işyerinden ayrıldığı sonucuna varmak mümkün değildir.
DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve izin ücreti, bayram ve hafta tatili gündelikleri ile ikramiye alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün, süresi içinde, duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı işçi, iş sözleşmesinin haklı bir nedene dayanmaksızın 08.06.2001 tarihinde feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının 25.06.2001 tarihli dilekçeyi imzalayarak işverene vermek suretiyle kendisinin iş sözleşmesini feshettiği gerekçesiyle her iki tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacının imzasını taşıyan 25.06.2001 tarihli belgede, ""UCLA Giyim San. ve Tic. A.Ş.'den 08.06.2001 tarihinde işten ayrıldım, iki aylık maaşımı aldım"" ibaresi yazılı olup buradan davacının istifa etmek suretiyle ayrıldığı şeklinde bir anlam çıkmamaktadır. Öte yandan bu konuda ispat yükü kendisine düşen işveren, davacının 31.05.2001 tarihinde işyerinden kendi isteği ile ayrıldığına dair bir başka tutanağa daha dayanmıştır. Bununla birlikte davacının işyerine ait araçla 02.06.2001 tarihinde bir trafik kazasına karıştığı da işverence ileri sürülmüş olmakla davalının savunmaları çelişkili bir hal almıştır.
Böyle olunca davacı işçinin işyerinden kendisinin ayrıldığı birbirini doğrulayan tutarlı delillerle davalı işverence ortaya konulabilmiş değildir. İşyerinde 7. yıldan fazla çalışan bir işçinin aylık 500 Amerikan Doları ücretini ve kıdemine bağlı parasal hakları da geride bırakarak kendi isteğiyle işten ayrılması da hayatın olağan akışına aykırıdır.
Mahkemece davacının ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin kabulü gerekirken, yazılı şekilde her iki tazminatın reddine karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 375.000.000.-TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 26-09-2007, 16:44   #5
avukat.ayça

 
Varsayılan

ibranamede tüm alacak kalemleri en ince ayrıntısına kadar tek tek belirtilmiş. benim istifa eden işçinin kıdem tazminatına hak kazanamayacağına ilişkin yargıtay kararına ihtiyacım vardır.
Old 26-09-2007, 16:45   #6
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/9240
K. 2005/505
T. 11.1.2005
• İŞE İADE DAVASI ( İşçinin İş Sözleşmesinin Fesih Bildiriminde Gösterilen Gerekçeden Farklı ve Geçerli Bir Sebep Olmadan Feshedilmesi İddiasıyla Feshin Geçersizliği ile İşe İadesi ve Buna Bağlı Tazminatların İstenilmesi )
• İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ ( 4857 Sayılı Yasaya Göre Feshin Geçerli Bir Nedene Dayandığının İspat Yükümlülüğünün İşverene Ait Olması )
• İŞÇİNİN İSTİFASI ( İşçinin İşverenin Feshinden Sonra Verdiği İstifa Dilekçesinin Gerçek İstifa İradesi Taşımaması Öbür Yandan İhbar ve Kıdem Tazminatının Ödenmesinin de İşverence İstifanın İş Sözleşmesinin Gerçek Nedeni Olarak Kabul Edilmediğini Göstermesi )
• İŞVERENCE TAZMİNATLARIN ÖDENMESİ ( Davacı İşçinin İstifasının İşverenin Feshinden Sonra Olması Nedeniyle Gerçek İstifa İradesi Taşımaması Öbür Yandan İhbar ve Kıdem Tazminatının Ödenmesinin de İşverence İstifanın İş Sözleşmesinin Gerçek Nedeni Olarak Kabul Edilmediğini Göstermesi )
4857/m.18,20
ÖZET : 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/2. maddesine göre feshin geçerli bir nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının istifa etmesinin istenildiği, etmediği takdirde iş aktinin feshedileceği bu durumda tazminatlarının kendisine ödenmeyeceği, sektörde iş bulması için yardımda da bulunulmayacağı şeklinde baskı yapıldığı bunun sonucu davacının 02.12.2003 tarihinde istifa dilekçesi verdiği, ancak işverence yapılan feshin 01.12.2003 tarihini taşıdığı, bu durumda davacının fesihten sonra verdiği istifa dilekçesinin gerçek istifa iradesi taşımadığı, öbür yandan ihbar ve kıdem tazminatının ödenmesinin de işverence, istifanın iş sözleşmesinin gerçek nedeni olarak kabul edilmediğini göstermektedir.

DAVA VE KARAR : Davacı işçi, iş sözleşmesinin fesih bildiriminde gösterilen gerekçeden farklı ve geçerli bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine ve buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin hüküm altına alınması isteğinde bulunmuştur. Davalı işveren, davacının çalıştığı "müşteri çözüm merkezi"nin şirket yönetim kurulu kararı uyarınca söz konusu işyerinin kapatıldığını yapılan bu hizmetin başka bir firmadan satın alındığını, iş sözleşmesinin işyeri ve işin gerekleri nedenlerine dayandırıldığını ve ayrıca davacının istifa dilekçesi de dikkate alınarak feshedildiğini, davacının fesih sonrası verdiği ibranamede 4857 sayılı yasadan doğabilecek haklardan feragat ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Yerel Mahkemece davacının kendi isteği ile işyerinden ayrıldığı, bu durumun açıkça fesih bildiriminde belirtilmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/2. maddesine göre feshin geçerli bir nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının istifa etmesinin istenildiği, etmediği takdirde iş aktinin feshedileceği bu durumda tazminatlarının kendisine ödenmeyeceği, sektörde iş bulması için yardımda da bulunulmayacağı şeklinde baskı yapıldığı bunun sonucu davacının 02.12.2003 tarihinde istifa dilekçesi verdiği, ancak işverence yapılan feshin 01.12.2003 tarihini taşıdığı, bu durumda davacının fesihten sonra verdiği istifa dilekçesinin gerçek istifa iradesi taşımadığı, öbür yandan ihbar ve kıdem tazminatının ödenmesinin de işverence, istifanın iş sözleşmesinin gerçek nedeni olarak kabul edilmediğini göstermektedir. O halde işverence davacının çalıştığı bölümün kapatılması sonucu işyeri ve işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmadan 4857 sy. İş Kanunu'nun 18/1. fıkrasına aykırı olarak feshedildiğinin kabulü gerekirken istifa kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğundan 4857 Sy. İş Kanunu'nun 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle,

1- Kartal 1. İş Mahkemesinin 20.02.2004 tarih ve 29-58 sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,

2- Davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine,

3- Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının dört aylık ücret tutarı olarak belirlenmesine,

4- Davacının işe iade için süresi içinde işverene başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine kesin olarak oybirliği ile karar verildi.11.01.2005
Old 26-09-2007, 16:56   #7
avfatihemir

 
Varsayılan

Yüksek Mahkeme kararlarına göre istifa dilekçesinin içeriği çok önemli.
bu dilekçe sadece istifa dilekçesi değil anladığım kadarıyla. İbraname niteliği de var. Bu durumda mahkeme işçi lehine yorumlar getirebilir. Şirket vekili olarak dikkatli olmalısınız. Bazı işverenler istifa dilekçesi alırken haklarının ödendiğinden bahsederek kendilerini ele verirler. (tazminatların da ödendiğinden bahsederek vs.) bu durumda mahkeme derhal işçi lehine yoruma gider. Bu konularda dikkatli olmanız için aşağıdaki kararları inceleyiniz.

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/929
Karar: 2006/19973
Karar Tarihi: 05.07.2006

ÖZET: Her ne kadar davalı tanıkları davacının istifa ettiğini bildirmişler ise de, davalı işyerinde halen çalışmakta olduklarından davalının tanzim ettiği işten ayrılma belgesini yok sayacak nitelikte değildir. Bu durumda feshin işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın yapıldığı kabul edilerek, ihbar ve kıdem tazminatlarının bilirkişice hesaplanılarak hüküm altına alınması gerekir.


(1475 S. K. m. 14) (4857 S. K. m. 17)
Dava: Davacı, kıdem, ihbar tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacının iş sözleşmesinin davacının istifası üzerine sona erdiği mahkemece kabul edilmiş ise de istifa dilekçesi bulunmayıp, ibraname başlıklı belgede davacının istifa ettiğinden söz edildiği, buna karşı Türkiye İş Kurumuna verilen işten ayrılma belgesinde işverenin 4857 Sayılı Yasanın 17. maddesine yer verdiği görünmektedir. Her ne kadar davalı tanıkları davacının istifa ettiğini bildirmişler ise de, davalı işyerinde halen çalışmakta olduklarından davalının tanzim ettiği işten ayrılma belgesini yok sayacak nitelikte değildir. Bu durumda feshin işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın yapıldığı kabul edilerek, ihbar ve kıdem tazminatlarının bilirkişice hesaplanılarak hüküm altına alınması gerekirken, mahkemece yazılı şekilde reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.07.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.


T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/33670
Karar: 2005/23046
Karar Tarihi: 29.06.2005
ÖZET : Davacı 19.10.1998 tarihli dilekçesi ile tüm kanuni hak ve alacakları saklı kalmak kaydiyle istifa ettiğini belirtmiş, 23.10.1998 tarihli yönetim kurulu kararı ile istifasının kabulüne karar verilmiştir. Davacı 23.11.1998 tarihli yeniden göreve alınmasına ilişkin dilekçesinde de daha evvel istifa ettiğini belirterek işe alınmasını talep etmiştir. İstifa bozucu, yenilik doğuran bir işlem olup karşı tarafın kabulüne ihtiyaç duymadan geçerlilik kazanır. Bu nedenle davacının istifa ile sona eren çalışma süresi kıdemden sayılamayacaktır. Mahkemenin aksi düşünce ile fark kıdem tazminat alacağını kabul etmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
(4857 S. K. m. 120) (1475 S. K. m. 14)
Dava: Davacı, kıdem tazminatı ile izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı, davalı bankada 26.12.1994 - 01.12.1998 tarihleri arasında çalışmasının dikkate alınmadan kıdem tazminatının ödendiğini belirterek fark kıdem tazminatı talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının verdiği dilekçenin istifa mahiyetinde olmadığı kabul edilerek anılan tazminata hükmedilmiştir.
Davacı 19.10.1998 tarihli dilekçesi ile tüm kanuni hak ve alacakları saklı kalmak kaydiyle istifa ettiğini belirtmiş, 23.10.1998 tarihli yönetim kurulu kararı ile istifasının kabulüne karar verilmiştir.
Davacı 23.11.1998 tarihli yeniden göreve alınmasına ilişkin dilekçesinde de daha evvel istifa ettiğini belirterek işe alınmasını talep etmiştir. İstifa bozucu, yenilik doğuran bir işlem olup karşı tarafın kabulüne ihtiyaç duymadan geçerlilik kazanır. Bu nedenle davacının istifa ile sona eren çalışma süresi kıdemden sayılamayacaktır. Mahkemenin aksi düşünce ile fark kıdem tazminat alacağını kabul etmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 29.06.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.

Bunlar da aradığınız kararlar :


T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 1997/12409
Karar: 1997/16458
Karar Tarihi: 29.09.1997
ÖZET: Dosyanın içinde davalı işverenin mahkemeye sunduğu 30.11.1993 tarihli "tutanak başlıklı bir belge mevcut olup, bunun metninde aynen "... bütün sosyal haklarımı alarak ayrıldım. Bu tarihe kadar hiç bir hak talep etmiyeceğimi beyan ederim. Kendi isteğimle istifa ettim." şeklinde açıklama yapılmış ve bu belge taraflarca imza altına alınmıştır. İçeriği itibariyle çelişkili olmayan bu belge karşısında davacı işçinin istifa etmek suretiyle işyerinden ayrıldığının kabulü gerekir.
(1475 S. K. m. 13, 14)
Dava: Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, bayram alacakları, hafta tatilide dahil fazla mesai alacağı il senelik izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: 1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Dosyanın içinde davalı işverenin mahkemeye sunduğu 30.11.1993 tarihli "tutanak başlıklı bir belge mevcut olup, bunun metninde aynen "... bütün sosyal haklarımı alarak ayrıldım. Bu tarihe kadar hiç bir hak talep etmiyeceğimi beyan ederim. Kendi isteğimle istifa ettim." şeklinde açıklama yapılmış ve bu belge taraflarca imza altına alınmıştır. İçeriği itibariyle çelişkili olmayan bu belge karşısında davacı işçinin istifa etmek suretiyle işyerinden ayrıldığının kabulü gerekir. İşçi 1475 sayılı İş Kanununun 13 ve 14. maddelerine göre ihbar ve kıdem tazminatlarına hak kazanamaz.
Hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde bu iki isteğin hüküm altına alınması isabetsizdir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.9.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.




T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 1997/16367
Karar: 1997/18319
Karar Tarihi: 03.11.1997
ÖZET: Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı işçi ... Kooperatifinde çalışırken ....'daki kooperatife nakledilmesi üzerine hizmet sözleşmesini kendisi feshetmiştir. Dosya içinde bulunan ve imzasını taşıyan istifaname bu konuda açıktır. Sözleşmeyi fesheden taraf haklı da olsa ihbar tazminatına hak kazanamaz. Bu olgular karşısında ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır.
(1475 S. K. m. 13)
Dava: Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile haksız fesih tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı işçi ... Kooperatifinde çalışırken ....'daki kooperatife nakledilmesi üzerine hizmet sözleşmesini kendisi feshetmiştir. Dosya içinde bulunan ve imzasını taşıyan istifaname bu konuda açıktır. 1475 Sayılı İş Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca sözleşmeyi fesheden taraf haklı da olsa ihbar tazminatına hak kazanamaz. Bu olgular karşısında ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır.
3- İş yerinde uygulanmakta olan TİS'nin 67. maddesi hizmet sözleşmesini işverenin haksız feshetmesi halinde haksız fesih tazminatı ödenmesini öngörmektedir. Davacı işçi sözleşmeyi feshettiğine göre anılan haksız fesih tazminatını isteyemez. Buna rağmen bu tazminatın hüküm altına alınması ayrı bir bozma nedenidir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, 3.11.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.






Old 26-09-2007, 17:00   #8
Engin Özoğul

 
Varsayılan

İşçi sadece tüm hak ve alacaklarımı aldım demişse bunun içinde kıdem ve ihbar tazminatının da bulunduğunu kabul etmek İş Hukuku uygulamasıyla örtüşmüyor. Yargıtay'ın yerleşik içtihadına göre ibranamenin geçerli olabilmesi için her bir alacak kaleminin tek tek sayılması gerekiyor. Yani kıdem tazminatımı aldım, ihbar tazminatımı aldım vs. şeklinde. Yargıtay kararlarında genelde işçi tüm haklarını aldığına dair ibraname imzalamıştır dense de dosyalardaki ibranameler incelendiğinde tüm kalemlerin yer aldığı görülür. Zaten sizin aldığınız belgede de tek tek tüm kalemler sayılmış.

Bunun yanında iş sözleşmesi işçi tarafından feshedilmişse ihbar tazminatına hak kazanılamaz. Bunun için karar aramaya gerek yok. Yasa hükmü açık. İhbar tazminatı alamayacağı gibi iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmemişse ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü altına da girer. İlle de karar istiyorsanız ve içtihat programınız varsa "işçi" "istifa" "ihbar" yazın bir sürü karar bulursunuz.

Kıdem tazminatı konusunda ise sorunuzun cevabı fesih sebebine göre değişir. İşçi dava sırasında şu sebeple iş sözleşmesini feshettim der ve bu sebebi de ispatlarsa ve de bu sebep kıdem tazminatına hak kazanmasını sağlayacak bir sebep olur ise kıdem tazminatı alır.

Ancak olayınızdan anladığım kadarıyla işçi, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini iddia etmiş. Yani istifa yazısını elimden zorla aldılar gibi bir savunma geliştirecek. Bu tarz durumlarda somut olayın özelliklerine göre istifa yazısına rağmen iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğine ilişkin kararlar verilebilmektedir. Mesela işçinin kıdemi yüksekse, maaşı iyiyse, işten ayrılmasını gerektirecek bir sebep yoksa, fesihten sonra boşta geziyorsa gibi nedenlerin varlığı halinde Yargıtay iş sözleşmesini işçinin feshettiği iddiasını mantıklı bulmuyor. Siz de ibraname var, kıdem ve ihbarı ödedik derseniz Mahkeme de diyecektir ki madem işçi feshetti neden kıdem ve ihbar ödedin, ihbar kıdem ödemedik çünkü kendi istifa etti derseniz bilmem kaç yıllık kıdemi bulunan işçi durduk yere neden iş sözleşmesini feshetti diyecektir. Bu nedenle savunmalarınızın tutarlı olmasına dikkat edin.

Sonuç olarak davanızda ilk olarak feshin kim tarafından gerçekleştirildiği araştırılacak. İşçinin gerçekleştirdiğine kanaat getirilirse kıdem ve ihbar tazminatları reddedilecek çünkü işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiyor. Eğer iş sözleşmesinin işveren tarafından gerçekleştirildiğine kanaat getirilirse ihbar ve kıdem tazminatlarının kabulüne karar verilir. Siz ibranemeyi göstererek biz zaten kıdemi ve ihbarı ödedik derseniz bu sefer makbuz veya banka dekontu istenir. Zaten ibranameyi görmeden geçerliliği konusunda yorum yapmak da doğru değil.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
işçinin ücret alacağı av.ersen Meslektaşların Soruları 16 10-05-2012 15:27
işçinin tazminat talebi av.ozge Meslektaşların Soruları 4 21-06-2007 17:28
kooperatif yönetim kurulu üyesinin istenmeyen istifası ayanlar07 Meslektaşların Soruları 6 21-06-2007 11:22
işçinin feshi haklı mı? av.selcukacar Meslektaşların Soruları 7 27-04-2007 17:17
Memurun evlilik nedeniyle istifası,tazminat? Av.mdogan Meslektaşların Soruları 2 28-11-2006 13:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08504200 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.