Bozma Kapsamı Dışında Kalan Haklar Bakımından İcra Süreci

Olayın gelişimi şu şekilde:

1- Yerel Mahkeme tarafından davacı lehine verilen karar ilamlı icraya konuyor.

2- Davalı teminat mektubu sunarak tehiri icra kararı alıyor.

3- Yargıtay bir kısım alacaklar yönünden kararı bozuyor. Diğer alacaklar bu şekilde kesinleşiyor.

4- Davacı kesinleşen alacakları tahsil etmek için icra müdürlüğünde talep açıyor.

5- İcra Müdürlüğü kesinleşen alacaklar bakımından temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işleyen faizi hesaplıyor. (takip açılırken tüm kalemler için toplam faiz talep edildiğinden kesinleşen kısımlara ilişkin faiz özel olarak hesaplanıyor.)

6- Davacı-alacaklı bu miktarı tahsil ederken "yasal faiz oranlarındaki artıştan doğan faiz alacağı hakkım saklı kalmak kaydıyla.." ibaresi koyuyor.

7- Daha sonra icra müdürü tarafından faiz hesabının yanlış yapıldığından bahisle ve bu kaydı koymasına dayanarak faiz farkını ilamsız icraya konu ediyor.

8- Davalı itiraz ediyor. Ardından itirazın iptali davası açılıyor.

Soru:

1-İcra Müdürünün faiz miktarını yanlış yapmasına ilişkin işlem şikayet yoluyla mı düzeltilmelidir? Bu suretle süreç aynı takip içinde devam mı etmelidir? Şikayet edilmeyerek kesinleşen husus daha sonra ilamsız icraya konu edilebilir mi?

2-Faiz farkı ayrı bir takibe konu yapılabilir mi?

3-Alacaklı vekilinin düştüğü kayıt faiz farkını talep etmek için yeterli midir? (Zira yasal faiz oranlarında bir artış olmamış sadece faiz miktarı yanlış hesaplanmıştır.)

Saygılar...

Sayın Özoğul,

1-Alacaklı icra hakimliğinden hesap tablosunun düzeltilmesini talep edebilirdi. İcra hakimliği muhtemelen bilirkişi incelemesi ile varsa hesap hatasını düzeltecekti. Bu alacaklı için daha pratik bir yoldur. Aynı dosya üzerinden devam edilecekti. Bu yolu izlememesi yapılan hatalı işlemi kesinleştirmez.

2- Faiz farkı ayrı bir davaya konu edilebildiği gibi, icra takibine de konu edilebilir. Ancak icra inkar tazminatına mahkum olmamak için, 1 inci maddede yazdıklarım kullanılabilir.

3- Malumunuz olduğu üzere, dava dilekçesinde faiz unutulmuş olsa bile bu husus sonradan dava edilebilir. (Ancak faiz hakkı saklı tutulmak koşuluyla veya borcun aslı ödenmemek koşuluyla)... Alacaklının dosyaya yazmış olduğu ibare, faiz hakkını saklı tuttuğunu gösterir mi? Hiç yazmamış olsaydı da faiz farkını talep edebilirdi...Çünkü alacaklının bir ihmali sözkonusu değildir. Ortada icra müdürlüğünün maddi hatası vardır. Yargıtay'ın "halin icabına göre faiz hakkının saklı tutulduğu varsayılabilir" şeklinde bir kararını anımsıyorum.

Somut olayda bir ilamlı takip bulunmaktadır. Alacaklı takip başlangıcında faiz talep etmiştir. Hata icra müdürlüğüne aittir. Dolayısıyla, alacaklı faiz farkını talep edebilir.

Saygılarımla