Yetişkinlere Masallar!!!!

Yorumsuz

'Futbol halkları birbirine yakınlaştırır, barış ve kardeşliği destekler.......'

"‘... Spor yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlak da bu işe yardım eder. Zeka ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zeka ve kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim"
M.K.Atatürk

Zeki...
Çevik...
Ahlaklı...

Son olaylardan sonra bu ülkede bu şekilde düşünen birtek ben kaldım sanıyordum, yalnız olmadığımı hissettirdiğiniz için teşekkürler!

Ben futboldan anlamam. O yüzden olsa gerek, televizyon haberlerinde gördüklerimi de anlamıyorum. Anlamıyorum ama anlamlı buluyorum. Yüzüm kızaracak kadar da utanıyorum.

Saygılarımla

ben de anlamıyorum ne yazıldı.
Ama anlamadığım bir şeyi de anlamlı ya da anlamsız bulmam. Hele hele anlamlı bulduğum hiç bir şeyden de utanmam.

Sayın Bir Dost,
Ben sizi anlıyorum, yazdıklarınızı da oldukça derin ve anlamlı buluyorum. Aynen katılıyorum... ))
Av.Nejan

Futbolun yaşamımızda oynadığı büyük rolü en iyi şekilde Almanlar dile getirmiş; Futbolu König Fußball olarak adlandırıyorlar. Türkçesi ‘Kral FUTBOL’ demek. Almanlar Kral Futbolun bugünlerde Ülkelerinde hüküm sürmesini Kaiser Franz’a (İmparator Franz .- Franz Beckenbauer) borçlu.

Dünya Kupasının Cuma günkü görkemli açılış töreninde Franz Beckenbauer Alman Cumhurbaşkani Köhler’in yanındaydı. Cumhurbaşkanının açılışı yapması ve Bayan Merkel dahil Federal Hükumetin Bakanlarının birçoğunun açılışa gelmesi Futbolun toplum hayatında oynadığı önemli rölün en büyük göstergesi. Eğer İran ikinci tura çıkarsa İranın Batı Dünyasına kafa tutan ve son günlerde batılı politikacıların en korkunç rüyaları haline gelen Devlet Başkanı Ahmedinecat Almanyaya gelecekmiş. Die Welt zu Gast bei Freunden(Dünya Dostlarında Misafirlikte) sloganı ile otuz gün süreyle Dünya Futbolseverlerini misafir edecek olan Almanya Ahmedinecatı’da gerektiği gibi karşılıyacağını bildiriyor: Protesto yürüyüşleri ile. Politika ve Futbol el ele.

Futbolun politika için öneminin yanısıra bir de ekonomi ile olan bağlantısı var; Araştırmalara göre elenen ülkelerin borsalarında gerileme görülüyor. Kazananların ekonomileri gelişiyor.

Futbolun birde küresel ve sınır tanımaz oluşu gerçeği var. Herkese hitap eder ve herkes tarafından anlaşılıp kabul edilir. Futbol ‘bizim kültürümüzde bu yoktur, bizim gelenek ve göreneklerimize ters düşüyor kabul etmiyoruz’ gibi dışlamalarla karşılaşmaz. Fakiri de oynar zengini de; Aradaki fark birilerinin tam teşeküllü Stadtlarda, diğerlerinin tozlu ve çamurlu sokaklarda, mahalle aralarında, boş tarlalarda top koşturması. Kendi takımlarınızı tutar ve desteklersiniz. Takımınız yenildiği zaman depresiyonlar geçirirsiniz, kazandığında dünyalar sizin olur. Buna rağmen hiç duymadığınız, bilmediğiniz takımların maçlarını da seyredersiniz ve anında tanımadığınız iki takımdan birisinin taraftarı olursunuz.

Dış ülkelere ekmek parası kazanmak için gidenler gittikleri ülkelerde genelde hoş karşılanmazlar. Horlanırlar ve yabancı düşmanlığı ile karşılaşırlar. Bu durum futbol için geçerli değildir. Kimse neden yabancı futbolcu getirdiniz, işimizi elimizden alıyor, kültürümüzü yozlaştırıyor demez genelde. Kendi takımlarına dışarıdan gelen oyuncuları ve çalıştırıcıları taraftarlar kalbine basar. İyi oynadığı sürece tabii ki.

Futbol sağ sol’da tanımaz. Sağcısı' da sever solcusu'da. Basında çıkan haberlere göre Ürdün Kralı İkinci Abdullah fakirlerin oturdukları semtlere dünya kupasını seyredebilsinler diye 23 tane büyük ekran kurulmasını emretmiş.Bolivyanın solcu devlet başkanı Evo Morales maçları şifreli ve paralı gösteren televizyon kanallarına şifrelerin kaldırılmasını emretmiş.

Futbolun en büyük taraftarları ve teşvikçileri erkeklerdir genelde. Futbol virüsine karşı kadınlar bağışıklı nedense.

Futbol size en tabii ihtiyaçlarınızı bile unutturur ve onları ikinci sıraya atar; Cuma günü Münihte oynanan Almanya Kosta Rika maçından sonra Münihteki su tüketimi neredeyse iki latına çıkmış. Gerekçe olarak herkesin maçtan sonra tuvalete koşması gösteriliyor. Kanalızasyon sisteminde bir tıkanma olup olmadığını yazmıyor basın.

Saygılarımla

1/-Tutuğu takım yenilgiye uğrayınca -SAHAYA PET ŞİŞE-BOZUK PARA-hiçbir alternatif de bulamazsa -OKKALI BİR KÜFÜR-fırlatıveren..

2/-Tuttuğu takım oyuncularına haksız bir hareket gelince tepki olarakRAKİP TAKIM-seyircilerinden birini tekme tokat yere seren.

3/-Tuttuğu takım galibiyet kazandığında eline silahı alanın sokağa fırlayarak
kurşunları rastgele havaya fırlattığı

4/-Otobüslerin camlarının taşlandığı..,maç öncesi biletlerin gişe fiatından çok daha -fahiş -rakamlarda karaborsa satıldığı..,

bir toplumda SPOR=MEDENİYET diyebilmeyi öyle çok isterdim ki..

Ama maalesef stadyumlar arenaya çevrilmekte.. x

ya da ben böyle yorumlamaktayım.
saygılar
12.06.2006-13.34
PAZARTESİ

Nilgün Hanım,

Yazdıklarınız doğru evet bu ülkede ve dünyada benzer olaylar özellikle de önemli futbol maçları sonrası hep oluyor. Ama yanlızca futbol da değil ki. düğün alaylarında olmuyor mu ? Ya da beyzademizin biri çakırkeyf olup kimi zaman üzüntüden kimi zaman sevincin dugularını havaya attığı kursunlarla anlatmıyor mu?. Ya da herhangi bir sebepten kavga edip birbirimize küfürler etmiyormuyuz. Bağırıp çağırmalar olmuyor mu ? Oluyor elbette. Demek ki insanları toplumları hatta kıtaları birleştiren ve bugün artık ekonomik olarak da cok önemli bir konumda olan futbol endüstrisini her fırsatta karalamanın onu her fırsatta kötü anmanın bir gereği yok bence.

Bugün futbol ileride belki başka bir oyun. önemli olan insanların eğlenmesi bir arada olması ve ortaya yeniliklerin çıkması değil mi. Yani şov devam ediyor ve edecek. Diğer unsurlar insani özelliklerimizden geliyor. ( Bahsettiğiniz o tüm olumsuzluklar. ) Futbol olmasa da o özellikler bir kısım insanlar da yine ortaya çıkacaktı. Birileri yine gereksiz havaya ateş acacaktı. bağırıp küfür edecekti.
Sözün kısası futbol masumdur. futbol eğlencelidir. Kadınlar bu denli mualif olmasalar bu oyunun tadına daha iyi varabilseler belkide futbol sahalarıda artık bu çirkin sahnelerle anılmayacak. Maçlara gitmek için tribünlerin temizlenmesini beklemek yerine kadınlar eşlerinin yanında olup bu temizliğe yardım etseler bence sorun daha hızlı çözülür.

Hepimizin bildiği gibi her erkek az da olsa centilmendir. Ve bunu ortaya koymak için karşı cinsin kendisini görebileceği zaman ve mekanları seçer..

Siz haklısınız..demek ki ben yanlış görmüşüm.. ...!!!!!!!!!sevgili ULZO..

Nilgün Hanım,

Ben size karsit bir dusunce yazmadım. Sadece yazdıgınız olumsuzluklar aslında hayatın her alanında olabılıyor onu demek istemiştim. Çözüm içinde birlikte hareket etmeyi önermiştim. Israrla savunuyorum Maçlara gitmek için tribünlerin temizlenmesini beklemek yerine kadınların biraz dişini sıkıp temizlik için kolları sıvamasından yanayım.

Biz erkekleri stadlarda yanlız bırakıyorsunuz bizde etrafı biraz dağıtıyoruz. Evlerde de öyle olmaz mı ?

Biliyorum sevgili ULZO..,zaten mutfağa -sadece salata ve cacık yapacağım diye bir girersiniz....

6 saatte zor arıtırız..Lütfen stadyumlara da elimizde viledalarla ve deterjanlarla girmemizi beklemeyiniz..

saygılar
---------
nilgün

bakın o dediğinizi yaparsanız süper olur. Ozellıkle Alisamıyen stadyumunun buna ihtiyacı var. Bizim Kadıkoy için se misafir olmanız yeterli. Sizler gelin diye Aziz babamiz tribünler yaptı. Her tarafi geniş ferah temiz bir stadımız var. İstiyoruz ki o stadda cicekler açsın. Gollere el ele kol kola sevinelim. Cosalım çosturalım. Ama dedim ya stadda ciçeklerimiz hep eksik kalıyor..

Viladalar da kalsın ama Ali sAmıyende buyuk ıhtıyac var. Gercı cokda sılıp supurmemek gerekır alim allah yıkılır felan. Cokda kalabalık olmasak ıyi olur. Trıbunler cekmez zaten kalabalıgı. üç beş kısı yeter zaten kucuk stad. Yarım saatte işimiz biter.. Yoksa Mecıdıyekoy cevresınde gecilemeyecek kokudan yavss. Çöp ev gibi oldu Samiyen.

Bir ay boyunca futbolseverleri ekran başına toplayan dünya şampiyonası İtalya'nın şampiyonluğu ile sona erdi. İtalyanın yargı organları bize bir şampiyonluk kazandırdılar diye rüşvet batağına girmiş idareci ve futbolculara kıyak geçer mi bilmiyorum. Ama yargı hangi cezayı verirse versin, İtalya'ya bir şampiyonluk hediye eden futbolcular daha şimdiden birer kahramandır.

Şampiyonanın asıl galibi Almanlar oldu bence. Fevkalade bir organizasyon sergilediler. Bir ay boyunca Almanya bir bayram havası yaşadı. Nasyonal Sosyalizmin kendilerine miras bıraktığı suçluluk duygusunu üzerlerinden atıp herhangi bir komplekse kapılmadan arabalarına, evlerine, işyerlerine Alman Bayrağı asıp, vücutlarına bayrağın renklerini çizdiler.

Futbolun verdiği coşkunluktan, Büyük Koalisyon'un çıkardığı ve günlük hayatı büyük ölçüde etkileyebilecek yasaların neredeyse farkına bile varmadılar.

Şampiyonanın Alman Ekonomisini biraz canlandırdığı ve canlandıracağı düşünülüyor.

Çocuklarını futbol kulüplerine yazdıranların sayısı geçmiş senelerin iki üç katına çıkmış. Şimdiye kadar futbol hastası eşlerinin başının etini yiyen kadınlar şimdi birer futbol uzmanı olmuş durumda.

Şampiyona örganizatörlerine 20 Milyon Euro kazanç getirmiş.

Kim ne kadar para yatırdı bilinmiyor, ama resmi ve gayri resmi bahis büroları büyük para kazandı.

Foyaları meydana çıkanların başında falcılar ve astrologlar geliyor bence. Hiçbirinin kehaneti çıkmadı. Görünüşe bakılırsa bu grup şampiyonanın mağluplarından birisi. Ama bu sadece görünüşte böyle. Fala ve büyüye inanan milyonlarca safdil olduğu sürece falcılar, büyücüler ve astrologlar mağlubiyetlerinden galibiyet yapar.

Aynı durum modern gladyatör olan futbolcular ve idareciler için'de geçerli; İster sahada rakiplerinin suratına okkalık tükürük atsınlar, ister kafa atsınlar ve isterlerse rakiplerine ana avrat sövsünler hiç fark etmez. Herşeye rağmen onlar taraftarları için birer kahramandırlar.

Bakalım dört sene sonra Güney Afrika hangi kahramanlara alkış tutacak?

Saygılarımla