Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Ağır Ceza Hakimine Rüşvet Gözaltısı

Yanıt
Old 23-10-2008, 16:07   #1
Av.Barış

 
Varsayılan Ağır Ceza Hakimine Rüşvet Gözaltısı

İzmir'de, çıkar amaçlı suç örgütü kurup, yüksekle faizle para vererek, geri dönüşümünü silahlı adamları aracılığıyla sağladığı ve haksız menfaat elde ettiği iddiasıyla tutuklu yargılanan işadamı V.O.Ç.'yi 350 bin YTL rüşvet karşılığında tahliye ettiği ileri sürülen Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı X polis tarafından yakalandı. Hakim Evi'nde gözaltına alınan X.'nin emniyette sorgusunun sürdüğü bildirildi.

İzmir'de tahliye karşılığı rüşvet almakla suçlanan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı X. ile birlikte 9 avukatın da aralarında bulunduğu toplam 17 kişi ‘yengeç’ adı verilen operasyonla gözaltına alındı. Hakim X.'nin kardeşi H.K. ile avukat olan yeğeni M.K.'nin de gözaltına alınanlar arasında olduğu belirtildi.

Daha önce de Kayseri’de görev yaparken bir hakim ve savcıyı rüşvet alırken yakalayıp, meslekten attıran Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Murat Gök’ün talimatıyla gerçekleştirilen operasyonun teknik takibinin 6 ay önce başladığı, dün akşam saatlerinde para teslimin yapılması üzerine gözaltılar için düğmesine basıldığı öğrenildi.

Yargı camiasında büyük şok etkisi yaratan rüşvet operasyonu İzmir’de Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Murat Gök’ün talimatıyla başladı. Cezaevinde bulunan bazı tutukluların, avukatlarının kendilerine, para karşılığı serbest bırakılabilecekleri yönünde teklif getirdiğini yazılı olarak bildirip şikayette bulununca, olayla ilgili olarak çok yönlü araştırma başlatıldı. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Murat Gök’ün talimatıyla 6 ay önce İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Ekipleri sıkı bir teknik takip başlattı.

AVUKATIN İŞYERLERİNE KAMERA
Şikayete konu olan olaylarla ilgili olarak birden fazla avukatın işyeri ve araçlarına ‘böcek kamera’ denilen kamera sistemi yerleştirilerek, teknik takip imkanı sağlandı. Avukatların kendi aralarındaki görüşmeleri ve mahkeme başkanı X. ile yaptıkları görüşmeler tek tek kayıt altına alındı. Kayıtlarda mahkeme başkanı X.’nin, kardeşi H.K. aracılığıyla, cezaevinde bulunan ve dosyasına baktığı çete lideri olmakla suçlanan 38 yaşındaki V.O.Ç.'nin tahliyesi için anlaşma yaptığı tespit edildi. Bu bulgular üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Adalet Bakanlığı’ndan mahkeme başkanı ve birlikte hareket ettiği avukatlar için soruşturma ve operasyon izni aldı.
RÜŞVET PARASI MUĞLA'DA VERİLDİ
Dün V.O.Ç.'nin tahliye edilmesi üzerine, Savcı Murat Gök, operasyona başlanması talimatı verdi. Teknik takibe alınan zanlılardan olduğu belirtilen, hakim X.’nin yeğeni, İzmir Barosu avukatlarından M.K.’nin Muğla’nın Ortaca İlçesi'ne, rüşvete konu parayı almaya gittiği öğrenildi. Takip eden polis, Muğla Barosu’na kayıtlı avukat A.E.'den tahliye karşılığı hazırlanan ve polis tarafından seri numaraları alınmış, kayıt altındaki rüşvet parasını alan M.K.'yi suçüstü yakaladı. Muğla’daki operasyonun sonuçlandığı haberi üzerine bir polis ekibi de mahkeme başkanı X.’yi gözaltına almak için Karşıyaka’daki evine baskın yaptı. Başkanı evinde bulamayan polisler, yine Karşıyaka’da bulunan Bostanlı Hakimevi’ne gitti. İzmir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı X. rüşvet suçlamasıyla gözaltına alındı.
Mahkeme başkanı, avukat yeğeni ve rüşvet parasını veren avukat A.E’yi gözaltına alan polisler, uzun süre teknik takibe alınan ve başkanla rüşvet ilişkisi içinde bulunduğu iddia edilen İzmir Barosu avukatlarından N.Ç., A.D., B.Ö., S.K., M.İ.'yi, Muğla Barosu avukatlarından E.Ç., İ.C. ve hakim X.'nin kardeşi H.K.'yi de gözaltına aldı. Sabaha kadar rüşvet operasyonunda gözaltına alınanların sayısı 17’yi bulurken, operasyonun sürdüğü ve aranan kişilerin bulunduğu öğrenildi.
RÜŞVETİN BONUSU
Devam eden operasyon kapsamında mahkeme başkanı dahil bütün gözaltına alınanların telefonlarının dinlenip, gizli kameralarla izlendikleri belirtildi. Operasyon için polisin özel bir biriminin, İzmir Adalet Sarayı önünde ve içinde yakın takip yapıp, sade vatandaş gibi adliyede gezinerek, gözaltına alınan avukatlarla diyalog kurdukları, bu şekilde rüşvet çarkının içine kadar girdikleri anlaşıldı. Ayrıca gözaltına alınan ve teknik takibi yapılan mahkeme başkanı X.’nin kayıt altına alınan telefon görüşmelerinde, ‘V.O.Ç.’in serbest bırakıldığı bilgisini karşı tarafa verdiği, beraberinde tahliyesine karar verdiği kardeşi A.Ç.’in ise ‘bonusu’ olduğunu söylediği iddia edildi. Gözaltılar ve aramalar gün boyu devam ederken mahkeme başkanı X.’nin bugün adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
TAHLİYE EDİLEN ELE VERMİŞ
Mahkeme başkanın X.’nin gözaltına alındığı rüşvet çarkıyla ilgili olarak cezaevinden savcılığa mektup yazanlardan birinin de V.O.Ç. olduğu, kendisinden tahliye edilmesi karşılığında para istendiği yönünde şikayette bulunduğu belirlendi. V.O.Ç.'nin, rüşvet olarak istenen parayı temin ettirerek, kendisini para karşılığı tahliye edeceğini iddia eden mahkeme başkanı ve onunla birlikte çalışan diğer kişileri yakalattığı ortaya çıktı.
V.O.Ç: ÖNCE 1 MİLYON EORO İSTEDİLER
Cezaevinden tahliye edilen V.O.Ç. bugün öğle saatlerinde Çınarlı semtindeki İzmir Emniyeti Kaçakçılık ve Organize suçlarla Mücadele Şubesi'ne geldi. V.O.Ç. içeri girmeden önce basın mensuplarına, “19 aydır tutukluydum. Cezaevine ilk girdiğimde tahliye için benden 1 milyon euro istediler, bugüne kadar düşe düşe bu rakamı indiler” dedi.
DURUŞMA DÜN YAPILDI
Dün saat 14.00’te, V.O.Ç.'nin de aralarında bulunduğu 12 sanığın ‘çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, tefecilik, usülsüzlük, tehdit’le suçlandıkları Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın son duruşması yapıldı. Duruşmanın sonunda tutuklu sanıklardan ikisi hakkında tahliye kararı çıktı. Tahliye edilenlerden biri V.O.Ç., diğeri kardeşi A.Ç. oldu. Cezaevinde işlemler tamamlanıp iki kardeş serbest bırakıldıktan sonra avukat A.E. de parayı teslim etti.
Kaynak : Hürriyet
Old 24-10-2008, 13:28   #2
Av.AAO

 
Varsayılan

Neden kimse yanıtlamamış, merak ettim...Gizli gerçeklerin açığa çıkmış olması bizleri de rahatsız etmiş olmalı...
Olayla alakadar, nn masum tabir "Beşer, şaşar!".
Suskunluğa anlam veremedim de
Old 24-10-2008, 13:57   #3
AvTürk

 
Varsayılan

adalete duyulan inanç sarsılmasın diye genelde bu konuların üstü kapatılır. tabi adalet deyince sadece hakim ve savcılar akla gelir avukatların uygulamada esamesi bile okunmaz. sadece resmi evrakta, olması gerekenler yazar o kadar. bu nedenle avukat hususunda bir soruşturma ya da kovuşturma sürekli konuşulur. basın asar keser v.s. ama bir hakim.. bir savcı.. mümkün mü bir suç işlesin. mümkün değil işlese de işlememiştir işlemese de. hemen konu kapatılır.
sanırım bir sene önceydi, bir haber programında, ağır ceza hakiminin bir işadamından 600 bin dolar rüşvet istediği, iş adamının bu olayı ses kaydına aldığı tespit edilmişti. o programdan sonra o kanalda bile olayla ilgili herhangi bir haber yoktu.

hülasa mesele adalete duyulan güven sarsılmasın. tekrar ederim ki adalet derken avukatları kastetmiyorum
Old 24-10-2008, 14:29   #4
üye18332

 
Mutsuz

Alıntı:
Yazan Av.AAO
Neden kimse yanıtlamamış, merak ettim...Gizli gerçeklerin açığa çıkmış olması bizleri de rahatsız etmiş olmalı...
Olayla alakadar, nn masum tabir "Beşer, şaşar!".
Suskunluğa anlam veremedim de


Sayın Meslektaşım;

Dün bir kaç defa yazmaya çalıştım ama yazamadım.....Ben mesleğim adına çok utandım....Dahası akşam nöbetim dolayısıyla anılan karakola gittiğimde polislerin de yüzlerinde aynı ifadeyi gördüm;Keşke olmasaydı....
Söylenecek çok şey var belki, haklısınız ama.....Bir Hakim'in ve meslektaşların bu duruma ne için olursa olsun düşmemelerini isterdim.....Para kazanılır ,aç kalınır,zengin olunur,kıt kanaat geçinilir....Ama ONUR ne alınır ne satılır.....

Saygılarımla,
Old 24-10-2008, 19:00   #5
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

A) Bu dava ve adı geçen kişiler için bu aşamada hiç bir şey söylenemez.

B) Bu davadan bağımsız ve kişilerden bağımsız olarak düşünüldüğünde şüphelilerin yargılanmaları sonucunda iki olasılık var:
1- Suçsuz bulunurlar
2- Suçlu bulunurlar

1- Suçsuz bulunurlarsa bu sevinilecek bir sonuçtur. Adliye'ye toz konmamış olur.

2- Suçlu bulunurlarsa bu sevinilecek bir sonuçtur: Adliye'ye toz kondurulmamakta, toz olursa da anında temizlenmektedir.

Ben gönlümden birinci olasılığın gerçekleşmesini diliyorum. Ama toz olmayacağına inanmaktansa tozun temizleneceğine güvenmek daha akılcı olur.

Saygılarımla
Old 24-10-2008, 21:09   #6
Av.Barış

 
Varsayılan

Avukatlık mesleğine başladığım günden beri bu tür şeyleri sıklıkla duyuyorum. Burada bence düşünülmesi gereken Sayın Savcının büyük bir cesaret örneği göstererek böyle bir rezaleti ortaya çıkarmasıdır. Daha öncede çıkarmış, şimdide aynı şeyi yaptı. Gerçektende ülkemizde bu türden cesur insanlara ihtiyaç vardır.
Old 25-10-2008, 09:57   #7
Av.Nur Hayat BURAN

 
Varsayılan

Aynı eğitimi aldığımız kimseler hakkında, henüz suçu sabit görülmemişse bile, böylesi haberler çıktıkça toplumun adalet mekanizmasına inancı ve güvenci azalıyor, hatta bitme noktasına geliyor. Bir ülkede adalete olan saygı azalınca o ülkede her türlü kötülük, sapkınlık başgösteriyor. Yine de kalabalık tüm ortamlarda çürük yumurtaların olabileceğini ancak sağlamlarının daha fazla olduğunu göstermek yine de bizim elimizde. Bu sebeple mesleğin onuruna yaraşır şekilde yaşamak ve yaşatmak için çaba harcamalıyız.
Old 26-10-2008, 08:36   #8
Tractatus

 
Varsayılan

Eğer haberlerdeki rüşvet iddiası doğruysa hakimin aç gözlülüğüne vurgu yapmak lazım. Ağır Ceza başkanı ayda en az 3.500 YTL maaş alıyordur. Bunun yanında lojmanda kaldığından pek fazla bir gideri de yoktur. Buna rağmen, rüşvet alıyorsa doyumsuzdur kendisi.
Old 26-10-2008, 13:48   #9
Nur Deniz

 
Varsayılan

Henüz suçu ispatlanmamış ve hüküm de giymemiş biri için ne çabuk bir yargılama bu?

Ne açgözlülüğü kaldı ne de nerde oturduğu..Biraz sabredip te ne olduğunu tam anlamıyla algılasak nasıl olur?

Rüşvet bedelini de tartışmak ne kadar saçma.Ağır ceza hakimi şu kadar rüşvet alır, hukuk hakimi bu kadar alsın, onun geliri şu, bunun geliri bu.

Ne yani 5000 ytl alsa mazur mu görecektik?

Lütfen ben bir vatandaş olarak haberin doğruluğu kesinleşmeden sonuca dair aşağılayıcı mesajlar gönderilmemesini rica ediyorum.

Sağduyulu ve hukuki bir yaklaşım sergileneceğinden eminim.

Saygılarımla..
Old 26-10-2008, 21:24   #10
süleyman zengin

 
Varsayılan

Türçemizi seviyorum. Bazi durumlar karşında öyle gözel kotlanmış sözler varki çuk oturuyor. Müslümün mahallesinde salyangoz satmak gibi. ( Ben bunu yapıyorum galiba) Bir de şöyle bir söz vardır. Bir kadın Zeytinburnun'da seks yapsa bunun adı fahiselik olur. Bir başka kadın Etilerde yapsa bunun adı aşk olur. ( Rauf Tamer'in benzetmesi) Bir köyde bir öküz bostana girse köyün öküzleri bostana girmiş derler , falancanın öküzu girmiş demezler. Kısaca bu suskunluk niye? Eğer bunu yapan bir icra müdürü olsaydı en az buraya onlarca yorum yapılırdı diye düşünüyorum. Yapılması da doğru olurdu. çünkü temiz toplum istemiyor muyuz? Rüşvet alan da veren de melundur. Ama bir şeyler de yazmak lazim. Lütfen başınızı kuma gömmeyiniz.
Old 26-10-2008, 21:48   #11
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.AAO
Neden kimse yanıtlamamış, merak ettim...Gizli gerçeklerin açığa çıkmış olması bizleri de rahatsız etmiş olmalı...
Olayla alakadar, nn masum tabir "Beşer, şaşar!".
Suskunluğa anlam veremedim de

Alıntı:
Yazan süleyman zengin
Türçemizi seviyorum. Bazi durumlar karşında öyle gözel kotlanmış sözler varki çuk oturuyor. Müslümün mahallesinde salyanöz satmak gibi. ( Ben bunu yapıyorum galiba) Bir de şöyle bir söz vardır. Bir kadın Zeytinburnun'da seks yapsa bunun adı fahiselik olur. Bir başka kadın Etilerde yapsa bunun adı aşk olur. ( Rauf Tamer'in benzetmesi) Bir köyde bir öküz bostana girse köyün öküzleri bostana girmiş derler , falancanın öküzu girmiş demezler. Kısaca bu suskunluk niye? Eğer bunu yapan bir icra müdürü olsaydı en az buraya onlarca yorum yapılırdı diye düşünüyorum. Yapılması da doğru olurdu. çünkü temiz toplum istemiyor muyuz? Rüşvet alan da veren de melundur. Ama bir şeyler de yazmak lazim. Lütfen başınızı kuma gömmeyiniz.

Yorum yapılmıyor diye şikayet eden sayın üyeler.
Siz yapın yorumlarınızı. Başkalarından niye bekliyorsunuz?
Ben yorum yapmayacağım.
Sırf, olur da beraat ederse, özür dilemenin bir anlamı olmayacağı için.
Old 26-10-2008, 23:12   #12
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Bu olay çok açık değil. Hakim, suç üstü edilmemiş. Yeğeninin suç üstü edildiği söyleniyor. Türkiye'de bu tür akraba, yeğen, kardeş, eş-dost vurgunu hep oluyor. Belki de yeğeni istismar etmiştir. Hakim suç üstü yapılmadığı halde nasıl olurda tutuklanır anlamış değilim. Bilinmeyen bir çok husus var sanki...

Dedim ya bu olayda bir iş var...
Old 27-10-2008, 00:02   #13
üye18332

 
Yeni Fikir

[quote]
Alıntı:
Yazan süleyman zengin
Türçemizi seviyorum. Bazi durumlar karşında öyle gözel kotlanmış sözler varki çuk oturuyor. Müslümün mahallesinde salyanöz satmak gibi. ( Ben bunu yapıyorum galiba) Bir de şöyle bir söz vardır. Bir kadın Zeytinburnun'da seks yapsa bunun adı fahiselik olur. Bir başka kadın Etilerde yapsa bunun adı aşk olur. ( Rauf Tamer'in benzetmesi) Bir köyde bir öküz bostana girse köyün öküzleri bostana girmiş derler , falancanın öküzu girmiş demezler. Kısaca bu suskunluk niye? Eğer bunu yapan bir icra müdürü olsaydı en az buraya onlarca yorum yapılırdı diye düşünüyorum. Yapılması da doğru olurdu. çünkü temiz toplum istemiyor muyuz? Rüşvet alan da veren de melundur. Ama bir şeyler de yazmak lazim. Lütfen başınızı kuma gömmeyiniz
.


Ben de en az sizin kadar güzel Türkçemizi seviyorum........

Madem yorum yapmayanlara suç ortağıymış gibi kızıyorsunuz,o halde siz düşüncelerinizi paylaşın biz de öğrenelim....

Henüz bir yargılama yapılmış değil ,bir operasyon sözkonusu ve unutmayın ki herkes yorum yapıp yapmama hakkına sahip......



Sayın Saim;

Alıntı:
TAHLİYE EDİLEN ELE VERMİŞ
Mahkeme başkanın X.’nin gözaltına alındığı rüşvet çarkıyla ilgili olarak cezaevinden savcılığa mektup yazanlardan birinin de V.O.Ç. olduğu, kendisinden tahliye edilmesi karşılığında para istendiği yönünde şikayette bulunduğu belirlendi. V.O.Ç.'nin, rüşvet olarak istenen parayı temin ettirerek, kendisini para karşılığı tahliye edeceğini iddia eden mahkeme başkanı ve onunla birlikte çalışan diğer kişileri yakalattığı ortaya çıktı
.


Aslında olayın özü bu gibi geliyor bana.....

Saygılarımla,
Old 27-10-2008, 02:01   #14
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan süleyman zengin
Türçemizi seviyorum. Bazi durumlar karşında öyle gözel kotlanmış sözler varki çuk oturuyor. Müslümün mahallesinde salyanöz satmak gibi. ( Ben bunu yapıyorum galiba) Bir de şöyle bir söz vardır. Bir kadın Zeytinburnun'da seks yapsa bunun adı fahiselik olur. Bir başka kadın Etilerde yapsa bunun adı aşk olur. ( Rauf Tamer'in benzetmesi) Bir köyde bir öküz bostana girse köyün öküzleri bostana girmiş derler , falancanın öküzu girmiş demezler. Kısaca bu suskunluk niye? Eğer bunu yapan bir icra müdürü olsaydı en az buraya onlarca yorum yapılırdı diye düşünüyorum. Yapılması da doğru olurdu. çünkü temiz toplum istemiyor muyuz? Rüşvet alan da veren de melundur. Ama bir şeyler de yazmak lazim. Lütfen başınızı kuma gömmeyiniz.

Bu başlık altında cereyan edecek olası bir tartışmanın altına imza atmak yapmak isteyeceğim en son şeydir, ancak alıntı yaptığım yukarıdaki mesaja cevap vermeliyim sanırım.

Uzun zamandır bu forumu düzenli olarak takip edemesem de, site yöneticilerinin henüz mahkemece 'suç' olarak sabit görülmemiş fiil ve bu fiillerin failleri hakkında yazılan peşin hükümlü mesajlar konusunda oldukça hassas olduklarını biliyorum. Hatırladığım son örnek; haciz esnasında saldırıya uğrayan ve ağır yaralanan avukata saldırdığı iddiasıyla tutuklanan borçlunun -henüz kesinleşmeyen suç ve cezası nedeniyle- site üyelerince 'infaz' edilmesinin önüne geçmek isteyen -üstelik tıpkı saldırıya uğrayan kişi gibi kendisi de bir avukat olan- Sayın Admin'in çabalarıydı(Etiler-Zeytinburnu ayrımı olmadığını dile getirmek istediğim için verdim bu örneği).

Konuyu hangi açıdan ele aldığınızı bilemiyorum, lakin bu nahoş olayın hukukçular arası bir dayanışmayla ört-bas edilmeye çalışıldığını ima ettiğiniz mesajınızın hem şahsınız, hem de size bu satırları yazma fırsatı veren site adına büyük talihsizlik olduğunu düşünüyorum. Hassasiyet gösterilen konu şüpheli şahsı aklama çabası değil, henüz sabit görülmemiş müsnet bir suç nedeniyle insanların yorum yapma konusunda gösterdikleri çekinceden ibarettir. Hukuk eğitimi almamış olabilirsiniz, haliyle izah etmeye çalıştığım ceza hukuku kurumlarına yabancı olmanız da doğaldır. Ancak hedef aldığınız kitleyi başını kuma gömen malum canlıya benzetmenizi mazur kılmaz sanırım suçluluğu ispatlanıncaya kadar her şüphelinin masum olduğunu kabul eden çağdaş ceza muhakemesi hukuku ilkesinden haberdar olmamanız.

Diğer üyeler ne düşünürler bilemem ama açıklamaya çalıştığım ilke gereğince habere konu olan kişi hakim değil de bir icra müdürü olsaydı kişisel tavrım yine değişmezdi, bahsi geçen icra müdürünü de yargılanmadan idam sehbasına çıkarmazdım. Ancak muhtemelen icra dairelerinde başımdan geçen onlarca hadiseden birinden bahsederdim habere konu olan şahsın kişilik haklarını ihlal etmeden. Şimdiye kadar (zaten)yapmakla yükümlü olduğu iş karşılığında tarafımdan çay, şeker, rakı, hatta alenen para isteyen bir hakimle karşılaşmadığım için sessiz kalmayı tercih ettim belki de bu başlık altında, bilemiyorum. Bu yüzden konu bir icra müdürü olsaydı tarif ettiğiniz şekilde başımı kumun altına gömmez icra dairelerinde başımdan geçenlere kısaca değinebilirdim, her ne kadar bu suçun adı habere konu olduğu gibi rüşvet değil, irtikap olsa da.

Konu hakim değil de icra müdürü olsaydı başınızı kumun altına gömmezdiniz özdeyişinizi icra dairelerinin ve meslektaşlarınızın mevcut durumunu göz önünde bulundurarak bizzat yorumlamanızı tavsiye ediyorum.

Mesajımın girişinde belirttiğim gibi bu konuda tartışmak istemediğim için bu başlık altında gönderdiğim ilk ve son mesajımdır, bunun bilinmesini istiyorum.

Saygılarımla
Old 27-10-2008, 22:19   #15
süleyman zengin

 
Varsayılan

Ben baştan söyledim. Müslüman mahallesinde salyangöz satmaya kalkıştım.
Old 30-10-2008, 12:38   #16
Av. Ali YILMAZKARA

 
Varsayılan

"Öz Kızına Tecavüz Eden Eden Baba Gözaltına Alındı..."

Kendi canından kanından olan doğumundan ölümüne kadar her türlü ilgi ve alakayı gösterme konusunda gerek toplumsal gerek hukuksal olarak görevli olduğu kızına karşı gerçekleştirdiği bu insanlık dışı davranış akıllara "Nereye gidiyor bu düzen?" sorusunu getiriyor.

*** yukarıda okudugunuz tamemen tarafımdan uydurulmuş bir hikayedir.

Cübbeyi giyip bir bedene ruha akla ve mantıga sahip oldugunuzu unutmayınız.

"Suçluluğu ispatlanıncaya kadar her şüphelinin masum olduğunu kabul eden çağdaş ceza muhakemesi hukuku ilkesi"
Bize yargısız infaz yapmamamız ve yargılanan kişiye yargılanma sonucunda yüklenebilecekcek sıfatı(İsnat edilen şuça göre-Hırsız, Katil, vs.) şimdiden kullanmamamız hususunda anlam ifade etmelidir.(En azından bende uyandırdıgı budur)

Bu bağlamda kişilere yukarıda bahsettiğim husus dahilinde el-dil uzatmadan OLAYA ilişkin yorum yapmak yaradılışsal-toplumsal hakkımdır kimse de beni bu konuda engelleyemez. Nerede düşünce özgürlüğü...
Bırakın tereciye teresatmayı... Ben ve buradaki birçok ve hatta burada olmayan daha fazla kişi biliyor bu mevzu bahis ilkeyi "Günah alma" "Vebal alma" terimlerini ninemden öğrendim Ceza Hukuku hocam ilkeden bahsettiğinde kavramakta zorlanmadım. Ama anlamayanlar var görünen o ki...

Bu ilke sizin "Kol kırılır yen içinde kalır" yada benzeri deyiminize benziyorsa yanlış...

Heleki Bu yazının başındaki hikayeyi okusaydınız ne şekilde yorum yapardınız; "İnsanlık dışı! Canice! Onursuz ve Hayasız bir davranış!" ve bunları söylerken/düşünürken o ilke aklınıza gelmezdi.

Benim toplumsal duyarlığım içimden bağırıyor Memur-Amir-Müdür-Avukat-Hakim-Savcı-Bakan-Başbakan-Cumhurbaşkanı kim yaparsa yapsın kim ederse etsin rüşvet ve benzeri davranışlar Onursuzluk-Haysiyetsizlik ve daha fenasını hak eden davranışlardır. İşte o ilkeyi suan uygular ve susarım ama benim kararımı destekler nitelikte karar cıkarsa mahkemeden... Hırsıza hırsız diye hitap etmek suçmudur?

Ölmesin insanlığınız savcının ve polisin seri numarası alınmış paralarla yakaladıgı kısılerin kayda alınmıs goruntulerı birim istihbarat ve arastırmaları (Eğer yukarıdaki veriler ışığında) bu olay gerçekse ki ben inanıyorum Hakim(ler)den çıkacak tek bir cümleyi beklemem gerekmiyor yorum yapmam ve düsünmem icin...En nihayetinde ben Sahısları ve akibetini degil OLAYI konusuyorum.

Ve Hayatım boyunca bir cok olay eylem söylemle karsılastım ve bır çoğu çözümsüz.Bu olayda bana birini hatırtlattı...
"Quis custodiet ipsos custodes / Bekçilere kim bekçilik edecek?"
Old 30-10-2008, 23:07   #17
Ali Basyurt

 
Varsayılan

Sayın Barış,
Hakimin rüşvet alması utanç vericidir. Bu güne kadar bu açıklığı ile duyulan bir başka olaya rastlamadım. Olaya karışanlar içinde aynı ağırlıkta utanç vermektedir. Hep birlikte bunu protesto etmeli ve ilgili barolardan bunların kaydının silinmesini sağlamalıyız.
Old 30-10-2008, 23:30   #18
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

Şüphe kavramı üzerinde ısrarla durulmasının temelinde “masuniyet karinesi”ni bulabiliriz.

Bu durumda makamı ne olursa olsun,hiç bir bireyi doğrudan suçlu ilan edemeyiz.
Old 31-10-2008, 11:33   #19
talveq

 
Varsayılan

Anılan olayda hakimin henüz şüpheli olduğunu , davanın bile açılmadığını , olayın halen soruşturma aşamasında bulunduğunu söylemeliyim..Bunun dışında maalesef 3 avukatın da bu olayda tutuklanmış olduğunu da eklemeliyim..
Old 31-10-2008, 11:38   #20
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Elbette ki devlet adına görev üstelenen kişilerin ister hakim olsun isterse düz bir memur, rüşvet alması çok kötüdür. Hem o şahıs için hem ailesi için hem de ona güvenip, görevi emanet eden devlet için...

Bu duruma kimse itiraz etmez diye düşünüyorum.

Bizim endişemiz şudur: Basın, bu tür haberleri yeterli araştırma yapmadan, tek yönlü ve çoğu zaman hatalı olguları yansıtarak aktarıyor ve kamu oyunu yanıltıyor. Şüpheli, yargılanmadan kamuoyu nezdinde mahkum ediliyor. Bu hal şüpheli gerçekten masum ise, onun için hayattaki en büyük ıztıraplardan birisidir.

Bizler hukuk mesleği ile iştigal eden kişileriz. Dolayısıyla, gazete haberlerini esas alıp, şüphelileri normal vatandaşların gözlüğüyle mahkum etmemeliyiz. Detayları bilmeden uç noktalara varan yorumlardan kaçınmalıyız.

Demek istediğimiz budur.

Saygılarımla.
Old 31-10-2008, 12:34   #21
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
süleyman zengin
Alıntı:
Türçemizi seviyorum. Bazi durumlar karşında öyle gözel kotlanmış sözler varki çuk oturuyor. Müslümün mahallesinde salyanöz satmak gibi. ( Ben bunu yapıyorum galiba) Bir de şöyle bir söz vardır. Bir kadın Zeytinburnun'da seks yapsa bunun adı fahiselik olur. Bir başka kadın Etilerde yapsa bunun adı aşk olur. ( Rauf Tamer'in benzetmesi) Bir köyde bir öküz bostana girse köyün öküzleri bostana girmiş derler , falancanın öküzu girmiş demezler. Kısaca bu suskunluk niye? Eğer bunu yapan bir icra müdürü olsaydı en az buraya onlarca yorum yapılırdı diye düşünüyorum. Yapılması da doğru olurdu. çünkü temiz toplum istemiyor muyuz? Rüşvet alan da veren de melundur. Ama bir şeyler de yazmak lazim. Lütfen başınızı kuma gömmeyiniz.

Sayın Zengin'e katılıyorum;

Türkçe'ye önem verilmesini isteriz ama Türkçe konuşamıyoruk (!)

Suçluluk sabitleşmeden her türlü dokundurmayı yaparız ancak ucu kendimize dokununca masumiyet karinesinden bahsederiz...

Bu hususla ilgili yazılması gerekeni üye arkadaşlarım yukarıda belirtmiş: Masumiyet Karinesi...

Diğer olaylarda yazılması gereken gibi...

Kolay Gelsin...
Old 05-11-2008, 23:04   #22
funda.0633

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım Cumhuriyet Savcısı Murat Gök'e tebriklerimi ve kendisine aynı zamanda teşekkürlerimi sunarım...Başka söze gerek yok..
Old 05-11-2008, 23:58   #23
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan süleyman zengin
Eğer bunu yapan bir icra müdürü olsaydı en az buraya onlarca yorum yapılırdı diye düşünüyorum. Yapılması da doğru olurdu.

"Lütfen başınızı kuma gömmeyiniz" eleştiriniz her zaman dikkate alınmalı. Zira "Başı kuma gömmek" ekseriyetle başvurulan bir yöntem. Karşılaşılan hukuksuzluklar "Yaşadığımız gerçek" yahut "Savaşılamayacak mevcut" ve benzeri -zaman zaman pek de haksız olmayan- yakınmalarla , geçici huzur ve istikrarı temin adına baş vurulan bir yöntem. Üzerine bir dolu atasözü de var. Tümü yanlışı haklı çıkarmak adına beyhude uğraş olacağından, anımsatmaya gerek duymuyorum.

Ancak, neden rüşvetin faili icra memuru olsa yorumdan imtina edilmez, konu hakim olunca susulur diye düşündünüz? Bu önermeniz de yukarıdaki paragraftakilere benzer bir nedenle olmalı Herhalde "O yaparsa sorun değil de, icracı yaparsa neden kabahat" benzeri bir yakınma olmasa gerek.

Masumiyet karinesinden öte, yargılaması devam eden bir iddia ile ilgili yargı merciilerini etki altına almaya kalkışmanın da ayrı bir suç oluşturduğunun bilinci ile, "Somut konu" üzerinden tartışmalar ilerletilmez, en azından THS de.

Yargılama nihayetinde, eğer yargıç, yine bir başka yargıç tarafından suçlu bulunur ise, bu -en azından hukukla uğraşan (ve çok kısım olduğunu umduğumuz) insanlar nezdinde- infial uyandıracak olmasının, yahut başka bir anlamlı (ve yararsız) tepki ile; "susulacak" olmasının ise; tek bir nedeni var:

Adalet umudumuza ve kayıtsız şartsız güvenlerimize, ihanet edilmesi.

Saygılarımla...
Old 06-11-2008, 01:43   #24
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan funda.0633
Sayın meslektaşım Cumhuriyet Savcısı Murat Gök'e tebriklerimi ve kendisine aynı zamanda teşekkürlerimi sunarım...Başka söze gerek yok..

İddia makamı mütalaasında bulunmuştur.Başka söze gerek olup-olmadığını savunma hakkkının kutsallığına inanan meslektaşlar ifade edeceklerdir.
Old 06-11-2008, 08:04   #25
aseli

 
Varsayılan

henüz soruşturma aşamasında olması ile birlikte eldeki veriler hiç iç açıcı değil malesef umarız bu bir gerçek değildir..gerçekten hukukta para gibi bir çirkin güçle karşı karşıya kladıysa bu ülke için çok kötü bir durum
Old 07-11-2008, 11:41   #26
talveq

 
Varsayılan

Yani ne diyeceğimi bilemiyorum..Hakim beyi tanımadan ve soruşturma konusu olayı bilmeden hakkında bu denli olumsuz konuşmak ve kesin yargıda bulunmak hukukçulara ne kadar yakışır..Soruşturmada adı geçen şüpheli avukatlardan birinin müdafiiyim.Hakim beyin de cezaevinde ziyaretine gittim...Kesinlikle tüm şüphelilerin yargı sonunda beraat edeceğine inanıyorum..Zira dosyada gerçekten somut şeyler yok...Siz bakmayın gazetelerin sayfalarca yazdıklarına..Elbette son sözü yargı söyleyecek...Ama burada bazı meslektaşlarımızın daha kovuşturma süreci bile başlamamışken yargıda bulunup hüküm kurması yakışık almıyor...
Old 07-11-2008, 14:07   #27
Ali Basyurt

 
Varsayılan

Şehber Ferda hanımefendi,
Hukuki anlamda suç, toplumsal düzeni bozan eylemlerdir.Suç, devletin kamu düzeni içinde, kendisine netice ve müeyyide olarak ceza konulmuş fiildir. Suç olan fiil aslında ceza kanunun ihlali değil,ceza kanunu ile korunan kuralların ihlalidir.
Hukukçu "Ortolan "tanımına göre suç, hukuka aykırı, kusurlu ve bir ceza ile teyit edilmiş olarak, kanunun tanımladığı bir insani hatekettir.
Toplum var olduğu sürece suç da var olacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu yoktur. Ayrıca işlenen suçun niteliği, ağırlığı da çok fazla önem taşımaz. Çünkü suç sayılan eyleminin kamu düzenine etkinliği dikkate alınarak bir müeyyideye bağlanmıştır.
Ancak, bazan ahlaki değerler yönünden çok ağır kabul edilen bir eylem, cezayi yönden o kadar ağırlıkta olmayabilir.

Rüşvet alma veya rüşvet vermenin tarihi de çok eskidir. Uzun süre yargılama süreci içinde yer alan ve bu maddeleri çok kez uygulayan biri olarak bunu yadırgadığım da olamaz. Çünkü hiç bir yaptımla bu suçun işlenmesini de önleyemezsiniz.

İcra memurun rüşvet alması ,başka bir kamu görevlisinin rüşvet almasına ilişkin eylemi ile yargıcın rüşvet alması eylemi arasında hukuken fazla bir fark da yoktur.

Eylem kişi yönünden rüşvet alma olarak ortaya çıkmış olur

Ancak Yargıç veya savcı olarak görev yapan kişilerin bu tür bir suç işlemesi halinde toplumsal tahribatının da fazla olduğu inkar edilemez bir gerçektir. Bu nedenle bu kişilerin işledikleri rüşvet suçundan dolayı alacakları ceza daha ağır olarak belirlenmiştir.

Yargı, toplumun ve toplumu oluşturan kişilerin tek güvencesidir. Tarafsız, hiç bir etki altında kalmadan, hiç bir çıkar ilişkisi içinde olmadan, tarafların güvenini sarsmadan, en ufak bir kuşkuya yer vermeden sadece gerçeği araştıran ve vicdani kanaatini kullanırken dahi makul ve makbul ölçüleri nazara alarak, kamu vicdanını rahatsız etmekten sakınması gereken bir bir kurumdur.

İcra memurunun rüşvet almasının daha az ehemiyeti olduğu anlamında olmamak kaydıyla şunu söyleyebilirim. Toplum düzeninde oluşan tahribat açısından, icra memurun aldığı rüşvet ile yargıç ya da bir savcının aldığı rüşvet farklı sonuçlar yarattığının da gözden uzak tutulmaması gerektiği unutulmamalıdır.

Masumiyet karinesi,kişi özgürlüğünün tek garantisidir. kesinleşmiş bir yargı kararı olmadan kimse peşin olarak suçlu sayılamaz. Buna en çok saygı duyanlardan biriyim. yazdıklarımın yanlış değerlendirilmesini istemediğim için bu açıklamayı yapma gereğini duydum

Unutulmamalıdır ki toplum katında şaibenin dahi zarar verdiği yargı organı içinde yer alan bir kişi hakkında bu tür bir iddia ileri sürülmesi çok korkunçtur.

Halk arasında" vuku-u şuuyunden beter" diye bir söz vardır. Böyle bir şaibenin ortaya çıkması dahi yargı görevini üstlenen sav-savunma ve yargı açısından hoşgörü ile karşılanacak bir durum değildir.

Ben eylemi gerçekleştirdiği iddia edilen kişi yönünden değil, bu tür bir eylemin toplumsal açıdan yaratacağı sarsıntı ve yıkıntıyı açıklamaya çalıştım.

Bu olay nedeniyle tutuklanaların suçsuzluklarını kanıtlamalarını yürekten istemekteyim. Çünkü bu kişiler yaptığım görev nedeniyle tanıdığım ve saygı duyduğum kimselerdi. Beraat etmeleri beni fazlasıyla sevindirir mutlu eder. Umarım öyle de olur.

Bununla beraber, benim üzerinde durduğum husu,bu tür bir olaydan beraat eden bir yargıç, yeniden görevine dönebilir mi? Bu kutsal görevin saygınlığını yargıladığı kişilere ya da topluma kabul ettirebilir mi? İnsanların beynine yerleşen kuşkuları,tereddütleri,tedirginlikleri, korkuları, güvensizlikleri yerinden söküp atabilir mi?
Bu şaibenin içinde yer aldığı söylenen bir avukat ile hukuka bağlı, görevini hukuk kurallarına uygun bir biçimde yerine getirmeye çalışan bir avukat aynı şartlar da rekabet edebilir mi?
Yargı organında işini yürüten kişi, yargıç ile dostluğu ve bağlantısı olduğu, kendisine bu dostluk nedeniyle müvekkiline hukuk dışı yardım yapacağını söyleyen avukatı ile hukuka bağlı ,hukuk içinde görevini yapan avukat ile aynı ölçüler içinde görüp değerlendirebilir mi?

Bu bu kişilerin işledikleri eylem ile değil, kişi,toplum ve kamu düzeni bazında olayın vehametini düşünmekteyim. Avukatlık kanunun 34 maddesi de bu anlayışla benimsenmiştir.

Sonuç olarak sayın meslektaşım, hasasiyetini, hukuka olan inancını paylaşıyorum. Ancak, ben bu görevi yapan kişilerin bu tür bir eyleme dahil olmamış olsalar bile bu tür bir şaibenin oluşmasına kendi kusurlu davranışlarıyle sebebiyet verdikleri için dahi bu meslekte kalmamalarına, mesleki görevlerini sürdürmelerinde bir fayda sağlanmayacağına inanmaktayım.

Dün bir dost ile karşılaştım. Bana şunu söyledi. Kardeşimi yargılayan yargıçlar heyeti bizi tanımıyordu. Avukatımız, ben heyeti davet edeceğim. Bu meseleyi konuşacağım dedi. Hesabı öder gibi yaparım sonra siz ödersiniz.
Ayırdığım masanın uzağında efendice oturun talimatı verdi ve bunu gerçekleştirdi.Bunu gerçekleştirdi. heyetin tamamı geldi büyük bir dostluk ve yakınlaşma ve hatta laubaliliğe kaçan şaka ve esprilerde sonlandı.

Şimdi, avukatın bu söylemini, bu davete icabet eden yargıçlar heyetinin , kuşkulara neden olan bu davranışlarını doğru bulurmusunuz? Siz bu tür davranıları gösteren avukat ile nasıl rekabet edebilirsiniz?

Bazı meslekler kişisel zevk ,kişisel eğlence, kişisel davranışlardan da fedakarlık edilmesini gerektirmektedir.Buna inanalım, bunu pratikte görelim, kural açısından değil etik açıdan da düşünelim. Saygılarımla.
Old 07-11-2008, 14:42   #28
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ali Başyurt
Dün bir dost ile karşılaştım. Bana şunu söyledi. Kardeşimi yargılayan yargıçlar heyeti bizi tanımıyordu. Avukatımız, ben heyeti davet edeceğim. Bu meseleyi konuşacağım dedi. Hesabı öder gibi yaparım sonra siz ödersiniz.
Ayırdığım masanın uzağında efendice oturun talimatı verdi ve bunu gerçekleştirdi.Bunu gerçekleştirdi. heyetin tamamı geldi büyük bir dostluk ve yakınlaşma ve hatta laubaliliğe kaçan şaka ve esprilerde sonlandı.

Şimdi, avukatın bu söylemini, bu davete icabet eden yargıçlar heyetinin , kuşkulara neden olan bu davranışlarını doğru bulurmusunuz? Siz bu tür davranıları gösteren avukat ile nasıl rekabet edebilirsiniz?

Bu gibi durumda yakalanan avukatlar kendilerini "At binenin, kılıç kuşananın" diyerek savunuyorlar. Bunu duyunca güzelim atlara acıyorum. Onurlu kılıcın yanlış ellerde olduğunu düşünüyorum. Kılıcın yanında olması gereken kitap ve teraziden söz edilmemesine kızıyorum.

Bu avukatlar diğer avukatlara rakip olamazlar; kitap ve terazi olmadan sadece kılıç kullanan avukatlar ancak barbarlara rakip olurlar.

Saygılarımla
Old 07-11-2008, 15:27   #29
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Başyurt,

Yazdıklarınızın tümüne katılıyorum, zaman, emek ve değer verip yazdığınız mesaj için de ayrıca teşekkür ediyorum.

Bütünüyle söylediğiniz gibi: "Kılıç kuşananla" rekabet edemezsiniz. Kılıçlar konuşuyor -ve işte vahim ve dramatik olanı; kabul de görüyorsa-, bu ortamda siz "İşi bilmemekle" etiketlenir, hatta bıyık altı gülümsenirsiniz.

Ancak "İşi bilmeyenler", gerçekte rekabet etmez. Rekabet ve hırs, "Kılıç kuşananlara" özgüdür ve barizce "Zaaftır". Dahası "tahrip edici" dir. Adalete olan inancı olduğu kadar, kendi bünyelerini de zaafa uğratır. Zira, her daim bir yürek çarpıntısıyla, çekirge misali yaşamak da zor zenaat olmalı

Saygı ve teşekkürlerimle!
Old 08-11-2008, 13:51   #30
Ali Basyurt

 
Varsayılan

Rüşvet olayı ile ilgili düşüncelerim nedeniyle teşşekkür eden sayın üyelere bende teşşekür ediyorum.
Bazı saygın üyeler, netice alınmasına kadar susmak gerektiğini söylemektedirler. Bu düşüncelerine saygı duymaktayım. Ancak bizim üzerinde durduğumuz husus bu münferit olay veya bu olayın içerisinde yer aldıkları belirlenen kişiler değildir .
Tatışılan konu böyle bir olayın basına yansıması, insanların tedirgin olması, adalete olan güvenin temelinde sarsılması durumudur.

Bu olayın doğru olmadığı ortaya çıksa bile insanların vardıkları ön yargılarını ortadan kaldıramazsınız. Adalaetin ön yargılara göre değerlendirilmeyeceğini de biliyorum. Bir şeyi bilmek ayrı, bildiğin şeyin yarattığı yıkıntı görmek ayrı şeydir. Ben bu yıkıntının büyüklüğüne işaret etmekteyim.Bu yıkıntının olmasına neden olmak bile adaleti kirleteceğine inanmaktayım. Adalete olan İnancın sarsılması, güvenin bitmesi insanlarda hayal kırıklığını yaratır. Kişilerin güvenmediği bir yargı organından aldığı karar ne kadar doğru ve ne kadar isabetli olursa olsun o kişileri tatmin etmez. Kararı eleştirmek ayrı,güvensizlik duymak ayrıdır.

Hakimlik mesleğini yürütürken, bir davada taraflardan biri duruşmada yeterince söz hakkı verilmediğini belirterek hakkımda "reddi hakim" talebinde bulundu. Bu doğru değildi. Çünkü yeterince söz hakkı verilmiş ve ancak bunu istismar etmişti.
Reddi hakim talebini inceleyen diğer mahkeme,bu talebi kabul etmeyerek reddetti ve dosyayı yeniden benim baktığım mahkemeye gönderdi.
Ben, bu kişi ile ilgili vereceğim karar ne kadar yasaya uygun olursa olsun,hukuka ve adalete uygun bulunursa bulunsun yine de kişinin düşüncesinde bir güven sorununu yaratacağı, bir kişide de olsa bile adalete karşı oluşacak olan bu güvensizliğin, dünyanın nereinde yaşanılırsa yaşanlsın bütün insalara yansıyacağını,adaletin güven özelliğinin de tartışır hale dönüştürceğini,"adalet"in de işlevi itibariyle buna uygun olamayacağını, başka mahkemece talebi ret edilmiş olmasına rağman bu davaya bakmamın doğru olamayacağını belirterek yukarıda açıklanan nedenlerle davadan çekildim.
Sayın Talveq
Çünkü yasalara uygun olan karar kişinin düşüncesinde her zaman doğru kabul edilmeyebilir.Yargının dışında başvurulacak başka bir yer yoktur.
İzmir'de görev yaptığına göre beni de tanırsın. Adları geçen kişileri de sizden daha çok tanıdığımı da bilirsin. Tartışmadan korkmamak gerekir. Bir düşünce lpatformu yaratmanın kimseye zararı da olmaz.
Bu vesile ile daha önceki yazımda yapmış olduğum bir hatayı da düzeltmek istiyorum. "Şuuyu vukundan beterdir" sözünün aksini yazmışım. saygılar ve teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hakime Hanım duyurucu1 Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu 25 23-09-2013 08:49
Rüşvet artık rüşvet değil eylemk Hukuk Haberleri 1 07-08-2007 10:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07082009 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.