Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

'Ahıra girmeme', 'maça gitmeme'... Yeni TCK'yla gelen ilginç cezalar!!!

Yanıt
Old 17-03-2007, 15:00   #1
Kemal Yıldırım

 
Soru 'Ahıra girmeme', 'maça gitmeme'... Yeni TCK'yla gelen ilginç cezalar!!!

'Ahıra girmeme', 'maça gitmeme'... Yeni TCK'yla gelen ilginç cezalar

Yeni Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) yürürlüğe girmesinin ardından mahkemeler, trafik suçu işleyene sportif müsabakalardan men, hırsızlık yapana ahıra girmeme ve gece sokağa çıkmanın yasaklanması gibi alışılmışın dışında cezalar vermeye başladı.
Geçen yıl yürürlüğe giren yeni TCK ile Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), gerek hukukçuları, gerek kolluk kuvvetlerini, gerekse suça karışanları şaşırtacak kararların çıkmasına neden oluyor.
Trafik güvenliğini tehlikeye soktuğu gerekçesiyle Kayseri 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılanan ve suçu sabit görülen Ü.D (26), eylemine uyan TCK'nın 179/2 maddesi gereğince 30 gün hapis cezasıyla cezalandırıldıktan sonra, kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezası, TCK'nın 50/1-d maddesine göre "2 ay süre ile Kayserispor maçlarına gitmekten yasaklanması" tedbirine çevrildi.
Mahkemenin verdiği ceza, yeni TCK ile birlikte tüm ağır ceza mahkemelerinin bulunduğu yerlerde kurulan Denetimli Serbestlik Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü'ne iletilirken, bu merkez, cezanın takibinin sağlanması için Kayseri Emniyet Müdürlüğü'ne yazı gönderdi.
4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin bir kararında ise 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'na muhalefetten yargılanan M.Ç (57), "1 ay süreyle Kayserispor ve Kayseri Erciyesspor karşılaşmalarına gitmekten men edildi"... Suçlunun, adı geçen takımların maçlarına gidip gitmediğinin kontrolü ise Kayseri Emniyet Müdürlüğü'ne bırakıldı.
Aynı mahkeme, hırsızlıktan yargılanan E.S'ye (18), 1 yıl süreyle ikamet ettiği Felahiye İlçesi'nde "ahıra girmeme" cezası verirken, oto hırsızlığına karışan M.Ç'ye (18) "20.00-08.00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağına" hükmetti.
Ruhsatsız tabanca taşıyıp yaralama olayına karışan M.A. da (35) Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararı ile 10 ay süreyle içkili yerlere girmekten men edildi.
Mahkemelerin verdiği bu kararların, hukuk kurallarının temelinde yatan ceza ile suç arasındaki illiyet bağı ile çeliştiği yorumlarına neden olurken, cezanın takibinin bugünkü şartlarda kolluk kuvvetleri tarafından yapılmasının mümkün olmadığı savunuluyor.
Kayseri Barosu avukatlarından Sümer Erol, bu tür kararların hukuk mantığına ve sosyal düzene aykırı olduğunu iddia ederek, şu yorumu yaptı:
"Yeni TCK ile birlikte, aile efradına kötü muamele eden kişiye evden ayrılma ya da uzak durma cezası veriliyor. Bunun bir mantığı var. Cezayı alan kişi, ailesine tekrar dönecek ama hatasını da anlamış olacak. Ancak maçlara gitmekten men gibi suç ile ilgisi olmayan bir ceza verirsen, bunun açıklaması olmaz... Cezayı alan kişi sporu hiç sevmiyorsa maçlara gitmiyorsa ne olacak? Bu durumun kolluk kuvvetleri tarafından takibi de mümkün değildir. Cezayı alan kişinin başına polis mi dikilecek? Polis, 30 bin kişilik statta cezayı alan kişiyi mi arayacak?"
http://sondakika.milliyet.com.tr/2006/03/19/son/sonsiy02.asp
19/03/2006
Old 17-03-2007, 19:00   #2
üye3578

 
Varsayılan

THS üyesi suç işlerse, THS ye girmeme cezası verilebilir mesela... Ya da Kayserispor maçına gitme cezası
Old 17-03-2007, 22:06   #3
sword_can

 
Mesaj

Sadece bunlar mı var? Okuma yazma bilmeyen dedeye kitap okuma cezası da var(!!!!) Ayrıca bir kıraathaneye kitap alma cezası,fakir çocukların okul ihtiyaçlarını karşılama cezası...
Old 29-03-2007, 17:31   #5
Derebey06

 
Varsayılan

sayın Kemal Bey bu noktada uygulanılması düşünülen cezalar çok akıllıca çok iyi düşünülmüş belki.. Ancak atlanılan bir husus var bir günde kırk firin ekmek yenmez.. Yenirsed e böyle hazmı zor olur..
Old 30-03-2007, 22:33   #6
eren60

 
Dikkat

derebey06 arkadaşıma katılıyorum... Türkiye'de yargı kararları hep eleştirilir ama kimse yargıyı anlamaya çalışmaz. Günde 40-50 dosya inceleyen hakimlerin kararlarını garip bulmaya ne kadar hakkımız var? Türkiye genelinde 30000 savcı açığı var her sene kaç tane alınıyor?
Old 01-04-2007, 02:54   #7
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

Herkes işinin gerektirdiklerini iyi yaparsa, düzen kısa sürede sağlanır ve böyle bir iş yüküyle de karşılaşmayız(işinin hakkını vererek,gerçekten iyi yapan insanları bunun dışında tutuyorum). Davalardaki çok gereksiz uzamaları görünce üzülüyorum açıkçası. Evet, hakim ve savcı konusunda çok açığımızın olduğunu kabul ediyorum; ancak, bunu da tek başına, yeterli bir sebep olarak görüp kabul etmek bana çok da mantıklı gelmiyor.

Saygılar...
Old 01-04-2007, 10:44   #8
eren60

 
Karar

Düşüncelerinizde bir yere kadar haklı olduğunuzu kabul edebiliriz. Herkes görevinin gereklerini layıkıyla yapsa sorun kalmaz. Ancak herkesin görevini layıkıyla yapabilmesi için uygun koşulların olması gerekir. Uygun koşulların başında dosyaların iyi incelenmesi gelir. günde ortalama 8 saatini çalışarak geçiren ve bu arada duruşmalara da girmesi gereken hangi hakim 50 dosyayı layıkıyla incelediğini söyleyebilir? Bu yüzden ben hakimlerimizin ve savcılarımızın samimiyetine inanıyorum, ellerinden geleni yapıyorlar. Dünyanın neresinde adalete inanmış topluluklar adalete bizim çektirdiklerimizi çektiriyor?
Old 01-04-2007, 15:57   #9
Hekimbaşı

 
Varsayılan Yaptırım için yan düzenekler geliştirmek, yetkilerle donatmak gerekir

Sn.Katılımcılar,

Bu tür cezaları ilk okuduğumda 1969-70 yıllarıydı; yani TV dizileri yok, filmler 3 ayda bir yenilenir, en az yarısı da Fransız filmi olurdu. Sözü geçen türde cezalara sadece İngilizce dilinden yazılmış kitaplarda rastlardım. Ben bizde ne olup bittiğini anlamadan önce ülkemizde gençlere idam cezaları verilir oldu. Uzun yıllar yasama, yargı düzeni ile hiç ilgilenmedim; insanın ölümüne karar verebilen bir düzenek hiç de çekici gelmedi. Ama 30 lu yaşlarda başım hiyerarşik düzenle belaya girmeye başlayınca, ister istemez yasa, yönetmelik, yönerge, uygulama usulleriyle ilgilenmek durumunda kaldım. Daha sonra, mantık, felsefe ve toplumbilime ilgim arttıkça hukuk, yasalar ve yasamayla da daha fazla haşır neşir olabilir duruma geldim. Bu arada TV hayatımızı işgal etti. 1970 lerin sonunda siyah beyaz TV zamanında bir avukatın dizisi vardı. Orada jüriler, usul duruşmaları, temyiz gibi şeyleri duydukça ilgim artmıştı. Gözaltı, tutuklama, hapis yatma arası farkları da ancak dizilerden kavradığımı itiraf etmem gerek. Bu nedenle, daha sonraları özellikle Anglosakson tarzı uygulamalara ilgi duydum. Okudukça da, yargıçların jürisiz yürütülen duruşmalarda bu türden kararlar verdiklerine sık sık rastladım. Ve açıkçası, epey de özenirdim.

Ama bir şeyi belirtmem gerek; hiçbirinde yukarıda verilen örneklerde olduğu gibi ilişkisiz cezalara rastlamadım. Hepsinde belli özellikler göze çarpıyordu:

1. Ceza, kabahatin ilişkili olduğu konuda, kabahat işlendiğinin anlaşılmasına katkıda bulunacak yönde olacak;

2. Birey bu kabahati ya ilk kez işlemiş olacak, ya da bu cezayı algılayabilir olduğu izlenimini verecek; (örneğin yaşı, eğitimi, toplumdaki konumu, ailesinin konuya yaklaşımı vb)

3. Cezanın özgürlüğü kısıtlayan ve paraya dönüştürülebilir halleri de olacak; (ki laftan anlamayana arttırılmış olarak özgürlüğü kısıtlayıcılığa kadar gidilebilsin, para cezası da eklenerek canı yakılabilsin ve bunlar ölçülüp oranlanarak birlikte verilebilsin)

4. Cezanın uygulanması:

a) belli toplum hizmetini yerine getirme biçimindeyse ilgili kurumdaki yetkililer
b) belli bir eylemden yasaklama biçimindeyse o eylemin yapılması halinde görebilecek birisi veya birileri

tarafından denetlenebilir olacak. Çoğu zaman (4.b) için kolluk kuvvetlerine başvurulmayıp, üçüncü şahıslara görev verilmekte veya şikayetleri halinde derhal işlem yapılmakta.

Yeni TCK yı henüz okumadım; ama bu ilkeleri gözeten bir yaklaşım ortaya koymuyorsa, elbette yukarıdaki örnekler ortaya çıkacaktır. Kolluk kuvvetlerini bu işe koşmak da kimin aklına geldiyse, biraz baştan savmacılık olmuş; çünkü olanaksız. Bu durumda insan ister istemez yargının keyfiliğine yol açıldığı izlenimi ediniyor.

İşin içinden olmadığım için böyle düşünüyor olabilirim; ama böyle cezaların olmamasını savunmaktansa, nasıl uygulanmaları gerektiğiyle ilgilenmekte yarar görüyorum. Bireylerin maddi güçlerinin az olduğu bir ülkede olduğumuzu özellikle göz önünde tutmak gerekiyor. Hapis cezası verip paraya çevirmek yeterince adil bir yaklaşım değil. Cebinde beş kuruş parası olmayan, işi gücü olmayan bir suçlunun da özgürlüğü kısıtlayıcı cezalardan kurtuluşu için bir takım yollar açmak gerekir. Aksi takdirde, parası olanın hapis yatmadığı, olmayanın üç kuruş için ömrünü hapislerde geçirdiği bir adalet düzenimiz olur. Üstelik, hapis yatan herkesin devlete bir de maliyeti olduğunu göz önünde tutmak gerekir; değil mi?

Öte yandan; bir batı ülkesinde sizi sokağı kirletirken gören komşunuz sizi şikayet etmeyi yurttaşlık görevi olarak algılarken; bizlerin bunu ispiyonculuk olarak değerlendirdiğimizi de unutmamak gerekir. Orada birlikte maça gittiği arkadaşı suçluyla cezalı olduğu dönemde maça gitmeyeceği gibi, onu maçta görürse ihbar etmekten de hiç çekinmezken; burada dostluklar bozulur, hatta ihbar eden kim vurduya bile gidebilir. Bu nedenle, (4.b) büyük olasılıkla çalışmaz; bir çözüm bulmak veya ona göre cezalar düşünmek gerekir. Elbette yargıca da bu yaptırım gücünü kazandıracak, örneğin mahalleden birkaç kişiyi görevlendirebilmek gibi, bazı yan yetkiler verilmesi, düzenekler kurulması gerekir. Bilmiyorum; belki de var, ama hiç duymadım. Trafik denetçileri kurumunu bile çalıştırmayı başaramadık biliyorsunuz.

Saygılarımla,
Old 02-04-2007, 15:33   #10
alp213128

 
Varsayılan

Arkadaşlar cezaevleri doldu ve ceza sistemini hafif suçlarda değiştirmeye çalışıyorlar.Tabiki illiyet bağı olmadan ceza verilemez.Mesela maça gitmeyen birine maça gitmeme cezası açıkça yanlıştır,bu ce bunun gibi nedenler zaten bizi hukuka saygıdan uzaklaştırıyor.
Saygılarımla...
Old 06-04-2007, 13:44   #11
Y£LİZ

 
Varsayılan Eşini döven kocaya maça gitmeme cezası

SİVAS’ta, eşine şiddet uyguladğı iddiasıyla yargılanan bir çocuk babası 28 yaşındaki İsmail Toprak'a, 10 ay süreyle Sivasspor'un maçlarına gitmeme cezası verildi. Çok sevdiği Sivasspor’un maçlarına gidemeyen Toprak cezasının biteceği günü sabırsızlıkla beklediğini söyledi.

Geçen yıl meydana gelen olayda, Kümbet Mahallesi 6’ıncı Sokak'ta oturan İsmail ve Ayşe Toprak çifti, kavga etti. Ayşe Toprak, eşinin kendisine şiddet uyguladığı iddiasıyla polise başvurdu. Gözaltına alınan Toprak, daha sonra adliyeye sevkedildi. 1’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nde yargılanan İsmail Toprak, eşine şiddet uyguladığı gerekçesiyle 5 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Sultan 1’inci İzzettin Keykavus Devlet Hastanesi’nde temizlik görevlisi olarak çalışan İsmail Toprak duruşmada, “Çok pişmanım. Eşimden özür diliyorum” dedi. Toprak'ın cezası, duruşmadaki iyi hali ve sabıkası olmaması da dikkate alınarak, yeni TCK’nın 51/1d maddesi uyarınca, 10 ay süresince Sivasspor'un maçlarına ve stada gitmeme cezasına çevrildi.
İsmail Toprak, “Konu aslında her aile içinde olan ufak bir tartışma idi. Bu tartışmamız adliyeye yansıyınca benim yargılanma sürecim başladı. Ve yargılanmamın sonuda 10 ay süreyle maçlara gidememe cezası aldım” dedi. Çok sevdiği Sivasspor’un maçlarına gidemeyen Toprak, cezasının biteceği günü sabırsızlıkla beklediğini söyledi.
Ekim ayında cezası bitecek olan İsmail Toprak, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından denetlenerek her ay belirli bir günde görüşmeye çağrılıyor.

http://www.hurriyet.com.tr/spor/6282398.asp?m=1&typeeng=sondakika&titleeng=hurriye t&metatitle=Hürriyet Son Dakika&charset=utf-8
Old 08-04-2007, 11:45   #12
Seyda

 
Varsayılan 3’er ay düğüne gitmeme cezası

EDİRNE’de, kaçak elektrik kullanmaktan 4. Asliye’de yargılanan S.T. (27) ve M.S (53), TCK’nın 50’nci maddesinde yer alan "Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar" kapsamında cezalandırıldı. S.T. ve M.S’ye suçlarının karşılığı öngörülen hapis süresi 1 yıldan az olduğundan 3’er ay 10’ar gün güzellik salonuna ve düğüne gitmeme cezası verildi. S.T. ve M.S. yakalanırsa cezaları hapse çevrilecek. A.A
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/6292087.asp?gid=48
Old 08-04-2007, 21:13   #13
Cest la vie

 
Varsayılan

Nikaha gidebilirler anlami cikiyor o zaman burdan degil mi?
Peki guzellik salonu calisani eve gelebilir mi?

Saka gibi gercekten ya. Hani demek ki bunca yil bizde bu yuzden yokmus bu tur yaptirimi cevirme secenegi...
Old 21-04-2007, 17:12   #14
ahmetsacit

 
Varsayılan Dayakçı kocalara orman mesaisi

Akhisar'da ilk kez hâkim, eşlerini döven iki kocaya verdiği 75 günlük hapsi çalışma cezasına çevirdi. Ormanı temizlemekle görevli dayakçı kocalar, mülki erkân tarafından denetlendi..

Manisa'nın Akhisar ilçesinde yaşayan 39 yaşındaki Mehmet Açar, eşi Fatma Açar'ı (32) kıskançlık nedeniyle, 48 yaşındaki Fehmi Yiğit de eşi Ayla Yiğit'i (37) aile içi anlaşmazlık nedeniyle dövdü. İki kadın da şikâyetçi olunca, dayakçı kocalar hakkında dava açıldı. İki kocayı 75'er gün hafif hapis cezasına çarptıran hâkim daha sonra bu cezaları, yeni yasaya göre ıslah edici olması için Akhisar Kent Ormanı'nda 75'er gün temizlik cezasına çevirdi. Bir anlık öfke nedeniyle eşlerine şiddet uyguladıkları için cezalandırıldıklarını söyleyen Açar ve Yiğit, "İşimizi severek yapıyoruz. Sonuçta cezamızı da çekiyoruz" dediler. Denetlemeye önceki gün Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Aydın, Kaymakam Mustafa Çek, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünden sorumlu Cumhuriyet Savcısı Mustafa Ertürk, Emniyet Müdürü İbrahim Çelik, İlçe Jandarma Komutanı Kıdemli Yüzbaşı Burhan Erol, Orman İşletme Müdürü Ali Osman Başlı, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürü Mesut Öztürk, Sosyolog Zeynel Zorlu ve öğretmen Gülen Gündüz de katıldı. Denetleme memurlarıyla ormana giden grup, işleyişi yakından görüp, 2 hükümlünün yaptıkları çalışmaları gözlemledi.

BİR KİŞİ DE SPOR SALONUNDA
Cezalarla ilgili bir açıklama yapan Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Aydın, yeni ceza infaz sistemine göre Akhisar'da ilk kez böyle bir ceza verdiklerini ve bu cezalara örnek uygulamalarla devam edeceklerini söyledi. Aydın ayrıca bir kişinin de spor salonunda çalışma cezasına çarptırıldığını anlattı.

http://sabah.com.tr/haber,59290342E7...1B1D7E6A8.html
Old 23-04-2007, 22:34   #15
yargıç isa

 
Kitap .....

Türk Yagısı tarihinde ilkleri yapmaya başladı Türkiyede çoğu güzel şeyin suistimal edildiği gibi umarım bu kararlarda suistimal edilmez. Sistem layıkıyla oturduğu vakit, gerçekten infaz ve güzenlik tedbirleri konusunda büyük gelişmeler olacaktır.

saygılarımla...
Old 07-05-2007, 18:28   #16
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan Eşini döven doktora bara gitmeme cezası!

Eşini döven doktora bara gitmeme cezası

Kocaeli’nde eşini döverek burnunu kıran doktora, mahkeme tarafından 10 ay süreyle "alkollü yerlere gitmeme" cezası verildi.
Derince ilçesinde oturan doktor K.İ, geçen yıl mart ayında evde alkol aldığı sırada eşi ile tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine K.İ, eşi M.G.İ’nin burnunu kırdı. Şikayet üzerine Kocaeli 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan doktor K.İ, evde alkol alırken eşi ile tartıştıklarını, tokat attığı eşinin burnunun kırıldığını belirterek suçunu kabul etti. Yargılama devam ederken M.G.İ. davasından vazgeçti ve geçen eylül ayındaki duruşmada evlilik birliğinin daha fazla sarsılmaması için geçen eylül ayındaki duruşmada doktor K.İ’ye, 10 ay hapis cezası yerine seçenek yaptırım uygulayarak, 10 ay süre ile alkol satışı ve servisi yapan ve alkollü içki kullanılan yerlere gitmeme cezası verdi.
Kocaeli Cumhuriyet Savcılığı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şubesi Müdürlüğü'ndeki görevliler tarafından sürekli takip edilen Dr. K.İ’nin cezası temmuz ayında sona erecek.

Evde hapis
Bu arada, karşılıksız çek vermek, mal beyanında bulunmamak ve borcunu yasal sürede ödememek suçundan Kocaeli Asliye Ceza Mahkemesi ile İcra mahkemelerince, 65 yaşından büyük olduğu için 2’si kadın 4 kişiye, 10 gün ile 15 gün arasında konuttan çıkmama cezası, 9 kişiye de adli kontrol altında bulunma cezası verildiği öğrenildi.

http://www.milliyet.com.tr/2007/05/07/son/sontur07.asp
Old 08-06-2007, 10:47   #17
bozoli

 
Varsayılan

bana verilecek kallavi ceza cep telefonu cezası, kız arkadaşla konuşmama yahut bilgisayar oyunu veya basketbol maçları izlememe cezası olurdu herhade. düşünmesi bile korkunççç
Old 17-06-2007, 15:45   #18
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ahmetsacit/Sabah'tan Alıntı
Denetlemeye önceki gün Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Aydın, Kaymakam Mustafa Çek, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünden sorumlu Cumhuriyet Savcısı Mustafa Ertürk, Emniyet Müdürü İbrahim Çelik, İlçe Jandarma Komutanı Kıdemli Yüzbaşı Burhan Erol, Orman İşletme Müdürü Ali Osman Başlı, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürü Mesut Öztürk, Sosyolog Zeynel Zorlu ve öğretmen Gülen Gündüz de katıldı. Denetleme memurlarıyla ormana giden grup, işleyişi yakından görüp, 2 hükümlünün yaptıkları çalışmaları gözlemledi.

İnfazı denetlemeye giden görevliler pek medyatik bir topluluk oluşturmuş yalnız!

Bu tip cezalar verilirken, medyada yer alma isteği de karar sürecinde etkili oluyor mudur acaba?

Saygılarımla.
Old 17-06-2007, 19:22   #19
Ayşe BİLGİÇ TAHTACI

 
Varsayılan

Yasa koyucunun mutlaka bir amacı vardır. Bu gizli amaca bakmak lazım. Meclisin O maddenin görüşüldüğü oturuma ilişkin tutanakları okunmalı.

Bu arada farkındamısınız? Adliyelere de renk geliyor.

Saygılar.
Old 30-09-2007, 11:03   #20
üye18721

 
Varsayılan

Sayın Seydanın aktardığı ve iki kadına verilen; 3’er ay 10’ar gün güzellik salonuna ve düğüne gitmeme cezası haberini okuduğumda ben de çok şaşırmıştım.Bu nasıl ceza diye. Bu iki insan "elektrik hırsızlığı" adı altında kanunda yer alan bir suçu işlemişler. Büyük bir olasılıkla- maddi durumları yetersiz olduğu için bu suçu işlemiş olabilirler; tabi ki bu durum bu suçu işlemek için haklı bir gerekçe olamaz. Ama maddi durumlarının yetersiz olabileceği varsayımından yola çıkarsak; elektrik borcunu ödeyemeyen bir kişinin güzellik salonuna gitmek gibi bir lüksü; buna ayıracak parası olabilir mi? Düğüne gitmeme cezasına gelince; Adetlerimiz üzerine; düğüne gidildiğinde evlenen çiftlere genellikle para,altın takılır ya da hediye alınır. Bunlara ayıracak parası olmayan kişilerde çoğunlukla düğüne bir bahane bularak gitmekten kaçınırlar. Sonra ceza verilen kişilerin bu yerlere gittikleri nasıl ispatlanacak. Bulundaki yerlerdeki güzellik ve düğün salonlarının kapılarına büyükçe boy resimleri asılıp "bu kişilerin bu mekana girmeleri yasaktır. Girmesi halinde derhal ilgili karakola ihbar edilmesi gerekir" şeklinde bir duyuru mu yapılacak, ya da bu kişilerin üzerine "çip" yerleştirilip nereye gittikleri yoluyla mı denetlenecekler?
Old 23-04-2008, 18:45   #21
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan Bir Garip Ceza!

İstanbul'da asker uğurlaması sırasında havaya ateş ettiği için mahkeme tarafından kitap okuma cezasına çarptırılan genç, cezasının kalan kısmını, üniversite eğitim için geldiği memleketi Kastamonu'da çekiyor.
Edinilen bilgiye göre, İstanbul'da yaşayan Murat Şenol Demirci (20), Mayıs 2007'de, bir yakınının askere uğurlanması sırasında silahla havaya ateş etti. Polis tarafından gözaltına alınan Demirci, mahkemece “1 yıl boyunca her ay en az 4 saat kitap okuma” cezasına çarptırıldı.

Demirci, cezasının bir kısmını İstanbul Üsküdar'da çektikten sonra Kastamonu Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Hazır Beton bölümünü kazandı. Bunun üzerine mahkemeye başvuran genç, cezasının kalan kısmını eğitim gördüğü Kastamonu'daki İl Halk Kütüphanesinde kitap okuyarak çekmeye başladı.

“Kitap okumayı alışkanlık haline getirdim. Bu sayede her gün kelime haznemi de geliştirdim” diyen Demirci, cezası bittikten sonra da kitap okumaya devam edeceğini söyledi.

Cezasının 8 ayını tamamlayan Demirci, yaptığından pişman olduğunu ifade etti.

Murat Şenol Demirci, bugüne kadar başta “Nutuk” olmak üzere Peyami Safa'nın “9'uncu Hariciye Koğuşu”, Reşat Nuri Güntekin'in “Çalıkuşu”, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun “Kiralık Konak” ve “Yaban” adlı eserlerini okudu.

http://www.haberler.com/bir-garip-ceza-haberi/
Old 24-04-2008, 11:27   #22
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Cezanın asıl amacı olan "ıslah"ın bu garip ceza ile gerçekleştiğini hissettim. Umarım bu gelişim hızla yayılır ve ceza garip olmaktan çıkıp olağan hale gelir.
Old 24-04-2008, 12:16   #23
sultanisik

 
Varsayılan

Amerika da oldukça yayğın bir uygulama gibi görünen bu durumu tv ekranlarına yaşantıları ile konuk olan ünlülerden duyduğumda oldukça güzel bir uygulama olduğu kanaatine vardım.Umarım ülkemizde de istenilen sonucu almamızda faydası olur.
Old 23-05-2008, 10:25   #24
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan Avustralya' dan Bir Örnek!

Uyuşturucu bağımlısına kompozisyon cezası!

Avustralya'da bir hakim, uyuşturucu ecstacy hap ile yakalanan gence uyuşturucu kullanmanın zararlarını anlatan 2 bin kelimelik bir kompozisyon yazma cezası verdi.

Uyuşturucu bulundurmak suçundan hâkim önüne çıkan 18 yaşındaki Nicholas Benjamin Siiankoski'ye, 3 yıl boyunca gözetim altında tutulma ve 100 saat kamu hizmetinde çalışma cezası verildi. Ancak Hâkim George Fryberg, gencin 15 yaşından bu yana esrar kullandığını itiraf etmesinden sonra uyuşturucu maddelerin zararları konusunda 3 ay içinde bir kompozisyon yazmasını istedi.

Hakim Frayberg'in, kompozisyonun önce 3 bin kelime olmasına karar verdiği, ancak Siiankoski'nin avukatlarının girişimleriyle bunu 2 bin kelimeye düşürdüğü belirtildi.

http://www.sabah.com.tr/haber,9E0CC3...CB73819B5.html
Old 23-05-2008, 14:27   #25
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Türkhukuksitesi üyeleri (inşallah suç işlemezler ve teşbihte hata olmasın) için de verilebilecek en ağır ceza sanırım, siteye bir süre için girememe cezası olabilir.
Old 08-06-2008, 02:07   #26
Kemal Yıldırım

 
Olumlu Denetİmlİ Serbestlİk Sayesİnde ÖĞrencİ Oldu

Artvin'de, Konut Dokunulmazlığı Suçundan Hapis Cezasına Çarptırılan Gencin Cezası, Denetimli Serbestlik Kapsamında Lise Eğitimini Tamamlamaya Çevrildi. Kararla Liseye Başlayan ve Derslerinde Başarılı Olan Genç, Öğretmen Olmayı Hedefliyor.

http://www.haberler.com/denetimli-se...i-oldu-haberi/

Uygulamanın faydalı olduğunu görmek sevindirici.

Saygılarımla..
Old 09-08-2008, 14:49   #27
ebrum

 
Varsayılan

bu cezalar sayesınde ınsanın suç işleyesi geliyor baksanıza suçlular resmen filozof olacak neredeyse helal valla..gerci suda var en ünlü yzarlarımız hapislerde,mahkum oldukları zamanlarda yazmamıs mı en guzel eserlerını
Old 06-09-2008, 12:46   #28
Derebey06

 
Varsayılan

Eskiden atıyorduk sanığı cezaevine tamamdı. Şimdi hergün gel defter imzalat, git kontrol et... Birde adliyede bu konu ile ilgili olarak ara sıra denetime tabi tutuyorlar (onlara da ek iş).. Türkiyede kolluk bütün batı illerinde %50 kadro ile çalışırken bir de bu yük iyice belimizi bükmeye başladı.. Nereden çıktı bu denetimli serbestlik
:P :P :P daha önceden de söylediğim gibi bir günde 40 fırın ekmek yenmez..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Mahkemeden iki öğrenciye internet kafeye gitmeme cezası Seyda Hukuk Haberleri 7 30-12-2008 22:11
müdahalenin meni-ilginç(!) bilirkişi raporu..ilginç karar.. hilalki Meslektaşların Soruları 2 23-01-2007 23:42
CMK kapsamında göreve gitmeme nedeniyle görevi ihmal suçlaması avgüneş Konumuz : Hukukçular 18 11-08-2006 14:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07477689 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.