Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Orman tahdidi

Yanıt
Old 23-04-2008, 13:13   #1
Av.Ufuk

 
Varsayılan Orman tahdidi

Bazen hafta sonları gittiğim kendi köyümde arazi kadastrosu çalışması yapılmakta olduğu için tarafıma sık sık orman tahdidi ile ilgili sorular gelmekte.Bir kişi 60 yıllık fındık bahçesinin ormana bırakıldığını söylemektedir.Zannedersem işlemleri arazi kadostro ekibi yapmakta.Orman kadastro komisyonunun köye gelip gelmediğini bilmiyorum.Ormana bırakılan bu tarım arazilerinde hudut tarif etmek suretiyle düzenlenmiş eski ve eski olmasından dolayı müşterek tapu senetleri mevcut.

Yaptığım araştırmalarda açılacak davada orman olarak tahdit edilen mülkün 1- Orman kanunun 1. madedeki istisnalara girdiği ve orman sayılmayan yerlerden olduğu 2- Devlet ormanı değil Hususi orman olduğu 3- 2/B uygulaması yapılarak haiznea dına özel ormansa şahıs adına orman dışına çıkartılması gerektiği iddialarında bulunulabileceği
4- zamanaşımı ve zilyetlik iddiasının bu davalarda dinlenmediği bilgilerine ulaştım.

Böyle bir dava alınmadan önce neler araştırılmalıdır.Müvekkilden hangi bilgiler istenmelidir.Orman idaresinden araştırılması gerekli bir husus var mıdır.20.Hukuk dairesinde orman diye içtihat arattığımda 100 küsur tane içtihat çıkıyor ve tamamına yakınıo orman lehine.Bu konuda yardımcı olabilirmisiniz.Kendi köyümde zor duruma düşmek istemem insanlara karşı.
Old 15-11-2008, 12:16   #2
Mile Uzmanı.

 
Varsayılan orman kadastrosu ve orman içi açıklık

KADASTRO MAHKEMESİ’NE
FETHİYE


DOSYA NO : 2006/ ...
(DAVACI) : ....
DAVALI : ...
ASLİ MÜDAHİL : Orman Yönetimi.
VEKİLİ :....- Fethiye

ARZ ve İZAHLARIMIZ

Fethiye İlçesi Dodurga Köyü sınırları içerisinde 102 ada 1 parsel no.lu taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Orman Kadastro Kanunun değişik 3302 sayılı Kanun ve 2/B madde uygulaması 180 nolu Kadastro Komisyonunca 6831 sayılı Orman Kanunun 1.madde hükmü gereğince orman sayılmayan yer (Kültür arazisi) olarak orman tahdit sınırı dışında bırakılarak (OTS) noktaları belirlenmek suretiyle tespiti yapılarak 24.06.2006 tarihinde orman tahdidi kesinleşmiştir. 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmü gereğince yapılan genel kadastroca ... adına tespiti yapılarak 24.05.2006 tarihinde askıya çıkartılmıştır. Davacı ... tarafından ... adına tespitin iptali ile adına tescilini talep etmiş, husumet genişletilerek Orman Yönetimi orman savıyla Asli Müdahil olarak davaya katılmıştır.
1-Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. İntifa hakkı bulunan Orman yönetimi çekişmeli taşınmazda tespit maliki durumunda değildir. Kadastro davalarında husumetin tesbit malikleri ya da komisyonca malik kılınan kişilere yöneltilerek açılması gerekir. Husumet davanın görülebilme koşulu olup, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerekir, bu şekilde husumet yönelterek açılan dava kadastro tespitinin kesinleşmesini önlemez. 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 26/D maddesi gereğince kadastro mahkemelerine dava açıldıktan sonra tespitten önceki sebebe dayanarak asli müdahil sıfatıyla davaya katılma olanağı var ise de, somut olayda; usulen açılmış derdest bir davanın varlığı, ayrıca görülen davanın niteliği ile ilgi söz konusu olmadığından Orman Yönetiminin davasının davaya katılma olarak kabulü de olanaksızdır. H.G.K'nun 16.05.2001 gün ve 2001/20-401-416, sayılı 20. Hukuk Dairesi 1994/7870 E., 1995/5383 K. sayılı ilamları. Orman Yönetiminin harcını yatırarak davaya katılmak istediği tarihte kadastro tutanağı kesinleşmiştir. Kesinleşen tespitlere karşı 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 12. maddesi gereğince açılan davaların genel mahkemelerde görülmesi gerekir. Hal böyle olunca, davacı tarafından açılan davanın husumetten reddine, çekişmeli taşınmazın tespiti kesinleşmiş olduğundan, kesinleşen tespit gibi işlem yapılması için tutanak aslı ve eklerinin Tapu Sicil Müdürlüğüne, tutanağın onaylı bir örneğinin dosya içerisinde bırakılarak müdahil Orman Yönetiminin davasının görev yönünden reddine, karar verilmesi gerekir. 20. Hukuk Dairesi 2007/7056 E., 2007/10098 K. sayılı ilamı.
2- Kural olarak, bir yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığı, kesinleşen orman kadastrosu bulunması halinde, tahdit haritasının zemine uygulanması ile belirlenir. 20. Hukuk Dairesi 2007/1267 E., 2007/5666 K. Sayılı, 8. Hukuk Dairesi 2003/4087 E., 2003/4692 K. Sayılı, 20. Hukuk Dairesi 2007/496 E., 2007/5022 K. sayılı. 20. Hukuk Dairesi 2003/3760 E., 2003/4843 K. sayılı ilamları. Bu itibarla orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme, sonuçlarının askı ilan tutanakları ve çekişmeli taşınmazı orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir orijinalinden renklendirilmiş tahdit haritası örneği Orman İdaresinden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi, bulunamadığı takdirde orman mühendisi, ziraat mühendisi ve harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte orman kadastrosu kesinleşmiş ise tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı, taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalıp kalmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, taşınmazın kesinleşen tahdit haritası dışında kalması halinde orman idaresinin talebinin reddi gerekir. (Orman Yönetiminin 06.11.2006 tarihli davaya asli müdahil talebine ilişkin dava dilekçesinde (B) Orman Tahdit ve Kadastrosu Gören Davalar konulu başlığının 2 nci maddesinde belirtildiği gibi 20. Hukuk Dairesi 2001/11211 E., 2002/2330 sayılı ilamda da aynı savunmayı yapılmıştır.)
3- Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 180 nolu Kadastro Komisyonun yukarda belirtilen hükümler gereğince orman sayılmayan yerler (Kültür arazisi) orman tahdit sınırı dışında bırakılarak (OTS) noktaları belirlenmek suretiyle tespiti yapılmış, ancak yörede % 10 yer yer % 11 eğime kadar taşlık, çalılık ve fundalık kaplı orman sayılmayan ve orman toprak muhafaza karakteri taşımayan yaklaşık 1.000,000,00 m2 arazi orman olarak tespit görerek dava konusu taşınmazın sanki orman ortasındaymış gibi kesinleşerek sonuçları çözümlenemeyecek hukuksuzluklara sebep olmuştur. Dodurga ve Boğaziçi çalışma alanında yaklaşık 28 adet tek parsel ve 200 civarında bitişik parsel, Fethiye sınırları içerisinde 84 adet çalışma alanı içerisinde yaklaşık 480 adet tek parsel ve 2000 civarında bitişik parselin bu durumdadır (4 tarafı kesinleşmiş orman) Anayasanın 169. maddesi, 6831 sayılı Orman Kanunun 17. maddesi, 20. Hukuk Dairesinin 11.07.2006 tarih ve Esas no: 2006/14089 Karar no : 2006/16155 ilamı doğrultusunda bu yerlerin Çevre ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü orman sınırları içine alınması konusunda dava açmak zorundadır.
Hal böyle olunca 3.4.l950 tarihinde yürürlüğe giren 3ll6 sayılı Orman Kanunun bazı maddelerinin değişikliği hakkındaki 5653 sayılı kanunun birinci maddesinin birinci fıkrasında orman yeniden tanımlanmış, orman sayılmayan yerler ayrı ayrı açıklanmış (e) fıkrasında makiliklerin orman sayılmadığı açıkça belirtilmiş bu fıkranın son bendinde ise 43.maddeye yollamada bulunularak hangi makiliklerin orman olduğu hükme bağlanmıştır. Adı geçen kanun uyarınca "makilik ve orman sahalarının birleştiği yerlerde orman sınırlarının tesbitine ait yönetmelik" çıkarılmış, oluşturulan orman tahdit komisyonları ve maki komisyonları aracılığı ile ormanlar ile artık orman sayılmayan maki alanlarının sınırları tesbit edilmiştir. Böylece daha önce orman niteliği ile hazine adına tapuya bağlanan maki alanları yasa gereğince nitelik değiştirerek orman olmaktan çıkmış ve hazinenin özel mülkü haline gelmiş, tapuya bağlanmamış yerler ise Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz durumuna dönüşmüştür. 8.9.l956 tarihinde yürürlüğe giren ve halende yürürlükte bulunan 683l sayılı Orman Kanunun 1/J maddesinde belirtilen ayrıcalıklar dışında makiliklerin ve fundalıkların orman sayılmadığı hükmü tekrarlanmıştır. 22.3.l996 tarih, l993/5 esas, l996/l karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı ile giderilmiş; komisyonların ve yaptıkları işlemlerin yasal ve geçerli olduğu hükme bağlanmıştır. H.G.K'nun 27/02/2002 gün ve 2000/1-19 E, 2002/97 K sayılı ilamlı.
Bu itibarla Anayasanı eşitlik ilkesi, eşit işlem görmeyi ya da ayrım gözetilmemesini isteme hakkını doğurur, eşitlik ilkesi devlet organları ve idare makamlarına eşit işlem yapmaları konusunda verilmiş bir emir niteliğindedir.



DELİLLERİMİZ : 1- Orman Kadastro Haritasında ilgili yeri gösteren Kroki.,
2-Orman Kadastro tutanakları, (İlgili yerlerden celbini talep ediyoruz)
3- 180 No’lu Orman Kadastro komisyon tutanakları ve tüm ilgi yazılarını, (İlgili yerlerden celbini talep ediyoruz)


4- Fethiye Orman İşletme müdürlüğü Eşen Orman İşletme Şefliğinin 04.09.2006 tarih ve 849 sayılı yazısı.
5- Keşif, bilirkişi incelemesi vs.her türlü delil.

SONUÇ : Yukarıda anlatılan nedenlerle haksız ve yersiz olarak müdahil olan Orman Yönetiminin davasının reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin Orman Yönetimine yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep ederim.




KADASTRO MAHKEMESİ’NE
FETHİYE


DOSYA NO : 2006/ 340
(DAVACI) : ....
VEKİLİ : ....- Fethiye
DAVALI : ....
ASLİ MÜDAHİL : Orman Yönetimi.
VEKİLİ : ...

ARZ ve İZAHLARIMIZ

Fethiye İlçesi ... Köyü sınırları içerisinde 102 ada 1 parsel no.lu taşınmazın taraflar arasındaki Dava, genel kadastro tespitine itiraz niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.

4- Çekişmeli parselin tarım arazisi olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin tespit tarihine kadar çekişmesiz aralıksız malik sıfatıyla kadimden beri devam ettiği 3402 sayılı kadastro Kanunun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme şartlarının tamamının gerçekleştirmiştir.

5- 6831 sayılı Orman Kanunun 17. maddesi ve müstakar Yargıtay Kararları uyarınca, öncesi orman olsun yada olmasın orman bütünlüğünü bozucu nitelikteki açıklıklar özel mülkiyete konu olamazlar. Bu nitelikteki açıklıkların belirlenmesinde değişik kriterler nazara alınır; taşınmazın üzerindeki ve çevresindeki bitki örtüsü, büyüklüğü, yerleşim birimlerine uzaklığı, toprak yapısı, eğimi gibi pek çok hususun göz önüne alınarak değerlendirilmesi gerekir. Davalı taşınmazın bu kriterlere göre; 611 numaralı memleket nirengi noktasına göre belirlenerek kesinleşen tahdit sınırları dışarısında kalan, Amenajman planı ve memleket haritasında taşınmazın sarı boyalı kültür arazisi, çevresindeki çok büyük bir alanın her ne kadar tahdit haritasında orman olarak sınırlandırılmış ise de, orman olarak gözüken bütün yerlerin; bilinen klasik koru ormanı veya baltalık orman niteliğinde olmadığı aksine, cılız maki formasyonu içerdiği, tamamen taşlık kayalık bir yapı arz ettiği bu nedenle yörede küçük bir çam topluluğu hariç bütünlüğü bozulacak orman mevcut olmadığı ve bütünlüğü bozucu bir nitelik taşıdığından bahsedilmesinin dolasılığıyla orman içi açıklık olarak kabulünün mümkün olmadığı ortadadır. Aksine bir düşüncenin kabulü halinde; bir tarafı deniz üç yanı ise ormanlık alan ile çevrili ve dava konusu taşınmazın çevresindeki cılız bitki formasyonundan çok daha güçlü bir orman bitkisine sahip olan ölüdeniz Kasabasının neredeyse tamamının orman içi açıklık sayılması ve buna benzer yüzlerce emsal gibi imkansız bir sonuç ortaya çıkar. Öte yandan tahdit haritasında orman olarak görülen fakat kayalık ve sığ toprak yapısı nedeniyle fiilen orman bitki örtüsü içermeyen kesimin sırf bu zemin yapısı nedeniyle ileride ağaçlandırılması olanaksızdır. Aksine bir düşüncenin kabulü halinde; oluşacak bitki örtüsüne, dava konusu taşınmaza ulaşırken zarar verilebileceği gibi bir durumdan bahsedilmesi de, vurgulanan arazi yapısı, aynı yörede bulunan ve davalı taşınmazla aynı özellikleri taşıyan tapulu taşınmazların varlığı vede mevcut olan Boğaziçi ve dodurga köylerini birbirine bağlayan yol nedeni imkansızdır. Hal böyle olunca orman yönetiminin taleplerinin reddi hususunda hüküm kurulmalıdır.

6-180 nolu Orman Kadastro Komisyonun 6831 sayılı Orman Kanunun 3302 sayılı kanunu ile değişik ve 2/B madde uygulaması beraber yapılan uygulama 25.12.2003 tarihinde sonuçlandırılmış, 24.05.2006 tarihinde ilan edilerek, 5304 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne göre 24.06.2006 tarihinde kesinleşmiştir. 180 nolu Orman Kadastro Komisyonu, yasada belirtilen sayı ve nitelikteki kişilerden kurulmadığından yaptığı işlemlere değer verilmeyeceği gibi yapılan işlemler yok hükmündedir. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 2005/22 sayılı genelgesinde “3402 sayılı Kanunda Değişiklik Yapan 5304 sayılı Kanunun Yürürlük Tarihinden Önce Kadastroya Açılmış Olup da Halen Kadastrosu Devam Eden Çalışma Alanlarında Uygulama; 5304 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 03/03/2005 tarihinden önce, orman idaresince 3402 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca düzenlenip kesinleştirilmeden kadastro müdürlüğüne gönderilen orman harita ve tutanaklarına göre ya da re’sen kadastro teknisyenliğince sınırlandırma ve tespiti yapılmış olan orman ve 2/B alanlarının sınırlandırma ve tespitleri aynen korunacaktır. Ancak, bu sınırlandırma ve tespitlere yapılacak itirazlar, kadastro komisyonuna orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi ile ziraat yüksek mühendisi veya ziraat mühendisi iştirak ettirilmek suretiyle yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılacaktır.” Hal böyle olunca 180 nolu Orman Kadastro Komisyonun orman kadastro işlemlerinin tümünün iptalini talep ederiz. 20. Hukuk Dairesi 2006/5308 E., 2006/9349 K. sayılı ilamı.





KAYNAKÇA :

1-20. Hukuk Dairesi 2006/12521 E., 2006/15555 K. sayılı ilamı.
2- 20. Hukuk Dairesi 2006/8672 E., 2006/12284 K. sayılı ilamı.
3-Marmaris Kadastro Mahkemesinin 1991/378 E., 2003/346 K. Sayılı Kararı.
4-16. Hukuk Dairesi 2006/1861 E., 2006/2203 K. sayılı ilamı.
5- 16. Hukuk Dairesi 2006/2531 E., 2006/3011 K. sayılı ilamı.
6- 16. Hukuk Dairesi 2006/2536 E., 2006/3027 K. sayılı ilamı.
7- 16. Hukuk Dairesi 2007/1953 E., 2007/1741 K. sayılı ilamı.
8- 16. Hukuk Dairesi 2006/1837 E., 2006/2202 K. sayılı ilamı.
9-17. Hukuk Dairesi 2006/1637 E., 2006/4299 K. sayılı ilamı.
10-17. Hukuk Dairesi 2006/1636 E., 2006/4298 K. sayılı ilamı.
11-17. Hukuk Dairesi 2006/1616 E., 2006/4296 K. sayılı ilamı.
12- 16. Hukuk Dairesi 2006/1091 E., 2006/1442 K. sayılı ilamı.

SONUÇ : Yukarıda anlatılan nedenlerle haksız ve yersiz olarak müdahil olan Orman Yönetiminin davasının reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin Orman Yönetimine yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep ederiz.


...






Sayın üstadım bu savunmayı mahkemeye sundum.
Bir sonraki duruşmada 100 kadar vatandaş lehine Yargıtay’ca onanmış kararlara esas taşınmazların video görüntüleri ve kendi taşınmazımın görüntülerini mahkemeye sunacağım inşallah boş 3 fincan olayını bize çalıştırmazlar. Aksi durumda AHİM bu durumda lehimize karar vermesini umuyorum.
Bu konudaki görüşlerinizi bekliyorum
iyi çalışmalar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sahiden orman mı burası? (Tapulama ve orman kadastrosu geçmiş) ibreti Meslektaşların Soruları 7 30-12-2009 19:25
orman kadastrosu zeyrek Meslektaşların Soruları 2 19-11-2008 23:20
orman kanunu av.muhammet.kaya Meslektaşların Soruları 3 17-10-2007 09:57
Orman Kanunu... Av. Hulusi Metin Hukuk Sohbetleri 2 11-05-2002 07:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04405904 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.