Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

BrÜt Ücret Üzerİnden Hesaplanan İŞÇİ AlacaĞinin Islahi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-11-2012, 17:51   #31
yılmazkan

 
Varsayılan

Kararlar aşağıdadır. Her ne kadar kararda brüt ifadesi yoksa da alacak kalemleri brüttür.

T.C.
.... TÜRK MİLLETİ ADINA
İŞ MAHKEMESİ ( K A R A R )
ESAS NO : 2007/389
KARAR NO : 2009/261

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 10/12/2007
KARAR TARİHİ : 21/12/2009
Mahkememizde görülmekte bulunan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 10/12/2007 havale tarihli dilekçesinde özetle:
Müvekkilinin davalıya ait işyerinde 2004 yılı Nisan ayında çalışmaya başladığını, tüm çalışma dönemi boyunca işyerinde günlük en az 10 saat mesai yaptığını, haftanın bir günüde en az 14 saat mesai olmak üzere fazla çalışma yaptığını ve fazla mesai ücretlerini alamadığını, müvekkilinin tüm özverili çalışmlarına rağmen iş akdinin otel yönetimince sözlü olarak feshedildiğini, müvekkiline iş hukukundan doğan tazminat hakları ile fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile 3.000 TL kıdem tazminatı, 1.500 TL ihbar tazminatı, 800 TL fazla çalışma ücret alacağının fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiş, ayrıca davacı bilahare Mahkememizin 2008/75 esas sayılı dava dosyasında bu kez davalı Petrokent Turizme karşı açtığı dava hakkında aynı taleplerini yinelemiş Mahkememizin 2008/75 esas 2008/172 karar sayılı dosyası ile bu dosya hakkında Mahkememizin 2007/389 esas sayılı dosyası ile birleştirme kararı verildiği görülmüştür.
Davalı ..... vekili 15/09/2008 havale tarihli dilekçesinde:
Davacının sezonluk işçi statüsünde çalıştığını ve kesintisiz çalışmasının olmadığını, sezon bitimi nedeniyle iş akdinin askıya alınması ile yeni sezon başlamadan başka bir işyerinde çalışmaya başladığını, davacının fazla çalışmasının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..... vekili 18/11/2008 havale tarihli dilekçesinde:
Davacının 01/04/2004 tarihinde mevsimlik işçi olarak işe alındığını ve mevsimlik olarak çalıştığını, hizmet akdinin kendilerince feshedilmediğini, 28/10/2007 tarihinde iş akdinin askıya alındığını ve yeni sezonda işe gelmeyerek iş akdini kendisinin feshettiğini, vardiya usulü çalıştığını ve fazla mesai yapmadığını, yapıldığı takdirde ise bedelinin ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller:
Taraf vekillerine delillerini bildirmek üzere usulünce süre verilmiş olup ileri sürülen deliller toplanarak taraflarca isimleri bildirilen tanıklar ayrıntılı olarak dinlenilmiş davacıya ait iş yeri sicil dosyası, SGK sicil dosyası ve Bölge Çalışma Müdürlüğü yazıları celb edilerek dosyamız içine alınmıştır.
Toplanan deliller çerçevesinde dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek dosya bilirkişiye tevdii edilmiş avukat bilirkişi tarafından mahkememize 30/07/2009 tarihli raporu ibraz edilmiş iş bu raporda davacının hak kazandığı alacak kalemleri ayrıntıları ile bildirilmiştir. Bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere ve karar vermeye elverişli bulunduğundan mahkememizce verilen kararda dikkate alınmıştır.
Davacı vekili tarafından mahkememize 21/08/2009 havale tarihli ıslah dilekçesi verilerek bilirkişi raporu doğrultusunda dava ıslah edilip gerekli harç eksikliği ikmal edilmiştir.
Her ne kadar davalı ..... ve davalı ....... vekilleri tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor dosya içeriğine toplanan delillere ve Yargıtay incelemesine olanak verecek derecede uygun bulunduğundan davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları kabul görmemiştir.
Dosyadaki tüm deliller beraberce değerlendirildiğinde:
Davacıya ait sigorta hizmet cetveli, iş müfettişliği raporu ve eki olan tutanaklar çerçevesinde davacının 01/04/2004 tarihinde davalı iş yerinde çalışmaya başladığı bu çalışmasını çıkış yapılan 28/10/2007 tarihine kadar sürdürdüğü, davacının en son brüt günlük ücretinin 46,00 TL net ücret olduğu, iş yerinde davacı tarafından imzalı SSK işe giriş bildirgeleri, hizmet cetveli, aylık bildirgeler ve iş müfettişliği raporuna göre davalı iş yerinde 01/04/2004-28/10/2007 tarihleri arasında fasılalarla toplam 2 yıl 5 ay 5 gün süre ile çalıştığı, iş akdinin ihbar ve kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde son bulduğunu ispat külfeti davalı iş verene ait olmakla tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacının göstermiş olduğu tanık beyanları esas alınarak davacının iş akdinin iş veren tarafından sürekli olarak ücretsiz izine gönderilmesi ve izin dönüşünde işe başlatılmaması nedeni ile haklı bir nedene dayalı olmaksızın fesih edildiğinin tespit edildiği, bu konuda davacı tanıklarının beyanları dışında ispat külfeti kendisine düşen davalı iş veren tarafından dosyaya hiçbir yazılı bilgi ve belge sunulmadığı, bu sebeplerle de davacının kıdem ve ihbar tazminatları talebinin yerinde olduğu, fazla çalışma yapıldığı ve bu alacağın oluştuğu yönündeki iddianın ispatı davacı işçiye ait olmakla davacının birbirini doğrulayan tanık beyanları ve celb edilen kayıtlar içerisinde davacının haftada 5 gün 42,5 saat, 1 gün 13 saat, yani haftada 55,5 saat çalıştığı, bu süreden 45 saatlik çalışma süresi tenzil edildiğinde haftalık fazla mesai süresinin 10,5 saat olduğu, bu da tüm hafta süresinde günde 1,5 saat fazla çalıştığı, 4857 sayılı iş yasasının 41,46,47 ve 63. Maddeleri gereğince belirlenen olağan çalışma süreleri dışında fazla çalışma yaptığının hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği fazla çalışmaya ilişkin olarak Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları doğrultusunda bir işçinin tatil günleri dahil sürekli fazla mesai gerektirir şekilde çalışmasının insan yapısına ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu, sosyal ve ailevi yaşam gereği işçinin günlük ve saatlik izin kullandığı hastalık, istirahat gibi nedenlerle çalışamayacağı günlerde olabileceği ve bu nedenle bu alacaklardan hakkaniyet dahilinde indirim yapılması gerektiğide dikkate alınarak %30 oranında hakkaniyet indirimi yapmak sureti ile fazla çalışmaya ilişkin ücret alacağının hüküm altına alınması gerektiği anlaşılmakla yıllık izin alacağına da hükmetmek gerektiği yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda anlatılan olay, delil ve gerekçeye dayanılarak;
Davacının davasının KABULÜ ile,
1- 3.346,03 TL kıdem tazminatının akdin feshi tarihi olan 28/10/2007 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2- 1.932,00 TL ihbar tazminatının 1.500 TL lik kısmına dava, bakiye kısmına ıslah tarihi olan 21/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3- 6.264,64 TL fazla mesai ücret alacağının 800 TL lik kısmına dava, bakiye kısmına ıslah tarihi olan 21/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça peşin yatırılan 71,55 TL harcın ve 84,30 TL ıslah harcının mahsubu ile hükmedilen miktara göre eksik kalan 467,45 TL nispi karar ilam harcının kamu adına davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
5-Davacı tarafça yapılan 71,55 TL peşin harç,13,10 TL başvuru harcı, 13,5 TL talimat gideri, 200 TL bilirkişi ücreti, davetiye ve müzekkere giderleri olmak üzere toplam 439,65 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-1.385,12 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7- Yasal kesintilerin tahsil aşamasında dikkate alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar tefhim ve tebliğden itibaren 8 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okundu usulen anlatıldı.21/12/2009

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi

Y A R G I T A Y İ L A M I

ESAS NO : 2010/16710
KARAR NO : 2012/23903

MAHKEMESİ : ..... İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2009
NUMARASI : 2007/389-2009/261

DAVACI : ......
DAVALILAR : ...
DAVA avacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Üye

Üye



HARÇ 685.60 TL
Onama
311.70 TL
Peşin
373.90 TL
Kalan Davalılara


Y.A.
Old 14-11-2012, 17:53   #32
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Sanırım Suat beyin biraz desteğe ihtiyacı var


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/10788

K. 2011/10793

T. 11.4.2011

• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI (Kısmen Reddedilen Miktar B.K.'nun 43,44, 161/Son ve 325/Son Md.lerinin Uygulanmasından Kaynaklanan İndirimler Sebebiyle Reddine Karar Verilen Miktar İçin Kendisini Vekille Temsil Ettirmiş Olsa da Davalı Yararına Vekalet Ücreti Takdir Edilemeyeceği)

• VEKALET ÜCRETİ (İhbar Ve Kıdem Tazminatı - Kısmen Reddedilen Miktar B.K.'nun 43,44, 161/Son ve 325/Son Md.lerinin Uygulanmasından Kaynaklanan İndirimler Sebebiyle Reddine Karar Verilen Miktar İçin Kendisini Vekille Temsil Ettirmiş Olsa da Davalı Yararına Takdir Edilemeyeceği)

• TAKDİRİ İNDİRİM (Taktiri İndirim Sonucu Reddedilen Miktar Nedeni İle Vekalet Ücretine Hükmedilmeyeceğine İlişkin İlke Kararına Uygun Oluşu Nedeni İle Taktiri İndirim Sonucu Reddedilen Miktar Üzerinden Davalı Lehine Vekalet Ücretine Hükmedilemeyeceği)

• FAİZ İSTEMİ (Davacının Islah Dilekçesinde Islah İle Artırdığı Miktarlar İçin Faiz Talebi Olmadığı Halde Islah İle Artırılan Miktarlara da Faiz Yürütülerek Talebin Aşılması ve Hükmedilen Alacakların Net Mi Yoksa Brüt Mü Olduklarının Hükümde Belirtilmemesinin İnfazda Karışıklığa Yol Açacağı)

818/m.43,44,161/son,325/son

ÖZET : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Kısmen reddedilen miktar B.K.'nun 43,44, 161/son ve 325/son maddelerinin uygulanmasından kaynaklanan indirimler sebebiyle reddine karar verilen miktar için kendisini vekille temsil ettirmiş olsa da davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemez.

Davanın kısmen kabul edildiği, reddedilen miktarın "fazla mesai ücretindeki taktiri indirimden" kaynaklandığı, Dairemizin "taktiri indirim sonucu reddedilen miktar nedeni ile vekalet ücretine hükmedilmeyeceğine"ilişkin ilke kararına uygun oluşu nedeni ile taktiri indirim sonucu reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmuştur.

Davacının ıslah dilekçesinde ıslah ile artırdığı miktarlar için faiz talebi olmadığı halde ıslah ile artırılan miktarlara da faiz yürütülerek talebin aşılması ve hükmedilen alacakların net mi, yoksa brüt mü olduklarının hükümde belirtilmemesinin infazda karışıklığa yol açacağının düşünülmemesi hatalı olup, bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmez.

DAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, istemi kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi F. Erdoğan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, Gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1-) Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-) H.U.M.K.'nun 389 maddesine göre hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. Bu sebeple davaların birleştirilmesi durumunda, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması sebebiyle hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması gereklidir.

Yasal, hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeni ile davanın kısmen kabul edilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım yönünden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği önem kazanmaktadır. Dairemiz kararlarında fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden yapılan indirimler sebebiyle davalı tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği ifade edilmişse de (Yargıtay 9. HD. 11.2.2010 gün 2008/ 17722 E, 2010/ 3192 K.) işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla davaya konu arttırdığı aşamada mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı bilenememektedir. Dairemizce 2011 yılı itibarıyla maktu ve nispi vekalet ücretlerinin yüksek oluşu da dikkate alınarak konunun yeniden ve etraflıca değerlendirilmesine gidilmiş ve her türlü indirimden kaynaklanan red sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsiz sonuçlara yol açtığı sonucuna varılmıştır. Özellikle seri davalarda indirim sebebiyle kısmen reddine karar verilen az bir miktar için dahi her bir dosyada zaman zaman işçinin alacak miktarını da aşan maktu avukatlık ücretleri ödetilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Yine daha önceki kararlarımızda fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden indirim sebebiyle red vekalet ücretine hükmedilmekte ancak B.K.nun 325/son, 161/son maddeleri ile 43 ve 44. maddelerine göre ve yine 5953 Sayılı Yasada öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine karar verilmemekteydi. Bu durum uygulamada hakkaniyete aykırı sonuçlara yol açmaktadır. Konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde bir kurala yer verilmediğinden Dairemizce eski görüşümüzden dönülmüş ve fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden yapılan indirimler sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.

Kısmen reddedilen miktar B.K.'nun 43,44, 161/son ve 325/son maddelerinin uygulanmasından kaynaklanan indirimler sebebiyle reddine karar verilen miktar için kendisini vekille temsil ettirmiş olsa da davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemez.

Davanın kısmen kabul edildiği, reddedilen miktarın "fazla mesai ücretindeki taktiri indirimden" kaynaklandığı, Dairemizin "taktiri indirim sonucu reddedilen miktar nedeni ile vekalet ücretine hükmedilmeyeceğine"ilişkin ilke kararına uygun oluşu nedeni ile taktiri indirim sonucu reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmuştur.

3-) Davacının hak ettiği kıdem tazminatının 2.039,46TL.olmasına rağmen 2.839,46TL.kıdem tazminatına hükmedilmesi sonucu talebin aşılması,

4-) Davacının ıslah dilekçesinde ıslah ile artırdığı miktarlar için faiz talebi olmadığı halde ıslah ile artırılan miktarlara da faiz yürütülerek talebin aşılması,

5-) Hükmedilen alacakların net mi, yoksa brüt mü olduklarının hükümde belirtilmemesinin infazda karışıklığa yol açacağının düşünülmemesi hatalı olup, bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın H.U.M.K.nun 436/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Hüküm fıkrasının tamamen çıkartılarak yerine;

1-) Davanın kısmen kabulü ile,

a-)2.039,46 YTL.net kıdem tazminatından;

400,00 YTL.sinin fesih tarihi olan 21.9.2007 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, 1.639,46 YTL.sinin ıslah sırasında faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak,

b-)1.226,32 YTL.net ihbar tazminatından;

300,00 YTL.sinin temerrüt tarihi olan 9.10.2007 tarihinden itibaren,

926,32 YTL.sinin ıslah sırasında faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak,

c-)420,00 YTL.net ücret alacağından;

100,00 YTL.sinin temerrüt tarihi olan 9.10.2007 tarihinden itibaren,

320,00 YTL.sinin ıslah sırasında faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak,

d-)4.549,62 YTL.net fazla çalışma ücreti alacağından;

100,00 YTL.sinin temerrüt tarihi olan 9.10.2007 tarihinden itibaren,

4.449,62 YTL.sinin ıslah sırasında faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak,

e-)280,00 YTL.net yıllık ücretli izin alacağından;

100,00 YTL.sinin temerrüt tarihi olan 9.10.2007 tarihinden itibaren,

180,00 YTL.sinin ıslah sırasında faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak,

f-)147,46 YTL.net bayram-genel tatil ücreti alacağından;

100,00 YTL.sinin dava tarihi olan 11.10.2007 tarihinden itibaren,

47,46 YTL.sinin ıslah sırasında faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davacının fazla çalışma ücretine ilişkin fazla talebinin reddine,

2-) Davacı Vekille temsil edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihindeki AAÜT. uyarınca hesaplanan 1.039,53 YTL. nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

3-) Davacının yaptığı toplam 159,40 YTL.yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

4-) Davacının yatırdığı toplam 173,10 YTL.harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

5-) Hükmedilen miktar üzerinden alınması gereken 467,78 YTL.karar-ilam harcından davacının yatırdığı 14,90 YTL.peşin harç ile 132,90 YTL.ıslah harcı toplamı 147,80 YTL.sinin mahsubu ile bakiye 319,98 YTL.karar-ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına," hükmü yazılarak kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda belirtilen temyiz harcının davalıdan tahsiline, davalıdan fazla tahsil edilen 43,22TL.bakiye karar harcının istenmesi halinde davalıya iadesine, 11.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

-------------------------------------------

Sayın Yılmazkan'ın eklediği kararlarda kararın brüt üzerinden verilmesinin yanlış olduğu yönünde bir temyiz gerekçesi ile temyiz edildiğini düşünmüyorum. Temyiz gerekçesine göre Yargıtay inceleme yapmış ve onamış olabilir.

Görüldüğü üzere Yargıtay düzelterek onadığı mahkeme kararında alacakları net olarak hükme bağlamış, infazda tereddüt oluşturmaktan kaçınmıştır. Mahkemelerce verilecek kararların da infazda tereddüte yer vermemek adına net olarak kabul edilmesi yönündeki yaklaşıma katılıyorum. Saygılar.
Old 14-11-2012, 18:03   #33
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yılmazkan
Kararlar aşağıdadır. Her ne kadar kararda brüt ifadesi yoksa da alacak kalemleri brüttür.

T.C.
.... TÜRK MİLLETİ ADINA
İŞ MAHKEMESİ ( K A R A R )
ESAS NO : 2007/389
KARAR NO : 2009/261

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 10/12/2007
KARAR TARİHİ : 21/12/2009
Mahkememizde görülmekte bulunan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 10/12/2007 havale tarihli dilekçesinde özetle:
Müvekkilinin davalıya ait işyerinde 2004 yılı Nisan ayında çalışmaya başladığını, tüm çalışma dönemi boyunca işyerinde günlük en az 10 saat mesai yaptığını, haftanın bir günüde en az 14 saat mesai olmak üzere fazla çalışma yaptığını ve fazla mesai ücretlerini alamadığını, müvekkilinin tüm özverili çalışmlarına rağmen iş akdinin otel yönetimince sözlü olarak feshedildiğini, müvekkiline iş hukukundan doğan tazminat hakları ile fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile 3.000 TL kıdem tazminatı, 1.500 TL ihbar tazminatı, 800 TL fazla çalışma ücret alacağının fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiş, ayrıca davacı bilahare Mahkememizin 2008/75 esas sayılı dava dosyasında bu kez davalı Petrokent Turizme karşı açtığı dava hakkında aynı taleplerini yinelemiş Mahkememizin 2008/75 esas 2008/172 karar sayılı dosyası ile bu dosya hakkında Mahkememizin 2007/389 esas sayılı dosyası ile birleştirme kararı verildiği görülmüştür.
Davalı ..... vekili 15/09/2008 havale tarihli dilekçesinde:
Davacının sezonluk işçi statüsünde çalıştığını ve kesintisiz çalışmasının olmadığını, sezon bitimi nedeniyle iş akdinin askıya alınması ile yeni sezon başlamadan başka bir işyerinde çalışmaya başladığını, davacının fazla çalışmasının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..... vekili 18/11/2008 havale tarihli dilekçesinde:
Davacının 01/04/2004 tarihinde mevsimlik işçi olarak işe alındığını ve mevsimlik olarak çalıştığını, hizmet akdinin kendilerince feshedilmediğini, 28/10/2007 tarihinde iş akdinin askıya alındığını ve yeni sezonda işe gelmeyerek iş akdini kendisinin feshettiğini, vardiya usulü çalıştığını ve fazla mesai yapmadığını, yapıldığı takdirde ise bedelinin ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller:
Taraf vekillerine delillerini bildirmek üzere usulünce süre verilmiş olup ileri sürülen deliller toplanarak taraflarca isimleri bildirilen tanıklar ayrıntılı olarak dinlenilmiş davacıya ait iş yeri sicil dosyası, SGK sicil dosyası ve Bölge Çalışma Müdürlüğü yazıları celb edilerek dosyamız içine alınmıştır.
Toplanan deliller çerçevesinde dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek dosya bilirkişiye tevdii edilmiş avukat bilirkişi tarafından mahkememize 30/07/2009 tarihli raporu ibraz edilmiş iş bu raporda davacının hak kazandığı alacak kalemleri ayrıntıları ile bildirilmiştir. Bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere ve karar vermeye elverişli bulunduğundan mahkememizce verilen kararda dikkate alınmıştır.
Davacı vekili tarafından mahkememize 21/08/2009 havale tarihli ıslah dilekçesi verilerek bilirkişi raporu doğrultusunda dava ıslah edilip gerekli harç eksikliği ikmal edilmiştir.
Her ne kadar davalı ..... ve davalı ....... vekilleri tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor dosya içeriğine toplanan delillere ve Yargıtay incelemesine olanak verecek derecede uygun bulunduğundan davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları kabul görmemiştir.
Dosyadaki tüm deliller beraberce değerlendirildiğinde:
Davacıya ait sigorta hizmet cetveli, iş müfettişliği raporu ve eki olan tutanaklar çerçevesinde davacının 01/04/2004 tarihinde davalı iş yerinde çalışmaya başladığı bu çalışmasını çıkış yapılan 28/10/2007 tarihine kadar sürdürdüğü, davacının en son brüt günlük ücretinin 46,00 TL net ücret olduğu, iş yerinde davacı tarafından imzalı SSK işe giriş bildirgeleri, hizmet cetveli, aylık bildirgeler ve iş müfettişliği raporuna göre davalı iş yerinde 01/04/2004-28/10/2007 tarihleri arasında fasılalarla toplam 2 yıl 5 ay 5 gün süre ile çalıştığı, iş akdinin ihbar ve kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde son bulduğunu ispat külfeti davalı iş verene ait olmakla tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacının göstermiş olduğu tanık beyanları esas alınarak davacının iş akdinin iş veren tarafından sürekli olarak ücretsiz izine gönderilmesi ve izin dönüşünde işe başlatılmaması nedeni ile haklı bir nedene dayalı olmaksızın fesih edildiğinin tespit edildiği, bu konuda davacı tanıklarının beyanları dışında ispat külfeti kendisine düşen davalı iş veren tarafından dosyaya hiçbir yazılı bilgi ve belge sunulmadığı, bu sebeplerle de davacının kıdem ve ihbar tazminatları talebinin yerinde olduğu, fazla çalışma yapıldığı ve bu alacağın oluştuğu yönündeki iddianın ispatı davacı işçiye ait olmakla davacının birbirini doğrulayan tanık beyanları ve celb edilen kayıtlar içerisinde davacının haftada 5 gün 42,5 saat, 1 gün 13 saat, yani haftada 55,5 saat çalıştığı, bu süreden 45 saatlik çalışma süresi tenzil edildiğinde haftalık fazla mesai süresinin 10,5 saat olduğu, bu da tüm hafta süresinde günde 1,5 saat fazla çalıştığı, 4857 sayılı iş yasasının 41,46,47 ve 63. Maddeleri gereğince belirlenen olağan çalışma süreleri dışında fazla çalışma yaptığının hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği fazla çalışmaya ilişkin olarak Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları doğrultusunda bir işçinin tatil günleri dahil sürekli fazla mesai gerektirir şekilde çalışmasının insan yapısına ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu, sosyal ve ailevi yaşam gereği işçinin günlük ve saatlik izin kullandığı hastalık, istirahat gibi nedenlerle çalışamayacağı günlerde olabileceği ve bu nedenle bu alacaklardan hakkaniyet dahilinde indirim yapılması gerektiğide dikkate alınarak %30 oranında hakkaniyet indirimi yapmak sureti ile fazla çalışmaya ilişkin ücret alacağının hüküm altına alınması gerektiği anlaşılmakla yıllık izin alacağına da hükmetmek gerektiği yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda anlatılan olay, delil ve gerekçeye dayanılarak;
Davacının davasının KABULÜ ile,
1- 3.346,03 TL kıdem tazminatının akdin feshi tarihi olan 28/10/2007 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2- 1.932,00 TL ihbar tazminatının 1.500 TL lik kısmına dava, bakiye kısmına ıslah tarihi olan 21/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3- 6.264,64 TL fazla mesai ücret alacağının 800 TL lik kısmına dava, bakiye kısmına ıslah tarihi olan 21/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça peşin yatırılan 71,55 TL harcın ve 84,30 TL ıslah harcının mahsubu ile hükmedilen miktara göre eksik kalan 467,45 TL nispi karar ilam harcının kamu adına davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
5-Davacı tarafça yapılan 71,55 TL peşin harç,13,10 TL başvuru harcı, 13,5 TL talimat gideri, 200 TL bilirkişi ücreti, davetiye ve müzekkere giderleri olmak üzere toplam 439,65 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-1.385,12 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7- Yasal kesintilerin tahsil aşamasında dikkate alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar tefhim ve tebliğden itibaren 8 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okundu usulen anlatıldı.21/12/2009

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi

Y A R G I T A Y İ L A M I

ESAS NO : 2010/16710
KARAR NO : 2012/23903

MAHKEMESİ : ..... İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2009
NUMARASI : 2007/389-2009/261

DAVACI : ......
DAVALILAR : ...
DAVA avacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Üye

Üye



HARÇ 685.60 TL
Onama
311.70 TL
Peşin
373.90 TL
Kalan Davalılara


Y.A.

Yazdığım gibi kararda brüt ifadesi yok, bu yönde temyiz talebi de yok. Yargıtay klasik onama kararı vermiş. Emsal karar değil yani.
Old 14-11-2012, 18:05   #34
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İbrahim YİĞİT
Sanırım Suat beyin biraz desteğe ihtiyacı var


.

Sağolun. Desteğe gerek yoktu aslında.Çünkü sözünü ettiğim 36 adet Yargıtay kararı bu yöndedir. Ama sakalımız olmadığı için Selim kardeş, itibar etmedi bize. Belki sizi dinler.
Old 14-11-2012, 19:19   #35
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Sağolun. Desteğe gerek yoktu aslında.Çünkü sözünü ettiğim 36 adet Yargıtay kararı bu yöndedir. Ama sakalımız olmadığı için Selim kardeş, itibar etmedi bize. Belki sizi dinler.

36 adet karar ne yöndedir? Görmeden inanmam

İşçilik alacakları brüt hükmedildiğinde, bunun nete çevirip icra edilmesi gerektiğini ben yukarda belirttim. Bunda bir fikir ayrılığı yok. Ancak uygulamanın yanlış olduğunu da açıklamalı olarak yazdım.

Mahkemeler de alacağın net olarak ya da brüt olarak karar verirken tamamen bilirkişi raporuna göre hareket etmektedir. Bilirkişi net hesaplamışsa net, brüt hesaplamışsa brüt karar vermektedir.

Bu noktada, mahkeme kararında alacaklar net olarak hüküm verilmelidir. Şeklinde ben bir yargıtay kararı görmedim. Sayın Yiğit'in sunduğu karar da böyle bir şey yok. Benim gördüğüm tüm kararlarda "alacak brüt olarak hükmedilmişse, net olarak icra edilir" şeklinde kararlar verilmektedir. Ancak daha "mahkemenin net karar vermesi gerekirken, brüt karar vermesi bozma nedenidir." şeklinde kararı daha okuyamadım...

Sayın yılmazkan icra mahkemesi kararının temyiz sonucunu vereceğini sanmıştım. Yani brüt icra etti, icra mahkemesi şikayeti kabul etti.(şuana kadar olan gibi). Yargıtay da icra mahkemesinin kararını bozdu. Benim beklediğim karar böyle birşeydi açıkçası.

Mahkeme brüt hükmetti diye bozulan bir karar varsa sunulmasını bekliyorum. Yani 36 adet karar böyle bir karar mı?

Kararlar brüt icra edildi diye bozulan kararlar vardır, bunlar ayrı şeylerdir...

Ayrıca belirtmek isterim ki, alacağı nete çevirip, icra ettiğimiz zaman, aslında sorun çözülmüş olmuyor, işçi parasını alıyor ancak işverenden tevfikatlar alnıyor mu? Buna karşı, alacağın brüt olarak tahsil edilmesini, kesintiyi icra müdürlüğünün yapmasını önermiştim.
Old 14-11-2012, 20:03   #36
olgu

 
Varsayılan

Hükmedilen alacak miktarını net veya brüt olduğunun belirtilmemesi bozma sebebidir, Ankara'da bilirkişinin hesabına göre mahkemeler net veya brüt olarak hükmediyor ancak brüt hükmettiklerinde "alacaklar brüt olduğundan yasal kesintilerin infaz aşamasında dikkate alınması" diye karara ekliyorlar.
Old 20-01-2016, 17:45   #37
chatalog

 
Önemli

Merhabalar Arkadaşlar,

İş mahkemeleri tarafından brüt olarak hükmedilen işçi alacaklarının nete çevrilmek suretiyle icra takibi yapılması gerektiği, kararların brüt veya net üzerinden verildiğinin yerel mahkemece açıklanması gerektiği konularında mutabık kalınmış. Ancak ben olaya farklı bir açıdan yaklaşmak istiyorum.

Biz icra takibi yaparken brüt üzerinden hükmedilen alacak kalemlerini nete çevirip takip başlattık ve tahsilatı da yaptık. Peki işverenden talep etmemiş olduğumuz Damga Vergisi, SGK Primi ve Gelir Vergilerinin işveren tarafından ödenip ödenmediğini nasıl takip edeceğiz ? İş mahkemesince verilen alacağa ilişkin kararlar ne vergi dairesine nede SGK'ya gönderiliyor. Bu durumda işveren bunları ödemediğinde bir nevi haksız kazanç sağlamış olmuyor mu ?
Old 23-01-2016, 00:08   #38
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan chatalog
Merhabalar Arkadaşlar,

İş mahkemeleri tarafından brüt olarak hükmedilen işçi alacaklarının nete çevrilmek suretiyle icra takibi yapılması gerektiği, kararların brüt veya net üzerinden verildiğinin yerel mahkemece açıklanması gerektiği konularında mutabık kalınmış. Ancak ben olaya farklı bir açıdan yaklaşmak istiyorum.

Biz icra takibi yaparken brüt üzerinden hükmedilen alacak kalemlerini nete çevirip takip başlattık ve tahsilatı da yaptık. Peki işverenden talep etmemiş olduğumuz Damga Vergisi, SGK Primi ve Gelir Vergilerinin işveren tarafından ödenip ödenmediğini nasıl takip edeceğiz ? İş mahkemesince verilen alacağa ilişkin kararlar ne vergi dairesine nede SGK'ya gönderiliyor. Bu durumda işveren bunları ödemediğinde bir nevi haksız kazanç sağlamış olmuyor mu ?

Dorğu soru meslektaşım, bu soru burada farkedilmezse, bağımsız olarak tekrar sorun, cevapları ben de merak ediyorum...
Old 24-12-2017, 09:25   #39
Fazladanödemeyeçözüm

 
Varsayılan

Çok ilginç,bizim dosyamızda bilir kişi raporun sonuç kısmında her alacak kalemini bir brütten bir de netten hesaplamış,şimdi ıslah aşamasında brütten ıslah edip icra aşamasında netten icraya koymak mıdır meselenin özü biz bu şekilde mi ıslah ve icra edeceğiz?Forumda kafam karıştı normalde net üzerinden ıslah edip geçecek iken şimdi net mi brüt mü düşüncesi içindeyim..
Old 25-12-2017, 07:54   #40
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Fazladanödemeyeçözüm
Çok ilginç,bizim dosyamızda bilir kişi raporun sonuç kısmında her alacak kalemini bir brütten bir de netten hesaplamış,şimdi ıslah aşamasında brütten ıslah edip icra aşamasında netten icraya koymak mıdır meselenin özü biz bu şekilde mi ıslah ve icra edeceğiz?Forumda kafam karıştı normalde net üzerinden ıslah edip geçecek iken şimdi net mi brüt mü düşüncesi içindeyim..
Bilirkişi işçinin ödeme anındaki vergi dilimini bilemeyeceğinden, yaptığı net tutar hesaplamaları gerçeği yansıtmayabilecektir.

Saygılarımla,
Old 25-12-2017, 09:09   #41
Fazladanödemeyeçözüm

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Bilirkişi işçinin ödeme anındaki vergi dilimini bilemeyeceğinden, yaptığı net tutar hesaplamaları gerçeği yansıtmayabilecektir.

Saygılarımla,

Değerli meslektaşım, bilirkişi raporunda sonuç kısmında bir brüt ücret kısmı var bir de net kısmı var, şimdi ıslah talebimizi brüt hesaplamaya göre mi net hesaplamaya göre mi yapacağız?Bu konuda değerli görüşlerinize ihtiyacımız var,netice olarak brüt miktar üzerinden yapılan hesaplamaların mı ıslah edilmesi fikrindesiniz?
Old 25-12-2017, 13:56   #42
myilmaz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Bilirkişi işçinin ödeme anındaki vergi dilimini bilemeyeceğinden, yaptığı net tutar hesaplamaları gerçeği yansıtmayabilecektir.

Saygılarımla,


Merhaba,
Aşağıdaki link.te "Yargı kararı ile hak kazanılan ücret niteliğindeki kazançların hak kazanıldığı dönemlerin prime esas kazançlarına dâhil edilmesinin isabetsiz olduğu, hizmet akdinin daha önceki bir tarihte sona ermiş olması karşısında, yapılan/yapılacak ödemelerin çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancında gözetilmesi gerektiği, SGK işveren ve işçi payı kesintilerinde çalışmanın geçtiği son ayın kazanç tavanına kadar olan kısmının prime tabi tutulacağı, arta kalan kısım var ise prime tabi tutulmayacağı" yazılı.

http://www.ozdogrular.com/content/view/21508/

Bunun yanında Yargıtay Tetkik Hâkimi Uğur Ocak’ın “İşçilik Alacakları” isimli ve Ankara 2013 basımlı eserinin 1. Cildinin 592. sayfasında aynen şu şekilde bir değerlendirme yer alıyor;

“…Genelde işverenlerce uygulamada vergilendirmede hesap hatası yapılarak tazminatın tamamı kümüle vergi matrahına dâhil edilerek toplama yapmaktadır. Oysa 193 sayılı G.V.K.’nun 86/2. maddesi uyarınca tek işverenden elde edilen ve tevkif suretiyle vergilendirilen ücretlerin toplamaya dahil edilemeyeceği benimsenmiştir. Ücret geliri için beyanname verilemeyeceğinden tazminat geliri niteliğindeki ihbar tazminatının ücret gelirinin kesildiği dönemdeki vergi toplamına dahil edilememesi gerekmekte olup, buna göre kümüle vergi matrahına dahil edilemeyen ihbar tazminatının vergilendirilmesinde alt sınır olan %15 baz alınmalı, tazminatın vergi dilim oranını aşan kısmı için %20 ve artan oranlar baz alınmalıdır…”

Saygılarımla..
Old 25-12-2017, 16:47   #43
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Fazladanödemeyeçözüm
Değerli meslektaşım, bilirkişi raporunda sonuç kısmında bir brüt ücret kısmı var bir de net kısmı var, şimdi ıslah talebimizi brüt hesaplamaya göre mi net hesaplamaya göre mi yapacağız?Bu konuda değerli görüşlerinize ihtiyacımız var,netice olarak brüt miktar üzerinden yapılan hesaplamaların mı ıslah edilmesi fikrindesiniz?

İşçinin cebine girecek olan NET rakamdır. Gerisi Maliye Bakanlığı ve SGK'nındır. O nedenle net rakamları yazıp, yanına da böyle NET yazınız. İcra takibi mevzu olursa onu da NET yazınız.
Old 25-12-2017, 17:02   #44
ekinheval

 
Dikkat

Alıntı:
Yazan ayse1728
günaydın öncelikle,
işçi alacağına konu davamda bilirkişi tüm tutarları brüt ücret üzerinden hesaplamış ben ıslah ederken bu tutarları baz alarak mı ıslah edeyim yoksa tümünü nete çenvirip de öyle mi ıslah edeyim. yaklaşık 5000 TL fark oluyor brüütten hesaplayıp ıslah ettiğimda mahkeme nete çevirip de karşı vekalet ücreti kurar mı? 7 günlük sürem var yardımcı olur musunuz

Dilekçenizde net brüt diye belirtmemişseniz, ıslah dilekçenizi brüt olduğunu belirterek brüt tutar üzerinden ıslah edin, icra takibi açarken de net tutar üzerinden talepte bulunun. Sıkıntı yaşamazsınız. Karşı vekalet ücreti de çıkmaz.
Old 25-06-2019, 12:12   #45
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Çok tartışılmış, tamamını okuyamadım. Ancak son kararı buldum:

HGK 2016/2416 E.-2017/1501 K. 06.12.2017 T. :

"Kural olarak işçilik alacakları BRÜT olarak hüküm altına alınmalıdır."

Saygılarımla
Old 30-06-2019, 11:59   #46
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

Dava dilekçenizde brüt/net açıklaması yok ise, asıl olan brüt tutarlar üzerinden talepte bulunulduğudur:

9.HD 2015/ 7854, 2017 / 1636, 13.02.2017: “…Dava dilekçesinde davaya konu istemlerin net ya da brüt tutarlardan istendiği belirtilmemiş ise de asıl olan alacakların brüt tutarlarının tespitidir. Yasal kesintiler infaz aşamasında dikkate alınmalıdır. Mahkemece alacakların net miktarlarının hüküm altına alınması hatalıdır…”

9.HD 2011/48488, 2012/27544, 05.09.2012:”… kural olarak işçilik alacakları hesaplanan brüt tutar üzerinden hüküm altına alınmalıdır. Ancak davacının isteği net tutar üzerinden ise talep aşılamayacağından, net tutara göre hüküm kurulmalıdır…”

Dava dilekçesinde brüt / net ayrımı yapmadan talep ettiğiniz tutarın sonradan net olduğu iddiasıyla talebinizi değiştirirseniz, talebiniz artırmış olacaksınız aynı zamanda. Ehven çözüm, brüt tutarlar üzerinden ıslahın gerçekleştirilmesidir. (Islahla artırdığınız tutarların NET olduğunu belirterek ıslah da yapabilirsiniz; bu durumda dava dilekçesinde belirttiğiniz kısmi talebinizi de nete çevirip talebinizi "düşürmeniz" gerekecektir; durum karışacaktır.)
Old 02-07-2019, 13:37   #47
Av.Honoré

 
Varsayılan

Saygıdeğer Meslektaşlarım;

Yargıtay HGK., E. 2016/2416 K. 2017/1501 T. 6.12.2017 tarihli kararını okumak isterseniz linkten ulaşabilirsiniz.

İyi Çalışmalar Dilerim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
25. Maddedeki ücret net ücret mi, brüt ücret midir? Seher Meslektaşların Soruları 49 12-01-2010 14:29
Ücret AlacaĞinin Temlİkİ eyinusruk Meslektaşların Soruları 2 12-10-2009 12:09
kdem tazminatı-brüt ücret-icra KAANKAL Meslektaşların Soruları 1 15-06-2009 20:15
İŞÇİ AlacaĞinin Hacİzde Öncelİklİ Olmasi av.murat kılıç Meslektaşların Soruları 1 18-12-2008 10:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05032206 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.