Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Zorunlu mali sorumluluk sigortası

Yanıt
Old 06-03-2012, 16:38   #1
haksun

 
Varsayılan Zorunlu mali sorumluluk sigortası

Müvekkilin oğlu bir trafik kazasında hayatını kaybediyor.Araç sürücüsü aynı zamanda.Fakat araç başkasının adına kayıtlıdır.
1)Müvekkil bu durumda sigorta şirketine tazminat için başvurabilir mi?
2)Başvurulacak sigorta şirketi hangisidir(Karşı tarafın mı,yoksa araç sahibinin ki mi).?
3)Ne kadar tazminat talep edilmelidir?
4)Müvekkilin oğlu kazada kusurlu da olsa tazminat istenebilir mi?
Saygılarımla teşekkürler
Old 06-03-2012, 17:47   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

1. KTK’nun 92.maddesinde ve ZMMS Genel Şartları’nda araç sürücüsünün kapsam dışında kaldığına ilişkin bir hüküm bulunmaması nedeniyle sürücünün (ve desteklerinin) ZMMS kapsamında olduğu açık olarak belirtilmiştir.

2.Yasaya göre birden fazla aracın karıştığı kazalarda zarar görenler, araçların sigortacısı şirketlerden her hangi birine başvurmak suretiyle tazminat isteyebilir.Sürücü içinde bulunduğu aracın ZMMS sigortasından ve kusuru olan karşı aracın ZMMS sigortasından da yararlanabilir.Tazminat miktarı kusur oranlarında şirketler tarafından poliçe limitleri dahilinde ödenecektir.
3. Tazminat miktarı bilirkişi tarafından somut olaya göre hesaplanacağından belirli cüzi bir miktar üzerinden harç ödeyerek belirsiz alacak ve tespit davası açabilirsiniz.

4.Yargıtay aşağıdaki kararında sürücünün kusuru oranında BK 44/1'e göre tazminatta indirim yapılmasını belirtmektedir.Ne var ki eski tarihli bir kararında ise sürücü %100 kusurlu olsa dahi, desteklerin taleplerinin 3. kişi olmaları ve miras hukuku değil sigorta hukukundan kaynaklanan talep olması nedeniyle tazminatın ödenebileceğine hükmetmiştir.


Alıntı:
T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/925
Karar: 2008/9359
Karar Tarihi: 11.07.2008

ALACAK DAVASI - ZORUNLU TRAFİK SİGORTA POLİÇESİNDEN DOĞAN ALACAK - DESTEKTEN YOKSUN KALMA - DESTEK TAZMİNATI TALEBİNDE BULUNANLARIN KENDİ KUSURLARINDAN YARARLANAMAYACAK OLMALARI

ÖZET: Dava konusu olayda, davacıların murisi Yaşar'ın kullandığı araçla tam kusurlu olarak tek taraflı kaza sonucu ölümü nedeni ile davacıların talep ettikleri destekten yoksunluk tazminatından işletenin, dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenmiş Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının sorumlu tutulması mümkün olmadığı halde, sürücü Yaşar'ın ölümü nedeni ile bir kısım davalılar yararına destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

(2918 S. K. m. 85, 91, 92) (818 S. K. m. 44)

Dava: Taraflar arasında görülen davada İstanbul İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 28.04.2006 tarih ve 2003/865-2006/166 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacılar vekili, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi yapılan aracın müvekkillerinin murisi Yaşar yönetimindeyken geçirdiği kaza neticesinde müvekkillerinin anne ve babalarının hayatlarını kaybettiğini, destek zararları bulunduğunu, davalı sigorta şirketinin teminatı ödemediğini ileri sürerek, 36.000 YTL'nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı G... D... Sigorta A.Ş. vekili, genel şartlar 3/c maddesi uyarınca işletenin eşinin, usul ve füruuna gelen zararların teminat dışında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacıların destek zararları bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile toplam 14.646,88 YTL'nin davalı sigorta şirketinden tahsiline, diğer davalı hakkındaki davanın vazgeçme nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Dava, trafik kazası sonucu sürücü ve eşinin ölmesi nedeniyle desteğinden yoksun kalanların zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

Mahkemece davalı sigorta şirketinin acentesi hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bilindiği gibi Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası KTK'nın 91/1. maddesi uyarınca işletenlerin aynı Kanun'un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türüdür. KTK'nın 85/1. maddesinde ise bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde araç işleteninin bu zarardan sorumlu olacağını öngörmüştür. Yani TTK'nın 91. maddesine göre zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunu belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır. Sigortacının bu kapsamdaki sorumluluğunu sınırlayan aynı Yasa'nın 92. maddesinde araç sürücüsünün bu kapsam dışında kaldığına ilişkin hüküm bulunmadığı gibi, genel şartlarda da bu yolda bir sınırlama getirilmemiştir. O halde sürücünün ölümü nedeniyle işletenin ve onun sigortacısının sorumluluğu ilke olarak benimsenmelidir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, zarar verici bir olay sonucu ölen sürücünün ekonomik desteğinden yoksun kalanların uğradıkları zarar ölen sürücünün değil, destekten yoksun kalanların, bir başka ifadeyle işletene göre üçüncü kişi konumunda olanların üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yoluyla meydana gelen zarardır ve destekten yoksun kalanlar bu zararlarının tazmini için zarar sorumlusundan istemde bulunabilirler. Ancak, yansıma yolu ile zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin kendilerine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olabilmeleri hukuken mümkün bulunmayıp, sürücünün ve dolayısıyla destek tazminatında bulunanların kendi kusurlarından yararlanamayacak olmalarına, bu itibarla işletenin destek sağlayan kişiye karşı öne sürebileceği defileri destekten yoksun kalanlara karşı da ileri sürebilecek olmasına göre, işleten zararın oluşumunda sürücünün de birlikte kusurlu olduğunu ileri sürerek, Borçlar Kanunu'nun 44/1. maddesi gereğince tazminatın, sürücünün kusuru oranında indirilmesini isteyebilir. Açıklanan bu ilkeler karşısında, trafik kazası sonucu ölen sürücünün desteğinden yoksun kalanların sorumluluk sigortacısına yöneltebilecekleri yansıma yoluyla oluşan zararla ilgili tazminat istemlerinin tutarı işletene karşı ileri sürebilecekleri tutar kadardır. Dairemizin son uygulaması bu yöndedir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava konusu olayda, davacıların murisi Yaşar'ın kullandığı araçla tam kusurlu olarak tek taraflı kaza sonucu ölümü nedeni ile davacıların talep ettikleri destekten yoksunluk tazminatından işletenin, dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenmiş Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının sorumlu tutulması mümkün olmadığı halde, sürücü Yaşar'ın ölümü nedeni ile bir kısım davalılar yararına destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 09-11-2012, 20:00   #3
ibnul_vakt

 
Varsayılan yeni görüş

T.C
YARGITAY 17.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO :2011/1653
KARAR NO :2012/6943


YARGITAY İLAMI

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içerisinde davalı sigorta şirketi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-

Davacılar vekili, davacıların desteği olan O____ D____’ ın idaresinde bulunan araçla yaptığı tek taraflı kazada vefat ettiğini, davalı sigorta şirketinin davacı desteğinin idaresinde bulunan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğunu belirterek ölenin eşi, annesi ve babası olan davacılar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 30.000 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, sürücünün tam kusurlu olarak kazaya neden olduğunu ,Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’ nın üçüncü kişilerin zararını karşıladığını, davacıların üçüncü kişi olmadığını, hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 30.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usulü ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre ,davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA …29.05.2012 gününde oybirliği ile karar verilmiştir.

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2011/17-142
K. 2011/411
T. 15.6.2011
• DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI TALEBİ ( Sigortalı Aracın Sürücüsü Olan Davacıların Desteğinin 6/8 Oranında Asli Kusurlu Olduğu - Araç Sigortacısından Desteğin Mirasçılarının 3. Kişi Sıfatıyla Tazminat Talep Edebileceğinin Kabulü Gerektiği )
• TRAFİK KAZASINDA SÜRÜCÜ OLAN DESTEĞİN MİRASÇILARININ ARAÇ SİGORTACISINDAN TAZMİNAT İSTEMİ ( Sigortalı Aracın Sürücüsü Olan Davacıların Desteğinin 6/8 Oranında Asli Kusurlu Olduğu - Araç Sigortacısından Tazminat Talep Edebileceği )
• ÜÇÜNCÜ KİŞİ SIFATI İLE ARAÇ SİGORTACISINDAN DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI İSTEMİ ( Sigortalı Aracın Sürücüsü Olan Davacıların Desteğinin 6/8 Oranında Asli Kusurlu Olduğu - Davacıların Araç Sigortacısından Tazminat Talep Edebileceği )
818/m.44, 51
2918/m.85, 92
ÖZET : Dava, davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalanan aracın sürücüsü olan davacıların desteklerinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir. Uyuşmazlık, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı aracın sürücüsü olan davacıların desteğinin 6/8 oranında asli kusurlu olduğu trafik kazası neticesinde ölümü olayında, kullandığı araç sigortacısından destek tazminatı isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Desteğin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasında destek 6/8 oranında kusurludur. Üçüncü kişi sıfatıyla eldeki davayı açan davacı tarafın, gerçekleşen trafik kazasında kısmi kusurlu olan desteklerinin sürücüsü olduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destek tazminatı isteyebilecekleri kabul edilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki “Tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 09.04.2009 gün ve 2008/109 E.,-2009/144 K. Sayılı kararın incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 22.12.2009 gün, 2009/6687 E.- 8729 K. sayılı ilamı ile;

( ... Davacılar vekili, davacıların murisi N. Ö.`nün davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsü olduğunu, meydana gelen trafik kazasında öldüğünü, davacıların desteklerini kaybettiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6.500,00 YTL. Tazminatın 11.2.2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, 19.6.2008 tarihli dilekçesi ile talebini tüm davacılar için toplam 80.000,00 YTL. olarak ıslah etmiştir.

Davalı vekili, müvekkili şirketin davacıların murisinin sürücüsü olduğu aracın Zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi olduğunu ve işletenin üçüncü şahıslara verdiği zararı üstlendiğini, davacıların sürücünün kusurundan yararlanamayacağını, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davacı M. için 31.078,80 YTL. B. için 4.393,88 YTL. B. için 7.928,68 YTL. N. için 2.348,18 YTL. H. için 2.538,36 YTL. olmak üzere toplam 48.287,90 YTL. İçin kısmen kabulüne, 11.02.2008 tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davalı Sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu`nun 91/1. Maddesinde, "işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur", aynı yasanın 85/1. maddesinde, "bir moturlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı", aynı yasanın 85/son maddeside ise, "işleten ve araç işleticisi teşebüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurdan kendi kusuru gibi sorumludur." hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1 maddesinde de, "sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasın sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu`na göre işletene düşen hukuki sorumluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder" şeklinde ifade edilmiş, 86. maddesinde ise, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilememiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur hükmü ile işletenin ve dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenen zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluktan kurtulma halleri düzenlenmiştir.

BK.nun 44.maddesi hükmüne göre ise, zarar gören taraf zararın doğmasına veya zararın artmasına sebep olmuş ise, hakim zarar ve ziyan miktarını tenkis yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilecektir.

Diğer yandan, aynı kanunun 92. md.de Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı dışında kalan hususlar sıralanmış olup, 92/a maddesinde, işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltilebileceği talepler, 92/b maddesinde, ise işletenin eşinin usul ve fürunun kendisini evlat edinme ilişisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamı dışında kaldığı belirtilmiştir. Keza bu maddeye paralel olarak Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-3 maddesinde, teminat kapsamı dışında kalan hususlar düzenlenmiştir. Talep edilen destek zararı, ölenin değil 3.kişilerin üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yolu ile meydana gelen zarardır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerde işletenin yakınlarının uğradıkları destek zararlarının trafik sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında kaldığı açıkça düzenlenmemiş olmakla birlikte yansıma yoluyla zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmaları mümkün değildir.

BK.nun 44/I maddesi uyarınca, hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesine dayanmaktadır. Zararın artmasına veya doğmasına sebep olan kişi sonuçlarına katlanmalıdır. Borçlar Yasası 51/2 maddesi hükmüne göre de, öncelikle haksız fiil sorumlusuna zararın tümü yüklenmiş bulunmaktadır. Diğer bir deyişle, nasılki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa desteğin kusurlu davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır.

Hal böyle olunca; borçlar Yasası 44. Madde hükümlerine göre, işletenin destek sağlayan kişiye karşı ileri sürebileceği defileri, destekten yoksun kalanlara karşı da ileri sürebilecek olmasına göre işleten dolayısı ile sigorta zararın oluşumunda sürücünün de birlikte kusurlu olduğunu ileri sürebilecektir.

Somut olayda; davacıların miras bırakanları sürücü meydana gelen trafik kazasında %75, kazaya karşın dava dışı diğer araç sürücüsü ise, % 25 kusurlu olup, destek tazminatı istemi miras bırakının idaresinde bulunan aracın trafik sigortacısına karşı yöneltilmiştir. Halbuki dava, dava dışı araç sürücüsünün, işleteninin ve sigortacısının sorumlu olması gerektiği halde, davalı sigorta şirketi destek tazminatı ile sorumlu tutulmuş olması, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler karşısında, olayda işletene atfedilecek işletme kusuru yoksa, işletene dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenen sigortanın da sorumluluğundan söz edilemiyeceğine göre, davanın reddine karar vermek gerekirken, sigortanın tazminatla sorumlu tutulması isabetli değildir... ),

Gerekçesi ile bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle H.U.M.K.2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalanan aracın sürücüsü olan davacıların desteklerinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; davalı şirketin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıya metni aynen alınan gerekçe ile hüküm bozulmuşsa da, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı aracın sürücüsü olan davacıların desteğinin 6/8 oranında asli kusurlu olduğu trafik kazası neticesinde ölümü olayında,kullandığı araç sigortacısından destek tazminatı isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ( KTK ) 85. maddesi işleten ve araç işleticisinin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğunu düzenlemiştir. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş bulunan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu ve araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğu olduğu hususu bilimsel ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. ( Bkz.Prof.Dr.Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9.Bası, syf.631 vd. Prof.A.Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku Genişletilmiş 10.Baskı, syf.264 vd ).

Değinildiği üzere Yasa’nın 85. maddesinde işletenin nelerden sorumlu olduğu öngörülmüş, 86. maddede ise sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşulları düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek, sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.

Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere yasa koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin taktirine bırakmıştır. Nitekim doktrinde de bu husus kabul edilmektedir. ( Bkz. Prof.Dr. Ergün A. Çetingil ve Prof. Dr. Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı, Prof.Dr.S.Ünan. syf.1180 ).

2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de işletenin 85. maddenin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiş, aynı Yasa’nın 92. maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı örnekseme yoluyla değil, tek tek ve tahdidi olarak sayılmış bulunmaktadır.

Üzerinde durulması gereken bir husus da sebep sorumluluğunun öngörülme nedenleridir. Özellikle endüstri devrimiyle birlikte ortaya çıkan teknik buluşlar ve makineleşme zarar tehlikesini arttırmış ve artan bu zarar tehlikesini önlemek için kusura dayanan sorumluluğun her zaman yeterli olmayacağı öngörülerek tehlikeli faaliyette bulunanların sebep oldukları zararları gidermesi kabul edilmiştir ( Bkz.Prof.Dr.Fikret Eren, a.g.e, syf.449 vd. ).

Yukarıda da belirtildiği üzere işletenin ve dolayısıyla işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının sorumluluğu da bu kapsamda bir sorumluluk türünü oluşturan tehlike sorumluluğu olduğundan uyuşmazlıkların buna göre değerlendirilmesi gerekeceği tabiidir. Bu noktada üzerinde durulması gereken en önemli hususlardan birisi de KTK’nun 92. maddesinin ( b ) fıkrası hükmüdür. Söz konusu hükümle yasa koyucu bir tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin,usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararların zorunlu sigortacıdan istenemeyeceği ve dolayısıyla işletenin anılan yakınlarının ölüm ve yaralanmaları halinde bundan kaynaklanan zararlarının zorunlu sigorta kapsamında olduğunu kabul etmekte ve bir tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğunu benimsemektedir.

Hem bu olgu ve hem de Yasa’nın kapsam dışılığını düzenleyen 92. maddesinde araç şoförünün desteğinden yoksun kalanların isteyebileceği tazminatların kapsam dışı olduğuna dair bir düzenlemeye yer verilmediğinden,sürücünün desteğinden yoksun kalanların üçüncü kişi olduğunun kabulü gerekir ki, zaten bu hususta yerel mahkeme ile özel daire arasında bir görüş ayrılığı da söz konusu değildir. Doktrinde de sürücünün desteğinden yoksun kalanların üçüncü kişi olduğu kabul edilmektedir. ( Bkz. Dr. Ergün A. Çetingil ve Prof. Dr. Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı-2007, syf. 1172 vd. - Dr. S. Arkan, Sigorta Hukuk Dergisi C. 1, Sayı 3-4, S. 260 )

Bu halde üzerinde durulması gereken en önemli husus, araç şoförünün kazanın meydana gelmesinde tam veya kısmi kusurlu olmasının, üçüncü kişi durumunda bulunan desteğinden yoksun kalanlara karşı ileri sürülüp sürülemeyeceğidir.

Bilindiği üzere sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar görenin BK md.41`e göre sürücüye,KTK md.85/1 hükmünce de motorlu araç işletenine karşı dava açabilecektir.Sürücü ile araç işletenin sorumluluğu BK md 51 anlamında dayanışmalıdır.

Konuyu aydınlatmak açısında öncelikle destekten yoksun kalma tazminatının hukuki niteliğinin ne olduğu hususu üzerinde durulmalıdır. Zira bu hak miras yoluyla geçen bir hak ise doğal olarak bu yöndeki savunmalar ölenin desteğinden yoksun kalanlara karşı ileri sürülebilecektir.

Ancak bu hak miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkı ise ne olacaktır?

Bu husus Hukuk Genel Kurulu görüşmeleri sırasında tartışılmış ve sonuç olarak davacıların ölenin mirasçısı olarak değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı hususunda görüş birliğine varılmıştır.

Konuyu açmak gerekirse; bilindiği gibi Borçlar Kanunu’nun 45/III. maddesine göre destekten yoksun kalma tazminatı desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir. Destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecek kişiler, mirasçılardan başka kişiler de olabileceği hususunda da herhangi bir ihtilaf yoktur. Murisin trafik kazasından kaynaklanan bir sorumluluğu söz konusu olduğunda ve koşulları oluştuğunda mirasçıları bundan sorumlu olduğu halde, aynı olay nedeniyle destekten yoksun kalan ve fakat mirasçı olmayan kişiler bundan sorumlu değildir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 86. maddesinin 2. fıkrası trafik kazasında zarar görenin kusuru varsa hakimin tazminat miktarını indirebileceğini öngörmekte ve bunu da hakimin taktirine bırakmaktadır.Olayda zarar görenin kusuru olması halinde bunun indirim nedeni yapılmasını zorunlu tutmayıp, hakimin taktirine bırakan ve anılan hususun başkalarına karşı da ileri sürülebileceği hususunda herhangi bir düzenlemeye yer vermeyen yasa koyucunun burada bir unutkanlığının olduğunu ileri sürmek mümkün değildir. Bu yönde bir hükme yer verilmemesinin sebebi işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olarak kabul edilmesinde yatmaktadır.

Burada güdülen amaç, araçların yarattığı tehlikeden kusura bakılmaksızın toplumun fertlerini korumaktır. Bizzat kusurlu davranışta bulunarak ( ağır kusurlu olmamak kaydıyla ) kazaya neden olan araç sürücüsünün cismani zarara uğraması halinde dahi kusura göre indirimi hakimin taktirine bırakan, KTK’nun 92. maddesinin ( b ) bendi ile tehlike sorumlusu olan işletenin belirtilen yakınlarının cismani zararlarını zorunlu sigorta kapsamına alan yasa koyucu kusur sorumlusu bulunan araç sürücüsünün desteğinden yoksun kalanları da koruma amacıyla bu düzenlemeleri yapmış ve endüstri devriminin ve makineleşmenin tehlikesinden toplumun fertlerini bu yolla koruma altına almıştır.

Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; desteğin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasında destek 6/8 oranında kusurlu olup, ağır kusuru söz konusu değildir. Kazaya karışan diğer aracın şoförü ise olayda 2/8 oranında kusurludur. Hukuk Genel Kurulunca sonuç olarak üçüncü kişi sıfatıyla eldeki davayı açan davacı tarafın, gerçekleşen trafik kazasında kısmi kusurlu olan desteklerinin sürücüsü olduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destek tazminatı isteyebilecekleri çoğunlukla kabul edilmiştir.

Açıklanan gerekçelerle yerel mahkemenin bu yöne ilişkin direnme kararı yerindedir.

Ne var ki, Özel Dairece tazminat miktarına yönelik diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin direnme kararı yerinde olup,tazminat miktarına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 17. Hukuk Dairesi’ne ( GÖNDERİLMESİNE ), 15.06.2011 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi

ayrıca

HUKUK GENEL KURULU KARARI

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU

ESAS NO KARAR NO: 2011/17-787 : 2012/92
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Zorunlu mali sorumluluk sigortası haksun Meslektaşların Soruları 6 09-03-2012 16:48
zorunlu mali sorumluluk sigortası defensor pacis Meslektaşların Soruları 0 06-12-2011 12:26
zorunlu mali sorumluluk sigortası Av. Ersin Aslan Meslektaşların Soruları 2 01-04-2010 19:41
zorunlu mali sorumluluk sigortası öteki_hukuk Meslektaşların Soruları 18 17-09-2009 12:36
zorunlu mali sorumluluk sigortası av.selma Meslektaşların Soruları 5 19-01-2009 10:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03180099 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.