Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Arşivi THS Hukuk Soruları alanına 2000-2007 yılları arasında gönderilmiş eski soruların arşivlendiği forum alanımız. Bu alan yeni mesajlara ve yanıtlara kapalıdır ve sadece arşiv amaçlı olarak yayında tutulmaktadır.

Aynı isimle, farklı illerde, tamamen farklı kişiler limited şirket kurabilirler mi

 
Old 19-07-2006, 09:52   #1
genchukuk

 
Soru Aynı isimle, farklı illerde, tamamen farklı kişiler limited şirket kurabilirler mi

Merhaba. 3.sınıf hukuk öğrencisiyim bizzat ailemle ilgili bir sorunum var yardım ederseniz çok sevinirim.
1-) Aynı isimle, farklı illerde, tamamen farklı kişiler limited şirket kurabilirlermi?
örn: YENi UMUT LTD.ŞTİ. yer: KONYA
YENİ UMUT LTD.ŞTİ. yer: SİVAS

2-)Bir limited şirketin adı, bir şahsın kurduğu şirkette kulluanılabilirmi?
örn: YENi UMUT LTD.ŞTİ. yer: KONYA
YENİ UMUT REHABİLİTASYON MERKEZİ yer: SİVAS

ilginize şimdiden teşekür ederim....
Old 19-07-2006, 11:05   #2
lawyerpiskin

 
Varsayılan

Bende hukuk 3. sınıfa bu sene geçtim kaanatimce bu konu markalar kanununa göre çözümlenmesi gereken bir konu o kanunu incelemende fayda var.Teşekkürler.
Old 19-07-2006, 14:27   #3
genchukuk

 
Dikkat

lawyerpiskin ilgine teşekür ederim ama şuan mevzuat sorunum var. Kaldı ki markalar kanununun bana yeterli cevap verebileceğine emin değilim. Daha bilgili büyüklerimizden cvp bekliyorum.
yeniden teşekür ederim...
Old 19-07-2006, 16:02   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın demokles,

İştigal konularının aynı olup olmadığını açıklamamışsınız ama sunduğum karar işinize yarar umarım.

Saygılarımla

.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/2180
K. 2005/323
T. 27.1.2005
• ÜNVANA VAKİ TECAVÜZÜN MENİ DAVASI ( Davacının Uzun Yıllardır Kullandığı ve Ticret Sicili ile Patent Enstitüsüne Tescil Ettirdiği Ünvanın Davalı Tarafından Kullanılması Nedeniyle )
• MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( Tescilli Ticaret Ünvanına Vaki Tecavüz Nedeniyle-Talep Edebilmek için Hukuka Aykırılığın Yeterli Olması-Ayrıca Kusur ve Kusurun Ağırlığının Araştırılmasına Gerek Olmaması )
• MANEVİ ZARAR TAYİNİ ( Manevi Tazminat Talebi için Hukuka Aykırılığın Yeterli Olması-Ancak Manevi Tazminata Hükmolunurken Koşulların Oluşup Oluşmadığı ve Miktar Tayinine İlişkin Kıstasların Hükümde Gösterilmesinin Gerekmesi )
• GEREKÇELİ HÜKÜM KURMA ZORUNLULUĞU ( Mahkemece Manevi Tazminata Hükmolunması Halinde Koşulların Oluşup Oluşmadığı ve Miktar Tayinine İlişkin Kıstasların Hükümde Gösterilmesinin Gerekmesi )
• HAKSIZ REKABET ( Haksız Eylemin Bir Türü Olması-Manevi Tazminat Talebi için Hukuka Aykırılığın Yeterli Olması-Ayrıca Kusur ve Kusurun Ağırlığının Araştırılmasına Gerek Olmaması )
1086/m.388
818/m.49
6762/m.54,56,58
ÖZET : Haksız rekabet, haksız eylemin bir türü olması itibarıyla BK.nun 49. maddesinde 04.05.1988 tarih ve 3444 sayılı yasanın 8. maddesi ile değiştirilen hükmünde manevi tazminat talebi için hukuka aykırılık yeterli olup, ayrıca kusur ve kusurun ağırlığının da araştırılmasına gerek yoktur. Ancak, davacının manevi zarara ne şekilde uğradığı ve uğranılan manevi zararın miktarının belirlenmesinde hangi kıstasların uygulandığı karar gerekçesinde açıklanmamıştır. O halde mahkemece, TTK.nun 58/1-e maddesi yollaması gereğince BK.nun 49. maddesinde öngörülen manevi tazminat verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktar tayinine ilişkin kıstaslarında belirlenmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Sakarya Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 17.12.2003 tarih ve 2002/684-2003/859 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 25.01.2005 günde taraf avukatları tebligata rağmen gelmediğinden tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dava dosyası için Tetkik Hakimi Ali Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin uzun yıllardan beri "Güleryüz" unvanını kullandığını 31.12.1996 tarihinde sanayi odasına, 08.01.1997 tarihinde Ticaret Sicili'ne, ayrıca 24.04.2000 tarihinde de aynı ibareyi marka olarak Patent Enstitüsü nezdinde tescil ettirdiğini, davalının aynı ibareyi unvanında kullanmak suretiyle tescilli unvana tecavüzde bulunulduğunu ve haksız rekabet kastıyla hareket edildiğini ileri sürerek, unvana vaki tecavüzün men'i ve davalının unvanındaki "Güleryüz" ibaresinin çıkartılmasını, 3.000.000.000 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsilini, hükmün ilanını istemiştir.

Davalı, "Güleryüz Saatçilik" unvanı ile 25 yıldır adi şirket şeklinde faaliyette bulunduğunu, davacının ise 31.12.1996 yılında kurulduğunu, davacının faaliyet alanının kuyumculuk ile ilgili olmasına karşın kendisinin saat satış ve tamiri ile ilgilendiğini, her iki unvan arasında yazım ve görsel olarak benzerlik bulunmadığını, manevi tazminatın koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, sunulan ve toplanan kanıtlara, tanık anlatımlarına ve bilirkişi raporuna göre, davacı şirketin 1997 yılında kurulduğu ve "Güleryüz" ibaresini 2000 yılında marka olarak tescil ettirdiği, şirketin yönetim kurulu başkanı Sıtkı Bedir'in 04.02.1971 tarihinden bu yana "Penguen Naylon İplik Güleryüz Kuyumcusu" unvanı ile Ticaret Odası'na kayıtlı faaliyeti bulunduğu, yine yönetim kurulu üyesi Rıfkı Bedir'in 08.01.1981 tarihinde "Güleryüz Tuhafiye-Güleryüz Kuyumculuk" unvanı ile Ticaret Odası'na kayıtlı faaliyeti olduğu, davalının ise 24.07.1978 tarihinde saat tamircileri ve elektronikçiler odasına kayıtlı olduğu, davacı şirketin yönetim kurulu başkanının "Güleryüz" ibaresini davalıdan önce kullanmaya başladığı gerekçesiyle davalının davacı unvanına vaki tecavüzünün önlenmesi ile "Güleryüz" ibaresini kullanmasının yasaklanmasına, 2 milyar TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmiştir.

Kararı, davalı temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalının "Güleryüz" tescilsiz unvanını davacıdan önce kullandığını kanıtlayamamış olmasına, davacı şirketin iştigal konularında yer almamakla beraber fiilen saat satım/tamir işlerini yaptığının belirlenmiş bulunmasına, davalının işyerinde "Güleryüz" ibaresini tescilsiz unvan olarak kullandığının anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Dava dilekçesinde davacının "Güleryüz" ibaresini marka olarak da tescil ettirdiği ve Türk Patent Enstitüsü'nden tescil belgesi aldığı belirtilmiş olmasına rağmen, somut olarak tescilli ticaret unvanına tecavüz olgusuna dayanılarak manevi tazminat isteminde bulunulmuştur. O halde TTK.nun 56. maddesinde öngörülen haksız rekabetin varlığı saptandığına göre aynı yasanın 54. maddesi gereğince manevi tazminat istenmesi mümkündür.

Haksız rekabet, haksız eylemin bir türü olması itibarıyla BK.nun 49. maddesinde 04.05.1988 tarih ve 3444 sayılı yasanın 8. maddesi ile değiştirilen hükmünde manevi tazminat talebi için hukuka aykırılık yeterli olup, ayrıca kusur ve kusurun ağırlığının da araştırılmasına gerek yoktur. Ancak, davacının manevi zarara ne şekilde uğradığı ve uğranılan manevi zararın miktarının belirlenmesinde hangi kıstasların uygulandığı karar gerekçesinde açıklanmamıştır. O halde mahkemece, TTK.nun 58/1-e maddesi yollaması gereğince BK.nun 49. maddesinde öngörülen manevi tazminat verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktar tayinine ilişkin kıstaslarında belirlenmesi gerekir iken, bu konuda HUMK.nun 388/3 ncü maddesine aykırı olarak herhangi bir gerekçe gösterilmeden hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, taraf vekilleri duruşmaya gelmediğinden duruşma vekillik ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.01.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 19-07-2006, 17:27   #5
genchukuk

 
Mutsuz

Sayın ERGİN,
Karar için gerçekten teşekür ederim ancak daha net anlaşılması için de belirttiğiniz üzere iştigal alanlarını yazayım.

Şu an var olan:YENİ UMUT MADEN EMLAK İNŞ. MAKİNA LTD. ŞTİ.
açılacak olan: YENİ UMUT GELİŞİM VE REHABİLİTASYON MERKEZİ

tam olarak böyle. Yalnız belirttiğim gibi yeni açılacak olan tek bir kişiye ait. yani limited şirket değil....

Mümkünse bir de bu haliyle yorumunuzu alayım. Çünkü risk almak istemiyoruz.

NOT: 2 ay önce YENİ UMUT GELİŞİM VE REHABİLİTASYON LTD. ŞTİ. adlı şirket zorunlu olarak isim değişikliğine gitmiştir yalnız detayı hakkında bilgim yok. tek bildiğim sebebinin YENİ UMUT MADEN EMLAK İNŞ. MAKİNA LTD. ŞTİ. olduğu.....
Old 19-07-2006, 18:58   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın demokles,

Firmaların farklı şehirlerde olmasının bir önemi yoktur.İştigal konularının da esas olarak önemi görünmemektedir. Ancak benim okuduğum kararlara göre, tıpatıp aynı olmayan ünvanlarda, iştigal konusunun aynı olmasını Yargıtay sanki kötüniyet gibi algılamaktadır. Sizin örneklerinizde de ünvanlar tıpatıp aynı değildir. İki şirket kurucuları birbirini tanıyor mu? Yani bir kötüniyetten bahsedilebilir mi? Yoksa tesadüf mü?

Alıntı:
NOT: 2 ay önce YENİ UMUT GELİŞİM VE REHABİLİTASYON LTD. ŞTİ. adlı şirket zorunlu olarak isim değişikliğine gitmiştir yalnız detayı hakkında bilgim yok. tek bildiğim sebebinin YENİ UMUT MADEN EMLAK İNŞ. MAKİNA LTD. ŞTİ. olduğu.....


Zorunlu olarak??? Y.U. Gelişim ve Rehabilitasyon Ltd. ünvanını değiştirip, Y.U. Maden Emlak İnş.Makina Ltd.Şti olduğuna göre bir şirket daha olması gerekir(Gerçek veya tüzel farketmez) Onun ismi nedir? Bu hususları da açıklarmısınız.

Adi şirket olmasının da haksız rekabetin önlenmesi bakımından önemi yoktur. Ancak bu sadece benim kanaatimdir. Olumlu veya olumsuz bir karar bulamadım. Aksi düşüncede olan üyeler yardımcı olur belki...


Saygılarımla
Old 20-07-2006, 14:00   #7
Ferhat PİŞKİN

 
Varsayılan

.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/2180
K. 2005/323
T. 27.1.2005
• ÜNVANA VAKİ TECAVÜZÜN MENİ DAVASI ( Davacının Uzun Yıllardır Kullandığı ve Ticret Sicili ile Patent Enstitüsüne Tescil Ettirdiği Ünvanın Davalı Tarafından Kullanılması Nedeniyle )
• MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( Tescilli Ticaret Ünvanına Vaki Tecavüz Nedeniyle-Talep Edebilmek için Hukuka Aykırılığın Yeterli Olması-Ayrıca Kusur ve Kusurun Ağırlığının Araştırılmasına Gerek Olmaması )
• MANEVİ ZARAR TAYİNİ ( Manevi Tazminat Talebi için Hukuka Aykırılığın Yeterli Olması-Ancak Manevi Tazminata Hükmolunurken Koşulların Oluşup Oluşmadığı ve Miktar Tayinine İlişkin Kıstasların Hükümde Gösterilmesinin Gerekmesi )
• GEREKÇELİ HÜKÜM KURMA ZORUNLULUĞU ( Mahkemece Manevi Tazminata Hükmolunması Halinde Koşulların Oluşup Oluşmadığı ve Miktar Tayinine İlişkin Kıstasların Hükümde Gösterilmesinin Gerekmesi )
• HAKSIZ REKABET ( Haksız Eylemin Bir Türü Olması-Manevi Tazminat Talebi için Hukuka Aykırılığın Yeterli Olması-Ayrıca Kusur ve Kusurun Ağırlığının Araştırılmasına Gerek Olmaması )
1086/m.388
818/m.49
6762/m.54,56,58
ÖZET : Haksız rekabet, haksız eylemin bir türü olması itibarıyla BK.nun 49. maddesinde 04.05.1988 tarih ve 3444 sayılı yasanın 8. maddesi ile değiştirilen hükmünde manevi tazminat talebi için hukuka aykırılık yeterli olup, ayrıca kusur ve kusurun ağırlığının da araştırılmasına gerek yoktur. Ancak, davacının manevi zarara ne şekilde uğradığı ve uğranılan manevi zararın miktarının belirlenmesinde hangi kıstasların uygulandığı karar gerekçesinde açıklanmamıştır. O halde mahkemece, TTK.nun 58/1-e maddesi yollaması gereğince BK.nun 49. maddesinde öngörülen manevi tazminat verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktar tayinine ilişkin kıstaslarında belirlenmesi gerekir.
Sn. Av. Suat Ergin'in belirttiği Yargıtay kararını önemle belirtirim ki konu tescille alakalı, markalar hukuku olayın korunma aşamasını oluşturmaktadır.ancak söylediğinizin yanlış olmadığını söylemek istiyorum, ama yine de sizden sadece sorulan kadar bilgi vermenizi rica ediyorum.Bazı kendini hukukçu sanan forumdaşlarımızın kafası karışabilir.Av.Suat Bey'e de ayrıca tşekkür ederim.
Old 21-07-2006, 14:02   #8
Av.Levent

 
Varsayılan

Alıntı:
lawyer piskin ticaret hukukunu almadan yorum yapman sakıncalı ve esasen bu knu markalar hukukuna girmemektedir.Şirket ünvanları marka teşkil etmez marka olan sunulan mal veye hizmettir. Markaların tescil zorunluluğu vardır, bunlar korunurlar, yani farklı bir kişinin kullanması olanaksızdır.suç teşkil eder.

Galiba bir yanlış anlaşılma var.

Marka bir işletmenin mal ve/veya hizmetini başka bir işletmeden ayırd etmeye yarayan her türlü işarettir. MarkKHK madde 6 ve 7'e aykırı olmayan hertürlü işaret, şekil, yazı ve hatta düz yazı vs. markadır.

Markaların tescil zorunlulukları yoktur. Tescil edilirse koruma alanı genişler. Aksi durumdu Ticaret Kanunu haksız rekabet hükümlerine göre korunmaya devam eder.

(Sadece yanlış bir bilgiyi düzeltmek istedim.)

Yeni Umut bu manada bir tescil edilmiş veya edilmemiş bir marka olabilir. (Ben hiç duymadım ama tanınmış marka dahi olabilir) Eğer Yeni Umut marka olarak kullanılıyorsa maliki sonraki kullanımların haksız rekabet hükümlerine göre men'ini isteyebilir kanısındayım.

Saygılarımla;
Old 21-07-2006, 14:24   #9
lawyerpiskin

 
Varsayılan

Levent Bey bizi bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederim, bende sizinle aynı fikirdeyim ama henüz öğrenci olduğum için mukayesmi geliştirmem gerektiğini biliyorum.Tekrar teşekkürler
 


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Aynı Olay Farklı İki Karar Kavaz Meslektaşların Soruları 18 12-05-2008 16:35
Sahte nüfus cüzdanı kullanarak limited şirket ortağı olan kişinin aynı nüfus işlemi mustafa dundar Meslektaşların Soruları 1 23-11-2006 17:14
Yargıtay'ın iki farklı tavrı ahmetsacit Hukuk Haberleri 16 04-09-2006 19:41
Apartman Sorunları(Bu Farklı) hhosafci Hukuk Soruları Arşivi 0 26-08-2002 18:42


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06046295 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.