Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Karşılıklı Olarak Açılan Boşanma Davasının Reddinden 3 Sene Sonra Açılan Karşılıklı Boşanma Davası

Yanıt
Old 26-01-2021, 10:16   #1
Batuhan Gürsoy

 
Varsayılan Karşılıklı Olarak Açılan Boşanma Davasının Reddinden 3 Sene Sonra Açılan Karşılıklı Boşanma Davası

Değerli meslek büyüklerim merhabalar. Karşılıklı olarak açılan boşanma davasının reddinden 3 sene sonra açılan karşılıklı boşanma davasının görülmesi sırasında kusur durumuyla ilgili bir sorum olacaktı. Okumuş olduğum Yargıtay kararlarında ilk açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi durumunda 3 sene sonra açılacak olan boşanma davasında, ilk davayı açan eşin kusurlu kabul edildiğini okumuştum. Hali hazırda karşılıklı olarak açılan boşanma davasının reddedilmesinden 3 sene sonra yeniden açılan boşanma davası ve karşı davanın birleştirilmesinde kusur tespiti yapılırken ilk boşanma davasını açan eş mi kusurlu kabul edilir yoksa ilk boşanma davası da karşılıklı olduğu ve reddedildiği için taraflar eşit olarak kusurlu mu görülür ? Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. İyi çalışmalar dilerim.
Old 29-01-2021, 23:52   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım, aşağıdaki karar size fikir verecektir.

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2019/5397 Esas 2019/9146 Karar 25.09.2019 Tarih:

"...
2-Davalı-davacı kadın tarafından açılan birleşen boşanma davası da Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesinde yer alan fiili ayrılığa dayanmaktadır. Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası; davacı erkek tarafından, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava, davacı erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle reddedilmiştir. İlk davanın açılmasından sonra tarafların bir araya geldikleri iddia edilmediği gibi, fiili ayrılık döneminde kadından kaynaklanan ve ona kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddi olayın varlığı da kanıtlanamamıştır. Mahkemece, her ne kadar kadının yargılama sırasında boşanmak istemediğini beyan etmesi erkeği affetmesi olarak kabul edilmiş ise de; kadının yargılama sırasında boşanmak istemediğini belirtip davanın reddini savunması af olarak nitelendirilemez. Öyleyse; eldeki davada kusur durumları belirlenirken, daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen kusurlu davranışların da dikkate alınması gerekir. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü zorunludur. Durum böyle iken, kadının eşini affettiğinden bahisle davalı-davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesi kapsamında kalan maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir."

Kesinleşen ilk dosyadan bağımsız bir kusur değerlendirmesi yapılamaz.

Saygılarımla,
Old 30-01-2021, 11:52   #3
Av.Honoré

 
Varsayılan

Sağıdeğer Meslektaşım;


meslektaşımızın paylaşmış olduğu Yargıtay 2. HD., E. 2019/5397 K. 2019/9146 T. 25.9.2019 tarihli karar metnine ihtiyaç duymanız halinde aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. İyi çalışmalar dilerim.


Yargıtay 2. HD., E. 2019/5397 K. 2019/9146 T. 25.9.2019
Old 30-01-2021, 16:14   #4
Av.End

 
Varsayılan

Meslektaşım merhabalar,
Paylaşılmış olan Yargıtay kararı bakımından önemli husus aslında yeni bir vakıanın var olup olmadığı. Şayet yeni açılan davada, eski davadaki vakıalardan farklı bir husus ileri sürülmediyse bu konuyla ilgili zaten kesinleşmiş bir karar bulunduğundan mahkemeye bu karar sunulacak ve mahkeme de yeni bir kusur incelemesi yapmayacaktır. Ama 3 yıl içerisinde gerçekleşmiş yeni olaylar var ise artık eski dosyadan bağımsız hale gelir diye düşünmekteyim. İyi günler dilerim.
Old 30-01-2021, 16:51   #5
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşımın değindiği husus önemli eksik kalmasın;

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2015/17583 Esas 2016/10789 Karar 01.06.2016 Tarih:

"...

2-Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayanılarak açılmıştır. Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası, taraflardan davacı kadın tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava; tarafların dava açıldıktan sonra birlikte yaşadıkları, daha önceki olayların affedildiği gerekçesiyle reddedilmiş ve 16.02.2011 tarihinde kesinleşmiştir. İlk davayı açarak fiili ayrılığa zemin hazırlayan davacı kadın bu sebeple kusurlu olduğu gibi, davanın reddi nedeniyle, davalı erkeğe bir kusur yüklenemeyecektir. Ancak fiili ayrılık döneminde davacı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, davalı erkeğin ise sadakatsizlik boyutuna varmayan ancak güven sarsıcı niteliğinde davranışlar içine girdiği anlaşılmıştır. Bu durumda boşanmaya neden olan olaylarda davacı kadın ağır kusurludur. Mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır..."

Yine

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2016/11639 Esas 2017/11572 Karar ve 24.10.2017 Tarih


"...Somut olayda, davacı-karşı davalı erkek TMK'nun 166/son maddesi uyarınca boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı kadın ise; karşı davasında, TMK’nun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma talep etmiştir. Mahkemece, her iki boşanma davaları kabul edilmiş ve tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamından, gerek erkeğin davasına dayanak teşkil eden ve reddine karar verilen önceki davada, gerekse fiili ayrılık süresi içinde, davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir kusuru ispatlanamamıştır. Zira, temyize konu karşılıklı görülen boşanma davasındaki dinlenen kadın tanıklarının erkeğin sadakatsizliğe ilişkin beyanları da duyum, gözlem ve yoruma dayalı olup, erkeğin sadakatsizliğine ilişkin maddi gerçeği açığa çıkarmaktan uzaktır. Ne var ki, ilk boşanma davasını açarak, fiili ayrılığa neden olan boşanmaya sebebi yaratan davacı karşı davalı erkek, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere tam kusurludur. Ancak erkeğin reddedilen davayı açarak, fiili ayrılığa sebebiyet vermesi tek başına kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. O halde, Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesi şartlarının kadın lehine oluşmadığının kabulü gerekir. Bu husus nazara alınmadan, kadının manevi tazminat isteğinin reddi yerine, usul ve kanuna aykırı olarak davalı-karşı davacı kadın yararına manevi tazminata hükmolunması bozmayı gerektirmiştir..."
Ve,

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2012/20279 Esas 2013/20125 Karar ve 09.09.2013 Tarih:

"...Mahkemece, tarafların daha önce ayrı ayrı açtıkları boşanma davalarının ret edildiği, evlilik birliğinin yeniden tesisi amacıyla bir araya gelmedikleri, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yazılı koşulların gerçekleştiği ve eşit kusurlu oldukları kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiş ise de: davacı-davalı kocanın ayrılık süresi içerisinde sadakatsizlik içeren davranışlarda bulunduğu toplanan delillerle kanıtlanmıştır. Eldeki davada tarafların kusur durumları belirlenirken, daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen boşanma davalarında belirlenen kusur durumları yanında fiili ayrılık süresinde gerçekleşen kusurlu davranışların da dikkate alınması gerekir. Hal böyle olunca davacı-davalı kocanın davalı-davacı eşine oranla daha ağır kusurlu bulunduğunun kabulünde zorunluluk vardır. Boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik haklan saldırıya uğrayan davalı-davacı kadın yararına, gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarıyla kusur dereceleri dikkate alınarak uygun miktarda maddi (T.M.K. m. 174/1) ve manevi (T.M.K. m. 174/2) tazminat takdiri gerekirken davalı-davacı kadının bu isteklerinin yazılı gerekçeyle reddedilmesi isabetsiz olmuş: bozmayı gerektirmiştir..."

Saygılarımla,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Boşanma davasının reddinden sonra üç yıl geçmeden karşı taraf anlaşmalı boşanma davası açılabilirmi emrullah ermiş Meslektaşların Soruları 12 30-03-2016 13:39
Boşanma Davası/ 3 sene sonra açılan dava Av.ZeynepMY Meslektaşların Soruları 2 19-03-2013 07:48
Boşanma davasının reddinden sonra üç yıl geçmeden açılan yeni dava(ACİL) altiokebru Meslektaşların Soruları 9 12-07-2011 18:02
Ayrı şehirlerde açılan karşılıklı boşanma davaları av_my Meslektaşların Soruları 2 11-06-2009 11:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05355811 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.