Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

bonoda Borçlu Hanesinde Kooperatif Yetkililerinin İsmi Olması

Yanıt
Old 17-11-2006, 12:26   #1
av_mustafa_kaya42

 
Varsayılan bonoda Borçlu Hanesinde Kooperatif Yetkililerinin İsmi Olması

Sayın meslektaşlarım,
Bonoda borçlu hanesinde iki kooperatif yetkilisi var, adres olarak da kooperatifin adresi, imzalarının üstünde de kooperatifin mührü var ayrıca iki kooperatif yetkilisinin birer imzası ... Müvekkilimize ciro yoluyla gelen bu bonoyla Şirket yetkililerinin şahsi sorumlu olarak icra takibine geçtim.borçlu olarak da ikiside itiraz ettiler... Konuyla ilgili fikir verirseniz sevinirim....
Old 17-11-2006, 12:44   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_mustafa_kaya42
Sayın meslektaşlarım,
Bonoda borçlu hanesinde iki kooperatif yetkilisi var, adres olarak da kooperatifin adresi, imzalarının üstünde de kooperatifin mührü var ayrıca iki kooperatif yetkilisinin birer imzası ... Müvekkilimize ciro yoluyla gelen bu bonoyla Şirket yetkililerinin şahsi sorumlu olarak icra takibine geçtim.borçlu olarak da ikiside itiraz ettiler... Konuyla ilgili fikir verirseniz sevinirim....

Şahsi olarak sorumlu olduklarına nasıl kanaat getirdiniz?
İtiraz sebepleri nelerdir?

Saygılarımla
Old 17-11-2006, 13:29   #3
av_mustafa_kaya42

 
Varsayılan

Anladığım kadarıyla borçlu hanesi boş olarak senet keşide edilmiş, daha sonra Müvekkile ciro eden şahıs Borçlu hanesine kooperatif Yetkililerinin ismini yazmış... Borçlu hanesinde kooperatif yetkililerinin isminin yazmasını şahsi olarak sorumlu oldukları yönünde algıladım...
Old 17-11-2006, 13:32   #4
av_mustafa_kaya42

 
Varsayılan

Karşı tarafın vekili de borçlu hanesine ciro eden şahsın isimleri hatırlamak için yazdığı gibi iddiada bulunmuş...
Old 17-11-2006, 13:33   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Kaya,

Ayrıntılı ve doğru bir biçimde soru sorarsanız, aynı şekilde yanıt alırsınız.

İlk mesajda borçluların itiraz sebepleri nelerdir? Diye sormuştum.

Unutmayın acelesi olan sizsiniz.

Saygılarımla
Old 17-11-2006, 13:38   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_mustafa_kaya42
Sayın meslektaşlarım,
Bonoda borçlu hanesinde iki kooperatif yetkilisi var, adres olarak da kooperatifin adresi, imzalarının üstünde de kooperatifin mührü var ayrıca iki kooperatif yetkilisinin birer imzası ... Müvekkilimize ciro yoluyla gelen bu bonoyla Şirket yetkililerinin şahsi sorumlu olarak icra takibine geçtim.borçlu olarak da ikiside itiraz ettiler... Konuyla ilgili fikir verirseniz sevinirim....

İkimiz aynı anda yazdık sanırım.

Sorunuzdan anladığımı yazayım:

1- Borçlu hanesinde iki kooperatif yetkilisinin ismi ve imzası bulunmaktadır.

2-İmzaların üstünde kooperatifin adresi ve mühür/kaşesi mevcuttur.

3- Tüm bunlara rağmen siz bu kişileri; şahsi sorumluluğu olduğu için icra takibine konu ettiğinizi yazmaktasınız? Gerekçeniz nedir? Aradaki temel ilişki nedir?

Saygılarımla
Old 17-11-2006, 15:04   #7
Arif Aydın

 
Varsayılan

sayın kaya,
senet üzerinde iki isim ve kooperatifin mührü var. kooperatif yetkililerinini ise birer imzası var diyorsunuz. bu durumda senetten ancak kooperatif sorumlu olur. şahıslar sorumlu olmaz. şayet çift imza olsaydı hem kooperatif hem de şahıslar sorumlu olurdu.
yargıtay kararlarıda bu yöndedir.
Old 17-11-2006, 15:10   #8
nefise

 
Varsayılan

Sayın Kaya;

Kooperatifler Kanunu 28. maddesine göre (ve kural olarak), kooperatifin alacaklılarına karşı yalnız kopp. sorumludur. Alacaklı doğrudan doğruya ortağa müracaat edemez.
Yani anakural koop. borçları için ortakların sorumsuzluğudur. Fakat ortaklar isterlerse ana sözleşme ile kendilerini sorumlu kılabilirler.
Konuyla ilgili bir yargıtay kararı:
Y.15.HD. 28.12.1978 E.78/2198 K.2520;
"Anasözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça borç ve taahhütlerinden dolayı münhasıren kooperatif sorumludur.
Kooperatif temsilcileri (O) ile (K) nın şahsi sorumluluklarını gerektiren imza ve kabulleri olmadığı halde şahsi sorumluluklarına karar verilmiş olması kanuna aykırıdır. Temsilciler kooperatif adına imza koyduklarına göre, hasıl olan borçtan kooperatif sorumlu olur."
Old 17-11-2006, 16:39   #9
uye9493

 
Varsayılan

Bonoda kooperatif kaşesi yahut koop. ismi altına imza atan iki yetkilinin şahsi sorumluluğu bulunmamaktadır Eğer koop ismi karşısına bir imza birde kefil olarark yetkili kendi ismini yazıp bir imza daha atsaydı ozaman şahsi sorumluluğu olabilirdi
Old 07-12-2006, 17:20   #10
av_mustafa_kaya42

 
Varsayılan

Peki bu bononun keşide tarihinde kooperatif yetkililerinden (ki daha sonra kooperatif yetkilisi olduğu takip tarihinden sonra tescil edilmiş) birinin yetkili olmadığı ve diğer yetkilinin de tek başına imza yetkisinin bulunmaması durumuş değiştirir mi? Attıkları imzalardan dolayı şahsi sorumlulukları doğmaz mı?
Old 07-12-2006, 19:58   #11
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 1992/9766
K. 1993/8443
T. 9.12.1993
• KOOPERATİFİ TEMSİL YETKİSİ VE SONA ERMESİ ( Ticaret Siciline Tescil )
• TİCARET SİCİLİNE TESCİL ( Kooperatifi Temsil Yetkisi ve Sona Ermesi )
• KOOPERATİFİ TEMSİL YETKİSİ SONA EREN KİŞİNİN ÇEK KEŞİDE ETMESİ
• İYİNİYETLİ 3. KİŞİ ( Kooperatifi Temsil Yetkisi Sona Eren Kişinin Karşılıksız Çek Keşide Etmesi )
1163/m.55
6762/m.33
ÖZET : Kooperatif temsilcisinin temsil yetkisine ilişkin yönetim kurulu kararı ticaret siciline tescil edilmiş ise, bu yetkisinin kalktığının ve yeni temsilcilerin tayinine ilişkin kararın da tescili gerekir. Yoksa, temsil yetkisinin kalktığını bilmeyen iyiniyetli üçüncü kişilere karşı yetkinin kalktığı iddiası dinlenemez.

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan Selami vekili ve diğer davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşuldu:

KARAR : 1- Davacı kooperatif, dava konusu çekte imzası olan Harun'un yönetim kurulundan 1.2.1991 tarihinde istifa ederek temsil yetkisinin sona erdiğini, bu tarihten sonra 5.2.1991 tarihinde düzenlendiği çek ile sorumlu tutulamayacaklarını öne sürdüğüne ve bu def'i senet metnindeki bir noksanlığa dayandığı için mutlak def'ilerden olup, herkese karşı öne sürülebileceğinden, çeki ciro yoluyla devralan davalı hamil Selami'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Mahkemece, dava konusu çeki davacı kooperatif adına imzalayan yönetim kurulu başkanı Harun'un, bu görevinden 1.2.1991 tarihinde ayrılmış olduğu ve bu itibarla temsil yetkisinin sona erdiği tarihten sonra imzaladığı çek ile davacı kooperatifi borçlandıramayacağı, çekte imzası olan diğer yönetici Ayhan'ın da tek başına temsile yetkili olmadığı, kooperatifçe kendilerine çek keşide etmeleri yolunda bir icazet de verilmediği ve öte yandan davacı kooperatifle davalılar arasında bir ticari ilişki de saptanamadığı gerekçeleri ile dava kabul edilmiştir.

1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 55 ve davacı kooperatifin ana sözleşmesinin 46. maddesi hükmüne göre, kooperatifi sevk ve idare ile onu temsil ve ilzama yetkili organ yönetim kuruludur. Bunun sonucu olarak yönetim kurulunun kooperatifi borçlandırıcı muamelelerde bulunması tabii ve geçerlidir. Davacı kooperatifin ana sözleşmesinin 46. maddesine göre; yönetim kurulunca seçilecek iki üyenin imzası ile kooperatifin temsil ve ilzam edileceği bu kararın noterlikçe onaylanmış bir suretinin imzalar ile birlikte tescil edilmek üzere Ticaret Sicil Memurluğuna verileceği öngörülmüş, hükmün son fıkrasında da aynı yolla değiştirilebileceği belirtilmiştir. Somut olayda, söz konusu çekte imzası olan Harun ve Ayhan'ın önceden imza yetkisine sahip yönetici oldukları, ancak Harun'un 1.2.1991 tarihinde yöneticilikten istifaen ayrıldığı, çekin bu tarihten sonra 5.2.1991 tarihinde düzenlenmesi ve bu tarihte muhatap bankaya ibraz edilmiş olması nedeniyle, çekin tanzim edildiği tarihte Harun'un yetkili temsilci olmadığı düşünülür ise de, yukarda anılan ana sözleşme hükmüne göre Harun'un kooperatifi temsil ve ilzama yetkili olduğuna ilişkin yönetim kurulu kararı Ticaret Siciline tescil edilmiş ise, aynı maddenin son fıkrası hükmü ve TTK.nun 33. maddesi icabı olarak Harun'un temsil yetkisinin 1.2.1991 tarihinde sona erdiğinden yeni temsilcilerin seçimine ilişkin yönetim kurulu kararının sicile tescili gerekir. Aksi halde, daha önce sicile tescil edilen hususlardaki değişiklik tescil edilmez ise, önceki kayda güvenerek işlem yapan hünsüniyetli üçüncü kişilere karşı bu değişiklik öne sürülerek bundan yararlanılamaz.

Davalılar hüsnüniyetli üçüncü kişi olduklarını savunduklarından, mahkemece yukardaki açıklamaların ışığında inceleme ve araştırma yapılarak ve davalıların temsil yetkisindeki değişiklikten haberdar olup olmadıkları üzerinde durulup, çekin bir tediye aracı olduğu da dikkate alınarak varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekir.

SONUÇ : Yukarda bir nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Selami'nin sair temyiz itirazlarının reddine, iki nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 9.12.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 07-12-2006, 19:59   #12
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Karar 2

.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2000/3708
K. 2000/4376
T. 16.5.2000
• YETKİSİZ TEMSİLCİNİN İMZALADIĞI SENET ( Bizzat Sorumlu Olacağı/Keşideci Yönünden Geçersiz Olduğu - Hamilin İyiniyetli Olup Olmadığı Ciro Silsilesinde Kopukluk Meydana Gelip Gelmediği Teminat Senedi Olup Olmadığı Hususlarının Araştırılmasına Gerek Bulunmadığı )
• BONONUN KEŞİDECİYİ BAĞLAMAMASI ( Yetkisiz Temsilcinin İmzaladığı Senetler/Bizzat Sorumlu Olacağı - Hamilin İyiniyetli Olup Olmadığı Ciro Silsilesinde Kopukluk Meydana Gelip Gelmediği Teminat Senedi Olup Olmadığı Hususlarının Araştırılmasına Gerek Bulunmadığı )
• BONO HAMİLİNİN İYİNİYETİ ( Araştırılmasına Gerek Bulunmadığı - Yetkisiz Temsilcinin İmzaladığı Senetler/Bizzat Sorumlu Olacağı Keşideciyi Bağlamayacağı )
• CİRO SİLSİLESİNDE KOPUKLUK ( Yetkisiz Temsilcinin İmzaladığı Senetler/Bizzat Sorumlu Olacağı Keşideciyi Bağlamayacağı - Araştırılmasına Gerek Bulunmadığı )
• TEMİNAT SENEDİ NİTELİĞİ ( Araştırılmasına Gerek Bulunmadığı - Yetkisiz Temsilcinin İmzaladığı Senetler/Bizzat Sorumlu Olacağı Keşideciyi Bağlamayacağı )
• AKDE İCAZET ( Verilip Verilmediğinin Ancak Temel İlişkinin Tarafları Bakımından Araştırılacak Bir Husus Olduğu - Yetkisiz Temsilcinin İmzaladığı Senetler )
• KOOPERATİFİ TEMSİLE YETKİLİ OLMAYAN KİŞİNİN İMZALADIĞI BONO ( Bizzat Sorumlu Olacağı - Takip Hukuku Bakımından Davalı Keşideciyi Bağlamayacağı )
6762/m. 590, 644
818/m. 38
ÖZET : 1. Temsile yetkili olmadığı halde temsilci sıfatıyla bir poliçeyi imzalayan kimse poliçeden bizzat sorumlu olur. Bu madde, TTK.nun 690/2. maddesi uyarınca bonolar hakkında da uygulanır. Bu durumda kooperatif temsilcisi olduğundan bahisle bonoya imza atanlar bonodan bizzat sorumludurlar. Dolayısıyla, takip hukuku bakımından bonolar, davalı keşideciyi bağlamaz.

2. Senetler davalı kooperatif yönünden geçersiz olduğuna göre, TTK.nun 644. maddesi uyarınca keşideci olarak gösterilen kooperatife başvurulamayacağı gibi hamilin iyi niyetli olup olmadığı, ciro silsilesindeki lehdar imzasının sahte olup olmadığı, dolayısıyla ciro silsilesinde kopukluk meydana gelip gelmediği, bonoların teminat senedi olup olmadığı hususlarının araştırılmasına gerek bulunmamaktadır.

Akte icazet verilip verilmediği ancak temel ilişkinin tarafları bakımından araştırılacak bir husustur.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın Ankara Asliye 6. Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 9.2.2000 tarih ve 1997/244-2000/37 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin ciro yoluyla ve iyiniyetle hamil olduğu bonoları, keşide eden davalı kooperatifin lehdarla ve daha önceki yönetim ile olan uyuşmazlıklarını bahane ederek ödemediğini, başlattıkları takibe karşı davalının yaptığı borca itirazın, icra tetkik merciince bonoların kooperatifi ilzam etmesi için üç imzalı olması gerekirken iki imzalı olduğundan bahisle kabul edilerek takibin iptal edildiğini, oysa davalı kooperatifin bonolara icazet verdiğini ve kayıtlara geçirdiğini, bu hususun genel mahkemelerde tartışılabileceğini, şahsi defilerin iyiniyetli hamillere karşı ileri sürülemiyeceğini ileri sürerek, toplam 850 milyon TL bono bedelinin herbir bononun vade tarihlerinden itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkili kooperatifin bonolara icazet vermediğini, zira senedi düzenleyen yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmediğini ve haklarında ceza davaları açıldığını, lehdarın davacıdan önce yaptığı ciro imzasının sahte olduğunu senetler üzerinde tahrifatlar bulunduğunu, bu hususların hamil dahil herkese karşı ileri sürülebileceğini, senetlerin bir işin avansı olarak verilmiş teminat senetleri olduğunu, yetkisini aşan temsilcilerin menfaat temini için düzenledikleri karşılıksız senetler olduğunu, sırf 3. kişi iyiniyetinin yaratılması için davacıya ciro edildiğini savunarak davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda senetleri davacıya ciro eden Muzaffer Çil'in kooperatifin demir işlerini yapmak üzere taşaron olarak sözleşme imzaladığını, yeni yönetimin Muzaffer ile olan sözleşmeyi feshetmediği, aynı kişi lehine keşide edilmiş, kooperatifçe itiraz edilmemiş ve dava açılmamış pek çok senedin daha bulunduğu, kambiyo defterlerinde senetlerin kayıtlı olduğu dolayısıyla senetlerin kooperatifçe benimsendiği, kaldı ki davacının iyiniyetli hamil olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, 850 milyon TL.nın senetler protesto edilmediğinden dava tarihinden itibaren faizleriyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Davacı hamil, protesto keşide etmediği için TTK.nun 642. maddesi uyarınca müracaat hakkını kaybettiği davalı keşidecisi aleyhine bonoları takibe koymuş, keşideci davalının borca itiraz etmesi üzerine mercii hakimliğince bononun kooperatifi ilzam etmesi için üç imzalı olması gerektiğinden bahisle icra takibinin iptaline karar verilmiş, karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmiş, bunun üzerine davacı hamil, bonoların kooperatif kayıtlarında yer aldığından bahisle benimsendiğini ileri sürerek bono bedellerinin davalı keşideciden tahsilini talep ve dava etmiştir.

Gerçekten de 2.2.1996 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edilen 7.1.1996 tarihli davalı kooperatif genel kurul kararı uyarınca kooperatif, en az üç kişinin müşterek imzaları ile borç altına sokulabilir. Davaların keşide tarihleri 4.5.1996 olup, bu durumda iki imzalı bono, kooperatifi ilzam etmez.

TTK.nun 590. maddesi uyarınca temsile yetkili olmadığı halde temsilci sıfatıyla bir poliçeye imzalayan kimse poliçeden bizzat sorumlu olur. Bu madde, TTK.nun 690/2. maddesi uyarınca bonolar hakkında da uygulanır. Bu durumda kooperatif temsilcisi olduğundan bahisle bonoya imza atanlar bonodan bizzat sorumludurlar. Dolayısıyla, takip hukuku bakımından bonolar, davalı keşideciyi bağlamaz.

Öte yandan, dava dilekçesine ekli dairemizin 2.2.1996 gün ve 94-1337 sayılı ilamın bu olayda uygulama yeri yoktur. Şöyle ki, takip hukukuna göre geçersiz bir senedin, keşideci kooperatif tarafından benimsenip benimsenmediği, BK.nun 38. maddesi uyarınca akte icazet verilip verilmediği ancak temel ilişkinin tarafları bakımından araştırılacak bir husustur. Davacı hamil, dosyada mevcut fatura ve sevk irsaliyelerine göre inşaat malzemelerini lehtar Muzaffer Çil'e satmış ise de Muzaffer Çil bonoları Kahraman Çalışkan adında birine ciro etmiş, o da davacı hamile ciro etmiştir. Dolayısıyla davacı son hamil ile davalı keşideci arasında temel ilişki yoktur. İşbu davayı lehtar açsa idi, o durumda sözü edilen ilama göre, bonoların davalı keşideci tarafından benimsenip benimsenmediğinin araştırılması gerekecektir.

Bu durumda artık senetler davalı kooperatif yönünden geçersiz olduğuna göre, TTK.nun 644. maddesi uyarınca keşideci olarak gösterilen kooperatife başvurulamayacağı gibi hamilin iyi niyetli olup olmadığı, ciro silsilesindeki lehdar imzasının sahte olup olmadığı, dolayısıyla ciro silsilesinde kopukluk meydana gelip gelmediği, bonoların teminat senedi olup olmadığı hususlarının araştırılmasına gerek bulunmamaktadır.

Mahkemece, geçerli senetler için araştırılacak hususlar ile ilgili gerekçelere yer verilerek ve temel ilişkinin tarafı imiş gibi davalı keşidecinin bonoları benimsediği üzerinde durularak davanın kabulüne karar verilmiş olup, açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı kooperatif yararına BOZULMASINA, 16.5.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 09-12-2006, 15:27   #13
süleyman zengin

 
Varsayılan

--------------------------------------------------------------------------------

sayın kaya,
senet üzerinde iki isim ve kooperatifin mührü var. kooperatif yetkililerinini ise birer imzası var diyorsunuz. bu durumda senetten ancak kooperatif sorumlu olur. şahıslar sorumlu olmaz. şayet çift imza olsaydı hem kooperatif hem de şahıslar sorumlu olurdu.
yargıtay kararlarıda bu yöndedir.

Yukarıda cevabı ARİF AYDIN vermiş. Konuya verilen en doğru ve en güzel cevap bu.
Old 11-12-2006, 12:40   #14
av_mustafa_kaya42

 
Varsayılan

Süleyman bey,
kooperatif yetkilileri keşide tarihi itibariyle (hatta dava tarihi itibariyle) ticaret sicil müdürlüğünde kooperatif yetkilisi oldukları hususunda bir tescil yaptırmamışlar ayrıca temsil konusunda müşterek iki imzaları gerekir ibaresi bulunmakta ,ticaret sicilindeki kayıtlarda yetkililerden birinin yetkili olduğu fakat diğerinin de yetkisiz olduğu görülmekteydi. ben ticaret siciline güvenerek (TTK 33 m.) şahsi sorumlulukları olduğunu düşüncesiyle takip başlattım... bu konu hakkındaki düşüncenizide ayrıca merak ediyorum...
Old 11-12-2006, 23:42   #15
süleyman zengin

 
Varsayılan

Sayın Kaya, durum şimdi tamamen değişti. Eğer kooperatif yetkilisi olmayan kişilerin imzaları ile senet tedavüle verilmiş ise siz tamamen haklısınız ve çok doğru bir takip yapmişsiniz. Benim söylemek istediğim usulune uygun bir kooperatif adına düzenlenmiş senet idi.Kooperatif yetkilisi olmayan kişi yada kişilerin kooperatif adına verdikleri senet şahsi sorumluluk doğurur.
Old 12-12-2006, 00:08   #16
icra20

 
Varsayılan

Sayın Süleyman Zengin beyin görüşüne aynen katılıyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Borçlu ölü hakkında icra takibi uye9493 Meslektaşların Soruları 38 23-05-2013 15:08
Ölü borçlu - Mirası red yok - Tereke mümessili yok advokat34 Meslektaşların Soruları 6 07-07-2008 14:46
Borçlu Banka Hesaplarını Tespit AVTEMEL Meslektaşların Soruları 7 23-06-2008 09:57
Bonoda zamanaşımı ve dövizle takip jeny3435 Meslektaşların Soruları 3 14-09-2006 12:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07168198 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.