Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

4320 Sayılı Kanunda tedbir süresi ne zaman başlar?

Yanıt
Old 14-09-2008, 00:40   #1
brcgl

 
Varsayılan 4320 Sayılı Kanunda tedbir süresi ne zaman başlar?

4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun'da tedbir süreleri karar tarihinden mi yoksa şiddet uygulayan eş veya aile bireyine tebliğ tarihinden itibaren mi başlıyor? Bazı hukuk kitaplarında tebliğ veya tefhimden itibaren başlar diyor,fakat hakimlere sorduğumda karar tarihinden itibaren başlar diyorlar. Elimde bu konuya ilişkin bir Yargıtay kararı da yok. 4320 Sayılı yasayla ilgili çok az yargıtay Kararı mevcut. Kararın kendisi elimde olmamakla birlikte bir kitaptan aldığım Yarg. 7CD. E. 2001/12141 K. 2001/13554 sayılı kararında, usulüne uygun tebliğ edilmeyen tedbir kararından dolayı kusurlu eşe ceza verilemez, denilmiş ve yerel mahkemenin kararı bozulmuş. Bu tip başka kararlara da ulaşabilen ve bu konuda fikri olanlar bizimle paylaşırsa çok memnun olurum.
Old 15-09-2008, 09:09   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
7.Ceza Dairesi

Esas: 2001/8757
Karar: 2001/9614
Karar Tarihi: 25.05.2001

ÖZET: Tedbir kararının sanığa tebliğ edilip edilmediği ya da sanığın tedbirden haberdar olup olmadığı araştırılıp tespit edilmeden eksik soruşturmaya dayalı olarak karar verilmesi, kanuna aykırıdır.

(4320 S. K. m. 1)

4320 sayılı Kanuna muhalefetten sanık, Hasan hakkında yapılan duruşma sonunda, hükümlülüğüne ve ertelemeye dair İvrindi Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 14.2.2000 tarihli hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık ve Yerel Cumhuriyet Savcısı tarafından süresinde istenilerek dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının bozma isteyen 40651 sayılı tebliğnamesiyle daireye verilmekle dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Hükmü esas teşkil eden hazırlık evraklarının onaysız fotokopi olduğunun dikkate alınmaması,

2- Tedbir kararının sanığa tebliğ edilip edilmediği ya da sanığın tedbirden haberdar olup olmadığı araştırılıp tespit edilmeden eksik soruşturmaya dayalı olarak karar verilmesi,

Yasaya aykırı, sanığın ve Yerel Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün istem gibi BOZULMASINA, 25.05.2001 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 15-09-2008, 09:13   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Yönetmelik: Ailenin Korunmasına Dair Kanunun Uygulanması Hakkında Yönetmelik

Kurum: Başbakanlık (Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü)
Kabul Tarihi: 01.03.2008
R.G. Tarihi: 01.03.2008
R.G. No: 26803

Tedbir kararının Cumhuriyet başsavcılığına iletilmesi ve yerine getirilmesi

MADDE 15 - (1) Koruma kararının bir örneği mahkemece Cumhuriyet Başsavcılığına iletilir. Bu karar Cumhuriyet Başsavcılıklarında tutulacak olan Koruma Kararı Defterine kaydedilir.

(2) Cumhuriyet Başsavcılığı kararın uygulanmasını Genel Kolluk Kuvvetleri marifeti ile izler. Tedbir kararı içeriğine göre tarafların bulunduğu yerin bağlı olduğu kolluk kuvvetine işlem yapılmak üzere ivedilikle gönderilir. Cumhuriyet Savcılığınca gerektiğinde koruma kararının başvuruda bulunanlar tarafından kolluğa götürülmesine olanak tanınır.

(3) Kolluğun izleme görevi, koruma kararının verildiği tarihte başlar. Kolluk kuvveti, koruma kararının içeriğine göre ilgililere bildirimde bulunur. Bu bildirim tutanak altına alınır ve karar süresince tedbirlerin yerine getirilip getirilmediği kontrol edilir. Bu kontrol lehine koruma kararı verilen kişinin:

a) Bulunduğu konutun haftada bir kez ziyaret edilmesini,

b) Birinci derece yakınları ile iletişim kurulmasını,

c) Komşularının bilgisine başvurulmasını,

ç) Oturulan yerin muhtarından bilgi alınmasını,

d) Bulunduğu konutun çevresinde araştırma yapılmasını,

içerir.

(4) Yukarıda belirtilen veya başka şekilde gerçekleştirilen kontrol işlemleri sonucunda kişinin, aleyhine verilen koruma kararına uymadığının tespit edilmesi halinde bu husus tutanağa bağlanır. Bu tutanağa istinaden genel kolluk kuvvetleri tarafından resen soruşturma yapılarak evrak en kısa zamanda Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilir.

(5) Cumhuriyet Başsavcılığı koruma kararına uymayan eş veya diğer aile bireyleri hakkında Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası açar.
Old 15-09-2008, 09:14   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Yönetmelik: Ailenin Korunmasına Dair Kanunun Uygulanması Hakkında Yönetmelik
Kurum: Başbakanlık (Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü)
Kabul Tarihi: 01.03.2008
R.G. Tarihi: 01.03.2008
R.G. No: 26803

Tedbirlerin süresi ve yapılacak ihtarat

MADDE 14 - (1) Hâkim tarafından hükmedilecek tedbirlerin yerine getirilmesi amacıyla öngörülen süre altı ayı geçemez. Bu süre tedbir kararı verilebilecek yeni bir durumun meydana gelmesi hâlinde hâkim tarafından yeniden tedbir kararı verilmesine engel değildir.

(2) Verilen kararda, hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması hâlinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği konusunda şiddet uygulayan eşe veya diğer aile bireyine ihtarda bulunulur.

(3) Koruma kararlarının duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden, işin niteliği gereği en kısa sürede verilmesi esastır. Hâkim tarafından gerekli görülmesi durumunda taraflar dinlenebilir.
Old 15-09-2008, 09:17   #5
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

Sayın brcgl,

Düzenlemeler doğrultusunda tedbir süresinin tedbir kararının hakkında tedbir istenen aile bireyine bildirilmesiyle birlikte başladığını söylemek yanlış olmayacaktır zira tedbir kararı kişinin yokluğunda verilmektedir. Karardan haberdar olmayan şahsın ona uyması beklenemez. Bildirim-tebliğ prosedürü de bu temelde düzenlenmiş olmalıdır.

İyi çalışmalar...
Old 15-09-2008, 21:00   #6
brcgl

 
Varsayılan

Karar ve açıklamalarınız için çok teşekkür ederim. Fakat yine de kesin bir sonuca ulaşmak mümkün değil gibi,elimizde içtihat niteliğinde Yargıtay kararı da bulunmadığından farklı örnekler karşımıza çıkabiliyor. Gönderdiğiniz kararda "Tedbir kararının sanığa tebliğ edilip edilmediği ya da sanığın tedbirden haberdar olup olmadığı" söylenmiş demekki Tebligat hükümlerine göre tebliğ yapılması şart değil, karardan haberdar olması bile yeterli. Ancak Yönetmeliğin 15. maddesinde "Kolluğun izleme görevi, koruma kararının verildiği tarihte başlar." demektedir. Bu maddeden yola çıkarak da kararın verildiği tarihte hüküm doğuracağı sonucuna varamazmıyız? Dediğiniz gibi karar çoğu zaman şiddet uygulayan şahsın yokluğunda verilmektedir. Tedbir kararının bir örneği alan mağdurun veya kolluk görevlilerinin, hakkında tedbir uygulanan kişiyi bu konuda bilgilendirmesi bile yeterli sayılabilir bence. Yoksa tebliğ şartı aranması kararın uygulanmasını da çoğu zaman geciktirmektedir.
Uygulamada savcılık hangi yolu izliyor kanımca bunu bilmek gerekmektedir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
CEzanın ertelenmesi halinde deneme süresi ne zaman başlar sarissa Meslektaşların Soruları 3 14-01-2015 10:40
Sigortalılık süresi ne zaman başlar? Ersin KUŞ Meslektaşların Soruları 1 23-01-2008 13:32
4320-Aılenın Korunmasina Daır Kanunda Değışıklık Av.Ünzile Küçüköner Aile Hukuku Çalışma Grubu 1 13-05-2007 21:14
taşınır haczinde haczin düşmesi için 1 yıllık zamanaşımı süresi ne zaman başlar? nil-nil Meslektaşların Soruları 11 25-04-2007 09:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05466890 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.