Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Tüketici Haberleri

Yanıt
Old 07-06-2008, 11:54   #1
Themis99

 
Varsayılan Tüketici Haberleri

Gıdada Harekete Geçilmezse 100 Milyon Yeni Yoksul Gelebilir


Dünya Bankası Başkanı Zoellick artan gıda fiyatlarının yoksul ülkelerde 100 milyon yeni yoksul yaratabileceğini söyledi; BM Gıda Örgütü'ne yardım istedi. Geçen yıl buğday fiyatları yüzde 130, pirinç fiyatları yüzde 70'ten fazla yükseldi.

BİA Haber Merkezi - Washington

15 Nisan 2008, Salı



Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick artan gıda fiyatlarının tehlikesine karşı, zengin ülkelerin çabuk hareket edip Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) 500 milyon dolar aktarmaları gerektiğini söyledi.
Zoellick gıda fiyatlarındaki artışın yoksul ülkelerde 100 milyon kişiyi daha yoksulluğa itebileceği uyarısını yaptı. Zoellick önerdiği çözümse bir tür "yeni düzen" planı; ayrıca Afrikalı çiftçilere verilecek kredi miktarının da iki katına çıkarılması.
Gıda fiyatları son üç yılda ortalama yüzde 83 arttı

Dünya Bankası rakamlarına göre temel gıda maddesi durumundaki buğday ve pirinç fiyatlarındaki artış, genel olarak gıda fiyatlarının da son üç yılda yüzde 83 yükselmesine yol açtı.
Geçen yıl fiyatlar buğdayda yüzde 130, soyada yüzde 83, pirinçte yüzde 74, mısırda yüzde 31 oranında arttı.
Son dönemde Haiti, Filipinler ve Mısır'da "gıda ayaklanmaları" yaşandı. Mısır, Fildişi Sahili, Etiyopya, Filipinler ve Endonezya'da yüksek gıda fiyatlarına karşı gösteriler düzenlendi. Haiti'de beş kişinin öldüğü olayların ardından hükümet düştü.
"Endonezya sosyal patlamanın eşiğinde"

Deutsche Welle'de Nicola Glass'ın haberine göre Endonezyalı tarım uzmanı Singh Dillon, “Bunca yoksulluk varken üstüne bir de fiyatlar artıyor. Ufukta sosyal patlamalar görünüyor” diyor.
"Kalkınma yardımları hatalı"

Aynı haberde, Almanya merkezli tüketicileri koruma örgütü Foodwatch'un genel müdürü Thilo Bode, kalkınma yardımlarının yıllardır Üçüncü Dünya ülkelerindeki gıda fiyatlarını olumsuz etkilediğini hatırlatıyor ve kalkınma yardımlarının daha da artırılmasının hatalı bir yol olacağını kaydediyor:
"Sanayi ülkeleri, Üçüncü Dünya ülkelerinin aleyhine, ölümcül bir ticari politika güttüklerini artık kabul etmelidir. Önemli olan budur. Ürünlerimizi Üçüncü Dünya'nın piyasalarına düşük fiyatlarla yıktığımızda küçük çiftçiyi yok ediyoruz. Ayrıca enerji politikalarında değişikliğe gitmeliyiz. Araçlarımızın tanklarını yakıtla doldururken insanların açlık çekmesi kabul edilir durum değil." (TK/GG)
Old 07-06-2008, 11:59   #2
Themis99

 
Varsayılan TÜketİcİlerİn Temel Sorunu Kitlik

Buğday Fiyatlarındaki Artış Neyin Habercisi?

Stokların azalması ve artan petrol fiyatları, su kıtlığı bir anda dünyanın önüne buğdaya talebi ve fiyat artışını çıkardı. "Dünyanın en ucuz gıdası" ekmek sanırım bu özelliğini kaybedecek.

BİA Haber Merkezi - Adana

13 Mart 2008, Perşembe


İbrahim ORTAŞ
Ekmek zammının küresel düzeyde zorlama olduğu kısa sürede anlaşıldı. İklimdeki belirsiz değişimlerin su bütçesi üzerindeki olumsuz etkisi, artan petrol fiyatları ve biyoyakıt üretimine ayrılan yeni alanların artmasıyla buğday üretiminin azaldığı ve fiyatların birden yükseldiği görülüyor.

Son dönemlerde batı borsalarındaki spekülatörlerin petrol fiyatlarının artmasıyla ellerindeki fonları tarım ürünlerine yatırması bir anda batıda buğday fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Ayrıca yeşil devrimle başlayan bitki ıslahı ve biyoteknolojideki gelişmeler sonrası tarıma gerekli önem verilmedi; son yıllarda artan pahalı tarımsal girdilere karşı verim artışının sağlanamadı.

Gıda zinciri insana göre değil, pazarın ihtiyacına göre şekilleniyor
Türkiye'nin de içinde bulunduğu dünya kuşağının tükettiği stratejik bitki buğday. Kültüre alınmış bitkilerden buğday, mısır, çeltik, patates, pamuk en çok ekimi yapılan bitkiler. Biyoteknoloji şirketleri bu bağlamda söz konusu bitkilerin tohumları üzerinde değişik yaparak dünyanın her tarafına aynı tohumu pazarlıyor.

Böylece dünyanın değişik coğrafyalarında kendiliğinden doğaya adapte olmuş bitkiler ortadan kalkıyor ve biyolojik çeşitlilik yok oluyor.

Biyoyakıt üretim talebi buğday ekim alanlarını daraltıyor
Artan biyoyakıt talebiyle geniş tarım alanları gıda üretimi yerine, biyoyakıta yönelik ekim alanları oluşuyor. Gelecekte bu nedenle gıda fiyatları artacak ve bundan en fazla az gelişmiş ülkeler zarar görecek. Özellikle de geniş tarım alanlarının mısır, kanola ve ayçiçeği gibi biyoyakıt üreten bitkilere ayrılması mono tarım kültürünü etkinleştirecek.

Bunun toprak sağlığı ve sürülebilirliği üzerinde olumsuz etkileri beklenebilir. Son yıllarda Güney Amerika, Çin ve Hindistan'dan gelen biyo-enerji üretim talebi belirli ürünlerin ekim alanlarını sınırlıyor.

Doğal olarak petrol fiyatının tırmanışı ve petrolü ikame edebilen biyoyakıt üretimine ayrılan alanların artması tarım ürünlerinin pahalıya üretilmesine neden olacak. Ayrıca iklimde meydana gelen değişimler sonucu yetersiz yağışlar ve barajların beklenenin gerisindeki doluluk oranı, verimi ve rekolteyi etkileyen faktörler.

Dünyada artan talep fazlası önümüzdeki dönemlerde buğday ekim alanlarının genişlemesini gündeme getirebilir. 2007 verilerine göre Türkiye'de buğday ekilen alanlarda yaklaşık 50 bin hektarlık bir daralma var. İklim koşullarında meydana gelen değişimle geçen yıla göre yaklaşık 2 milyon ton verim düşüşü bekleniyor.

Ergin Yıldızoğlu bir yazısında Christian Science Monitor'e, dayandırarak "Ucuz gıda ürünleri dönemi neden sona erdi" diye soruyor. Yazıya göre "Buğday, mısır, pirinç, süt ve diğer temel gıda ürünleri, 2006'da rekor düzeyde fiyat artışları yaşadı ve bu eğilim, 2007'de devam etti ve belki önümüzdeki yıl da sürecek".

Dünyada buğday fiyatı artıyor
Bunların sonucunda dünya buğday stokları son 30 yılın en düşük seviyesine geldi. Dünyada ortalama 600-610 milyon ton buğday tüketimi yapılıp her yıl bu dönemde 195 milyon ton civarında stok beklenirken günümüzde 110 milyon ton civarında stok var.

Stokların azalması ve artan petrol fiyatları, su kıtlığı bir anda dünyanın önüne buğdaya talebi ve fiyat artışını çıkardı. "Dünyanın en ucuz gıdası" ekmek sanırım bu özelliğini kaybedecek.

Basına yansıdığı kadarıyla dünyanın en büyük buğday üreticileri Kanada ve Avustralya'da yaşanan kötü hava koşulları fiyatları geçen yıla göre iki kat yükseltti. Buğday fiyatının Kanada'da 810 dolara/bushel kadar yükseldiği bilgisi bir anda dünyada yeni bir krizin habercisi olarak algılandı.

Bugünlerde dünya buğday borsalarının en önemlilerinden biri olan Chicago'da buğday fiyatında son altı yılın en yükseği yaşanıyor ve bin 100 dolar bushel'e tırmandığı belirtiliyor.

Verim uzaktan algılama sistemiyle belirlenmeli
Düşük verim, ithalatı gündeme getiriyor. Zamanında ona uygun fiyatla buğday bağlantısı yapmak gerekirdi. Un Sanayicileri Federasyon Başkanı Necati Görür, Türkiye'nin geçen yıl ithalat kararında geç kaldığını ve bu durumda fiyatlarda dezavantaj yaşadığını belirtmişti. Tarım teknolojisi kullanılarak uzaktan algılama teknikleriyle ön tahminde bulunmak ve ona göre ön ithalat bağlantısı yapmak maddi tasarruf sağlayabilir.

Bu yıl buğday ithal etmek zorunda kalabiliriz
Türkiye yakın geçmişe kadar buğday üretiminde kendi kendine yetiyordu ve 20-21 milyon ton buğday tüketimi kapasitesine sahipti. Yakın geçmişe kadar da bu düzeyde üretim sağladı. Görür, "Devlet geçen yıl ithalat kararında ve bağlantıya geçmekte çok geç kaldı. Bu fiyatlardan çok daha az fiyata bağlantı yapılabilirdi" diyor.

Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) 2006'da 20 milyon ton, 2007'de 19 milyon ton buğday üretimi yapıldığını açıkladı fakat eldeki stoklar bunun altında bir üretimin gerçekleştiğini gösteriyor. Kimi kaynaklara göre 2007'de üretim 17 milyon tona düştü, ancak Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) göreyse 16 milyon ton civarında gerçekleşti.

Ziraat Odaları Başkanı Gökhan Günaydın, 2008 için 18.5-19 milyon ton üretim beklediklerini belirterek, "19 milyon ton üretim yaparsak ithalata gerek kalmaz" diyor. Ancak Türkiye'nin bir çok nedenden dolayı gereksinimi olan 18 milyon tonluk ihtiyacına karşın 15,5-16 milyon ton buğday üretebileceği bekleniyor.

2-2,5 milyon ton düzeyindeki buğday açığıysa ithalatla kapatılacak.

Türkiye tarımda dışa bağımlı

24 Ocak kararları ve onu izleyen dönemlerde yapılan yasal düzenlemelerle tarım adeta elden çıkarılacak bir unsur olarak gösterildi.

Türkiye gibi tarım ürünleri politikaları daha çok IMF, Dünya Bankası ve AB politikaları tarafından belirlenen ülkelerde artan kuraklık ve biyoyakıt üretimiyle önümüzdeki dönemde buğdaygillerin üretimi azalacak.

Çiftçilerin artan girdi maliyetleri karışısında ürünü erken dönemde satması veya tüccara borçlanmasıyla üretici değil, tefeci daha çok para kazanıyor.

Tarım yeniden önem kazanıyor

Temiz su kaynaklarının azalması, artan enerji maliyetleri, gübre kaynaklarının sınırlılığı önümüzdeki dönemde tarım ürünlerinin kısıtlı ve pahalıya üretileceğini gösteriyor. Ayrıca gelişmiş ülkelerin tarımsal biyoteknoloji, tohum ve tarımsal kimyasallara harcadıkları büyük paralar gelecekte tarımın tekelleşeceğinin ve ürünlerin pahalılaşacağının işareti.

Bunlar tarımın önümüzdeki dönemde yeniden güncelleşeceğini gösteriyor. 1980'lerde ekonomiye katkısı düşük diye önem vermediğimiz tarım ürünlerini ithal ediyoruz. Bu bağlamda Türkiye potansiyeli olan tarımı planlı ve bilimsel olarak yönetmeli.

Türkiye şanslı bir coğrafya. Bugün gelişmiş ülkelerin neredeyse tümü zengin tarım ülkeleri. Türkiye'nin de planlı ekonomiye geçerek öncelikli olarak ülke ihtiyaçlarına göre ekim deseni oluşturması ve bu konuda destek - teşvik uygulaması gerek. (İO/GG)


* İbrahim Ortaş, Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, iortas@cu.edu.tr
Old 05-12-2008, 15:06   #3
av.sally

 
Varsayılan

DOVIZE ENDEKSLI KREDI SOZLESMESI TARAFI TUKETICILER,

AMAN DIKKAT...



Ankara 3. Tuketici Mahkemesi alttaki haberden de gorulecegi uzere tuketiciler lehine bir karar verdi. Haber soyle:



Dovizle Kredi Alana Mujdeli Karar

ANKARALİ isadami H.Y. bir bankadan Japon yeni olarak aldigi konut finansmani kredisinin taksitini kriz oncesi kurdan odeme konusundaki actigi davayi kazandi.

Mahkeme, Japon yeni ile alinan kredisinin, krizden onceki son taksit miktari uzerinden odenmesine karar verdi. İsadami H.Y. krizden once kullandigi dovizin odenmesi konusunda bankanin yeni kur uzerinden alacak tahsil etmesi konusunda yargi yoluna gitti. H.Y. avukati T.E. araciligi ile Ankara 3. Tuketici Mahkemesine borcun kredinin cekilmis oldugu tarih uzerinden YTL karsiligi olarak odenmesi icin dava acti.

Ankara 3. Tuketici Mahkemesi Hakimi E. U., yapilan bu basvuruyu "borcun kriz oncesi odenen son taksit miktari uzerinden odenmesine" karar verdi. Borclu avukati E., karari bankaya ibraz etti. Ancak banka, borcu mahkeme kararina ragmen tahsil etmek istemedi. Avukat T. E., banka yetkilileri hakkinda suc duyurusunda bulunulacagina dair dilekceyi banka yonetimine gonderince banka borcu gecikmeli olarak tahsil etme yolunu secmek zorunda kaldi.

Nurettin KURT/ ANKARA – Hurriyet 17.11.2008



Ankara 3. Tuketici Mahkemesinin vermis oldugu karar muhakkak ki tuketici lehine guzel bir karar..

Her zaman soyledigimiz gibi, bir tuketici mahkemesi karari diger tuketici mahkemeleri icin emsal olusturmaz. Anilan karar munferit bir karar oldugundan, her ne kadar bu tip kredi sozlesmeleri tuketici aleyhine unsurlari bunyelerinde tasisalar dahi, "Turkiye 'deki baska tuketici mahkemeleri de ayni yonde karar vereceklerdir" seklinde bir dusunce yanlistir.

Ayrica 2001 krizinden sonra Yargitay 'in yerlesmis uygulamasi goz ardi edilmemelidir. Bu uygulama tuketici lehine degildir. Neticede o doneme iliskin asagidaki haber kupurleri de incelenirse, tuketiciler icin daha da kotu durumlarin ortaya cikabilecegi dusunulmelidir.

Kararin icerigini tam olarak bilememekteyiz. Yine anilan kararin temyiz asamasinda Yargitayin ne tur bir karar verecegini; evvelki uygulamalarini degistirip degistirmeyecegi de belirsizdir.

Tuketicilere onerimiz, bu haberi onemsemeleri ve takipcileri olmalaridir. Ancak sirf bu haberden hareketle kredi borclari odemekte tereddute dusup bankalara odemelerini ihmal etme yoluna gitmemeleridir. Cunku bu durumda temerrude (kisaca borcu zamaninda yerine getirememe) dusme ihtimalleri soz konusu olabilecek ve daha kotu sonuclar ortaya cikabilecektir.

Saygilarimla.

Ali Riza ATAER

TUDER – Tuketiciler Dernegi Bursa Temsilcisi

www.tuder.net





2001 KRIZINDEN SONRA DOVIZE ENDEKSLI KREDILERE ILISKIN HABER KUPURLERI:

Yargitay Krizi Goremeyen Tuketiciye Acimadi..

21 Aralik 2005

Yargitay, kriz oncesinde kullandigi doviz cinsinden konut kredisini kurdaki artis nedeniyle odeyemeyen tuketicinin, doviz kurunun kriz oncesi kurdan sabitlenerek odenebilecegine iliskin yerel mahkemenin kararini bozdu.

Yargitay, "devaluasyon olacagini" goremeyen tuketiciye acimadi. Yargitay, Turk parasi yerine dovizle sozlesme yapan ve borc altina girenlerin ulkede gecmiste yasanan ekonomik krizler karsisinda dovizle borclanmalarda bu tur artislarin yasanabilecegini ongormesi gerektigini bildirdi.

Devlet memurlugundan emekli olan Mustafa Yelegen, TMSF'ye devredilerek ardindan Bayindirbank bunyesinde toplanan bankalarin birinden, 29 Subat 2000'de 35 bin marklik konut kredisi aldi. Yelegen, 36 aylik taksitlerle ayda 1351,18 mark karsiligi borcunu odemekteyken 2001 ekonomik krizi sonrasinda yasanan develuasyon sonucu markin TL karsisindaki degeri, 320 bin liradan 500 bin TL'nin uzerine cikti. Bunun uzerine Yelegen, "emekli devlet memuru oldugu icin edinimini ifa etmesinin imkansizlastigini, ortaya cikan imkansizligin kendisinin ongoremeyecegi olaganustu ve objektif bir imkansizlik oldugu" gerekcesiyle, borcunu kriz oncesi doviz kuru olan 320 bin lira uzerinden uyarlanmasini istedi.

Sivas 3'uncu Asliye Hukuk Mahkemesi, Yelegen'in bu istemini kabul ederek "Davaci tarafindan ilk taksidi 28 Eylul 2004 tarihinden baslamak uzere toplam 3 milyar 374 milyon TL olan borcun, 224 milyon 954 bin liralik taksitlerle odenmesine" karar verdi.

"AHDE VEFA"

Bayindirbank yerel mahkemenin kararina Yargitay nezdinde itiraz etti. Dosyayi inceleyen Yargitay 13'uncu Hukuk Dairesi kararinda, "sozlesme hukukuna egemen olan sozlesmeye baglilik (ahde vefa) ilkesine gore" sozlesmenin yapildigi andaki gibi uygulanmasi gerektigini bildirdi. Yargitay, "Karsilikli borc doguran akitlerde taraflardan biri icin sonradan agirlasmis, kararlastirilan edimler dengesi sonradan ortaya cikan olaylar nedeniyle degismis olsa bile, borclu (denge aleyhine bozulan taraf) Borclu sozlesmedeki edinimini aynen ifa etmelidir" gorusuyle yerel mahkemenin kararini bozdu.

EKONOMIK KRIZLER BIR ANDA OLUSMUYOR

Turkiye'de yillardir suren enflasyondaki beklenenin uzerindeki artislarin Turk Parasinin yabanci paralara karsi surekli deger kaybettirmesinin toplumun yasamini agirlastirdigi ve huzursuzluk kaynagi oldugu belirtilen kararda soyle denildi:

"İste bu olgu karsisinda kredi veren bankalarin enflasyon rizikolarindan korunmak amaciyla dovize endeksli kredi sozleslesmeleri duzenledikleri bir gercektir. Develuasyon ve ekonomik krizlerin bir anda olusmadigi bir gercektir. Yabanci para karsisinda surekli deger kaybeden Turk parasi yerine doviz ile sozlesme yapan ve borc altina girenlerin ulkedeki gecmiste yasanan yuksek enflasyon ve ekonomik krizler karsisinda dovizle borclanmada bu tur artislarin yasanabilecegini ongormesi, dovizin seyri karsisinda davalinin bunu tahmin etmesi gerekirdi. Kaldi ki davanin dayandirildigi olaylardan sonra dovizinseyri karsisinda da islem temelinin de cokmesinden bahsedilmesi mumkun degildir. Aciklanan nedenlerle davanin reddine karar verilmesi gerekirken yazili sekilde hukum kurulmasi usul ve yasaya aykiri olup, hukmun bozulmasi gereklidir."

Hurriyet



………

Erkan CELEBİ ecelebi@hurriyet.com.tr - 4 Aralik 2005
Old 15-12-2008, 11:29   #4
av.sally

 
Varsayılan

Konu: Bazi Dogalgaz Dagitim Sirketleri Nicin Sayaclari Zamaninda Okumuyorlar?



Merhaba Sayın Engin Hanım,

Merhaba Sayın Ishak BÖGE,

Merhaba Sayın Tüketiciler,



Doğalgaz ve Elektrik Kullanım Bedellerine gelen son zamlardan sonra kış şartlarının çok ağır geçmemesi için dua eder olduk. Büyük şehirler başta olmak üzere yurdumuzun birçok yerinde tüpün yerini doğalgaz aldı. Hem ısınma hem de mutfak ve banyo ihtiyaçlarımız için artık doğalgaz kullanır olduk.

Doğalgaz dağıtım şirketleri bazı kamu kurum ve kuruluşlarından yüksek tutarlardaki ödenmemiş fatura alacaklarını tahsilde zorlandıklarından, olan yine kullanım bedellerini zamanında ödeyen tüketicilere oldu. Üst üste enerji fiyatlarına gelen zamlarla tüketiciler daha zor nefes alır hale geldiler.

İşin bir başka sonucu da Bazı Doğalgaz Dağıtım Şirketlerinin, birtakım kamu kurum ve kuruluşlarından alacaklarını tahsil edememelerinden ve yaz aylarında doğalgaz kullanımlarının daha az olmasından dolayı bünyelerinde personel sayısını azaltma vb. gibi tasarruf uygulamalarına geçmeleri oldu. Bu surette sayaçları aylık okuyamama gibi abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan birtakım yükümlülükleri aksatmaları sonucu, ayrıca üst üste gelen zamlarla birlikte tüketicilerden gelen şikayetler arttı.

Bazı yerlerde aylardır okunmayan sayaçlardan dolayı ENERJI KULLANIM BEDELLERININ AKIBETININ NE OLACAĞI soruları şikayetlerin temelinde epey yer tutmakta..

DOĞAL GAZ PİYASASI DAĞITIM VE MÜŞTERİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ 'nin 48. maddesi sayaçların okunması ve kullanım bedellerinin faturalandırılması esasını düzenlemektedir. Anılan 48. maddenin 1. fıkrasında Doğalgaz Dağıtım Şirketinin sayaçları 'aylık' okuması esası getirilmiştir. Ancak aynı madde ve fıkranın devamında "50 metreküpe ulaşmayan aylık tüketimleri o dönem için faturalandırmama hakkına sahiptir" denilerek AYLIK OKUMA KURALINA ISTISNA GETIRILMISTIR. Sayacın aylık okunamaması durumuna ise 3. fıkrada "Sayacın okunamaması durumunda dağıtım şirketi tarafından müşteri adresine bırakılacak endeks bildirim belgesi en geç üç gün içerisinde müşteri tarafından doldurulup dağıtım şirketine ulaştırılır. Müşterinin kusuru dışında sayaç endeksinin belirlenememiş olması durumunda fatura bedeli, sayacın okunamadığı aylardaki perakende satış fiyatlarının ortalaması alınarak hesaplanan ortalama perakende satış fiyatı ile hesaplanır ve okunamayan ay sayısı kadar taksitlendirilir." Şeklinde değinilmiştir.



Hesap bizim işimiz değil muhakkak.. Bilenler bizim adımıza da hesap yapıyor..

Ancak kabaca bir hesap yapılırsa (Ödemiş Olduğumuz Eylül 2008 faturamızda yazan perakende satış fiyatı: 0,06514807 YTL/kwh – 84,30 kwh kullanım bilgilerine göre) 8 metreküp için 6,50.-YTL (5,49+0,99KDV) ödüyorsak 51 metreküp için yaklaşık 41,70.-YTL sonucu ortaya çıkıyor. Kasım ayı için % 22,5 oranında zam düşünülür ve ona göre hesap yapılırsa; bu tutar 51 metreküp için yaklaşık 51,10.- YTL ye çıkacak.

Sayaç zamanında okunmuş olsa tüketici zamanında 1 birim tutarında fatura ödeyecekti. Bu şekilde zamanında sayaç okunmayıp daha sonra okunup faturalandırıldığında ise hesaplamalarda aylık ortalamaların aylara göre ortalamaları alınacağından; DOĞALGAZ SAYACININ TÜKETİCİNİN İSTEĞİ DIŞINDA ve TÜKETİCİYE KUSUR İZAFE EDİLEMEYECEK ŞEKİLDE SONRADAN OKUNMASI DURUMUNDA, TÜKETİCİ AYNI DÖNEM İÇİN 1 BİRİMDEN DAHA FAZLA KULLANIM BEDELI ÖDEMİŞ OLACAK. Bu farklılık bir tüketici için okunmayan ay için belki 50 kuruş, belki de 75 kuruş olacak. Ama niye tüketici kendi kusuru olmamasına rağmen bu haksız uygulamaya maruz kalsın ki.. Düpedüz haksızlık. 1 tüketiciden aylık 75 kuruş haksız kazanç, 100.000 tüketiciden aylık 75.000.-YTL haksız kazanç demektir..

..

Önerim, doğalgaz abonelerinin (ön ödemeli alım yapanlar haricinde) ödemiş oldukları son faturalarda bakıp son endekslerine bakıp, sayaçlarından kontrol etmeleri.. 50 metreküpü geçen kullanımları olmasına rağmen sayaç okuma üzerinden 1 aydan fazla süre geçtiğine inanıyorlarsa yasal yollara başvurmaları..

Sonuçta yönetmelik hükümlerine 50 metreküpü geçmeyen kullanımlar için Doğalgaz Dağıtım Şirketini zorlayacak bir düzenleme yok. Tüketici üzerinden yine haksız kazanımlar her alanda devam edecek... Dileriz ki tüketici artık sömürülmesin; yolunacak kaz olarak görülmesin..



Saygılarımla.



Ali Rıza ATAER

Tüketiciler Derneği (TÜDER)

Bursa Temsilcisi
Old 19-12-2008, 10:46   #5
av.sally

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/1559
K. 2007/4341
T. 30.3.2007


• TAZMİNAT DAVASI ( Tapuda Mesken Olarak Gösterilmiş Olsa da İşyeri Amaçlı Alınan ve Kullanılan Taşınmaz Alımından Doğan Uyuşmazlık Tüketici Mahkemesinde Değil Genel Mahkemede Çözümlenmesi Gereği )
• TAPUDA MESKEN OLARAK GÖSTERİLEN TAŞINMAZ ( İşyeri Amaçlı Alınan ve Kullanılan Taşınmaz Alımından Doğan Uyuşmazlık Tüketici Mahkemesinde Değil Genel Mahkemede Çözümlenmesi Gereği )
• GÖREV ( Tapuda Mesken Olarak Gösterilmiş Olsa da İşyeri Amaçlı Alınan ve Kullanılan Taşınmaz Alımından Doğan Uyuşmazlık Tüketici Mahkemesinde Değil Genel Mahkemede Çözümlenmesi Gereği )
• İŞYERİ AMAÇLI ALINAN VE KULLANILAN TAŞINMAZ ALIMI ( Doğan Uyuşmazlık Tüketici Mahkemesinde Değil Genel Mahkemede Çözümlenmesi Gereği )


ÖZET :

Konut ve tatil amaçlı taşınmaz alımından kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde tüketici mahkemeleri görevlidir. Somut olayda uyuşmazlık konusu taşınmaz tapuda mesken olarak kayıtlıdır. Ancak dosya kapsamından taşınmazın işhanı olup fiilen de işyeri olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Taşınmazın fiili duruma aykırı olarak tapuda mesken olarak gösterilmesi uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bu durumda dava konusu taşınmaz 4077 Sayılı Kanun kapsamına girmez ve davacı da tüketici sayılamaz. Açıklanan nedenlerle uyuşmazlığın genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekir.


DAVA :

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


KARAR :

Davacılar, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yüklenici olarak davalının inşa ettiği iş hanından birer tane kapalı otoparkı olan büro satın aldıklarını, ancak binanın kapalı otoparkına girip çıkılamadığını ve otoparkın kullanılmadığını, büroların bu nedenle ayıplı olduğunu, ayrıca bu yüzden değerlerinin düştüğünü, davacı G'nin bürosunu kullandığını, ancak otoparkı kullanamadığından arabasını ücretli otoparka bıraktığını, diğer davacının da kiraya verdiği bürosundan otoparkı kullanamadığından kiracının çıktığını ve uzun süre sonra boş kalıp düşük bedelle kiraya vermek zorunda kaldığını bildirip, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak, büroların satın alma bedeli ile değer düşüklüğü ve satılması halinde, otoparklı bürolara göre daha düşük bedelle satılacağından kayıpları olduğu gibi araçlarını ücretli otoparka bıraktıkları ve kiracının çıkıp boş kalması ve düşük bedel ile kiraya vermek zorunda kaldıklarından her bir davacı için 5.000'er YTL'nin tahsilini istemişlerdir.
Davalı, davanın esastan reddini savunmuştur.
Mahkemece davaya konu taşınmazın tapu kaydında mesken olduğu anlaşıldığından 4077 Sayılı Kanunun 1,2,3 ve 23. maddeleri gereğince tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Mahkemece, her ne kadar dava konusu taşınmazın tapuda mesken olduğu gerekçesiyle davaya bakmaya tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ise de davacı, dava konusu dairelerin bulunduğu binanın işhanı olduğunu ve işyeri niteliğinde bulunduğu iddiasıyla bu davayı açmış, davalı da dava konusu bağımsız bölümlerin bulunduğu binanın işhanı olduğunu ve işyeri niteliğinde bulunduğunu kabul etmiştir. Davacıya ait 12 ve 13 nolu bağımsız bölümlerin de dosyaya ibraz edilen yapı kullanma izin belgesinde daire olarak gösterildiği, ayrıca dosyada mevcut yönetim planında da kat maliklerinin daire ve dükkan maliklerinden oluşturulduğunun bildirildiği görülmüştür. 4077 Sayılı Yasanın değişik 3/C maddesindeki mal tanımı konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar, 3/E maddesinde tüketici tanımı ise "bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan ya da yararlanan gerçek ya da tüzel kişi" olarak tarif edilmiştir. Dava konusu taşınmaz her ne kadar tapuda mesken olarak geçmekte ise de bulunduğu binanın işhanı olup fiilen işyeri olarak kullanıldığı ve bu amaçla satın alındığı da anlaşılmaktadır.
Taşınmazın tapuda fiili duruma aykırı olarak mesken gösterilmesi davanın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bu durumda davaya konu taşınmaz 4077 Sayılı Yasanın kapsamına girmemekte, davacı da yasanın öngördüğü anlamda tüketici olmamaktadır. Öyle olunca davaya bakmaya genel mahkemeler görevlidir. Mahkemece işin esasına girilip taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.


SONUÇ :

Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 30.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 22-12-2008, 10:47   #6
av.sally

 
Varsayılan

Bankaya ’haksız iptal’ cezası


Nurettin KURT/ ANKARA



Yurtdışında öğrenim gören kızının kredi kartı borcunu ödemek için aynı banka şubesine dört defa giden doktor Orhan Gülgönül, uygulamalardan rahatsız olup banka yönetimine "sitem" dolu bir mektup yazınca ortalık karıştı.

Banka, düzenli ödeme yapmasına ve hesabında para bulunmasına rağmen Merve Gülgönül’ün kredi kartını iptal edince 3 bin YTL tazminata mahkum oldu. Olay şöyle gelişti: Merve Gülgönül, ODTÜ’de eğitime başlayınca adına bir bankadan düzenlenmiş kredi kartı gönderildi. Kartı kullanmaya başlayan Gülgönül, eğitimini tamamlamak için yurtdışına gitti. Kızının yurtdışında kullandığı kartın ekstrelerini ödemek için banka şubesine 4 defa giden baba, borcu ödemekte sıkıntı yaşayınca, bankaya bir mektup yazarak uygulamalardan rahatsızlığını dile getirdi. Babanın "Neden bana çile çektiriyorsunuz" mektubu üzerine banka Merve Gülgönül’e ait kredi kartını haber vermeden iptal etti. Baba Gülgönül, banka aleyhine tazminat davası açtı. Ankara 7. Tüketici Mahkemesi Hakimi İlhan Kara, "Kredi kartının davacıya ait olduğu, ödemelerin aksatılmadan yapıldığı, hesapta artı bakiye olduğu konusunda ihtilaf yoktur. Kredi kartı hamili, ödemelerini düzenli olarak yaptığı sürece, babanın verdiği sitemkar içerikli bir dilekçeyi gerekçe göstererek kartı kullanıma kapatıp kart hamilini bu şekilde zor durumda bırakamaz. Herhangi bir anda kartın kullanıma kapatılması keyfi nitelik taşır" gerekçesi ile bankayı tazminata mahkum etti.

Hürriyet Gazetesi
Old 31-12-2008, 09:34   #7
av.sally

 
Varsayılan

TÜKETİCİ SORUNLARI HAKEM HEYETLERİNİN PARASAL SINIRLARIN ARTIRILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ
29 Aralık 2008 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 27095
TEBLİĞ
Sanayi ve Ticaret Bakanlığından:
4077 SAYILI TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN’UN
4822 SAYILI KANUN İLE DEĞİŞİK 22 NCİ VE TÜKETİCİ
SORUNLARI HAKEM HEYETLERİ YÖNETMELİĞİ’NİN
5 İNCİ MADDELERİNDE YER ALAN PARASAL
SINIRLARIN ARTIRILMASINA
İLİŞKİN TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO: TRKGM-2008/2)
MADDE 1 – (1) 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un değişik 22 nci maddesinde belirlenen usule göre Başbakanlık Türkiye İstatistik Kurumu tarafından bildirilen Üretici Fiyatları Endeksinde meydana gelen ortalama % 13,29 (onüç virgül yirmidokuz) oranında artış esas alınarak 1/1/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere:
a) 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un değişik 22 nci maddesinin 5 ve 6 ncı fıkrasındaki tüketici sorunları hakem heyetlerinin kararlarının bağlayıcı olacağına ilişkin üst veya tüketici mahkemelerinde delil olacağına ilişkin alt parasal sınır 936,97 TL,
b) 1/8/2003 tarihli ve 25186 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, büyükşehir statüsünde bulunan illerde faaliyet gösteren il hakem heyetlerinin uyuşmazlıklara bakmakla görevli ve yetkili olmalarına ilişkin alt parasal sınır 2.446,03 TL,
olarak tespit edilmiştir.
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2009 tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Sanayi ve Ticaret Bakanı yürütür.
Old 03-02-2009, 10:55   #8
av.sally

 
Varsayılan

Kredi kartı kullananlar dikkat






Türkiye Bankalar Birliği, kredi kartı kullananlara yönelik bir dizi uyarı yaptı.


Kart kullanıcıları, son yıllarda birçok kart mağdurunun oluşmasına neden olan bilinçsiz harcama konusunda uyarılırken, güvenlik tedbirleri arasında kart kullanımı sonrası sliplerin okunmayacak şekilde imha edilmesi öneriliyor.

TBB’nin araştırmasında bireylerin kredi kartı kullanımında dikkat etmesi gereken güvenlik tedbirleri ise şöyle:

ŞİFREYİ KİMSEYE SÖYLEME

Kart sahiplerinin kartlarını ve bunlara ait şifreleri güvenli bir şekilde koruması ve başkaları tarafından kullanılmasına engel olacak tedbirleri alması gerekir.

Ödeme yapıldıktan sonra kartın geri alındığı kontrol edilmeli.

Kredi kartı şifresi, kolaylıkla tahmin edebilecek şekilde olmamalı.

Kredi kartının şifresi kimseyle paylaşılmamalı.

Kredi kartı ile işlem yapılırken kartın yakınında bulunulmalı ve işlem yapılırken kartın kopyalanması riskine karşılık kart izlenmeli.

Hesap özetleri, kredi kartı başvuruları veya kopyaları, sigorta formları, vadesi dolmuş kart ve kredi teklifleri, ATM makbuzları ve slipler gibi kişisel bilgi içeren evrakları çöp kutusuna atmadan önce okunamaz şekilde yırtarak, kullanılamayacak hale getirilmeli.

Kart sahibi müşteriler, kredi kartı bilgilerini güvenli olmayan yollarla satış yapan firmalara vermemeli, posta ya da telefon aracılığıyla satış yapan firmalardan alışveriş yapılırken firmanın güvenilir olmasına dikkat edilmeli.

Dağıtım firmalarından teslim alınan kredi kartı, kuryeye geri verilmemeli.

Acil ve çok önemli konular içeriyormuş gibi duran sahte e-postalara kesinlikle yanıt verilmemeli.


HÜRRİYET GAZETESİ
Old 20-02-2009, 13:52   #9
av.sally

 
Varsayılan

ADSL için sabit hat zorunluluğu kaldırılıyor


A.A



Rekabet Kurulu, ADSL bağlantısı için sabit telefon hattı zorunluluğunun kaldırılmasını istedi.


Rekabet Kurulunun 18 Şubat 2009'da aldığı kararlar, Kurumun internet sayfasında yayımlandı.

Buna göre, Kurul, Türk Telekomünikasyon A.Ş tarafından ADSL bağlantısı için sabit telefon hattının zorunlu tutulmasının, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanuna aykırı olduğu iddiası üzerine inceleme yaptı. İnceleme sonucunda, Türk Telekomünikasyon A.Ş. hakkında soruşturma açılmasına gerek olmadığına karar verildi.

Ancak, söz konusu şirket tarafından yalın ADSL uygulamasının başlatılması ve şikayet konusu uygulamaya son verilmesini teminen 3 ay içinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna gerekli başvurunun yapılarak, Rekabet Kurumuna tevsik edilmesi kararlaştırıldı. Bu konuda, Türk Telekomünikasyon A.Ş'ye ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna görüş yazısı gönderilmesi için Başkanlığa yetki verilmesi karara bağlandı.
Old 23-02-2009, 11:51   #10
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Telekomünikasyon Sektöründe Tüketici Hakları Yönetmeliği
(RG., 22.12.2004, 25678)

Önemine rağmen yeterince incelenmemiş bir metin olduğunu düşünüyor, tartışmaya açıyorum
Old 24-02-2009, 12:11   #11
Av.Ceylan Pala Karadağ

 
Varsayılan

KAYNAK : http://www.alomaliye.com/teleko_tuke...ari_yonett.htm


Telekomünikasyon Sektöründe Tüketici Hakları Yönetmeliği



BİRİNCİ BÖLÜM

Genel Hükümler

Amaç

Madde 1 — Bu Yönetmeliğin amacı, telekomünikasyon hizmetlerinden yararlanan tüketicilerin haklarını ve menfaatlerini korumaya yönelik usul ve esasları belirlemektir.

Kapsam

Madde 2 — Bu Yönetmelik, telekomünikasyon hizmetlerinden yararlanan tüketicilerin hakları ile işletmecilerin yükümlülüklerini ve işletmeciler ile tüketiciler arasında imzalanan abonelik sözleşmelerine ilişkin temel esasları kapsar.

Dayanak

Madde 3 — Bu Yönetmelik, 15/4/1983 tarihli ve 2813 sayılı Telsiz Kanununun değişik 7 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

Madde 4 — Bu Yönetmelikte geçen;

a) Kurul: Telekomünikasyon Kurulunu,

b) Kurum: Telekomünikasyon Kurumunu,

c) Abone: Telekomünikasyon hizmeti sunan bir işletmeci ile ilgili hizmetten yararlanmaya ilişkin sözleşme yapan tüketiciyi,

d) Abonelik Sözleşmesi: Telekomünikasyon hizmetlerine ilişkin olarak işletmeci ile tüketici arasında akdedilen ve işletmecinin bir bedel karşılığında dönemsel ya da sürekli olarak bir hizmet ve/veya mal teminini yerine getirmeyi üstlendiği sözleşmeyi,

e) Promosyonlu Kampanya: İşletmecinin sözleşme konusu hizmet ve/veya malın bedeline hiçbir ilâve yapmaksızın, bu hizmetin ifası ve/veya malın mülkiyeti ile birlikte, promosyon konusu malın da mülkiyetini geçirmeyi ve/veya hizmet edimini de ifa etmeyi, tüketicinin ise sadece sözleşme konusu hizmet ve/veya malın bedelini ödemeyi taahhüt ettiği kampanyayı,

f) Kişisel Bilgiler: Tanımlanmış ya da doğrudan veya dolaylı olarak, bir kimlik numarası ya da fiziksel, psikolojik, zihinsel, ekonomik, kültürel ya da sosyal kimliğinin, sağlık, genetik, etnik, dini, ailevi ve siyasi bilgilerinin bir ya da birden fazla unsuruna dayanarak tanımlanabilen gerçek ve/veya tüzel kişilere ilişkin herhangi bir bilgiyi,

g) İşletmeci: Türk Telekom da dahil olmak üzere, Kurum ile yapılan bir görev sözleşmesi, imtiyaz sözleşmesi ve/veya Kurumdan alınan bir telekomünikasyon ruhsatı veya genel izin uyarınca telekomünikasyon hizmetleri yürüten sermaye şirketini,

h) Tam Yetkili Bayi: Abonelikten ayrılma işlemini yapmak üzere yetkilendirilmiş bayii/şube, acenta ve diğer temsilcilikleri,

ı) Telekomünikasyon: Her türlü işaret, sembol, ses ve görüntünün ve elektrik sinyallerine dönüştürülebilen her türlü verinin kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektro manyetik, elektro kimyasal, elektro mekanik ve diğer iletim sistemleri vasıtasıyla iletilmesi, gönderilmesi ve alınmasını,

j) Telekomünikasyon Hizmeti: Telekomünikasyon tanımına giren faaliyetlerin bir kısmının veya tümünün hizmet olarak sunulmasını,

k) Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi,

l) Telefon Mesaj Hizmeti: Önceden kaydedilmiş her tür sesli bilgi, eğlence, canlı sohbet, telekonferans, ilan ve bilgi toplama, anket yapma, yarışma, şans oyunu, her arayanın arama karşılığı yasal bir menfaat, hak veya meta sahibi olacağı, her tür mal ve hizmet satışı, pazarlama ve benzeri hizmetleri,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Başlıca Haklar ve Yükümlülükler

Tüketicilerin Hakları

Madde 5 — Telekomünikasyon hizmetlerinden yararlanan tüketiciler aşağıda sıralanan haklara sahiptir;

a) Benzer konumdaki tüketiciler arasında, ayrım gözetmeyen adil ücretlerle hizmet alma hakkı,

b) Telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerle abonelik sözleşmesi yapabilme hakkı,

c) Kişisel bilgilerinin kamuya açık rehberlerde yer alıp almamasını talep etme hakkı,

d) Rehber hizmetinden ücretli ve/veya ücretsiz yararlanma ve abone rehberine ayırım gözetmeksizin kaydolma hakkı,

e) Acil telefon numaraları hakkında bilgilendirilme ve bu numaralara ücretsiz erişebilme hakkı,

f) İşletmecinin teknik imkanları dahilinde ayrıntılı fatura talep edebilme ve bazı numaraların kendi telefonundan aranmasına sınırlandırma konulmasını isteme hakkı,

g) İşletmecinin sunacağı telekomünikasyon hizmetinin kapsamı hakkında bilgi alabilme hakkı,

h) Aldıkları hizmet için uygulanacak tarifeler ve tarife paketleri konusunda açık, detaylı ve güncel bilgilere erişebilme hakkı ile tarife ve tarife paketlerindeki değişiklikler yürürlüğe girmeden önce bilgilendirilme hakkı,

ı) Arızaların giderilmesinde, sağlık, yangın, afet, güvenlik vb. acil durum ve güvenlikle ilgili kurum ve kuruluşlar dışında, tüketiciler arasında ayırım gözetmeme temelinde bir uygulamayı talep etme hakkı,

j) Uluslararası standartlar ile Kurumun belirleyeceği standartlara uygun kalitede hizmet alma hakkı.

Şeffaflık ve Bilgilendirme

Madde 6 — İşletmeciler, tüketicilere sundukları telekomünikasyon hizmetlerine erişim ve bu hizmetlerin kullanımı ile ilgili olarak asgari aşağıdaki bilgileri talep olmaksızın tüm tüketicilere sunmak ve bu bilgilere kolayca ulaşılabilmesini sağlamakla yükümlüdür.

a) İşletmecinin adı ve adresi,

b) Sunulacak hizmetler,

1) Hizmetin kapsamı,

2) Hizmete erişim ve hizmetin kullanımı konusunda genel hüküm ve şartlar,

3) Hizmet için uygulanacak tarifeler ve varsa tarife paketleri,

4) İşletmeciler tarafından varsa abonelere tazminat verme ve geri ödeme yapma koşulları,

5) Sunulan bakım/onarım hizmetlerinin çeşitleri,

6) Asgari sözleşme süresini de içerecek şekilde standart sözleşme koşulları,

c) Uzlaşmazlık çözüm mekanizmaları.

Hizmet Kalitesi

Madde 7 — İşletmeciler sundukları telekomünikasyon hizmetlerinin kalite seviyeleriyle ilgili yeterli ve güncel bilgileri yayımlamakla ve yayımlanacak bu bilgileri talep edilmesi halinde Kuruma sunmakla yükümlüdür.

Kurum, hizmet kalite seviyesine ilişkin olarak tüketicilerin kapsamlı, yeterli ve anlaşılabilir bilgiye ulaşmasını sağlamak amacıyla, ölçülebilir hizmet kalitesinin seviyesine ilişkin parametreleri, işletmeciler tarafından yayınlanacak olan bilgilerin içeriğini, şeklini ve hizmet kalite seviyesine ilişkin diğer hususları belirleyen düzenlemeler yapabilir.

Operatör Desteği ve Rehber Hizmetleri

Madde 8 — Kendilerine numara tahsisi yapılan tüm aboneler, kamuya açık rehberlerde yer alma hakkına sahiptir. Telefon hizmetlerinde, sunulan elektronik ve/veya yazılı rehber hizmetleri için abonelik sözleşmesi imzalanırken, tüketiciden bu hizmetlerde kişisel bilgilerinin yer alıp almayacağı hususunda onay alınır.

Abonelere numara tahsisi yapan tüm işletmeciler, abonelerin rehber hizmetlerine ilişkin makul taleplerinin tamamını objektif, maliyete dayalı ve ayrımcı olmayan koşullarda karşılamakla yükümlüdürler.

Telefon şebekesine bağlı tüm tüketicilerin operatör destek hizmetlerine ve rehber hizmetlerine erişim hakkı bulunmaktadır.

Telefon Mesaj Hizmeti

Madde 9 — Telefon mesaj hizmetlerine doğru yapılan aramalarda, ilgili mevzuata uygun olarak bu hizmeti sunan işletmeciler, tüketicilere hizmetin ücretine ilişkin bilgiyi sağlamakla yükümlüdür. Söz konusu bilgilendirmede, ücretlendirmenin ne zaman başlayacağı, ücretin dakika başına mı, çağrı başına mı hesaplandığı ve arama ücretinin dakika veya çağrı başına ne kadar olacağı ile toplam hizmet süresi ve bedeli açıkça belirtilir.

İşletmeci tarafından verilecek telefon mesaj hizmetine ilişkin bilgilendirme hizmeti ücretsiz olup, bilgilendirmeyi müteakip, arayanın bir tuşa basması veya benzeri bir uygulama ile yapılacak kabul onayının ardından telefon mesaj hizmeti sunumuna ve ücretlendirmeye başlanır. Bilgilendirme hizmeti, telefon mesaj hizmetlerine yönlendirilmiş çağrılar için de geçerlidir.

Kurum, işletmecilere, tüketicilerin telefon mesaj hizmetlerine erişiminde, teknik imkanlar ölçüsünde şifre ile erişim yahut benzeri bir onay uygulaması gibi yükümlülükler getirebilir.

Hizmete Ek Olanakların Sunumu

Madde 10 — Teknik imkanlar ve ekonomik uygulanabilirlik dahilinde sabit ve mobil telefon hizmeti sunan işletmeciler, arayan numaranın görünmesi ve tonlu arama yapma hizmetlerini sağlamakla yükümlüdür.

İşletmeci aramayı yapan abonesine basit bir yöntemle ve ücretsiz olarak her arama için arayan hattın kimliğinin açıklanmasını engelleme olanağı tanır.

Kampanyalar

Madde 11 — İşletmeciler, mal ve/veya hizmetlerin sürümünü artırmak için yaptıkları özel koşullar içeren kampanyalar dahilinde taahhüt ettikleri tüm edimleri tam ve gereği gibi yerine getirmekle yükümlüdür.

Promosyonlu kampanyalara katılmak isteyen aboneler, işletmeciler tarafından sözleşmenin kuruluşu öncesinde ayrıntılı olarak bilgilendirilir. Kampanya koşullarını kabul eden aboneler, bu şartlara uymakla yükümlüdür.

Tarife ve Tarife Paketi Değişiklikleri

Madde 12 — İşletmeciler, tarife ve fiyat değişikliklerini abonelerine, kısa mesaj, internet, basın, yayın organları veya posta ile değişiklik yürürlüğe girmeden önce duyurmakla yükümlüdür.

Sunulan telekomünikasyon hizmetinin çeşitli tarife paketlerini içermesi ve abonenin seçmiş olduğu tarife paketini belirlenen faturalandırma süresi içerisinde değiştirmek istemesi halinde, değişiklik en geç bir sonraki faturalandırma döneminde uygulamaya konur.

İşletmecinin, abone tarafından koşulları önceden kabul edilmiş olan özel tarife paketleri ve kampanyalar için bu maddenin ikinci fıkrasındaki hüküm uygulanmaz.

Hizmete ilişkin ücretlendirme hizmetin fiilen tüketiciye sunulmasıyla başlar.

Fatura Gönderme Yükümlülüğü

Madde 13 — İşletmeciler, tüm abonelerine son ödeme tarihinden önce aboneye ulaşacak ve belirli bir ödeme süresini ihtiva edecek şekilde fatura göndermekle yükümlüdür.

İşletmeciler, teknik imkanlar dahilinde abonenin talebi üzerine ücretli veya ücretsiz ayrıntılı fatura sağlamakla yükümlüdür.

Faturaların gönderilmesine ilişkin posta masrafları işletmeciler tarafından karşılanır.

Abonenin elektronik posta, kısa mesaj gibi yollarla ödemesi gereken tutardan haberdar edilmesi, fatura gönderme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.

Faturalarda Bulunması Zorunlu Hususlar

Madde 14 — Abonelere gönderilecek faturalarda asgari aşağıdaki bilgiler yer almalıdır:

a) Faturanın ait olduğu dönem ve kesim tarihi,

b) Uygulanan tarife,

c) Son ödeme tarihi,

d) Son ödeme tarihinde ödemenin yapılmaması halinde abonenin maruz kalacağı gecikme faizi oranları,

e) Bir önceki dönemde geç ödenen faturaya uygulanmış gecikme faizi oranı ve miktarı.

Faturalama Anlaşmaları

Madde 15 — Abonelere ait faturalama bilgisi bulunan sabit ya da mobil telefon hizmeti sunan işletmeciler ile bu şebekeler üzerindeki abonelere hizmet veren diğer işletmeciler arasında, abonenin birden fazla fatura almasını önlemek amacıyla, tüketiciye ek yük getirmeyecek şekilde, faturalama anlaşması yapılabilir.

Tarafların anlaşamaması durumunda Kurul, etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere ücreti karşılığında ve tüketiciye ek yük getirmeyecek şekilde faturalama hizmeti sağlama yükümlülüğü getirebilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Abonelik Sözleşmeleri

Abonelik Sözleşmeleri

Madde 16 — Abonelik sözleşmelerinin yazılı şekilde en az oniki punto ile hazırlanması ve aboneye yükümlülük getiren hususların açık ve anlaşılabilir şekilde ve oniki punto siyah koyu harflerle belirtilmesi zorunludur. İşletmeciler, abonelik sözleşmelerinde asgari aşağıdaki bilgilerin yer almasını sağlamak ve sözleşmenin imzalı bir suretini aboneye vermekle yükümlüdür.

a) Sözleşmenin konusu,

b) Sözleşmenin yapıldığı yer ve tarih,

c) Sözleşme taraflarının isim, ünvan ve açık adresleri,

d) Tarafların yükümlülükleri,

e) Sözleşmenin süresi ve sözleşmenin bitimi ve yenilenmesine ilişkin koşullar,

f) Sunulacak hizmetlerin tanımı, hizmet kalitesi seviyeleri ve ilk bağlantının gerçekleştirilebilme süresi,

g) Sunulacak bakım/onarım hizmetlerinin çeşitleri,

h) Uygulanacak tarifelerin içeriği ve tarifelerdeki değişiklikler hakkında güncel bilgilerin hangi yollardan öğrenilebileceği,

ı) İşletmecinin kusurundan kaynaklanan nedenlerle sözleşmede belirtilen hizmet seviyesinin sağlanamaması halinde tazminat ya da geri ödemeye ilişkin prosedür,

j) Abonenin temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları,

k) Abone tarafından sözleşme tarihinde tercih olunan tarife paketi,

l) Abone ile işletmeci arasında uzlaşmazlık çıkması halinde uygulanacak çözüm prosedürü,

m) Abonenin hizmeti alabilmesi için gerekli olan teknik ekipman, cihaz ve donanıma ilişkin bilgi,

n) Onay gereken abonelik sözleşmesinin Kurumca onaylandığı tarih.

Sabit ve mobil telefon hizmeti sunan işletmeciler, abonelik sözleşmesinin imzalanması sırasında ya da daha sonra abonenin hattının hangi tür numaralara ve telefon mesaj hizmetlerine doğru aramalara açık olacağı hususunda, abonenin onayını almakla yükümlüdür. Abone, açık tutulması hususunda onay vermediği hizmetlerden herhangi birinin açık tutulması nedeniyle sorumlu tutulamaz. İşletmeciler, hizmet sunumunun sadece tüketicilerin rızası dahilinde gerçekleştirilmesi için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.

Abonenin hizmet alması için işletmeci tarafından kurulumu yapılan teknik ekipman, cihaz veya donanımda işletmeciden kaynaklanan bir sebeple bir değişiklik olması halinde işletmeci bunu ücretsiz olarak gerçekleştirmekle yükümlüdür.

İşletmecinin kendisinin ya da üçüncü kişilerin reklamlarını sesli ya da yazılı mesaj yoluyla abonelere gönderebilmeleri için abonelik sözleşmesinin imzalanması sırasında abonenin onayını alması gerekmektedir.

Kurumun Ön İncelemesi ve Onayı

Madde 17 — Kurum, re’sen veya şikayet üzerine abonelik sözleşmelerini işletmecilerden isteyebilir. Kurum, abonelik sözleşmelerini inceler ve değiştirilmesi uygun görülen hususları işletmeciye bildirir. İşletmeci, söz konusu değişiklikleri onbeş gün içinde yerine getirir.

GSM işletmecilerinin hizmet türlerine göre hazırlanacak olan her tip abonelik sözleşmesi ve mevcut sözleşmelerde yapılacak her tür değişiklik için Kurum’dan onay alması zorunludur. Kurum, söz konusu abonelik sözleşmelerini inceler ve değiştirilmesi uygun görülen hususları işletmeciye bildirir. Gerekli görülen değişikliklerin işletmeci tarafından onbeş gün içinde yerine getirilmesinden sonra abonelik sözleşmeleri Kurum tarafından onaylanır.

Haksız Şartlar ve Sözleşmenin Yorumu

Madde 18 — İşletmecinin aboneyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde, dürüstlük kuralının gereklerine aykırı olarak ölçüsüz şekilde aboneyi mağdur eden kayıtlar geçersizdir. Sözleşmede yer alan kaydın açık ve anlaşılır bir biçimde kaleme alınmamış olması halinde de, böyle ölçüsüz bir mağduriyetin varlığı sonucuna varılabilir.

Abonelik sözleşmesinde yer alan bir kayıt, kendisinden ayrılılan kanuni düzenlemenin temelinde yatan asli düşünceye aykırı düşüyorsa veya sözleşmenin doğasından gelen temel hak ve borçları, sözleşmenin amacına ulaşmasını tehlikeye düşürecek ölçüde sınırlandırıyorsa, bu kaydın, tereddüt halinde, dürüstlük kuralının gereklerine aykırı olarak abone aleyhine ölçüsüz mağduriyete neden olduğu kabul edilir.

Hal ve şartlara ve özellikle sözleşmenin dış görünümüne göre, işletmecinin karşısında yer alan sözleşme tarafının hesaba katması beklenemeyecek ölçüde alışılmamış nitelikteki sözleşme şartları, sözleşme kapsamına dahil sayılmaz.

Abonelik Sözleşmesinde yer alan bir kayıt, bu maddenin birinci fıkrasına göre geçersiz veya üçüncü fıkrasına göre kısmen veya tamamen sözleşmeye dahil olmamışsa, sözleşme, kalan muhtevası ile geçerli olarak kalır. Bu gibi durumlarda sözleşmenin içeriği yasal düzenlemelere göre tayin edilir. Sözleşmenin içeriğinin bu şekilde belirlenmesiyle meydana gelen değişiklik, sözleşmenin taraflarından biri için beklenemeyecek sonuçlar doğuruyorsa, sözleşme bütünüyle geçersiz hale gelir.

Sözleşmede yer alan şartların dürüstlük kuralının gereklerine aykırı olarak abone aleyhine ölçüsüz bir mağduriyete neden olup olmadığı hususunda tereddüde düşülmesi durumunda abone lehine olan anlam dikkate alınır.

Bu Yönetmeliğin ekinde yol gösterici mahiyette ve sınırlayıcı olmamak üzere haksız olarak kabul edilebilecek şartlar listesi yer almaktadır.

Abonelik Sözleşmesinin Feshinde Takip Edilecek Usul

Madde 19 — Aboneler, abonelik sözleşmesini feshetmek istedikleri takdirde, bu taleplerini ilgili işletmecinin iletişim adresine/tam yetkili bayiye yazılı olarak veya müşteri hizmetlerini arayarak ya da internet aracılığıyla bildirirler. Yazılı bildirimde abonenin kimliğini ispatlaması suretiyle abonelik sözleşmesi feshedilir.

Müşteri hizmetleri birimi aranarak ya da internet aracılığıyla yapılan bildirimlerde abonenin kimlik bilgilerine ek olarak varsa daha önceden belirlenmiş güvenlik şifresi istenebilir. Abonenin hizmet alımı, bildirimin yapıldığı gün durdurulur. Hizmet alımının durdurulmasını müteakiben aboneler on gün içerisinde işletmecinin iletişim adresine veya tam yetkili bayiye yazılı bildirimde bulunurlar. Süresinde bildirimde bulunmayan abonelerin sözleşmeleri işletmeci tarafından feshedilmeyerek hizmet sunumuna devam edilebilir.

İşletmeci tarafından abonelik sözleşme koşullarında değişiklik yapıldığının aboneye bildirilmesinden sonra, abone herhangi bir tazminat ödemeden sözleşmeyi feshedebilme hakkına sahiptir. İşletmeciler, sözleşmede yapılacak değişiklikler yürürlüğe girmeden en az bir ay önce abonelerini bilgilendirmekle ve sözkonusu değişikliklerin abone tarafından kabul edilmemesi halinde abonelerin herhangi bir tazminat ödemeden sözleşmeyi fesh edebilme haklarının bulunduğunu bildirmekle yükümlüdürler.

GSM işletmecileri, aboneliğini iptal ettiren tüketicilerin talep etmeleri halinde eski GSM numarasını arayanlara, abonenin yeni numarasını Kurum tarafından belirlenen şekilde sesli anons vasıtasıyla duyurmakla yükümlüdür. Sesli anons, hat iptali işleminin gerçekleşmesinden itibaren altmış gün süre ile verilir. Bu süre Kurum tarafından, gerekli görülmesi halinde değiştirilebilir. İşletmeci abonelikten ayrılmak isteyen aboneye sesli anons hizmeti hakkında bilgi verir ve bir ücret talep etmez.

Abonelik Sözleşmesinin Sona Ermesi

Madde 20 — Aboneler, taleplerini işletmeciye yazılı olarak bildirmek kaydıyla aboneliklerini her zaman sona erdirebilir. İşletmeci, abonenin aboneliğe son verme yönündeki yazılı talebinin kendisine ulaşmasından itibaren yedi gün içerisinde bu talebi yerine getirmek ve yine aynı süre içerisinde abonelik sözleşmesinin feshedildiğini, abonenin isteğine bağlı olmaksızın aboneye yazılı olarak bildirmekle yükümlüdür.

Söz konusu bildirimden sonra işletmecinin geri kalan alacakları için abonelere fatura göndermesi, abonelik fesih işlemlerinin yapılmasını durduracak şekilde yorumlanamaz.

İşletmeci, aboneye son fatura gönderirken aboneden aldığı depozito veya avans gibi ücretleri abonenin fatura borcundan düşer ve kalan tutarı onbeş gün içerisinde aboneye iade eder.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Diğer Hükümler

İdari Ceza ve Tedbirler

Madde 21 — İşletmecilerin bu Yönetmelikle belirlenen yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde 5/9/2004 tarihli ve 25574 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Telekomünikasyon Kurumu Tarafından İşletmecilere Uygulanacak İdari Para Cezaları ile Diğer Müeyyide ve Tedbirler Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanır.

Yürürlükten Kaldırılan Yönetmelik

Madde 22 — 27/9/2002 tarihli ve 24889 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan GSM Telefon Aboneliğine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.

Geçici Madde — İşletmeciler, Yönetmeliğin yayımını müteakip üç ay içerisinde Abonelik Sözleşmelerini bu Yönetmeliğe uygun hale getirerek Kuruma gönderirler.

Yürürlük

Madde 23 — Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 24 — Bu Yönetmelik hükümlerini Telekomünikasyon Kurulu Başkanı yürütür.



EK

Onsekizinci Maddenin Son Fıkrasında Anılan Türden Haksız Şartlar

a) İşletmecinin, sadece kendisi tarafından belirlenen koşullarda edimini ifa edeceği, buna karşılık tüketicinin her halde ifa ile yükümlü tutulduğu kayıtlar,

b) İşletmeciye, yükümlülüklerini yerine getirmeyen tüketiciden, olayların normal akışına göre gerçekleşmesi beklenebilecek zararı aşacak ölçüde yüksek bir götürü tazminat talep etme imkanı tanıyan hükümler,

c) İşletmeciye sözleşmeyi tek taraflı olarak sona erdirme hakkı tanıyan ancak tüketiciye aynı hakkı vermeyen kayıtlar,

d) İşletmeciyi, diğer tarafa ihtarda bulunma veya ek süre vermeye ilişkin yasal bir külfetten kurtarmaya ilişkin kayıtlar,

e) İşletmeciye haklı sebeplerin varlığı dışında süresiz bir abonelik sözleşmesini her hangi bir uyarıda bulunmaksızın sona erdirme hakkı tanıyan kayıtlar,

f) Süreli bir abonelik sözleşmesinde, tüketicinin aksine bir beyanı olmaması halinde sözleşmenin kendiliğinden uzatılmış sayılacağının öngörüldüğü durumlarda, tüketicinin sözleşmeyi uzatmama yönündeki iradesini beyan etmesi için sözleşmenin sona ereceği tarihten itibaren 30 günden uzun bir tarih öngören kayıtlar,

g) Tüketicinin, abonelik sözleşmesinin kurulmasından önce fiilen bilgi sahibi olamayacağı sözleşme şartlarını, aksi ispat edilemeyecek şekilde kabul ettiğini gösteren kayıtlar,

h) Sözleşmede belirlenmiş sebeplerden biri olmaksızın sözleşme şartlarında işletmeci tarafından tek taraflı olarak, tüketici aleyhine olmak üzere hizmetin niteliğinde ve sunumunda yapılacak değişikliklere ilişkin kayıtlar,

İşletmecinin borçlandığı edimi değiştirmesine veya bundan sapmasına imkan veren kayıtlar; meğerki işletmecinin menfaatleri dikkate alındığında bu değişiklik veya sapmaya tüketicinin rıza göstermesi beklenebilir olsun.

ı) İşletmeciye, ifa edilen hizmetin abonelik sözleşmesi şartlarına uygun olup olmadığını tespit etme hakkı veya bir sözleşme şartının nasıl yorumlanacağı konusunda münhasır yetki veren kayıtlar,

j) İşletmecinin, yükümlülüklerini yerine getirmemesine rağmen tüketicinin bütün yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda olduğuna ilişkin kayıtlar,

k) Tüketicinin mahkemeye gitme veya başka başvuru yollarını kullanma imkanını ortadan kaldıran veya sınırlandıran, özellikle de hukuki düzenlemelerde öngörülmemiş bir hakeme müracaatını öngören, gösterebileceği delilleri ölçüsüz derecede sınırlandıran veya mevcut hukuki düzen uyarınca diğer tarafta olan ispat külfetini tüketiciye yükleyen kayıtlar,

l) Tüketicilere abonelik sözleşmesine son verme isteklerinden dolayı cezai şart uygulanacağına dair hükümler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Taksilerin Tüketici Yasasına Kapsamında Hukuki Durumu ve Tüketici Heyetine Şikayet Av.ZekiÖZSOY Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 5 13-06-2007 12:01
Kadın Haberleri 2005 Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 30 19-11-2006 16:22
Kadın Haberleri 2002 Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 11 11-12-2002 22:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07822800 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.