Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Aynı konuta birden fazla haciz

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 31-12-2012, 13:38   #1
avukatlutfi

 
Soru Aynı konuta birden fazla haciz

aynı alacak için, aynı konuta değişik zamanlarda birden fazla haciz yapılabilir mi? saygılarımla
Old 31-12-2012, 14:23   #2
av.sercan35

 
Varsayılan

Tabi ki, yapılabilir.Yapılmaması için hukuka aykırı bir durum yok.
Old 01-01-2013, 02:14   #3
av.fatih özerden

 
Varsayılan

yapılabilir, İİK m78 vd. maddelerde gerek Yargıtay kararlarında yapılmamasına dair herhangi bir hukuka aykırı engel teşkil edecek bir husus söz konusu değildir.
Old 02-01-2013, 11:58   #5
salih.hukuk

 
Varsayılan

haciz yapılabilir,herhangi bir engel söz konusu değil ..
Old 02-01-2013, 13:05   #6
Av. Ali YILMAZKARA

 
Varsayılan

İcra müdürlüğü harcı yatırıldıktan masrafı karşılandıktan sonra daha önce gittik/çok gittik buraya diyerek reddedemez haciz talebini.

Ancak söz konusu haciz isteme hakkının kullanımı suistimal konusu ise durum elbette farklı.

I. Dürüst davranma

TMK Madde 2 - Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.

Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.
Old 02-01-2013, 16:15   #7
SHODAN

 
Varsayılan

Ben gayrimenkul haczi olarak algılamışım, pardon.
Old 02-01-2013, 16:31   #8
efekankaptan

 
Varsayılan

MADDE 94. - (1) Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Ve bu hükme iştirak edenlerin de kamu görevlisi gibi cezalandırılacağı hükmünü unutmayalım. O halde sürekli borçluyu rahatsız etmek ve ruhsal yönden etkilemek için yapılırsa bence işkence suçu oluşur.
Old 03-01-2013, 10:16   #9
Av. Ali YILMAZKARA

 
Varsayılan

Sayın efekaptan fikrinize saygı duyuyor olmakla birlikte katılmıyorum.

İcra kanunu zaten icrai işlemlerin ve mueyyidelerin özüne, borçluya baskıyı, hemde devlet eliyle baskıyı koymuştur.

İşkence suçunda bir tokat dahi işkence kapsamına girerken, sizin görüşünüze göre bir kere icra girmemektedir. Suç tipi bu duruma uymaz diye düşünüyorum. Ama tabi ateş olmayan yerden duman çıkmaz lafı da aklıma gelmedi değil. Bu hususta bir yargısal karar var mı?
Old 03-01-2013, 10:36   #10
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Y4HD
Esas : 2011/6971
Karar : 2012/10346
Tarih : 13.06.2012
MADDİ TAZMİNAT (Haksız Haciz)
BK.41, 49
Dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Davacının borcun varlığı konusunda bir itirazı olmadığından, mevcut bir alacağın tahsili için yapılan haczin de haksız olduğu ileri sürülemez. Zira davalının haksız eylemi bulunmayıp yasal alacağını icra takibi yoluyla tahsile ilişkin yasalara uygun talepte bulunmuştur.
Mahkemece, davalının Borçlar Yasası`nın 49. maddesi gereğince manevi tazminatla sorumlu tutulmasını gerektiren bir davranışı bulunmadığından hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekir.jva
DAVA VE KARAR:
Davacı T... O... Mad. Güv. Sis. İnş. Taah. Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından, davalı T. G. aleyhine 29/01/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/10/210 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalının başlattığı icra takibi nedeniyle kendisine ait maden sahasında bulunan ve madenin çıkarılma faaliyetinde kullanılan malların haksız olarak haciz ve muhafaza işleminin yapıldığını, İcra Hukuk Mahkemesine yaptığı haczedilemezlik şikayetinin kabul edilerek hacizlerin kaldırıldığını, bu nedenle malların hacizli olarak kaldığı süre içerisinde madende zorunlu bulunan faaliyetlerin temini için yaptıkları masrafların tazminine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Maden Kanunu`nun 40. maddesinde maden faaliyetinde kullanılan her türlü makina ile alet ve tesislere haciz konulamayacağının belirtildiği, yapılan hacizlerde fiilen maden ocağı faaliyetinde kullanılan bir takım iş makinalarına haciz işlemi uygulanması nedeniyle, dışarıdan araç kiralayarak faaliyetin sürdürülmesi için yapılan masrafların tazmini gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davacı, haksız haciz nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Bu davada öncelikle davalının icra takibi yapmakta haklı olup olmadığının irdelenmesi gerekir. Davalının, davacıya ait karşılıksız çek nedeniyle ihtiyati haciz kararı aldırdığı ve davacıya ait bir kısım araç ve mallara haciz konulduğu açıktır. Davacının borcun varlığı konusunda bir itirazı olmadığından, mevcut bir alacağın tahsili için yapılan haczin de haksız olduğu ileri sürülemez. Zira davalının haksız eylemi bulunmayıp yasal alacağını icra takibi yoluyla tahsile ilişkin yasalara uygun talepte bulunmuştur.
Mahkemece, davalının Borçlar Yasası`nın 49. maddesi gereğince manevi tazminatla sorumlu tutulmasını gerektiren bir davranışı bulunmadığından hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü doğru bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.
Y4HD 13.06.2012 - K.2012/10346
NE KONUTMUŞ DAHA ÖNCE HACİZLENMEMİŞ,KAÇ TANE MAL OLABİLİR
Old 03-01-2013, 11:38   #11
efekankaptan

 
Varsayılan

Bu hususta bir yargısal karar var mı işin açıkçası bilmiyorum. Her gün borçlunun iş yerine gidenin "bugün acaba haczedilecek yeni bir şey var mı" iradesiyle gitmeyeceği açıktır, burada açık bir şekilde ruhsal baskı vardır. Bunun da işkence suçunun tipikliğine uyduğunu düşünüyorum. Ayrıca
tazyik hapsi diye bir kavram biliyorum, ancak tazyik haczini ilk defa sizden duyuyorum. Haciz mahiyeti gereği bence üzüm yenmesi gereken bir kurumdur, amacı bağcıyı dövmek değildir. Saygılarımla...
Old 03-01-2013, 12:10   #12
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan efekankaptan
MADDE 94. - (1) Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Ve bu hükme iştirak edenlerin de kamu görevlisi gibi cezalandırılacağı hükmünü unutmayalım. O halde sürekli borçluyu rahatsız etmek ve ruhsal yönden etkilemek için yapılırsa bence işkence suçu oluşur.
TCK Madde 24: Kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez.
Old 03-01-2013, 16:53   #13
efekankaptan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Rıdvan Ergün
TCK Madde 24: Kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez.

Sayın Rıdvan Ergün benim kanun hükmünün yerine getirilmesine bir diyeceğim yok. Gerekli durumlarda haciz yapılacaktır, yapılmalıdır. Hatta ben de yapıyorum. Konuya farklı bir bakış açısı getirmek ve bunun tartışılmasını sağlamak istedim öncelikle bunu belirteyim. Bu konudaki şahsi kanaatim ise işkencenin oluşacağı yönündedir. Benim bahsettiğim sürekli olarak sistematik bir şekilde borçluyu yıldırma politikası ile maksat mahalleye, ele güne rezil olsun diyerek, sadece rahatsız etmek amacıyla gidilen hacizlerden bahsediyorum. Bir ortam hayal edin her gün aynı avukat icra memurunu almış ve gelmiş her odaya giriyor, çekmecelere kadar açıyor. Burada dikkat etmemiz gereken bu hareketin her gün yapılıyor olması. Sistematik olarak yapılan bu hareketlerin tipikliğe uygun olduğunu düşünüyorum. Nihayetinde emniyete getirmek ve sorgulamak da Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu, Yakalama Gözaltı ve İfade Yönetmeliği en önemlisi de CMK kriterlerine uygundur. Ancak aynı polis bu yetkisini kullanırken ruhsal yönden (bakın cebirden dayaktan ve sair darptan bahsetmiyorum sadece psikolojik etki...)şüpheliyi baskı altına alıyor ise kanun tipine uygundur cezalandırılsın diyen bir avukatlar, iş hacze gelince psikolojik baskı İcra ve İflas Kanunu'nun doğasında vardır diyoruz. E o zaman CMK doğasında da YGİY'de PVSK'da da ruhsal baskı vardır diyelim... Dediğim gibi haciz tazyik etkisi doğurması için konulan bir hukuki müessese değildir, tazyik için bunu kullanıyorsak yetkisini aşan kolluktan bir farkımız kalmaz diyorum. Sonuçta avukatlar olarak siyah cüppe giyiyor ve adaleti savunuyorsak sadece müvekkil açısından değil hukuk düzeni açısından hareket etmeliyiz... Saygılarımla
Old 03-01-2013, 17:07   #14
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan

Üstad, sizin vurguladığınız o durumda olsa olsa görevi kötüye kullanma söz konusu olabilir. İşkence başka bir şey...
Old 03-01-2013, 17:30   #15
efekankaptan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Rıdvan Ergün
Üstad, sizin vurguladığınız o durumda olsa olsa görevi kötüye kullanma söz konusu olabilir. İşkence başka bir şey...

İşkence nasıl bir şey ? Mesela kolluğun sorgu esnasında psikolojik baskı yapması, örneğin bağırması sizce işkence değil midir, fiziksel şiddet şart mıdır ? Cevabınız hayır ise sürekli hacze giden avukatla bunun arasında ne fark var?
Old 03-01-2013, 22:01   #16
gamzemeran

 
Varsayılan

Öncelikle aynı alacak için bile olsa aynı eve hacze gidilebileceği konusunda mutabıkız anladığım kadarıyla.
Sayın Efekan Kaptan; tam anlamıyla işkence hususuna katılmamakla, ev hacizlerinde asıl amacı aşan hukuki anlamda borçluyu rahatsız edici ve hatta taciz boyutuna ulaşan ev hacizlerine dikkat çekmek istemişsiniz.Yıllarca ailelerin dağılmasına, çocukların travma geçirmesine neden olacak ev hacizlerine yasal sınırlama getirildiğini biliyoruz.Ev haczinin en büyük amacı resmen borçluyu taciz etmek olmuş. Ev haczi; Borcunu ödemezse, evine gidileceği, çoluk çocuğunun önünde, komşulara rezil olacağı korkusu insanları borçlarını ödemeye sevkediyor. Şartları zorlamasını sağlıyor. Ama diğer yandan bütün şartlara rağmen borçlarını ödemeyip evine haciz memuru gelince 7′nci kattan atlayıp intihar eden, ailesiyle birlikte kendini öldürmek isteyen çok sayıda borçlu var. Sık sık televizyonlara; eve gelen haciz memuruna, avukata saldıran, intihar eden kişilerin hikâyeleri düştü. Kanundaki bu uygulama bazen gerekli oldu bazen de taciz amaçlı kullanıldı. Bir avukat, stajyerken yanında çalıştığı avukatın hacze giderken, “Sadece perdeleri çek, getir.” dediğini aktarıyor. Bu durum da ev haczinin ne kadar kötü niyetli, tacize yönelik kullanıldığını da gösteriyor. Yasa koyucu da burada, borçlu her ne kadar kusurlu, kötü niyetli olsa da ev haczinin aileyi cezalandırmak anlamına geldiği için vazgeçilmesi gerektiğinin altı çiziliyor. ev eşyasının haczine karşı olduğunu belirtirken, alacaklı için de bir şeyler düşünülmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Birde şöyle bir gerçek var kendi alacağına şahin devlet, vatandaşının alacağına karşı umarsız ne yazık ki. İcra iflas hukuku bu noktada değişen dünya ve insanla örtüştürülmeli. Borçlunun borcundan dolayı intihar etmesini önleyeyim derken alacaklıyı bir süre sonra borçlu duruma sokmak olmamalı.
Şimdi tüm bu söylemlerimden sonra taciz amacını taşıyan ev hacizleri ki bunu kasıtlı olarak ayrı ayrı günlerde giderek sürekli memurlarla işlem yapmak tazminat gerektiren bir durum olmalı bence.Hukuk düzenimiz hakkaniyetli bir dengeyi baz alan bir yapılanma olup biz avukatlara yakışmayan dürüstlük kuralını çiğneyen davranışlardan uzak durmalıyız.
İşkence hususuna gelecek olursak; açıkcası ben koşullarını taşımadığını düşünüyorum sadece tazminatı gerektiren bir durum söz konusu zira işkence Tokyo bildirgesinde geçen tanımına göre '' İşkence,kendi başlarına ya da herhangi bir otoritenin emri ile hareket eden bir ya da birden fazla kişinin, bir diğer kişiyi bilgi vermeye, bir itirafta bulunmaya ya da diğer herhangi bir nedenle zorlamak için kasıtlı, sistematik ya da nedensiz olarak gerçekleştirdiği fiziksel ya da ruhsal acıdır.'' bu durumda evde yapılan hacizlerde işkencenin koşullarının oluştuğunu söylemek pek de mümkün değil ancak avukat ve memur açısından kasti bir durum söz konusu ise görevi kötüye kullanmak olur. Saygılarımla...
Old 03-01-2013, 23:16   #17
Gemici

 
Varsayılan

Cevapların çoğu, haciz işlemi için, aynı eve birden fazla ziyaretin yapılabileceği yönünde gördüğüm kadarı ile.
Soru: Haciz için bir konutu ziyaret etmenin amacı nedir?
Cevap: Borçlunun haciz konus olabilecek malının haczi. Birinci ve ikinci ziyaretlerde haciz konusu olabilecek mal bulunmuşsa ve bir dahaki ziyaretin haczedilecek mal bulmada yararlı olacağı ihtimali varsa, sayısız haciz ziyaretinde bulunmanın bir sakıncası yoktur.

Benim görüşüm: borçlunun konutunda ilk hacizde haczedilecek herhangi bir mal bulunmadı ise, ikinci ve üçüncü seferlerde de bulunmaz, eğer borçlu mirasa konmadı veya milli piyangoda büyük ikramiyeyi yakalamadı ise.

Bu durumda mükerrer hacizlerin tek bir amacı vardır: Amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. Üzüm olmayan bağa, sırf sahibini dövmek için girmenin yasal olarak korunmaması ve sırf borçluyu taciz amacına yönelik haciz işleminin yasal olarak yasaklanması gerektiği düşüncesindeyim.

Benim düşünceme göre bu amaç hukuk tarafından korunacak bir amaç değildir. Hukuk normları tarafından korunsa bile hukuk etiği ile bağdaşmaz.

Saygılarımla
Old 04-01-2013, 11:19   #18
Av. Ali YILMAZKARA

 
Varsayılan

Elçiye zeval olmaz. Siz illaki kötü niyetli adam üzerinden yola çıkıyorsunuz. Kötü niyeti elbette kanun korumaz korumamalıdır da ancak; Ben alacaklı vekili olarak alacaklının duyduğu, aldığı ve bana verdiği bilgiden yahut kendi edindiğim bilgiden yola çıkarak gitmişsem?

Yada masumane bir örnek;
1. sefer: Haciz mahaline gidildi evde kimse yok kapı kilitli, çilingir temin edilemedi hacze son verildi.

2. sefer: Haciz mahaline gidildi evde borçlunun eşi ve babası var biz kefiliz haciz yapılmasın dendi icra kefili olarak tutanağa isimleri geçti hacze son verildi.

3. sefer: Dosyaya hala ödeme yapılmamış haciz mahaline gidildi asıl borçlu hazır taahhüt vermek istiyorum dendi taahhüdü alındı, hacze son verildi.

4. sefer: Dosyaya ilişkin hiç ödeme yok taahhüdü ihlal edildi, maaş, gayrimenkul, mevduat haczi mümkün olmadı, haciz mahaline gidildi, haczi kabil malların haczine geçildi, yediemin olarak mallar borçluya bırakıldı, hacze son verildi. (Borcu kapatmaya yetmeyecek kadar mal olduğu görüldü)

5. sefer:Borçlu hala daha ödeme yapmamakta direnmektedir. Bu kez de hacizli malların muhafazası için haciz mahaline gidildi. Muhafaza altına alındı.

6. sefer:Borçlunun muhafaza altına alınan bir kısım hacze kabil mallar yerine yenisi aldığı duyumu alındı kontrol amaçlı ve hukuken tamamlam haczi niteliğinde haciz mahaline gidildi. Yeni malların bulunduğu görüldü haczedildi muhafaza altına alındı. Hacze son verildi.

7. sefer: Alacaklı, borçlu tarafından yine yeni mal alındığı bilgisini verdi. Haciz mahaline gidildi yeni mal olmadığı görüldü.

*** Muhafaza altındaki hacizli mahcuzların satışı istendi satıldı borcun dörtte biri kapandı.

Şimdi napalım "Yav 8 sefer gittik adamın evine daha gitmeyelim" mi diyelim?

İlk mesajımda da belirttiğim üzere, MK 2'ye aykırı bir durum değilse kanuna uygundur. Aykırı ise icra dairesi reddeder-etmelidir.

Örneğin: gün aşırı hacze gitmek istiyor alacaklı/vekili. Kişisel bir husumet var gibi görünmekte.

O zaman MK 2'nin ihlal edildiği dolayısı ile tazminat sorumluluğu doğacağı kanaatindeyim.

İşkence açısından ele alacak olursak, ne kolluğun ne de başka kamu personelinin fiziki yahut psikolojik şiddet uygulama hak ve yetkisi yoktur. Ancak icra hukukunda "cebri icra" kavramından da anlaşılacağı üzere bu bir alacaklının talebi üzerine devlet eli ile yapılan zorlamadır. Bu zorlama fiziken mala el koyma olabileceği, hürriyeti sınırlama olabileceği gibi manevi baskısı da mevcuttur. En basitinden yine İİK kapsamında MÜFLİS'lik hak yoksunluklarını beraberinde getirir. Bu nedir şimdi İşkenceci devlet?

Öte yandan sanki "işkence" suçu özel bir suç tipi gibidir. maddi unsur olmasa da manevi olarak böyledir ve daha çok güvenlik güçlerince işlenir. Mesela bir de işkenceye maruz kalan kişinin bu durumdan kurtulma imkanı yoktur. Ancak İİK borçluya haciz baskısından kurtulması için çeşitli haklar tanımıştır. Her hal ve şartta borçluğu kendi fikir ve eylem kaynaklıdır.

Klasik hukukçu lafı ile bitirmek istiyorum mesajımı, "Somut olaya göre değerlendirmek lazım"
Old 04-01-2013, 13:46   #19
av.metebey

 
Varsayılan

meslektaşlarımın cevaplarından da anlaşılacağı üzere soru daha açık olmalı.bir konuta tekrar tekrar hacize gidilmiş olması sadece ihtimaller çerçevesinde düşünmemizi sağlar.olay daha ayrıntılı anlatılırsa siz de tatmin edici bir cevap alabilirsiniz.ama gene olarak şunu söyleyebilirim:avukat talep ettiği sürece aynı konuta hacize tekrar gidilebilir.bu konuda hukuka aykırılık var diyorsanız icra müdürünün kararını şikayet edin.
Old 04-01-2013, 13:49   #20
Bronz Atlı

 
Varsayılan

Bir an için işkence suçu var diyelim. Fail kimdir? Avukat mı icra memuru mu? Yoksa iştirak mi var aralarında? Yoksa avukat memuru suçta aracı olarak mı kullanmıştır?
Şahsi fikrim de burada işkence suçunun oluşmayacağı yönünde. Buna ilişkin olarak maddi manevi tazminat davası açılabilir. İlla ceza davası diyorsanız da görevi kötüye kullanmaktan dava açılabilir. Ancak Sayın YILMAZKARA' nın da ifade ettiği gibi somut olay burada kırılma noktası
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
aynı alacaklının aynı borçluya birden fazla icra takibi yapması ve satış talebi Av.Şakir Meslektaşların Soruları 4 27-02-2011 01:24
Aynı eşya üzerinde birden fazla haciz olması ve öncelik hak 198 Meslektaşların Soruları 2 03-08-2009 09:25
Aynı eşya üzerinde birden fazla haciz olması ve öncelik ares139 Meslektaşların Soruları 13 08-02-2009 23:54
aynı suçu birden fazla işlemek av.duyguf Meslektaşların Soruları 2 14-01-2009 15:22


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05342007 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.