Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

istifa eden memur emekli ikramiyesi

Yanıt
Old 06-06-2013, 12:44   #91
elmas

 
Varsayılan

Benim dosyada kurum vekili çok kısa karar düzeltme dilekçesi vermiş.Sadece kararın aleyhemize olan kısmı için itiraz ediyoruz karar düzeltme talep ediyoruz demişler. Ben o nedenle bu hususu çıkaramadım karardan. Ama ne olur ne olmaz diye karar düzeltme yoluna da başvurmadım. Kararın lehimize olabileceğini varsayarak
Old 07-08-2013, 14:29   #92
av.ayşegül önder

 
Varsayılan

konuyla ilgili davamda verilen karardan siz meslektaşlarımın da mesajlarında yorumladığı gibi ne anlaşılması gerektiği hakkında tereddütlüyüm. kararın sonuç kısmında "ödeme tarihindeki" açıklamalar kısmında ise "emekli aylığının bağlandığı tarihteki katsayılar üzerinden" şeklinde bir ifade var. kurum itiraz yoluna başvurmuş. güncel rakam anlamına geldiğini varsayarsak ve kurum bu haliyle ödeme yapmazsa ya mahkeme kararını uygulamamaktan suç duyurusu yapıp belki de ayrıca tam yargı davası açmak söz konusu olabilir.. bana gelen bir örnekte kurum itiraz konusu yaptığı harçları da ödemek için davacıdan bilgilerini istemişti. böyle bakınca durum biraz karışık bir hal almış görünüyor..
Old 20-08-2013, 16:34   #93
Av. Burçin Özenli

 
Varsayılan

Ben de son durum hakkında bilgi vereyim. İlk olarak İdare Mahkemesi istifa edilen tarihe göre ödeme yapılmasına karar vermiş; ayrıca ödemenin güncel tutarlar üzerinden yapılmasını istediğimizden kurum lehine karşı vekalet ücretine hükmetmişti. Bunun üzerine kurum tarafından temyiz yoluna gidildi, biz temyize gitmedik. Kurumun itirazı kabul edildi ve yeniden yargılama yapıldı; bu sefer lehimize olarak emekli olduğu tarihler üzerinden hesaplama yapılarak ödeme yapılmasına karar verildi. Bu husus sonuç kısmında değil gerekçe kısmında yer alıyor. Benim de takıldığım husus bu; biz güncel tutarlar üzerinden ödeme yapılmasını istiyoruz; mahkeme bunu reddetmiyor ki reddetseydi karşı vekalet ücreti doğardı. Ama emekli olduğu tarihteki katsayılar üzerinden ödeme yapılsın diyor.

Hesaplamayı nasıl yapacaklar gerçekten çok merak ediyorum.
Old 21-08-2013, 11:34   #94
elmas

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Burçin Özenli
Bunun üzerine kurum tarafından temyiz yoluna gidildi, biz temyize gitmedik. Kurumun itirazı kabul edildi ve yeniden yargılama yapıldı; bu sefer lehimize olarak emekli olduğu tarihler üzerinden hesaplama yapılarak ödeme yapılmasına karar verildi.

Burçin hanım temyiz etmediğiniz halde nasıl idare mahkemesi ikinci yargılamada lehinize karar verdi ve tam olarak gerekçede lehinize olarak nasıl bir hüküm kuruldu yazabilirmisiniz?
Old 21-08-2013, 15:08   #95
Av. Burçin Özenli

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan elmas
Burçin hanım temyiz etmediğiniz halde nasıl idare mahkemesi ikinci yargılamada lehinize karar verdi ve tam olarak gerekçede lehinize olarak nasıl bir hüküm kuruldu yazabilirmisiniz?

Sayın Elmas,

E-mail adresinizi özelden yazabilirseniz kararı mail atayım. Karar örneğini isteyen herkese ulaştırabilirim
Old 16-09-2013, 13:59   #96
Av. Burçin Özenli

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,

Yukarıda belirttiğim üzere İdare Mahkemesi ilk kararında 1986 yılındaki (istifa yılı) katsayılar üzerinden hesaplama yapılarak ödeme yapılmasına karar vermişti ve buna göre idarece hesaplama yapılarak tutarın 1340-TL(8yıl 2ay) olduğu belirtildi. Bu tutar müvekkilin hesabına yattı; ancak karar bozulunca geri ödedik.

Bölge İdare Mahkemesinin bozma kararı sonrasında yeniden yargılama yapıldı ve İdare Mahkemesi bu sefer 2000 yılındaki (emekliliğe ayrılan yıl) katsayılara göre ödeme yapılmasına karar verdi. İdarece yeniden hesaplama yapılarak 1210-TL ödeme yapılacağı belirtilmiştir.

Hesaplamaların nasıl yapıldığını bilmiyorum. Ancak 1986 yılı katsayılarının 2000 yılından daha yüksek olması mümkün mü? sormak istiyorum
Old 06-02-2014, 14:32   #97
Av. Şükrü

 
Varsayılan

Güncel Tutar üzerinden yani başvuru tarihindeki katsayılar üzerinden emekli ikramiyesi hesaplanması gerektiğine dair Ankara 17. İdare Mah. karar verdi kararı aşağıya ekliyorum. Ancak s.g.k. itirazı sonucu ankara bölge idare 1. kurulu, kararın gerekçesindeki güncel tutar bölümünün hatalı olduğunu belirtip, emekli olunan tarihteki katsayıya göre ödeme yapılması gerekir diyerek gerekçeyi düzelterek onadı.

T.C.
ANKARA
17. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO 2012/661
KARAR NO 20 12/2878

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara 17. İdare Mahkemesi’nce yapılan ara kararına dayalı İdare tarafından gönderilen belgelerin incelenmesinden, davacıya ödenmesi muhtemel emekli ikramiyesi miktarının, 2576 sayılı Kanunun, tek hğkimle çözümlenecek davaları belirleyen 7. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen parasal sınırın altında kalacağı anlaşıldığından, işbu davanın tek hakim tarafından çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılıp, işin gereği düşünüldü:
Dava, Emekli Sandığına tabi hizmet yapmakta iken bu görevinden ayrılıp başka bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalıştıktan bir süre sonra hizmet birleştirmesi yoluyla 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre emekliye ayrılan davacının, Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süreleri için emekli ikramiyesi ödenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddedilmesine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kaldığı emekli ikramiyesi tutarının faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (17/04/2008 gün ve 5754 sayılı Kanun’un 64’üncü maddesi ile ile değişik) 106/5 maddesi ile 01/10/2008 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılan, ancak aynı Kanun’un geçici 2’nci maddesinin yedinci fıkrası ile geçici 4’üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca uygulaması sürdürülen mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun ‘Aylığı Bağlayacak Kurum” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasında, “Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere; son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir” hükmüne; “Emekli ikramiyesi” başlıklı 12’nci maddesinde ise, “Son defa TC. Emekli Sandığıncı töbi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, TC. Emekli Sandığına tdbi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerin toplamı üzerinden, 5434 sayılı TC. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir. (..jAyrıca, 8 inci maddenin birinci fıkrası gereğince aylık bağlananlara, emekli oldukları son görevlerinden dolayı ilgili bulundukları sosyal güvenlik kurumu kanununun emekli ikram iyesine veya iş kanununun kıdem tazminatına ilişkin hükümleri uygulanır. (Ek cümle; 06/08/2008-5793/6 mad.) Bu fikraya göre emekli ikramiyesi ödenmesinde, birinci fıkra hükümleri de dikkate alınır”hükmü bulunmakta iken; bu maddenin birinci fikrasında yer alan ve 2829 sayılı Kanun’a göre aylık bağlananlardan son defa Emekli Sandığı’na tabi görevlerden emekliye ayrılmayanlara ikramiye ödenmesini engelleyen “Son defa TC. Emekli Sandığıno tdbi görevlerden emekliye ayrılan ve” ibaresi, Resmi Gazete’nin 05/06/2009 tarih ve 27249 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 05/03/2009 gün ve E: 2005/40, K: 2009/17 sayılı kararıyla iptal edilmiş olup, iptal kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren bir yıl sonra yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır.
2829 sayılı Kanun’un 12. maddesinin anılan ibaresinin yürürlükten kaikmasından kısa bir süre sonra 19/06/2010 gün ve 27616 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01/06/2010 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe giren 5997 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 89. maddesinin birinci fıkrası değiştirilerek, “Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malüllük veya yaz//e malüllüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tünı iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir. Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve kendilerine nı ülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ise, bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden bu madde hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir. Mülga 2829 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile üçüncü fıkrasının son cümlesinin bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz” hükmü getirilmiştir; ancak 5434 sayılı Kanun’un 89. maddesinin 5997 sayılı Kanun’un 14. maddesiyle değişik birinci fıkrasının ikinci cümlesindeki “Son def ı bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve...” şeklindeki ibare de 09/07/20 1 1 gün ve 27989 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 12/05/2011 gün ve E:2010/81, K:201 1/78 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
Daha sonra ise, 26/01/2012 gün ve 28185 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanıp, yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6270 sayılı Kanunun 1 .maddesinin değiştirdiği, 5434 sayılı Kanun’un 89. maddesinin ikinci ve üçüncü fikralarında “Birincifikra kapsamına girmemekle birlik/e, bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmeti bıılunanlardan mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına T6bi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi uyarınca bir/e ştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik. yaşlılık ya da malüllük aylığı bağlananlara ise; bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine töbi olarak bu Kanuna töbi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen kıdem tazıninatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödenir.
Ikinci fıkra uyarınca ödenecek emekli ikramiyesi, bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına giren görevlerde geçen her tanı fiili hizmet yılı ile sınırlı olcırak bu görevlerden ayrıldıkları tarihteki emeklilik keseneğine esas aylık tutarı üzerinden ve aylığın başlangıç tarihindeki katsaydar dikkate alınarak ödenir. Mülga 2829 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile üçüncü fıkrasının son cünılesinin bıı maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz “ hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, 6270 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile 5434 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 223. maddenin 1.fikrasında “Bu maddenin yürürlük tarihinden önce, mülga 2829 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlar ile ölenlerin hak sahiplerine, varsa açtıkları davalardan vazgeçmeleri ve bu Kanunun 89. maddesindeki şartların varlığı halinde aynı esas ve usuller çerçevesinde emekli ikramiyesi ödenir. Davalardan vazgeçilmesi halinde, mahkemelerce Sosyal Güvenlik Kurumu lehine hükmedilecek vekalet ücretleri Kurumca tahsil edilmez” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, Emekli Sandığına tabi hizmet yapmakta iken bu görevinden istifa ederek ayrılıp başka bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalıştıktan bir süre sonra birleştirilen hizmetleri üzerinden tarafina yaşlılık aylığı bağlanan davacının, Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süreleri için emekli ikramiyesi ödenmesi talebiyle 17/11/2011 tarihli dilekçesiyle yaptığı başvurusunun 5434 sayılı Kanunun 89.maddesinin 1. fıkrasının 5997 sayılı Kanunun 14.maddesi ile değişik hükmü gereğince reddedilmesine ilişkin 30/11/2011 tarih ve 46.485.062 sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı emekli ikramiyesi tutarının faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2709 sayılı 1982 Anayasası’nın 2.maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir” hükmüne; 153 maddesinin son fikrasında ise “Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar” hükmüne yer verilmiştir.
Anayasa Mahkemesince bir kanunun tümünün ya da belirli hükümlerinin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde eldeki davaların Anayasaya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşecektir.
Diğer yandan, hukuk güvenliğini sağlamakla yükümlü olan hukuk devletinde genel olarak yasa kuralları, yürürlüğe girmelerinden sonraki olaylara uygulanırlar ve yeni çıkarılan yasada bir açıklık yoksa, önceden yürürlükte olan yasa hükümlerine göre sonuçlanmış durumlarla kazanılmış haklara dokunmazlar. Hak kaybına neden olmaksızın yeni olanaklar getiren yasal düzenlemelerin ise geçmişe yönelik kurallar içermesine hukuksal bir engel bulunmamaktadır.
“Yasaların geriye yürümezliği ilkesi” uyarınca, yasalar kamu yararı ve kamu düzeninin gerektirdiği, kazanılmış hakların korunması, mali haklarda iyileştirme gibi kimi ayrıksı durumlar dışında ilke olarak yürürlük tarihlerinden sonraki olay, işlem ve eylemlere uygulanmak üzere çıkarılırlar; geçmiş, yeni çıkarılan bir yasanın etki alanı dışında kalır. Bu nedenle, sonradan yürürlüğe giren yasaların geçmişe ve geçmişteki hukuksal durumlara etkili olmaması hukukun genel ilkelerindendir.
Nitekim Anayasa Mahkemesi’nin pek çok kararı da bu yöndedir. (20/7/2000 tarih ve E:2000/16, K:2000/l7 sayılı kararı; 15/10/2003 tarih ve E:2003/84, K:2003/89 sayılı kararı; 15/12/2006 tarih ve E:2006/111, K:2006/112 sayılı kararı; 20/3/2008 tarih ve E:2006/44, K:2008/81 sayılı kararı; 23/6/2004 tarih ve E:2004/14, K:2004/84 sayılı kararı)
Buna göre, dava konusu işlemin 5434 sayılı Kanunun 89.maddesinin 1. fikrasının 5997 sayılı Kanunun 14.maddesi ile değişik hükmü gerekçe gösterilerek reddedilmiş olması; öte yandan dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olmaması ve geçmişe dönük olarak uygulanacağı yönünde açık bir hükme yer vermemesi ile davacının talebi açısından yeni olanak getiren lehe bir düzenleme niteliğinde de olmaması nedeniyle 6270 sayılı Kanun hükümlerinin “Yasaların geriye yürümezliği ilkesi” uyarınca işbu davada uygulanmasının hukuken mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, Anayasa Mahkemesince verilen kararlar ile, farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle, son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan sosyal güvenlik kurumu tarafından aylığı bağlananlardan, son defa Emekli Sandığına tabi bir görevden emekliye ayrılmamış olanlar ile Emekli Sandığı dışındaki sosyal güvenlik kurumları tarafından emekli veya yaşlılık aylığı bağlananlara emekli ikramiyesi ödenmesine engel olan “Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve ...“ ibaresi iptal edildiğinden, 5434 sayılı Kanunun 5997 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile değişik 89.maddesinin 1. fıkrası ile 2829 sayılı Kanunun 12. maddesinin 1. fıkrasının Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda yer verilen iptal kararlarından sonraki şekline göre, kendilerine 2829 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığından, davacının talebinin reddedilmesi yönündeki, yasal dayanağı kalmayan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Anayasa’nın 125/son maddesinde yer verilen “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödenıekle yükümlüdür” hükmü uyarınca, yukarıda açıklanan gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal hakların (hesaplanacak emekli ikramiyesi tutarının) davacıya ödenmesi gerekmektedir.
Davacının emekli ikramiyesinin nasıl hesaplanacağı hususuna gelince; 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun 6270 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki haliyle 89. maddesine göre, emekli ikramiyesi ilgiliye bağlanan emekli aylığına hak kazandığı tarih esas alınarak belirlenmekte ise de, burada bahsedilen aylık 5434 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık olup, davacıya 5434 sayılı Kanun ile aylık bağlanmasının söz konusu olmaması, öte yandan davacının emekli ikramiyesi almaya tarafına yaşlılık aylığı bağlandığı tarihte hak kazanamayıp, kendisine emekli ikramiyesi ödenmesine engel olan “Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve •‘ yönündeki Yasa hükmünün Anayasa Mahkemesinin yukarıda yer verilen kararı ile iptal edilmesi nedeniyle, Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süreleri için emekli ikramiyesi ödenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddedilmesine ilişkin işlemin Mahkememizce bu karar ile hukuka aykırı bulunarak iptal edilmesi üzerine hak kazandığı açık olduğundan, 5434 sayılı Kanuna tabi hizmetleri karşılığı hak kazandığı emekli ikramiyesinin kadro ve derecesi aynı olan emsali personelin, dayalı Idareye başvuru tarihi olan 17/11/2011 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan maaş katsayısı ve taban aylığı esas alınarak hesaplanması ve bu tutarın Idareye başvuru tarihi olan 17/11/2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, davacının yoksun kaldığı emekli ikramiyesinin dayalı Idareye başvuru tarihi olan 17/11/2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yapılan 104,80 TL yargılama gideri ile AAUT uyarınca belirlenen 660,00 TL vekalet ücretinin dayalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin isteği halinde kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Ankara Bölge ldare Mahkemesi’ne itiraz yolu açık olmak üzere 31/12/2012 tarihinde karar verildi. -

-----------------------

Bölge idarenin kararı

T.C.
ANKARA
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
1. KURUL
ESAS NO :2013/11929
KARAR NO :2013/20214

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulunca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü
İncelenen olayda, farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekli olan davacının, Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresi için kendisine emekli ikramiyesi ödenmesi amacıyla dayalı idareye yaptığı başvurunun reddi üzerine anılan işlemin iptali ve söz konusu ikramiye tutarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açtığı davanın; 2829 sayılı Yasanın, son defa Emekli Sandığına tabi bir görevden emekliye ayrılmamış olanlara Emekli Sandığı’na tabi hizmet süreleri için emekli ikramiyesi ödenmesine engel oluşturan 12. maddesin 1. fıkrasındaki düzenleme Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiğinden, anılan Yasa hükmünün iptal kararından sonraki haline göre davacıya birleştirilen hizmet sürelerinden Emekli Sandığı’na tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerin toplamı üzerinden, 5434 sayılı Kanuna tabi hizmetleri karşılığı hak kazandığı emekli ikramiyesinin kadro ve derecesi aynı olan emsali personelin dava konusu işlemin tesis tarihi itibariyle yürürlükte bulunan maaş katsayısı ve taban aylığı esas alınarak hesaplanma yapılarak davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ve belirtilen hesaplama yöntemine göre emekli ikramiyesinin idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verildiği tespit edilmiş olup; anılan kararın sonucu itibarıyla usul ve hukuka uygun olduğu ve bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığı anlaş ıl m ıştı r.
Buna karşılık itiraza konu kararda, davacıya ödenmesi gerekli emekli ikramiyesi tutarı hesaplanırken ilgilinin 5434 sayılı Kanuna tabi hizmetleri karşılığı hak kazandığı emekli ikramiyesinin kadro ve derecesi aynı olan emsali personelin dava konusu işlemin tesis tarihi itibariyle yürürlükte bulunan maaş katsayısı ve taban aylığı esas alınarak hesaplanma yapılarak rakam tespiti yoluna gidildiği anlaşılmakta ise de, uyuşmazlığın çözümüne dayanak alınan yasa kurallarında hakedilen emekli ikramiyesinin işlem tarihindeki güncel tutarlar üzerinden hesaplanarak ilgililere ödenmesini mümkün kılan herhangi bir kural yer almadığından , davacının hakettiği emekli ikramiyesi tutarının Emekli Sandığı’na tabii hizmetlerinin üzerinden bu nitelikteki görevinden en son ayrıldığı tarihte almakta olduğu emekli keseneğine esas aylık tutarı gözetilerek ve emekli aylığının bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan katsayılar dikkate alınarak hesaplanıp ödenmesi gerekir.
Açıklanan nedenle, Ankara 17. idare Mahkemesi’nce verilen 31/12/2012 gün ve E:2012/661
K:2012/2878 sayılı karar sonucu itibariyle usul ve hukuka uygun olup bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, dayalı idare itiraz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçe gözetilmek suretiyle ONANMASINA, yargılama giderlerinin itiraz edenin üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan miktarın istenilmesi halinde itiraz edene iadesine, 23/1 012013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 07-02-2014, 10:16   #98
Avukat1981

 
Varsayılan

Ankara 17.İdare Mahkemesini verdiği karardan ötürü tebrik ediyorum. Bölge Mahkemesi kararına karşı da diyecek bir şey bulamıyorum. Karar düzeltme yoluna başvuracak mısınız? İnşallah orda verdikleri hatalı karardan dönerler.
Old 07-02-2014, 10:44   #99
Av. Şükrü

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat1981
Ankara 17.İdare Mahkemesini verdiği karardan ötürü tebrik ediyorum. Bölge Mahkemesi kararına karşı da diyecek bir şey bulamıyorum. Karar düzeltme yoluna başvuracak mısınız? İnşallah orda verdikleri hatalı karardan dönerler.


Karar düzelteme talebi ile başvuruda bulundum. Ancak çok umutlu değilim. Karar olumsuz olursa Anayasa MAhkmesine bireysel başvuru ile müracaat etmeyide düşünüyoruz.
Old 27-02-2014, 17:06   #100
YILDIRIM1453

 
Karar umut fakirin ekmeği

yürürlükte bulunan maaş katsayısı ve taban aylığı esas alınarak emeklilik ikramiyesinin hesaplanmasına dair herhangi bir gelişme herhangi bir karar mevcut mu?
Teşekkür ederim.
Old 19-03-2014, 15:02   #101
av.ayşegül önder

 
Varsayılan

bugün elime ulaşan temyiz sonucunda onama verilmiş. emekli aylığının bağlandığı tarihteki katsayılar üzerinden ödenmesine.. şeklinde idare mahkemesinin kararı onanmış..
karar düzeltmeden sonuç alan ya da kuruma başvuran meslektaşım var mı?
Old 19-03-2014, 16:11   #102
adlt-2007

 
Varsayılan

Anayasa Mahkemesi Bireysel başvurusu reddedildi. Dava AİHM e taşındı.
Old 03-04-2014, 17:42   #103
Av. Şükrü

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan adlt-2007
Anayasa Mahkemesi Bireysel başvurusu reddedildi. Dava AİHM e taşındı.

Rred kararı elinizde ise paylaşırsanız sevinirim. Teşekkürler
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
emekli ikramiyesi AV.MAHİROĞLU Meslektaşların Soruları 9 14-07-2013 19:54
istifa eden memur emekli ikramiyesi BALDIRAN Meslektaşların Soruları 5 24-08-2011 08:42
On yıl çalışıp istifa eden devlet memuru istifadan sonra SSK primlerini kendisi yatırmış ise emekli olabilir mi pathem Meslektaşların Soruları 2 17-01-2011 15:33
istifa eden memur başka kurumda göreve başlayabilirmi Av.HakanANDI Meslektaşların Soruları 2 07-12-2007 15:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06498790 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.