Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hİsse Senetlerİ Hakkinda

Yanıt
Old 29-10-2006, 19:41   #1
advokat34

 
Varsayılan Hİsse Senetlerİ Hakkinda

merhaba meslektaşlarım. bir müvekkilimin babası 1975'te bir şirketin kurucu ortağı sıfatıyla,o günkü değeriyle 25.000TL.değerinde 25 adet bedelli ve 25 adet te bedelsiz olmak üzere toplam 50 adet hisse senedi almış.Yurtdışında işçi olarak bulunan bu kişi ailesine bu durumdan hiç bahsetmemiş,yıllar sonra ölümünden sonra Türkiyeye gelen çocukları, türkiyedeki evinde saklı olarak bu hisse senetlerini buluyorlar.Sözkonusu şirketle iletişime geçip bu senetleri gösterdiklerinde, (kurucu ortaklarımız bedel arttırımlarını takip etmediklerinden bu durumdan yararlanamamışlardır.Böylelikle şu an ki mevcut bedel arttırımı diye çok cüzi bir rakam^^5YTL^^ çıkarmışlardır). Sorum şu; 1975 yılında kurulan ve kuruluş sermayesi 25.000TL. olan bir şirketten o tarihte beher bin liradan 25 adet bedelli, 25 adeti ise taahhüt edilmiş olmak üzere 50 adet hisse senedi alan bir kurucu üye, bedel arttırımlarına katılmadı diye, bugüne kadar çok defa bedel arttırımı yoluna gitmiş bir şirketin bu arttırımlarından nasıl yararlanamıyor? Yabancısı olduğum bir konu olduğu için bu konuda bilgisi olan meslektaşlarımın önerilerini bekliyorum. (Şirketin adı, Kaplamin A.Ş. merkezi izmirde) tşk ederim.
Old 30-10-2006, 19:10   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sermaye arttırımının yapıldığı genel kurulda pay alma hakkının sınırlandırılması yönünde bir karar alınmış mı acaba? Böylebir karar alındıysa, bu karar ortaklığın yararı gözeterek, eşit işlem ve iyiniyet kuralları çercevesinde mi alınmış? Ayrıca esas sözleşmeye de bakmak gerek, esas sözleşmede sermaye arttırımında pay alma hakkının kısıtlanmayacağı yasağı var mı? Yani birçok sorunun cevabını bulmak gerekebilir. Size yardımcı olacağını umduğum bir yargıtay kararı yolluyorum.

Saygılar.


T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 1997/5583

K. 1997/6609

T. 6.10.1997

• GENEL KURUL TOPLANTISINA ÇAĞRILMAMA ( Pay Alma Hakkının Tanınması - Paydan Mahrumiyet )

• PAY ALMA HAKKI ( Eşit Koşulların Sağlanması - Pay Sahiplerini Aynı İşleme Tabi Tutma )

• SERMAYE ARTTIRIMI ( Yeni Pay Alma Hakkının Kaldırılması Niteliği Taşımamalı )

• EŞİT İŞLEM İLKESİNE AYKIRILIK ( Sermaye Artırımında Bir Ortağın Katılımına Olanak Verme - Kararın İptali )

6762/m.394


ÖZET : Yeni pay alma hakkının tanınmasında veya kaldırılmasında, eşit işlem ilkesi uygulanmalıdır. Bu ilkenin amacı, eşit koşuların varlığında her bir pay sahibini, diğer pay sahipleri gibi aynı işleme tabi olmasını sağlamaktır. Bu suretle sermaye artırımı ile oluşturulan yeni durum, yeni pay alma hakkının kaldırılması niteliği taşımamalıdır. Şirket, ortağı şirketten alacaklı olsa dahi bu kural değişmez. Bu itibarla, sermaye artırımına yalnızca bir ortağın katılmasına olanak tanıyacak şekilde, TTK.nun 394. maddesine ve eşit işlem ilkesine aykırı nitelikte alınan bu kararın da iptali gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 6.12.1996 tarih ve 1400-1299 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, birleşen davalarla, davalı şirketin 22.9.1995 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısına müvekkillerinin çağrılmadığını, yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı şekilde alınan sermaye artırımı kararı ile müvekkillerinin pay oranının %20 den %0.82 ye düşürülecek şekilde sermaye artırımı kararı alındığını, müvekkillerinin pay alma haklarının ortadan kaldırıldığını ve usulsüz ibra kararı alındığını ileri sürerek genel kurul kararlarının tümünün iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, usulsüz çağrının tek başına iptal sebebi teşkil etmediğini, davacıların oy kullanmasının sonucu değiştirmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, davacılar Erol ve Mustafa I 'a çağrı gönderilip, tek başına çağrının usulsüzlüğünün iptal sebebi teşkil etmeyeceği, sermaye arttırımının 314 ret oyuna karşılık 3200 oyla kabul edilip, sermaye arttırımının şirket yararına olmadığının ileri sürülmediği, oy oranına göre ibranın sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ortaklardan Adolf Meyer-Josef Meyer İnt Spediteure Gmbh'u temsil eden Clemens Haskamp'ın tüzel kişi yönünden ibra oyunu kullanabileceğine ve TTK.nun 374/2 maddesinde öngörülen yasağın gerçek kişi paylar yönünden kullanılamayacağı öngörülmüş bulunmasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-22.9.1995 günlü genel kurulda, davalı şirket anasözleşmesinin 6. maddesi değiştirilerek sermaye artırımına gidilmiş ve arttırılan sermayenin tamamı şirket ortaklarından Adolf Meyer-Josef Meyer İnt. Spediteure Gmbh.'e olan borç nedeniyle, bu şirket alacağı için karşılandığı belirtilmiştir. Yani artırılan sermayenin tamamı, borcun önlenmesi bakımından, sadece anılan şirkette yine pay alma hakkı olarak verilmiştir. Bu durum, diğer ortakların sermaye artırımına katılmalarını önlemiştir. Esasında, yeni pay alma hakkının tanınmasında veya kaldırılmasında, eşit işlem ilkesi uygulanmalıdır. Bu ilkenin amacı, eşit koşuların varlığında her bir pay sahibini, diğer pay sahipleri gibi aynı işleme tabi olmasını sağlamaktır. Bu suretle sermaye artırımı ile oluşturulan yeni durum, yeni pay olma hakkının kaldırılması niteliği taşımamalıdır. Şirket, ortağı şirketten alacaklı olsa dahi bu kural değişmez. Bu itibarla, sermaye artırımına yalnızca bir ortağın katılmasına olanak tanıyacak şekilde, TTK.nun 394. maddesine ve eşit işlem ilkesine aykırı nitelikte alıan bu kararın da iptali gerekirken yazılı şekilde davanın tümden reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 6.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Çek İptalİ Hakkinda xparadoksx Meslektaşların Soruları 12 03-06-2011 08:35
Nafaka Arttirimi Hakkinda umutlaw Meslektaşların Soruları 5 02-10-2006 14:51
Şufa Hakkinda ZamanaŞimi Av.Elvan Akkaya Meslektaşların Soruları 3 09-05-2006 17:49
Hakim Ve Savcilar Hakkinda Dava Bekir Hukuk Soruları Arşivi 2 28-03-2002 07:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04478598 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.