Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

Avukatlarin Önleme Aramasina Olan Tepkilerinin Hukuki Geçerliliği

Yanıt
Old 10-11-2015, 19:36   #1
müeyyit

 
Varsayılan Şehit Savci Selim Kiraz Olayindaki Avukatlarin Önleme Aramasina Olan Tepkilerinin Hukuki Geçerliliği

Değerli Arkadaşlar;

Bildiğiniz gibi yakın zamanda kaybettiğimiz Şehit Savcı Sayın Selim Kiraz şehit edildikten sonra avukatların önleme aramasına göstermiş oldukları tepki büyük yankı uyandırdı. Şimdi bildiğim kadarıyla olay olduktan sonra tüm adli personelin idari amiri olan C. başsavcısı; avukatlar da dahil hakim ve savcıların üst aramasının yapılmasını istiyor. (ince üst arama) Avukatlar da bunu hukuksuz gördüklerinden içeri giriyorlar ve hatta içerde eylem yapıyorlar. Avukatların gerekçesi şu idi: Hakim kararı olmadan üst araması yapılamaz kanun maddesine atıf yaptılar. Doğrudur. Ancak, idari amir astlarına yazılı emir vermiş. Emrin içeriğini tam bilmiyorum. (Çünkü eğer emrin içeriğinde Gecikmesinde Sakınca Bulunan bir hal varsa şeklinde bir ibare yer alıyorsa emir kesinlikle uygulanır kanun maddesi böyle diyor.) Diyelim ki Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hali belirtmedi. yazılı emri verdi. Bu emir kanunsuz emir mi olur; yoksa konusu suç teşkil eden emir mi olur? Kanunsuz diyenler kanunsuz da olsa yazılı emir olduğu için ararım derler. Diğer grup yani Konusu suç teşkil eden emirdir diyenler kesinlikle aramayız derler.

Ben naçizane şunu düşünüyorum. Kanunsuz Ceza olmaz ilkesine binaen bir suçun konusunun suç teşkil edebilmesi için fail veya faillerin TCK'da belirtilen suçlardan herhangi birisini işlemesi gerekmektedir. Burada olayı TCK ile ilişkilendirdiğimizde md. 120 haksız arama suçuna karşılık geldiği görülebilir.Ancak kanun maddesini dikkatle okuduğunuz zaman malum olayda işlenildiği iddia edilen haksız arama ile TCK 120'deki tanımlı suçun suç unsurlarının birbirleriyle tipiklik arzetmediği görülmektedir.

Şöyle ki;

-Kanunda bahsi geçen Mağdur; hakim, savcı, avukat gibi belli bir kesim değil, bu suça maruz kalabilecek tüm kişilerdir.
-Kasıt; Bilerek,isteyerek bu suçu gerçekleştirmelidir. Oysa vuku bulan bu olayda; güvenlik personeli bilerek isteyerek zorla arama yapmak istememiştir. Nİtekim, bir terör eylemi neticesinde güvenliği artırmak isteyen bölgenin en büyük Adli idari amiri C. Başsavcısının yazılı emrinin etkisi altındadır. Ayrıca personel yazılı emri görmeden arama yapmak istemiyor. Yani hukuk normlarını gözetiyor. Bir de Devlet Memurları Kanunu Madde 11: Devlet memuru amirinden aldığı emri, Anayasa, kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Amir emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, memur bu emri yapmağa mecburdur. Ancak emrin yerine getirilmesinden doğacak sorumluluk emri verene aittir, diyor. Yani kanuna aykırı dahi olsa yapmaya mecburdur diyor. Bu nedenle üst aramasının yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ancak sizin görüşlerinizi de almak isterim. Lütfen ideolojik düşünmeden hukuk çerçevesinde beni aydınlatabilir misiniz? Saygılarımla...
Old 23-01-2016, 00:01   #2
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan müeyyit

Kanunsuz Ceza olmaz

Avukatların sır saklama yükümlülüğü ve hak arama mücadelesi gereği, Avukatlık Kanunu 58. maddesi delaletiyle, üstü aranmaz. Aranması bu gerek ile suçtur.

Devlet Memurları Kanunun 11. maddesinde, sizinde bahsettiğiniz gibi, konusu suç olan emir hiçbir surette uygulanmaz.

Bu sebeple, yapılan arama Avukatlık Kanunun 58. maddesinin gereğini ihlal etmediği müddetçe yapılabilir.

Kolay Gelsin...
Old 02-05-2016, 17:11   #3
Av.BugraH

 
Varsayılan

Selim Bey'in görüşüne katılmakla birlikte gözden kaçan bir hususa değinmek isterim. Sn.Savcının üst araması ile ilgili verdiği talimatname Özel Güvenliklere verilen bir talimattır. Yalnız unutmamak gerekir ki özel güvenlik personelinin el ile üst arama gibi bir yetkisi bulunmamaktadır. Bu sebeple Sn.Savcının verdiği emir kanımca işgüzarlıktan ibaret olan popülist bir yaklaşımla verilmiş kamuoyuna karşı tabiri caizse ''işi kurtarma'' çabasından ibarettir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
vergi karnesinin hukuki geçerliliği avukat443 Meslektaşların Soruları 4 17-11-2011 11:39
İmza Kaşesinin Hukuki Geçerliliği mapixx Meslektaşların Soruları 5 26-02-2009 11:38
ödemeye ilişkin banka dekontlarının hukuki geçerliliği Av.mdogan Meslektaşların Soruları 3 25-10-2007 00:07
Ticaret mahkemelerinde tanık delilinin hukuki geçerliliği av.özlem terzi Meslektaşların Soruları 2 26-05-2007 01:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06184196 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.