Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kısmi itiraz halinde Tüketici Mahkemesi'nin görev sınırı

Yanıt
Old 15-12-2017, 14:46   #1
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Kısmi itiraz halinde Tüketici Mahkemesi'nin görev sınırı

Merhaba Sayın Meslektaşlarım,

Tüketici işlemine konu bir alacak Tüketici Hakem Heyeti sınırını aştığı için, doğrudan ilamsız icra takibi yolu ile talep edildi.

Borçlu kısmi itiraz ve kısmi ödeme yaptı. Sonrasında çekişmeli dava değeri Hakem Heyeti sınırında kaldı. (Kalmaz olaydı )

Takip yapılırken klasik olarak fazlaya dair hakların saklı tutulmuş olması sonuca etkili olur mu?

Bu durumda açılacak itirazın iptali davasında Tüketici Mahkemesi mi görevlidir? Yoksa Tüketici hakem heyetine kalan miktar için alacak talebi ile mi gidilmelidir? Veya?

Saygılarımla,
Old 17-12-2017, 06:16   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Görüş

Alıntı:
1.Tüketici işlemine konu bir alacak Tüketici Hakem Heyeti sınırını aştığı için, doğrudan ilamsız icra takibi yolu ile talep edildi.
2.Borçlu kısmi itiraz ve kısmi ödeme yaptı. Sonrasında çekişmeli dava değeri Hakem Heyeti sınırında kaldı. (Kalmaz olaydı )
3.Takip yapılırken klasik olarak fazlaya dair hakların saklı tutulmuş olması sonuca etkili olur mu?
4.Bu durumda açılacak itirazın iptali davasında Tüketici Mahkemesi mi görevlidir? Yoksa Tüketici hakem heyetine kalan miktar için alacak talebi ile mi gidilmelidir?
5.Veya?


Sayın Bozoğlu,

(Kahve suyu kaynarken... )

3. "fazlaya dair hakların..."

3.1.saklı tutulmuş olması halinde

Tüketici Mahkemesi görevlidir (TKHK.m.73)

3.2.saklı tutulMAMIŞ olması halinde

„çekişmeli dava değeri Hakem Heyeti sınırında kaldığına göre „ tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur (m.68/1).

desek...
"veya" sı için kahve molası
Old 17-12-2017, 08:34   #3
olgu

 
Varsayılan

Uyuşmazlığın tam değeri esas alınır. Ancak itirazın iptali davasında dava değeri takip tutarını aşamaz. İtiraz ile takip tutarı hakem heyeti sınırında kaldıysa itirazın iptali davası (mevcut yargıtay kararlarına göre) açılamayacağını düşünüyorum.
Old 17-12-2017, 12:19   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

İİK.m.67/1 maddesi takip talebine itiraz üzerine bir yıl içinde açılacak itirazın iptali davasında mahkemenin görevli olduğunu hükme bağladığından ve Anayasa Mahkemesinin kararına göre "Tüketici Hakem Heyeti mahkeme niteliğinde olmadığından" ,itiraza uğrayan kısım hakkındaki itirazın iptali davasının Tüketici Mahkemesinde açılması uygun olur. Diye düşünüyorum.

T.C.
Yargıtay
3. Hukuk Dairesi

Esas No:2016/1602
Karar No:2016/1385
K. Tarihi:9.2.2016

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; davalı abonenin tüketmiş olduğu su borcunu ödememesi nedeniyle aleyhine icra takibi başlattıklarını, yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili dilekçesinde, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece; dava konusu işlemin abone sözleşmesinden kaynaklandığı, dava değerinin 2.553,67 TL olduğunun açıklığı karşısında ihtilafın İlçe Tüketici Hakem Heyetinin görev alanında olduğunu, asıl alacak miktarının 6502 sayılı Kanunda belirtilen miktarın altında olması nedeniyle davacının hakem heyetine gitmeden itirazın iptali davası açmış bulunması durumunun Tüketici Mahkemesini görevli hale getirmeyeceği gerekçesiyle görev yönünden davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davaya konu icra takibinin incelenmesinde; davalı borçlunun su borcu nedeniyle 1.288,30 TL asıl alacak, 11,86 TL işlemiş faiz, 1.233,51 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 2.533,67 TL üzerinden 17.05.2013 tarihinde davalı aleyhine icra takibine başlanıldığı, davalının takibe itirazının ve temyize konu davanın süresinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.

Uyuşmazlık, Tüketici Sorunları Hakem Heyetini görev alanına giren bir uyuşmazlıkla ilgili olarak hakem heyetine müracat etmeksizin icra takibi yapılıp yapılmayacağı, icra takibinin yapılması halinde de Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin karar verme yetkisinin bulunup bulunmadığına ilişkindir.

Davaya konu icra takibinin yapıldığı 17.05.2013 tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22/5. maddesi gereğince 1.191,52 TL altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunludur. Ancak, davalı aleyhine yapılan icra takibinin yapıldığı tarihte uyuşmazlık konusu asıl alacak miktarı 1.288,30 TL olup, açık bir biçimde 4077 sayılı yasa gereğince Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru sınırının üzerindedir.

Bunun dışında; temyize konu itirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Takiple dolayısıyla İcra Hukukunun kendine özgü kuralları ile sıkı sıkıya bağlı kendine özgü bir dava türü olan itirazın iptali davası hakkındaki mevzuattaki düzenlemelerin “mahkeme” ve “hâkim” üzerine bina edildiği tartışmasızdır.
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti ise; 4077 sayılı kanunun uygulamasından doğan ve “tüketici işlemi” olarak tanımlanan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla oluşturulmuştur.
Anayasa Mahkemesi'nin 20/03/2008 tarih, 2006/78 Esas, 2008/84 Karar sayılı kararında; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 22/5. fıkrasıyla, belli bir miktarın altındaki tüketici işlemleri için Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurunun zorunlu olduğunu, ancak “Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinin, yargı işlevi yerine getiren bir kurul olarak düzenlenmediğinin, belli değerin altındaki uyuşmazlıklar için Tüketici Sorunları Heyetlerine başvurunun zorunlu olduğu ve Heyetlerin verecekleri kararların bağlayıcı nitelik taşıdığı belirtilmiş ise de, bu kararları karşı (15) günlük süre içinde Tüketici Mahkemelerine itiraz edilebileceği, Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinin yargı yetkisine sahip olmamakla birlikte, yasa koyucunun, bu Heyetlerin vermiş olduğu kararların yerine getirilmesi için etkili bir takip yolu olan ilâmlı icra yolunu kabul ettiğini, Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri kararlarının (mahkeme kararları gibi) ilâm niteliğinde bir karar olmayıp, kanunî düzenleme nedeniyle ilâmlar gibi infaz olunacağının gösterildiğini ve ilâmların yerine getirilmesi usulüne ait bir kural koyduğunu”,

Aynı Mahkeme 31/05/2007 tarih, 2007/53 Esas, 2007/61 Karar sayılı kararında da; “Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinin (Başkan ve Üyelerinin); yargı organlarının ve mensuplarının Anayasada belirtilen niteliklere sahip olmaması nedeniyle bu heyetlerin mahkeme niteliğini taşımadığına” hükmetmiştir.

Hal böyle olunca; gerek uyuşmazlık konusu alacağın davaya konu icra takibinin başladığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı yasanın 22/5. maddesi gereğince Tüketici Sorunları Hakem Heyetinebaşvuru sınırının üzerinde olması, gerekse de Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinin “mahkeme” niteliğini taşımadıkları da dikkate alınarak; dava konusu uyuşmazlığın (itirazın iptali davasına bakma) Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin görevi kapsamında bulunmaması karşısında; mahkemece, işin esasına girilerek, varılacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kısmi itiraz halinde itirazın iptali (Tüketici) orthia Meslektaşların Soruları 3 05-04-2017 11:10
Tüketici Mahkemesi Görev Sınırı - Maddi ve Manevi Tazminat Talebi Bakımından Ayrı Ayrı Düşünülebilir mi ? Baritone Meslektaşların Soruları 5 20-03-2013 18:00
Tüketici Mahkemesi / Tüketici Hakem Heyeti Görev Uyuşmazlığı Av.İlker DOLGUN Meslektaşların Soruları 13 29-02-2012 17:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04674792 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.