Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

çocukların cinsel istismarı?

Yanıt
Old 18-09-2009, 01:19   #1
lawyer_2009

 
Varsayılan çocukların cinsel istismarı?

18 yaşından büyük sanığın yolda bir bayan ile tanışıp gün boyu onunla gezip eğlenmiştir. ve tam anlamıyla bir cinsel birlikteliğe varmayacak yakınlaşmaları olmuştur. daha sonraları gelişen olaylar sonucunda olay adli mercilere taşınmıştır.

bu aşamadan sonra bayanın 17 yaşında olduğu ve ilgili meciden bayanın fiilin hukuki anlam ve sonucunu algılama yeteneği gelişmemiş olduğuna dair rapor gelmiştir.bunun üzerine savcı tarafından çocukların cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetten yoksun bırakma suçlamasıyla iddianame düzenlenmiştir.

şimdi benim sormak istediğim algılama yeteneği gelişmemiş bir şahsın rıza göstermesi mümkün değilmidir? rızası her koşulda geçersiz mi sayılır?. ikinci olarak sanığın mağdurun algılama yeteneği gelişmemiş bir kişi olup olmadığını anlayamaması makul görülebilirmi? aksi durumda kanunumuzun suç saymadığı; 15 yaşından buyuk 18 yaşından küçük şahıslarla rıza ile cinsel ilişki boyutuna varmayan eylemlemleri öncesi, bireylerin birbirine algılama yeteneği gelişip gelişmediği hususunda rapormu alması gerekir?
Old 18-09-2009, 08:44   #3
üye16817

 
Varsayılan

Zannediyorum zeka geriliğinin sanık tarafından da anlaşılıp anlaşılamayacağı hususunun da tespiti gerekiyor.

T.C.
YARGITAY
5. CEZA DAİRESİ

Esas No.
2008/336
Karar No.
2008/3004
Tarihi
01.04.2008

İLGİLİ MEVZUAT
5237-TÜRK CEZA KANUNU ( TCK )/103
5271-CEZA MUHAKEMESİ KANUNU ( CMK )/230/289/34

KAVRAMLAR
NİTELİKLİ CİNSEL İSTİSMAR
ADLİ RAPOR
KARARLARIN GEREKÇELİ OLMASI ZARURETİ
ZEKA GERİLİĞİ

ÖZET
ZEKA GERİLİĞİ TESPİT EDİLEN MAĞDURENİN BEYANLARINA İTİBAR EDİLİP EDİLMEYECEĞİ, EYLEME MUKAVEMET EDİP EDEMEYECEĞİ, RUH SAĞLIĞI BOZUKLUĞUNUN MEYDANA GELEN CİNSEL İSTİSMAR OLAYINA BAĞLI OLUP OLMADIĞI, HASTALIĞIN HEKİM OLMAYANLARCA ANLAŞILIP ANLAŞILAMAYACAĞINA İLİŞKİN ADLİ TIP KURUMU RAPORU ALINDIKTAN SONRA SONUCA GİDİLMELİDİR. MAHKEME KARARLARININ GEREKÇELİ VE YARGITAY DENETİMİNE OLANAK VERECEK BİÇİMDE OLMASI GEREKİR

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık Hikmetin yargılanması sonucunda müsnet suçtan mahkumiyetine dair, Düzce Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 21.06.2007 gün ve 2006/290 Esas, 2007/182 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık ve müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Görülmekte olan dava nedeniyle AİBÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı'ndan alınan 13.10.2006 günlü ve 5/547 sayılı rapor ile Düzce Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nca verilen 18.12.2006 tarihli ve 2006/388 sayılı raporlarda; olay öncesinde zeka geriliği tespit edilen mağdurenin beyanlarına başlı başına veya yan delillerle desteklendiği takdirde itibar edilip edilmeyeceği, söz konusu raporlarda zikredilen ruh sağlığı bozukluğunun meydana gelen cinsel istismar olayına bağlı olup olmadığı ve 5237 sayılı TCK'nın 103/6. maddesinde belirtilen beden veya ruh sağlığının bozulmasını ihtiva edip etmediği, maruz kaldığını iddia ettiği çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemine mukavemete muktedir olup olmadığı, eylemin ahlaki redaetini idrak edip edemeyeceği, hastalığının hekim olmayanlarca anlaşılıp anlaşılmayacağı, hususlarında yeterli açıklık bulunmadığından bu konularda Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan rapor alınması,
....................................
Old 18-09-2009, 12:43   #4
lawyer_2009

 
Varsayılan

Çok teşekkür ederim yardımlarınız için. sayın üye16817 bende tam anlamıyla mahkemeden bu hususu belirtir rapor isteyecektim. fakat bu tür davalarda ne hikmetse her zaman raporlar kanunen çocuk sayılan kişinin lehine gelmektedir.
Old 19-09-2009, 05:09   #5
lawyer_2009

 
Varsayılan

ikinci olarak merak ettiğim konu savcı tarafından ayrıca çocuğu hüriiyetten yoksun bırakma şuçlamasıda var

olaya baktığımızda genel olarak çocuğun rıza ile sanıkla gezdiği açıktır. burada çocuğun fiilin hukuki anlam ve sonucunu algılama yeteneği gelişmemiş olması onun rızasını kaldırıp bu suçunda işlemiş olmasını sağlayabilir mi? her ne kadar bu suç için doğrudan kast gerekirse savcı bey sanığın cinsel istismar niyetiyle hürriyetten yoksun bırakma kastının olduğu sonucuna varmış sanırım.
Old 19-09-2009, 08:49   #6
üye16817

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan lawyer_2009
ikinci olarak merak ettiğim konu savcı tarafından ayrıca çocuğu hüriiyetten yoksun bırakma şuçlamasıda var

olaya baktığımızda genel olarak çocuğun rıza ile sanıkla gezdiği açıktır. burada çocuğun fiilin hukuki anlam ve sonucunu algılama yeteneği gelişmemiş olması onun rızasını kaldırıp bu suçunda işlemiş olmasını sağlayabilir mi? her ne kadar bu suç için doğrudan kast gerekirse savcı bey sanığın cinsel istismar niyetiyle hürriyetten yoksun bırakma kastının olduğu sonucuna varmış sanırım.

Sayın lawyer_2009,

Esasen, rızasız(veya rıza ehliyeti olmayan hallerde)"cinsel istismar suçu", niteliği icabı "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçunu da içerir. Bu yön nazara alınmaksızın, tıpkı her "adam öldürme" ve "yaralama" suçunda "genel güvenliğin tehlikeye sokulması" suçunu bulan hakimler gibi, "her cinsel istismar" suçundan "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçunu çıkarmak, büyük bir yanılgı olur.

Cumhuriyet savcısının düşüncesinin doğru olması için:

1- Ya müvekkiliniz müşteki küçüğü, rızası olmaksızın, zorla, cinsel istismar suçunu işlemek üzere bir yere götürmüş olmalı(veya duruma göre bu suçu işlemek üzere bir yerden gitmesine engel olmalı)
2- Ya da müşteki küçüğün temyiz kudretine haiz olmaması, yani rızai ehliyetinin olmaması gerekir.

Anlattıklarınıza bakınca, bunlara uyan bir durum göremiyorum..
Old 19-09-2009, 08:59   #7
üye16817

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan lawyer_2009
Çok teşekkür ederim yardımlarınız için. sayın üye16817 bende tam anlamıyla mahkemeden bu hususu belirtir rapor isteyecektim. fakat bu tür davalarda ne hikmetse her zaman raporlar kanunen çocuk sayılan kişinin lehine gelmektedir.

Bilirkişi raporlarındaki klasik sıkıntılardan biridir bu. Genelde kusurun büyük bir kısmını sanığa atma eğilimi vardır. "Her olayda sanığa atfedilecek bir kusur mutlaka olmalıdır" mantığıyla yaklaştıklarını sık sık görüyorum.
Old 19-09-2009, 12:35   #8
lawyer_2009

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan üye16817
Sayın lawyer_2009,

Esasen, rızasız(veya rıza ehliyeti olmayan hallerde)"cinsel istismar suçu", niteliği icabı "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçunu da içerir. Bu yön nazara alınmaksızın, tıpkı her "adam öldürme" ve "yaralama" suçunda "genel güvenliğin tehlikeye sokulması" suçunu bulan hakimler gibi, "her cinsel istismar" suçundan "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçunu çıkarmak, büyük bir yanılgı olur.

Cumhuriyet savcısının düşüncesinin doğru olması için:

1- Ya müvekkiliniz müşteki küçüğü, rızası olmaksızın, zorla, cinsel istismar suçunu işlemek üzere bir yere götürmüş olmalı(veya duruma göre bu suçu işlemek üzere bir yerden gitmesine engel olmalı)
2- Ya da müşteki küçüğün temyiz kudretine haiz olmaması, yani rızai ehliyetinin olmaması gerekir.

Anlattıklarınıza bakınca, bunlara uyan bir durum göremiyorum..

olayda zorlama yok rıza var ama küçüğün fiilin hukuki anlam ve sonucunu algılama yeteneği gelişmemiş olduğuna dair raporu var. dolayısıyla temyiz kudreti olmamış oluyor yani bizimki 2. maddeye giriyor
Old 19-09-2009, 12:37   #9
lawyer_2009

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan üye16817
Bilirkişi raporlarındaki klasik sıkıntılardan biridir bu. Genelde kusurun büyük bir kısmını sanığa atma eğilimi vardır. "Her olayda sanığa atfedilecek bir kusur mutlaka olmalıdır" mantığıyla yaklaştıklarını sık sık görüyorum.

hele birde konu cinsel istismar ise zaten küçüğün mutlaka beden ve ruh sağlığı bozulmuştur doktorlarımıza göre.
Old 19-09-2009, 12:51   #10
üye16817

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan lawyer_2009
olayda zorlama yok rıza var ama küçüğün fiilin hukuki anlam ve sonucunu algılama yeteneği gelişmemiş olduğuna dair raporu var. dolayısıyla temyiz kudreti olmamış oluyor yani bizimki 2. maddeye giriyor

"Temyiz kudretini" kararttığımı fark etmişsinizdir umarım. "Cinsel istismarda" kendisine yöneltilen "fiilin anlam ve önemini algılayabilmek" önemliyken "hürriyeti tahditte" "temyiz kudreti" önemlidir kanımca. Bu ikisi arasında sıkı bir ilişki varsa da bazen olmayadabiliyor. Umarım anlatabilmişimdir. Kolaylıklar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tck 103/2/ Çocukların Cinsel İstismarı avukatahmetusta Meslektaşların Soruları 5 27-01-2014 13:53
çocuğun cinsel istismarı v evlilik durumu aysee Meslektaşların Soruları 2 09-04-2009 11:35
çocukların cinsel istismarı TCK 103 beyazbulut Meslektaşların Soruları 9 24-07-2008 16:44
çocugun cinsel istismarı Hemocrania Meslektaşların Soruları 1 15-01-2008 14:00
çocukların cinsel istismarı ve beraberindeki sorunlar av.sinem Meslektaşların Soruları 1 01-03-2007 17:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05063105 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.