Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

Ceza Hukukuyla Alakalı Bir kaç soru

Yanıt
Old 16-12-2009, 22:11   #1
üye25928

 
Varsayılan Ceza Hukukuyla Alakalı Bir kaç soru

İlk sorum;

A şahsı, zengin iş adamı B-nin villasına hırsızlık yapmak için niyetlenmiş, hazırlıklara başlamıştır. Bu hazırlıklardan birisi de evi gözetlemek için dürbün almaktır. A bir süre sonra almış olduğu dürbün ile B-nin evini yaklaşık 20 boyunca izlemiştir. Daha sonra güvenlik kamerası görüntüleri sayesinde yakalanan A, asıl amacının hırsızlık olduğunu bu sebepten gözleme yaptığını ancak evin yüksek güvenlik tedbirleri yüzünden vazgeçtiğini söylemiştir, A hakkında ceza verilebilir mi?

Cevabım: A şahsı burada özel hayat gizliliğini ihlal etmiştir. Bu ihlal TCK-nın 134. maddesinde düzenlenmiştir, 134. maddede, suçun meydana gelmesi şartları arasında saik aranmamış, sadece genel kast özelliği aranmıştır. Burada ise hem genel hem de doğrudan kast vardır. Bu sebepten ötürü, A hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası hükmedilebilir.

Cevabımın doğru olup olmadığını bilmiyorum.

2. sorum:

10 kişilik bir kalabalık bir kişiyi dövdüler, bu dövme sonucunda dayak yiyen kişi öldü, bu durumda bu 10 kişinin akıbeti ne olur?

yukarıdaki örnekte dayak yiyen kişi küçük bir çocuğa tecavüz etmeye çalışırken 10 kişi tarafından görülüp dövülse, ve ölse verilen cevap değişir mi?
Old 17-12-2009, 19:35   #2
damla_

 
Varsayılan

1. soru: Burada hırsızlık fiili açısından bakarsak A gözetleme yapmış daha sonrada yakalanmıştır. Yani burada hazırlık hareketleri sözkonusudur. Bu durumda hırsızlık suçu açısından teşebbüs durumu sözkonusu olmayacağından bu suça ilişkin ceza verilmez. Hazırlık hareketleri ayrıca bir suç oluşturuyorsa bu suçun cezası verilir. Burada kişinin evi gizli bir şekilde dürbünle gözetlenmektedir. Özel hayatın gizliliğini ihlal; gizli yaşam alanına girerek veya başka suretle başkaları tarafından görülmesi mümkün olmayan bir özel yaşam olayının saptanmasıdır. A m.134 kapsamında cezalandırılabilir.
2. soru: burada kasten insan öldürme sözkonusudur. 10 kişi tarafından dayak atılması sonucunda kişi ölmüştür. 10 kişi müşterek faillik sözkonusudur. Kişiler kasten insan öldürme suçundan müşterek fail olarak sorumlu tutulurlar.
Diğre durumda ise; burada 3. kişi adına yasal savunma sözkonusur. Burada da yine yasal savunmanın şartlarına bakılır. Burada bana göre ölçülülük sınırı aşılmıştır. Çünkü 10 kişi bir adamı yakalayıp polise götürebilirlerdi. Bu yüzden yasal savunmada orantılılık şartı gerçekleşmemiştir.Yasal savunma uygulayamayız. Eğer bu sınır kast olmaksızın aşılmışsa taksirle insan öldürme suçuna ilişkin ceza verilir. Taksirle insan öldürme suçuna iştirak olmayacağından dolayı her fail kendi taksirinden dolayı sorumlu olur. Eğer kasıt sözkonusuysa herhangi bir ceza indirimi sözkonusu olmaz.
Old 26-03-2010, 11:00   #3
FATİH

 
Varsayılan

[quote=Raşit Tavus]İlk sorum;

A şahsı, zengin iş adamı B-nin villasına hırsızlık yapmak için niyetlenmiş, hazırlıklara başlamıştır. Bu hazırlıklardan birisi de evi gözetlemek için dürbün almaktır. A bir süre sonra almış olduğu dürbün ile B-nin evini yaklaşık 20 boyunca izlemiştir. Daha sonra güvenlik kamerası görüntüleri sayesinde yakalanan A, asıl amacının hırsızlık olduğunu bu sebepten gözleme yaptığını ancak evin yüksek güvenlik tedbirleri yüzünden vazgeçtiğini söylemiştir, A hakkında ceza verilebilir mi?


Sevgili arkadaşım 1. sorun için;
Hırsızlık suçu tamamlanmadığından ve bu suça ilişkin elverişli icrai hareketlere girişildiğinden bahsedilemeyeceğinden A şahsının hırsızlık suçundan veya buna teşebbüs etmekten ötürü cezalandırılması yoluna gidilemeyecektir.Lakin gerçekleştirdiği fiiller ayrı ve bağımsız bir suç olan özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna girdiğinden fail bu suçun temel şeklinden ötürü temel cezasından yargılanacaktır.Zira YTCK'nın ilgili maddesinde madde gerekçesi "[FONT='Arial','sans-serif']Böylece, gizli yaşam alanına gire­rek veya başka suretle başkaları tarafından görülmesi mümkün olmayan bir özel yaşam olayının saptanması ve kaydedilmesi cezalandırılmaktadır." demektedir.[/font]
[FONT='Arial','sans-serif'][/font]
[FONT='Arial','sans-serif'] İçtima kuralları bir an bile olayda düşünülse dahi bir fiille birden fazla suç oluştuğunu olayda tespit edemediğimizden içtimayı düşnememekteyiz. [/font]
Old 26-03-2010, 11:15   #4
FATİH

 
Varsayılan

Sevgili arkadaşım, 2. sorun için;

Birden çok kişinin bir mağdura karşı aynı suçu aynı suç işleme iradesiyle işlemeleri halinde suçun özel görünüş şekillerinden bir olan iştirakten bahsederiz.İştirak ancak kasten işlenen suçlarda hukuka aykırı fiillerle gerçekleşir. ilk olasılıkta bu 10 kişi için kasten yaralam suçundan ötürü cezalandırma yoluna gidilecektir.

2. olasılıkta ise 3. bir kişinin herhangi bir hakkına karşı yapılan hukuka aykırı bir saldırı söze konu olduğundan meşru savunmadan bahsedebiliriz. Ancak meşru savunmada savunmaya ilşkin şartlardan biri de savunmanın saldırıyı defedecek derecede bir ölçüye sahip olması gerektiğidir. İşte bu yüzden olayda basit bir şekilde 10 kişi tecavüz saldırısını defetme imkanına sahipken ayrıca bu ölçüyü aşıp da öldürme fiilini gerçekleştirirse hukuka uygunluk sebeplerinden biri olan meşru savunmada sınırın kasten aşıldığından bahisle bu 10 kişinin ( 10 kişi arasında saldırıya uğrayan çocuk bulunsa da ) kasten öldürme suçundan ötürü cezalandırılması cihetine gidilecektir.
Old 07-07-2010, 15:09   #5
O.Özcan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Raşit Tavus
İlk sorum;

A şahsı, zengin iş adamı B-nin villasına hırsızlık yapmak için niyetlenmiş, hazırlıklara başlamıştır. Bu hazırlıklardan birisi de evi gözetlemek için dürbün almaktır. A bir süre sonra almış olduğu dürbün ile B-nin evini yaklaşık 20 boyunca izlemiştir. Daha sonra güvenlik kamerası görüntüleri sayesinde yakalanan A, asıl amacının hırsızlık olduğunu bu sebepten gözleme yaptığını ancak evin yüksek güvenlik tedbirleri yüzünden vazgeçtiğini söylemiştir, A hakkında ceza verilebilir mi?

Burada yalnızca özel hayatını gizliliğini ihlal etme suçu oluşmuştur. Hırsızlık suçunun unsurları gerçekleşmediğininden, bu çerçevede olayı tartışmak anlamsızdır.

2. sorum:

10 kişilik bir kalabalık bir kişiyi dövdüler, bu dövme sonucunda dayak yiyen kişi öldü, bu durumda bu 10 kişinin akıbeti ne olur?

yukarıdaki örnekte dayak yiyen kişi küçük bir çocuğa tecavüz etmeye çalışırken 10 kişi tarafından görülüp dövülse, ve ölse verilen cevap değişir mi?

Bu olay Türk Ceza Yasamızın çeşitli hükümleri açısından değerlendirilebilir.

Öncelikle "Yasal Savunma" açısından olay değerlendirildiğinde; 10 kişilik bir gruptan bahsedildiğine göre, üçüncü kişi bakımından yasal savunma şartları ya da bu yasal savunmanın aşılması suretiyle adam öldürme suçu söz konusu olamayacaktır.

"Haksız Tahrik"; Kanaatimce bu on kişi küçük çocuğun tecavüze uğraması nedeniyle haksız tahrik hükümlerinden faydalanabilir.

Ayrıca, bu 10 kişinin ölen şahsı döverken, hangi kastla hareket ettikleri de önemlidir. Şayet adam öldürme saikiyle hareket etmemişlerse, T.C.K madde 87/4'ün tatbiki gündeme gelecektir.
Old 27-09-2010, 09:32   #6
Avukaat

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı,
birinci sorunuza verilen ortak yanıtlara aynen katlıyorum ancak ikinci sorunuza farklı bir bakış açısı getirmek istiyorum.

Şüpheden sanık yararlanır demek mümkün olur mu (kimin darbesiyle öldüğü belli değildir, her biri ifadesinde "ben bir kere yumruk attım o kadar" derlerse sadece kasten yaralamadan sorumlu tutulmazlar mı? )
yoksa on kişinin bir kişiye saldırması sonucunda ölümün gerçekleşmesi bekleneceğinden vuranların düşüncesi "ne olursa olsun, ölürse ölsün" diye olabileceğinden olası kastla kasten öldürmeden sorumlu tutulabilirlermi?
Old 27-09-2010, 13:46   #7
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

1- hırsızlık suçu açısından yapılan hareketler hazırlık hareketleri olduğundan cezalandırılmaz. Özel hayatın gizliliği açısından ise cezalandırılacağını düşünüyorum

2- cezlandırılacakları hükümler açısından sayın Avukaat ve sayın O.Özcan gibi kasta bakmak gerektiğini düşünüyorum. yani kişilerin kastı öldürmeye mi yoksa yarlamaya mı yöneliktir? buna göre hüküm belirlenmelidir. arıca bu olayda yasal savunma değil haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğini düşünmekteyim
Old 01-10-2010, 09:50   #8
Buminhan

 
Varsayılan

1. soru hakkında av. m. taçyıldız'a katılıyorum, 2. soru hakkında ise öncelikle faillerin kastına bakılması gerektiğini düşünüyorum. Eğer kasıt yaralama ise kastın aşılması suretiyle öldürme, eğer kasıt öldürme ise insan öldürme suçu açısından değerlendirilmelidir. Burada her ne kadar meşru savunmadan bahsedebilsek de sınırın aşılması söz konusudur. Kanunda sınırın aşılmasının kast olmaksızın olabileceği belirtiliyor. Ancak burada 10 kişi çocuğu tecavüzden kurtarmak niyetini aşıp kişiyi öldüresiye dövüyorlar. Bu aşımı da kasten yapıyorlar. Burada hakim ancak haksız tahrik uygulayabilir.
Old 02-10-2010, 20:33   #9
imsel

 
Varsayılan

İkinci soruda kastı neye göre tesbit edeceğiz.Çok zor.Her biri benim kastım bu değildi derse? Ya da ben hiç vurmadım derse.
Old 04-10-2010, 09:34   #10
Buminhan

 
Varsayılan

İkinci durumda suç iştirak halinde işlendiğinden faillerin ortak kastına bakılırı kanımca.
Old 12-10-2010, 11:17   #11
O.Özcan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan imsel
İkinci soruda kastı neye göre tesbit edeceğiz.Çok zor.Her biri benim kastım bu değildi derse? Ya da ben hiç vurmadım derse.

Kastın belirlenmesi, ceza muhakemesinde başlı başına bir tartışılan bir kurumdur.

Önce teoride kastın ne olduğunu bilmek gerekir.

Bundan sonra yargılama safhasında, biz müdafiilere büyük iş düşmekte.

Ancak genel olarak mahkemeler kastın tespitinde, olay yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı, tanık beyanları, adli tıp şube müdürlüklerince verilen raporlar, darbe sayısı, mahiyeti, varsa güvenlik kamerası kayıtlarını nazara alarak failin kastını belirlerler.

Yüksek mahkeme Yargıtay ise Adam Öldürmeye Teşebbüs ve Yaralama suçları açısından kastın çeşidini çoğunlukla, düzenlenen doktor raporları ve kullanılan vasıtaya göre tayin eder.
Old 17-01-2011, 01:27   #12
ömergünay

 
Varsayılan

Suçun unsurları, fiil,sonuç,illiyet bağıdır. Tipiklik kuralı geçerlidir. Kanunda hırsızlık bir malı bulunduğu yerden menfaat karşılığı almak diye tanımlıyor. Fiil oluşmadığı için tipik olarak suç oluşmamıştır görüşündeyim
Old 17-01-2011, 05:11   #13
serhatçetin

 
Varsayılan

Birnci olayda ; icrai hareket olmadığından hırsızlığa dair ceza verilmez. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan cezalandırılmalıdır.
İkinci olayda ise; "öldürmek için vurdum" ise (müşterek faiilik-kasten adam öldrme) , "ölürse ölsün dedim vurdum" ise (olası kast) "aslında sadece dövüyorduk ama adam ölmüş" halinde ise (87/4 - neticesi itibarı ile ağırlaşmış yaralama)'ya ilişkin hükümler uygulanmalıdır.
Öldürmeye ilişkin kast ispat edilmedikçe şüpheden sanık yararlanacaktır.
Akla gelen ilk örnek: Öldürme kastıyla, aynı marka silah ve mermilerle, aynı açıdan, aynı anda, iki kişinin aynı kişiye, birer el ateş etmesi, fakat ölümün tek kurşunla meydana gelmesi halinde her iki sanığa da kasten adam öldürmeye teşebbüs suçundan ceza verilmesidir. Burada da kanun suçsuz olanı cezalandırmaktansa suçlu olana daha hafif ceza verilmesini seçmiştir.
Ölümün kimin hareketi sonucunda meydana geldiğini bilmediğimiz sürece ve her biri yaralamadan başka kastı olmadığını vurgularsa, sanıkların tamamı hakkında 87/4 uygulanmalıdır.
Old 18-01-2011, 01:32   #14
dogukansavas

 
Varsayılan

İkinci olayla ilgili şunu belirtmekte fayda var, eğer 10 kişiden birinin açık şekilde ölüme sebebiyet veren hareketi tespit edilemez ise bu halde teşebbüs oluşur. Açıkça fiileri arasında hafiflik-ağırlık ayrımı yapabiliyorsanız, ayrılabilenleri ise kasten yaralamayla yargılayabilirsiniz. Zira ölüme hangisinin sebep olduğu açıkça belirlenemiyorsa bu halde 10 kişiyi birden kasten adam öldürmeden yargılayamazsınız. Bu olay klasik bir ceza hukuku sorusu olarak sıkça pratik çalışmalara konu edinilir.

Ayrıca haksız tahrikin bir hukuka uygunluk sebebi değil kusurluluğu azaltan bir neden olduğunu unutmamak lazımdır. Bu nedenle kişilerin ceza alacağı ortadadır. Fakat kusurluluk oranında bir indirim olacaktır. Ne yazık ki orantılılık haksız tahrikte aranmamıştır. Haksız tahrikin değerlendirilmesinde kanunun gerekçesinde belirtildiği gibi haksız fiilin bir suç işlemeyi doğuracak kadar ağır olup olmadığına hakim karar verecektir.
Old 19-03-2011, 00:24   #15
ferudun_038

 
Varsayılan

1. olay hakkında zaten mutabakat sağlanmış ama 2. olay hakkında serhat çetin arkadaşımıza katılıyorum.Çünkü ceza genel dersinden hatırladığım kadarıyla böyle bir olayda dersimize gelen Prof. öldürmeye ilişkin kastı ispat edilmedikçe fail süpheden yararlanacaktır demişti.Dolayısıyla olay bu şekli ile incelendiğinde fail TCK 87/4 hükmü itibariyle cezai hüküm uygulanacaktır.

Konuyla alakalı olabileceği için yine ceza özel dersinde bize sorulan ama cevabı verilmeyen olayı paylaşmak isterim;
Bir bağ evinin balkonunda dört arkadaş oturup yemek yerler ve yemek bitince ev sahibi olan sahış karısına tabancasını getirmesini söyler ve karısıda tabancasını getirir.Tabancasını alan ev sahibi tabancanın içine dört kurşun koyar ve ilk önce kendisi sonra sırayla diğer üç arkadaşı (hepsi de tek el) aynı yön olan çalılıklara doğru ateş ederler.Sonra anlaşılır ki o anda oradan geçmekte olan birisi o tabancadan gelen bir kurşunla başından isabet alarak ölür(adama tek kurşun isabet ediyor).Burada bu dört arkadaştan hangisinin veya hangilerinin hangi suçtan dolayı ceza sorumluluğuna gidilecektir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ek Hacizle alakalı bir soru tiyerianri Meslektaşların Soruları 2 28-06-2008 11:34
Bono ile alakalı bir soru tiyerianri Meslektaşların Soruları 10 16-11-2007 16:44
hacizle alakalı bir soru tiyerianri Meslektaşların Soruları 13 12-11-2007 11:17
Kesin süreyle alakalı bir soru tiyerianri Meslektaşların Soruları 17 14-02-2007 12:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05095100 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.