Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İşe iade davası devam ederken talep edilen kıdem tazminatı talebi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-11-2017, 14:14   #1
Av.Nevin Canruh

 
Varsayılan İşe iade davası devam ederken talep edilen kıdem tazminatı talebi

Merhaba ,

Müvekkilim bir işyerinde çalışırken işten haksız olarak çıkarıldı. İşveren kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izinini bordoya tahakkuk ettirdi. Sigortaya da bildirmiş ama müvekkile ödemesini yapmadı.

Müvekkilin talebi ile işe iade davası açtık, kazandık. İşe iade davası devam ederken bordroda tahakkuk ettirilen kıdem ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinin alınması için de dava açtık.

Yeni tarihli Yargıtay kararlarında işe iade davası devam ederken fesih askıda olduğu için kıdem talebinde bulunamayacağı yönünde kararlar okudum. Benim dosyada davalı itirazlarda bulunsa da mahkeme işe iade davasını bekletici mesele dahi yapmadı tam gaz işlemlere devam ediyor.

Her ne kadar Yargıtay kıdem ihbar talebinde bulunamayacağımızı söylese de bordroda tahakkuk ettirilmiş , işçiye tahakkuk ettirildiği tarihte ödenmesi gereken kesinleşmiş olduğunu düşündüğüm kıdem ve ihbar tazminatını talep edemez miyim?
Old 03-11-2017, 15:28   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

İşe iade davası kesinleşmeli, başvuru yapılmalı ve bir aylık süre bitmeli. İş akdinin feshi gerçekleşmeli.

Sizin olayınızda, erken açılan davanın reddine karar verilmeli. Dava tarihi anında fesih olmadığı için.

Bordroda tahakkuk ettirilmiş olsa da kanunen bir anlamı yok. Diye düşünüyorum.

Saygılarımla,
Old 03-11-2017, 20:43   #3
olgu

 
Varsayılan

Bekletici mesele yapmalı, işe iade kabul olursa reddetmeli, işe iade red olursa kabul etmeli diye Yargıtay kararı da mevcut.
Old 05-11-2017, 23:23   #4
Av. Aybars Karakırık

 
Varsayılan İşçi başvurmazsa...

Alıntı:
Yazan olgu
Bekletici mesele yapmalı, işe iade kabul olursa reddetmeli, işe iade red olursa kabul etmeli diye Yargıtay kararı da mevcut.
Merhaba sayın olgu;
Peki işe iade davası Yargıtay aşamasındayken kıdem tazminatına ilişkin dava açıldık da Yargıtay'ca işe iadenin onanması kararından sonra işçi işe başvurmazsa -fesih geçerli olduğundan- bu sefer de kıdem tazminatına hükmeder mi mahkeme?
Old 06-11-2017, 13:37   #5
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Aybars Karakırık
Merhaba sayın olgu;
Peki işe iade davası Yargıtay aşamasındayken kıdem tazminatına ilişkin dava açıldık da Yargıtay'ca işe iadenin onanması kararından sonra işçi işe başvurmazsa -fesih geçerli olduğundan- bu sefer de kıdem tazminatına hükmeder mi mahkeme?
Merhaba,

"Feshin geçersizliği ve işe iade talebi ile dava açıldığında, mahkemece feshin haklı veya geçerli nedene dayandığının belirlenmesi halinde, bu tespit açılacak kıdem ve ihbar tazminatı davasında kuvvetli delil (unsur etkisi) niteliğinde olduğundan, iş akdinin “haklı nedenle” feshedildiğinin tespiti halinde kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi, “geçerli nedenle” feshedildiğinin tespiti halinde ise, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerekir." Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2015/7834 Esas 2017/1694 Karar.


Saygılarımla,
Old 09-11-2017, 10:03   #6
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Aybars Karakırık
Merhaba sayın olgu;
Peki işe iade davası Yargıtay aşamasındayken kıdem tazminatına ilişkin dava açıldık da Yargıtay'ca işe iadenin onanması kararından sonra işçi işe başvurmazsa -fesih geçerli olduğundan- bu sefer de kıdem tazminatına hükmeder mi mahkeme?

4857 sayılı yasanın 21/5. maddesi sorunun cevabını vermiş.

İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.


Ancak boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı alamaz.
Old 10-11-2017, 10:09   #7
Av.Ece Aydın

 
Varsayılan İşe iade talebinin bekletici mesela yapılması

Merhaba,

İşe iade talebinin bekletici mesele yapılması gerektiğine ilişkin ilgili olabilecek 7. HD. 2014/1006 E. 2014/3695 K numaralı kararı ile devam eden işe iade davasının sonucunun, feshe bağlı alacaklar olan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı talepli davanın sonucunu etkileyeceği belirtilmiştir.

İyi Çalışmalar Dilerim,
Old 04-10-2018, 20:48   #8
d012uk

 
Varsayılan

Merhabalar, ben de aynı durum ile karşı karşıyayım. İşe iade davası açıldıktan sonra işveren fesih bildiriminde ödeyeceğini bildirdiği tutarı yatırmadı. Bu tutar için icra takibi başlattık ve icra takibine itiraz ettiler. Bu durumda itirazın iptali davası açarsak işe iade davası bekletici mesele mi yapılır yoksa davanın reddine mi karar verilir? İyi çalışmalar dilerim.
Old 09-10-2018, 10:02   #9
Av. Aybars Karakırık

 
Varsayılan önce işe iade açılırsa 22 Hukuk Dairesi kararı

Merhabalar d012uk;

aşağıdaki kararlar farklı fakat daire aynı;

T.C YARGITAY 22. Hukuk Dairesi Esas: 2017 / 8603 Karar: 2017 / 21170 Karar Tarihi: 09.10.2017
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait işyerinde 01.07.2008 tarihinde çalışmaya başladığını, iş akdinin 16.11.2012 tarihinde feshedildiğini, fesih sonrası açılan işe iade davasında ... 10. İş Mahkemesinin 2012/518 esasına kayden dava açıldığını beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile prim alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Savunmasının Özeti:

Davalı vekili, tüm alacaklarının ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.


Gerekçe:
Dava dosyası içerisinde bulunan davacının ... 10. İş Mahkemesinin 2012/518 esas, 2013/299 karar sayılı dava dosyası ile işe iade davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda 17.06.2013 tarihinde “davalı tarafça yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının çalışma süresi dosya kapsamı ve olayın mahiyetine göre takdiren davacının 4 aylık ücret tutarı olarak belirlenmesine, davacının işe iadesi için süresi içinde işverene başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine..." karar verildiği, verilen kararın davalı tarafça temyiz edildiği ve yapılan inceleme sonucunda Dairemizin 2013/26596 esas, 2013/22370 karar sayılı ilamı ile 25.10.2013 tarihinde ONANMASINA karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Eldeki alacak davası ise 13.12.2012 tarihinde açılmıştır. Yani davacı, davalı işverene karşı açmış olduğu işe iade davası devam ederken bu davayı açmıştır. İşe iade davası sırasında iş akdi askıda olduğu için kıdem ve ihbar tazminatı isteğine dair dava açılamaz. Dava tarihi itibariyle dava şartları oluşmadığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin usulden reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

O halde davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 09-10-2018, 10:24   #10
Av. Aybars Karakırık

 
Varsayılan önce işçilik alacağı açılırsa 22 Hukuk Dairesi kararı

22. Hukuk Dairesi 2016/6970 E. , 2016/9733 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının İş Mahkemesinin 2015/1082 esas sayılı dosyası ile işe iade davası açtığı ve davanın açıldığı tarihte derdest bir işe iade davası varken feshe bağlı alacakların tahsili amacı ile dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. ve devamı maddeleri uyarınca, iş güvencesinin kapsamına giren işçinin sözleşmesini, süreli fesih bildirimiyle fesheden işveren, geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasıyla fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Mahkeme, geçerli sebep gösterilmediğini veya gösterilen sebebin geçerli olmadığını tespit ettiği takdirde feshin geçersizliğine karar verecektir. Kanun önce feshin geçerli sebebe dayanması kuralını koymakta, daha sonra yapılan feshin geçersizliğini ileri sürmesi için işçiye bir aylık hak düşümü süresi tanımaktadır. İşçi hak düşümü süresi içinde dava açtığı ve mahkeme feshin geçersiz olduğuna karar verdiği takdirde fesih işlemi geçmişe etkili olarak ortadan kalkar. Mahkemenin verdiği hüküm, niteliği itibarıyla bozucu yenilik doğuran bir karardır. Böylece, fesih işlemi önce geçerli olmakta, ancak hakimin vereceği kararla baştan itibaren geçersiz hale gelmektedir. Hakimin, feshin baştan itibaren geçersiz olduğunu, diğer deyimle feshin hüküm ve sonuç doğurmadığını tespiti ile aynı zamanda, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin devam ettiği kabul edilmektedir. Feshin geçersizliğini istemenin ilk ve önemli sonucu; feshin geçersizliğine karar verildiğinde yeni bir iş sözleşmesi yapılmasına gerek kalmaksızın borç ve haklarıyla birlikte iş sözleşmesinin yeniden yürürlük kazanmasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 165. maddesi uyarınca “Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idarî makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukukî ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idarî makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir”.
Ön sorun ile ilgili başka bir mahkemede dava açılmış ise ve birleştirilmesi imkanı da yoksa bu ön sorun ile ilgili açılan davanın beklenmesi kaçınılmazdır.
Dosya içeriğine göre, davacı İş Mahkemesi'nin 2015/362 esas sayılı dosyası ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, hafta talili ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsili istemine ilişkin dava açmıştır. Anılan dosyanın yargılaması devam ederken İş Mahkemesinin 2015/1082 esas sayılı dosyası ile işe iade davası açıldığı ve yargılamasının devam ettiği gerekçesi ile, feshe bağlı, kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinin tahsiline ilişkin dava, ilgili dosyadan tefrik edilerek yukarıdaki esasa kaydedilmiştir. Ardından, işe iade davası devam ederken iş sözleşmesinin askıda olduğu ve feshe bağlı alacaklar hakkında dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İşe iade davasının açılması, feshin geçersizliğine karar verilmesi ve işçinin işe başlatılması için başvurusu halinde, geçersizliğine karar verilen fesih ortadan kalkacağından, ilk feshe bağlı olarak talep edilebilecek ihbar tazminatı ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağına hükmedilmesi mümkün değildir. Söz konusu işe iade davasının ret ile sonuçlanıp kesinleşmesi durumunda, davacı ispatı halinde yıllık izin ücretine hak kazanacaktır. Feshin geçerli sebebe dayandığının kabulü halinde, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak, haklı sebebe dayandığının kabulü halinde ise kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacaktır. Bu kapsamda, işe iade davasının sonucuna göre, feshe bağlı alacaklar hakkında devam eden bu dosyada farklı kararlar verilmesi söz konusu olacaktır. Anılan sebeple işe iade davasının bekletici mesele yapılması ve sonuçlanıp kesinleşmesinden sonra oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gereklidir. Yazılı gerekçe ile davanın usulden reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 09-10-2018, 10:28   #11
Av. Aybars Karakırık

 
Varsayılan Ve bekletici mesele yapılmalıdır diyen bir takım kararlar;

T.C
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2014/1006
KARAR NO. 2014/3695
KARAR TARİHİ. 12.2.2014
Mahkemesi : Dörtyol 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 07/03/2013
Numarası : 2010/540-2013/141

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2-Davacı vekili, davacının 01/12/1999 tarihinde davalı işyerinde işe başladığını, muhasebe sorumlusu olarak çalışırken 02/06/2009 tarihinde iş akdinin davalı şirketçe feshedildiğini, son ücretinin 1.300,00 TL olduğunu, davalı iş yerinde eleman azlığı nedeniyle mesai kavramı tanımaksızın birçok birimde çalıştığını, bayramlarda ve hafta sonlarında da aynen çalışmalarına devam ettiğini, ancak bu çalışmalarının karşılığının ödenmediğini, davacının davalı iş yerinde 1999 yılından itibaren aralıksız olarak çalışmasına rağmen çalışmasının 2001 yılında başladığı kabul edilerek hesaplama yapıldığı ve bu nedenle davacının kıdem tazminatı ile yıllık izin ücretinin eksik hesaplanarak ödendiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili, davacının alacak taleplerinin zaman aşımına uğradığını, iş akdinin sonunda davacıya tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, davacının fazla mesai yapmadığını, hafta tatillerini kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, davacı tarafça davalı işveren aleyhine Dörtyol 1. İş Mahkemesinde açılmış işe iade davası olduğu anlaşılmaktadır. Devam eden işe iade davasının sonucu feshe bağlı, alacaklar olan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı talepli davanın sonucunu etkileyecektir.
Şöyle ki;
Söz konusu işe iade davasının red ile sonuçlanıp kesinleşmesi durumunda: feshin geçerli nedene dayandığının kabulü halinde davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretine hak kazanacağı, feshin haklı nedene dayandığının kabulü halinde davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı, yıllık izne hak kazanacağı, işe iade davasının kabul edilerek işe iadeye karar verilmesi, davacının süresi içinde işe iade için başvurmaması halinde ilk fesih geçerli hale geleceğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izne hak kazanacağı, işe iade davasının kabul edilmesi işe iadeye karar verilmesi ancak davacının işe iade için süresi içinde işverence işe iade için başvurmaması halinde ilk fesih geçerli hale geleceğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağına hak kazanacağı, işe iade davasının kabul edilerek işe iadeye karar verilmesi, davacının işe başlamak için müracaat etmesi ve işverence işe başlatılmaması halinde ise artık yeni bir fesih söz konusu olacağından ve yeni bir davaya konu olacağından bu davada bu taleplerin usulden reddine karar verilmesi, davacının işe iadesine karar verilmesi ve işverence işe başlatılması halinde ise her üç alacağında reddine karar verilmesi gerekecektir. Bu kapsamda işe iade davasının sonucuna göre bu dosyada farklı kararlar verilmesi söz konusu olacağı dikkate alınarak, işe iade davasının bekletici mesele yapılarak, işe iade davası sonuçlanıp kesinleştikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Bu kapsamda işe iade davasının sonucuna göre bu dosyada farklı kararlar verilmesi söz konusu olacağı dikkate alınarak kıdem tazminatı ile yıllık izin alacağı talebi yönünden işe iade davasının bekletici mesele yapılarak, işe iade davası sonuçlanıp kesinleştikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

3-Davacı vekili dava dilekçesinde davacının aylık 1.300,00 TL ücretle çalıştığını belirtmiştir.

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının aylık 2.062,20 TL brüt ücretle çalıştığı kabul edilerek alacaklar bu ücrete göre hesaplanmıştır.

Yapılacak iş, 1.300,00 TL net ücretin brütü bulunarak bulunacak brüt ücretin 2062,20 TL'nin altında kalması halinde bu ücrete göre davacının alacaklarını hesaplatmak, bulunacak ücretin 2062,20 TL'nin üzerinde olması halinde şimdiki gibi karar vermektir.

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 12.02.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

************************************************** ********
Old 09-10-2018, 10:30   #12
Av. Aybars Karakırık

 
Varsayılan ...

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/21532
K. 2016/17631
T. 10.10.2016
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret, yıllık izin ücreti, başarı primi, 2005 yılı kıyafet yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:A) Davacı isteminin özetiavacı vekili, satın alma müdürü olan davacının 01.10.1992 – 11.07.2005 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, bir haftalık yıllık iznini kullanmadığını, şirket uygulamasına göre yıllık hedeflere ulaşılması halinde başarı primine (bonus) hak kazanılacağından, davacının iş aktinin feshi anında yıllık hedeflerinin %80 - 90' ına yakın kısmını gerçekleştirmesi nedeni ile başarı primine hak kazandığını, şirket uygulamasına göre çalışanlara kıyafet yardımı yapıldığını, fesih tarihine kadar ödenmeyen ücret alacağının bulunduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, başarı primi ve 2005 yılı kıyafet yardımı alacaklarını istemiştir.
B-)Davalı cevabının özetiavalı vekili, satın alma müdürü olan davacının çıkış tarihine dek tüm izinlerini kullandığını, davacının prim hakkının doğmadığını, kıyafet yardımı hakkının üst düzey yönetici olduğundan doğmadığını, bu hakkı olsa bile bu hakkını talep hakkının doğmadığını, ödenmemiş ücretinin bulunmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C-)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, SGK Sigortalı Hizmet Dökümü ile Hizmet Belgesi başlıklı belge örneklerine göre davacının 476649 SGK Sicil numaralı davalı işyerinde 01.10.1992 - 11.07.2005 tarihleri arasında çalışmasının bulunduğu, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2014/20860 Esas, 2014/34849 Karar sayılı 20.11.2014 tarihli ilamı ile kesinleşen, İstanbul 1. İş Mahkemesi'nin 2005/692 Esas 2014/247 Karar sayılı 15.05.2014 tarihli kararı ile davacı işçinin işe iade edilmesine karar verildiği, 08.04.2015 tarihli celsede davacı vekilince, yasal süresi içinde davalı işverenliğe işbaşı yapmak için başvuran davacının, işveren tarafından 1 aylık yasal süre içerisinde işe başlatılmadığının beyan edildiği, İstanbul 1. İş Mahkemesi'nin kesinleşen işe iade davasında feshin geçersiz sayılması, davacı işçinin başvurmasına rağmen işbaşı verilmemesi sonucu, iş sözleşmesinin işe kabul edilmediği tarihte feshedilmiş sayıldığı, davacının davalı işyerinde işe iade davası sonucu 4 aylık boşta geçen sürenin ilavesi ile 01.10.1992 - 11.11.2005 tarihleri arasında çalıştığı, davalı vekilinin dosya kapsamında yer alan beyan dilekçesinde kesinleşen karar üzerine davacı vekili Av. ... aracılığı ile işe başlatılma talebinde bulunulduğunu, ancak yasal süre içinde müvekkili işverence işe alınmayacağı ve tüm alacaklarının ödeneceği belirtilerek hesaplamalar yapıldığını ve bu hesaplamaların işe başlatmama tarihi esas alınarak tamamen Yasa'ya ve Yüksek Yargıtay görüşlerine uygun biçimde hesaplanarak ödenme yoluna gidildiğini beyan ettiği, dosya kapsamına göre; 11.02.2015 tarihinde işe başlama başvurusu yapıldığı, davacının işe başlatılmayarak iş sözleşmesinin 11.03.2015 tarihinde fesih edildiği, davacının giyim yardımı açısından 01.10.2004-30.09.2005 döneminde fiilen çalışması şartının bulunduğu, bu dönemin tamamında fiili çalışma olgusu gerçekleşmediğinden bu yöndeki talebin reddine karar verildiği, 2005 Temmuz ayı bordrolarında davacı için net 7.124,69 TL ödeme yapıldığı, herhangi bir ücret alacağının bulunmadığı, davacının, işyeri uygulamasına göre yıllık hedeflerin gerçekleştirilmesi halinde başarı primi hak kazanılacağından, iş sözleşmesinin feshi anında yıllık hedeflerin %80-90 na yakın kısmının gerçekleştirmiş olması ile başarı prim alacağı bulunduğunu iddia ettiği, davalının, davacının bu hakkının doğmadığını ve böyle bir talepte bulunma hakkının da bulunmadığını savunduğu, dosyaya 2005 yılı yıllık hedef planlan, hedeflerin gerçekleştiğinde ödenecek başarı prim oranları, 2005 hedeflerinin gerçekleşip gerçekleşmediğine dair üretim vd. kayıtlar ile, başarı primi uygulamasının esaslarını gösteren belgelerin sunulmadığı, mevcut iş sözleşmesi örneğinde başarı primi adı altında bir uygulamaya yer verilmediği, davalı tarafından dosyaya sunulan 2004 Ocak - 2005 Temmuz ayları arası imzasız ücret bordrolarının irdelenmesinde 2004 Eylül ayı maaş bordrosunda prim adı altında brüt 5.650,00 TL ücret tahakkukunun yapıldığı, bu delil durumu karşısında ispat edilemeyen iddia karşısında davacının başarı prim alacağının bulunmadığı, İzin ücreti farklarının ödendiği, dosyaya sunulu bulunan ödeme belgelerine göre 4 aylık ücret ve diğer haklar, işe başlatmama tazminatı, kıdem ve ihbar tazminatlarının ve izin ücreti farkının toplamı olan 175.177,66 TL'nın ödendiği anlaşıldığından davacının bu talepleri yönünde de iş akdinin askıda olduğu dönemde ödeme yapıldığı kabul edilerek açılan davanın reddine karar verildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D-)Temyiz:Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E-)Gerekçe:
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti açısından;
4857 Sayılı İş Kanunu'nun 18 vd. maddelerinde iş güvencesi hükümleri altında, feshin geçersizliği ve işe başlatılma davası ve sonuçlarına yer verilmiştir. İş Güvencesi kapsamında kalan işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde, feshin geçerli nedene dayanmadığının tespit edilmesi halinde feshin geçersizliğine, buna bağlı olarak da 21. Madde de işe başlatmama tazminatı ve 4 aya kadar boşta geçen süre için ücret ve diğer haklara karar verilmektedir. İşçinin feshin geçersizliği ve işe iade davasını kazanması ve işe başlatılmaması durumunda, anılan 4 aylık süre ihbar, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağını etkiler. Çünkü dört aya kadarki süre işçinin fiili çalışmasına ilave edilir. 4 aylık süre her zaman kıdemi etkiler. İhbar tazminatı ile yıllık ücretli izni ise ücret artışı meydana geldiğinde veya süre eklenip önel süresini ve izne hak kazanmaya neden olduğunda etkilemektedir. Kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının işe başlatmama tarihi yeni fesih tarihi olduğundan, bu tarihteki ücret üzerinden hesaplanması gerekir. Zira önceki fesih ortadan kalkmıştır.Keza işçi feshin geçersizliğini isteminde bulunduğu davadan başka, kıdem ve ihbar tazminat istemi ile bir dava da açmış bulunabilir. Bu durumda, feshin geçersizliğine dair dava bekletici mesele yapılmalıdır. Feshin geçersizliğine karar verilmesi ve işçinin işverene başvurması üzerine işe başlatılması veya başlatılmaması halinde, davaya konu fesih ortadan kalktığından, kıdem ve ihbar tazminatı reddedilmeli, feshin geçerli nedene dayandığı veya geçersiz kabul edilmesine rağmen, işçinin başvurmaması nedeni ile geçerli hale geldiği durumda ise kıdem ve ihbar tazminatı kabul edilmelidir.Somut uyuşmazlıkta, eldeki işçilik alacaklarına dair dava işe iade davası ile birlikte açılmıştır. Davacının işe iade talebi kabul edilmiş, 9 Hukuk Dairesi tarafından bu karar onanarak kesinleşmiştir. Davacının işe başlatılması için başvurduğu ancak davalı tarafından işe alınmadığı davalı vekilinin 11/11/2015 tarihli dilekçesinden anlaşılmaktadır.
Bunun üzerine davacıya yapılan ödeme içinde kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve izin ücretinin de bulunduğu davalı tarafından savunulan bir kısım ödeme yapıldığı ifade edilmiş ise de davacı vekili yapılan ödemenin eldeki davada talep edilen alacaklarla ilgili olmayıp, tamamen işe iade davası kapsamında bir ödeme olduğunu ileri sürmektedir.Hangi alacak için ödendiği irdelenmesi gereken bir kısım paranın davacıya davalı tarafından ödenerek davacının işe başlatılmadığı anlaşılmaktadır.Davacının işe iade kararı üzerine işe başlatılmak için davalıya başvurması nedeni ile davaya konu olan fesih ortadan kalkmıştır.
Bu nedenle, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti açısından "erken dava" söz konusu olup, bu alacaklar açısından, işin esasına girilerek “dosyaya sunulu bulunan ödeme belgelerine göre 4 aylık ücret ve diğer haklar, işe başlatmama tazminatı, kıdem ve ihbar tazminatlarının ve izin ücreti farkının toplamı olan 175.177,66 TL.nin ödendiği anlaşıldığından davacının bu talepleri yönünde de iş akdinin askıda olduğu dönemde ödeme yapıldığı kabul edildiği” gerekçesi ile davanın reddi hatalıdır.
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakları “erken dava” açılması nedeni ile reddedilmelidir.
3-) Başarı primi açısından;
2004 yılı Eylül ayı bordrosunda prim tahakkuku olduğu belirlenmiş olmakla birlikte davacının prim alacağı olup olmadığı dosyada bilgi ve belge olmadığından bilirkişi raporu ile tespit edilememiştir.
Davacı vekili, delil olarak “davalı şirket kayıtları” ve “her türlü yasal delil” hususlarını dava dilekçesinde açıkça belirtmiştir.
Bilirkişi tarafından prim alacağının olup olmadığı ve varsa miktarının tespit edilebilmesi için ihtiyaç duyulan belgelerin davacı tarafından ibrazı beklenemez.
Bu sebeple Mahkeme tarafından davalı vekiline prim hesaplanmasının koşullarını ve davacının prime hak kazanıp kazanmadığına dair yaptığı iş ve işlemlere ait belgeleri vermesi için HMK'nun 220. maddesi uyarınca usulüne uygun süre verilmeli, gerekirse işyerinde kayıtlar bilirkişi tarafından incelenmeli ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkeme tarafından prim alacağı talebinin “belgelerin sunulmaması” gerekçesi ile reddi hatalıdır.
4-)Kıyafet yardımı açısından;
Davacının 2005 yılı Ocak ayı bordrosunda kıyafet yardımı tahakkuku görülmektedir. Ayrıca, davacının iş aktinde “elbise parası” ödeneceğine dair hüküm yer almıştır. Dolayısı ile davacının üst düzey yönetici olmakla giysi yardımı isteyemeyeceği yönündeki davalı savunmasına itibar edilemez.
Dosyadaki belgelere göre; 2005 yılı Temmuz ayı bordrosunda 303.00 TL. kıyafet yardımı kesintisi yapılarak sonucunda 7.124,69 TL. net ödeme tahakkuk ettirilmiş, 7.124,69 TL. 15/07/2005 tarihinde davacının banka hesabına ödenmiştir. Kesilen bu 303.00 TL.nin brüt miktarının 470,49 TL. olduğu ifade edilmiş, davacıya bu miktarın geri ödenmesine dair dosyaya onaysız imzasız bir yazı fotokopisi ve 2005 yılı Temmuz ayı tarihli 2. bir bordro sunulmuş olup, dosyada bu bordrodaki toplam tahakkukun davacıya ödenip ödenmediğine dair belge bulunmamaktadır.
Bahsi geçen 303.00 TL.nin geri ödenmesine dair bordro taraflardan sorularak, gerektiğinde ödeme belgeleri celbedilmeli, bu 303.00 TL.nin ödenmediğinin tespiti halinde 303.00 TL. kıyafet yardımı hüküm altına alınmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde ilgiliye iadesine, 10/10/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 09-10-2018, 10:32   #13
Av. Aybars Karakırık

 
Varsayılan ...

T.C
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2014/1006
KARAR NO. 2014/3695
KARAR TARİHİ. 12.2.2014
Mahkemesi : Dörtyol 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 07/03/2013
Numarası : 2010/540-2013/141

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2-Davacı vekili, davacının 01/12/1999 tarihinde davalı işyerinde işe başladığını, muhasebe sorumlusu olarak çalışırken 02/06/2009 tarihinde iş akdinin davalı şirketçe feshedildiğini, son ücretinin 1.300,00 TL olduğunu, davalı iş yerinde eleman azlığı nedeniyle mesai kavramı tanımaksızın birçok birimde çalıştığını, bayramlarda ve hafta sonlarında da aynen çalışmalarına devam ettiğini, ancak bu çalışmalarının karşılığının ödenmediğini, davacının davalı iş yerinde 1999 yılından itibaren aralıksız olarak çalışmasına rağmen çalışmasının 2001 yılında başladığı kabul edilerek hesaplama yapıldığı ve bu nedenle davacının kıdem tazminatı ile yıllık izin ücretinin eksik hesaplanarak ödendiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili, davacının alacak taleplerinin zaman aşımına uğradığını, iş akdinin sonunda davacıya tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, davacının fazla mesai yapmadığını, hafta tatillerini kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, davacı tarafça davalı işveren aleyhine Dörtyol 1. İş Mahkemesinde açılmış işe iade davası olduğu anlaşılmaktadır. Devam eden işe iade davasının sonucu feshe bağlı, alacaklar olan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı talepli davanın sonucunu etkileyecektir.
Şöyle ki;
Söz konusu işe iade davasının red ile sonuçlanıp kesinleşmesi durumunda: feshin geçerli nedene dayandığının kabulü halinde davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretine hak kazanacağı, feshin haklı nedene dayandığının kabulü halinde davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı, yıllık izne hak kazanacağı, işe iade davasının kabul edilerek işe iadeye karar verilmesi, davacının süresi içinde işe iade için başvurmaması halinde ilk fesih geçerli hale geleceğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izne hak kazanacağı, işe iade davasının kabul edilmesi işe iadeye karar verilmesi ancak davacının işe iade için süresi içinde işverence işe iade için başvurmaması halinde ilk fesih geçerli hale geleceğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağına hak kazanacağı, işe iade davasının kabul edilerek işe iadeye karar verilmesi, davacının işe başlamak için müracaat etmesi ve işverence işe başlatılmaması halinde ise artık yeni bir fesih söz konusu olacağından ve yeni bir davaya konu olacağından bu davada bu taleplerin usulden reddine karar verilmesi, davacının işe iadesine karar verilmesi ve işverence işe başlatılması halinde ise her üç alacağında reddine karar verilmesi gerekecektir. Bu kapsamda işe iade davasının sonucuna göre bu dosyada farklı kararlar verilmesi söz konusu olacağı dikkate alınarak, işe iade davasının bekletici mesele yapılarak, işe iade davası sonuçlanıp kesinleştikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Bu kapsamda işe iade davasının sonucuna göre bu dosyada farklı kararlar verilmesi söz konusu olacağı dikkate alınarak kıdem tazminatı ile yıllık izin alacağı talebi yönünden işe iade davasının bekletici mesele yapılarak, işe iade davası sonuçlanıp kesinleştikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

3-Davacı vekili dava dilekçesinde davacının aylık 1.300,00 TL ücretle çalıştığını belirtmiştir.

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının aylık 2.062,20 TL brüt ücretle çalıştığı kabul edilerek alacaklar bu ücrete göre hesaplanmıştır.

Yapılacak iş, 1.300,00 TL net ücretin brütü bulunarak bulunacak brüt ücretin 2062,20 TL'nin altında kalması halinde bu ücrete göre davacının alacaklarını hesaplatmak, bulunacak ücretin 2062,20 TL'nin üzerinde olması halinde şimdiki gibi karar vermektir.

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 12.02.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İşe iade davasının reddi halinde kıdem tazminatı talebi Av.mehmet.av Meslektaşların Soruları 9 30-10-2013 12:44
İşe iade davası devam ederken hizmet alımı yapma av.metebey Meslektaşların Soruları 1 13-09-2013 12:36
Asıl İşverende Çalışmaya Devam Ederken Taşerona Karşı Kıdem ve İhbar Tazminatı Alacakları için Dava Açmak Engin YILMAZ Meslektaşların Soruları 1 13-06-2012 09:41
iş akdi devam ederken ödenen kıdem ve ihbar tazminatı av.23 Meslektaşların Soruları 7 17-02-2012 12:28
işe iade davası devam ederken işyerinin devri suaslan Meslektaşların Soruları 7 01-09-2009 13:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06523490 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.