Avukatlığı bırakma isteği

Bu yıl orta 3’ü bitiren çocuğum sbs’de 94 doğru cevabı bildi; ancak alt sıralarda bulunan bir fen lisesini de kazanamadı… 100 sorudan 94 doğru cevap..
Devlet memuru olarak işe alınan bir hizmetli ortalama ayda 1800 lira maaş alıyor; aynı devletin bir okulunda aynı işi yapan ancak temizlik şirketi vasıtasıyla işe alınan bir hizmetli ise ayda ortalama 750 lira maaş alıyor. Temizlik şirketi elemanı hizmetlinin, devlet müstahdeminden belki iki katından fazla iş gördüğünü, buna rağmen “ya işten çıkarılırsam!” diye tir tir titrediğni de ömrü boyunca, az çok hepimiz biliyoruz.
Türkiye’de emekli olan her 100 işçiden ancak 10 tanesi kıdem tazminatı yüzü görebiliyormuş..
Şu anda devlet kapısında görev almayı bekleyen, eğitim fakültelerinden mezun olmuş 250 bin genç insan var. Geçen yıl yapılan kpss’de 20 bininci olan sınıf öğretmeni işe girmiş fakat 2012’deki sınavda 2 bininci olan sınıf öğretmenliği mezunu açıkta kalmış diyorlar.
Herkes bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olduğuna göre, yukarıda sıralanan sadece birkaç, sersemletici uygulama karşısında, ülkemizde avukatlığın hala önemli bir imkan olduğu düşünülmeli kanaatimce.

Arkadaşlar her şeye rağmen mücadeleye devam.

Avukatlık sigara içmeye benzer. En iyisi hiç başlamamaktır.

6 yıldır bırakma isteğim var.
ilk zamanlar maddi nedenlerden olsa da şimdi manevi nedenlerden dolayı bırakmak istiyorum.
Bizim toplumumuz, bizim insanlarımız, bizim meslektaşlarımız bu isteği günden güne arttırmaktadır.

Hayatın geri kalanına fırsat verilebiliyorsa avukatlık gibisi yoktur.

Alıntı: Yazan Av.Barış 6 yıldır bırakma isteğim var. ilk zamanlar maddi nedenlerden olsa da şimdi manevi nedenlerden dolayı bırakmak istiyorum. Bizim toplumumuz, bizim insanlarımız, bizim meslektaşlarımız bu isteği günden güne arttırmaktadır.

Sakın ha! Avukat, avukatlık dışında hiçbir işte tam anlamıyla başarılı olamaz. Bakkallık bile yapamaz.

Avukatlığı bırakırsak ne iş yapabiliriz diye sık sık düşünürüm;tertemiz yazıhanelerde,düzenli ve ciddi bir çalışma ile güldürülen yüzler...Saygı duyulan bir meslek bence;herkese ve herşeye rağmen...

Alıntı: Yazan avukatneşe Avukatlığı bırakırsak ne iş yapabiliriz diye sık sık düşünürüm;tertemiz yazıhanelerde,düzenli ve ciddi bir çalışma ile güldürülen yüzler...Saygı duyulan bir meslek bence;herkese ve herşeye rağmen...

Neşe hanım gerçekten bu güzel bakış açınıza hayran oldum inanın.
Keşke bende şu an sizin kadar memnun olabilsem bu mesleği yapmaktan.
Bugün karamsar günümdeyim heralde.Çok sevdiğim mesleğim bugün beni boğuyor.
Az önce çöpçülük yapmaya karar verdim.Düşündüm taşındım.En kaygısız iş o gibi geldi bana.Tek derdim yerleri süpürmek,yerlere çöp atanlara kızmak.(Bunu zaten yapıyorum.)Hem açık havada gezerim ferah ferah.Acaba çöpçülerin başka mesleki sorumlulukları var mı?
Tabii birde acaba bu işe KPSS ile mi alıyorlar orası var.Şayet öyleyse ben yine işsiz kaldım.

Sayın aak, güvenlik görevlisi de olabilir, iş olarak sadece gelenlerin kimliklerini kontrol edip yol vermek. Üstelik KPSS de yok. Böyle düşünen bir başkasının fikrini size yazıyorum. Benim fikrim ise daha önce de söylendiği gibi, hayatın diğer alanlarına da fırsat tanınırsa avukatlık güzel meslek.

Alıntı: Yazan feyzaday Sayın aak, güvenlik görevlisi de olabilir, iş olarak sadece gelenlerin kimliklerini kontrol edip yol vermek. Üstelik KPSS de yok. Böyle düşünen bir başkasının fikrini size yazıyorum. Benim fikrim ise daha önce de söylendiği gibi, hayatın diğer alanlarına da fırsat tanınırsa avukatlık güzel meslek.

Alıntı: Yazan Stj. Av.Emin 07-08-2008, 11:43 ben biraz ididialıyım.Eğer ben avukat olunca beni 600 liraya çalıştıracak bir yer olursa yani daha iyisini bulamazsam.İnanın bu meslekten o gün emekli olurum.Ve ben sokakta simit satarım.Ve daha fazla kazanırım.

Bir zamanlar bende simit satarım demiştim. (simit başı 50 kuruştan günlük 100 simit satsam 50 lira eder= o yüz kişiden %5 avukat olduğum için müvekkil yapsam ortalama aylık 1000 liradan 5000 lira . E simitlerden de aylığa vurunca 1500 lira yapar. Yaşasın zengin oldum. Aylık 6500 TL)
Velakin bu simit satma işi geldi çattı yine avukatlığa dayandı. Olmadı ki şimdi. Nasıl bırakacağız bu mesleği. Üstadların yaptığını yapar, bu dünyadan göçünce kıdem tazminatını Allah havale eder, süper emekli oluruz.

Saygılarımla

Peki, Avukat, niye bırakmak ister? Sayısız haklı sebepleri olduğu izahtan varestedir. Saygılarımla...

Alıntı: Yazan C_OKYAY Peki, Avukat, niye bırakmak ister? Sayısız haklı sebepleri olduğu izahtan varestedir. Saygılarımla...

Sayın Okyay,

Herkesin kendince haklı sebepleri vardır. Bunlar dediğiniz gibi tartışmaya açık değildir.

Ben konuya farklı bir yaklaşım olarak: KİMLER AVUKATLIĞI BIRAKMALIDIR? şeklinde bir soruya cevap aramak isterim.

1. Grup: 3 defa hakimlik sınavına girip kazanamayan, mecburiyetten hasıl avukatlık yapanlar bırakmalıdır.

2.Grup: Üniversite sınavında ve öğrencilik yaşamında çuvalladığı halde( sağlık vb mücbir sebepler dışında) kapasitesi olmadığı halde babaların para kapasiteleri ile doğru orantılı fakülte bitirenler.

3. Grup: Yaş haddinden emekli olup, avukatlığa dönüş yapanlar

4. Grup: Bu grubu açıkça yazmayacağım. (onlar kendini biliyor)

Saygılarımla

Alıntı: Yazan av.fatasoyyılmaz ...10 yıllık ve otuzaltı yaşında bir avukat

Düzeltiyorum; "otuzaltı yaş"ı "otuz yaş altı" olarak algılamışım.

Alıntı: Yazan Av.Mehmet Saim Dikici Sakın ha! Avukat, avukatlık dışında hiçbir işte tam anlamıyla başarılı olamaz. Bakkallık bile yapamaz.

Sayın Meslektaşımın bu öğüdünü dinlemedim, pişmanım. Eşekten düşmüş biri olarak söylüyorum: Avukatlığı bırakmayın. Ya hiç başlamayın, başladıysanız da bırakmayın.

Alıntı: Yazan özgcn Merhabalar; Bahsettiklerinize sonuna kadar katılıyorum.Bu meslek zor hem de çok zor.Haklısınız.Yeri geldiğinde hem avukat, hem psikolog hem sosyolog kısaca her şeyi birden olmak zorunda kalıyoruz. Ama ben mesleğimiz için hep şunu düşünüyorum. Hani sanatçılar derler ya bir kez sahne tozunu yuttun mu bir daha o sahneyi terkedemezsin, içine işler,sahnede ölmek istersin diye...İşte mesleğimiz de böyle bence. Bir kez o adliye kapısından içeri girdinizse artık kolay kolay çıkamıyorsunuz. Üstelik bundan tuhaf bir tat da alıyorsunuz. Sanırım acı çekmeyi, hırpalanmayı seviyoruz. Her şeye rağmen bu düşüncenizden vazgeçeceğinizi düşünüyorum ve hep koruyorum umudumu her şeyin düzeleceğine dair...

Avukatlık mesleğini fiilen çok az yaptım, beş yıldan uzun süredir de bankada müfettişlik yapıyorum. Avukatlığı özleyebileceğime pek ihtimal vermemiştim. Bilginin gücünü hissetmek insanı bu mesleğe bağımlı ve özlemli kılıyor. Az bir zaman sonra bankamın hukuk biriminde sabite geçmeyi planlıyorum. Adliyeleri, savunma mesleğimi çok özledim. Kimse vazgeçmemeli, bilgi gerçekten güç ve bu gücü en net hisseden icracılardan biri bence avukatlar.

Saygılarımla,

Alıntı: Yazan Av.Emin Sayın Okyay, Herkesin kendince haklı sebepleri vardır. Bunlar dediğiniz gibi tartışmaya açık değildir. Ben konuya farklı bir yaklaşım olarak: KİMLER AVUKATLIĞI BIRAKMALIDIR? şeklinde bir soruya cevap aramak isterim. 1. Grup: 3 defa hakimlik sınavına girip kazanamayan, mecburiyetten hasıl avukatlık yapanlar bırakmalıdır. 2.Grup: Üniversite sınavında ve öğrencilik yaşamında çuvalladığı halde( sağlık vb mücbir sebepler dışında) kapasitesi olmadığı halde babaların para kapasiteleri ile doğru orantılı fakülte bitirenler. 3. Grup: Yaş haddinden emekli olup, avukatlığa dönüş yapanlar 4. Grup: Bu grubu açıkça yazmayacağım. (onlar kendini biliyor) Saygılarımla

Ne güzel sıralanmış nedenler =)

Alıntı: Yazan Av. Bihter ÇELİK Kimse vazgeçmemeli, bilgi gerçekten güç ve bu gücü en net hisseden icracılardan biri bence avukatlar. Saygılarımla,

Daha güzel bir tanımlama olamazdı.

Alıntı: Yazan Av. Bihter ÇELİK Ne güzel sıralanmış nedenler =)

Sıralama güzelde üstadım Anlayan nerde ?

Alıntı: Yazan Av.Emin Sıralama güzelde üstadım Anlayan nerde ?

Kimsenin anlamasına gerek yok.Mesleğin gerekli saygınlığı görmediğinden bahsediyorz ya...Kaç meslektaşım işine takım elbiseyle gidiyor, müvekkiliyle resmi ve mesafeli şekilde konuşuyor? Bence bu sıkıntıların çoğu bu mesleği farklı şekillerde icra edenler yüzünden yaşanıyor. Adliyede işimiz iki saat erken görülsün diye çalışanlara ne tavizler veriliyor ne samimi konuşmalar geçiyor ( işini layıkıyla yapan adliye çalışanlarını ayrık tutarım.) Neticeten bence bu işi buralara biraz da biz taşıyoruz gibi geliyor. Mesleki deformasyonun failleri yine biziz. Bu işin bu kadar kolay yapılır hale gelmemesi gerekir. İşini layıkıyla yapanın bu camia içinde gerekli saygınlığı göreceğine inanıyorum. Ayrıca tüm camianın saygın olabilmesi önce biz avukatların mesleğine duyacağı saygı ile başlayacak sanırım.

Duruşma salonunda erkek avukat, ayağında beyaz spor ayakkabı, kot pantolon, simit yaka kazak üzerine cüppe.
Hakim ve mübaşir takım elbiseli. Görüntü çok üzücüydü avukatlık mesleği açısından. Bayan arkadaşlar da kıyafette özensizlikte erkeklerden altta kalmıyorlar. Süper mini etekler mi taytlar mı çıplaklık hissi veren dekolteler! mi yataktan kalkma saçlar mı dersiniz var da var. Ayrıca kişinin hayata karşı onurlu duruşunun olması gerek. Müvekkile eğilip bükülmek yerine aç kalma pahasına ilkelerinden ödün vermemek gerek, tabi varsa. Eğitim şart elbet, önce ailede eğitim.

Bence bu kadar şikayetçi olmamak gerek. Mesleğin özü bu. işin doğası bu. bir şekilde eğlenceli hale getirmeye çalışmalıyız. umutsuzluğa kapılmayın derim.

Alıntı: Yazan Av.Armağan Konyalı Avukatlık sigara içmeye benzer. En iyisi hiç başlamamaktır.

Sağlığa zararlıdır.

Ben bu mesleği severek yapıyorum. Herşeye rağmen.....
Duruşmada fazlaca saygın hareketler bekleyen hakimlere rağmen ; öğleden sonraki duruşmasına sabah erkenden adliyeye gelen ve sana telefon açıp (avukat hanım ben adliyedeyim siz hala gelmediniz mi ? ) diyen müvekkillere rağmen ; basit bir kalem işi için bizlere bir sürü laf döktüren ( işini itina ile yapanları tenzih ederim )kalem personeline rağmen; hesaplamalarını alenen hatalı yapıp raporlarında bilim ve teknikten uzak somut veriye dayanmadan yoruma dayalı rapor tanzim eden ve raporları hükme esas alınan bilirkişilere rağmen; icrada bir talebimizi on defa inceleyip hangi sebepten ret etsem diye inceleyen icra çalışanlarına rağmen ; bizi eşek yükü ile para kazanan meslek erbabı olarak gören ve bunun üzerinden seviyesiz şaka yapan tüm zihniyete rağmen BU MESLEĞİ SEVİYORUM VE YAPMAYA DEVAM EDECEĞİM İNŞALLAH ...
Ama unutmadan söyleyeyim; oğlumun da avukatlık mesleğini yapması hususundaki görüşlerim bu aralar yok olmuş vaziyette

Acaba burada bıkılan ve bir an önce uzaklaşılmak istenen avukatlık mesleğimi yoksa hukuk(hukuksuzlukmu!) mu? Tekrar düşünmekte fayda görüyorum...

Alıntı: hukuk(hukuksuzlukmu!) mu

Hukuk (Adalet) oksijenden, sudan, ekmekten daha elzemdir.