Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Usulsüz Tebligat-Savunma Hakkının Kısıtlanması-Temyiz Gerekçesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-05-2009, 21:58   #1
Avukat Kamer Akgül

 
Varsayılan Usulsüz Tebligat-Savunma Hakkının Kısıtlanması-Temyiz Gerekçesi

Merhaba,
Müvekkillerimin mirasbırakanı 2005 yılında İstanbul'daki bir müteahhit ile Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi yaparak müvekkillerimin mirasbırakanının arsasının üzerine bina yapılması konusunda anlaşıyorlar. Bu sözleşmeye göre %45 arsa payı müvekkillerin mirasbırakanlarına, %55 arsa payı ise müteahhide kalacak. Bir kaç ay sonra yapılan Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Tadil Mukavelesi ile arsa payı %50'şer olarak düzenleniyor.

Müteahhit vaad ettiği tarihte binayı bitirmediği gibi bina ile ilgili olarak sözleşmede belirlenen düzenlemeleri de yapmıyor. (Çevre düzenlemesi eksik, anlaşılan malzeme kullanılmıyor, bina çok geç bittiği için müvekkilin sözleşme gereği bir yıllık kira alacağı kalıyor). Sayılan sebeplerle müvekkillerin mirasbırakanı müteahhide verilmesi gereken son bir daireyi müteahhid adına tapuda kaydettirmiyor.

Sözleşmede müvekkillerin mirasbırakanının adresi olarak yapılan bina gösteriliyor. Müvekkillerin mirasbırakanı aslında Almanya'da yaşamaktadır. Müvekkillerin mirasbırakanı Almanya'ya döndükten sonra müteahhit ona karşı dava açıyor ve dava dilekçesini de bu şahsın sözleşmede belirtilen adresine yaptırıyor.
Bu davanın açılmasından 5 ay sonra davalı mirasbırakan vefat ediyor. Müteahhit delil olarak davalı ile yapılan ilk sözleşmeyi yani kendisinin payının %55 olarak düzenlendiği sözleşmeyi mahkemeye sunuyor. En nihayetinde müvekkilerin mirasbırakanının ve müvekkillerin haberinin olmadığı yargılama süreci devam ediyor ve 6 ay önce mahkeme gerekçeli karar vererek müteahhidin haklı olduğuna karar veriyor.

Müvekkilerim kendilerine vekil olduğum ve başka bir mirasçı ile aralarındaki miras paylaşımı davası sebebiyle geçen ay Türkiye'ye geldiklerinde, bahsi geçen müteahhid 6 ay önce mahkemenin vermiş olduğu kararı kesinleştirmek için müvekkillere Türkiye'de tebliğ ettirdi.

Anayasal savunma hakkının kullandırılmadığı gerekçesi ile kararı temyiz edeceğim.
1. Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde müvekkillerimin mirasbırakanının adresi olarak yapılan bina gösterilmiş olsa bile, bu şahsın yaşadığı ülkeyi ve adresini bilen ve davayı açtığı sırada bu şahsın Almanya'da olduğunu bilen müteahhid açık bir kötüniyet göstermemiş midir? (Mahkeme kararında 'SAVUNMA' Davalıya dilekçe tebliğ edildiği halde, davalı duruşmalara gelmediği gibi davaya karşı da yazılı olarak herhangi bir cevap vermemiştir' şeklinde hüküm kurulmuştur.)
2. Davalı mirasbırakanın vefat etmesinden sonra Almanya'da yaşayan ve Türkiye'de herhangi bir ikametgah kayıtları bulunmayan müvekkilerim mirasçılar da davaya dahil edilmemiş, kendileri ancak mahkemenin son kararının kendilerine tebliğ edilmesi ile davadan haberdar olmuşlardır.
3. Davalı tadil öncesi ve kendi menfaatine olan sözleşmeyi mahkemede delil olarak kullanmış ve bu şekilde mahkemeyi yanıltarak karar aldırmıştır.

Bahsetmiş olduğum dava ile ilgili olarak acil temyiz dilekçesi yazmak zorundayım. Yukarıdaki veriler doğrultusunda benzer bir dava ile muhatap olan meslektaşlarım örnek Yargıtay kararları ile bana yardımcı olurlarsa çok memnun olurum.

Saygılarımla.
Old 15-10-2012, 16:26   #2
bilal_gedikci

 
Varsayılan Soru içinde soru..

Sayın meslektaşlarım,
Benzer bir durumla ben de karşı karşıyayım.
Gerçek kişi olan müvekkil aleyhine açılan ve iki yıl süren davada tüm tebliğatlar 10 yıldan fazla süre önce terk ettiği iş adresinin bulunduğu adrese yapılmış. Muhtar yapılan tebliğatları almış. Gerekçeli kararda müvekkilin adres kısmına (tk 35. md.sine göre) şeklinde not iliştirilmiş.
Dava sonucunda müvekkilin yüklü bir miktar parayı ödemesine karar verilmiş.
İlam icraya konulmuş. Müvekkil davadan kendisine evinde tebliğ edilen ödeme emri ile haberdar olmuş.
Dava bağlantılı dava, daha önceden aynı taraflar arasında başka davalar da görülmüş. Yani davacı tarafın müvekkilin adresini bilmemesi mümkün değil.
Şimdi bu kararı temyiz etmek ve icrayı durdurmak istiyoruz ancak temyiz süreleri de geçmiş. Nasıl bir yol izlemek gerekir işin içinden çıkamadım.
Yardımcı olursanız sevinirim
Saygılar,
Old 15-10-2012, 16:39   #3
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

"Müvekkil davadan kendisine evinde tebliğ edilen ödeme emri ile haberdar olmuş".

Ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren, temyiz müddetini geçirmeden, usulsüz tebligattan, taraf teşkil edilmeden ve savunma hakkınızı kullanmadan yargılama yapıldığından, usulsüz tebligatı öğrendikten sonra, temyiz müddeti içinde mahkeme kararını temyiz ettiğinizden, vs. söz ederk kararı temyiz ediniz.

Mahkeme talebinizi reddedersa, bu red kararı ile birlikte mahkeme kararını temyiz ediniz ( mahkemenin red kararının kaldırılması ve mahkeme kararının temyiz incelemesi yapılarak bozulması talepli)

Bundan sonra, mahkeme dosyayı temyize gönderecektir. Temyiz ettiğinize dair, mahkemeden alacağınız belgeyi, ödeme emrini gönderen icra dairesindeki dosyasına ibraz edin ve Yargıtaydan icranın durdurulması kararı getirmek üzere, icra memurundan mühlet alın ve Yargıtay'a baş vurun derim. Kolay gelsin.
Old 16-10-2012, 09:18   #4
bilal_gedikci

 
Varsayılan

böyle bir durumda teminatsız olarak tehir-i icra kararı alabilmek mümkün müdür acaba ?
Bir de böyle bir durumda "eski hale getirme"den yararlanılabilir mi acaba?
Değreli fikirlerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum
Saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Usulsüz tebligat yargılamanın yenilenmesi temyiz Av. İlhan SALBAŞ Meslektaşların Soruları 4 15-04-2009 23:14
CMK 176, 179 ve Savunma Hakkının Kısıtlanması Tractatus Hukuk Sohbetleri 8 11-08-2008 23:54
Savunma Hakkının Kısıtlanması Av.Mustafa Çiçek Meslektaşların Soruları 3 03-03-2008 17:10
ek savunma hakkının sanığa hatırlatılması gerekir mi Rommy Meslektaşların Soruları 6 14-12-2007 13:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04624391 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.