Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Seri Dava Alan Avukatlara Sadece Dilekçe Yazma Ücreti Verilmesi

Yanıt
Old 06-08-2012, 10:54   #31
olgu

 
Varsayılan

Somut olaydaki davacılar vekili acaba her müvekkiline asgari tarife üzerinden (1200 TL den) serbest meslek makbuzu düzenlemişmidir?
Old 06-08-2012, 12:02   #32
De jure

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Bir dava açmayı sadece dava dilekçesi vermekten ibaret görmemeniz gerek diye düşünüyorum. Sırf dava dilekçesi yazmış olsa dahi, o davaya vekaletnamesini sunmuş bir avukat o davanın hukuki sorumluluğunu üstlenmektedir.

Bahse konu 38 "seri" davanın bir tanesine avukat süresinde delil listesi vermese veya temyiz süresini kaçırsa, hakkında açılacak ceza davasında da "seri dava" indirimi alacak veya "sadece dilekçe yazmış" şeklinde nitelendirilecek miydi?

Üstlendiği işin cezai - hukuki sorumluluğu söz konusu olduğunda "vekil" olarak görülen meslektaşımızın "ücret" söz konusu olunca "arzuhalci" muamelesine maruz kalmasını ben kabul edilebilir bir durum görmüyorum.

Ve not: Hayatımda seri davam olmadı!
Sn ADMİN;
Aynen iştirak ediyorum.
Old 06-08-2012, 13:22   #33
gülerce

 
Olumlu mesleğe saygı şart

arkadaşlar ne kadar dava alındığı üzerinde durulup kendi mesleğimize ve meslektaşlarımıza saygısızlık yapmayalım lütfen... Hepimizde gayet iyi biliyoruz ki; bu tür davalarda kişiler hep aynı avukatı tercih ederler... yARGITAY'IN BU KARARI TAMAMEN YANLIŞ... her dosya için ayrı bir özveri ve emek harcanıyor...Her dosya için ayrı bir celse ayrı bir dilekçe ayrı bir çaba gerekiyor... Bunların göznüne alınması gerekir... Bir hakim arkadaşım bana aynen şunları söyledi "" siz avukatlar az bilgi ile çok kazanmaya alışmışsınız.."" hangi avukat arkadaşımın bilgisi bir diğerinden azdır soruyorum sizlere... Hepimiz yargı sürecinin kahramanlarıyız...Düşünün ki bu arkadaşım yargıtayda görev yapıyor...Bu zihniyette olan kişileri kınıyorum...Lütfen kendi mesleğimizi onurunu ve saygınlığını düşürmeyelim...
Old 06-08-2012, 16:32   #34
Av.Kaan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Kaan
Karar bence çok yerinde . Büyük bir adaletsizlik var burada. Seri de olsa neredeyse tek bir davalık emek harcanıyor. Her birine aynı gün duruşmaya giriliyor, tek duruşma yapılıp diğerleri kopyala yapıştır yapılıyor. Sonuç olarak bir ya da bir buçuk davalık iş yapıp 38 dava ücreti almak doğru
değildi.

Bence karar doğru, ancak ilk dava için asgari ücrete göre diğerleri için dilekçe yazım ücreti dense daha doğru olurdu. (1 asgari ücret + 37 dilekçe yazımı)

Daha önceki görüşüm bu yönde idi. Şimdi ise - gerekçeli kararı ve yorumları okuduktan sonra- bu görüşümünden vazgeçiyorum. Kararda başlıca şu yanlışlar yapılmıştır:

1. Açıkça kanuna aykırı karar verilmiştir
2. Eşitliğe aykırı davranılmıştır
3. Avukatın kazancını çok bulma adeti devam ettirilmiştir.
4. Sebepten sonuca varılmamış; önce sonuç tespit edilip sebepler ona göre bulunmuştur. Bir başka ifade ile "Bu para çok" diye önce karar verip, sonra "hangi hukuki gerekçeye dayandıracağız?" diye düşünülmüştür.

Not: Bu 4.maddeye çok sık şahit oluyorum . Tabi ki diğerleri de ne ilk ne de son...

Kazancımızı çekememe gibi bir durum yoktur kesinlikle de; acaba neden böyle kararlar veriliyor? Gerekçeyi kararın gerekçesinden öğrenemezsek ne yapmak lazım?
Old 06-08-2012, 18:28   #35
avmurat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Kaan
Daha önceki görüşüm bu yönde idi. Şimdi ise - gerekçeli kararı ve yorumları okuduktan sonra- bu görüşümünden vazgeçiyorum. Kararda başlıca şu yanlışlar yapılmıştır:

1. Açıkça kanuna aykırı karar verilmiştir
2. Eşitliğe aykırı davranılmıştır
3. Avukatın kazancını çok bulma adeti devam ettirilmiştir.
4. Sebepten sonuca varılmamış; önce sonuç tespit edilip sebepler ona göre bulunmuştur. Bir başka ifade ile "Bu para çok" diye önce karar verip, sonra "hangi hukuki gerekçeye dayandıracağız?" diye düşünülmüştür.

Not: Bu 4.maddeye çok sık şahit oluyorum . Tabi ki diğerleri de ne ilk ne de son...

Kazancımızı çekememe gibi bir durum yoktur kesinlikle de; acaba neden böyle kararlar veriliyor? Gerekçeyi kararın gerekçesinden öğrenemezsek ne yapmak lazım?
Old 07-08-2012, 09:05   #36
tiryakim

 
Varsayılan

Yargıtay 10 Hukuk Dairesi, 07.06.2012 tarih ve 2012/1795 E. 2012/10684 K. sayılı kararı ile; fiilen çalışılmayan sürelerde sigortalı sayılması gerektiğinin tespiti istemi ile açılan davada, aynı işyerinde gerçekleşen çalışmalar için 163 adet sigortalı yönünden, aynı istemi içeren, aynı davalı işveren ve Kuruma karşı bir anlamda toplu (seri) dava açılmış olmasının, davacıların aynı avukat tarafından temsil edilmiş bulunmalarının, davaların türü, taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliği, yargılamaların süresi, davaların görülmesi sırasında avukatın harcadığı emek ve çaba göz önünde bulundurulduğunda, yargılamada vekil ile temsil olgusu gerekçesiyle her bir dava yönünden maktu avukatlık ücreti belirlenerek, davalıların adalet ve hakkaniyet ilke ve ölçüleri içerisinde yer almayacak suret ve şekilde avukatlık ücreti ile sorumluluklarının benimsenmesinin mevzuata aykırılık oluşturduğuna, seri denebilecek davalarda harcanan emek ve çabanın oldukça üstünde avukatlık ücretine hükmedilerek davalılara ölçüsüz bir yükümlülük getirilmesinin hukuk düzenince korunmayacağına karar vermiştir.
Old 07-08-2012, 09:06   #37
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

10.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/1795
Karar: 2012/10684
Karar Tarihi: 07.06.2012


HİZMET TESPİTİ DAVASI - SERİ DAVALARDA VEKALET ÜCRETİ - TÜRÜ VE TARAFLAR ARASINDAKİ UYUŞMAZLIĞIN NİTELİĞİ AYNI OLAN DAVALAR - DAVALILARA ADALET VE HAKKANİYET İLKE VE ÖLÇÜLERİ İÇERİSİNDE YER ALMAYACAK SURET VE ŞEKİLDE AVUKATLIK ÜCRETİ YÜKLENEMEYECEĞİ

ÖZET: Aynı işyerinde gerçekleşen çalışmalar için yüz altmış üç adet sigortalı yönünden, aynı istemi içeren, aynı davalı işveren ve Kuruma karşı bir anlamda toplu (seri) dava açılmış olması, davacıların aynı avukat tarafından temsil edilmiş bulunmaları, davaların türü, taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliği, yargılamaların süresi, davaların görülmesi sırasında avukatın harcadığı emek ve çaba göz önünde bulundurulduğunda, yargılamada vekil ile temsil olgusu gerekçesiyle her bir dava yönünden maktu avukatlık ücreti belirlenerek, davalıların adalet ve hakkaniyet ilke ve ölçüleri içerisinde yer almayacak suret ve şekilde avukatlık ücreti ile sorumluluklarının benimsenmesi, mevzuata aykırılık oluşturduğu gibi, seri denebilecek bu tür davalarda harcanan emek ve çabanın oldukça üstünde avukatlık ücretine hükmedilerek davalılara ölçüsüz bir yükümlülük getirilmesinin hukuk düzenince korunmayacağı da belirgindir.

(506 S. K. m. 79) (2709 S. K. m. 141) (1136 S. K. m. 2, 164) (1086 S. K. m. 423) (6100 S. K. m. 29, 30, 323, 332, Geç. m. 3) (4721 S. K. m. 2, 3) (1086 S. K. m. 438) (YİBK. 29.05.1957 T. 1957/4 E. 1957/16 K.)

Dava: Dava, her kampanya dönemi için beş günlük kampanya tatil ücreti ödendiğinden, fiilen çalışılmayan söz konusu sürelerde de sigortalı sayılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra isin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Karar: Davalı işverene ait işyerinde çalışan davacı ile birlikte toplam 163 sigortalı yönünden aynı avukat tarafından davalar açıldığı anlaşılmakta olup; Mahkemece, hizmet süreleri tespit edilerek her bir dava yönünden ayrı vekalet ücretinin davalı işverenden tahsiline hükmedildiği belirgindir.

Anayasa'nın 141 inci maddesinin son fıkrasında, davaların en az giderle ve olanaklı olan çabuklukla sonuçlandırılmasının, yargının görevi olduğu belirtilmiş; 1136 sayılı Avukatlık Kanun’un <Avukatlığın Amacı> başlığını taşıyan 2 nci maddesinde, avukatlığın amacının; hukuki ilişkilerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamak olduğu, <Avukatlık Ücreti> başlıklı 164 üncü maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan tutarı veya değen ifade ettiği bildirilmiş; karar tarihinde yürürlükte olan ve 03.12.2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3'üncü maddesinin birinci fıkrasında da, yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin belirlenmesinde, avukatın emeği ve çabasının, işin önemi ve niteliğinin ve davanın süresinin göz önünde tutulacağı açıklanmıştır.

Diğer taraftan; 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 423 üncü maddesinde, davanın önemine göre yasal olarak belirlenecek avukatlık ücretine, yargılama giderleri arasında yer verildiği gibi, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girerek 1086 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun <Dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğü> başlığını taşıyan 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında, tarafların, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorunda oldukları, <Usul ekonomisi ilkesi> başlıklı 30'uncu maddesinde, hakimin, yargılamanın kabul edilebilir süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu, 323'üncü maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu. 332 nci maddesinde, yargılama giderlerine, mahkemece kendiliğinden hükmedileceği yönünde düzenleme yapılmış, 29.05.1957 gün ve 4/16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da avukatlık ücretinin, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden hükme bağlanacağı belirtilmiştir.

Ayrıca; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2 nci maddesi <Dürüst davranma> baslığını tanımakta olup, dürüstlük (= objektif iyi niyet) kuralının yer aldığı maddede, herkesin, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzenince korunmayacağı açıklandıktan sonra <İyi niyet> başlıklı 3 üncü maddesinde ise, kanunun iyi niyete hukuki bir sonuç bağlandığı durumlarda, asıl olanın iyi niyetin varlığı olduğu, ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimsenin iyi niyet iddiasında bulunamayacağı bildirilmiştir.

Anılan yasal düzenlemeler ışığı altında yapılan değerlendirmede; aynı işyerinde gerçekleşen çalışmalar için 163 adet sigortalı yönünden, aynı istemi içeren, aynı davalı işveren ve Kuruma karşı bir anlamda toplu (seri) dava açılmış olması, davacıların aynı avukat tarafından temsil edilmiş bulunmaları, davaların türü, taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliği, yargılamaların süresi, davaların görülmesi sırasında avukatın harcadığı emek ve çaba göz önünde bulundurulduğunda, yargılamada vekil ile temsil olgusu gerekçesiyle her bir dava yönünden 1.100,00 TL, maktu avukatlık ücreti belirlenerek, davalıların adalet ve hakkaniyet ilke ve ölçüleri içerisinde yer almayacak suret ve şekilde avukatlık ücreti ile sorumluluklarının benimsenmesi, özellikle 4721 sayılı Kanunun 2 ve 3 ile 6100 sayılı Kanunun 29 uncu maddeleri olmak üzere yukarıda sıralanan düzenlemelere aykırılık oluşturduğu gibi, seri denebilecek bu tür davalarda harcanan emek ve çabanın oldukça üstünde avukatlık ücretine hükmedilerek davalılara ölçüsüz bir yükümlülük getirilmesinin hukuk düzenince korunmayacağı da belirgindir.

Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın; mahkemece, eksik inceleme sonucu, her bir dava yönünden dilekçe yazım ücreti yerine avukatlık ücretinin hüküm altına alınması isabetsiz olduğu gibi, davacı yararına belirlenen avukatlık ücretinden davalı işverenle birlikte davalı Kurumun da teselsül hükümlerine göre sorumlu olduğu göz ardı edilerek, Mahkemece, yanılgılı değerlendirme sonucu anılan ücretin yalnızca işverene yüklenmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.

Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamak, 6217 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen geçici 3 üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438 inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.

Sonuç: Hüküm fıkrasının dördüncü ve beşinci bentleri silinerek, yerine <Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 200,00 TL. dilekçe yazım ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine> cümlesinin yazılmasına, ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'den alınmasına, 07.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 07-08-2012, 09:47   #38
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

* Kurum vekalet ücreti ödemesin, ödemek zorunda kalacaksa da...:

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
...
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi

...Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, her bir dava yönünden dilekçe yazım ücreti yerine avukatlık ücretinin hüküm altına alınması isabetsiz olduğu gibi, davacı yararına belirlenen avukatlık ücretinden davalı işverenle birlikte davalı Kurumun da teselsül hükümlerine göre sorumlu olduğu göz ardı edilerek, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu anılan ücretin yalnızca işverene yüklenmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir...

Yerel Mahkeme: Kurum, vekalet ücreti ödemesin...
Yargıtay: Kurumu vekalet ücretinden sorumlu tutacağız elbette de...

** Vergi Mahkemelerinde...:
AAÜT-İkinci Kısım-Birinci Bölüm:
Yargı Yerlerinde... Yapılan ve Konusu Para Olsa veya Para ile Değerlendirilebilse bile Maktu Ücrete Bağlı Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret:
4. Vergi Mahkemelerinde takip edilen dava ve işler için
c) Duruşmasız ise 600 TL

d) Duruşmalı ise 900 TL

*** İdare, icra vekalet ücreti ödemesin: (Maddenin sonuna: "işbu halde dahi idare, icra vekalet ücretinden sorumlu değildir" ibaresinin eklenmesini bekliyoruz...)
İYUK m.28: "..."Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.”

**** İYUK m.28 sonuna ek yapılmasa da Yüksek Mahkemenin durumu bir şekilde çözümlemesini bekliyoruz...:
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...05&postcount=7
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=47991
durumlarını biraz daha zorlayabilirler mesela...

***** İşçi de vekalet ücreti ödemesin:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=61752

...
P.S:
...Yanarım yoktur dumanım
Gönlümde yoktur gümanım
Al malım bağışla canım
Varım meydanda meydanda... (Nesimi)

Saygılar...
Old 07-08-2012, 10:09   #39
avmurat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
ÖZET: Aynı işyerinde gerçekleşen çalışmalar için yüz altmış üç adet sigortalı yönünden, aynı istemi içeren, aynı davalı işveren ve Kuruma karşı bir anlamda toplu (seri) dava açılmış olması, davacıların aynı avukat tarafından temsil edilmiş bulunmaları, davaların türü, taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliği, yargılamaların süresi, davaların görülmesi sırasında avukatın harcadığı emek ve çaba göz önünde bulundurulduğunda, yargılamada vekil ile temsil olgusu gerekçesiyle her bir dava yönünden maktu avukatlık ücreti belirlenerek, davalıların adalet ve hakkaniyet ilke ve ölçüleri içerisinde yer almayacak suret ve şekilde avukatlık ücreti ile sorumluluklarının benimsenmesi, mevzuata aykırılık oluşturduğu gibi(1), seri denebilecek bu tür davalarda harcanan emek ve çabanın oldukça üstünde avukatlık ücreti(2)ne hükmedilerek davalılara ölçüsüz bir yükümlülük getirilmesinin hukuk düzenince korunmayacağı da belirgindir.
1-Demek ki Mahkemenin tarifeyi uygulaması mevzuata aykırıymış.
Avukatlık Kanunu
MADDE 168. (Değişik: 4667 - 2.5.2001 / m.81) Baronun yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler.

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir. (Ek cümle : 5904 - 16.6.2009 / m.35 / Yürürlük / m.40) “Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.” Bu tarife Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu tarife, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı fıkrası hükümleri kıyasen uygulanır.
Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.

MADDE 169. (Değişik: 31/10/1980 - 2329/2 md.)
Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz.

2-Demek ki artık her durumda avukatlık ücretini hak edecek performansı göstermemiz ve bunu da ispatlamamız gerekecekmiş.Öööyle kolay para kazanma devri geçti arkadaşlar. Yaşasın hukuk; yaşasın adalet.
Old 07-08-2012, 10:20   #40
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
***** İşçi de vekalet ücreti ödemesin:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=61752
Saygılar...

Sn. Nevra Öksüz 'ün bağlantısını verdiği konu bu kadar tepki çekmemiş, hatta bir çok avukat tarafında çok taktir edilen bir karardı. oradaki iş veren vekili vekillik yapmıyormu da reddedilen kısım üzerinden vekalet ücreti alamıyor? O uygulamada açıkça tarifeye aykırı.
Davacı vekili ne diyor. "müvekkilim her gün şu kadar fazla mesai yaptı" kendi bile inanmıyor yazarken ama ya tutarsa nede olsa işçi lehine yorum var.

Lütfen gerçekçi olalım, 200 TL bencede düşük bir meblağ ancak yapılan bu, tek dava için harcanan emekle 30-40 davaya takip edilmekte ve tek dilekçe üzerinde yapılmakta bunlar. Bu tür uygulamalar yüzünde ücretsiz dava takip edip meslek kurallarını ihlal eden, haksız rekabet yapan avukat o kadar fazlaki, Yargıtayın bu uygulaması ile bunların önüne geçilecek.
Old 07-08-2012, 10:43   #41
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Ücret konusunda avukatla müvekkilleri arasında bir uyuşmazlık bulunsa ve bu uyuşmazlık Avukatlık Kanunu 164/4 kapsamında çözümlense, Yargıtay'ın kararı doğru olabilirdi. Oysa burada 169. madde uygulama alanı bulmaktadır ve Yargıtay kararı tamamen yasaya aykırıdır.
Old 08-08-2012, 08:40   #42
avmurat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Sn. Nevra Öksüz 'ün bağlantısını verdiği konu bu kadar tepki çekmemiş, hatta bir çok avukat tarafında çok taktir edilen bir karardı. oradaki iş veren vekili vekillik yapmıyormu da reddedilen kısım üzerinden vekalet ücreti alamıyor? O uygulamada açıkça tarifeye aykırı.
Davacı vekili ne diyor. "müvekkilim her gün şu kadar fazla mesai yaptı" kendi bile inanmıyor yazarken ama ya tutarsa nede olsa işçi lehine yorum var.

Lütfen gerçekçi olalım, 200 TL bencede düşük bir meblağ ancak yapılan bu, tek dava için harcanan emekle 30-40 davaya takip edilmekte ve tek dilekçe üzerinde yapılmakta bunlar. Bu tür uygulamalar yüzünde ücretsiz dava takip edip meslek kurallarını ihlal eden, haksız rekabet yapan avukat o kadar fazlaki, Yargıtayın bu uygulaması ile bunların önüne geçilecek.
Sayın meslektaşım yapmayın.Burada kararın içeriği de bence yanlış ve hatta vahimdir ancak bana göre asıl vahim olan kararla yasanın hiçe sayılmasıdır.Yasalar uygulanmak için değil midir?
Yargıtay'ın, hele ki avukatlar söz konusu olduğunda yasayı hiçe saymasını, Avukatlık Kanununu kanundan saymamasını da hazmedemiyorum.
Belki hatırlarsınız, Danıştay da avukat kimliği konusunda Avukatlık Kanunu yerine bankacılıkla ilgili bir yönetmeliği üstün tutmuştu.
Ben Yargıtay'ın bu kararına şiddetle karşı çıkıyorum; ancak bu güne kadar bir davada beş kişiyi bir araya getirmiş de değilim. Belki de bu anlamda beni hiç ilgilendirmeyen bir karar.
Önemli olan, kazan öldü dendiğinde değil; kazan doğurdu dendiğinde bunun olamayacağını savunmaktır.
Saygılarımla
Old 08-08-2012, 11:13   #43
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Bilirkişi ücretleri toplu dosyalarda farklı değerlendiriliyor; misal olarak 30 dosyaya bakan bilirkişiye, her bir dosya için, 50 TL ücret yazılıyor. Benim birçok dosyamda böyle oldu.

Bu hususu belirtmemde ki neden verilen karar ile uygulamada belirlenen bilirkişi ücretlerini kıyaslamak doğru değil. Mesele iyiniyet meselesidir.

Meslek hayatımın başlarında, davaları ıslah etmez, 50-60 TL bakiyeler için ek davalar açardım. Bunu tabiki fazladan vekalet ücreti için yapardım. Bu durum öncelikle karşı yan meslektaşlarım tarafından haklı olarak eleştiriliyordu. Beni cevabım ise "yasada engel bir hal yok olurdu."

Kendimi dahil ederek vermiş olduğum örnek ile yargıtayın vermiş olduğu karar örtüşüyorsa, yargıtay doğru bir karar vermiştir...

Ancak bu kararın her toplu dosya için emsal değerlendirilmeyeceğini umuyorum...
Old 08-08-2012, 11:21   #44
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avmurat
Sayın meslektaşım yapmayın.Burada kararın içeriği de bence yanlış ve hatta vahimdir ancak bana göre asıl vahim olan kararla yasanın hiçe sayılmasıdır.Yasalar uygulanmak için değil midir?
Yargıtay'ın, hele ki avukatlar söz konusu olduğunda yasayı hiçe saymasını, Avukatlık Kanununu kanundan saymamasını da hazmedemiyorum.
Belki hatırlarsınız, Danıştay da avukat kimliği konusunda Avukatlık Kanunu yerine bankacılıkla ilgili bir yönetmeliği üstün tutmuştu.
Ben Yargıtay'ın bu kararına şiddetle karşı çıkıyorum; ancak bu güne kadar bir davada beş kişiyi bir araya getirmiş de değilim. Belki de bu anlamda beni hiç ilgilendirmeyen bir karar.
Önemli olan, kazan öldü dendiğinde değil; kazan doğurdu dendiğinde bunun olamayacağını savunmaktır.
Saygılarımla

Yukarıda başka bir mesajımda belirttim, "Acaba davacılar vekili Avukatlık Yasası ve meslek kuralları uyarınca her müvekkiline 1200 TL olan asgari tarife üzerinden serbest meslek mabuzu düzenledimi? " Avukat tarifede belirtilen miktardan daha az miktara iş kabul edemez, makbuz düzenlemek zorunludur.

Avukatlık yasasını önce biz ihlal ediyoruz. Menfaatlerimiz uğruna. İşimize gelmeyince de bas bas bağırıyoruz.

İdare Mahkemeleri de artık Avukatlık kimliğni resmi kimlik olarak kabul etmekte, "kpss sınavına avukat kimliği ile girmek isteyen bir meslektaşımızın mağduriyetinde idareyi kusurlu buldu. Bankalardaki uygulamaya gelince, Teröre para akışının kesilmesine ilişkin bir kanunu var (tam adını hatırlayamadım) bu kanunda geçerli kimlik olarak nüfus cüzdanı, ehliyet veya pasaport sayılmış, özel kanun hükmü olması sebebiyle avukatlık yasasındanki 9. maddenin uygulanmasını engelliyor.

Yargıtay veya Danıştay Avukatlara haksızlık etmekte kimi kararlarında ancak bu kararda Yargıtay'ın görüşünü hala desteklemekteyim. Yapılan emek ve çaba belli.
Old 08-08-2012, 11:34   #45
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Yargıtay veya Danıştay Avukatlara haksızlık etmekte kimi kararlarında ancak bu kararda Yargıtay'ın görüşünü hala desteklemekteyim. Yapılan emek ve çaba belli.

Ben de şartlı olarak desteklemekteyim ancak bunun "emek ve çaba" ile değerlendirilmeyeceğini düşünmekteyim.

Unutulmamalıdır ki, vekalet ücretini belirleyen unusur "emek ve çaba" değil, "miktar ve konudur."

Eşim geçen gün doktora 5 dk. için 200,00 TL verdi...

Şimdi doktora ne emek verdin de 200,00 TL aldın diye sorsam, haklı olarak ilkokul yıllarından itibaren emeğini anlatmaya başlayacaktır.
Old 08-08-2012, 12:49   #46
avmurat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Bankalardaki uygulamaya gelince, Teröre para akışının kesilmesine ilişkin bir kanunu var (tam adını hatırlayamadım) bu kanunda geçerli kimlik olarak nüfus cüzdanı, ehliyet veya pasaport sayılmış, özel kanun hükmü olması sebebiyle avukatlık yasasındanki 9. maddenin uygulanmasını engelliyor.

Sayın meslektaşım, bu olayda Avukatlık Kanununun karşısında yasa değil yönetmelik vardı ve Danıştay buna rağmen, normlar hiyerarşisine tamamen aykırı olarak yönetmeliği üstün tuttu.Linkini aşağıda veriyorum, saygılarımla.
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=9047
Old 09-08-2012, 13:39   #47
Av. Kenan Ertaş

 
Varsayılan

Çok kötü bir karar, hele bazı meslektaşların bu karara destek vermesi AKIL ALIR ŞEY DEĞİL. Seri dava diye birşey var da biz mi bilmiyoruz. Ayrıca bir avukatın 38 dosyayı nasıl aldığını merak eden MESLEKTAŞLARIMIZ VAR. Bu arkadaşlarımızın beyanları gerçekten çok incitici. Meslektaşımız burada 38 değil 338 tane dava da alabilirdi ve bana göre hepsine de tarifeye göre ayrı ayrı ücret verilmesi gerekirdi. Avukatın kazancında gözü olan Yargıtayı ve bazı meslektaşlarımızı anlamak da mümkün değil.
Old 09-08-2012, 17:16   #48
av.sahin67

 
Varsayılan

Yargıtay ancak ve ancak yasa ile düzenlenmesi gereken hususa el atarsa yasama erkini kaldıralım olsun bitsin. Yasaları da Yargıtay hazırlasın. Yargı bir bütündür ve sadece vekalet ücretleri ile ilgili kararın bozulması hukukçu adı altında mesleğini ifa eden yüksek yargı mensuplarının bilgisi ve zühniyetini sorgulamamızı gerektirir. Dayanaktan yoksun bir kararın icra edilmesi ise yargının haddini aşması demektir. Saygılarımla
Old 09-08-2012, 22:50   #49
Turgay Kollama

 
Varsayılan

Vekillik ilişkisi ve davada temsil neticesinde hak kazanılacak vekalet ücreti kanunla belirlenir. Yani Yargıtay yasama yetkisini gasp etmiştir. Bizim hukuk sistemimizde hakimin hukuk yaratması söz konusu değildir. Kararı neresinden tutarsanız tutun yanlıştır.

Misal dilekçe ücretine hak kazanacak bir avukat o davayı açmakla ve duruşmalarını, keşiflerini, kurumlar arası yazışmalarını, büro içi görüşmelerini, dava açılış masraflarını... yürütmekle yükümlü müdür?

Vergileri düşüldükten sonra ele geçecek 88-TL karşılığı bu kadar işi yapacak başka bir meslek grubu mevcut mudur?

Her gün farklı birileri tarafından malum bir hayvan yerine konuluyoruz, sırtımıza da semer vuruluyor ve kırbaç darbeleri altında hayatta kalmaya çalışıyoruz...

Hakkımızda hayırlısı diyemeyeceğim çünkü avukatlığın bu kadar rezil işlediği başka bir memleket bilmiyorum...
Old 04-12-2012, 15:09   #50
joy

 
Varsayılan

Öyleyse seri dava diye yeni bir tanım yaratılan bu davalarda tek bir delil listesi, tek bir beyan , tek bir temyiz dilekçesi diğer dosyalar açısından da yeterli bulunsun , tek bir duruşma süresi içinde hakimler duruşmalarını halletsin ki avukatın başka dosyaları için ayıracağı zamanından da çalınmasın ; varsınlar o dosyalara o zaman dilekçe yazım ücreti de takdir edilmesin.Bunlar yapılamıyorsa avukatın bu durumlarda sorumluluğu varsa , sorumluluğuna ve emeğine, karşılığı verilsin...
Old 07-11-2013, 17:12   #51
Mehtap TAŞDEMİR TUNÇEL

 
Varsayılan Seri davalarda vekalet ücreti yerine dilekçe yazma ücreti!!!

Bugün baronun sayfasında gezinirken ilginç bir başlık dikkatimi çekti ve yok artık dedim!
Açılmış olan bir seri davada avukata vekalet ücreti yerine dilekçe yazma ücreti takdir edilmiş. Konunun özünü tam olarak bilmemekle birlikte, Baromuzun bilgilendirme yazısını buraya kopyalıyorum.
Konu ile ilgili bilgisi olan Meslektaşların paylaşmasını rica ederim.

"Seri Davalarda Avukata Dilekçe Yazma Ücreti Ödenmesine Dair Kararla İlgili Baro Tarafından Yapılan İşlemler Hakkında Bilgilendirme



Son dönemde mesleğimize yönelik olumsuz kararlardan birisi olan, seri davalarda avukata vekalet ücreti değil, dilekçe yazma ücreti ödenmesi gerektiğine dair Yargıtay kararı ile ilgili olarak, bir meslektaşımız tarafından başlatılan dava süreci devam etmektedir.

Bu karar nedeniyle uğranılan zararın tahsili amacıyla açılan davaya Ankara Barosu Başkanlığı tarafından müdahale talebinde bulunulmuştur. Duruşma süreci sonunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen 16.05.2013 tarihli karar ile dava reddedilirken, Baro’nun müdahale istemide oyçokluğuyla reddedilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nun İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla (2012/14 E.) baktığı, karar veren heyetteki 47 hakimden 12’sinin, Baromuzun müdahil olabileceği karşı oyunu kullandığı kararda, gerekçe olarak,

“..Yapılan görüşmeler sonunda; devlet aleyhine açılan eldeki tazminat davasının kazanılmasında Ankara Baro Başkanlığı’nın hukuki yararı bulunmadığı, davanın kazanılması halinde durumunun iyileşeceği ya da kaybedilmesi halinde kötüleşeceği yönünde bir etkisi olacağı tespit edilmediğinden müdahale talebinin reddine..”

ileri sürülmüştür.

Karar Ankara Barosu Başkanlığı tarafından temyiz edilmişolup, temyiz dilekçesinde; kararın, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile Barolara verilen görev ve yetkiler göz ardı edilerek verildiği, Baroların insan hakları ve hukukun üstünlüğünü koruma görevi ile kendimeslek grupları ve mesleki faaliyetlerine ilişkin konular da dava açma, dava takip etme ehliyeti bulunduğu, bu tür hukuki süreçlerin içinde bulunmanın Baroların asli varlık sebebi olduğu, ifade edilmiştir.

Dava süreci ile ilgili gelişmeler meslektaşlarımız ile paylaşılmaya devam edilecektir. Saygılarımızla

Ankara Barosu Başkanlığı"
Old 30-12-2013, 13:23   #52
avktderya

 
Varsayılan

Merhaba herkese iyi çalışmalar diliyorum;
yargıtay da bu uygulama halen devam ediyor mu acaba ?
saygılarımla
Old 07-01-2014, 11:18   #53
namutenahi

 
Varsayılan

2013-2014 AAÜT ile bu sakınca giderildi:


Seri davalarda ücret
MADDE 21 – (1) İhtiyari dava arkadaşlığının bir türü olan seri davalar ister ayrı dava konusu yapılsın ister bir
davada birleştirilsin her biri için ayrı ayrı tam avukatlık ücretine hükmedilir.
Old 09-01-2014, 13:49   #54
Av. Fırat BİLBAY

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan namutenahi
2013-2014 AAÜT ile bu sakınca giderildi:


Seri davalarda ücret
MADDE 21 – (1) İhtiyari dava arkadaşlığının bir türü olan seri davalar ister ayrı dava konusu yapılsın ister bir
davada birleştirilsin her biri için ayrı ayrı tam avukatlık ücretine hükmedilir.

Bu da mı gol değil?
Old 10-04-2018, 15:08   #55
erhankaya

 
Varsayılan

Merhabalar, hali hazırda yargı kararları ne şekildedir? konu hakkında güncel bilgisi olan meslektaş var mıdır?
Old 19-04-2018, 08:36   #56
erhankaya

 
Varsayılan

Üstat,

Hali hazırda uygulamada son durum nedir acaba?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatlık hizmeti artık hayır işi olarak mı yapılıyor? Çok Düşük Vekalet Ücreti ile Dava Alan Avukatlar nejan Hukuk Sohbetleri 81 16-08-2011 09:36
Soruşturma Evresinde Baro Tarafından Farklı Avukatlara Görev Verilmesi Turgay Kollama Meslektaşların Soruları 4 19-08-2009 12:57
Hukuki Meselelerde Görüş Bildirmek Sadece Baroya Kayıtlı Avukatlara mı Mahsustur? Av.Dr.Yahya DERYAL Meslektaşların Soruları 4 24-06-2006 11:45
Tbmm İnsan Hakları Komisyonuna Dilekçe Yazma Hüseyin Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 22:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09123111 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.