Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İşçi alacaklarında zamanaşımı

Yanıt
Old 22-12-2009, 01:01   #1
Av. Kenan Ertaş

 
Varsayılan İşçi alacaklarında zamanaşımı

Merhabalar,
01.05.1985 tarihinde işe başlamış bir işçinin 15.01.2005 tarihinde haksız yere iş sözleşmesi feshedilirse bu işçinin fazla mesai, izin ücreti alacakları için zamanaşımı süresinin sonuna yakın bir zamanda örneğin 05.01.2010 tarihinde dava açılırsa ve davalı tarafından zamanaşımı itirazında bulunulursa sonuç ne olur? Sanırım Yargıtayın geriye doğru 5 yıllık alacakların istenebileceği yönünde bir kararı vardı. Bu karara göre yukarıdaki soruyu yanıtlayabilirseniz sevinirim. Örneğin bu işçi 1986 yılındaki bir izin alacağı veya fazla mesai alacağını talep eder ve zamanaşımı itirazında bulunulursa sonuç ne olabilir?
Saygılarımla...
Old 22-12-2009, 09:49   #2
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

Bu konuda Türk Hukuk Sitesinde yeni yayınlanmış olan; "İş Hukuku Alanındaki Bazı Davalar İçin Pratik İncelemeler " isimli Sayın Av. İlknur sezgin TEMEL'in makalesinde sorunuzla ilgili bilgi ve içtihat
var. Tekrar sayın meslektaşıma teşekkür ederek makalede geçtiği şekilde ilgili yerleri ekliyorum.

http://www.turkhukuksitesi.com/makale_1127.htm

B- FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ DAVALARI
Faiz : Mevduata uygulanan en yüksek faiz. [29]

Faiz başlangıç tarihi : Dava / ihtarname / Takip tarihinden itibaren [30]

Zamanaşımı : 5 Yıllık zamanaşımı. [31]

Zamanaşımı başlangıç tarihi: Takip / Dava tarihinden geriye doğru 5 yıl. [32]

Hangi ücret : Gerçekleştikleri dönemdeki çıplak / net ücret. Belirlenemiyorsa asgari saat ücreti. [33]

İspat Yükü : Fazla çalışma yapıldığını ispat yükü işçinin, Fazla çalışma ücreti ödendiğinin ispat yükü işverenin.

E- YILLIK İZİN ÜCRETİ DAVALARI
Faiz : Yasal / Temerrüt faizi [43]

Faiz başlangıç tarihi : Dava / ihtarname / Takip tarihi. [44]

Zamanaşımı : 5 yıllık zamanaşımı.

Zamanaşımı başlangıç tarihi: İş akdinin sona erdiği tarih. [45]

Hangi ücret : İş akdinin sona erdiği tarihteki çıplak ücret. [46]

İspat Yükü : İşverene aittir. [47]

[31] Yargıtay. 9. H.D. 18.05.1999 E.1999/5942, K. 1999/9069 “ Davalı vekili süresi içinde kıdem tazminatı dışındaki alacaklar için zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Zamanaşımı hesabında dava tarihi esas alınmalıdır. Dava 4.9.1998 tarihinde açılmış olup, iş akdinin fesih tarihi 27.9.1996’dır. buna göre; 4.9.1993 ile 27.9.1996 tarihleri arasındaki alacakların hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
[32] Yargıtay 9.HD. 21.6.2000, E.2000/6455, K. 2000/8972 “Davalı işveren ek davada zamanaşımı itirazında bulunduğuna göre, BK.nun 126. Maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabii olan fazla mesai ve tatil ücreti alacaklarının ek dava tarihine göre son beş yıl öncesine ait olan kısımlarının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekir. Yazılı şekilde ek davaya konu edilen fazla mesai ve tatil alacaklarının ek dava tarihine göre son beş yıl dışında kalan ve zamanaşımına uğrayan kısımlarının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”
Old 22-12-2009, 09:54   #3
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 2000/6455
Karar: 2000/8972
Karar Tarihi: 21.06.2000

ÖZET: Davalı işveren ek davada zamanaşımı itirazında bulunduğuna göre beş yıllık zaman aşımına tabii olan fazla mesai ve tatil ücreti alacaklarının ek dava tarihine göre son beş yıl öncesine ait olan kısımlarının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekir. Ek davaya konu edilen fazla mesai ve tatil alacaklarının ek dava tarihine göre son beş yıl dışında kalan ve zamanaşımını uğrayan kısımlarının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.


(818 S. K. m. 126)

Dava: Davacı, kıdem ve kötü niyet tazminatları, fazal çalışma ve yıllık izin ücreti ile tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: 1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Davalı işveren ek davada zamanaşımı itirazında bulunduğuna göre BK'nin 126. maddesi uyarınca beş yıllık zaman aşımına tabii olan fazla mesai ve tatil ücreti alacaklarının ek dava tarihine göre son beş yıl öncesine ait olan kısılarının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekir. Yazılı şekilde ek davaya konu edilen fazla mesai ve tatil alacaklarının ek dava tarihine göre son beş yıl dışında kalan ve zamanaşımını uğrayan kısımlarının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.6.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 22-12-2009, 14:58   #4
kemal çelik

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşım,
hizmet ilişkisinin devamı süresince zamanaşımı işlemez. Olayınızda tüm taleplerinizin zamanaşımı fesih tarihi olan 15.01.2005'ten itibaren işlemeye başlamıştır. Borçlar Kanunu m.132 fıkra 4 gereği hizmet ilişkisinin devamı boyunca zamanaşımı işlemez.
Old 01-04-2010, 01:18   #5
Av. İlknur Sezgin Temel

 
Varsayılan

Meslektaşım Sayın Av. Evren Akçay, iş hukukuyla ilgili incelememden alıntı yapmış.
Ancak orada bir şeyi açıklığa kavuşturmak gerekiyor.

Yıllık izin ücreti alacakları için her ne kadar zamanaşımı 5 yıl yazmışsam da, bu dava zamanaşımıdır ve akdin feshi tarihinde başlar.

Kullanılmamış olan yıllık izinlere ait ücret talebi ise zamanaşımına tabi değildir.

Başka bir ifadeyle 25 yıllık bir işçi, çalıştığı sürece hiç yıllık izin kullanmamışsa akdin feshi tarihinden itibaren 5 yıl içinde dava açmış olmak koşuluyla geriye dönük 25 yıllık izin ücretini talep edebilir.

saygılarımla...
Old 01-04-2010, 14:20   #6
Adli Tip

 
Varsayılan

Yıllık izinin ücretinin zamanaşımı süresinin fesihle başlamasının sebebi(İşK. md 59), alacağın fesihle muacceel hale gelmesidir. İş ilişkisi devam ettiği müddetçe bir DİNLENME hakkı olan yıllık izin hakkı, ücret alacağına dönüşmez.

Oysa ücret ve fazla mesai alacağını iş sözleşmesi devam ediyorken talep veya dava etmeye hiçbir engel yoktur.

İş Kanunu'nda hüküm bulunan hallerde (İşK.32/Son'da açık hüküm vardır.) BK hükümleri uygulanmaz.

Saygılar,
Old 11-02-2011, 17:14   #7
Av.Barış Kılıç

 
Varsayılan

Zaman aşımı dava açılmasıyla kesilir mi yoksa ıslah ayrı bir dava olarak kabul edilirse ıslah tarihinden geriye dönük olarak 5 yıl mı esas alınacak?
Old 11-02-2011, 17:37   #8
Av.Barış Kılıç

 
Varsayılan

Yıllık ücretli izin alacağının zamanaşımı süresi konusunda yargıtay kararı var mı acaba.
Old 11-02-2011, 18:05   #9
Av. İlknur Sezgin Temel

 
Varsayılan

Davadan önce işvereni ihtarname ile tüm alacak için temerrüde düşürmedi iseniz sadece kısmi davadaki miktar için zamanaşımı kesilir. Islahla arttırılan miktar için zamanaşımı kesilmiş olmaz.

Yargıtay kararı için aşağıdaki linkteki çalışmamın 11. dipnotuna bakabilirsiniz

http://www.turkhukuksitesi.com/makale_1127.htm
Old 13-02-2011, 18:35   #10
alphukuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kemal çelik
Değerli Meslektaşım,
hizmet ilişkisinin devamı süresince zamanaşımı işlemez. Olayınızda tüm taleplerinizin zamanaşımı fesih tarihi olan 15.01.2005'ten itibaren işlemeye başlamıştır. Borçlar Kanunu m.132 fıkra 4 gereği hizmet ilişkisinin devamı boyunca zamanaşımı işlemez.

Somut olayda 05.01.2010 dava tarihinden geriye doğru 5 yıl içindeki fazla mesai ücretini talep edebilir.sözleşme15.01.2005 te feshedildiğine göre (zamanaşımı ilerti sürülmüşse) 10 günlük fazla mesai ücretini talep eder.Kısmi dava açılmışsa bu durumda davacının işi (dava aççtıktan 10 gün içinde ıslah yapmayacağına göre) daha da zorlaşacak fazla mesai ücreti yönünden isteyebileceği 10 gün de zamanaşımına uğrayacaktır.Bir yanlışlık vrasa düzeltin lütfen
Old 13-02-2011, 18:38   #11
alphukuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Barış Kılıç
Yıllık ücretli izin alacağının zamanaşımı süresi konusunda yargıtay kararı var mı acaba.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/113

K. 2003/11256

T. 12.6.2003

• FAZLA ÇALIŞMA ( Beş Yıllık Zamanaşımına Tabi Olduğu - Islah Tarihinden İtibaren Beş Yıl Geriye Doğru Oluşan Alacağın Hüküm Altına Alınması Gereği )

• ZAMANAŞIMI DEFİ ( Fazla Çalışma - Beş Yıllık Zamanaşımına Tabi Olduğu )

• ISLAH ( Arttırılan Miktara Karşı Zamanaşımı Defi - Zamanaşımının Islah Tarihinden İtibaren Hesaplanması Gereği/Fazla Çalışma )

1475/m. 35

1086/m. 83, 87

ÖZET : Fazla çalışma alacakları beş yıllık zamanaşımına tabidir. Bu durumda ıslahla talep edilen miktarlara hasredilmek üzere ıslah tarihinden geriye doğru son beş yıl içinde oluşan fazla çalışma alacaklarının hüküm altına alınması gerekir.
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma parası, sosyal yardım ve ikramiye alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı İhlas Holdinğ ve Şifa Yemek Ltd. Şti. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalılar ıslah dilekçesine karşı verdikleri cevap dilekçesinde ıslahla arttırılan miktarlar yönünden de zamanaşımı definde bulunmuşlardır. Bu durumda davalıların, ıslahla arttırılan miktarlar yönünden ileri sürdüğü zamanaşımı definin değerlendirilmesi gerekir.
Bilindiği üzere, fazla çalışma alacakları beş yıllık zamanaşımına tabidir. Bu durumda ıslahla talep edilen miktarlara hasredilmek üzere ıslah tarihinden geriye doğru son beş yıl içinde oluşan fazla çalışma alacaklarının hüküm altına alınması gerekirken, mahkemece, ıslaha karşı yapılan zamanaşımı def'i nazara alınmadan fazla çalışma alacak isteğinin tamamına hükmedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.06.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.


Kazancı içtihat prog
Old 02-08-2012, 11:11   #12
Av. Bahadır

 
Varsayılan

Bilindiği gibi yıllık ücretli izin alacaklarında zamanaşımı 5 sene. Ancak akdin feshinin hemen akabinde dava açıldı ve 20 yıllık kullanılamayan ücretli izin alacağı talep edildi. Forumdan okuduğum kadarı ile 20 yılın tamamını da isteyebiliyoruz. Zamanaşımı burada diğer alacaklar gibi işlemiyor anladığım kadarı ile.

fazla çalışma alacakları için değil de yıllık ücretli izin alacaklarında zamanaşımı ile ilgili elinde Yargıtay kararı olan var mı ?
Old 02-08-2012, 11:28   #13
yılmazkan

 
Varsayılan

Yıllık izin ücretlerin zamanaşımı süresi fesih tarihinden itibaren işlemeye başlar.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu

Esas : 2000/9-1079
Karar : 2000/1103
Tarih : 05.07.2000

*YILLIK ÜCRETLİ İZİN HAKKININ SÖZLEŞMENİN FESHİ TARİHİNDEN İTİBAREN ALACAĞA DÖNÜŞMESİ
*ÜCRETİN SON ÜCRET ESAS ALINARAK ÖDENMESİ
*ZAMANAŞIMI

(1475 s. İş K. m. 49/son, 54, 56) (2822 s. TİSGLK. m. 61) (818 s. BK. m. 128)

Özet : Yıllık ücret izin hakkının işçi tarafından istenmemesi veya işverence kullandırılmaması bunun alacağa dönüşmesine neden olamayacağı gibi, dinlenme hakkından vaz geçilerek ücretin istenmesi olanağı da yoktur. Sadece yıllık ücretli iznini kullanan işçiye izin dönemine ilişkin ücretli izine başlamadan önce peşin olarak ödenmesi veya avans verilmesi öngörülmüştür.

Öte yandan yıllık ücretli izin hakkı, hizmet aktinin işçi veya işveren tarafından feshi veya işçinin ölümü ile izin ücretine dönüşmektedir, işçinin hizmet akti devam ederken kullanamadığı yıllık izinlerinin ücretini dava yoluyla alamaması nedeniyle alacak muaccel hale gelmediğinden zamanaşımı süresi de başlamaz.

O halde; hizmet aktinin fesih tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde dava açıldığına göre; davacının kullanmadığı yıllık izinlerin tümünün karşılığı alacağın son ücret esas alınarak ödenmesine karar verilmesi gerekir.

Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Adana Birinci iş Mahkemesi)nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/08/1999 gün ve 1999/259-679 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesi´nin 30/11/1999 gün ve 1999/15166-18132 sayılı Hamiyle; (... 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Hizmet sözleşmesinin feshinden sonra beş yıl içinde dava açılmış olup dairemizin öğretide de benimsenen oluşan içtihatlarına göre yıllık ücretli izin alacağı yönünden somut olayda zamanaşımı süresinin geçmediğinin kabulü gerekir. Bu durumda davacı işçinin kullanmadığı ve karşılığının ödenmediği anlaşılan yıllık ücretli izin sürelerine göre gerçekleşen daha fazla bir hakkı varsa onunda hüküm altına alınması gerekir.

3- Davacı işçi dava tarihine kadar işlemiş olan kıdem tazminatı faizini de talep etmiş ve mahkemece kabul edilmiş olduğuna göre hüküm altına alınan bu tazminat için fesih tarihinden faiz yürütülmesi mükerrer ödeme ve yararlanmaya yol açar. Bu nedenle kıdem tazminatı için somut olayın özelliği dikkate alınarak dava tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir.

4- Ücret farkı alacağı yasadan değil yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu niteliği dikkate alınarak 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 61. maddesi uyarınca bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi yürütülmelidir. Gerçi bu faizde yasal niteliktedir. Ancak uygulamada tereddüde yer vermemek için bunun açıklığa kavuşturulması doğru olur...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz eden: Taraf vekilleri

Hukuk Genel Kurulu´nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan nedenlere göre, mahkemenin kabulünün aksine, yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilmesi 1475 sayılı İş Kanunu´nun 49/son maddesi uyarınca sözkonusu olamayacağı gibi, muaccel olmayan bir alacak için zamanaşımının başlaması da mümkün değildir.

Gerçekten Borçlar Kanunu´nun 128. maddesi uyarınca yıllık ücretli izin alacağı hizmet akdinin işçi veya işveren tarafından haklı sebeple olsun veya olmasın feshedilmesi anında doğmaktadır. Öncelikle belirtelim ki yıllık ücretli izin hakkı ile yıllık ücretli izin alacağı birbirlerinden farklı kavramlardır. İşçinin yıllık izin süresi, işyerindeki kıdem ve yaşı esas alınmak suretiyle tesbit edilmektedir. Hizmet süresinin deneme süresi de dahil olmak üzere en az bir yıl olması halinde hak kazanılan yıllık ücretli izin hakkı, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalışılan sürelere göre belirlenmektedir. İşçinin her hizmet yılına karşılık yıllık iznini gelecek hizmet yılı içinde kullanması gerekirse de işverenin yönetim hakkı sebebiyle işçilere yıllık izinlerini bir plan dahilinde vermesi gerektiğinden işveren, kimi zaman işçilerine yıllık ücretli izin kullandırmamaktadır. Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçmesi mümkün olmayan işçiye izninin ücretli olarak kullandırması zorunludur. Bu zorunluluk Anayasa´nın "çalışma şartları ve dinlenme hakkı" başlıklı 50/III-IV. maddesi uyarınca çalışanların yıllık ücretli izin ile her yıl dinlendirilmeleri gereğinin sonucudur. Bu bakımdan işçi yıllık ücretli izin hakkından vazgeçmiş olsa da bu hukuken geçerli sayılamaz. İşçilerin izin kişilik haklarına ilişkin bulunmaktadır.

(Bkz. Mustafa Çenberci İş Kanunu Şehri Ankara-1984, s. 645; T.-Çöğenli, Türk İş Hukukunda Yıllık Ücretli İzin, İstanbul 1983, s. 154 Prof. Dr. Kenan Tunçomağ- Prof. Dr. Tankut Centel, İş Hukukunun Esasları, İstanbul 1999, s. 163). İşçinin paraya yıllık dinlenmeden daha çok önem vermiş olması, hatta yıllık iznini parayla satmış olması da Borçlar Kanunu´nun 65. maddesi karşısında geçerli değildir. Böyle bir durumda işçi aldığı parayı iade etmeksizin izin hakkını kullanma yetkisine sahiptir.

(Tunçomağ- Centel, a.g.e. s. 164)

Yıllık ücretli izin hakkının işçi tarafından istenmemesi veya işverence kullandırılmaması bunun alacağa dönüşmesine neden olmayacağı gibi, dinlenme hakkından vazgeçilerek ücretinin istenmesi olanağı da bulunmamaktadır. Zira İş Kanunun 54. maddesinde sadece yıllık ücretli iznini kullanan işçiye izin dönemine ilişkin ücreti izne başlamadan önce peşin olarak ödenmesi veya avans verilmesi öngörülmüştür. Öte yandan yıllık ücretli izin hakkı, hizmet akdinin işçi veya işveren tarafından feshi veya işçinin ölümü ile izin ücretine dönüşmektedir. İşçinin hizmet akdi devam ederken kullanamadığı yıllık izinlerinin ücretini dava yoluyla alamaması karşısında, muaccel olmayan bir alacak için zamanaşımı süresinin başlamasından da söz edilemez.

Yine İş Kanunu´nun 56. maddesinde akdin sona erdiği tarihteki ücret üzerinden yıllık izin süresi için ücretin hesaplanmasının öngörülmesi, önceki yıllarda kullandırılmamış yıllık izinlerin işvereni bir tür cezalandırmayla son ücret esas alınarak ödenmesi hükmü, bu düzenlemenin son yılın değil önceki yılların da izin ücretini içerdiğini göstermektedir.

Q halde hizmet akdinin feshi ile doğan yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımı süresinin fesih tarihinden başlatılması gerekir. Somut olayda fesih tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde dava açıldığına göre davacının kullanmadığı yıllık izinlerin tümünün karşılığı alacağın hüküm altına alınmasını kabul eden Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 05/07/2000 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Kaynak:YKD. Mayıs-2001 s: 653
Old 02-08-2012, 16:04   #14
Av. Bahadır

 
Varsayılan

Çok teşekkür ederim Yılmaz Bey, gerçekten aradığım gibi bir karardı. Uygulama da pek bu yönde karar göremediğim için merak etmiştim.
Old 26-05-2014, 16:08   #15
av.ademkuvel

 
Varsayılan yıllık izin ücretinde zamanaşımı

Yıllık İzin Ücreti alacağında zamanaşımı süresi ile ilgili bir ilave yapmakta fayda görüyorum;
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yıllık izin ücreti, iş sözleşmesinin feshi ile muaccel olup dönemsel bir nitelik taşımadığından ayrıca Yargıtay yerleşik içtihatlarında genel anlamda ücret kavramı içerisinde değerlendirilmediğinden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulaması yönünden 10 yıllık genel zamanaşımına tabi olduğunu kabul etmektedir. (19.03.2014 2012/4463 2014/9144)
Ancak Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ise YILLIK İZİN ALACAĞININ FESİH TARİHİNDEN SONRA BEŞ YILLIK ZAMAN AŞIMINA TABİ OLDUĞU görüşündedir. (E.2012/10806 K.2013/789 T.24.01.2013)
Old 26-06-2014, 08:49   #16
önceki beyan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.ademkuvel
Yıllık İzin Ücreti alacağında zamanaşımı süresi ile ilgili bir ilave yapmakta fayda görüyorum;
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yıllık izin ücreti, iş sözleşmesinin feshi ile muaccel olup dönemsel bir nitelik taşımadığından ayrıca Yargıtay yerleşik içtihatlarında genel anlamda ücret kavramı içerisinde değerlendirilmediğinden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulaması yönünden 10 yıllık genel zamanaşımına tabi olduğunu kabul etmektedir. (19.03.2014 2012/4463 2014/9144)
Ancak Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ise YILLIK İZİN ALACAĞININ FESİH TARİHİNDEN SONRA BEŞ YILLIK ZAMAN AŞIMINA TABİ OLDUĞU görüşündedir. (E.2012/10806 K.2013/789 T.24.01.2013)

Sayın meslektaşım, bu konuda son durum şudur: Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden önceki fesihlerde yıllık izin ücreti için zamanaşımı süresi fesih tarihinden itibaren 5 yıl, 01/07/2012 tarihinden sonraki fesihlerde ise fesih tarihinden itibaren 10 yıldır. 22. Hukuk Dairesinin bahsettiğiniz kararı 01.04.2004 tarihinde sona ermiş bir iş akdine ilişkindir. Kararı ekliyorum. Saygılarımla.

T.C.

YARGITAY

22. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/10806

K. 2013/789

T. 24.1.2013

• YILLIK İZİN ÜCRETİ TALEBİ ( Beş Yıllık Zamanaşımının İş Sözleşmesinin Sona Erdiği Tarihten İtibaren Başlayacağı - Islah İle Artırılan Alacak Yönünden Zamanaşımı Definin Dikkate Alınacağı )

• İŞ SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ ( İzin Ücretine İlişkin Zamanaşımının Bu Tarihten İtibaren Başlayacağı - Islah İle Artırılan Alacak Yönünden Zamanaşımı Definin Dikkate Alınmamasının Hatalı Olduğu )

• ZAMANAŞIMI BAŞLANGICI ( Yıllık İzin Ücreti Talebi/Beş Yıllık Zamanaşımına Tabi Olduğu - İş Sözleşmesinin Sona Erdiği Tarihten İtibaren Başlayacağı/Islah İle Artırılan Alacak Yönünden Zamanaşımı Definin Dikkate Alınacağı )

4857/m. 59

ÖZET : İzin ücretine ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar. Davacı iş sözleşmesinin feshi tarihinden itibaren beş yıl geçtikten sonra dava açtığı için yıllık izin ücreti açısından alacak zamanaşımına uğramıştır. Bu nedenle davacının ıslah ile artırmış olduğu izin ücreti alacağı yönünden zamanaşımı definin dikkate alınmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Davacı, ihbar, kıdem, kötüniyet tazminatı, ücret, yıllık izin ile diğer haklara ilişkin alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi C. K. Ünal tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 01.04.2001- 01.04.2004 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı şirketle olmasına rağmen Ağrı Valiliği İl Nüfus Müdürlüğünde hizmetli olarak çalıştırıldığını, iş sözleşmesine haksız olarak son verildiğini ve yasal haklarından doğan alacaklarının ve ayrıca SSK primlerinin de düzenli olarak ödenmediğini, bu nedenle davacıya kötü niyet tazminatı da ödenmesini gerektiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile kötüniyet tazminatı, dört aylık birikmiş alacağı, yıllık izin ücreti ile diğer haklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Ağ-Süt Yem San. Tic. A.Ş. vekili; davacının fiilen müvekkili şirket ve idarede çalışmadığını, müvekkilinin İl Özel İdaresi ile ortak olduğunu, çeşitli kurumlardaki personel eksikliği nedeniyle davacının sadece sigorta kaydının müvekkili şirket üzerinden yapıldığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, aksi kanaat olması halinde hizmet süresinin fazla olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Dahili davalı İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü vekili, davacının müvekkili kurumda çalışmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, davanın kabulü ile davacının kötüniyet tazminatı, dört aylık birikmiş maaş alacakları ve diğer haklar yönündeki talepleri atiye bırakması nedeniyle bu talepler yönünde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Karar davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Ağ-Süt Yem San. Tic. A. Ş.'nin aşağıdaki bent dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine,

2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının yıllık izin ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.

Uyuşmazlığın normatif dayanağı 4857 sayılı Kanun'un 59. maddesidir. Anılan maddeye göre izin ücretine ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar.

Davacı iş sözleşmesinin feshi tarihinden itibaren beş yıl geçtikten sonra dava açtığı için yıllık izin ücreti açısından alacak zamanaşımına uğramıştır. Bu nedenle davacının ıslah ile artırmış olduğu izin ücreti alacağı yönünden zamanaşımı definin dikkate alınmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

3-İhbar olunan İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü aleyhine hüküm kurulması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 26-06-2014, 09:53   #17
av.ademkuvel

 
Varsayılan

Yerinde bir tespit; 6101 sayili Turk Borclar Kanunu'nun Yururlugu ve Uygulama Sekli Hakkinda Kanun'un 5. maddesi geregince; "Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri, eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder" hukmu ve hizmet akdinin feshi ile doğan yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımı süresi fesih tarihinden itibaren baslayacagindan 22. Hukuk Dairesinin ictihadina konu somut olayda izin ucretinin 5 yillik sureye tabi oldugu tespiti yerindedir
Old 02-12-2014, 10:49   #18
HakiMavi

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım,

1994 yılında iş akdi sona eren bir işçi için açılan kıdem tazminatı davasında 2005 yılında yapılan ıslah (Islahla yapılan dava artışı) işleminin reddi gerekmektedir diye düşünüyorum. Akdin feshinden 10 yıllık süre geçtikten sonra yapılan ıslah işlemi gerekmektedir.

Bu konuyla ilgili bir yargıtay kararı olan var mıdır acaba?
Old 27-10-2015, 08:44   #19
Tuna84

 
Varsayılan

İyi günler sayın meslektaşlarım. Kamu işçilerinin kullanmamış oldukları yıllık izin ücretlerinin ödenmesi ile ilgili nasıl bir yol izlemek gerekiyor acaba? Geriye dönük olarak bütün yıllık izin ücretleri ödenir mi yoksa geriye dönük olarak son 5 yılın yıllık izin ücretlerini mi talep edebilirler? 1995 yılından bu yana toplamda 200 günlük yıllık iznini kullanmamış olarak emekli olan bir kamu işçisine sadece son 5 yılda kalan izinlerinin ücreti mi verilir yoksa hepsinin ödenmesi gerekir mi? Söz konusu işçinin iş akdi emeklilik nedeni ile 2015 yılında sonra ermiştir. Okuyup cevap verme zahmetine girenlere şimdiden teşekkürler. ( Not idare vekiliyim )
Old 27-10-2015, 12:51   #20
av.ademkuvel

 
Varsayılan

Kullanılmayan yıllık izinler, iş akdinin feshi ile birlikte alacağa dönüşür ve iş akdi, 2015 yılında sona erdiğinden 10 yıl içerisinde dava edilebilir. Yıllık izin ücreti, iş akdinin feshi ile talep edilebilir hale gelir ve kullanılmayan tüm izinler talep edilebilir. Buradaki 10 yıllık süre, dava edilebilme süresidir. Bu sürenin dolması halinde eğer zamanaşımı itirazı varsa dava tümden reddedilir. 10 yıllık süre içerisinde açılmak kaydıyla 1995 yılından itibaren kullanılmayan yıllık izinlerin ücreti talep edilebilir.
Old 27-10-2015, 13:55   #21
Tuna84

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.ademkuvel
Kullanılmayan yıllık izinler, iş akdinin feshi ile birlikte alacağa dönüşür ve iş akdi, 2015 yılında sona erdiğinden 10 yıl içerisinde dava edilebilir. Yıllık izin ücreti, iş akdinin feshi ile talep edilebilir hale gelir ve kullanılmayan tüm izinler talep edilebilir. Buradaki 10 yıllık süre, dava edilebilme süresidir. Bu sürenin dolması halinde eğer zamanaşımı itirazı varsa dava tümden reddedilir. 10 yıllık süre içerisinde açılmak kaydıyla 1995 yılından itibaren kullanılmayan yıllık izinlerin ücreti talep edilebilir.
Peki bu durum kamu işçileri için de geçerli mi acaba? Maliye Bakanlığı yıllık izin ücretleriyle ilgili olarak çıkarmış olduğu 1995 tarihli genelgede son iki yıl içerisinde kullanılmamış yıllık izin ücretlerinin talep edilebileceğini belirtilmiş fakat bu genelge de sonradan iptal edilmiştir. Yani bu da demek oluyor ki mevcut durumda sizin dediğiniz gibi bir uygulama yapılması mı gerekiyor?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İşçi alacaklarında tedbir Brusk İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 1 14-05-2009 11:40
İşçi Alacaklarında Dava Süresi semush Meslektaşların Soruları 1 02-03-2009 12:50
İşçi alacaklarında Kısmi Dava aynur7485 İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 3 28-02-2009 19:49
İşçi Alacaklarında Faiz Av.Turhan Demiroğlu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 5 28-12-2008 23:09
İşçi Alacaklarında Zamanaşımı salimengin Meslektaşların Soruları 7 30-05-2007 11:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08203197 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.