Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mal paylaşımında kooperatif sorunu

Yanıt
Old 01-02-2007, 10:50   #1
Av.S.S

 
Varsayılan Mal paylaşımında kooperatif sorunu

Arkadaşlar merhaba,
2006 yılında boşanma gerçekleştikten sonra şu an mal paylaşımı davası görülmektedir.1998 yılında eşler bir kooparatife giriyorlar ve ev yeni tamamlanıyor.tapu teslimi bugünlerde gerçekleşecek,sorun şu ki eşlerden kadın,kooparatifin taksitlerini babasından alıp,eşine yatırması için vermiştir.Dolayısıyla kocasının hiç bir maddi yardımı olmadan ev sahibi olacaklardır.Fakat banka dekontlarında taksitleri kocasının yatırdığı göründüğü için kooperatif tapuyu koca adına çıkartacaktır.
Normalde 2oo1 yılından sonra edinilen mallar,paylaşıma tabii olacağı için bu evin paylaştırılması gerekmiyor mu? Yoksa kooperatife girme tarihi olan 1998 yılı esas alınıp,ev kocada mı kalacaktır?veya kadın eş,katkı payı talep ettiğinde bu evin yapılışında katkısı olduğunu nasıl ispatlayacaktır,zira dekontlar koca adına kesilmiştir.
İlgilenen arkadaşlara şimdiden teşekkürler.
Old 01-02-2007, 11:17   #2
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Kooperatif hissesine isabet eden gayrımenkul aslında üyeliğin bir sonucudur.Üyeliğin 1998 tarihinden itibaren devam etmesi ve gayrımenkulün ise 2002 yılından sonra ortak adına isabet etmesi aşamasında önemli olan husus katkının hangi dönemlerde yapıldığı-Kooperatifin arsasının hangi dönemde alındığıdır.
Eğer katkı baştan itibaren devam etmekte ve en son tapu anında yada boşanma ile son bulmakta ise kanımca bu edinilmiş maldır.Ve yine tamamen yorumu bana ait olmak iüzere 2002 yılı öncesi ve sonrası ayırımı burada çok hassas yapılmamalıdır.Çühkü sonuç-mal sahipliği 2002 yılından sonra doğmuştur.Hisse 2002 yılından önce değer ifade ediyor isede 2002 yılından ve özellikle tapu aşamasında çok daha büyük bir değer ifade etmektedir.
Katkı bir kere örneğin hisse alımı döneminde yapılmış ve bu dönemde edinilmiş mal rejimi değil mal ayrılığı rejimi uygulandığından tapu sahibi olunamıyorsa mala katkı oranı alacağı mevcuttur.Hisse tek kişinin adına olmasına rağmen eş katkıda bulunmuş olabilir.(Ziynet-babadan alınan borç vs)
Mal rejiminin sona erme tarihi,kesinleşen boşanma davasının açıldığı tarihtir.Daha tapunun yeni çıktığı ve bunun kooperatiflerde bir prosedür ve şekli bir işlem olduğu gözönüne alınarak talepte bulunmalı ve tanıklarla ispata çalışmalısınız.

Saygılarımla


T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/16726

K. 2006/1095

T. 7.2.2006

• MAL REJİMİ ( Mal Ayrılığı Rejimine Tabi 4721 S.K.'dan Önce Edinilmiş Mal - Davacının Davalıya Ait Kişisel Malın Edinilmesinda Ziynetlerini Bozdurarak ve Babasından Aldığı Parayı Koyarak Katkıda Bulunduğu İddiası/Aile Mahkemesinin İncelemesi Gereği )

• DEĞER ARTIŞ PAYI ( Mal Ayrılığı Rejimine Tabi 4721 S.K.'dan Önce Edinilmiş Taşınmaz - Katkıda Bulunan Eşin Tasfiye Sırasında Ortaya Çıkan Değer Artışı İçin Katkısı Oranında Alacak Hakkına Sahip Olacağı )

• KATKI PAYI ALACAĞI ( Mal Ayrılığı Rejimine Tabi 4721 S.K.'dan Önce Edinilmiş Taşınmaz - Katkıda Bulunan Eşin Tasfiye Sırasında Ortaya Çıkan Değer Artışı İçin Katkısı Oranında Alacak Hakkına Sahip Olacağı )

• GÖREVLİ MAHKEME ( Mal Ayrılığı Rejimine Tabi 4721 S.K.'dan Önce Edinilmiş Mal - Davacının Davalıya Ait Kişisel Malın Edinilmesinda Ziynetlerini Bozdurarak ve Babasından Aldığı Parayı Koyarak Katkıda Bulunduğu İddiası/Katkı Payı Alacağı )

4721/m.202,218,219,220/2,227/1

4722/m.10/1

743/m.170


ÖZET : 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadarki dönemde geçerli rejim mal ayrılığıdır. ( 743 s. MK m. 170 ) Bu tarihten sonra ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. ( TMK m. 202 )
Edinilmiş mallara katılma rejimi; edinilmiş mallar ( TMK m. 219 ) ile eşlerden her birinin kişisel mallarını ( TMK m. 220 ) kapsar. ( TMK m. 218 )
Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri o eşin kişisel malıdır. ( TMK m. 220/2 )
Eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur. ( TMK m. 227/1 )
Davacı, davalıya ait kişisel malın edinilmesi sırasında ziynetlerini bozdurarak ve babasından aldığı parayı koyarak katkıda bulunduğunu, katkısının, malın o tarihteki rayiç değerinin üçte biri oranında olduğunu ileri sürdüğüne göre, istek, Türk Medeni Kanununun 227. maddesine dayanmaktadır. Bu madde ise Aile Mahkemelerinin görevine girmektedir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Davacının; alımında katkıda bulunduğunu iddia ettiği taşınmaz, 06.08.1998 tarihinde koca tarafından üçüncü kişiden kooperatif üyeliği devralınmak suretiyle iktisap edilmiştir. Taraflar 31.10.1980'de evlenmişlerdir. Boşanma davası ise 14.09.2004 tarihinde açılmış olup devam etmektedir.
Türk Medeni Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında, bu tarihe kadar, tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar. ( 4722 sayılı Yürürlük Kanunu m. 10/1 ) Şu halde, evlenme tarihinden, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadarki dönemde geçerli rejim mal ayrılığıdır. ( 743 s. MK m. 170 ) Bu tarihten sonra ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. ( TMK m. 202 )
Edinilmiş mallara katılma rejimi; edinilmiş mallar ( TMK m. 219 ) ile eşlerden her birinin kişisel mallarını ( TMK m. 220 ) kapsar. ( TMK m. 218 )
Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri o eşin kişisel malıdır. ( TMK m. 220/2 )
Eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur. ( TMK m. 227/1 )
Davacı, davalıya ait kişisel malın edinilmesi sırasında ziynetlerini bozdurarak ve babasından aldığı parayı koyarak katkıda bulunduğunu, katkısının, malın o tarihteki rayiç değerinin üçte biri oranında olduğunu ileri sürdüğüne göre, istek, Türk Medeni Kanununun 227. maddesine dayanmaktadır. Bu madde ise Aile Mahkemelerinin görevine girmektedir. O halde işin esasının incelenmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.02.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/2232

K. 2005/10034

T. 13.6.2005

• ALACAK DAVASI ( Evlilik Sırasında Alınan Ev için Ödenen Katkı Payının İstenilmesi Nedeniyle )

• TALEPLE BAĞLILIK İLKESİ ( Taşınmazın Dava Tarihindeki Değerine Oranlanması Suretiyle Davacının Katkı Bedeli Belirlenmesi ve Taleple Bağlı Kalınarak Bulunacak Bedele Hükmedilmesinin Gerekmesi )

• MÜŞTEREK EVE KATKI PAYI ( Taşınmazın Alındığı Tarih İtibariyle Değerinin Tespiti ile Davacının Altınlarının O Tarihteki Değerinin ve Mirasen Kalan Paranı da Evin Alımındaki Katkı Oranının Tespit Edilmesi )

• KATKI PAYI ( Müşterek Taşınmazın Alındığı Tarih İtibariyle Değerinin Tespiti ile Davacının Altınlarının O Tarihteki Değerinin ve Mirasen Kalan Paranı da Evin Alımındaki Katkı Oranının Tespit Edilmesi )

1086/m.74

4721/m.228


ÖZET : Davalı adına kayıtlı taşınmazın alındığı tarih itibariyle değerinin tespiti ile davacının altınlarının o tarihteki değerinin ve mirasen kalan 40.000.000 liranın da evin alımındaki katkı oranı tespit edildikten sonra, bulunan oranın taşınmazın dava tarihindeki değerine oranlanması suretiyle davacının katkı bedeli belirlenmesi ve taleple bağlı kalınarak bulunacak bedele hükmedilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı ile 9 yıldır evli iken boşanma davası açtığını, evlilikleri sırasında 22.11.2000 tarihinde aldıkları evin tapu kaydının davalı adına yapıldığını, evin alınması sırasında kendisine ait toplam 2.000.000.000 TL değerindeki altınların bozdurularak ev bedeline katkıda bulunduğunu, ayrıca babasından mirasen kalan taşınmazın 1995 yılında satılması sonucu hissesine düşen 40.000.000 TL’nin de satış sırasında 2.000.000.000 TL olarak evin bedeline eklendiğini, toplam katkısının 4.000.000.000 TL olup taşınmazın bedelinin 2/5’ne denk geldiğini ileri sürerek katkı payı alacağına karşılık fazlası saklı 6.000.000.000 TL’nin faiziyle tahsilini istemiştir. Davalı, dava konusu evin kendi babası tarafından parası ödenmek suretiyle torunlarına güvence olması amacıyla satın alındığını, çocukların yaşlarının küçük olması nedeniyle tapu kaydının kendi adına yapıldığını, davacının evin alınmasında katkısının olmadığını, davacıya ait altınların davacı tarafından satıldığını, davacıya miras kalmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacıya ait altınların evin alınması sırasında bozdurulduğunun kabulü ile altınların değeri tespit ettirilerek taleple bağlı 2 milyar lira altın bedelinin tahsiline, miras payı kaldığı ispatlanamadığından buna ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı ile davalının evli oldukları dönemde 22.11.2000 tarihinde satın alınan mesken nitelikli taşınmazın davalı adına tapuya tescil edildiği sabittir. Yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarından davacının eşi davalı ile evli oldukları sırada davalının ailesi ile birlikte oturdukları, davacının daha evvel evden ayrılması sırasında yanında götürdüğü altınlarının, eve döndüğünde kayınpederi tarafından elinden alındığı anlaşılmakta olup bu altınların bir daha davacıya iade edildiği davalı tarafça ispat edilmemiştir. Ayrıca davacı tanığı Ramazan Yardibi’nin beyanından davacının babasından mirasen intikal eden taşınmazın mirasçılar tarafından 1995 yılında satılması sonucu davacıya düşen 40.000.000 TL’nin davacının kayınpederi tarafından alındığı da anlaşılmaktadır. O halde davalı adına kayıtlı taşınmazın alındığı tarih itibariyle değerinin tespiti ile davacının altınlarının o tarihteki değerinin ve mirasen kalan 40.000.000 liranın da evin alımındaki katkı oranı tespit edildikten sonra, bulunan oranın taşınmazın dava tarihindeki değerine oranlanması suretiyle davacının katkı bedeli belirlenmesi ve taleple bağlı kalınarak bulunacak bedele hükmedilmesi gerekirken miras payı ile yapılan katkı yönünden yanlış değerlendirme sonucu bu isteğin tümden reddi ve altınların da katkı oranı belirlenmeksizin değerine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan 1.bent gereğince davalının tüm temyiz itirazının reddine, Temyiz olunan kararın 2.bentte açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.6.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 01-02-2007, 15:32   #3
Av.S.S

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım Gamze Dülger,
yanıtınıza çok teşşekkür ediyorum.Böyle bir karar aramış fakat bulamamıştım,inceleyeceğim..İyi çalışmalar dileğiyle..
Old 07-02-2009, 13:42   #4
Av.Mehmet ORAK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.S.S
Arkadaşlar merhaba,
2006 yılında boşanma gerçekleştikten sonra şu an mal paylaşımı davası görülmektedir.1998 yılında eşler bir kooparatife giriyorlar ve ev yeni tamamlanıyor.tapu teslimi bugünlerde gerçekleşecek,sorun şu ki eşlerden kadın,kooparatifin taksitlerini babasından alıp,eşine yatırması için vermiştir.Dolayısıyla kocasının hiç bir maddi yardımı olmadan ev sahibi olacaklardır.Fakat banka dekontlarında taksitleri kocasının yatırdığı göründüğü için kooperatif tapuyu koca adına çıkartacaktır.
Normalde 2oo1 yılından sonra edinilen mallar,paylaşıma tabii olacağı için bu evin paylaştırılması gerekmiyor mu? Yoksa kooperatife girme tarihi olan 1998 yılı esas alınıp,ev kocada mı kalacaktır?veya kadın eş,katkı payı talep ettiğinde bu evin yapılışında katkısı olduğunu nasıl ispatlayacaktır,zira dekontlar koca adına kesilmiştir.
İlgilenen arkadaşlara şimdiden teşekkürler.

Merhabalar sayın meslaktaşım. Yazdığınız bu olayın aynısı benim müvekkilimin başına gelmiştir. Nasıl bir çözüm yoluna gitti aceba mahkeme? Bize hukuki olarak tavsiye edebileceğiniz noktalar varmı?
Old 27-02-2009, 22:44   #5
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Kooperatif üyeliği ve dolayısıyla üyeye tahsis edilecek daire ilke olarak kocaya aitmiş gibi gözükse de, maddi vakıa ispatı nedeniyle her türlü delilden yararlacak eşi katkısını ispatlayarak hak sahipliği iddiasında bulunabilir kanısındayım
Old 01-10-2012, 14:02   #6
av.gokcen

 
Varsayılan

Merhaba,

Kafama takılan soru, bu başlıkla ilgili olduğu için yeni bir başlık açmadım.

Genel hatları ile kafama takılan şu;

2002 öncesi ödenmeye başlayan bir kooperatifte, 2002 sonrası da ödemeler devam etti ve örneğin 2005 de tapu bir eş adına alındı ve boşanan eşlerden her ikisi de kooperatif ödemeleri boyunca çalışarak gelir elde etti iseler,

Açacağım dava, 2002 öncesi için katkı payı, 2002 sonrası için katılma alacağı talepli mi,

Yoksa 2002 den sonra taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olup tapu 2005 olduğuna göre edinilmiş mal olduğundan hareketle katılma alacağı talepli mi olmalı?



T.C. YARGITAY
8.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/1028
Karar: 2011/6069
Karar Tarihi: 21.11.2011
KATKI PAYI ALACAĞI DAVASI – TARAFLARIN TASARRUF MİKTARLARININ TOPLAM TASARRUF MİKTARI İÇERİSİNDEKİ KATKI ORANLARININ NE OLDUĞUNUN SAPTANMASI – MAHKEME VE YARGITAYIN DENETİMİNE AÇIK RAPOR ALINARAK KARARA VARILMASI GEREĞİ
ÖZET: Tarafların yurtiçi ve davalının yurtdışındaki çalışma ve gelirlerine ilişkin belgeler ile E… Yapı Kooperatifi’ne ait üyelik kaydı, taksitlerin ödenmesine ilişkin belgeler ile 4 nolu bağımsız bölümün fiilen hangi tarihte teslim edildiğine ve içinde oturmaya başlandığına ilişkin kayıt ve belgelerin bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, evlenme tarihi ile kooperatif ödemelerine ilişkin eşlerin ayrı ayrı gelirlerinin olabildiğince gerçeğe uygun olarak belirlenmesine çalışılması, bu gelirlerden tarafların ekonomik ve sosyal durumları, yaşam tarzları, hayat düzeylerine göre kişisel harcamalarının ayrı ayrı tespit edilmesi, davalı kocanın aileyi geçindirme yükümlülüğü de göz önünde bulundurularak yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ayrı ayrı bulunması, daha sonra tarafların tasarruf miktarlarının toplam tasarruf miktarı içerisindeki katkı oranlarının ne olduğunun saptanması, davacıya ait katkı oranının taşınmazın dava tarihindeki değeri ile çarpılarak davacının katkı payı alacağının belirlenmesi, bu konuda bir hukukçu, bir mali müşavir ve bir inşaatçıdan oluşan bilirkişi kurulundan yeniden taraflar, mahkeme ve Yargıtay’ın denetimine açık rapor alınması, bağımsız bölüme ait ödemelerin bir bölümü 01.01.2002 tarihinden sonraya sarkmış ise, bu yönde de hesabın yapılması, katılma alacağı bakımından durumun değerlendirilmesi; ondan sonra esas hakkında karar verilmesi gerekir.
(4721 S. K. m. 178, 202, 225) (743 S. K. m. 152, 170) (4722 S. K. m. 10) (6100 S. K. Geç. m. 3)
Dava: S. ile D. aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Menemen Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi’nden verilen 29.09.2010 gün ve 581/612 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Davacı S. vekili, tarafların 1986 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içinde kooperatif kanalıyla alınan 4 nolu bağımsız bölüm, 35 … 0882 plakalı araç, Y… ve K… Bankası’nda bulunan mevduat hesabı üzerinde tasfiyeden kaynaklanan alacağı bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 25.000 TL katkı payı alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, adli yardımdan yararlanması nedeniyle harç alınmaksızın verilen 11.03.2009 tarihli ıslah dilekçesinde, alacak talebini 37.500 TL’ye yükseltmiş, 29.10.2010 tarihli son oturumda otomobil ve bankadaki mevduata ilişkin davanın atiye terk edildiğini bildirmiştir.
Davalı vekili, yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, araç ve bankadaki mevduata ilişkin talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, taşınmaza ilişkin davanın kabulü ile uzman bilirkişi tarafından belirlenen 25.000 TL katkı payı alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili taraflarından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 05.03.1986 tarihinde evlenmiş, 20.03.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 15.09.2006 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Taraflar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK m. 170), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 4721 sayılı TMK’nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 20.03.2006 tarihine kadar yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 S. K. m. 10/1, 4721 S. K. TMK m. 202/1). Taraflar arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK m. 225/2).
Dava konusu 60317 ada 2 parsel üzerindeki 4 nolu bağımsız bölüm, E… Yapı Kooperatifi adına kayıtlı iken 20.11.2003 tarihinde ferdileştirme yoluyla davalı adına tescil edilmiş olup, kooperatif üyeliği 1990 yılında yapılmıştır.
Dava; mal rejiminin tasfiyesine ilişkindir. Mahkemece, boşanma dosyasındaki ekonomik ve sosyal durum araştırması esas alınarak davacının taşınmazın edinilmesine 1/3 oranında katkıda bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi ulaşılan sonuç da dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
Davacı vekili, vekil edeni S.’in 1986 yılından itibaren P… K… Makarna Fabrikası ile N… Cıvata Fabrikasında çalışmak suretiyle elde ettiği gelirlerle taşınmazın alınmasına katkıda bulunduğunu açıklayarak istekte bulunmasına karşılık mahkemece, tarafların çalışmalarına ilişkin kayıt ve belgeler ile kooperatif üyeliğine ilişkin, üyelik kaydı, ödeme kayıt ve belgeleri istenilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiştir. O halde; öncelikle iddia ve savunma doğrultusunda tarafların yurtiçi ve davalının yurtdışındaki çalışma ve gelirlerine ilişkin belgeler ile E… Yapı Kooperatifi’ne ait üyelik kaydı, taksitlerin ödenmesine ilişkin belgeler ile 4 nolu bağımsız bölümün fiilen hangi tarihte teslim edildiğine ve içinde oturmaya başlandığına ilişkin kayıt ve belgelerin bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, evlenme tarihi ile kooperatif ödemelerine ilişkin eşlerin ayrı ayrı gelirlerinin olabildiğince gerçeğe uygun olarak belirlenmesine çalışılması, bu gelirlerden tarafların ekonomik ve sosyal durumları, yaşam tarzları, hayat düzeylerine göre kişisel harcamalarının ayrı ayrı tespit edilmesi, 743 sayılı TMK’nın 152. maddesinden kaynaklanan davalı kocanın aileyi geçindirme yükümlülüğü de göz önünde bulundurularak yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ayrı ayrı bulunması, daha sonra tarafların tasarruf miktarlarının toplam tasarruf miktarı içerisindeki katkı oranlarının ne olduğunun saptanması, davacıya ait katkı oranının taşınmazın dava tarihindeki değeri ile çarpılarak davacının katkı payı alacağının belirlenmesi, bu konuda bir hukukçu, bir mali müşavir ve bir inşaatçıdan oluşan bilirkişi kurulundan yeniden taraflar, mahkeme ve Yargıtay’ın denetimine açık rapor alınması, bağımsız bölüme ait ödemelerin bir bölümü 01.01.2002 tarihinden sonraya sarkmış ise, bu yönde de hesabın yapılması, katılma alacağı bakımından durumun değerlendirilmesi; ondan sonra esas hakkında karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Diğer yönden, dava dilekçesinde faiz istenilmemiş ise de adli yardım nedeniyle harç alınmaksızın verilen 11.03.2009 tarihli ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunulmuştur. Davacı tarafça ıslah dilekçesiyle faiz istenilmesine karşın mahkemece bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
Sonuç: Davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 21.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

T.C.

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E.2009/6188

K. 2010/2483

T. 11.5.2010

• KATILMA VE KATKI PAYI ALACAĞI DAVASI ( İadesi Kanıtlanmayan Altınların Cinsi Sayısı ve Miktarı Saptanarak Davalının Kooperatife Üye Olduğu Değeri İle Söz Konusu Kooperatifin Mal Ayrılığı Rejiminin Sona Erdiği Tarihdeki İnşaatın Seviyesinin Belirlenmesi Gerektiği )

• İADESİ KANITLANMAYAN ALTINLAR ( Cinsi Sayısı ve Miktarı Saptanarak Davalının Kooperatife Üye Olduğu Değeri İle Söz Konusu Kooperatifin Mal Ayrılığı Rejiminin Sona Erdiği Tarihdeki İnşaatın Seviyesinin Belirlenmesi Gerektiği - Katılma ve Katkı Payı Alacağı Davası )

• KATKI PAYI ALACAĞI DAVASI ( Davacının Altın İle Yaptığı Katkı Oranı Hesaplanmalı ve Bu Oran İnşaat Aşaması Tesbit Edilmiş Dava Tarihindeki Sürüm Değer İle Çarpılmak Suretiyle Davacının Katkı Payı Alacağının Saptanması Gerektiği )

4721/m.219,220


ÖZET : Alınan altınların iadesi kanıtlanamadığından davacı Bahar'ın altınları ile kooperatife üye olurken katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Mahkemece yapılacak iş; davacı Bahar tarafından ileri sürülen ve davalı Hasan tarafından kooperatif üyeliğinin peşinatı için olduğu kabul edilen ve iadesi kanıtlanmayan altınların cinsi sayısı ve miktarı saptanarak davalının kooperatife üye olduğu değeri ile söz konusu kooperatifin 4721 Sayılı T.M.K.nun yürürlüğe girdiği ve artık mal ayrılığı rejiminin sona erdiği tarihdeki inşaatın seviyesi ve bu seviyedeki değeri konunun uzmanı ya da uzmanları bilirkişiler aracığıyla belirlenmeli, belirlenen bu değer içerisinde davacının altın ile yaptığı katkı oranı hesaplanmalı, bu oran inşaat aşaması tesbit edilmiş dava tarihindeki sürüm değer ile çarpılmak suretiyle davacının katkı payı alacağı saptanmalıdır.
DAVA : Bahar T. ile Hasan T. aralarındaki katılma ve katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İzmir 10. Aile Mahkemesinden verilen 27.12.2007 gün ve 995/944 Sayılı hükümün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı Bahar T. vekili, tarafların evlenmelerinden kısa bir süre sonra davacının altınlarını bozdurarak kooperatife üye olduklarını sonrasında da her iki tarafın çalışmaları sonucu elde ettikleri gelir ile kooperatifin borcunun ödenmesine rağmen davalı adına tescil edilen 7357 ada 1 parselin yarı hissesinin davacıya ait olduğundan fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000 YTL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 8.5.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile alacak miktarını 20.000 YTL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davalının, davacının altınlarını bozdurduğunu ancak sonrasında yeniden yaptığını, davacının sürekli bir işi olmadığını ve davaya konu taşınmazın davalının geliri ile ödenerek edinildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hükümün redde ilişkin bölümü davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 15.4.1996 tarihinde evlenmişler, 1.11.2005 tarihinde açılan boşanma davası sonunda tarafların boşanmalarına ilişkin karar 8.12.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler, başka mal rejimini seçmediklerinden 1.1.2002 tarihine kadar 743 Sayılı MK.nın 170. maddesine göre mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği 1.11.2005 tarihine kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi ( T.M.K.202, 4722 s. Yürürlük K m.10/1 ) geçerlidir. 7537 ada 1 parsel üzerindeki binada bulunan davaya konu B Blok. 2. kat 8 numaralı mesken niteliğindeki bağımsız bölüme ilişkin kooperatif üyeliğine 30.9.1997 tarihinde girilmiş, tapu kaydı 28.3.2005 tarihinde davalı adına tescil edilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda, davacının mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemdeki talebi kanıtlanamadığından reddedilirken edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemdeki talebinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıda belirtilenler dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı Hasan T. vekilinin 6.3.2006 havale tarihli cevap dilekçesinde; davacı Bahar'a ait altınların kooperatife üye olurken alındığını ancak sonradan iade ettiğini ileri sürmüştür. Dosya içerisine toplanan delillere göre alınan altınların iadesi kanıtlanamadığından davacı Bahar'ın altınları ile kooperatife üye olurken katkıda bulunduğunun kabulü gerekir.
Mahkemece yapılacak iş; davacı Bahar tarafından ileri sürülen ve davalı Hasan tarafından kooperatif üyeliğinin peşinatı için olduğu kabul edilen ve iadesi kanıtlanmayan altınların cinsi sayısı ve miktarı saptanarak davalının kooperatife üye olduğu 30.9.1997 tarihindeki değeri ile söz konusu kooperatifin 4721 Sayılı T.M.K.nun yürürlüğe girdiği ve artık mal ayrılığı rejiminin sona erdiği 1.1.2002 tarihindeki inşaatın seviyesi ve bu seviyedeki değeri konunun uzmanı ya da uzmanları bilirkişiler aracığıyla belirlenmeli, belirlenen bu değer içerisinde davacının altın ile yaptığı katkı oranı hesaplanmalı, bu oran inşaat aşaması tesbit edilmiş dava tarihindeki ( 1.11.2005 ) sürüm değer ile çarpılmak suretiyle davacının katkı payı alacağı saptanmalıdır. SONUÇ : Davacı vekilinin belirlenen hususlara ilişkin temyiz itirazlarının açıklanan sebeplerle kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen hükümün H.U.M.K.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 180,00 TL peşin harcın istenmesi halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kooperatif cans Meslektaşların Soruları 8 23-03-2012 15:44
Kooperatif Hukuku Adalet Bakanı Meslektaşların Soruları 1 22-01-2007 11:02
İlginc Bir Kooperatif Sorunu hiparker Hukuk Soruları Arşivi 0 02-11-2004 15:45
Kooperatif Kutsal Koçuk Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 22:14
Kooperatif mbazade Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 03:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06605601 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.