Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

taahhüdü ihlalde borç miktarı ile taksit toplamının farklı olması

Yanıt
Old 08-12-2014, 16:39   #1
hukukçu306

 
Varsayılan taahhüdü ihlalde borç miktarı ile taksit toplamının farklı olması

arkadaşlar düzenlenen ödeme taahhüdünde borç miktarı hesaplanmıştır ama taksitler toplamı bu borç miktarından farklıdır.bu durumda ilgili taahhüt geçerli midir? buna ilişkin yargıtay kararı var mı?
Old 10-12-2014, 15:13   #2
Av.Tümer

 
Varsayılan

Sayın hukukçu306;

Aşağıda alıntı yaptığım Yargıtay kararı birebir olayınızla örtüşmese de, kararın size yol göstereceği kanaatindeyim. Taahhüdü ihlalden dolayı ceza kararı alınabilmesi için herşeyin eksiksiz olmasını isteyen mahkemeler ve Yargıtay, en basit bir hatadan dolayı dahi beraat verebilmektedir. Tabiki siz yine de müracaatınızı yapın. İyi çalışmalar.

T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/647

K. 2007/414

T. 1.3.2007

• TAAHHÜDÜ İHLAL ( Her Ne Kadar Sanığın Disiplin Hapsi Yerine Tazyik Hapsi İle Cezalandırılması Gerektiği Gerekçesiyle Tebliğname Düzenlenmiş İse de Öncelikle Sanığın Eyleminin Suç Oluşturup Oluşturmadığı Saptanması Gereği )

ALACAĞIN LİKİT OLMASI ( Taahhüdü İhlal Suçunun Oluşabilmesi İçin Ödenecek Toplam Miktarın Rakamsal Olarak Belirlenmesi Tarafların Bu Miktar Üzerinden İcap ve Kabulde Bulunması Gereği )

2004/m.340

ÖZET : Her ne kadar sanığın disiplin hapsi yerine tazyik hapsi ile cezalandırılması gerektiği gerekçesiyle tebliğname düzenlenmiş ise de; öncelikle sanığın eyleminin suç oluşturup oluşturmadığı saptanmalıdır. Taahhütname incelendiğinde, ödeme tarihinde borcun miktarının bilindiğinden söz edilemez. Taahhüdü ihlal suçunun oluşabilmesi için, ödenecek toplam miktarın rakamsal olarak belirlenmesi, tarafların bu miktar üzerinden icap ve kabulde bulunması gerekir. Ayrıca taahhütte imzası bulunmayan diğer sanığın cezalandırılması da doğru değildir.

DAVA : Taahhüdü ihlal suçundan sanıklar Zeki ve Adıgüzel'in beraatlerine dair, ( Şişli Dördüncü İcra Mahkemesi )'nin 14.10.2005 tarihli ve 2005/1584-2117 sayılı kararına yönelik itiraz üzerine, sanıkların 10'ar gün disiplin hapsi ile cezalandırılmalarına dair, ( İstanbul İkinci Ağır Ceza Mahkemesi )'nin 14.07.2006 tarihli ve 2006/179 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.

Tebliğname ile, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun'la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340/1. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "111. madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul ve sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir." hükmüne göre, sanıkların taahhüdü ihlal suçu sebebiyle tazyik hapsine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde disiplin hapsi ile cezalandırılmasında isabet görülmemekle kararın 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 15.01.2007 gün ve 1825 sayılı Kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 12.02.2007 gün ve K.Y.B. 2007/13790 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla,

Gereği görüşüldü:

KARAR : Dosya kapsamına göre; ödeme şartını ihlal eylemi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 3222 sayılı Yasa'nın 41. maddesi ile değişik 340. maddesinde, "111. madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlu, alacaklının şikayeti üzerine icra mahkemesi tarafından bir aydan üç aya kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılır." şeklinde ifade ile yaptırım altına alınmış iken, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Yasa'nın 11. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesinin 1. cümlesi, "111. madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir." hükmü ile müeyyide altına alınmıştır.

Her ne kadar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken disiplin hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozma istemi ile tebliğname düzenlenmiş olup, suçun oluşması halinde üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılması yerine on gün disiplin hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmesi isabetsiz ise de, öncelikle sanığın eyleminin suç oluşturup oluşturmadığının saptanması gerekir. Nitekim benzer bir konuda Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 24.10.1988 tarih, 8/310-390 sayılı kararında, "işin başlangıcına ve esasına gidilip eylemin suç olup olmadığı belirlenmeden sonuç kararda kanuna muhalefet hallerini araştırıp tartışmak temelsiz ve anlamsız bir çalışmadır. Bu itibarla, kanuna muhalefet nedenleri olarak açıkça ifade olunmasa dahi, eylemin suç oluşturup oluşturmadığını araştırmak gerekli ve zorunludur..."

Dosyaya bakıldığında, borçlu A... İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında Şişli Üçüncü İcra Müdürlüğü'nün 2002/7474 sayılı dosyasında yürütülen takip ile ilgili olarak anılan şirketi münferiden temsile yetkili borçlu sanık Zeki'nin 04.10.2004 tarihinde İcra Müdürü ve alacaklı vekili huzurunda "Borçlu şirket hakkında yapılan icra takibinde dosyada yapılan hesap ile belirlenen borcu tüm ferileri ile birlikte ( -161.867.110.000.- ) TL'yi 30.06.2005 tarihinde tamamen ödeme tarihindeki hesaplanacak faizleri ile birlikte Borçlar Kanunu'nun 83. maddesi gereğince defaten ödemeyi taahhüt ediyoruz... şeklindeki ifade ile taahhütte bulunduğu anlaşılmıştır. Taahhütnameye dikkatlice bakıldığında, borçlu şirket yetkilisi borçlu sanıklardan Zeki'nin, "Ödeme tarihindeki hesaplanacak faizleri ile birlikte..." ödemeyi taahhüt ettiği görülmektedir. Bu durumda borcun ödeme tarihi olan 30.06.2005 tarihinde ödenecek miktarın bilindiğinden söz edilemez. Benzer bir konuda Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 20.02.2001 tarih, 2001/8-19 ve 2001/26 sayılı kararında, "Taahhüdü ihlal suçunun oluşabilmesi için ödenecek toplam miktarın rakamsal olarak belirlenmesi, tarafların belirlenen bu miktar üzerinde icap ve kabulde bulunması zorunludur... Ceza sorumluluğunun doğabilmesi için taahhüt esnasında ödenecek miktarın hiçbir kuşkuya yer vermeksizin belirlenmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Bu miktar belirlenmediğinde hangi miktar için taahhütte bulunulduğu, kabulün de hangi miktar nazara alınarak yapıldığı saptanamayacağından, ödeme şartının ihlali halinde cezai sorumluluk doğmayacaktır." şeklindeki hüküm kurulmuştur. Dolayısıyla icra dosyası içerisindeki taahhütnamenin geçerli bir taahhüt olduğunu kabul etmek mümkün görülmemiştir.

Öte yandan, Şişli Üçüncü İcra Müdürlüğü'nün 2002/7474 sayılı icra dosyasındaki söz konusu taahhütte imzası bulunmadığı gözetilmeden, diğer borçlu sanık Adıgüzel'in de on gün disiplin hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur.

Bu çerçevede; ödeme şartını ihlal eden borçlu sanıklar hakkında üç aya kadar tazyik hapsi yerine on gün disiplin hapsi ile cezalandırılmasının isabetli olup olmadığını tartışmada hukuki yarar görülmemiştir.

Bu nedenle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamenin değişik gerekçe ile yerinde görülmekle ve kanuna aykırılık halinin giderilmesinin de başkaca çözümünün mümkün bulunmadığı anlaşılmakla uygulamada birliğin sağlanması amacıyla İstanbul İkinci Ağır Ceza Mahkemesi'nin 14.07.2006 tarih ve 2006/179 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ),

Bozma üzerine 5271 sayılı CMK.nun 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden,

SONUÇ : Borçlu sanıklar Zeki ve Adıgüzel'in ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı ayrı ayrı BERAATLERİNE, haklarındaki cezanın çektirilmemesine, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 11-12-2014, 22:04   #3
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Böyle bir dosyamda, taksit tutarı ile toplamı uyuşmadığı için taahhüdün geçerli olmadığına karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
takip talebi ile ödeme emri arasındaki borç sebebinin farklı olması krizantem Meslektaşların Soruları 16 09-08-2017 13:39
Taahhüdü ihlalde gelinen son nokta Avukat Hakan Eren Hukuk Sohbetleri 10 04-10-2013 13:36
Taahhüdü ihlalde kısmi ödemenin kabul edilmiş olması ondan sonraki taksitler için taahhüdü geçersiz kılar mı ? lowyer Meslektaşların Soruları 4 23-02-2012 15:25
taahhüdü ihlalde makbul sebep savunması hakkaniyet_ Meslektaşların Soruları 0 13-12-2009 16:44
taahhüdü ihlalde her taksit için ayrı ceza Av.Şevval Meslektaşların Soruları 3 28-09-2009 14:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03483510 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.