|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
02-05-2012, 09:27 | #1 |
|
Resmi Evrakta Sahtecilik/Fotokopi
Sayın meslektaşlarım öncelikle kolay gelsin. Müvekkilin başına gelen bir olay kafamı karıştırdı, görüşlerinizi bekliyorum.
Müvekkil ticaretle uğraşır, bir gün şehir dışından arayan bir kişi müvekkilden mal almak ister, müvekkil de kendisini tanımadığını ve başka bir şehirde olduğu için mal veremeyeceğini söyler. Alıcı (A) müvekkile, müvekkilin bulunduğu ilde tanınan bir kişinin evrakını vermeyi ve bu evrakla mal almayı teklif eder. Müvekkil (M) de kabul eder. Telefon görüşmelerinden sonra aracı bir kişi, keşidecisi (X) olan bir senedi müvekkile teslim eder. (M) senedi alır ve arkadaşı (Y) ye cirolar (Y) de tahsil için bankaya verir. Bu arada alıcı, müvekkili bir daha aramaz ve mal alıcıya gönderilmez. Daha sonra senet bankada iken senet üzerindeki imzanın keşideciye ait olmadığı ortaya çıkar. Son ciranta (Y) tarafından vade tarihi gelmeden senet bankadan çekilir. (Y) senedi müvekkile verir. Müvekkil de başına bir sürü iş açan senedi nasıl olsa alış veriş de olmadı diye düşünerek yırtarak imha eder. Keşideci (X) senetle ilgili menfi tespit davası açar, aynı zamanda müvekkili şikayet eder, resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılıktan müvekkil hakkında dava açılır. 1-) Menfi tespit davasını keşideci, imza kendisine ait olmadığı için açmış senet aslı ortada yok fotokopi üzerinde de bilirkişi incelemesi yapılamayacak ancak müvekkilin senetten herhangi bir alacağı yok, zaten senet icraya da konmamış 2-) Ceza davasında da senet aslı olmadığı için fotokopi üzerinden inceleme de yapılamayacağından r.e.s. suçundan müvekkilin beraat edeceğini düşünüyorum ancak dolandırıcılık konusunda görüşlerinizi merak ediyorum. |
02-05-2012, 09:46 | #2 |
|
Dolandırıcılık suçununun unsurları:
1-Hileli davranışlarla başkasını aldatmak 2-ilgilisinin ya da başkasının zararına hareket etmek 3-Kendisine ya da başkasına yarar sağlamak olayınızda müvekkilinizin yaptığı bir hileli davranış yok, aldatma yok, ilgilisinin ya da başkasının zararı doğmamış, kendisine ya da başkasına yarar sağlanmamıştır. Dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmamıştır bana göre. |
02-05-2012, 09:53 | #3 |
|
1-Kişi size borcu olmadığı için menfi tespit davası açıyor zaten .Senet bedelini belirtse idiniz sınırı geçip geçmeme açısından değerlendirebilirdik.Menfi tespit davası açmak için cebri icraya başlanmasına gerek yok.
2-Banka keşidecinin imzasının olmadığını nasıl anladı acaba. İlk bakışta sahte olduğu anlaşılıyorsa bildiğiniz gibi suç oluşmuyor.Dolandırıcılık suçu oluşmaz gibi.Ben okuduğum kadarıyla müvekkilinizin bir hileli davranışını görmedim.Belki Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştir me MADDE 281. - (1) Gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla, bir suçun delillerini yok eden, silen, gizleyen, değiştiren veya bozan kişi, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kendi işlediği veya işlenişine iştirak ettiği suçla ilgili olarak kişiye bu fıkra hükmüne göre ceza verilmez. (2) Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. (3) İlişkin olduğu suç nedeniyle hüküm verilmeden önce gizlenen delilleri mahkemeye teslim eden kişi hakkında bu maddede tanımlanan suç nedeniyle verilecek cezanın beşte dördü indirilir. ' olabilir.Çünkü senedi sahte olarak biri düzenlemiş .Ortada bir suç vmr.Sizin müvekkil de en önemli delili yok etmiş .İyi çalışmalar. |
02-05-2012, 10:05 | #4 |
|
Senet bedeli 9.000 TL üstadım.
|
02-05-2012, 10:28 | #5 |
|
Estağfurullah sayın cumk daha stajyerim sadece Davacı senet bankada idi davalı senedi aldı ,şu anda onda derse sizden mahkeme senedin aslını ister.Siz de senedi yırtmışsınız.Bu durum pek lehinize değil.Şöyle ki;
Tarafın belgeyi ibraz etmemesi MADDE 220- (1) İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (2) Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. (3) Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir. demekte.Siz senet aslını vermezseniz size sorar hakim 'senet nerede'diye ,siz de senedi yırttım derseniz davayı kaybedebilirsiniz.İyi çalışmalar. |
02-05-2012, 12:52 | #6 |
|
Senetten karşılığında mal vermediğimiz için zaten senetten herhangi bir alacağımız yok bu nedenle menfi tespit davasını pek önemsemiyoruz. En fazla yargılama gideri ve vekalet ücreti öderiz. Önemli olan ceza yargılamasının sonucu, senet aslı yokken sahtecilik yapılıp yapılmadığı nasıl ortaya çıkacak?
|
03-05-2012, 08:52 | #7 |
|
Bu durumu şikayetçi tarafın düşünmesi gerekmiyor mu? Seneti geri vermemeleri gerekmezmiydi, onlar dolandırıcılık iddialarını nasıl ispatlıyacak asıl.
|
03-05-2012, 14:20 | #8 |
|
Bir soru : Müvekkiliniz M ; A'nın ve aracının tam ismini ve açık adresini bilmiyor değil mi ?
|
03-05-2012, 14:32 | #9 |
|
Alıcının sadece ismini biliyor iletişim bilgileri ve T.C. si yok,
Aracının ismini, plakasını , hiçbir şeyini bilmiyor. |
03-05-2012, 14:37 | #10 |
|
Pekiyi sizce bunun söylediğiniz gibi olduğunu ben nerden biliyorum ??? Karşınıza gelen her konuda , müvekkilinizin anlattığına değil akla ve hayatın olağan akışına uygun olana inanın .
|
03-05-2012, 15:22 | #11 |
|
Sayın Demirtaş sonuçta müvekkil yazı ve imzayı kendisi atmadığını söylüyor.Bu noktada bahsettiğiniz kişileri tanıyıp tanımadığının benim açımdan bir önemi yok. Takdir edersiniz ki sahteciliği müvekkil yapmış olsa da yargılama süresince lehimize olan konuları gündeme getirmek ve müvekkilin menfaatlerine hareket etmek durumundayız. Sahtecilik müvekkil tarafından yapılmış olsa bile bu işin kendisi tarafından yapıldığını zorla söylettirmenin ne faydası olacağını anlamış değilim.
|
03-05-2012, 15:47 | #12 |
|
Sayın CMUK ; kafanızın karıştığından bahsetmiştiniz değil mi ? O halde bırakın da , ben de kendimce yol göstereyim size.
|
15-03-2013, 10:19 | #13 |
|
bende birşey sormak istiyorum.şimdi 5 memur et imha ediyor ancak imha tutanagı düzenlemeyi unutuyorlar.bir yıl onra müfettiş gelmeden önce farkedip eski tarihe göre düzenleme yapıp 5 memur imzalıyor ancak bu müfettişin kulağına gidiyor.şimdi sahtecilikten yargılanıyorlar.bunun akıbeti ne olur elinizde yargıtay kararı var mıdır ne yapılabilir?şimdiden teşekkürler
|
20-03-2013, 15:14 | #14 |
|
Sevgili meslektaşım ; Ceza Hukuku , hukuka aykırı eylemleri düzenler . Mezkur düzenleme , zamanın şartlarına göre belirli eylemleri suç olmaktan çıkarıp başka bazı eylemleri suç olarak tasnif etse de , kanımca tüm eylemlerdeki ortak yön zarardır.Zarar ; takdir edersiniz ki , kişisel ya da maddi olacaktır . Sahtecilik eylemlerini suç olarak tasnif etmekteki amaç genel olarak malvarlığını korumaya yöneliktir ; yani sahtecilik fiilinin faili ; kendi yararına ve kamu ya da diğer özel şahısların zararına bir eylem ika etmelidir.Pek tâbiki bahsettiğiniz olayda ilk bakışta faiillerin sahte varaka tanzim etmek suretiyle kişisel çıkar sağladığı düşünülebilir ; ancak cezai düzenlemelerin geniş yorumlanmaması ve buradaki çıkarın maddi çıkar olarak irdelenmesi gerekir.Mezkur olayda kamu görevlileri , görevleri gereği ; kullanım süresi dolan gıda maddelerini imha etmişlerdir.Aksi durumda yani imha eyleminin gerçekleştirilmeyip gıda maddelerinin kamu tüketimine sunulmasına yol açılması halinde ortaya ilk aşamada görev ihmali suçu çıkacak ve eğer imha etmeme eylemi , çıkar elde etme kastıyla , mesela 3. şahıslara satılarak menfaat temini şeklinde olsaydı ve bu durumun gizlenmesi amacıyla imha varakası düzenlenmiş olsaydı , bu ahvalde sahtecilik eyleminden bahsedilebilecekti.Ancak olayınızda kanımca sadece görevi ihmalden bahsedilebilecektir ve bu durum bile zorlamayı gerektirir.
|
21-03-2013, 13:15 | #15 |
|
haklısınız ancak somut bir zarar gerekmiyor zarar olasılıgı kamu güveninin sarsılması için yeterli diyor yargıtay.ancak faydasız sahtecilik diye bir durum da söz konusu bunlarla ilgili yargıtay kararı biliyorsanız payalşırsanız sevinirim.görüşleriniz için teşekkür ederim bu arada
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Resmi Evrakta Sahtecilik | ispiniidi | Meslektaşların Soruları | 1 | 25-10-2010 23:28 |
resmi evrakta sahtecilik , fotokopi üzerinden inceleme , işleme girilmemiş çek | serdarserdar | Meslektaşların Soruları | 5 | 12-11-2008 15:51 |
resmi evrakta sahtecilik | nyd | Meslektaşların Soruları | 1 | 07-10-2008 18:53 |
resmi evrakta sahtecilik | xxxx | Hukuk Soruları Arşivi | 4 | 02-01-2007 20:32 |
Resmi evrakta sahtecilik | taze mezun yalçın | Meslektaşların Soruları | 4 | 11-11-2006 15:13 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |