Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Bankanın Maaş blokesi

Yanıt
Old 20-01-2009, 14:43   #1
Hemocrania

 
Varsayılan Bankanın Maaş blokesi

müvekkil SSK emekli maaşını da almış olduğu bankadan bir arkadaşına vermek için bireysel kredi çeker ve geri ödemeleri de banka tarafından müvekkilin maaşından kesilmek suretiyle ödenir.

4. aya gelindiğinde banka tarafından maaştan herhangi bir kesinti yapılmaz müvekkil de borcu arkadaşı adına aldığı için arkadaşının ödeme yaptığı düşüncesiyle önemsemez ve maaşını tam olarak alır..5. ayda da yine tam olarak maaşını aldıktan sonra 6 7 ve 8. aylarda maaşının tamamına bloke konulur ve kendisine muacceliyet ihtarnamesi gönderilir.
Daha sonra da banka alacağını icra kanalıyla tahsil etmek için takip açar..

yukarıda anlatmaya çalıştıgım olayda banka kendi kontrolü altında olan maaştan ilk aylarda düzenli kesinti yapıp daha sonra kesinti yapmayarak borcu muaccel hale getirmiş olması...sonraki aylarda da maaşın tamamına bloke koyması mümkün müdür?

şu an için icra dairesi kanalıyla aynı bankadan alınacak olan maaşa zaten 1/4 oranında kesinti uygulanıyor..her ne kadar herşey normale dönmüş gibi gözükse de müvekkilin 6-7-8. aylarda banka tarafından maaşının tamamına bloke konulmuş olması başka geliri olmayan müvekkili zor durumda bırakmıştır..

bu konudaki fikirlerinizi bekliyorum..
Old 21-01-2009, 01:34   #2
Av.Zeynep_e

 
Varsayılan

bu konuda bankanın tutumu yanlış ve hukuk dışıdır. Konuya ilişkin bankaya manevi tazminat davası açmanızı öneririm.
Old 21-01-2009, 01:56   #3
Av.Kanbalı

 
Varsayılan

Bankanın icra takibi yapmadan bloke suretiyle kesinti yapması yasal değildir.Böyle bir durum sadece idarece sgk primleri için istihkaklarda yapılır.Siz bankaya karşı bir alacak davası açabilirsiniz.Ama manevi tazminat davası ile olan ilgisini anlayamadım.
Old 21-01-2009, 03:29   #4
Av.Zeynep_e

 
Varsayılan

Manevi anlamda bir yıpranma söz konusu değilmi ?
Maaşında 4/1 kesinti olmasına karşın geçimini ve fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamak adına Maaştan başkaca geliri olmayan birinin tüm maaşına bloke konması hemde bunu hiçbir hukuki dayanağı olmadan yapması sonucu borçlunun bu durum ve vaziyet karşısında derin elem ve ızdırap çekmesine neden olacağından Bununda MANEVİ Anlamda Bir TAZMİNİ OLMALIDIR.
Manevi tazminat davası açılması konusunda ki fikrim bundan dolayı idi, Sn Av. Kanbalı.
Old 21-01-2009, 08:46   #5
av.sally

 
Varsayılan

Sanki tespit davası açılması daha doğruymuş gibi geliyor bana.
saygılarımla
Old 21-01-2009, 09:15   #6
Gemici

 
Varsayılan

Yazılanların hukuki dayanağı nedir?
Bankanın kendi alacağına(Kredi) karşılık borçlunun alacağını(maaş) alıkoyma/mahsup etme hakkı yok mu?
Böyle bir hakkın varlığı durumunda, bankanın icra yoluna başvurma zorunluluğu yoktur.
Bu konudaki Türk mevzuatını bilmediğim için bankaya hak veriyorum, eğer hesaba gelen maaşı koruyan herhangi bir hüküm yoksa. Varsa bildirirseniz memnun olurum.

Saygılarımla
Old 21-01-2009, 09:27   #7
tulu telisik

 
Varsayılan

Müvekkil müşteri banka ile kredi ilişkisine girerken maaşından düzenli olarak ödeme yapılması ; aksi halde bu hesaba bloke konacağına dair taahhütte bulunmaktadır. Bankanın hesaba bloke koyma hakkı bu anlamda bulunmaktadır.
Old 21-01-2009, 10:27   #8
av.semire nergiz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hemocrania
müvekkil SSK emekli maaşını da almış olduğu bankadan bir arkadaşına vermek için bireysel kredi çeker ve geri ödemeleri de banka tarafından müvekkilin maaşından kesilmek suretiyle ödenir.

4. aya gelindiğinde banka tarafından maaştan herhangi bir kesinti yapılmaz müvekkil de borcu arkadaşı adına aldığı için arkadaşının ödeme yaptığı düşüncesiyle önemsemez ve maaşını tam olarak alır..5. ayda da yine tam olarak maaşını aldıktan sonra 6 7 ve 8. aylarda maaşının tamamına bloke konulur ve kendisine muacceliyet ihtarnamesi gönderilir.
Daha sonra da banka alacağını icra kanalıyla tahsil etmek için takip açar..

yukarıda anlatmaya çalıştıgım olayda banka kendi kontrolü altında olan maaştan ilk aylarda düzenli kesinti yapıp daha sonra kesinti yapmayarak borcu muaccel hale getirmiş olması...sonraki aylarda da maaşın tamamına bloke koyması mümkün müdür?

şu an için icra dairesi kanalıyla aynı bankadan alınacak olan maaşa zaten 1/4 oranında kesinti uygulanıyor..her ne kadar herşey normale dönmüş gibi gözükse de müvekkilin 6-7-8. aylarda banka tarafından maaşının tamamına bloke konulmuş olması başka geliri olmayan müvekkili zor durumda bırakmıştır..

bu konudaki fikirlerinizi bekliyorum..

Konu ile ilgili olarak sorunun doğru tespit edilmesi ve bu yönde ne tür bir çözüme gidilmesi gerektiğini teminen öncelikle ilgili kişinin bloke koyan bankaya yazılı bir başvuru yapmasında fayda var diye düşünüyorum.Bankadan blokenin yasal dayanağını sorsun ki bankanın neye dayanarak işlemi gerçekleştiğini bilelim.Aksi taktirde vereceğimiz cevaplar ve çözüm önerileri afaki olacaktır.
Old 21-01-2009, 16:12   #9
Hemocrania

 
Varsayılan

cevaplarınız için öncelikle teşekkür ediyorum..

Sn Zeynep'in dediği gibi manevi bir zarar söz konusudur fakat yargıtayın kararlarında genelde manevi tazminatı reddeden yerel mahkeme kararları onanmış incelediğim kadarıyla

açıkçası benim takıldığım durum.Bankanın sözleşme uyarınca maaş üzerinde bloke koymasından ziyade
Banka belirli miktara ilk aylarda düzenli bloke koyarken ve herşey yolunda giderken sonraki aylarda herhangi bir kesinti yapmayarak borçluyu bir çeşit kötüniyetli pozisyonuna sokup alacağın tamamını muaccel hale getirmesi..sonra bir süre maaşın tamamına bloke koyduktan sonra da icra takibi yapması..

böyle bir eylemin hukukiliğini geçtim mantığı da yok benim kanımca


sayın Semire hanımın sorusuna gelince banka bu tür uygulamaları müşterisiyle yaptıgı matbu bireysel kredi sözleşmesine dayanarak yapıyor genellikle.
Old 21-01-2009, 20:17   #10
Av.Zeynep_e

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tulu telisik
Müvekkil müşteri banka ile kredi ilişkisine girerken maaşından düzenli olarak ödeme yapılması ; aksi halde bu hesaba bloke konacağına dair taahhütte bulunmaktadır. Bankanın hesaba bloke koyma hakkı bu anlamda bulunmaktadır.

Görev tanımınız yada mesleğiniz nedir bilmiyorum ancak söyledikleriniz hukuki bir dayanağı yoktur.
Bankanın hesaba bloke koyma hakkı bulunmaktadır demişsiniz.
Taraflarca yapılan kredi sözleşmesine göre bankaca bu hakkın kullanıldığını görüyoruz. Ancak; bir hakkın doğumundan önce feragat edilmesi genel hukuk prensiplerine göre geçerli değildir. Sözleşmenin tarafı olan bankanın sözleşme kurallarını belirleyen güçlü taraf olması nedeniyle borç yada hakkın ortaya çıkması yada muaccel olmasından önceki her türlü feragatin geçerli olmayacağı hususuda açıktır.




Old 21-01-2009, 20:28   #11
Av.Zeynep_e

 
Varsayılan

Yukarıda Semire hanım yazılı başvurudan bahsetmiş. Evet Bu tarz durumlarda bankadan yazılı bir cevap istemek çok önemlidir. Konuya ilişkin bankadan neye dayanarak bloke uyguladıklarını, hangi kanun ve mevzuata göre hareket ettiklerini sorgulamanızı öneririm.
Konuya ilişkin bankadan yazılı bir cevap alamadığınız takdirde bir iki dilekçe daha yazarak cevap istemeniz önemlidir. Sonuç alamadığınızda ise alacak davasının yanı sıra ilgili tüketici mahkemesine Manevi tazminat davası açmanızı öneririm.
Old 21-01-2009, 21:30   #12
Av.Kanbalı

 
Varsayılan

Türk hukuk sisteminde borçlu veya kefilden icra takibi yapmadan hodbehod veyahut kısmen kesinti yapılmasına cevaz veren bir yasal düzenleme yoktur.Tek istisnası, kamu kurum ve kuruluşlarında ihale yasası mucibince iş bitirme neticesinde mustahak olunan istihkaklardan SGK prim borcu veya işçi alacağının resen kesilebilmesidir.İdare vergi borcunu bile resen kesme yetkisine haiz değilken bankayı böyle bir hakka haizmiş gibi önceden tanzim edilen sözleşmelerdeki klozlar nedeniyle haklı göstermeye çalışmak yanlıştır.Hiçbir başvuruyla kafanızı yormadan direkt muhatap banka aleyhine dava açın derim.Ayrıca bu tarz bir kesintinin manevi tazminat davasına konu edilmesi boş zaman emek ve masraf kaybıdır..
Old 21-01-2009, 23:43   #13
Av.Zeynep_e

 
Varsayılan

Sn kanbalı,

Manevi tazminat davası konusunda ısrarım ve önerim şiddetle devam etmektedir. Benzer bir durum karşısında 3 ayrı banka aleyhinde açmış olduğum dava halen devam etmektedir. Davalardan bir tanesi lehimize sonuçlanmış olmakla birlikte yargıtayda karar aşamasındadır.
Eğerki umduğum sonucu alabilirsem, açılmayı bekleyen 18 ayrı dava dilekçesi var elimde.
Karar emsal teşkil edeceğinden yargıtaydan gelecek olan cevabı sabırsızlıkla beklemekteyim.
Sayg.
Old 21-01-2009, 23:46   #14
Av.Zeynep_e

 
Varsayılan

Ayrıca,
Banka Müşterinin Kredi kartını haksız yere iptal ettiği için banka aleyhine açmış olduğum ve yargıtayda onanan manevi tazminat davalarım mevcuttur.
Talebi doğrultusunda arz olunur.
Old 21-01-2009, 23:57   #15
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Banka ile yapılan sözleşmede kredi geri ödemelerinin bankadaki mevcut hesaplarından kesilmesi yönünde bir kabul beyanı söz konusu olabilir. Bu durum, bir nevi ödeme talimatı gibidir.

Ancak böyle bir hüküm olsa bile ihtar çekmeden, hesaba doğrudan bloke konulması doğru ve hukuki değildir.

Hesaba bloke konulabilmesi yönünde sözleşmede hüküm olsa bile bunun, temerrütten sonra ancak mümkün olabileceği kuşkusuzdur. Hesap kat ihtarnamesi borçluya (veya bu olaydaki gibi kefile) tebliğ edilmeden hesap blokesi işlemi -bana göre de- eğer bir zarara neden olduğu takdirde tazminatı gerektirir bir fiil olarak değerlendirilebilir.
Old 22-01-2009, 00:05   #16
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Banka kendi kusuru ile müvekkilin mağduriyetine sebebiyet vermiş olması söz konusudur, bankanın kendi hizmet kusurundan mütevellit vermiş olduğu haksız bir uygulama kararı var, şayet tüketici ile banka arasında mevcut bir sözleşme var olup ve bu sözleşmede tüketicinin aleyhine ve de rızasını taşımayan ya da taşıyacağı düşünülmeyen irade beyanı da geçersizdir hukuken, bu durumda genel işlem şartı vardır, her ne kadar bütün maaşına bloke konulabileceği yazılı ise de hayatın olağan akışına, kişinin ekomonik yapısına ve hayatını idamesine menfi bir etki oluşturacaksa aktedilen sözleşme formüle edilmiş bir sözleşme niteliği taşıdığından geçersiz olacaktır. Kaldı ki banka kendi kusuru ile tahsil etmediği tüketici kredi taksidinin tamamını ve hele temerrüd faizini hiç hesaplamaması gerekir, uygulama hukuki değildir.
Old 22-01-2009, 00:22   #17
Av.Kanbalı

 
Varsayılan

Av.Zeynep , Ben açıtığınız manevi tazminat davasının konusunu, vakıalarını bilmiyorum lakin bu konu açısından manevi zararı mucip bir durum yok.
Old 22-01-2009, 00:26   #18
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Bankanın haksız uygulmasından dolayı kişi kiracı ise kirasını, elektrik ve suyunu telefonunu ödeyememiş ve kesilmiş ise manevi bir ızdırap yok mudur ? daha ssayılacak bir çok sonuçlar....
Old 22-01-2009, 00:31   #19
Av.Kanbalı

 
Varsayılan

Ayrıca bankanın kredi kartının iptaline dair karar kişinin ticari itibarını rencide edici bir durumdur.Kişinin burda uğradığı bir aşşağılanma vardır.Ama kefilin bankadan aldığı maaşa bloke konulması kişinin kişilik haklarına,iç alemine,manevi zararı hasıl edecek ne gibi bir etki yaratmıştır anlamak güç.Tabi siz böyle bir yola başvurmuşsunuz dilerim yolunuz emeğinizi heba etmez
Old 22-01-2009, 01:02   #20
Av.Kanbalı

 
Varsayılan

Sınırsız illiyet bağı kuracak kadar manevi tazminat sebebi düşünülürse ,her karşılıksız çıkan çek-bono içinde aynı yola başvurun derim.Boş uğraştan öteye gitmez.
Old 22-01-2009, 14:05   #21
Hemocrania

 
Varsayılan

açıkçası ben bu tartışmanın bir tarafı olarak manevi tazminat konusunda Sn. Zeynep hanım'a sonuna kadar hak vermekle birlikte bizdeki manevi tazminat mantığı çerçevesinde düşününce çok fazla birşey elde edebileceğimi düşünmüyorum..ancak yine de herşeye rağmen manevi tazminat talebinde de bulunacağım.


Yukarıda verilmiş olan yol gösterici mesajlar için herkese teşekkür ederim.

Bütün bu mesajların ışığı altında bankadan bu kesintinin sebebini yazılı olarak sormak ve daha sonra gelen cevabi yazıdan sonra -ki ellerindeki sözleşmeye dayanarak olumsuz bir cevap olacağı düşüncesindeyim- İİK 82-83 4077 sy Kn 6. maddeleri ile ilgili BK hükümlerine dayanarak dava açma düşüncesindeyim..
Old 22-01-2009, 19:51   #22
Av.Zeynep_e

 
Varsayılan

Sn Kanbalı'nın yorumlarıa istinaden söylemek istediğim bir kaç şey var.
Öncelikle;
Bankanın hiçbir yasa ve mevzuata dayandırmadan keyfi olarak kişinin tasarrufundaki bir paraya el koyması hukuki olarak geçerlilik arz eden bir uygulama değildir.
Kişinin Sn Ararat'ında dediği gibi elektrik su veya fizyolojik ihtiyaçların karşılayamayacak duruma düşmesi insanlık açısından aşağılayıcı bir durum olmakla beraber kişinin elem ve ızdırap çekmesine ve manevi anlamda yıpranmasına neden olan bir durumdur.
Bundan mütevellit Kişi çektiği bu elem ve ızdırap karşısında uğradığı manevi zararın tazminini elbetteki talep etmekte Haklıdır. Talep edeceği tazminat miktarı zenginleşmesine sebep olmadığı sürece manevi ızdırabını teselli edecek bir meblağ olması uygundur.

Eğer güçlünün güçsüzü ezdiği bir hukuk sisteminin var olduğunu iddia edenlere karşı durmak, sistemin gerektirdiği yanlışları görmezden gelmemek, En önemlisi Ortada Hukuk dışı bir vakayı legal olarak yorumlayan insanlara karşı durmak ve haklılığını ispatlamaya çalışmak Sn Kanbalı'nın dediği gibi Boş uğraştan öteye gitmemekse cüppelerimizi bırakıp bizde bu çarkın içerisindeki halkamızı takınalım o halde.

Yukarıdaki vaziyyet örnek verdiğiniz karşılıksız çek yada bono ile alakasız ve yersiz bir örnektir.
Kanun, nasılki haciz vakasında yeddi emin'in malı muhafaza etmekten öteye gidemeyeceğini, kendi çıkar ve amaçlarına hizmet etmekte kullanamayacağını kesin olarak hükmetmişse bankalar içinde kişinin tasarrufunda bulunan paaranın mudiden habersiz kullanılmasını yada borca mahsuben virman yapmasını ve bloke altına almasını yasaklamıştır.
Old 22-01-2009, 23:23   #23
Av.Kanbalı

 
Varsayılan

Bir hukuksal soruna serdedilen yorumlar yine ülkedeki mevzuat ve uygulama çerçevesinde olmalıdır.Olması gereken hukuk açısından yorum ve değerlendirme yapılabilir.Avukat ;müvekkili için en emin yolu tercih etmelidir.Müvekkilini zarara düçar edici yol ve yöntem uygulamak avukatın hukuki sorumluluğunu mucip bir durum hasıl edebilir.Açılacak bir manevi tazminat davasında harç,vekalet ücreti vs açıdan düşünülürse sanırım daha net anlaşılır .Manevi tazminat ile ilgili yorumumun arksındayım.Her olayı manevi tazminta sebep teşkil edecek kadar geniş yorumlamanız kaleşnikov marka bir silahla adam öldürmede silahın mucidi kaleşnikovuda sorumlu tutmanız gibi bir şey .
Old 23-01-2009, 01:04   #24
yasinkocabıyık

 
Varsayılan

Sn. Hemocrania'nın ilk mesajında yazdığı kadarıyla; kişi, arkadaşı için bankadan kredi çekiyor. Her şeyden önce kişiler arasındaki ilişkinin Banka açısından elbette ki hiçbir önemi yok. Bankadan emekli maaşı alan kişi, krediyi çeken ve teorik olarak da kullanan kişidir.

Şimdi, Banka bir dönem hesaptan hiç kesinti yapmamış, kişi de arkadaşının ödediğini düşünerek ödeme yapmamış, Banka daha sonra hesaba yatan tutarlara (dikkat edelim maaşa demiyorum, tutarlara) bloke koymuş ve kişiyi zor durumda bırakmış diye bir iddia var, anlaşılan bu.

1-) Bankanın yaptığı şey, maaşa el koymak değildir, kişinin hesabında bulunan parayı alacağına mahsup etmektir. Yani, Bankanın burada alıkoyduğu şey maaş değildir, hesaptaki paradır. Burada doğmamış haktan feragat etmek gibi bir durum da yoktur, kişinin hesabında bulunan ve Banka'dan alacağı olan bir tutarın Banka'ya olan borcuna mahsup edilmesinden bahsediyoruz dikkat edelim. Siz emekli kişi olarak isterseniz maaşınızı başka bir Banka'ya da aktarabilirdiniz, kimse sizin hakkınızı kısıtlamıyor burada, internetten yapacağınız 2 dakikalık bir işleme bakar.. Dolayısıyla burada var olan bir haktan bahsediyoruz. Var olan bir alacak (hesapta bulunan para) ve karşılığında var olan bir borçtan (vadesinde ödenmeyen taksitler).

2-) Banka, bazı aylarda kesinti yapmamış, sonra toptan almış ve böylece haksızlık yapmış deniliyor. Kişinin borç altına Banka'yı ilgilendirmeyen üçüncü bir şahıs adına girmiş olması ve parayı da nasıl olsa o kişi öder diye düşünerek kendisinin ihmal etmesi ve ödemeleri düzenli olarak kontrol etmemesi, zaten başlı başına üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Hesaptan kesinti yapılmayan aylarda sanki borcu yokmuş gibi hayatını idame ettirip, hesaptaki tutarı kullanıp daha sonra ödenmeyen tutarlar kadar hesabından kesinti yapılınca ben zor durumda kaldım demek borçluyu kesinlikle haklı çıkarmaz. Banka kimsenin borcunu günü gününe takip etmek zorunda değildir; borç, ödeyenin sorumluluğunda olan bir olgudur, aksinin savunulamayacağı da aşikardır. Bankalar, dönemsel olarak kredileri incelerler, ve yatırılmamış taksiti olan kredili mudilerin vadesiz hesaplarında bulunan tutarlardan kendi alacaklarını mahsup ederler. Bu kontrolü isterse her gün yapar, isterse 3 ayda bir yapar, ya da başka bir deyişle isterse her taksiti eğer ki vadesinde hesapta para varsa hesaptan alır, isterse bunu yapmaz, bu Banka'nın kendi tasarrufudur. Bu noktada kontrol yükümlülüğü borçludadır. (Bunun istisnası otomatik ödeme talimatlarıdır. Ancak bahsi geçen konuda verilen bir otomatik ödeme talimatından bahsedilmiyor. Olsa olsa bir temlikname veya taahhütname verilmiştir, ki bu da sadece borçluyu bağlar.) Burada Banka'nın yaptığı şey, sizin, arkadaşınızdan olan muaccel olmuş 3000 TL alacağınızı, ona olan muaccel olmuş 3000 TL borcunuza mahsup etmeniz gibidir. Bunun yasal olmadığını iddia eden olmayacaktır galiba.

Bu vakada kişi, arkadaşına güvenmiştir, dava açılacak bir kişi varsa o da arkadaşıdır. Lütfen Banka her zaman haksız, tüketici her zaman haklıdır düşüncesiyle sorgulamadan olaylara yaklaşmayalım. Avukat arkadaşım, bir Banka müfettişi olarak ve bizzat kendim benzeri vakalarda müşterinin hesabında bulunan paranın, kişinin borcunun muaccel hale gelen tutarı (ki sizin vakanızda ödenmeyen taksit tutarlarını kastediyorum) kadarına mahsup edilmesi talimatı veren birisi olarak üzülerek söylüyorum ki eğer tam olarak anlattığınız gibiyse, böyle bir davada Banka'yı mahkum ettirmeniz mümkün görünmüyor.

Saygılarımla.
Old 23-01-2009, 01:31   #25
yasinkocabıyık

 
Varsayılan

Ayrıca, 01.11.2006 Tarih ve 26333 Sayılı RG'de yayınlanan "Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve .... Hakkında Yönetmelik" hükmü uyarınca:

Mevduat ve katılım fonunun çekilmesi
Madde 5 - (1) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun rehinlere ve hapis hakkına, 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununun alacağın devir ve temlikine, takasa dair hükümleri ile diğer kanunların verdiği yetkiler ve koyduğu yükümlülükler saklı kalmak şartıyla mevduat ve katılım fonu sahiplerine ödenmesi gereken tutarları geri alma hakları hiçbir suretle sınırlandırılamaz.


Yani kuralın istisnası detay olarak açıklanmış. Hapis hakkı, takas hakkı istisnadan sayılmış.. Konunun maaşın değil hesaptaki tutarın mahsup edilmesi olduğunu tekrar anımsatarak..

Saygılarımla..
Old 23-01-2009, 13:41   #26
Av.Zeynep_e

 
Varsayılan

sn Kanbalı,

Sizi yaptığınız yorum ve verdğiniz örneklerden dolayı anlamakta gerçek zorluk çekiyorum.

Şimdi bu verdiğiniz kaleşnikov örneği ile tartıştığımız konu üzerinde ne gibi bir alaka var izah ederseniz Tüm Baro olarak çok sevineceğiz.

Açıklamalarınızı Sabırsızlıkla bekliyoruz.

Tşk.
Old 23-01-2009, 14:32   #27
Av.Kanbalı

 
Varsayılan

Av_Zeynep sizin ,kefilin kefalet ettiği bir borçtan dolayı bankanın takip yapmadan kesinti yapmasını manevi tazminat sebebi saymanızı anlamakta çektiğim güçlüğü (anlatmakta güçlük çektiğiniz )örnekle anlatmaya çalıştım.Bir bilinmeyeni başka bir bilinmeyenle izaha çalıştığınızı anlamanızı umardım..Siz anladınız aslında...
Old 24-01-2009, 00:56   #28
Av.Zeynep_e

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yasinkocabıyık
Sn. Hemocrania'nın ilk mesajında yazdığı kadarıyla; kişi, arkadaşı için bankadan kredi çekiyor. Her şeyden önce kişiler arasındaki ilişkinin Banka açısından elbette ki hiçbir önemi yok. Bankadan emekli maaşı alan kişi, krediyi çeken ve teorik olarak da kullanan kişidir.

Şimdi, Banka bir dönem hesaptan hiç kesinti yapmamış, kişi de arkadaşının ödediğini düşünerek ödeme yapmamış, Banka daha sonra hesaba yatan tutarlara (dikkat edelim maaşa demiyorum, tutarlara) bloke koymuş ve kişiyi zor durumda bırakmış diye bir iddia var, anlaşılan bu.

1-) Bankanın yaptığı şey, maaşa el koymak değildir, kişinin hesabında bulunan parayı alacağına mahsup etmektir. Yani, Bankanın burada alıkoyduğu şey maaş değildir, hesaptaki paradır. Burada doğmamış haktan feragat etmek gibi bir durum da yoktur, kişinin hesabında bulunan ve Banka'dan alacağı olan bir tutarın Banka'ya olan borcuna mahsup edilmesinden bahsediyoruz dikkat edelim. Siz emekli kişi olarak isterseniz maaşınızı başka bir Banka'ya da aktarabilirdiniz, kimse sizin hakkınızı kısıtlamıyor burada, internetten yapacağınız 2 dakikalık bir işleme bakar.. Dolayısıyla burada var olan bir haktan bahsediyoruz. Var olan bir alacak (hesapta bulunan para) ve karşılığında var olan bir borçtan (vadesinde ödenmeyen taksitler).

2-) Banka, bazı aylarda kesinti yapmamış, sonra toptan almış ve böylece haksızlık yapmış deniliyor. Kişinin borç altına Banka'yı ilgilendirmeyen üçüncü bir şahıs adına girmiş olması ve parayı da nasıl olsa o kişi öder diye düşünerek kendisinin ihmal etmesi ve ödemeleri düzenli olarak kontrol etmemesi, zaten başlı başına üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Hesaptan kesinti yapılmayan aylarda sanki borcu yokmuş gibi hayatını idame ettirip, hesaptaki tutarı kullanıp daha sonra ödenmeyen tutarlar kadar hesabından kesinti yapılınca ben zor durumda kaldım demek borçluyu kesinlikle haklı çıkarmaz. Banka kimsenin borcunu günü gününe takip etmek zorunda değildir; borç, ödeyenin sorumluluğunda olan bir olgudur, aksinin savunulamayacağı da aşikardır. Bankalar, dönemsel olarak kredileri incelerler, ve yatırılmamış taksiti olan kredili mudilerin vadesiz hesaplarında bulunan tutarlardan kendi alacaklarını mahsup ederler. Bu kontrolü isterse her gün yapar, isterse 3 ayda bir yapar, ya da başka bir deyişle isterse her taksiti eğer ki vadesinde hesapta para varsa hesaptan alır, isterse bunu yapmaz, bu Banka'nın kendi tasarrufudur. Bu noktada kontrol yükümlülüğü borçludadır. (Bunun istisnası otomatik ödeme talimatlarıdır. Ancak bahsi geçen konuda verilen bir otomatik ödeme talimatından bahsedilmiyor. Olsa olsa bir temlikname veya taahhütname verilmiştir, ki bu da sadece borçluyu bağlar.) Burada Banka'nın yaptığı şey, sizin, arkadaşınızdan olan muaccel olmuş 3000 TL alacağınızı, ona olan muaccel olmuş 3000 TL borcunuza mahsup etmeniz gibidir. Bunun yasal olmadığını iddia eden olmayacaktır galiba.

Bu vakada kişi, arkadaşına güvenmiştir, dava açılacak bir kişi varsa o da arkadaşıdır. Lütfen Banka her zaman haksız, tüketici her zaman haklıdır düşüncesiyle sorgulamadan olaylara yaklaşmayalım. Avukat arkadaşım, bir Banka müfettişi olarak ve bizzat kendim benzeri vakalarda müşterinin hesabında bulunan paranın, kişinin borcunun muaccel hale gelen tutarı (ki sizin vakanızda ödenmeyen taksit tutarlarını kastediyorum) kadarına mahsup edilmesi talimatı veren birisi olarak üzülerek söylüyorum ki eğer tam olarak anlattığınız gibiyse, böyle bir davada Banka'yı mahkum ettirmeniz mümkün görünmüyor.

Saygılarımla.


Sn kocabıyık anlaşılmayan şu varki; Bankanın borcuna mahsuben tahsil ettiği tutar borçlunun Maaşının tamamıdır. Ve her ne şartla olursa olsun 89/1 müzekkere edilmeden bankanın kendi alacağı bile olsa kişinin tasarrufundaki parayı keyfine göre kullanma hakkı yoktur. Kanun bunu emretmiştir, dışına çıkıldığında konu merciiye gider ve mağduriyet yaşanmışsa bu borçluda olsa zarar tazmin edilir.

Banka güçlü olan taraf olarak sözleşme maddelerini aynı zamanda belirleyen taraftır. Yapılan sözleşmelerde borçlu alacağın tahsiline onay vermiş olsa bile eğer maaşının tamamının tahsili söz konusu ise mercii tarafından o sözleşme hükümleri kabul görmeyecektir.

Bankaya karşı herhangi bir antipatim yok lütfen yanlış anlaşılmasın ama haksız bir durum varsa ortada bu babamda olsa emin olunsun onunda karşısında olurum.
Old 24-01-2009, 11:09   #29
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yasinkocabıyık
Sn. Hemocrania'nın ilk mesajında yazdığı kadarıyla; kişi, arkadaşı için bankadan kredi çekiyor. Her şeyden önce kişiler arasındaki ilişkinin Banka açısından elbette ki hiçbir önemi yok. Bankadan emekli maaşı alan kişi, krediyi çeken ve teorik olarak da kullanan kişidir.

Şimdi, Banka bir dönem hesaptan hiç kesinti yapmamış, kişi de arkadaşının ödediğini düşünerek ödeme yapmamış, Banka daha sonra hesaba yatan tutarlara (dikkat edelim maaşa demiyorum, tutarlara) bloke koymuş ve kişiyi zor durumda bırakmış diye bir iddia var, anlaşılan bu.

1-) Bankanın yaptığı şey, maaşa el koymak değildir, kişinin hesabında bulunan parayı alacağına mahsup etmektir. Yani, Bankanın burada alıkoyduğu şey maaş değildir, hesaptaki paradır. Burada doğmamış haktan feragat etmek gibi bir durum da yoktur, kişinin hesabında bulunan ve Banka'dan alacağı olan bir tutarın Banka'ya olan borcuna mahsup edilmesinden bahsediyoruz dikkat edelim. Siz emekli kişi olarak isterseniz maaşınızı başka bir Banka'ya da aktarabilirdiniz, kimse sizin hakkınızı kısıtlamıyor burada, internetten yapacağınız 2 dakikalık bir işleme bakar.. Dolayısıyla burada var olan bir haktan bahsediyoruz. Var olan bir alacak (hesapta bulunan para) ve karşılığında var olan bir borçtan (vadesinde ödenmeyen taksitler).

2-) Banka, bazı aylarda kesinti yapmamış, sonra toptan almış ve böylece haksızlık yapmış deniliyor. Kişinin borç altına Banka'yı ilgilendirmeyen üçüncü bir şahıs adına girmiş olması ve parayı da nasıl olsa o kişi öder diye düşünerek kendisinin ihmal etmesi ve ödemeleri düzenli olarak kontrol etmemesi, zaten başlı başına üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Hesaptan kesinti yapılmayan aylarda sanki borcu yokmuş gibi hayatını idame ettirip, hesaptaki tutarı kullanıp daha sonra ödenmeyen tutarlar kadar hesabından kesinti yapılınca ben zor durumda kaldım demek borçluyu kesinlikle haklı çıkarmaz. Banka kimsenin borcunu günü gününe takip etmek zorunda değildir; borç, ödeyenin sorumluluğunda olan bir olgudur, aksinin savunulamayacağı da aşikardır. Bankalar, dönemsel olarak kredileri incelerler, ve yatırılmamış taksiti olan kredili mudilerin vadesiz hesaplarında bulunan tutarlardan kendi alacaklarını mahsup ederler. Bu kontrolü isterse her gün yapar, isterse 3 ayda bir yapar, ya da başka bir deyişle isterse her taksiti eğer ki vadesinde hesapta para varsa hesaptan alır, isterse bunu yapmaz, bu Banka'nın kendi tasarrufudur. Bu noktada kontrol yükümlülüğü borçludadır. (Bunun istisnası otomatik ödeme talimatlarıdır. Ancak bahsi geçen konuda verilen bir otomatik ödeme talimatından bahsedilmiyor. Olsa olsa bir temlikname veya taahhütname verilmiştir, ki bu da sadece borçluyu bağlar.) Burada Banka'nın yaptığı şey, sizin, arkadaşınızdan olan muaccel olmuş 3000 TL alacağınızı, ona olan muaccel olmuş 3000 TL borcunuza mahsup etmeniz gibidir. Bunun yasal olmadığını iddia eden olmayacaktır galiba.

Bu vakada kişi, arkadaşına güvenmiştir, dava açılacak bir kişi varsa o da arkadaşıdır. Lütfen Banka her zaman haksız, tüketici her zaman haklıdır düşüncesiyle sorgulamadan olaylara yaklaşmayalım. Avukat arkadaşım, bir Banka müfettişi olarak ve bizzat kendim benzeri vakalarda müşterinin hesabında bulunan paranın, kişinin borcunun muaccel hale gelen tutarı (ki sizin vakanızda ödenmeyen taksit tutarlarını kastediyorum) kadarına mahsup edilmesi talimatı veren birisi olarak üzülerek söylüyorum ki eğer tam olarak anlattığınız gibiyse, böyle bir davada Banka'yı mahkum ettirmeniz mümkün görünmüyor.

Saygılarımla.


Sayın yasinkocabıyık,

Soru şu şekildedir:

Alıntı:
Alıntı:
20-01-2009, 14:43 #1
Hemocrania
yukarıda anlatmaya çalıştıgım olayda banka kendi kontrolü altında olan maaştan ilk aylarda düzenli kesinti yapıp daha sonra kesinti yapmayarak borcu muaccel hale getirmiş olması...sonraki aylarda da maaşın tamamına bloke koyması mümkün müdür?

Takdir edersiniz ki "Hesaba bloke koymak" ile "Mahsup" farklı şeylerdir.
Old 24-01-2009, 11:22   #30
yasinkocabıyık

 
Varsayılan

Sn. Av. Zeynep_e, ben de şunu vurguluyorum ki Bankanın el koyduğu tutar maaş değil, hesapta bulunan paradır.

Maaşa el konulması demek, kişinin maaşını almasını engellemek demektir. Diyorum ki, kişi isterse maaşını başka bankaya transfer edebilirdi, yani maaşına el konulmamıştır. Kişinin maaşını aldığı bankayı değiştirmemesi, maaşının o bankaya yatmasına rıza göstermesi demektir, maaşı hesabına geçtiğinde ise artık maaş olmaz, hesaptaki para olur.

Bankacılık Kanunu Md. 61 şunu söyler, kişinin kendi tasarrufundaki paraya el koyamazsın, doğru, ancak istisnalar hariç diye de belirtir ve istisnaları sayar. Ayrıca BDDK'ca çıkarılacak yönetmeliklere de atıfta bulunur. Orada geçen istisnalar da aynıdır. (Bkz. yazdığım bir önceki mesaj)

Bankanın takas ve hapis hakkı vardır, bu kanunun emridir ve kimse karşı çıkamaz.

Yani, Banka kendi alacağı varsa hesaptaki paranın alacağı kadar kısmını kendi tasarrufunda kullanabilir. Md. 61'i buraya yazıyorum, buyrun:

MADDE 61 - 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun rehinlere ve hapis hakkına, 818 sayılı Borçlar Kanununun alacağın devir ve temlikine, takasa dair hükümleri ile diğer kanunların verdiği yetkiler ve koyduğu yükümlülükler saklı kalmak şartıyla mevduat ve katılım fonu sahiplerine ödenmesi gereken tutarları geri alma hakları hiçbir suretle sınırlandırılamaz. Mevduat veya katılma hesabı sahipleri ile kredi kuruluşları arasında vade ve ihbar süresi hakkında kararlaştırılan şartlar saklıdır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.

Kurulca çıkarılan Yönetmelik hükümlerini de tekrar yazıyorum:

Madde 5 - (1) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun rehinlere ve hapis hakkına, 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununun alacağın devir ve temlikine, takasa dair hükümleri ile diğer kanunların verdiği yetkiler ve koyduğu yükümlülükler saklı kalmak şartıyla mevduat ve katılım fonu sahiplerine ödenmesi gereken tutarları geri alma hakları hiçbir suretle sınırlandırılamaz.

Banka, alacağına karşılık hesaptaki tutara bloke de koyabilir, alacağı ile borcunu takas da edebilir..

Saygılarımla..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
bankanın sorumluluğu AV.SANEM Meslektaşların Soruları 4 16-07-2008 15:36
bankanın sorumluluğu Av. Aylin Kaya Meslektaşların Soruları 1 02-05-2008 12:06
Bankanın sorumluluğu Av.Canan K.Ramoğlu Meslektaşların Soruları 2 10-04-2008 14:41
Maaş Ve Maaş Hesabı Haczi gokhancay Hukuk Soruları Arşivi 20 05-12-2006 22:13
bankanın sorumluluğu balturk Meslektaşların Soruları 2 23-07-2006 23:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11365604 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.