vergi hukuku /ödeme müddetinin ne zaman başlar?

6183 numaralı kanun da ödeme müddeti diyor fakat bu ödeme müddetinin ne zaman başladığını anlayamadım.Yani ödeme müddetinin kastettiği,vergi cezasının doğduğu tarih mi yoksa mükellefe tebliğ edildiği tarih mi oluyor ya da vade tarihini mi anlamam gerekiyor. Bu noktayı tam çözemedim. Görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Eğer tebligat yapıldı ise :

'Ödeme emri' denilen bu yazıda mükellefe borçlarının mahiyeti, tutarı, ne zaman ve nereye ödenmesi gerektiği, aksi takdirde cebri tahsil (haciz) yoluna gidileceği bildiriliyor. Belirtilen sürede ödeme yapılmaması halinde ise mal bildiriminde bulunulması gerektiği hatırlatılıyor. Mükelleflerin dikkat etmesi gereken önemli bir husus da herhangi bir mal varlığına sahip olunmaması halinde de bu durumun alacaklı idareye bildirilmesi gerektiği. Mal varlığı fazla olanların borcu karşılayacak seviyede bildirimde bulunmaları yeterli. Tüm mal varlıklarını bildirmeleri şart değil. Bütün bu işlemlerin de zamanında, yani 7 gün içerisinde yapılması gerekiyor. Aksi takdirde borçlunun üç aya kadar hapis cezası alması için cumhuriyet savcılığına başvuruluyor.

Bu görevlerin yerine getirilmesi veya hakların kullanılması için öngörülen süre tebliğle başlıyor.

tebligata göre düşündüm zaten, o zaman ödeme müddeti mükellefe tebliğ edilen tarihten itibaren mi başlıyor?(Ayrıca vergi kendiliğinden doğar sen onu ödemekle sorumlusun verginin doğduğu tarih mi önemli?) Akabinde teknik bir soru doğuyor aslında(6183 29.madde), burada amme alacaklarında tasarrufun iptali davası için ödeme müddetinden itibaren iki yıl geriye dönük bakıldığından söz ediliyor. O zaman tebliğ tarihinden önceki iki yıla mı bakılıyor yoksa vergi doğduğu zamandan önceki iki yıla mı bakılıyor ? Yani burada gelen ödeme emrinin, ödeme müddeti ne zaman başlıyor ?

Sn. Burakrobben,
Tüm vergiler için genel bir beyanda bulunmak hatalı olur.
Beyana dayalı vergiler, vadesi kanunen tayin edilmiş vergiler, vadesi kanunen tayin edilmemiş vergiler vb. pek çok ayrım mevcuttur.
6183 sayılı yasa gereğince ödeme emri gönderilmiş olması hali çoğunlukla verginin ödeme müddetinin geçirildiği durumlarda söz konusu olur. Zira 6183 cebri icra yoludur ve kural olarak mükellefin mütemerrit duruma düşmüş olması gerekir.

Kanundan geriye dönük iki yıllık süreden ödeme emri ile belirlenen ödeme süresi anlaşılmakla birlikte devlet lehine süreyi verginin vadesinden başlatan içtihatların bulunabileceğine araştıramamakla birlikte neredeyse eminim.

Aydınlattığınız için teşekkürler Can bey.Dediğiniz gibi devletin hangi tarih işine geliyorsa onu alır. Fakat bu tasarrufun iptali davaları, uygulamada açılıyor mu? Yoksa sadece bilimsel ya da teorik olarak mı var ? Vergi dairelerinde bu ne kadar uygulanabiliyor merak ettim çünkü oradaki memurların ekstra bir sorumluluk alıp böyle bir işe girişeceğini de zannetmiyorum.Tabi bu tamamen kendi şahsi fikrim.

Ekstra bir sorumluluktan ziyade ekstra bir iş yükü olacağı doğrudur. Günümüz teknolojik imkanları geliştikçe bu tip işlemlerin takibi devlet için kolaylaştığından geçmişe nazaran takibinin daha fazla olması gerektiğini düşünüyorum. Ancak devletin 6183 sayılı yasadan doğan avantajları (koyduğu haczin asla düşmemesi, hacze iştirak koşulları) vb. çok fazla olduğundan, tasarrufun iptali gibi yollara çok fazla ihtiyacının kalacağını düşünmüyorum. Talih Uyar hoca bir konferansında İİK gereğince dahi bu yolların çok kullanılmadığından bahsederek bu yolu kullanmaktan çekinilmemesi gerektiğini tavsiye etmişti.
İçtihat programlarında 29. madde altında yer verilen içtihatlar için ne az ne de çok diyebilirim. Bunun dışında pratikte 6183 sayılı yasa ile ilgili hiç karşılaşmadım.