Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

6111 sayılı kanun kamulaştırmasız el atma

Yanıt
Konu Notu: 7 oy, 4,43 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-03-2011, 15:00   #1
Bilge Kağan

 
Varsayılan 6111 sayılı kanun kamulaştırmasız el atma

öncelikle iyi günler
acil yanıtını beklediğim bir sorum var
6111 sayılı kanunun geçici 2. maddesinden haberiniz vardır. yeni açacağımız davalarda öncelikle uzlaşma esastır ibaresi ne anlam ifade ediyor. Diyelimki uzlaşma talebiyle müracaat ettim ve sonra bedel konusundan dolayı uzlaşmayı kabul etmeyip dava açtım. UZlaşma istemediğimi ha talepten sonra beyan etmişim ha uzlaşma talebim yoktur diyerek başta beyan ettim ve dava açtım. Yani benim irademe bağlı olduğuna göre talepte bulunup 6 ay geçmesini beklemek yerine doğrudan başta uzlaşmak istemediğimi söylemek te kanundaki uzlaşma esasını yerine getirmiş olurmuyum? saygılar
Old 23-03-2011, 15:52   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Bilge Kağan
Yani benim irademe bağlı olduğuna göre
Uzlaşmaya gitmek sizin iradenize bağlı değil, uzlaşmaya gitmek zorundasınız. Sizin iradenize bağlı olan şey uzlaşmamaktan ibaret. Uzlaşmamak sözünü ettiğiniz maddede yazan sürelerin sonunda ancak belli olacak.
Alıntı:
talepte bulunup 6 ay geçmesini beklemek yerine doğrudan başta uzlaşmak istemediğimi söylemek te kanundaki uzlaşma esasını yerine getirmiş olur muyum?

Olmazsınız. Uzlaşmak istemediğinizi söyleyemezsiniz çünkü uzlaşmaya esas bedeli idare tespit edecek. Belki idare size reddedemeyeceğiniz yüksek bir bedel önerecek, belki de idare size bedel yerine denize sıfır stadyum yapmaya elverişli arsa önerecek.

Saygılarımla
Old 23-03-2011, 16:25   #3
Bilge Kağan

 
Varsayılan

teşekkürler üstat. bir kaç hakimle konuştum. onlarda yeni yasayı ne şekil işleyeceğini kestiremediklerini söylediler. sizin söylediğinizde aslında beni teyit ediyor. bana deniz kenarında çok büyük arsa teklif te etseler, yüksek para da teklif etseler kabul etmeyeceğim. neticede irade benim. ondan dolayı diyorum. anlaşmak istemediğimi baştan söyleyebilirmiyim diye.
Old 23-03-2011, 16:37   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Bilge Kağan
bana deniz kenarında çok büyük arsa teklif te etseler, yüksek para da teklif etseler kabul etmeyeceğim.
Ya daha büyük, daha yüksek teklif gelirse?
Alıntı:

neticede irade benim.
Neticeyi bilmeden irade sahibi de olamazsınız: Önce uzlaşmaya gideceksiniz sonra iradenizi göstereceksiniz.
Old 23-03-2011, 18:41   #5
Hüseyin Kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Bilge Kağan
öncelikle iyi günler
acil yanıtını beklediğim bir sorum var
6111 sayılı kanunun geçici 2. maddesinden haberiniz vardır. yeni açacağımız davalarda öncelikle uzlaşma esastır ibaresi ne anlam ifade ediyor. Diyelimki uzlaşma talebiyle müracaat ettim ve sonra bedel konusundan dolayı uzlaşmayı kabul etmeyip dava açtım. UZlaşma istemediğimi ha talepten sonra beyan etmişim ha uzlaşma talebim yoktur diyerek başta beyan ettim ve dava açtım. Yani benim irademe bağlı olduğuna göre talepte bulunup 6 ay geçmesini beklemek yerine doğrudan başta uzlaşmak istemediğimi söylemek te kanundaki uzlaşma esasını yerine getirmiş olurmuyum? saygılar

Sayın Meslektaşım,
Aynı durumla ben de karşı karşıya kaldım. Hakim önce uzlaşmaya yönlendirmek istedi. Ben de kıymet tatkdiri için 6 ay ve uzlaşma için de 6 ay olmak üzere 1 yıllık süre öngörüldüğünü ve idarelerin bu süreleri kötü niyetli olarak sonuna kadar kullanabileceklerini, neticede zaten uzlaşmaya gitmeyeceğimi, uzlaşmaya gitmeme kararım var iken uzlaşma için 1 yıl dosyanın beklemesinin mantıklı olmadığını izah ederek hakimi ikna ettim. Başkaca mahkemelerde de uzlaşmak istiyor musunuz diye sorulup istemiyorum denildiğinde davanın devam ettiğini de biliyorum.
Bunun yanı sıra yasada uzlaşmanın ön şart olduğu da açıkca ortada ancak kanaatimce Yargıtayın uygulaması bunu belirleyecektir. Yani Yargıtayın, uzlaşmak istemiyorum diyenin bu şartı yerine getirmiş olacağını değerlendirme ihtimalini de kuvvetli olacağını düşünüyorum açıkcası. Bekleyip göreceğiz. Her halükarda dosyanın karar aşamasına gelmesi olumlu olur kanaatindeyim. Zira dosyada çıkacak bilirkişi raporu da muhtemelen idarenin uzlaşmadaki belirleyeceği rakamı pozitif yönde etkileyecektir diye düşünmekteyim. Saygılarımla...
Old 24-03-2011, 09:27   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Bir idarenin bedel tespiti işlemleri için 15 gün yeterlidir. 3 gün de pazarlık payı olsa 18 günde iş biter. 18 günlük iş için Kanun'da bir yıllık süre konması hakkın sürüncemede kalmasına yol açıyor.

Kanun maddesi aşağıdaki gibi düzenlense yakınma olmaz:

Tazminat müracaatı dilekçesinde en erken 15 gün sonrası için idare uzlaşmaya davet edilir. Tazminat ve davet dilekçesi üzerine, fiilen el konulan taşınmazın veya üzerinde tesis edilen irtifak hakkının malikin müracaat ettiği tarihteki tahmini değeri; bu Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre teşkil edilen kıymet takdir komisyonu marifetiyle, taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınmak ve bu Kanunun 11 inci ve 12 nci maddelerine göre hesaplanmak suretiyle tespit edilir.
…….
Uzlaşma görüşmeleri, hukuki veya fiili engel bulunmadığı takdirde davete icabet tarihinden itibaren en geç üç gün içinde sonuçlandırılır ve uzlaşmaya varılıp varılmadığı, malik veya temsilcisi ile komisyon üyeleri tarafından imzalanan bir tutanağa bağlanır.

Saygılarımla
Old 24-03-2011, 10:00   #7
Hüseyin Kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Bir idarenin bedel tespiti işlemleri için 15 gün yeterlidir. 3 gün de pazarlık payı olsa 18 günde iş biter. 18 günlük iş için Kanun'da bir yıllık süre konması hakkın sürüncemede kalmasına yol açıyor.

Kanun maddesi aşağıdaki gibi düzenlense yakınma olmaz:

Tazminat müracaatı dilekçesinde en erken 15 gün sonrası için idare uzlaşmaya davet edilir. Tazminat ve davet dilekçesi üzerine, fiilen el konulan taşınmazın veya üzerinde tesis edilen irtifak hakkının malikin müracaat ettiği tarihteki tahmini değeri; bu Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre teşkil edilen kıymet takdir komisyonu marifetiyle, taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınmak ve bu Kanunun 11 inci ve 12 nci maddelerine göre hesaplanmak suretiyle tespit edilir.
…….
Uzlaşma görüşmeleri, hukuki veya fiili engel bulunmadığı takdirde davete icabet tarihinden itibaren en geç üç gün içinde sonuçlandırılır ve uzlaşmaya varılıp varılmadığı, malik veya temsilcisi ile komisyon üyeleri tarafından imzalanan bir tutanağa bağlanır.

Saygılarımla

Sayın Konyalı, ağzınızdan bal damlıyor. Böyle olsa kim gitmez ki uzlaşmaya lakin mevzu ortada ve görüştüğüm idareler de 1 yıl süre kazandık diye bayram yapıyorlar malesef...
Old 25-03-2011, 08:45   #8
Bilge Kağan

 
Varsayılan

hüseyin bey..
83 sonrası el atmalar için yasal değişiklik 25 şubatta yürürlüğe girdi. ne zaman açtınız davayı? yürürlük tarihinden önce açılan davalar için uzlaşmayı isteyip istememek zaten seçimlik hak olarak verilmiş . 83 öncesi el atmalarda ise haziran 2010 yasal değişiklik zamanı.. sizin el atma 83 öncesimi?
Old 25-03-2011, 10:40   #9
Hüseyin Kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Bilge Kağan
hüseyin bey..
83 sonrası el atmalar için yasal değişiklik 25 şubatta yürürlüğe girdi. ne zaman açtınız davayı? yürürlük tarihinden önce açılan davalar için uzlaşmayı isteyip istememek zaten seçimlik hak olarak verilmiş . 83 öncesi el atmalarda ise haziran 2010 yasal değişiklik zamanı.. sizin el atma 83 öncesimi?

Sayın Kağan,
Bizim el atma 83 sonrasıydı ve davayı da torba yasadan 1 gün önce açmıştık. Fakat hakim torba yasa kapsamında değerlendirmede ısrar edince ikna etmek icap etti. 83 öncesi ya da sonrası el atma olup yasa değişikiklerinden sonra açılsa dahi bendenizin kanaati uzlaşma istemiyorum şeklinde dilekçede belirtme yapmak ve Yargıtayın da bunu sorun etmemesini beklemek şeklinde. Çünkü idareler 1 yılı şu ya da bu şekilde dolduracaklar. Konuşmalarından o anlaşılıyor. Saygılarımla.
Old 25-03-2011, 16:58   #10
Bilge Kağan

 
Varsayılan

üstat teşekkür ederim.
dilekçe yazdım şimdi kuruma vercem. uzlaşmak istemiyorum diye.. onu da ekleyip dava açacam. mahkemenin ilk duruşmasından sonra sonucu yazarım buraya...
ama 6111 geçici 2. maddenin atıf yaptığı 5999 la değişik 2942 geçici 6. maddenin hükümet gerekçesi ve komisyon çalışmalarına bir göz attım dava açmadan önce uzlaşma şarttır diyor.. biraz endişeliyim ama şansımı deniycem.. 1 sene uzaması daha kötü malumm..
Old 11-04-2011, 16:37   #11
av.23

 
Varsayılan

5999 sayılı yasa tazminat talebi ile idareye başvuru yapmayı zorunlu kılmış.Benim bu noktada bir sorum olacak.Tazminat ifadesi sadece taşınmazın değerini mi ifade ediyor.Mesala ben fiili el atmadan dolayı sadece ecrimisil talep etmek istiyorum.Ecrimisilinde bir tür tazminat olduğu düşünüldüğünde bunun içinde önce idareye başvuru yapmak zorunda mıyım? Saygılar.
Old 12-04-2011, 20:45   #12
av.özkan

 
Varsayılan

değerli meslektaşlarım benim de şöyle bir sıkıntım var.bu gecici 2.maddenin olduğunu bilmeden ve idareye uzlaşma için başvurmadan kamulaştırmasız el atma davası açtım.yürürlüğe girdiği tarihten sonra tabi.davam red olur mu?vekalet ücreti ödermiyiz?
Old 12-04-2011, 20:58   #13
av.özkan

 
Varsayılan

geçici 6.madde "malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması halinde, öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi esastır." diyor.Aslında Kamulaştırma kanununa göre uzlaşmaya davetin bir çeşidi gibi görünüyor.
Old 12-04-2011, 21:22   #14
av.özkan

 
Varsayılan

uzlasmaya gitmeyi önşart gibi düşünürsek ödenecek vekalet ücreti asgari ücret olacak.Araştırdım buldum.Ancak mesele şu ben baştan kabul etmeyeceğim bir şeye neden bile bile lades olayım 1 sene bekleyeyim.Aslında her yönüyle hukuğun mantığına aykırı.Uzlaşma olursa dava sırasında da olacak birşey.Artı uzlasma icin basvurdum ve kurum ile anlaşamadık.Aleyhte de kullanılmıyor.Peki uzlasma icin basvuru ile dava tarihi arasındaki faiz ne olacak?
Old 12-04-2011, 21:50   #15
ladre

 
Varsayılan

Bunlardan daha önemli bir konu uzlaşma sonrası kararlaştırılan değerlerin icra edilemiyor olması. Şok!
Old 14-04-2011, 09:04   #16
avcetin

 
Varsayılan

Herkese iyi günler diliyorum.
Benim bu konuda kendisinden görüş aldığın bir hakim; 1983 öncesi el atmalar için getirilmiş olan uzlaşma müessessesinin dava şartı olduğu yönünde yargıtay kararları bulunduğunu, kıyas yolu ile torba yasanın yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarını dava şartı gerçekleşmemiş olduğundan reddetmeyi düşündüğünü bildirdi.
Bu madde sizlerin de belirttiği gibi hukukla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir madde. Ama maalesef yürürlükte ve bizlerin de uyması gerekiyor. Umarım duyarlı bir hakim çıkar da önüne gelen bu maddeyi Anayasa mahkemesine götürür. Yoksa insanları canından bezdirecekler..
Old 14-04-2011, 09:40   #17
ladre

 
Varsayılan

Sayın avcetin'in belirttiği üzere hukukla uzaktan yakından alakası olmayan bir durum. İdare'den vatandaş sadaka ister gibi uzlaşma bedeli isteyecek.
Old 27-04-2011, 20:27   #18
harkan

 
Varsayılan

Sn. Av.23 yukarıda sorduğunuz kamulaştırmasız el atma nedeniyle yalnızca ecrimisil talebi olması durumunda da uzlaşma yoluna gidilmesi gerekip gerekmediği konusunda bir cevap bulabildiniz mi?

benim hazırladığım bir dava da idarenin su hattı döşerken müvekkilin arazisindeki meyve bahçelerini tahrip etmesi ile ilgili,
acaba bu yasa ile tam yargı davalarında olduğu gibi adli yargıda da idare aleyhine açılacak tüm tazminat davalarında uzlaşma amacıyla başvuru koşulu getirilmeye çalışılmıştır...
Old 28-04-2011, 08:19   #19
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan harkan
Sn. Av.23 yukarıda sorduğunuz kamulaştırmasız el atma nedeniyle yalnızca ecrimisil talebi olması durumunda da uzlaşma yoluna gidilmesi gerekip gerekmediği konusunda bir cevap bulabildiniz mi?
Cevap Kanun'da yazmaktadır:

Kanun maddesinin başlığı "kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazmin" diye belirtildiğine göre, ecrimisil ise kamulaştırmasız el atma tazminatı olmayıp bir haksız işgal tazminatı olduğuna göre, ecrimisil talepleri için uzlaşmaya gitmeye gerek bulunmamaktadır.

İkisi arasındaki fark aşağıda sunulmuştur:
*Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazmin = taşınmazın değeri = taşınmaz idareye geçer
*Ecrimisil = yeri kullanmaktan mahrum kalınan bedel = taşınmaz malikin olmaya devam eder

Saygılarımla
Old 01-05-2011, 22:53   #20
mntopcu

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,
Forumda değinilmemiş ama 6111 s.Kanunun atıf yaptığı maddede bir de şu yönde hüküm var (2942 s.Kanun Geç.m.6/6);

"İdare ve malik arasında uzlaşma sağlanamadığı takdirde, uzlaşmazlık tutanağının tanzim edildiği veya ikinci fıkradaki sürenin uzlaşmaya davet olmaksızın sona erdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde malik tarafından sadece tazminat davası açılabilir."

Ben bu fıkradaki "üç ay" ve "sadece" ibarelerine takıldım. Üç ay içinde dava açılmazsa ne olacak? Maddede bu sorunun cevabı yok. Ne yani üç ay içinde dava açmayan bir daha açamayacak mı, onun yeri doğrudan idareye mi geçmiş sayılacak, böyle saçma şey mi olur?

Öte yandan anladığım kadarıyla "sadece" ibaresi de tazminat dışında müdahalenin önlenmesi tarzı bir dava açılmasını engellemek için konulmuş. Bunu da kafamda hukuki bir çerçeveye oturtamadım.

Siz ne dersiniz?
Old 02-05-2011, 11:44   #21
avcetin

 
Varsayılan

Ben şu anda "nasıl kanun maddesi yapılmaz" sorusuna en iyi örnek olan bu geçici maddelerden dolayı el atma ile ilgili işlerimi bekletmeye aldım. Uzlaşma zorunluluğu getirilmesi, vatandaşın mülkiyet hakkında dayanan dava hakkını 3 ay ile sınırlandırma, mahkemeden tazminat kazansan bile hiçbir şekilde haciz yapamaman gibi akla ve mantığa sığmayan ve hukuka aykırı olan bir çok düzenleme var. Bir de şu soru var tabi: Neden 15 yıl?
Hepinizin bildiği üzere ana muhalafet partisi, bu maddenin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu. Ben Anayasa Mahkemesi'nden esas hakkında bir karar verene kadar bu maddenin yürütmesinin durdurmasını bekliyorum. Umarım yanılmam.
Old 02-05-2011, 14:38   #22
av.23

 
Varsayılan

3 aylık sürenin nssıl yorumlanması gerekir kısmına bende çok takıldım.Ancak bunu bir hak düşürücü süre olarak yorumlamak mümkün değil.Anayasa Mahkemesi konu ile ilgili 20 yıllık hak düşürücü süreyi bile iptal etmişken bu 3 aylık süre ne ola ki diye kafa patlatıp duruyorum.Sadece ifadesi ile de müdahalenin meni davası açmak imkanı ortadan kalkmış gibi görünüyor.
Old 16-05-2011, 15:18   #23
Mehtap TAŞDEMİR TUNÇEL

 
Varsayılan 6111 Labİrentİ

Bu yasa zaten tamamiyle kanun yapma tekniğinden uzak bir yasa. Her yerde de karşıma çıkıyor. Reklam panolarında bir yol daha var diye yazıyor ama bu yolun sonu çıkmaz sokak!
Old 30-05-2011, 17:22   #24
av.özkan

 
Varsayılan

benim aklıma takılan bir mesele de şu dğerli meslektaşlarım. kanunda diyor ki "İdare ve malik arasında uzlaşma sağlanamadığı takdirde, uzlaşmazlık tutanağının tanzim edildiği veya ikinci fıkradaki sürenin uzlaşmaya davet olmaksızın sona erdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde malik tarafından sadece tazminat davası açılabilir. " şimdi elimde bu şekilde bir dava var yeni geldi.6111 den sonra.ben uzlaşmak istemiyorum.illa yine de uzlaşmak istiyorum diye mi dilekçe vereceğim.Yoksa Uzlasmak istemiyorum demem yeterli mi dava açmam için?Net bir ifade olmamakla birlikte sonuçta uzlaşma için iki taraflı ve her iki tarafa da borç yükleyen bir sözleşme gibi düşünürsek taraflardan birinin uzlaşmak istememesi kadar doğal birşeyin olması gerekirken hangi amaçla ucu açık olacak şekilde bu düzenlemeyi yapmışlar anlamak mümkün deil.Bu madde ile ilgili uzlaşmak istemiyoruz şeklindeki dilekçe sizce uzlaşma için başvuru esastırı kapsar mı.Yani uzlaşmak için başvurduk.ancak uzlaşma niyetimiz de yok.O zaman ne diye zaman kaybedip o arada geçecek zaman için faizden de olalım değil mi?
Old 31-05-2011, 10:00   #25
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.özkan
illa yine de uzlaşmak istiyorum diye mi dilekçe vereceğim? O zaman ne diye zaman kaybedip o arada geçecek zaman için faizden de olalım değil mi?
Kanun'un amacı maliklere zaman kaybettirmek değil, idarelere zaman kazandırmaktır. İkisi arasındaki ince ayırım kılıç keskinliğindedir. Kestiği parmağı acıtmaz.
Old 31-05-2011, 13:40   #26
av.elfida

 
Varsayılan

öncelikle merhaba arkadaşlar. benimde kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davam var. idare 1997 yılında taşınmaza el koymuştur. davayı 5999 sayılı yasa yürülüğe girdikten sonra açtık ve 21 nisanda ilk duruşması yapıldı. dava açmadan önce idareye uzlaşma teklifinde bulunmadık. davalı idare duruşmada uzlaşma süresini başlatmadığımız yönünde bir savunma yaptı ve bekletici mesele yapılmasını talep etti. hakim ise bu savunmayı hiç dikkate almayarak delilleri toplamaya geçti. ben duruşmadan sonra araştırdım ve araştırmalarım neticesinde şu sonuçlara ulaştım. 5999 sayılı kanunun geçici 6. maddesinde süre yönünden bir sınırlama getirilmiştir. taşınmazlara 09/10/1956 tarihi ile 04/11/1983 tarihi arasında el konulması halinde, idareden tazminat talebinde bulunulmadan önce uzlaşma yoluna gidilmesi gerekmektedir. SADECE 1983 YILINDAN EVVEL EL KONULAN TAŞINMAZLAR YÖNÜNDEN UZLAŞMA YOLUNA GİTMEK GEREKLİDİR. ayrıca bu hükmün gerekçesinde şu ibareye yer verilmiştir. '' yargı yoluna gitmeyi mümkün olduğunca azaltabilmek için 04/11/1983 yılından evvel kamulaştırmasız el konulan taşınmazlar sebebi ile taZmin talebinde bulunulacak ise öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesinin şart olduğu birinci fıkrada hükme bağlanmıştır.'' denmektedir. yani gerekçeden de aynı sonuç çıkmaktadır. ben kendi davamda idare aynı iddiada bulunursa bu şekilde savunma yapmayı düşünüyorum ve hakimi de ikna edeceğime inanıyorum. saygılar..
Old 31-05-2011, 15:22   #27
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.elfida
SADECE 1983 YILINDAN EVVEL EL KONULAN TAŞINMAZLAR YÖNÜNDEN UZLAŞMA YOLUNA GİTMEK GEREKLİDİR.
6111 sayılı Kanun'un Geçici 2.maddesine göre "2942 sayılı Kanun'un Geçici 6.madde hükmü 4.11.1983 tarihinden sonraki işlemlere de uygulanır."

Bu nedenle sizin davanızda uygulanması gereken 5999 sayılı Kanun değil, 6111 sayılı Kanun'dur.

Hakimi ikna etseniz bile Kanun'u ikna edemezsiniz.

Saygılarımla
Old 03-06-2011, 11:17   #28
Av.Ömer GÖKÇE

 
Varsayılan

Sayın KONYALI,
Bu aşamada faklı bir soru sorsam görüşünüz ne olur? Şimdiden teşekkür ediyorum. 5999 sayılı yasa kapsamına girmeyen ve idarece kamulaştırmasız olarak 2003 yılında el atılan gayrımenkulle ilgili olarak, 6111 sayılı yasanın geçici 2.maddesi yürürlüğe girmeden, 2009 yılında, idareye kamulaştırılması ve bedelin ödenmesi talebi ile malik tarafından başvuru yapılmış olsa ve şimdiye kadar idare her hangi bir cevap vermemiş olsa, şu an açılacak kamulaştırmasız el atma davasının, 6111 sayılı yasanın geçici 2.maddesinin öngürdüğü uzlaşma başvuru şartı yerine getirilmiş sayılır mı?
Görüşlerinizi merak ettiğim bu husus aslında, tüm meslektaşlarıma sorulmuş soru olmakla birlikte, Sayın Konyalı'nın bu sitede, meslektaşlar tarafından sorulmuş tüm sorulara en kısa zamanda cevap vererek yardımcı olma konusunda nezaketi ve paylaşımları yanında, şahsen tanımasamda, meslek etiği ve kişilere gösterdiği yaklaşımların şahsımda yarattığı izlenimdendir.
Bu konuda görüş bildirecek tüm meslektaşlarımızın görüşlerinin çok değerli olacağı, karşımıza çıkacak muhtemel bir davada yol göstereceği kuşkusuzdur.
Saygılarımla.
Old 03-06-2011, 12:20   #29
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

5999 Sayılı yasanın gerekçesinde : "beşinci fıkraya göre, davacı, maddede öngörülen uzlaşma yoluna gitmeme tercihini bildirdiği takdirde davası normal seyrinde devam edecek; böyle bir tercih ve irade beyan edilmez ise davacının söz konusu tercihi kullanabileceği ihtimali gözetilerek dava bir yıl süre için bekletilecektir. Davacının uzlaşma talebi hâlinde, uzlaşma neticesine kadar davanın bekletileceği ve uzlaşılamaması hâlinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edileceği de hüküm altına alınmıştır."

6111 SK'nun atfı nedeniyle 4/11/1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacak olan 5999 SK.ile 2942 SK'na eklenen geçici 6. madde ve gerekçesinden benim anladığım, "uzlaşma girişiminin" dava önşartı olarak öngörülmemiş olduğudur. 1 yıllık süre ise ancak "davacının uzlaşma tercihini kullanması ihtimali" halinde doğmaktadır.

Alıntı:

6111 sayılı yasanın geçici 2.maddesi yürürlüğe girmeden, 2009 yılında, idareye kamulaştırılması ve bedelin ödenmesi talebi ile malik tarafından başvuru yapılmış olsa ve şimdiye kadar idare her hangi bir cevap vermemiş olsa, şu an açılacak kamulaştırmasız el atma davasının, 6111 sayılı yasanın geçici 2.maddesinin öngürdüğü uzlaşma başvuru şartı yerine getirilmiş sayılır mı?

Başvuru şartı konusundaki düşüncemi her ne kadar yukarıda belirtmiş olsam da, eğer işbu husus dava önşartı olarak dikkate alınacak olursa bence olayınızda yerine getirilmiş sayılmamalıdır.Zira davalı vekilince bu hususta yapılacak bir itiraz halinde, iligli taşınmazın sonradan bu kapsama girdiği ve 6111'in yürürlüğünden sonraki bir tarihte özel dava şartına tabi olduğu, daha önce yapılmış olan başvurunun işbu şartı kapsamayacağına dair karar çıkabilir.

Daha önce değinilmiş olsa da, Sayın Konyalı'ya benim de bir sorum olacak
İlgili şart taşınmaz ile ilgili tazminat davaları için konulmuş.Peki işbu tazminata haksız işgal bedeli de dahil edilebilir mi? "Tarafların ecrimisil hususunda uzlaşmaları da mümkündür" denilip davanın usuli eksiklik nedeniyle reddi sözkonusu olabilir mi?

Teşekkürler
Old 03-06-2011, 13:34   #30
av.bilal

 
Varsayılan

YARGITAY
5.Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2011/967
KARAR NO : 2011/5754


MAHKEMESİ : Pendik …
TARİHİ : 20/10/2005
NUMARASI : 2004/ … - 2005/…
DAVACI : …
DAVALI : …


Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda : Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR

Dava, Kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece DAvanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre dava konusu ... sayılı taşınmaza 1975 yılında, ... parsel sayılı taşınmaza 1980 yılında el atıldığı anlaşılmaktadır.
30.06.2010 günü yürürlüğe giren 5999 sayılı yasa uyarınca tarafların uzlaşması esas ise de taraflar arasında uzlaşmanın söz konusu olmayacağı davacı vekilince sunulan dilekçe ile anlaşıldığından işin esasının incelenmesinde :
Mahallinde yapılan keşif sonucu , taşınmazların dava tarihindeki değerinin , ikisi teknik ve birisi de mahalli olmak üzere 3 kişiden oluşan bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor ile tespit edilmesinde, bedelinin davalı idareden tahsiline ve ayrıca el atılan taşınmazların, davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazı yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA , aşağıdaki yazılı kalan onama harcının alınmasına, 31.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.







Kararın orijinal metnini taratma imkanı olmadığı için metni yazdım. Orijinal metni edinmek isteyen meslektaşlarım için 0532 450 29 45 .
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kamulaştırmasız El Atma Davasında Müstakbel El atma Olur Mu? avukat.derviş.yıldızoğlu Meslektaşların Soruları 4 19-08-2011 15:04
6111 sayılı ( TORBA ) kanun kapsamında yapılandırılması öngörülen kamu alacakları Muhsin KOÇAK Mali Hukuk Çalışma Grubu 3 21-03-2011 10:29
6111 sayılı kanun kapsamında yapılandırma yapılırken dikkat ! Muhsin KOÇAK Mali Hukuk Çalışma Grubu 0 16-03-2011 00:35
İdari para cezası -6111 sayılı yasa ekinheval Meslektaşların Soruları 1 02-03-2011 18:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,12318301 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.