Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

boşanmada cevap dilekçesindeki talepler

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-07-2008, 11:34   #1
lawyer985

 
Varsayılan boşanmada cevap dilekçesindeki talepler

selamlar,boşanma davasına verilen cevap dilekçesinde hangi taleplerin karşılık dava açmayı gerektirdiği,hangilerinin cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi konusunda kafamda soru işaretleri var?Bence hüküm altına aldırmak istedigimiz bir talebimiz varsa karşı dava acılması gerektiğini,ancak maddi ve manevi tazminat taleplerinin boşanmanın feri sayıldığını da biliyorum yani karşılık dava acmaya gerek olmadığını..bu durumda karmaşılığım konusunda bana yardımcı olabilirmisinz?
Old 19-07-2008, 17:36   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Boşanmaya, maddi ve manevi tazminata, velayete, nafakaya ilişkin taleplerinizi karar kesinleşene dek herhangi bir aşamada dile getirebilirsiniz. Bu tür talepler için karşı dava açmaya gerek yoktur.
Old 21-07-2008, 13:50   #3
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Benimde aynı konuda kafam her zaman karışır,

Meselede boşanma sebebi yazılmamış,

diyelim zina sebepli boşanma davası açıldı, davalı zina yapmamışsa, davanın reddini isteyecek, dava kabul olması durumunda tazminatı nasıl isteyebiliyor ben anlayamıyorum...

Bendeki kafa karışıklığına sebep MK.166/2

Alıntı:
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

Fıkrada belirtildiği üzere davacı daha kusurlu ise davalının itiraz hakkı var, diyelim evlilik birliği temelden sarsılmış, boşanma davası açılmış, davalı diyor ki evet temelden sarsıldık ama buna sebep davacı olmuştur, hakim inceliyor, davacı kusurlu olduğu halde kendine lehine yasadan menfaat sağlayarak hak çıkarmaya çalıştığını farkedince davayı reddediyor, davalı hem davanın reddini isteyip hem nasıl tazminat isteyebilir ki, tazminat isteyebilmek için boşanma yüzünden muhtelif sebeplerden ötürü zararın olacak, karşı yandan az kusurun olacak...

Durum böyleyse neden sen davalı oluyorsun ki, yani hem az kusurlu olacaksın, hem sen zarar göreceksin, hem boşanmanın reddini isteyip, tazminat nafaka isteyeceksin, bence bunlar kafa karışıklığına sebep oluyor, bu sebeple her ne kadar yargıtay kabul etmesede, yasa her nekadar davacı yerine taraflar sözcüğü kullanılsada, bence yanlış olan davalının karşı dava açmamasıdır, kimse kendi lehine dava açmaya zorlanamaz ama ağlamayan kimseyede meme verilemez.

Kolay gelsin...
Old 21-07-2008, 14:49   #4
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Kafa karışıklığına gerek yok. Eğer davalı iseniz ve daha az kusurlu iseniz ve davanın reddini istiyorsanız, boşanmanın reddine yani evlilik birliğinin devamına karar verilmesini istiyorsunuz demektir. Bu karşı koymanız hakkın kötüye kullanımı niteliğinde değil ise, hakim davacının davasını reddedecek ve evlilik birliği devam edecektir.

Maddi-manevi tazminat ve sair istekler (Yargılama süresince talep edilebilecek nafaka hariç) karşı dava açmayı gerektirir.

Saygılarımla...
Old 21-07-2008, 21:45   #5
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

E:2005/5493
K:2005/8685
T:06.06.2005

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm, karşı dava, katkı payı, tazminat, nafakalar ve avukatlık ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 4722 sayılı kanunun 1. maddesi hükmü de dikkate alındığında olaya 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanması gerekir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle hüküm yerinde Türk Medeni Kanununun 134/son maddesi yerine Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinin yazılmasının maddi hatadan kaynaklanmış bulunmasına, davalı kadın tarafından katkı payına yönelik harcı verilerek açılmış bir dava ve karşı dava olmamasına gore davalı kadının tüm, davacı kocanın aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davalı kadının usulüne uygun harcı verilerek acılmış bir dava ve karşı davası bulunmadıgı halde varmıs gibı huküm kurulması doğru olmamıştır.

3- Boşanma davası icerisinde, boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenen tazminatlar ve nafakalar boşanmanın eki niteliğinde olup ayrıca harca ve vekalet ücretine tabii değildir. Bu yön gozetilmeden davalı lehine avukatlık ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerekmiştir.

4- Davalı kadının aylık 75 milyon lira yoksulluk nafakası istemiş oldugu halde istek asılarak aylık 100 milyon lıra yoksulluk nafakasına hukmolunması da bozma nedenidir. (HUMK. md. 74 )

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen nedenlerle davacı lehine BOZULMASINA, tarafların sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcını yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

E:2004/3267
K:2004/4569
T:08.04.2004

Taraflar arasındaki dayanın yapılan muHakemesi sonunda mahalli mahkemeçe verilen ve yukarıda tarih numarası gosterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- Türk Medeni Kanununun 174. ve 175.maddesinden kaynaklanan maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin boşanmanın eki olup ancak boşanma davası kesinleşinceye kadar, boşanma davası kesinleşmesinden sonra ancak mustakil bir dava ile istenebileceğinin tabii bulunmasına gore davacının aşagıdaki bendin kapsamı dısında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Davacı Turk Medenı Kanununun 24, Borclar Kanunun 49. maddelerinden kaynaklanan manevi tazminat davası acmış peşin nisbi harcını da 4.7.2003 tarihinde tamamlamıştır. Mahkemece yapılacak iş bu konuda delillerin toplanarak birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı oldugu sekilde harcı ödenerek yontemine uygun bır dava bulunmadığından bahisle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 08.04.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

E:2004/1141
K:2004/2298
T:26.02.2004

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldu:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı vekilinin son oturuma katılmamış bulunmasına gore davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Davalının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası istemleri boşanmanın eki niteligindedır. Yargılama asamasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar yazılı ve sozlu olarak her zaman istenebilir. Ayrıca harca da tabi degildir. Oturumların takip edilmemesi bunlardan vazgecme anlamına gelmez. Bu istemlerle ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı sekılde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların 1. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 26.02.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Not: İçtihatlardaki yazım hataları, Meşe Yazılım'ın hediyesidir.
Old 29-07-2008, 23:53   #6
Av. Mikdat BAYSAL

 
Varsayılan terditli cevap veremezmiyiz

S ayın mmeslektaşım daha az kusurlu olan tazminat ister aynı davada evlilik birliğinin devamı ile eğer boşanmaya hükmedilecekse tazminat talep etmemizi engelleyen bir durum yoktur.
Eşler arasında karşılıklı saygı bitmiş ama erkek daha kusurlu yani boşanma gerçekleşebilir eğer öyleyse aynı davada tazminatta talep edebiliriz. saygılarımla.
Old 30-07-2008, 12:51   #7
elvankakici

 
Varsayılan

Maddi manevi tazminat davaları boşanma davasının feri nitelikte olup ayrı dava açmayı gerektirmez. Davanın herhangi bir aşamasında yazılı ya da sözlü olarak talep edilmesi yeterli olup harca tabi değildir.

Burada davalı tarafından istenen tazminatın amacı eğer Boşanmaya karar verilir ise daha az kusurlu olan eşin evlilikten ve boşanma ile uğradığı zararın tazmini amaçlıdır. Uygulama da genellikle boşanmaya karar verilecek olması halinde tazminat talep edilmektedir.
Old 04-03-2010, 16:37   #8
Ase

 
Varsayılan

Davacı ile davalı anlaşmalı olarak boşanma kararı verirler. Davacı kadın davayı açar, davalı erkek duruşmada davayı kabul edecektir. İlk duruşmada davacı kadın anlaşmalı boşanmaktan vazgeçtiğini, geçimsizlik nedeniyle davaya devam edilmesini, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ettiği belirtir. Hiç beklemediği bu olaya çok şaşıran davalı erkek, boşanmayı kabul ettiğini ancak diğer taleplere itiraz ettiğini belirtir. Sonraki duruşmada davacı dilekçe ile bu taleplerini yineler. Daha sonra "yahu ben neden maddi manevi tazminat talep etmeyeyim ki?" diye düşünen davalının bu talepleri de, boşanma davasını kabul ettiği beyanına rağmen, davaya cevap dilekçesinde ileri sürülebilir mi? Ayrı dava mı açmak lazım? Yoksa duruşmada boşanmayı kabul etmiş olmasına karşın, davacı davayı ıslah ettiğinden bu beyan yokmuş gibi karşı dava açmak mümkün müdür?
Old 04-03-2010, 17:36   #9
elvankakici

 
Varsayılan

Davalı taraf davaya cevap dilekçesinde davanın feri niteliğinden sayılan maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunabilir. Davacının taleplerini değiştirmiş olması Davalı açısından bir değişiklik yaratmaz kanaatindeyim.

Ancak uygulamada bazı durumlarda ; Davalı karşı dava açmamış ise ve davanın reddi ya da Davacının herhangi bir sebepten dolayı davadan feragat ettiği durumlarda Davalı davaya katılarak boşanma talebini kabul etse bile karşı dava açmadığı için boşanma gerçekleşmiyor.

Bu nedenle; eğer müvekkiliniz Boşanma konusunda kararlı ise mutlaka karşı dava açmanızı tavsiye ederim. Böylece ileride çıkabilecek herhangi bir durumda karşı taraftan kaynaklanan bir nedenden dolayı davanın reddini önlemiş olursunuz.
Saygılarımla,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
replik dilekçesindeki bir ibare sizce hakaret olur mu? tiyerianri Meslektaşların Soruları 22 30-11-2010 17:33
kötüniyetli talepler hırs Meslektaşların Soruları 8 16-12-2007 16:17
Aldatma sebebiyle Boşanma davasında talepler? Semanur Meslektaşların Soruları 3 24-10-2007 15:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04602194 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.