Avukat özdeyişleri :)))

Öğrenciliğimden beri birçok avukattan değişik beylik laflar duyarım. Bazılarında hakikat payının ne kadar büyük olduğunu, bazılarının da matraklıktan başka bir anlam iade etmediğini zamanla anladım.

Birkaç örnek :

" Bir avukatın en büyük düşmanı müvekkilidir"

" Eline gelen dosyayı öyle bir silkele ki, karşı tarafın tozunu atasın"

" Avukat yalan söylemez, müvekkilinin kendisine verdiği bilgiye dayalı savunma yapar"

" Müvekkiler bazen olayları net hatırlayamazlar, yardımcı olmak lazım"

" Müvekkilini sonuna kadar dinlemeden konuşmaya başlama"

" Müvekkilini az dinle, ama ona çok soru sor. "

" Müvekkilini sonuna kadar dinlemeden konuşmaya başlama"

" Müvekkilini az dinle, ama ona çok soru sor. "

Bu ikisi arasında çelişki yok mu? 1." yi yapabilen 2." yi yapamaz gibi geliyor bana. Birincisi çok mantıklı yalnız. Çünkü karşıdakinin sözünü kesince bu sefer karşıdaki gitmek istediği yere gidemiyor yani sonuç olarak anlatacağına varmadan kesiliyor insan. Ne kötü değil mi? Hele bir de unutkan biriysek...Sayın Avukat hele dur bi unutturdun tüm söyleyeceklerimi oysa buraya gelmeden hepsini ezberlemiştim yaaaa.
Saygılar

Avukatlar adliyenin tinerci çocuklarıdır...

avukatlar esir kullanmadılar fakat efendileri de olmadı...

Sayın Meslektaşlar
Duruşma salonlarının donanım işini bana verseler ilk yapacağım iş , hakimlerin oturduğu yerler ile avukat yerlerini aynı yüksekliğe getirmek olacak.Ayrıca hademe masalarından bozma masalarda avukatlık yapmak da işin ciddiyetine aykırı.
YÜKSEKTE YER TUTANLAR ALÇAKTAKİLER KADAR EMNİYETTE DEĞİLDİR

avukatlar köle kullanmadı, çünkü stajyerleri vardı

her müvekkil avukatının tek işinin kendi işi olduğunu ama avukatının büro masraflarının diğer müvekkillerinin verdiği ücretlerle ödendiğini zanneder

"Ben dava kaybetmem! Hep kazanırım! Bazı bazı temyiz hakkı kazandığım da olmuştur netekim!"
Anonim?

- avukat "iki kere iki kaç eder?" sorusuna "size kaç lazım" diyen kişidir

(her doğruyu işimize geldiği gibi yorumlayıp kullanıyormuşuz ya)

Hallederiz...

Artık adalet devletin temeli oldu. Mülk fazla geldi galibaa.

Vatandaş için avukat hakkındaki olumlu düşünce; işi bitene kadardır.

üniversiteden beri bana söylenen tek söz var avukatlar için;ELİ ÇANTALI YALANCILAR yalancı geliş yalancı gıdıcek sanırım meslektekı adımız

Eksik hususlar giderilsin ..

Bizim meslekte emin olmak için bilmediğin konuya bir kere, bildiğine iki kere bakacaksın.

Müvekkilim sabit ikametgah sahibidir. ( yani sürekli ev taşıyan biri değildir. Aynı yerde yıllarca kalmayı başarabilmiştir ) Aynı zamanda iş sahibidir. ( Yani aylak değildir ki cezaevine gidip yatsın. Zaten cezaevinde de yer mi var. tıka basa dolu hepsi )Tutuklanması kendisinin ve ailesinin mağduriyetine sebep olacaktır. ( Velhasıl onulmaz elem kederlere düçar olacaklardır ailecek ) Suçunu samimi şekilde ( yani en içten duygularıyla ) ikrar etmiştir. ( Kendisi aslında özü sözü bir kişidir. Ancak neyleyelim uymuş bir kere şeytana ) Tutuksuz yargılanması ve salıverilmesi ( özgür bir kuş gibi bırakın gitsin ) adalete ve hakkaniyete uygun olacaktır Sayın Hakimim.

"İtiraz ediyorum Hakim Bey"
"Niye"
"------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------"
"Kabul edildi"

Kemal Atatürk'ün Hatayın alınması konusunda girişimleri Suriye trafından tepkiyle karşılanınca söylediği suriye hükümetine karşı söylediği "Giydirmesinler bana şimdi postalı ünifonmayı" dediği ve kararlılığını anlatan sözü bana ilham oldu bu çok kullandığım sözü söylerken.
"Giydirmesinler bana şimdi cüppeyi"

Toplumumuzun çoğunluğunda avukat eşittir yalancı anlayışı var maalesef, ama bir avukata ihtiyacı olduklarında da haklarını savunması için en iyi yalancı olmasını isterler.