Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ihtiyati haciz teminatın iadesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-08-2007, 11:37   #1
S.Taşkıran

 
Varsayılan ihtiyati haciz teminatın iadesi

2005 yılında müvekkil hakkında takip başlatıldı başlatılan takibe itiraz ettik ve davayı kazandık ama ihtiyati haciz kararı ile haczedilmiş araç yaklaşık 1 yıldır otoparkta duruyor aracın tekrar iadesini istediğimizde araçdan daha fazla ücret talebi ile karşılaştık meslektaşlarım arabanın satışına gitmemi tavsiye ettiler ancak bana mantıklı gelmedi daha farklı gbir yol olabilir mi ayrıca karşı tarafın yatırmış olduğu teminat ile ilgili tazminat davası açmam için yargıtay kararı varsa gönderebilir misimniz en azından izlemem gerekn yolları ve şartları tAHLİL ETTİKTEN SONRA DAVAYI AÇABİLİRİM
Old 23-08-2007, 19:34   #3
İcra 39

 
Varsayılan

Sayın Taşkıran Adalet Bakanlığı yönetmeliklerine göre yedieminlik ücreti aracın(malın) değerinin %30'dan fazla olamaz hükmünü içerir bu nedenle ortada bir yanlışlık olduğunu sanıyorum teminat ile ilgili de Sayın Cengiz Aladağ'ın görüşüne aynen katılıyorum.
saygılar....
Old 24-08-2007, 15:20   #4
icra20

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2005/4-99
K. 2005/191
T. 23.3.2005
• OTOPARK ÜCRETİ ( Taraflar Arasında Araç Maliki Davalıyı Davacıya Karşı Edimde Bulunmakla Yükümlü Kılan Hukuki Bağ Bulunmadığından Davalının Kayden Malik Dahi Olsa Otopark Ücretinden Sorumlu Olmadığı )
• HUKUKİ BAĞ ( Taraflar Arasında Araç Maliki Davalıyı Davacıya Karşı Edimde Bulunmakla Yükümlü Kılan Hukuki Bağ Bulunmadığından Davalının Kayden Malik Dahi Olsa Otopark Ücretinden Sorumlu Olmadığı )
• İTİRAZIN İPTALİ ( Taraflar Arasında Araç Maliki Davalıyı Davacıya Karşı Edimde Bulunmakla Yükümlü Kılan Hukuki Bağ Bulunmadığından Davalının Kayden Malik Dahi Olsa Otopark Ücretinden Sorumlu Olmadığı )
818/m.8, 464
2004/m.67
ÖZET : Dava otopark ücretine ilişkin itirazın iptali talebidir. Taraflar arasında araç maliki davalıyı, davacıya karşı edimde bulunmakla yükümlü kılan hukuki bağ bulunmadığından, davalının, kayden malik dahi olsa otopark ücretinden sorumlu olmadığının kabulü gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa Asliye 3.Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 30.9.2003 gün ve 2003/257-1137 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 10.5.2004 gün ve 2003/16412-2004/6153 sayılı ilamıyla;

( ... Dava, davalıya ait aracın çalıntı olduğu iddiasıyla soruşturma sırasında davalıdan alınarak davacıya ait otopark’a çekilmesi sonucu, otopark ücretinin icra yolu ile davalıdan istenmesi ve buna itiraz üzerine itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece, dava reddedilmiştir.

Araç maliki davalıdır. Davalının, kendi arzusu olmadan araç emniyet birimlerince davacı otoparkına bırakılmışsa da, bu durum yasal zorunluluktan doğmuştur. Şikayet ve soruşturma araçla ilgilidir. Zorunlu olarak el konulmuştur. Bu nedenle otopark ücretinden davalı sorumlu olup, sonradan bu soruşturmaya neden olanlara rücu etme imkanı vardır. Mahkemece, aracın uzun süre otoparkta kaldığı da gözetilerek otopark ücretinin buna göre belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar vermek üzere hükmün bozulması gerekmiştir... )

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Davacı vekili; emniyet güçlerince zaptedilen davalıya ait aracın 20.01.2000 tarihinde müvekkili tarafından işletilen otoparka çekildiğini; Keşide edilen ihtarnameye rağmen, aracını teslim almayan ve birikmiş otopark ücretini ödemeyen davalı aleyhine otopark ücretinin tahsili için 02.01.2003 tarihinde ilamsız icra takibine giriştiklerini; ancak davalı-borçlunun kötüniyetle borca itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %40’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili; hırsızlık suçu ile ilgili bir soruşturma sırasında müvekkiline ait araca emniyet güçlerince elkonulduğunu; aracın davacı tarafından işletilen otoparka bırakıldığından bilgisi bulunmadığı gibi, uzun süre aranmadığı iddiasının da doğru olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Yerel Mahkeme, "Borçlar Hukukunda sorumluluğun; haksız fiil, sözleşme, sebepsiz zenginleşme ya da kanun hükmünden kaynaklanmakta olup; taraflar arasında aracın saklanması konusunda bir sözleşme bulunmadığı gibi davalı tarafından davacıya karşı ika edilmiş bir haksız fiilden de söz edilemeyeceği; aracın uzun süre davalının rızası dışında kolluk güçlerince el konularak davacı tarafça saklanması ile davalının mal varlığında davacı aleyhine sebepsiz bir zenginleşme de meydana gelmediği; ayrıca davalının sorumluluğunu düzenleyen herhangi bir kanun hükmü bulunmadığı, ceza mahkemesi kararı da henüz kesinleşmediğinden aracın davalıya tesliminin mümkün olmadığı" gerekçesiyle, "davanın reddine" karar vermiştir.

Davacı vekilince temyiz edilen karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkeme önceki gerekçesini tekrarlayarak direnme kararı vermiştir.

Trafik sicilinde davalı adına kayıtlı bulunan araç, hırsızlık ve dolandırıcılık suçuna konu teşkil ettiği gerekçesiyle yapılan soruşturma sırasında zaptedilmiş ve davacının işlettiği otopark çalışanına yediemin olarak teslim edilmiştir.

Davalının müdahil olarak katıldığı ceza davası sonucunda, mahkemece sanıkların beraatlerine ve aracın davalıya teslimine karar verilmiştir.

Davacı, davalıya ait aracın, otoparkına çekildiği 20.01.2000 tarihinden, 02.01.2003 takip tarihine kadar işlemiş, bu tarihten itibaren de işleyecek otopark ücretinin tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibine girişmiş; davalının borca itirazı üzerine görülmekte olan dava açılmıştır.

Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık; Emniyet güçlerince elkonulan ve davacının işlettiği otoparka bırakılan davalıya ait aracın otopark ücretinden, davalının sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki; iki veya daha fazla kimseler arasında mevcut olan ve bunlardan birisini diğerine karşı edimde bulunmakla yükümlü kılan hukuki bağa, borç bağı denir. Borç bağı, alacaklı bakımından bir alacak, borçlu bakımından bir borç veya yükümlülüktür. ( Andreas Von Tuhr.Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı, Cevat Edege çevirisi. 1.cilt. Ankara 1983 s:9 )

818 sayılı Borçlar Kanunu’nda, "Borçların Teşekkülü" başlığı altında, sözleşmeden doğan borçlar ( m.1-40 ) ve haksız fiilden doğan borçlar ( m.41-60 ) düzenlenmiş; yine aynı başlık altında, borçların üçüncü genel kaynağı olarak, haksız ( sebepsiz ) iktisap ( m.61-66 ) öngörülmüştür.

Borçlar Kanunu sisteminde, diğer borçların açıkca tayin edilmiş yeri yoktur. Borçların esaslı kaynağını teşkil eden sözleşmeden başka, tek taraflı bir irade beyanından veya tek taraflı hukuki bir işlemden doğan alacaklar da düzenlenmiştir ( BK.m.8 ).

Bunların dışında, ne hukuki bir işlemde açıklanan bir iradeye, ne de hukuka aykırı bir iradeye dayanmayan, diğer bir ifadeyle, kanundan doğan borçlar bulunmaktadır; örneğin, aile hukukundan doğan nafaka borcu gibi.

Kısaca belirtmek gerekirse, borçların kaynağı; sözleşme, haksız fiil, sebepsiz iktisap ya da bir kanun hükmüdür.

Bilindiği üzere sözleşme, tek taraflı hukuki işlemden farklı olarak, en az iki irade beyanını içerir, bu irade beyanlarının birbirine uygun ve karşılıklı olması gerekir.

Borçlar Kanunu’nda sorumluluk nedenleri arasında düzenlenen haksız fiil ise hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Haksız fiilden söz edilebilmesi için, şu dört unsurun birlikte bulunması zorunludur:Öncelikle ortada hukuka aykırı bir fiil bulunmalıdır. İkinci unsur, fiili işleyenin kusurudur. Üçüncü olarak, kusurlu şekilde işlenen ve hukuka aykırı olan bu fiil nedeniyle bir zarar doğmalıdır. Nihayet, doğan zarar ile, hukuka aykırı fiil arasında nedensellik bağı bulunmalıdır. Bu unsurların tümünün bir arada bulunmadığı, bir veya birkaç unsurun eksik olduğu durumlarda, haksız fiilin varlığından söz edilemez.

Borçlar Kanunu’nda, sorumluluğun üçüncü genel kaynağı olarak öngörülen sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.

Borçlar Kanunu’nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.

Bir davada, maddi olguları bildirmek tarafların; bunları hukuksal nitelendirmeye tabi tutmak ise, hakimin görevidir ( Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu. m76 ).

Görülmekte olan davada davacı, işletmecisi olduğu otoparka güvenlik güçlerince teslim edilen davalı adına kayıtlı aracın otopark ücretinden, davalının sorumlu olduğunu ileri sürmüş; davalı ise, aracın davacı otoparkına bilgisi ve iradesi dışında bırakıldığını savunmuştur.

Şikayet ve soruşturma konusu olan aracın davacı tarafça işletilen otoparkda, araç maliki davalının rızası dışında saklanmış olması karşısında, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin varlığından söz edilemeyeceği açıktır.

Bunun yanı sıra davacının zararı; davalının, hukuka aykırı ve kusurlu eylemi sonucu doğmamıştır.

Yine, aracın emniyet güçlerince el konulup, davacının işlettiği otoparkda saklanmasının, davalı yönünden bir sebepsiz zenginleşme oluşturmadığı duraksamadan uzaktır.

Şuda eklenmelidir ki, somut olgunun kendine özgü yapısı itibariyle, davalının sorumluluğunu öngören bir kanun hükmü bulunmamaktadır.

Hal böyle olunca; taraflar arasında araç maliki davalıyı, davacıya karşı edimde bulunmakla yükümlü kılan hukuki bağ bulunmadığından, davalının, kayden malik dahi olsa otopark ücretinden sorumlu olmadığının kabulü gerekir. Yerel mahkemenin aynı gerekçeye dayalı direnme kararı usul ve yasaya uygun olup, onanmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 23.03.2005 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Davanın halli, çenç olduğu iddiasıyla güvenlik kuvvetlerince zapt edilerek davacı şirket temsilcisine yediemin olarak teslim edilen aracın otopark ( yedieminlik ücreti ) ücretinden davalı araç işleteninin sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Mahkemece, davalı bakımından borcun kaynağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yanlar arasında bir sözleşmenin bulunmadığı çekişmesizdir. Acaba, yanlar arasında sözleşme bulunmaması davalı işletenden otopark ücretini istemeye engel midir$ Güvenlik kuvvetleri kendisinden beklenen davranışı göstererek iyi muhafaza edilmesi amacıyla vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca aracı davacı tarafa teslim etmiş, davacı da bu görevi kabul ederek gereğini yerine getirdiğine göre, aracı geri isteyen davalı gerek BK.nun 464 ve gerekse de araç işleteni sıfatıyla giderleri ödemek zorundadır. Nitekim, Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi benzer iki uyuşmazlıkta mal sahibinin yedieminlik ücretini ödemesi gerektiğine karar vermiştir. ( Bkz.T.Uygur, Borçlar Kanunu, Cilt 7, Sh.118-02.10.1944 Tarih, 2923 Esas, 2740 Karar, a.g.e., Sh.168 vd. 09.09.1991 Tarih, 5435 Esas, 8592 Karar ) Nasıl yedieminin bu görevini yerine getirmemesi halinde araç işleteni olan davalıya karşı sorumluluğu varsa, yaptığı zorunlu giderleri de isteme hakkını haizdir. Ayrıca, araç işleteni bu sıfatı gereği de işletme giderlerinden olan otopark ücretinden sorumlu olup, kararın bu haliyle kesinleşmesi halinde davacı tarafın hapis hakkının kullanmasına da engel teşkil edeceği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.


T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/7003
K. 2002/14156
T. 16.12.2002
• HAKSIZ TAKİP VE HACİZ ( Yediemine Teslim Edilen Malların Sahibine İade Edilememesinden Doğan Zarardan Alacaklı ile Yedieminin Müteselsil Sorumlu Olduğu - Haciz Tutanağına Yazılmış Olan Tahmini Değerin Maddi Zararın Ölçüsü Olamayacağı )
• HACZEDİLEN MALLARIN İADESİ ( Yediemine Teslim Edilen Malların Sahibine İade Edilememesinden Doğan Zarardan Alacaklı ile Yedieminin Müteselsil Sorumlu Olduğu - Haciz Tutanağına Yazılmış Olan Tahmini Değerin Maddi Zararın Ölçüsü Olamayacağı )
• YEDİEMİN VE ALACAKLININ SORUMLULUĞU ( Yediemine Teslim Edilen Malların Sahibine İade Edilememesinden Doğan Zarardan Alacaklı ile Yedieminin Müteselsil Sorumlu Olduğu - Haciz Tutanağına Yazılmış Olan Tahmini Değerin Maddi Zararın Ölçüsü Olamayacağı )
• HAKSIZ İHTİYATİ HACİZ ( Yediemine Teslim Edilen Malların Sahibine İade Edilememesinden Doğan Zarardan Alacaklı ile Yedieminin Müteselsil Sorumlu Olduğu - Haciz Tutanağına Yazılmış Olan Tahmini Değerin Maddi Zararın Ölçüsü Olamayacağı )
2004/m.358
ÖZET : Takibin ve haczin haksız olduğunun anlaşılması üzerine, haczedilerek yediemine teslim edilen malların sahibine iade edilememesinden doğan zarardan, haksız haczi uygulatmış olan alacaklı ile yediemin müteselsil olarak sorumludur. Sözkonusu mallar sahibine aynen iade edilmelidir. Bu nedenle haciz tutanağına yazılmış olan tahmini değer, eşya kaybından doğan maddi zararın ölçüsü olamaz.

DAVA : Davacı M.B. vekili Av. R.E. tarafından, davalı E.M. ve M.T. aleyhine 05.09.2000 gününde verilen dilekçe ile haksız ihtiyati hacizden doğan zararın tazmininin istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davalılardan E.M. hakkındaki davanın reddine, davalı M.T. hakkındaki davanın kısmen kabulüne dair verilen 25.03.2002 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan Mustafa Tellioğıu vekili, duruşmasız olarak da davacı vekili taraftarından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 16.12.2002 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. M.T. geldi. karşı taraftan davacı vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir; mahkemece, davalılardan E.M. hakkındaki davanın reddine, M.T. hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davacı ve davalılardan M.T. tarafından temyiz edilmiştir.

Davalılardan M.T. 'nin başlattığı haciz sonucu, davacıya ait dikiş makineleri ihtiyaten haczedilerek diğer davalı E.M. 'ye yediemin olarak teslim edilmiştir. Daha sonra, yapılan icra takibinin haksız olduğu belirlenerek takibin iptaline karar verilmiştir. Bu karar üzerine davacı, yedieminde bulunan malların teslimini istemiş, ancak yediemin mallan teslim edememiştir. Yediemin E.M.. malların telef olduğunu belirterek haciz tutanağında yazılı malların tahmini bedeli olan 1.800.000.000 lirayı icra dairesine yatırmıştır. mahkemece, E.M.'nin malların bedelini yatırmış olduğu gerekçe gösterilerek hakkındaki dava reddedilmiştir.

Oysa, davalı E.M., yediemin olup, kendisine teslim edilen mallan aynen iade ile yükümlüdür. Davalının, bu yükümlülüğü yerine getirmediği sabittir. Mahkemece, bu davalının haciz tutanağında yazılı tahmini değer olan 1.800.000.000 lira ile sorumlu tutulması doğru değildir. Yediemin, malları iade etmesi gereken tarihteki değer üzerinden diğer davalı ile dayanışmalı olarak sorumlu tutulmalıdır. Tahmini tutanak bedeli esas alınarak ve bu miktar da ödediği gözetilerek hakkındaki davanın reddi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın ( 2 )sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davalı M.T. vekili için takdir olunan 275.000.000 lira duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine ve peşin alınan harçların istek halinde geri verilmesine 16.12.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 1996/3505
K. 1996/5019
T. 4.6.1996
• ALACAK DAVASI ( Yedieminlik Ücretinin Alacaklıya Ödetilmesinin İstenilmesi )
• YEDİEMİNLİK ÜCRETİ ( Adalet Bakanlığı'nca Hazırlanan ve Yılda Bir Kez Gerekli Görülen Değişiklikler Yapılan Ücret Tarifesi Hükümlerine Göre Alınması )
• MAHCUZ MALLARIN MUHAFAZASIYLA İLGİLİ YÖNETMELİK ( Muhafaza Müddeti Hitamında Tarifenin İkinci Maddesine Göre Hesap Edilecek Ücret Mahcuz Malın Takdir Edilen Değerinin Yüzde Otuzunu Geçmemesi )
• MAHCUZ MALIN MUHAFAZA ÜCRETİ ( Bakanlıkça Hazırlanacak Ücret Tarifesi Hükümlerine Göre Alınması )
2004/m.88
ÖZET : İcra kovuşturması sırasında, yediemine teslim edilen eşya için muhafaza ücreti, Adalet Bakanlığı’nca hazırlanan ve yılda bir kez gerekli görülen değişiklikler yapılan "Ücret Tarifesi" hükümlerine göre alınır.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 65.850.000 liranın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin hükmün davalı banka avukatı tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:

KARAR : Dava, yedieminlik ücretinin alacaklıya ödetilmesine ilişkindir. Davacı yedieminin; İcra kovuşturması sırasında günlük ellibin ( 50.000-TL. )ücretle İcra Müdürünün kendisine eşya teslim ettiğini bildirerek, bu tutar üzerinden 66.000.000 liranın ödetilmesini istemiştir.

Mahkemece, sözleşme değeri üzerinden hesaplanan miktardan peşin ödenen 5.000.000 liranın düşülerek, davalı 65.850.000 lira ile sorumlu tutulmuştur.

"Mahcuz Malların Muhafaza Edileceği Adalet Bakanlığı Depo ve Garajları Çalıştırılmasına Dair Yönetmelik"in 28. maddesi uyarınca, "Muhafaza ücreti, Bakanlıkça hazırlanacak Ücret Tarifesi hükümlerine göre alınır. Bu Tarife’deki gerekli görülecek değişiklikler yılda bir yapılır" 24.2.1993 günlü Resmi Gazete’de yayınlanan Tarife’nin 3. maddesi uyarınca; "muhafaza müddeti hitamında bu tarifenin ikinci maddesi uyarınca hesap edilecek ücret mahcuz malın takdir edilen değerinin % 30’unu geçemez. Ancak, mahcuz malın takdir edilen değeri 40.000.000 liranın üzerinde ise, 40.000.000 liranın üzerindeki meblağ için hesap edilecek ücret, aşan miktarın % 15’ini geçemez".

Haczedilen malın değeri 29.975.000 lira olarak belirlendiğine göre anılan Tarife’nin kıyasen uygulanarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken mal değerinden çok fazlasıyla davalının sorumlu tutulmuş olması bozma nedenidir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle ( BOZULMASINA ), bozma biçimine göre öteki yönlerin şimdiden incelenmesine yer olmadığına ve davalı banka yararına takdir edilen 6.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine ve temyiz eden davalı bankadan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 4.6.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ihtiyati haciz kararında belirtilen miktarın üzerinde haciz yapmak bozoli Meslektaşların Soruları 5 08-02-2008 19:02
Kaçakçılık suçunda teminatın iadesi Av.Doğuhan Meslektaşların Soruları 3 17-07-2007 10:50
ihtiyati haciz AllMcBeal Meslektaşların Soruları 26 09-05-2007 19:54
ihtiyati haciz kararı almadan ihityati haciz dosyasına ödeme. seyitsonmez Meslektaşların Soruları 5 02-04-2007 14:42
iflas ertelemesinde teminatın iadesi av.kanbolat Meslektaşların Soruları 2 20-10-2006 19:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05402589 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.