Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Dövİz Alacağında Faiz Oranları

Yanıt
Old 21-04-2006, 14:29   #1
tugrahan

 
Varsayılan Dövİz Alacağında Faiz Oranları

Meslektaşlarım;
sizinle bir konu hakkında görüş alışverişi yapmak istiyorum.
Döviz alacağına uygulanacak faiz oranları (geçmiş yıllar dahil) nedir. Bu konu hakkında yıllara göre oranların gösterildiği bir liste varmı elinize.
Paylaşısanız sevinirim.
Old 21-04-2006, 14:54   #2
erdal7

 
Varsayılan

Müsadenizle soruyu biraz geniş tutabilirmiyiz.

Yabancı para alacaklarında özellikle Vade tarihindeki kur üzerinden Türk parasına çevrilerek icraya konulan durumlarda , vade tarihinden takip tarihine kadar faiz hesabında yargıtayın farklı farklı kararları var. Özellikle Bir Hukuk Genel Kurulu kararı var ki . Kararın gerekçesi ile sonuç kısmı farklı , Özellikle Yeni tarihli kararlarda Yargıtay ın görüşünü bilen ve elinde karar olan meslektaşların bu hususu da bildirmeleri , konuyu açan arkadaşın da müsadesi ile talep etmekteyiz.

Saygılarımı sunarım. ERDAL
Old 22-04-2006, 01:04   #3
tugrahan

 
Varsayılan

tabii ki genişletebiliriz. Zaten enine boyuna döviz alacaklarındaki faiz oranları ve uygulama sorunlarını irdelmemiz gerekiyor.
Bu konu paralelinde başka bakış açılarından da soruyu genişletirsek memnun olurum.
Av.HAKAN
Old 24-04-2006, 13:50   #4
Gamze Dülger

 
Mutlu

Sayın Üyeler,

Aşağıda yeni tarihli bir karar var.
Bu arada hangi konuda istikrarlı uygulama görülmedğini pek anlayamadım.
Benim bildiğim yaklaşık on yıldır istikrarlı bir şekilde yabancı para borcuna sözleşme yok ise 3095 sayılı kanun hükümlerine göre faiz uygulanıyor.Bu oranları görmek isteyen meslektaşlarımının www.tcmb.gov.tr/kurlar adresinden 1996-2006 tarihli döviz kurlarına ulaşabilirler.
Bu sayfadaki oranların sol kenarındaki oranlar devlet bankalarının o mevduat türüne uyguladığı en düşük faiz-sağ bölümdekiler ise devlet-özel bankaların o para türüne uyguladıkları en yüksek faiz türüdür.
Yine de faizin net rakamı hiç bir yanılsama olmadan öğrenilmek isteniyorsa aynı adrese bilgi edinme kapsamında yapılan mail başvurularına üç gün içinde elektronik olarak imzalanmış cevaplar verilmektedir. Saygılar
T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/1975

K. 2004/11432

T. 23.11.2004

• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Liman Sahasına Tahliye Edilen Emtiaya Ait Tahakkuk Ettirilen Ardiye Ücretinin Tahsili için Başlatılan İcra Takibine Vaki İtiraz Nedeniyle )

• GEREKÇE İLE HÜKÜM ARASINDA FARKLILIK ( Gerekçe Kısmında Davacının Talep Etme Hakkı Bulunduğu Belirtilen Miktar ile Kabulüne Karar Verilen Miktar Arasında Fark Yaratılarak Hüküm Kurulamaması )

• YABANCI PARA BORCU (Uygulanacak Faizin Devlet Bankalarının O yabancı Para ile Açılmış Bir Yıl Vadeli Mevduat Hesabına Ödediği En Yüksek faiz Oranının Olması )

• TEMERRÜT FAİZİ (yabancı Para Borcunda Devlet Bankalarının O yabancı Para ile Açılmış Bir Yıl Vadeli Mevduat Hesabına Ödediği En Yüksek faiz Oranının Olması )

• ARDİYE ÜCRETİ (yabancı Para Cinsinden Tespit Olunan alacağa uygulanacak Faizin Devlet Bankalarının O yabancıPara ile Açılmış Bir Yıl Vadeli Mevduat Hesabına Ödediği En Yüksek faiz Oranının Olması )

818/m. 83

3095/m. 4

2004/m. 67

1086/m. 388


ÖZET : Davada hüküm altına alınan kısım için 3095 s. Kanuni faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 4/A maddesine göre sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı halde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının oyabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacak olmasına göre bu faiz oranının tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 2. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 09.10.2003 tarih ve 2002/258-2003/1147 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deyiş Cesur tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirketin işleticisi olduğu limana tahliye edilen emtianın liman sahasından teslim alınmadığını, liman sahasında kaldığı sürece ardiye ücret tarifesi gereğince tahakkuk ettirilen ardiye ücretini ve buna bağlı hizmet ücretini malların alıcısının ödemesi gerektiğini, davalı şirketin toplam 5.275 USD fatura bedelini ödemediğini yapılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin gönderenin acentası olup aleyhine doğrudan dava açılamayacağını, taşıma konusu malların ithalat izni alınamaması nedeniyle alıcısı tarafından teslim alınmayıp terk edildiğini, ana konşimentoda müvekkilinin acenta olduğunun açıkça görüldüğünü, ara konşimentoda alıcı olarak gösterilmesinin acenta faaliyetinin gerçekleştirilmesine yönelik olduğunu, davacının altı ay bekledikten sonra yasal rehin hakkını kullanmaksızın alacağını alamadığını ve konteyneri tahliye etmediğini savunarak, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece davacıya ait liman sahasına indirilen malların asıl alıcısının S Sağlık Sistemleri olup düzenlenen konşimentoya göre davalının da bu malların alıcı acentası olduğu, ardiye ücretinden sorumlu olacağı, bilirkişi raporuna göre 5235 USD talep etme hakkı bulunduğu gerekçesiyle 5.275 USD alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %11 faiz ile BK.nun 83 ncü maddesi gereğince fiili ödeme günündeki kur karşılığı Türk Lirası üzerinden tahsili için itirazın kısmen iptaline, hükmedilen miktarın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, liman sahasına tahliye edilen emtiaya ait ardiye ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, kararın gerekçesinde, bilirkişi raporuna göre davacının 5.235 USD talep etme hakkı bulunduğu belirtilmekle birlikte 5.275 USD üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. HUMK 388/5. maddesi gereğince, gerekçe hükmün dayandığı hukuk kurallarının ve nedenlerinin açıklandığı bölüm olup, kararın denetimi de gerekçe ile olanaklıdır.Taraflar da gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bu nedenle mümeyyiz davalının aleyhine olacak ve infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Öte yandan kabule göre de 5.275 USD'a takip tarihinden itibaren yıllık %11 temerrüt faizi yürütülmesine karar verilmiş ise de 3095 sayılı Kanuni faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 4/A maddesine göre sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı halde,yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacak olmasına göre bu faiz oranının tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarda ( 1 ) ve ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.11.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 24-04-2006, 15:20   #5
erdal7

 
Varsayılan

Benim bildiğim kadarı ile eski tarihli Yargıtay kararlarında

Yabancı para üzerinden keşide edilmiş bono larda vade tarihinden itibaren takip tarihine kadar işlemiş faiz olarak " vade tarihinde türk parasına çevrildiği için vade tarihinden itibaren takip tarihine kadar Kambiyo senetlerinde Türk parasına uygulanan uygulanan faiz oranı neyse onun talep edilebileceği yönünde idi." fakat daha sonraları

Yargıtay görüşleri değişerek bir kısım yeni kararlarında ,

" Vade tarihinde BK 83 maddeye göre alacağını Türk Parasına çevirerek talep hakkını kullananlar için. Yabancı paranın vade tarihinde Türk parasına çevirmekle borcun niteliğinin değişmediğini . Bu nedenle Vade tarihinden Takip tarihine kadar 3095 sy. kanunun 4 / A maddesine göre vadeden takip tarihine kadar sanki hiç türk parasına çevrilmemiş gibi yine Yabancı para faizi bulunacak bulunan kısım takip tarihindeki Kur üzerinden Türk parasına çevrilecek yönündedir. " Bu iki halde işlemiş faiz de çok büyük oranlarda farklılıkar çıkmaktadır.
Örnek
01-01-2006 vadeli bir 1.000. USD lık bir bono 01-06-2006 tarihinde icraya konulacağını düşünelim. 01-01-2006 tarihindeki efektif satış kuru 1.3 ytl olsun ve 01-06-2006 tarihindeki efektif satış da dolar hiç değişmedi 1,3 olsun aynı olsun ve Merkez Bankası Dolar faizi de Yıllık % 8 olsun diyelim. Kambiyo senetlerine uygulanan faiz oranı da Yıllık % 25 olduğuna göre

1- ilk hesaplamaya göre , vade tarihinde türk parasına çevirercek olursak
1,3 * 1.000= 1.300. ytl / 360 * 0,25* 180 gün = 162,5 ytl işlemiş faizi olur.

2- ikinci durumda ise 1.000 / 360 *0,8 * 180 gün = 40 dolar eder. *1,3 ytl = 52 ytl
arada bayağı fark olduğu görülecektir. Özellikle Kambiyo takiplerinde faizleri % 65 olduğu zamanlarda bu durum daha da belirgin olmakta idi.

Konuya açıklık getirebildiysem. Benim Aradığım SON YENİ KARARLARDA BU İKİ UYGULAMANIN HANGİSİ AĞIRLIK BASMAKTADIR.

Teşekkür eder. Saygılarımı sunarım ERDAL
Old 20-05-2006, 23:39   #6
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Bugün döviz alacaklıları doğrudan doğruya yabancı paranın ve temerrüt faizinin ödenmesini dava edebilmekte, mahkemeler de dövizin aynen ödenmesi yönünde karar vermektedir. Ancak icra takibi sırasında döviz alacağının Türk Lirası'na çevrilmesi zorunluluğu karsısında takip konusu dövize ne şekilde temerrüt faizi işletileceği sorunu gündeme gelmekledir.
Maalesef Yargıtay'ın bu konuda yerleşik bir içtihadı da yoktur. Bir Yargıtay kararına göre; öncelikle, vade tarihinde Devlet Bankalarının takibe konu dövizle açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden vade tarihî ile takip tarihî arasında işlemiş temerrüt faizinin döviz olarak hesaplanıp, takip tarihindeki kura göre Türk Lirası karşılığının bulunması gerekir. Takip konusu yabancı para alacağına takip tarihine kadar 3095 sayılı Kanun m.4/a'ya göre, yabancı para faizi, takip tarihinden sonra ise, Türk parası faizi işletilmesi şeklindeki Yargıtay uygulaması, kanun koyucunun döviz alacaklısını koruma amacına aykırı görülmektedir.
Konuya ilişkin diğer bir Yargıtay kararında; alacaklı, döviz alacağının takip tarihindeki kura göre belirlenen Türk Lirası tutarının, vade tarihinden itibaren % 45 reeskont faiziyle birlikte ödenmesini talep etmiştir. Ancak Yargıtay, vade tarihinden takip tarihine kadar, dövizin vade günündeki kura göre hesaplanacak Türk Lirası üzerinden temerrüt faizi yürütülmesi gerektiğine karar vermiştir (12. HD., 20.01.1992, 1991/6478, 1992/146). Bu kararında Yargıtay, alacağın esasen döviz alacağı olduğu ve bu sebeple döviz üzerinden temerrüt faizi işletilmek gerektiğini tamamen göz ardı etmiştir.
Döviz alacaklısı, vade tarihi (veya ilamlı takiplerde ilanı tarihi) ile takip tarihi arasında geçen süre için, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranını belirleyip, bu oran üzerinden temerrüt faizini döviz olarak hesaplamalı ve bu temerrüt faizi ile asıl alacağın takip tarihindeki kura göre belirlenen Türk Lirası tutarını takip talebinde göstermelidir. Fakat not şeklinde bir ibareyle, asıl alacağın ve takip tarihinden itibaren bu alacağa 3095 sayılı Kanun m.4/a'ya göre işletilecek temerrüt faizinin, takipten önceki dönem için hesaplanan temerrüt faiziyle birlikte fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden Türk Lirası olarak ödenmesini talep etmelidir.
Böylece, takibe başlandıktan bîr müddet sonra borçlu borcunu ödemek için icra dairesine gelir ya da takip neticesi haczedilen mallar satılıp satış kesinleşince, icra müdürünün alacaklıya ödenecek alacak miktarını, ana para + vade tarihinden takip tarihine kadar (m.4/a'ya göre belirlenen oranda) işlemiş temerrüt faizi + takip tarihinden fiili ödeme gününe kadar (yine m.4/a'ya göre belirlenen oranda) işlemiş temerrüt faizinin fiili ödeme günündeki T.C. Merkez Bankası efektif veya döviz satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak hesaplaması gerekecektir.
Old 04-05-2011, 09:15   #7
ucurum

 
Varsayılan

Merhaba.

Öncelikle verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Yorumlarınızı tek tek okudum ama hukuki bilgim tam olmadığı için anlamamış olabilirim.

Benim sorumda konuyla ilgili olarak http://www.tcmb.gov.tr/yeni/bgm/yfa/USDtum.html sitesinde Döviz faiz oranlarında sağdaki oranlar mı kullanılıyor, soldaki oranlar mı. Yani programıma sabit olarak oranları girmek istediğimde hangi tarafdaki oranları girmem gerekiyor.

Şimdiden teşekkürler.
Old 23-05-2011, 15:00   #8
iyakupoglu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ucurum
Merhaba.

Öncelikle verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Yorumlarınızı tek tek okudum ama hukuki bilgim tam olmadığı için anlamamış olabilirim.

Benim sorumda konuyla ilgili olarak http://www.tcmb.gov.tr/yeni/bgm/yfa/USDtum.html sitesinde Döviz faiz oranlarında sağdaki oranlar mı kullanılıyor, soldaki oranlar mı. Yani programıma sabit olarak oranları girmek istediğimde hangi tarafdaki oranları girmem gerekiyor.

Şimdiden teşekkürler.
Sağdaki yüksek olan oranları kademeli yani oranlardaki değişiklik tarihlerini baz alarak tek tek girmelisiniz ancak geçtiğimiz günlerde bu şekilde yapmış olduğum bir takip borçlu banka vekillerinin şikayeti ile karşılaştı. Gerekçe, ilamda devlet bankalarının USD cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uyguladıkları faiz oranı üzerinden takip yapılması gerekirken TCMB'nin uyguladığı faiz oranı üzerinden takip yapılamayacağı. Bu nedenle icra emrinin ilama aykırı olduğunu ve iptalini ve hatta takibin iptalini talep etmişler. İlk duruşma yarın olacak. İyi çalışmalar.
Old 23-05-2011, 15:03   #9
iyakupoglu

 
Varsayılan

TCMB'nin belirttiğiniz ekranında "bankalarca bildirilen" diyor. Yukarıdaki açıklamalardan birinde de sağdaki yüksek oranların devlet-özel bankalarca uygulanan oranlar olduğundan söz edilmişti. Bu durumda, devlet bankalarına tek tek yazılı olarak başvurularak şikayet yemenin önüne geçilebilir, başka türlü ihtilaf doğması her zaman mümkündür diye düşünüyorum.
Old 26-05-2011, 10:25   #10
iyakupoglu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan iyakupoglu
Sağdaki yüksek olan oranları kademeli yani oranlardaki değişiklik tarihlerini baz alarak tek tek girmelisiniz ancak geçtiğimiz günlerde bu şekilde yapmış olduğum bir takip borçlu banka vekillerinin şikayeti ile karşılaştı. Gerekçe, ilamda devlet bankalarının USD cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uyguladıkları faiz oranı üzerinden takip yapılması gerekirken TCMB'nin uyguladığı faiz oranı üzerinden takip yapılamayacağı. Bu nedenle icra emrinin ilama aykırı olduğunu ve iptalini ve hatta takibin iptalini talep etmişler. İlk duruşma yarın olacak. İyi çalışmalar.
Hakim duruşmada TCMB'nin yayınladığı faiz oranları üzerinden başlatılan takip talebini kabul eden icra müdürlüğü işleminin alacaklı vekilinden kaynaklandığını, zira uygulanacak faiz oranı konusunun ilama uygun olup olmadığını inceleme görevinin icra müdürüne ait olmadığını, müdürün bu konuda alacaklı vekilinin talebi ile bağlı olduğunu söyledi. Kanunda böyle bir ayrım bulunmaması başta olmak üzere bir çok gerekçeyle bu görüşe katılmasam da bilginiz olsun istedim Kolaylıklar dilerim.
Old 05-04-2012, 16:54   #11
Av.Gök

 
Varsayılan Yabanci Para Alacaklari

Meslektaşlarım merhaba.Öncelikle herkesin avukatlar gününü kutlarım. Çok önce açılmış bir konu ancak ben daha yeni vakıf oldum.
Elimde mahkemece verilmiş yabancı para üzerinden hükmedilmiş bir ilam var. Kararda da aynen 26.05.2010 temerrüt tarihinden itibaren devlet bankalarınca 1 yıl vadeli dolar bazında açılmış mevduat hesabına uygulanan en yüksek faizin işletilmesine diyor. Bankalar her yıl bu oranı belirliyor ve bunu merkez bankasına bildiriyor.Diğer arkadaşın bahsettiği merkez bankasının sitesinde yayımlanmış olan oranlar evet diğer tüm bankaların bildirmiş olduğu oranların azami ve asgari oranıdır. Yargıtay bu oranların uygulanamacağını zaten söylüyor. Ben de Vakıfbank'a gittim ve 2010 yılından itibaren uygulanan faiz oranını istedim.Ancak şube,geçmişe yönelik göremediklerini söyledi. Genel müdürlükten öğrenebileceğimi söyledi. Ama Ankara'ya gitmem gerekiyormuş, onu da belki bilgi verirler. Elinde geçmişe yönelik vadeli dolar hesapları için açılmış faiz oranları olan varsa gönderirse sevinirim.Ben şimdi ilamı veren mahkemeden bu hususta tüm devlet bankalarına müzekkere yazması için dilekçe vereceğim. Başka türlü bir çözüm aklıma gelmiyor.
Herkese iyi çalışmalar dilerim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yabancı Para Alacağı - Faiz Oranları ibrahimbey Meslektaşların Soruları 4 11-10-2012 14:30
Yasal Faiz Oranları ibrahimbey Meslektaşların Soruları 16 23-03-2008 13:48
Kanuni Faiz Oranları Üzerine VARTO'LU Meslektaşların Soruları 4 27-04-2005 08:19
Yasal Mevduat Faiz Oranları ibrahimbey Meslektaşların Soruları 0 28-04-2004 15:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05611706 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.