Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

önalım hakkı

Yanıt
Old 03-09-2007, 16:19   #1
avslh

 
Varsayılan önalım hakkı

Mirasçılardan (a) payını damadına satmıştır. Bunun üzerine paydaşlardan (x) önalım hakkı için dava açmıştır. Bu arada davadan habedar olan (a) ile damadı tekrar tapuda satış yaparak, (a) adına tescil ettirmişlerdir. Önalım hakkının amacını nazara alırsak bu davanın akıbeti ne olur? Teşekkürler...
Old 03-09-2007, 16:36   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

şufalı pay dava sırasında bir başka şahsa veya satışı yapan paydaşa satılırsa davacı usulün 186. maddesi uyarınca seçimlik hakka haizdir.

Şufalı payın eski sahibine dönmesi davacının ilk satışla doğan şufa hakkına engel teşkil etmez.

Y.6.h.d.26.10.1989 136/15951

Saygılarımla...
Old 03-09-2007, 19:17   #3
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1994/6-709

K. 1994/707

T. 16.11.1994

• ŞUFA ( Payın satıcısına geri satılması )

• PAYIN SATICISINA GERİ SATILMASI

• ( Şufa )

743/m.659

ÖZET : Şufa hakkının kullanılmasına konu yapılan taşınmazda ½ pay sahibi olan davalı Selahattin vekilinin, 7.7.1993 günlü cevap dilekçesinde yer alan, çekişmeli payın satış suretiyle intikalinin yapılıp, yine bedeli ödenerek satış yoluyla geri alındığına ilişkin açık ifadesine göre;
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki “Şufa” davasından dolayı yapıan yargılama sonunda; Konya 1. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 3.2.1994 gün ve 1993/479 E., 1994/105 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 29.3.1994 gün ve 1994/3299 - 3598 sayılı ilâmi;
( … Şufalı payın ilişkin olduğu taşınmaz tapuda ½ payı davacı Hacer Bostanoğlu, ½ payı da ilk satıcı Selahattin Gür adına kayıtlı olan müşterek mülkiyete tabir bir taşınmazdır. Bu paydaşlardan Selahattin’in payının tamamını 17.12.1992 tarihinde Muzaffer Eldek adlı kişiye satmış, adı geçen kişi dahi bu payı 24.12.1992 tarihinde yine şimdiki davalı Selahattin Gür’e satmıştır. Davacı davayı bu satışı yeni öğrendiğinedn bahisle 28.4.1993 tarihinde açmıştır. Davacı davayı bu satışı yeni öğrendiğinden bahisle 28.4.1993 tarihinde açmıştır. Müşterek taşınmazda her pay satışı ile Şufa hakkı doğar. Bu hak yenilik doğuran inşai bir haktır. Gerek 17.12.1992 tarihinde gerekse 24.12.1992 tarihinde paydaş kişinin yaptığı satışlar üçüncü kişiye pay satışı şeklinde olduğundan her iki satışla da davacının Şufa hakkı doğmuştur. 17.12.1992 tarihinde yapılan satıştan sonra o tarihe kadar paydaş olan Selahattin paydaş olmaktan çıkmıştır. Zira taşınmazda başka payı bulunmamaktadır. Bu sebeple 24.12.1992 tarihinde ona yapılan satış yine paydaş olmayan üçüncü kişiye satış yapmaktan ibarettir. Dava tarihi itibariyle dava konusu payın malik olan bu kişi aleyhinde dava açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ortada yine tapu paydaşlarından birine veya Şufalı paydan başka payı bulunan ilk satıcıya iade söz konusu olmadığnıdan kötü niyetin ispatı gerekmez. Bu nedenle davanın esasının kabulü icabeder. Hak düşürücü sürenin geçirildiği kanıtlanamadığına ve Şufa bedeli depo edildiğine göre, Şufa hakkının tanınmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddi isabetsizdir… ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararnını süresnide temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Taraflarnı karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, Şufa hakkının kullanılmasına konu yapılan taşınmazda ½ pay sahibi olan davalı Selahattin vekilinin, 7.7.1993 günlü cevap dilekçesinde yer alan, çekişmeli payın satış suretiyle intikalinin yapılıp, yine bedeli ödenerek satış yoluyla geri alındığına ilişkin açık ifadesine göre; Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa’ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme karaının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Karma akitte önalım hakkı kullanılabilir mi? ibreti Meslektaşların Soruları 4 08-12-2011 23:12
önalım hakkından feragat hülya korkmaz Hukuk Soruları Arşivi 5 16-02-2007 11:18
yasal önalım hakkı- şerh Av. Nurgül Meslektaşların Soruları 4 26-09-2006 00:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04154110 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.