Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

vekaletnamede ahzu kabz yetkisi olmaması

Yanıt
Old 07-10-2011, 18:03   #1
kazimdeniz

 
Varsayılan vekaletnamede ahzu kabz yetkisi olmaması

Acaba müvekkilin bize verdiği umumi vekaletnamede ahzu kabz yetkisi olmasa dahi biz mahkemenin hükmedeceği kanuni vekalet ücretini ilamlı icra yoluyla icraya koyduğumuzda bu meblağı icra dosyasından çekebilir miyiz?Eğer müdür ödeme yapmazsa şikayet yoluyla İTM ye başvurabilir miyim?(Hukuk mantığı gereği mümkün olması gerekir)
Old 07-10-2011, 18:13   #2
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kazimdeniz
Acaba müvekkilin bize verdiği umumi vekaletnamede ahzu kabz yetkisi olmasa dahi biz mahkemenin hükmedeceği kanuni vekalet ücretini ilamlı icra yoluyla icraya koyduğumuzda bu meblağı icra dosyasından çekebilir miyiz?Eğer müdür ödeme yapmazsa şikayet yoluyla İTM ye başvurabilir miyim?(Hukuk mantığı gereği mümkün olması gerekir)

Evet, çekebilirsiniz. Vekalet ücretinin tahsili için ahzu kabz yetkisi şart değildir. Red halinde "İCRA HUKUK MAHKEMESİ"nde şikayet konusu yapın.
Old 07-10-2011, 18:21   #3
Av.Fatih KISA

 
Varsayılan

Avukatlık Yasasında, tarifeye dayanılarak karşı taraf aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin avukata ait olacağı hükmü getirilmiş olup, bu hüküm gereği Sayın Arıcı'ya katılıyorum.

Belki uç bir örnek ama, Alanya 3. İcra Müdürlüğü alacaklı asil tarafından yapılan feragatlarda, karşı tarafa yükletilecek yasal vekalet ücretini de avukata ödenmek üzere dosyaya tahsil etmeden feragat işlemi yapmıyordu. İcra Müdürüne göre, borçlu veya alacaklının bu yasal vekalet üzerinde tasarruf hakkı yoktur.
Şu anda icra işlemlerimi diğer icralarda yürüttüğüm için son durumlu bilmiyorum.
Old 07-10-2011, 18:24   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Cevaplara katılıyorum. Aşağıdaki linkte ben de aynı şeyleri yazmışım. Ayrıca linkte Yargıtay kararları da var.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=14519
Old 07-10-2011, 20:30   #5
Armağan Konyalı

 
Varsayılan


''Özel yetki verilmesini gerektiren haller'' başlıklı HMK 74. maddesi ahzukabz yetkisinden söz etmemektedir.

Bir başka deyişle, yalnızca avukatlık ücreti ve yargılama giderlerini almaya değil, müvekkilin dava ve takiplerden doğan her türlü alacağını tahsil etmeye ve teslim almaya dava vekaletnamesi yeterlidir.

Saygılarımla
Old 07-10-2011, 21:30   #6
kazimdeniz

 
Varsayılan

Ben de sayın Armağan bey gibi düşünmekteyim ahzu kabz yetkisi aslında özel yetki değildir,umumi vekaletname zaten ahzu kabzı kendiliğinden gerektirir;biri diğerini zorunlu olarak doğurur.
Old 07-10-2011, 21:55   #7
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kazimdeniz
Ben de sayın Armağan bey gibi düşünmekteyim ahzu kabz yetkisi aslında özel yetki değildir,umumi vekaletname zaten ahzu kabzı kendiliğinden gerektirir;biri diğerini zorunlu olarak doğurur.
Yürürlükten kalkan HUMK'un 63.maddesinde ahzukabz için özel yetki gerektiği yazdığı için şimdiye kadar öyleydi. HMK ile artık ahzukabz konusundan kurtulduk.
Old 07-10-2011, 23:27   #8
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Yürürlükten kalkan HUMK'un 63.maddesinde ahzukabz için özel yetki gerektiği yazdığı için şimdiye kadar öyleydi. HMK ile artık ahzukabz konusundan kurtulduk.

İsabetli tesbitinize katılıyorum Sn. Konyalı.

Yalnız, ahz-u kabz gibi, sıradan vatandaşın dahi ağzında olan bir "fenomeni" kaybettik.

On yıllarca adliye ve noterlerde duyulan bu kavramı ve ona dair diyalogları unutmak mümkün mü?

Şöyle demek vardı ya: "Ben, falancanın ahz-u kabza yetkili vekiliyim beyefendi!!"

Tüm hukuk camiasının başı sağ olsun.
Old 09-10-2011, 11:01   #9
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

HMK m. 74'ün yeni düzenlemesi sebebiyle icra mudurleri ile ahzukabz yetkisi içermeyen yeni vekaletname sahibi avukatlar arasında yaşanacak tartışmalara hazır olalım.
Old 09-10-2011, 15:18   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
HMK m. 74'ün yeni düzenlemesi sebebiyle icra mudurleri ile ahzukabz yetkisi içermeyen yeni vekaletname sahibi avukatlar arasında yaşanacak tartışmalara hazır olalım.

Katılıyorum. Hele 73 üncü maddede yer alan ve vekaletin kapsamını belirleyen "yargılama giderlerinin tahsili ile buna ilişkin makbuz vermesine" ibaresi kafaları iyice karıştıracak.

HMK yürürlüğe girdi Derhal uygulandı. Buna göre yürürlükten önce alınan vekaletnamelerde "ahz-u kabz" yetkisi olmasa da vekil artık "dava konusunu alabilecek". Pekiyi müvekkilin iradesi ne olacak? Yani bilerek ahz-u kabz yetkisi vermeyen müvekkil yeni hükmü bilmiyorsa ne yapacak? Yeni hükme vakıf olanlar ise yeniden masraf vererek yeni vekaletname mi çıkaracak?
Old 09-10-2011, 16:09   #11
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin

HMK yürürlüğe girdi Derhal uygulandı. Buna göre yürürlükten önce alınan vekaletnamelerde "ahz-u kabz" yetkisi olmasa da vekil artık "dava konusunu alabilecek". Pekiyi müvekkilin iradesi ne olacak? Yani bilerek ahz-u kabz yetkisi vermeyen müvekkil yeni hükmü bilmiyorsa ne yapacak? Yeni hükme vakıf olanlar ise yeniden masraf vererek yeni vekaletname mi çıkaracak?

Güzel bir soru üstadım. 1 Ekim oncesi ve ahzukabz yetkisi içermeyen vekaletnamelerin yeni yasa sonrası bu yetkiyi kazanmadıklarının kabulü zorunludur. Çünkü vekaletnamenin düzenlendiği tarih itibariyle vekil edenin iradesi bu yöndedir.

Benim aklıma gelen bir başka sorun da 1 Ekim sonrası ahzukabz yetkisi vermek istemeyenlerin nasıl hareket edeceği noktasında? Herhalde vekaletnameye açık açık yazılacak "ahzukabz yetkisi verilmemiştir" diye.

Saygılarımla...
Old 09-10-2011, 16:20   #12
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
Güzel bir soru üstadım. 1 Ekim oncesi ve ahzukabz yetkisi içermeyen vekaletnamelerin yeni yasa sonrası bu yetkiyi kazanmadıklarının kabulü zorunludur. Çünkü vekaletnamenin düzenlendiği tarih itibariyle vekil edenin iradesi bu yöndedir.


Saygılarımla...

Öyle olmalıdır ama HMK'da ayrıksı bir hüküm var mıdır? "Derhal uygulanırlık" kuralı gereğince, HMK 74 üncü madde de uygulanacaktır. Muhtemelen bu konuda da epey can yanacaktır.

Alıntı:
Benim aklıma gelen bir başka sorun da 1 Ekim sonrası ahzukabz yetkisi vermek istemeyenlerin nasıl hareket edeceği noktasında? Herhalde vekaletnameye açık açık yazılacak "ahzukabz yetkisi verilmemiştir" diye.

Bence de öyle olacaktır. Yani müvekkil, vekile daha ilişkinin başında "Ben sana güvenmiyorum, paramı iç edebilirsin" diyecektir.
Old 09-10-2011, 17:55   #13
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/1013
Karar: 2001/4804
Karar Tarihi: 19.06.2001

VEKALET AKTİNİN KAPSAMI

ÖZET: Vekalet akdinin kapsamı sözleşme ile açıkça saptanmamış ise, ait olduğu işin niteliğine göre belirlenir. Müddeabihi kabz (para çekme) için vekaletnamede özel yetki gereklidir. Yargılama gideri müddeabihin dışında kaldığından vekil, özel yetki olmaksızın bu parayı alabilir.Mahkemece hüküm altına alınmış bir para söz konusu değilse, kabz (para çekme) için vekile açık yetki verilmiş olması gerekmez. Amaç ve seçilen sözcüklerle vekilin bankadan parayı almakla yetkili kılınmış olduğunun anlaşılmış olması yeterlidir.

(1086 S. K. m. 33, 63) (2949 S. K. m. 31) (1136 S. K. m. 171/2) (818 S. K. m. 388)

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacının taşıtının trafik kazası sonucu hasarlanması dolayısıyla davacı, sigorta şirketinin sorumluluğu bakımından şirkete başvuruda bulunmuş; daha sonra bu işinin takip ve sonuçlandırılması için üçüncü kişiye vekaletname vermiştir. Vekil, vekaletnameye dayanarak sigorta şirketinin yolladığı parayı davalı bankadan davacı adına almış ve yeni adres bırakmadan adresini terk ettiğinden davacının, onunla hesaplaşmasına olanak kalmamıştır.

Davacı, kabza (para çekmeye) yetkisi olmayan vekile paranın ödenmiş olması dolayısıyla davalı banka hakkında icra takibine geçmiş; davalı banka, vekaletnamede kabz yetkisinin verilmemiş olduğu yolunda kesin bir ifadenin yer almamış olduğunu, aksine bu amaçla düzenlendiğinin kabulü gerektiğini belirtip, takibe itiraz etmesi üzerine davacı, itirazın iptali davasını açmış ve %40 icra inkar tazminatı istemiştir.

Yerel mahkemece, vekilin vekaletnamede ahzu kabza yetkisi bulunmadığı nedenine dayalı olarak istek doğrultusunda hüküm oluşturulmuştur.

BK.nun 388. maddesi uyarınca "vekalet akdinin şümulü mukavele ile sarahaten tespit edilmemiş ise teallük eylediği işin mahiyetine göre tayin edilir". Somut olayda, vekaletname sigortadan para alabilmeyi gerçekleştirmek için düzenlenmiştir, işin mahiyetinden vekaletname, sigortanın saptadığı paranın alınmasını da kapsar niteliktedir. Özel yetki verilmesi gereken durumlar HUMK.nun 33 ve 63. maddeleriyle Avukatlık Kanununun 171/2 ve Anayasa Mahkemesinin Kuruluşuna Dair Kanunun 31. maddesinde yer almıştır. Bunun yanısıra, içtihat ve öğretinin getirdiği sınırlamalar da bulunmasına rağmen, belirtilen bu hususlar konumuzla bağlantılı değildir. Ne var ki, yerel mahkeme, ahzu kabza özel yetki, bulunmamasını hükmüne dayanak yapmıştır. Kabz için özel yetkinin yasal dayanağı, HUMK.nun 63. maddesidir. Anılan maddede açıkça belirtildiği üzere "müddeabihi kabz" için özel yetki gereklidir. Ödemeyle yükümlü kılınan paranın dışında kalan yargılama giderlerini (ve bu arada vekalet ücretini) müddeabihin dışında kalmış olması nedeni ile vekil, özel yetkiye gerek olmaksızın alabilir. Olayımızda, mahkemece hüküm altına alınmış bir para söz konusu değildir. O nedenle de açık yetki verilmiş olması gerekmez. Amaç ve seçilen sözcüklerle vekil, bankadan parayı almakla yetkili kılınmış olmaktadır. Bu yönler gözetildiğinde, davalı bankanın parayı haksız olarak vekile ödemiş olduğu söylenemez.

Bu nedenlerle yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 19.6.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.

YKD. Şubat 2003

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 09-10-2011, 17:59   #14
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/1013
Karar: 2001/4804
Karar Tarihi: 19.06.2001

VEKALET AKTİNİN KAPSAMI

ÖZET: Vekalet akdinin kapsamı sözleşme ile açıkça saptanmamış ise, ait olduğu işin niteliğine göre belirlenir. Müddeabihi kabz (para çekme) için vekaletnamede özel yetki gereklidir. Yargılama gideri müddeabihin dışında kaldığından vekil, özel yetki olmaksızın bu parayı alabilir.Mahkemece hüküm altına alınmış bir para söz konusu değilse, kabz (para çekme) için vekile açık yetki verilmiş olması gerekmez. Amaç ve seçilen sözcüklerle vekilin bankadan parayı almakla yetkili kılınmış olduğunun anlaşılmış olması yeterlidir.

(1086 S. K. m. 33, 63) (2949 S. K. m. 31) (1136 S. K. m. 171/2) (818 S. K. m. 388)

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacının taşıtının trafik kazası sonucu hasarlanması dolayısıyla davacı, sigorta şirketinin sorumluluğu bakımından şirkete başvuruda bulunmuş; daha sonra bu işinin takip ve sonuçlandırılması için üçüncü kişiye vekaletname vermiştir. Vekil, vekaletnameye dayanarak sigorta şirketinin yolladığı parayı davalı bankadan davacı adına almış ve yeni adres bırakmadan adresini terk ettiğinden davacının, onunla hesaplaşmasına olanak kalmamıştır.

Davacı, kabza (para çekmeye) yetkisi olmayan vekile paranın ödenmiş olması dolayısıyla davalı banka hakkında icra takibine geçmiş; davalı banka, vekaletnamede kabz yetkisinin verilmemiş olduğu yolunda kesin bir ifadenin yer almamış olduğunu, aksine bu amaçla düzenlendiğinin kabulü gerektiğini belirtip, takibe itiraz etmesi üzerine davacı, itirazın iptali davasını açmış ve %40 icra inkar tazminatı istemiştir.

Yerel mahkemece, vekilin vekaletnamede ahzu kabza yetkisi bulunmadığı nedenine dayalı olarak istek doğrultusunda hüküm oluşturulmuştur.

BK.nun 388. maddesi uyarınca "vekalet akdinin şümulü mukavele ile sarahaten tespit edilmemiş ise teallük eylediği işin mahiyetine göre tayin edilir". Somut olayda, vekaletname sigortadan para alabilmeyi gerçekleştirmek için düzenlenmiştir, işin mahiyetinden vekaletname, sigortanın saptadığı paranın alınmasını da kapsar niteliktedir. Özel yetki verilmesi gereken durumlar HUMK.nun 33 ve 63. maddeleriyle Avukatlık Kanununun 171/2 ve Anayasa Mahkemesinin Kuruluşuna Dair Kanunun 31. maddesinde yer almıştır. Bunun yanısıra, içtihat ve öğretinin getirdiği sınırlamalar da bulunmasına rağmen, belirtilen bu hususlar konumuzla bağlantılı değildir. Ne var ki, yerel mahkeme, ahzu kabza özel yetki, bulunmamasını hükmüne dayanak yapmıştır. Kabz için özel yetkinin yasal dayanağı, HUMK.nun 63. maddesidir. Anılan maddede açıkça belirtildiği üzere "müddeabihi kabz" için özel yetki gereklidir. Ödemeyle yükümlü kılınan paranın dışında kalan yargılama giderlerini (ve bu arada vekalet ücretini) müddeabihin dışında kalmış olması nedeni ile vekil, özel yetkiye gerek olmaksızın alabilir. Olayımızda, mahkemece hüküm altına alınmış bir para söz konusu değildir. O nedenle de açık yetki verilmiş olması gerekmez. Amaç ve seçilen sözcüklerle vekil, bankadan parayı almakla yetkili kılınmış olmaktadır. Bu yönler gözetildiğinde, davalı bankanın parayı haksız olarak vekile ödemiş olduğu söylenemez.

Bu nedenlerle yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 19.6.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.

YKD. Şubat 2003

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

Sayın tiryakim, Sayın Av. Armağan Konyalı'nın mesajlarını okumadınız mı? HUMK 63 üncü maddeyle birlikte, bu kararlar da tarih oldu artık.
Old 05-04-2012, 13:52   #15
avukatRMK

 
Varsayılan

Yeni yetkisine HMK yürülüğegirdikten sonraki ahzu kabza ilişkin düzenlemeye karşı Adalet BAkanlığının görüşü de aşağıdaki gibidir;

"http://www.izmirbarosu.org.tr/haberl...ameler-hk.aspx" bu linkten ulaşılabilir.


T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü
Sayı :B.03.0.HİG.0.00.00.03-045.02[02]-159-2011/3723/29359 24/11/2011
Konu :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi


TÜRKİYE HALK BANKASI A.Ş.GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
(Hukuk Müşavirliği)

İlgi : 01/11/2011 tarih ve 7364 sayılı yazınız

İlgi yazıda, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 63. maddesinde "Sarahaten mezuniyet verilmemişse vekil sulh olamaz ve aharı tahkim veya ibra ve davadan hiçbir suretle feragat veya hasmın davasını ve teklif olunan yemini kabul veya mahkümünbihi kabız ve haczi fekkedemez. Yeminin kabul veya reddini beyan için salahiyet ancak yemin edecek kimse tarafından yemin teklif olunan meseleye ittıla kesbettikten sonra verilebilir"

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun söz konusu hükme karşılık gelen "Davaya vekâlette özel yetki verilmesini gerektiren hâller" yan başlıklı 74. maddesinde ise "(1) Açıkça yetki verilmemiş ise vekil; sulh olamaz, hâkimi reddedemez, davanın tamamını ıslah edemez, yemin teklif edemez, yemini kabul, iade veya reddedemez, başkasını tevkil edemez, haczi kaldıramaz, müvekkilinin iflasını isteyemez, tahkim ve hakem sözleşmesi yapamaz, konkordato veya sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması teklifinde bulunamaz ve bunlara muvafakat veremez, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına başvuramaz, davadan veya kanun yollarından feragat edemez, karşı tarafı ibra ve davasınıkabul edemez, yargılamanın iadesi yoluna gidemez, hâkimlerin fiilleri sebebiyle Devlet aleyhine tazminat davası açamaz, hangileri hakkında yetki verildiği açıklanmadıkça kişiye sıkısıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez."

Hükümlerinin yer aldığı, ancak yeni düzenlemede "hükmolunacakşeyi teslim almaya" ifadesine yer verilmediği belirtilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğünden önce verilmişolan vekaletnamelerde kendisine "ahzu kabz" yetkisi verilmemiş olan vekillerin söz konusu Kanunun yürürlük tarihinden sonra da bu yetkiyi kullanmalarının engellenmesi için kanuni düzenleme yapılması talep edilmiştir.

Konu incelendi;

Bilindiği üzere, vekalet akdine ilişkin olarak Borçlar Kanununun 386 ncı maddesinde "Vekalet, bir akittirki onunla vekil, mukavele dairesinde kendisine tahmil olunan işin idaresini veya takabbül eylediği hizmetin ifasını iltizam eyler.

Diğer akitler hakkındaki kanuni hükümlere tabi olmayan işlerde dahi, vekalet hükümleri cari olur.

Mukavele veya teamül varsa vekil, ücrete müstahak olur."

388 inci maddesinde "Vekalet akdinin şümulü mukavele ile sarahaten tesbit edilmemiş ise, taalluk eylediği işin mahiyetine göre tayin edilir.

Vekalet, vekilin takabbül eylediği işin yapılması için icabeden hukuki tasarrufları ifa salahiyetini şamildir.

Hususi bir salahiyeti haiz olmadıkça vekil, dava ikame edemez, sulh olamaz, tahkim edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, hibe edemez, bir gayrimenkulü temlik veya bir hak ile takyit edemez."

hükümleri yer almaktadır.

Bu kapsamda aslolan vekaletin kapsamının sözleşmeyle tespit edilmesi ve vekil edenin iradesini yansıtmasıdır. Bu nedenle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihinden önce düzenlenmiş ve "ahzu kabz" yetkisi içermeyen vekaletnamelere dayanılarak 01/10/2011 tarihinde ve sonrasında vekaletnamede bulunmayan bir yetkinin, dolayısıyla "ahzu kabz" yetkisinin vekalet verenin iradesine aykırı bir şekilde kullanılamıyacağı, söz konusu Kanunun yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihinden sonra düzenlenen vekaletnamelerde ise aksi belirtilmediği sürece ahzu kabz yetkisinin kullanılabileceği, açıklanan nedenlerle konuya ilişkin olarak kanuni bir düzenleme yapılmasına gerek bulunmadığı değerlendirilmekle birlikte, konuya ilişkin olarak mahkemelerin yargı yetkisi kapsamında verecekleri kararların asıl olacağı kuşkusuzdur.

Bilgilerine rica ederim.
Old 27-09-2017, 16:49   #16
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Hmk sonrası düzenlenen avukat vekaletinde avukata ödeme yapmak için ahz-u kabz yetkisinin bulunması gerekmediği

Ekleyen:

Mahmut Asrağ
Özet:
Borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takip dosyasında alacaklı vekili dosyadaki paranın tamamının hesaplarına gönderilmesi yönünde talep açtıklarını, İcra Müdürlüğü'nce alacaklı vekilinin takip dosyasında mevcut 03.05.2013 tarihli vekaletnamesinde ahzu kabz yetkisi olmadığından bahisle paranın ödenmesi talebinin reddine karar verilmiş olup, alacaklı vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; 2012 yılında yürürlüğe giren HMK ile vekaletnamede ahzu kabz yetkisinin özel yetki olmaktan çıkarıldığını, genel vekaletname ile ahzu kabz yetkisi olmadan tahsilatın yapılabileceğini, dolayısı ile İcra Müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.6100 S.K. yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihinden sonra düzenlenmiş 03.05.2013 tarihli vekaletnamesinde ahzu kabz yetkisi olmadığından bahisle dosyada bulunan paranın ödenmesi talebinin reddine dair İcra Müdürlüğü kararının Yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, şikayetin kabulü gerekir.


Yazdır
Fıkra:Tümü-0


T.C.
Yargıtay
8. Hukuk Dairesi

Esas No:2015/6701
Karar No:2017/7684
K. Tarihi:

Taraflar arasında görülen ve yukarda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:



KARAR :



Borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takip dosyasında alacaklı vekili dosyadaki paranın tamamının hesaplarına gönderilmesi yönünde talep açtıklarını, İcra Müdürlüğü'nce alacaklı vekilinin takip dosyasında mevcut 03.05.2013 tarihli vekaletnamesinde ahzu kabz yetkisi olmadığından bahisle paranın ödenmesi talebinin reddine karar verilmiş olup, alacaklı vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; 2012 yılında yürürlüğe giren HMK ile vekaletnamede ahzu kabz yetkisinin özel yetki olmaktan çıkarıldığını, genel vekaletname ile ahzu kabz yetkisi olmadan tahsilatın yapılabileceğini, dolayısı ile İcra Müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.



Mahkemece; 03.05.2013 tarihli Tekirdağ Noterliği'nce düzenlenen vekaletnameye dayalı olarak başlatılan takibe dair vekaletname incelendiğinde Avukata sadece adına açılmış veya açılacak tüm davaları takip yetkisi verildiği ancak ahzu kabza yetkili olmadığı bu sebeple İcra Müdürlüğü işlemi yerinde bulınduğundan şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.



"Davaya vekalette özel yetki verilmesini gerektiren haller" başlıklı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesinde ahzu kabz yetkisine yer verilmemiş olmasının, avukatın bu yetkiye sahip olmadığı anlamına gelmediği, tam aksine bu yetki vekaletname ile birlikte vekile tanınan yetkiler arasında yer aldığından, aksi açıkça belirtilmedikçe, avukatın ahzu kabz yetkisine sahip olduğu kabul edilmelidir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihinden önce düzenlenmiş ve "ahzu kabz" yetkisi içermeyen vekaletnamelere dayanılarak 01/10/2011 tarihinde ve sonrasında vekaletnamede bulunmayan bir yetkinin, dolayısıyla "ahzu kabz" yetkisinin vekalet verenin iradesine aykırı bir şekilde kullanılamıyacağı da kuşkusuzdur.



Somut olayda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihinden sonra düzenlenmiş 03.05.2013 tarihli vekaletnamesinde ahzu kabz yetkisi olmadığından bahisle dosyada bulunan paranın ödenmesi talebinin reddine dair İcra Müdürlüğü kararının Yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ :

Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366/3. maddesi ve 6100 Sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 24.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ahzu Kabz yetkisi olmadan Vekalet Ücreti icradan tahsil edilebilir mi? MGDurbin Meslektaşların Soruları 33 04-01-2012 17:15
Ahzu Kabz Yetkisi Olmadan Harici Tahsilat Yapılması avfatih Meslektaşların Soruları 5 24-05-2011 23:11
Vekalette ahzu kabz yetkisi verilmemişse icra vekalet ücreti Av. Fatma B Meslektaşların Soruları 2 22-07-2010 23:17
ahzu kabz yetkisi ve bankacılık işlemleri piedra Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 1 09-10-2006 22:45
Ahzu Kabz Yetkisi Olmayan Vekil Saim Korkmaz Meslektaşların Soruları 0 30-05-2002 19:54


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08385205 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.