İmal ve satış içeren sözleşmelerin durumu

Herkese selamlar.İlginç bir konuda görüşlerinizi paylaşmanızı rica ediyorum,konu bana ilginç geldi.
Elimizde bir hazır mutfak ve ankastre ürün satım sözleşmesi var;satıcı hazır mutfağı bayii olduğu firmaya yaptırıp mutfağınıza monte edecek,aynı bayii aynı sözleşme ile tüketiciye mutfağın üretici firması ile ilgisi olmayan ankastre beyaz eşya satışını da gerçekleştirmiş.Bayiin satış reyonunda teşhir edilen ve tüketicinin siparişini verdiği hazır mutfak yerine monte edilmeye geldiğinde tüketici bir bakıyor ki teşhir yerinde kendisine gösterilen hazır mutfaktan çok farklı ve düşük kalitede bir malzeme ile üretilen ürün gelmiş,üstelik bayii bunu monte ederken de mutfağın ölçüsünü iyi almadığı için kesme,yapıştırma,öne çekme gibi işlemlerle ürünü mutfağa uydurmaya çalışırken ürüne zarar vermiş ve ürün hasarlı ve ayıplı vaziyette monte edilmiş.Bu arada ankastre ürünleri de teslim etmemiş.Tüketici önce tesbit yaptırıyor ve tesbitte ürünün ayıplı olduğuna,ölçünün yanlış alındığına ve montaj sırasında da ürüne zarar verildiğine dair rapor veriliyor.Şimdi davayı açıyoruz yalnız kafamızı karıştıran iki konu var;
a-Satıcı bayii hazır mutfağı kendisi imal etmiyor,bayii olduğu firmaya ürettirip satıyor sözleşme bu yönü ile satım sözleşmesine mi eser sözleşmesine mi daha yakındır sizce?
b-Aynı sözleşme ile hazır mutfak ile ilgisi olmayan ankastre eşyaların teslimini de yükümlenmiş olduğundan,sözleşmenin bir bütün halinde mi değerlendirilmesi gerekir yani bu sözleşmeyi külliyen Tüketici Kanunu'nun uygulanmasını gerektiren bir satım sözleşmesi mi kabul etmeliyiz,yoksa hazır mutfak için eser ankastreler için satım sözleşmesi mi demeliyiz?
Ben sözleşmenin bir bütün olduğunu ve ağırlıklı tarafının imal edilmeyen ama satışına aracılık edilen hazır mutfak ve ankastre ürünler olması sebebiyle Tüketici Kanunu'nun uygulanmasını gerektiren bir satım sözleşmesi olarak kabul edilmesini düşünüyorum.
Görüşlerinizi merakla okuyacağım

Alıntı: Yazan avukatneşe Herkese selamlar.İlginç bir konuda görüşlerinizi paylaşmanızı rica ediyorum,konu bana ilginç geldi. Elimizde bir hazır mutfak ve ankastre ürün satım sözleşmesi var;satıcı hazır mutfağı bayii olduğu firmaya yaptırıp mutfağınıza monte edecek,aynı bayii aynı sözleşme ile tüketiciye mutfağın üretici firması ile ilgisi olmayan ankastre beyaz eşya satışını da gerçekleştirmiş.Bayiin satış reyonunda teşhir edilen ve tüketicinin siparişini verdiği hazır mutfak yerine monte edilmeye geldiğinde tüketici bir bakıyor ki teşhir yerinde kendisine gösterilen hazır mutfaktan çok farklı ve düşük kalitede bir malzeme ile üretilen ürün gelmiş,üstelik bayii bunu monte ederken de mutfağın ölçüsünü iyi almadığı için kesme,yapıştırma,öne çekme gibi işlemlerle ürünü mutfağa uydurmaya çalışırken ürüne zarar vermiş ve ürün hasarlı ve ayıplı vaziyette monte edilmiş.Bu arada ankastre ürünleri de teslim etmemiş.Tüketici önce tesbit yaptırıyor ve tesbitte ürünün ayıplı olduğuna,ölçünün yanlış alındığına ve montaj sırasında da ürüne zarar verildiğine dair rapor veriliyor.Şimdi davayı açıyoruz yalnız kafamızı karıştıran iki konu var; a-Satıcı bayii hazır mutfağı kendisi imal etmiyor,bayii olduğu firmaya ürettirip satıyor sözleşme bu yönü ile satım sözleşmesine mi eser sözleşmesine mi daha yakındır sizce? b-Aynı sözleşme ile hazır mutfak ile ilgisi olmayan ankastre eşyaların teslimini de yükümlenmiş olduğundan,sözleşmenin bir bütün halinde mi değerlendirilmesi gerekir yani bu sözleşmeyi külliyen Tüketici Kanunu'nun uygulanmasını gerektiren bir satım sözleşmesi mi kabul etmeliyiz,yoksa hazır mutfak için eser ankastreler için satım sözleşmesi mi demeliyiz? Ben sözleşmenin bir bütün olduğunu ve ağırlıklı tarafının imal edilmeyen ama satışına aracılık edilen hazır mutfak ve ankastre ürünler olması sebebiyle Tüketici Kanunu'nun uygulanmasını gerektiren bir satım sözleşmesi olarak kabul edilmesini düşünüyorum. Görüşlerinizi merakla okuyacağım

Tüketici Mahkemesi, uyuşmazlığı, kendisine has tabiatı olan veya karma sözleşme olarak kabul edip, her bir işleme kendisine mahsus hükümleri ( satış ve istisna- eser-) uygulayabilir. Hukuki vasıflandırmalara pek girilmeden; olayları anlatmak taraflara; hukuki nitelendirme ve uygulanacak kanun maddesini bulmak hakime aittir kuralını nazara alarak, olayların anlatmak ve talepleri ileri sürmek olabilir, diye düşünüyorum. Kolay gelsin...

Sağolun sayın meslekdaşım.