savcıya olayın geç haber verilmesi/kolluk amiinin haber vermesi gerektiği iddiası

Bir suç ihbarı alan polis(komiser) müştekiye ulaşıncaya kadar nöbetçi savcıya haber vermiyor.Müşteki hazır olunca savcıyı arıyor.Savcı geç arandığına kızarak "sen kendi başına işini yapmışsın zaten ben talimat vermem" diyor.Kolluk tutanağa savcının "talimat vermem" şeklindeki beyanını ekliyor.Buna sinirlenen savcı, kendisine haber vermesi gerekenin aslında kolluk değil kolluk amiri amiri olduğunu ileri sürerek o gün nöbetçi olan tüm kolluk amirlerinin ismini talep ediyor.Kendisine haber veren komisere de görevi ihmalden soruşturma başlatıyor. savcı suç duyurusunda bulunsa dahi kendisi kolluğun beyanını alamaz ,memur suçlarına bakan savcının bu soruşturmayı yürütmesi gerekir,diye düşünüyorum doğru mudur?
peki yağma dosyası üzerinden kolluğun da şüpheli olarak beyanını alması mümkün müdür?

Yürürlükte olan ceza usül yasasına göre de kolluk bir suç ihbarı veya suçla karşılaşınca derhal görevli Cumhuriyet Savcısına bildirip talimat almalıdır.Kolluğun keyfi davranışı mevcuttu,aslında bahsettiğiniz olay her gün defalarca tekrarlanmaktadır.Bu konuda kolluğun keyfiliği sevmesinin yanında savcıların iş yükünün fazla olması da bir nedendir.Soruşturma görevi memur suçlarına bakan savcı var ise ondadır .Soruşturmada görevli kolluk güçleri mesleki olarak riske girmemek için talimatsız iş yapmamalıdırlar, ceza usül yasası açıkça soruşturma evresinin amiri cumhuriyet savcısıdır demektedir , memur amirinden izinsiz iş ve işlem yapmamalıdır.

Doğru düşünüyorsunuz...

Görevi ihmal, komiserin göreviyle ilgili bir suçtur ve Savcı re'sen soruşturma başlatamaz. Komiserin görevini ihmal ettiğiyle ilgili dosya oluşturup Kaymakamlığa (olay il merkezindeyse Valiliğe) gönderip 4483 sayılı Kanun gereğince soruşturma izni talep etmelidir.

Kaymakamlık veya Valilik, olayı inceleyip bir karar verir. Eğer komiseri kusurlu bulup soruşturma izni verirse ancak o zaman Savcı komiser hakkında dava açabilir.

peki kaymakamlığa göndermeden önce,bu dosyayı oluşturmak için kolluğun beyanını alabilir mi?bizim mesele asıl buradan kaynaklanıyor.Yarın savcılığa beyanda bulunacak komiser durum biraz acil..

Sayın Abalı,
Bahsi geçen durumda 4483e göre soruşturma izni alınmasına gerek yoktur. CMK 161/5 hükmü ile adli görevin ihmali halinde Savcıya doğrudan soruşturma yetkisi verilmiştir.

Alıntı: Yazan av.yağmur deniz peki kaymakamlığa göndermeden önce,bu dosyayı oluşturmak için kolluğun beyanını alabilir mi?bizim mesele asıl buradan kaynaklanıyor.Yarın savcılığa beyanda bulunacak komiser durum biraz acil..

Hayır, alamaz.

Olduğu şekliyle dosyayı, tüm bilgi ve belgelerle Kaymakamlığa gönderir. Bakın 4483 sayılı Kanunun 4. maddesinde bu, çok açık bir şekilde ifade edilmiştir:

Cumhuriyet başsavcıları, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin bu Kanun kapsamına giren suçlarına ilişkin herhangi bir ihbar veya şikayet aldıklarında veya böyle bir durumu öğrendiklerinde ivedilikle toplanması gerekli ve kaybolma ihtimali bulunan delilleri tespitten başka hiçbir işlem yapmayarak ve hakkında ihbar veya şikayette bulunulan memur veya diğer kamu görevlisinin ifadesine başvurmaksızın evrakın bir örneğini ilgili makama göndererek soruşturma izni isterler.

Diğer makam ve memurlarla kamu görevlileri de, bu Kanun kapsamına giren bir suç işlendiğini ihbar, şikayet, bilgi, belge veya bulgulara dayanarak öğrendiklerinde durumu izin vermeye yetkili mercie iletirler. (4483 sayılı Kanun, 4. madde, 1 ve 2. fıkralar)

Komiseriniz Savcılığa ne sıfatla beyanda bulunacak?.. Savcılığın dosyayı Kaymakamlığa göndermiş olması gerekirdi.

Alıntı: Yazan avukatyeşim Sayın Abalı, Bahsi geçen durumda 4483e göre soruşturma izni alınmasına gerek yoktur. CMK 161/5 hükmü ile adli görevin ihmali halinde Savcıya doğrudan soruşturma yetkisi verilmiştir.

Evet, bahsettiğiniz Kanun maddesinde Cumhuriyet savcısının doğrudan soruşturmaya başlayabileceği yazıyor ama 4483 sayılı Kanuna da giriyor bu suç. Çünkü olayın konusu, kamu görevlisinin görevi itibariyle işlediği bir suçu kapsıyor.

Ben bu komiserin veya yasal müdaafisinin yerinde olsam, kesinlikle 4483 sayılı Kanuna göre işlem yapılması gerektiğini belirtirdim. Her ne kadar CMK'da böyle bir madde bulunuyor ise de; 4483 sayılı Kanun özel hüküm sayılır ve genel hükümler ile özel hükümler çakıştığında özel hükümler uygulanır.

ben de baştan beri bu kanaatteydim.Ancak savcının da bir bildiği mi var düşüncesiyle emin olmak istedim.Sn-vcı ile ciddi tartışacağımız kesin.O CMK 161 i uygulamak isteyecek biz 4483'ü.ifade vermeyeceğiz.Savcıyı ikna etmek için kara ihtiyacım olacak..
Bu hususta değinmeke istediğim bir husus da kolluğun müştekiye ulaşamadığı için olayı geç haber vermesi kolluğun sizce müştekiye ulaşmadan haber vermemsi yönünde bir savunma ne kadar etkilidir.Buna dair yargıtay karraı ekleyemebilir misiniz?

Alıntı: Yazan av.yağmur deniz ben de baştan beri bu kanaatteydim.Ancak savcının da bir bildiği mi var düşüncesiyle emin olmak istedim.Sn-vcı ile ciddi tartışacağımız kesin.O CMK 161 i uygulamak isteyecek biz 4483'ü.ifade vermeyeceğiz.Savcıyı ikna etmek için kara ihtiyacım olacak.. Bu hususta değinmeke istediğim bir husus da kolluğun müştekiye ulaşamadığı için olayı geç haber vermesi kolluğun sizce müştekiye ulaşmadan haber vermemsi yönünde bir savunma ne kadar etkilidir.Buna dair yargıtay karraı ekleyemebilir misiniz?

Bahsettiğiniz konuda bildiğim bir Yargıtay kararı maalesef bulunmuyor.

Ancak bahsettiğiniz gibi savunmanızı, konunun 4483 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine yönelik yapmanız faydalı olacaktır kanaatindeyim.

4483 sayılı Kanunun kapsamını düzenleyen 2. maddesinin 1. fıkrasında aynen şöyle denmektedir: Bu Kanun,Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlar hakkında uygulanır.

Yukarıdaki maddeden anlaşılacağı üzere kamu görevlileri hakkında görevleriyle ilgili kendilerine isnat edilecek suçlardan dolayı 4483 sayılı Kanun hükümlerine tabidirler. Bu yüzden genel hükümler uygulanamaz.

Bunun gibi bir kaç dosyam oldu. Soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara savcı itiraz edince ve dosya idare mahkemesine gittiğinde adli görev söz konusu olduğundan izin gerekmeyeceği gerekçesiyle idare mahkemesi itirazı eddediyor. Bu kişi adli kolluk amiri ise(ilçe emniyet amiri şube müd vb gibi) doğrudan soruşturma açamaz. Bu kişiler hakim savcıların tabi olduğu usullerle yargılanırlar adalet bakanı izni ile en yakın ağır cezada yargılanırlar şayet adli kolluk amiri değillerse adli görevi ihmal varsa doğrudan soruşturma açılabilir görev suçu varsa her halükarda izin gerekir. Olayınızda komiser adli kolluk amiri değilse ve adli görevi ihmal varsa doğrudan soruşturma açabilir savcı.( adli kolluk amirleri hakim savcı gibi yargılanır. Adli kolluk değilse görev suçunda izin gerekir adli suçta doğrudan soruşturulur)

Sayın Yeşimin belirttiği üzere;CMK 161 uygulandı .adli kolluklarda ayrık hüküm olduğu için.ncak kolluk diğer tüm işlemleri yaptığı için burada savcıya bilgi vermeme kastı yoktur..vs.iddia ettik.Herkese teşekkür ederim.