Savcıya rüşvet soruşturması

9 milyon dolar dolandırıldığı gerekçesiyle davacı olan işadamı, kendisinden rüşvet istediği iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcı Vekili X'den şikâyetçi oldu

Demir ticareti yapmak üzere anlaştığı ve aralarında eski bir başkomiserin de bulunduğu şebeke tarafından 9 milyon dolar (12.5 milyon YTL) dolandırıldığı gerekçesiyle davacı olan işadamı M.Y.G., kendisinden rüşvet istediği iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcı Vekili X'den şikâyetçi oldu.

M.Y.G., kendisini MİT elemanı olarak tanıtan şebeke üyesi A.R.Z.'nin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasının ardından dosyanın yetkisizlik kararıyla Q. Adliyesi'ne gönderilmesi ve dava dosyasına ulaşma konusunda zorluk çıkarılması gerekçeleriyle de Başsavcı ile 2. Ağır Ceza Hakiminin ismine de şikâyet dilekçesinde yer verdi.

M.Y.G.'nin, iki sayfalık dilekçesinde şu satırlar yer aldı: "20.11.2006 tarihinde ev telefonum çalmış, kendisini Savcı olarak tanıtan birisi annemle konuşmuştur. Savcının kendisinde dosyam olduğunu söylemesi üzerine telefonu babam alarak Mersin'de olduğumu söyledikten sonra Savcı, kendisinin hemşerimiz olduğunu söyleyerek kendisine ait ev ve cep numarasını bırakmıştır."

2 müfettiş araştırdı

Dilekçenin ardından Adalet Bakanlığı'nın gönderdiği iki başmüfettiş iddiaları araştırmak amacıyla Başsavcı ve Yardımcısı X ile 2. Ağır Ceza Hâkimi ve bazı adliye personelinin ifadesini aldı. Adalet Bakanlığı da bu soruşturmayı doğruladı. Savcı X, "Benimle ilgili bilgileri bakanlığımdan alabilirsiniz. Siz kim oluyorsunuz da kendinizi yetkili sanıyorsunuz?" diyerek konuşma talebimizi geri çevirdi.

Para vermeyince zorluklar başladı

M.Y.G. dilekçesinde, İstanbul'a döndüğünde savcıyı bıraktığı numaralardan aradığını belirterek şöyle devam etti:

"Kendileri bana dosyamın burada olduğunu ve hemşerilerine yardım etmekten hoşlandığını söyledi. Ben de önümüzdeki hafta içinde kendilerini ziyaret edeceğimi söyleyerek, konuşmayı bitirdim. 28.11.2006 tarihinde avukatım ile birlikte Adliye'ye gittim. Savcı X'in odasına yalnız girdim. Hal hatırdan sonra babasının babamla arkadaş olduğunu ve dosyadaki telefondan bana ulaştığını söyledi. Savcı bey hemen konuya girdi. Davayı kendisinin de takip edeceğini ifade ettikten sonra tabiri caizse benden bir şeyler istedi. Ben de dolandırıldığımı ve hiç paramın kalmadığını söyleyerek, davayı kazandığım takdirde kendisine bir şeyler vereceğimi ima ettim. Dosya savcısını sordu, bilmediğimi söyleyince avukatımı içeriye aldık. Savcı bey dosya savcısını öğrendikten sonra çok namuslu bir savcıya düştüğümüzü ve savcının da hemşerimiz olduğunu söyleyerek, gerekirse dosya hakkında gizlilik kararı çıkarabileceğini belirtti. Savcı X, davayla ilgili yardım ve desteğe ihtiyaçları olursa kapısının kendilerine her zaman açık olacağını söyleyerek vedalaştı.

İlerleyen günlerde dosyadaki bazı evrakların alımı konusunda hep problem yaşadık. Benden istedikleri parayı vermemem üzerine bunların yaşandığını düşünüyorum. Cumhuriyet Başsavcısı ve Vekili X'in bazı ayarlamalar yaparak dosyayı sözünü geçirebildikleri genç bir savcıya verdiklerini öğrendim. Paramın dolandırıldığına mı yanayım, yoksa adaletsizliğe mi?

kaynak: Milliyet

Arkadaşlar,

Haberin kaynağı:
http://www.milliyet.com.tr/2007/02/1...l/axgun02.html

Gazetede yayınlanan haberde isimler ve ilgili/şüpheli/lerin şimdiki ve önceki görev yerlerinin açıkça yazılmış olduğunu gördüm.

--------------------- 0 ----------------
Konu dışına çıkalım.

Benim hakkımda bir soruşturma var idi ve soruşturma sırasında olayla ilgili anlatımım istenmişti. Ancak bazı gariplikler olmuştu.
Örneğin, soruşturma konusu suçlamanın ne olduğunu öğrenmek istediğimde,
- soruşturmacı savcı "olsa olsa heyete hakaret olabilir, sen anlat bakalım" deyince,
- soruşturulan (ben) "bana yoladığınız çağrı kağıdındakinden değişik suçlama için soruyorsunuz, hangisi doğru, talimat yazısına bakmak istiyorum, benimle ilgili belgeleri görmek istiyorum" deyince,
- savcı "göremezsiniz, çünkü avukat soruşturması gizlidir, bakanlık yazısı var"
- ben "gizlilik benim hakkımda söz konusu olamaz, çünkü ben soruşturulanım; bu konuda bakanlık yazısını görmek istiyorum"
- savcı "bakanlık yazısını da göremezsiniz, bakanlıktan istersiniz"
- ben "yazının başlığı veya numarası, tarihi nedir"
- savcı "onu da bakanlığa yazarsınız"

Bu tartışmanın sonunda "Talimat İfade Tutanağı" başlıklı yazıya soruşturma usulü gereği... diye yazdırılmış ancak itirazlarım yazılmamıştı. Yazı hazırlanınca imza için bana uzatıldı ve tutanağın altına aynen şöyle yazmıştım:

"soruşturma usülü denilen konuda tarafıma bilgi verilmemiştir."

Bu anlatımım bu haliyle resmi dosyada yer almakta olup, aynı konuda yeniden talimat ifadesi alınmak üzere denilerek ikinci kez anlatımım istendiğinde, ilk savcının görev yeri Kartal olarak değiştiğinden, ikinci anlatım başka bir savcı vekili önünde ve Avukat Hakları Merkezi örgütünün iki yöneticisinin savunmanlığında yapılmış idi.

Bu yazdığım konu ile rüşvet konusu arasında aynılık yoktur, ayrıklık vardır. İsim bakımından ise, mahkeme belgelerine bakılabilir.

"Şimdiki olayda ise soruşturulan savcının o zaman bana uyguladığı ve hukuka aykırı olan 'soruşturma usülü' diyerek HAKKIMDAKİ SUÇLAMAYI AÇIKLAMADAN ANLATIMIMI İSTEMESİ durumunun, bu soruşturmada ise konu bakımından gizlilik bahanesinin kendisine uygulanmamış olmasını ve KENDİSİ HAKKINDAKİ SUÇLAMAYI BİLEREK ANLATMA OLANAĞI SAĞLANMASINI gerçekten istiyorum."

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=5702

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

Habere hiç ama hiiiç şaşırmadım.....

Arkadaşlar,

Yine haberde yer alan bir isim dikkatimi çekti.

Sitemizde "Savcılara talimat: Hakimler karar verirken siz dışarı çıkın" başlığı altında
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=6133
adresinde yer alan konu incelendiğinde şu benzerlik var.

Bir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı duruşma sırasında 'görüntüdeki yansızlık' ilkesini zedeliyor, baroda da görevli ve sanık savunmanı avukat bilgi paylaşmak istiyor, Başkan nazik olmayan biçimde ret ediyor, avukat uygun tepkiyi anında gösteriyor, diğer avukatlarla birlikte TUTANAK hazırlıyor, baro başkanlığına başvuruyor, baro bakanlığa "takdir edeceğiniz önlemin alınması için takdirinize" diyerek bakanlığa başvuruyor, bakanlık inceleme başlatıyor ve en son olarak ise bizim olayla ilgili anlatımımıza başvuruluyordu.

Sonuç henüz belirsiz.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

Alıntı: Yazan Av.Ömer KAVİLİ Arkadaşlar, Yine haberde yer alan bir isim dikkatimi çekti. Sitemizde "Savcılara talimat: Hakimler karar verirken siz dışarı çıkın" başlığı altında http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=6133 adresinde yer alan konu incelendiğinde şu benzerlik var. Bir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı duruşma sırasında 'görüntüdeki yansızlık' ilkesini zedeliyor, baroda da görevli ve sanık savunmanı avukat bilgi paylaşmak istiyor, Başkan nazik olmayan biçimde ret ediyor, avukat uygun tepkiyi anında gösteriyor, diğer avukatlarla birlikte TUTANAK hazırlıyor, baro başkanlığına başvuruyor, baro bakanlığa "takdir edeceğiniz önlemin alınması için takdirinize" diyerek bakanlığa başvuruyor, bakanlık inceleme başlatıyor ve en son olarak ise bizim olayla ilgili anlatımımıza başvuruluyordu. Sonuç henüz belirsiz. Ömer KAVİLİ Hukukçu

Ve bakanlık genelge yayınlamıştı:

"Heyet müzakere ederken savcılar dışarı çıksın" genelgesi. 30 Temmuz 2006

Sonuç hala belirsiz.

Sayın Kavili,
Daha birkaç yıl daha bekleyeceğiz.Çünkü hakim ve savcı hala aynı yerde ve aynı yere baplılar.Hiçbir hakim aynı yere bağlı meslektaşına "SAvcım dışarı" demez,diyemez

Yargıtay bile savcının karar verilirken içeride bulunmasını bozma nedeni görmüyor...

Alıntı: Yazan Av.Ömer KAVİLİ Arkadaşlar, Haberin kaynağı: http://www.milliyet.com.tr/2007/02/1...l/axgun02.html Gazetede yayınlanan haberde isimler ve ilgili/şüpheli/lerin şimdiki ve önceki görev yerlerinin açıkça yazılmış olduğunu gördüm. --------------------- 0 ---------------- Konu dışına çıkalım. Benim hakkımda bir soruşturma var idi ve soruşturma sırasında olayla ilgili anlatımım istenmişti. Ancak bazı gariplikler olmuştu. Örneğin, soruşturma konusu suçlamanın ne olduğunu öğrenmek istediğimde, - soruşturmacı savcı "olsa olsa heyete hakaret olabilir, sen anlat bakalım" deyince, - soruşturulan (ben) "bana yoladığınız çağrı kağıdındakinden değişik suçlama için soruyorsunuz, hangisi doğru, talimat yazısına bakmak istiyorum, benimle ilgili belgeleri görmek istiyorum" deyince, - savcı "göremezsiniz, çünkü avukat soruşturması gizlidir, bakanlık yazısı var" - ben "gizlilik benim hakkımda söz konusu olamaz, çünkü ben soruşturulanım; bu konuda bakanlık yazısını görmek istiyorum" - savcı "bakanlık yazısını da göremezsiniz, bakanlıktan istersiniz" - ben "yazının başlığı veya numarası, tarihi nedir" - savcı "onu da bakanlığa yazarsınız" Bu tartışmanın sonunda "Talimat İfade Tutanağı" başlıklı yazıya soruşturma usulü gereği... diye yazdırılmış ancak itirazlarım yazılmamıştı. Yazı hazırlanınca imza için bana uzatıldı ve tutanağın altına aynen şöyle yazmıştım: "soruşturma usülü denilen konuda tarafıma bilgi verilmemiştir." Bu anlatımım bu haliyle resmi dosyada yer almakta olup, aynı konuda yeniden talimat ifadesi alınmak üzere denilerek ikinci kez anlatımım istendiğinde, ilk savcının görev yeri Kartal olarak değiştiğinden, ikinci anlatım başka bir savcı vekili önünde ve Avukat Hakları Merkezi örgütünün iki yöneticisinin savunmanlığında yapılmış idi. Bu yazdığım konu ile rüşvet konusu arasında aynılık yoktur, ayrıklık vardır. İsim bakımından ise, mahkeme belgelerine bakılabilir. "Şimdiki olayda ise soruşturulan savcının o zaman bana uyguladığı ve hukuka aykırı olan 'soruşturma usülü' diyerek HAKKIMDAKİ SUÇLAMAYI AÇIKLAMADAN ANLATIMIMI İSTEMESİ durumunun, bu soruşturmada ise konu bakımından gizlilik bahanesinin kendisine uygulanmamış olmasını ve KENDİSİ HAKKINDAKİ SUÇLAMAYI BİLEREK ANLATMA OLANAĞI SAĞLANMASINI gerçekten istiyorum." http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=5702 Ömer KAVİLİ Hukukçu

Alıntı: ...HAKKIMDAKİ SUÇLAMAYI AÇIKLAMADAN ANLATIMIMI İSTEMESİ durumunun, bu soruşturmada ise konu bakımından gizlilik bahanesinin kendisine uygulanmamış olmasını ve KENDİSİ HAKKINDAKİ SUÇLAMAYI BİLEREK ANLATMA OLANAĞI SAĞLANMASINI gerçekten istiyorum."

Arkadaşlar,

Bu soruşturmanın sonucu (dava açılıdığı veya açılmadığı) konusunda bilgisi olan var mı ?

Ömer Kavili