Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ölmüş sahsın aldığı kredinin sigorta tarafından karşılanması sorunu

Yanıt
Old 28-03-2008, 16:25   #1
FYLOZOF

 
Varsayılan Ölmüş sahsın aldığı kredinin sigorta tarafından karşılanması sorunu

Değerli meslektaşlarım, bir avukat arkadaşımın sorusunu sizlere iletiyorum, değerli yorumlarınızı bekliyorum.
Şahış, bankadan tarım kredisi çekiyor, çektiği kredinin sigorta primi de kesiliyor, ancak ,şahıs kısa bir süre sonra vefat ediyor. Banka , ölen şahsın mirasçılarına noterden ihtarname göndererek , krediyi ödemesini talep ediyor.
Şahsın aldığı kredinin , sigorta primi alındağına göre, kredi sigortalanmıştır, dolayısıyla bu krediyi bankanın sigortadan talep etmesi gerekmezmi?
Sigorta , bu krediyi ödemeden sorumlu tutulurmu?
kredinin sigortalandığına ilişkin poliçe henüz düzenlenmemiş çünki şahıs vefat etmiş, ama banka,sigorta priminin tamamını, şahıs, kredi çekerken, krediden keserek bloke ettirmiş.
Old 28-03-2008, 16:53   #2
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/611
Karar: 2004/10288
Karar Tarihi: 25.10.2004
ÖZET: Söz konusu davada tarım kredisi alan kişinin ölümü üzerine, bakiye kredi borcunun ödenmesine güvence sunan özel bir hayat sigortası olarak tanımlanmakta olup, kredi alacaklısı, kredi borçlusunun hayatı üzerine sigorta sözleşmesi akdetmektedir. Bankanın kredi alanın kredi ilişkisi boyunca hayatta kalmasında menfaati bulunduğundan böyle bir sözleşmenin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Tarım kredisi kullanıcılarına yaş itibariyle sınırlama getirilmiştir. Sözleşmenin baştan geçersiz olduğu, davacıların miras bırakanın da yaş itibariyle gerekli koşulları taşımadığı dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
(6762 S. K. m. 1321) (818 S. K. m. 1, 11)
Dava: Taraflar arasında görülen davada Mucur Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 08.05.2003 tarih ve 2001/309-2003/102 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Berkant Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Karar: Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin davalı bankadan tarımsal kredi kullandığını, birkaç yıldır olduğu gibi 2000-2001 döneminde de hayat sigortası kapsamına alındığını, 29.03.2001 tarihinde aniden vefat ettiğini, bu durumu öğrenen bankanın diğer davalıya başvurarak hayat sigortasını iptal ettirdiğini, iptal gerekçesi olarak murisin yaş haddinin dolmasının ileri sürüldüğünü, davalı bankanın kötüniyetli hareket ettiğini, kredi borcunu ödemek zorunda kaldıklarını ve tazminat ödenmediğini iddia ederek, 1.000.000.000.-TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Z Bankası vekili, müvekkilinin davalı B Hayat Sigorta A.Ş.nin acentesi olduğunu, husumet düşmeyeceğini, davacıların murisinin yıllardır kredi kullandığını, 12.10.2000 tarihinde kredinin yenilendiğini, yaş itibariyle hayat sigortasına tabi tutulmadığını, diğer kredi kullananlarda olduğu gibi 09.02.2001 tarihinde sigorta listesinden çıkarıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların murisinin davalı bankadan kredi kullandığı, bankanın diğer davalı B Sigorta A.Ş.nin acentesi sıfatıyla hareket ederek kredi kullananları zirai kredi hayat grup sigorta kapsamına aldığı, sigorta poliçesi listesinin hazırlanması ve kredinin kullanıma sunulmasının aynı anda olduğu, primin krediden kesilerek verildiği, sigortacının onayı olmadan sözleşmeden cayamayacağı, cayma koşullarının sınırlı olarak belirlendiği, murisin 1933 doğumlu bulunduğu, yaşını gizlediğinin ispat edilemediği, bankanın acente olması nedeniyle sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 529.500.000.-TL.nın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava, tarımsal kredi müşterileri grup hayat sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Kredi hayat sigorta sözleşmesi genel olarak, kredi alanın ölümü üzerine, bakiye kredi borcunun ödenmesine güvence sunan özel bir hayat sigortası olarak tanımlanmaktadır. ( Bkz, Yongalık, A.Hukuki Açıdan Kredi Hayat Sigortası, Sh.10 vd. ). Bu tür sözleşmelerde, kredi alacaklısı ( kredi veren ), kredi borçlusunun ( kredi alan ) hayatı üzerine sigorta sözleşmesi akdetmektedir. Kredi verenin, kredi alanın kredi ilişkisi boyunca hayatta kalmasında menfaati bulunduğundan, TTK.nun 1321 nci maddesi uyarınca böyle bir sözleşmenin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Bu sigorta sözleşmesi, kredi alanların grup oluşturduğu, tek bir poliçede sigortalı olarak gösterildikleri grup kredi hayat sigortası şeklinde de düzenlenebilir. Diğer sigorta sözleşmelerinde olduğu gibi, grup kredi hayat sigorta sözleşmesinin kurulması da belli bir şekil şartına bağlı değildir. BK.nun 1 ve 11 nci maddeleri uyarınca sigortacı ile sigorta ettirenin icap ve kabulleriyle sözleşme vücut bulur.
Dava konusu olayda, davacıların miras bırakanı Kocabey B'ın davalı Z bankası Mucur Şubesinden tarımsal kredi kullandığı, kredi sözleşmesi hükümleri gereğince, diğer davalı B Hayat Sigorta A..Ş ile davalı banka şubesi arasında tarımsal kredi kullananların dahil olacağı grup hayat sigorta sözleşmesi akdedildiği ve bu sigortanın amacının sözleşmenin 1 nci maddesinde, kredi kullanan gerçek kişilerin ölümleri halinde kredinin ödenmemesi nedeniyle mirasçıların mağdur olmalarının önlenmesi olarak açıklandığı hususları tartışmasızdır. Anılan sözleşmede, grup hayat sigortasına 18-65 yaş arası sağlıklı her tarımsal kredi müşterisinin dahil olacağı hükme bağlanmıştır. Keza, aynı sözleşmenin "tazminat" başlıklı 11 nci maddesinde de, sigorta tazminatının öncelikle kredi borcu miktarınca bankaya, bakiye bir miktar kalırsa mirasçılara ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacıların miras bırakanı Kocabey B'ın 1933 doğumlu olduğu, 529.500.000.-TL tutarında kullandığı tarımsal kredi nedeniyle 31.12.2000 - 31.12.2001 tarihleri arası için grup hayat sigorta poliçesine dahil edildiği, ancak 29.03.2001 tarihinde öldüğü, davacıların miras bırakanı dahil sigorta kapsamına alınan 65 yaş üzeri kredi kullananların adlarının listeden silinerek davalı sigortacı tarafından sigortalarının iptal edildiğinin diğer davalı banka şubesine ( kredi verene ) bildirildiği, kredi borcunun fer'ileriyle birlikte 17.09.2001 tarihinde davacılar tarafından ödendiği hususları da dosya kapsamı ile sabit ve çekişmesizdir. Çekişme, geçerli bir sigorta sözleşmesinin olup olmadığı, davacıların tazminat isteme haklarının bulunup bulunmadığı yönlerindedir. Grup kredi hayat sigorta sözleşmesi özel şartlarında açıkça poliçe kapsamına 18-65 yaş arası sağlıklı tarımsal kredi müşterisinin dahil olacağı kararlaştırılmış olup, gruba dahil olacak tarım kredisi kullanıcılarına yaş itibariyle sınırlama getirilmiştir. Ancak, davalı banka tarafından diğer davalı sigortacıya gönderilen listeye aralarında davacıların miras bırakanının da bulunduğu 65 yaş yukarısı tarımsal kredi kullanıcıları da dahil edilmiştir. O halde, mahkemece, grup hayat sigortasına dahil edilen 65 yaş yukarısı kredi kullananlar açısından sigorta sözleşmesinin doğmadığı, baştan geçersiz olduğu, davacıların miras bırakanın da yaş itibariyle gerekli koşulları taşımadığı dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalılar vekilinin sair, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 25.10.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Old 28-03-2008, 17:37   #3
FYLOZOF

 
Varsayılan

Sayın Vardar ilginize Çok çok tşk. ediyorum, Bizim olayda kredi sözleşmesi yok, ona fırsat kalmadan şahıs ölmüş, ama sigorta priminin tamamı kredi çekilirken banka tarafından şahıstan kesilmiş.
Sadece primin alınmış olması, güvence sigortasının varlığını ispat edermi?
Old 28-03-2008, 17:47   #4
ekinheval

 
Varsayılan

Sorunuzun bu kısmına cevap olmayacak ama hatırlatmak isterim. Sorunu çözme sürecinde ödenmeyen kredi borcuna faiz işleyecek, sigorta şirketi, borcu ödese bile faizli tutar ödendikten sonra varsa kalanı mirasçılara iade edilecektir.Sigorta poliçesinin varlığı halinde dahi banka ve sigorta arasındaki yazışma süreci en az 2 ay sürmektedir. (Ölüm raporu, defin ruhsatı, veraset ilamı vs talep edilmektedir) Bu süreçte de faiz işletmektedirler.Bu nedenle taksitlerin gününü geçirmemenizi tavsiye ederim.
Old 29-03-2008, 01:44   #5
FYLOZOF

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım,Yorumlarınız için Çok tşk ediyorum
Old 01-04-2008, 16:41   #6
qustah

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım, sayın FYLOZOF'un belirttiği sorun benim için de geçerli,bu sebeple ayrı bir başlık açmak istemedim.

Sayın Vardar, sunmuş olduğunuz içtihatta sayın FYLOZOF'un da belirttiği gibi geçerli bir Kredi Vefat Sigortası mevcut, bizde ise kredi çekilmiş ve bu çekilen kredi içerisinden de Kredi Vefat Sigortası yapılmak üzere murisin hesabındaki bir miktara bloke konulmuştur.Ancak Kredi Vefat Sigortası yapılmamış ve kredi çeken üç ay sonra vefat etmiştir.Müvekkillerin elinde Bankadan Almış oldukları Kredi Vefat Sigortası taslağı mevcuttur. Bu taslakta kredi miktarı ne zaman başlayıp ne zaman biteceği, prim miktarı, müşteri ile ilgili bilgiler mevcuttur. Hesap ekstresinde de kullanılan kredi içerisinden kesilen 200YTL'nin hesapta bakiye olarak tutulduğu görülmektedir.
Soru; Kredi verilirken, Kredi Vefat Sigortası için bankaca kredi içerisinden kesilerek bakiye bırakılan prim sebebiyle (Kredi Vefat Sigortasını yapmadığı için) bankayı sorumlu tutabilirmiyiz.
Ayrıca bu konuya ilişkin bir içtihat var mıdır?Tüm araştırmalarıma rağmen maalesef bulamadım.
Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kasko sigorta - hırsızlıktan sonra sigorta bedelinin arttırılması ahmetyılmaz Meslektaşların Soruları 1 10-12-2007 20:15
Ölmüş kişiye icra takibi olcsvl Meslektaşların Soruları 3 16-09-2007 22:07
Yurtdışında Alınan Ehliyet Nedeniyle Sigorta Tarafından Ödenmeyen Tamir Bedeli MGDurbin Meslektaşların Soruları 5 15-11-2006 14:42
2003 Sigorta Primleri/Avukat Topluluk Sigorta Servisi Av.Habibe YILMAZ KAYAR Adliye Duvarı 0 22-05-2003 15:03


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04083395 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.